15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 EYLÜL 2000 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER B4ak»:312 KBHI8C9R • tstanbulHaberServfei- Kapatılan Refah Partisi'nin (RP) Genel Başkanı Necmettin Erbakan, 312. maddenin lcaldınlacağına inandığını belirterek "parti kapatmayı" dûnyaya karşı bir ayıp olarak nıtelendırdı. Erbakan kendısiyle ılgili kasetin de tnontaj olduğunu öne sürdü. Göneydoğu IANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Başbakan Bülent Ecevit, bazı kamu görevlılerinin Gûneydoğu'da görev yapma konusunda şimdiye kadar çekingen davrandıklannı belirterek "Artık çekingen davranmalanna bir gerek kalmadı. Şimdiı bir yandan köye dönûş projesini sürdürûrken diğer yandan da Güneydoğu'nun kamu personeli ihüyacını daha yeterli şekilde karşılamak için gereken önlemi alacağız" dedi. Ecevit, bölgede tcrörün bir hayli gerilediğini anımsatarak ekonomınin canlandınlması ve sosyal yaşamın eksikliklerinin giderilmesinin tam zamanı olduğunu kaydetti. Arazi mafyası • DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Dîyarbakır Emniyet fyiûdûrlüğû Organize Suçlar ve Sılah Kaçakçılık Şube Müdürlügü, yapılan operasyon sonucu tehditle yurttaşlann arazilerini ele geçirmek isteyen aileden 11 kişinin silahlanyla birlikte ele geçirildiğini açıkladı. Diyarbakır Emniyet Müdûrlüğü'nden yapılan açıklamada, 8 Eylûl'de Diyarbakır'ın Çiftkapı mevkiinde Hüseyın Çınar ve Mehmet Çınar'ın öldûrülmesi olayına kanşan Koyun ailesi üyelerinin yeni bir silahh saldınya hazurlandığırûn tespit edildiğini ve Muhtar Cemil Koyun ile Cengiz Koyun, Hacı Koyun, Mahmut Koyun, Yasin Koyun, Hanifı Koyun, Mehmet Emin Koyun, Şevket Koyun, Muhirtin Koyun, Metin Koyun ve Şevket Yıldınm'ın gözaltına ahndığnu bildirdi. Ankara Barosu Başkanlığı • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Ankara Barosu'nun 4-5 Kasım tarihlerinde yapılacak genel kurulunda avukat Erşen Şansal'ın Çağdaş Avukatlar Grubu'nun başkan adayı olacağı bildirildi. Çağdaş Avukatlar Grubu'nca yapılan açıklamada, Ankara Barosu Başkanlığı için Erşen ŞansaTın aday olarak belirlendiği kaydedildi. DİİZHTME • Gazetemizın dünkü sayısında yer alan Ankara Kulisi'nde "Insani durum" başlıkb yazının son bölümünde teknik hata nedeniyle bir satır düşmüştür. Son cümle şöyle olacaktır: "Daha birkaç aya değin Devlet Tiyatrolan'nın genel müdürlüğünü ûstlenen 25 yülık sanatçı Lemi Bilgin'e bir anlamda 'eziyet' edilmesine, Kültür Bakanı Sayın îstemihan Talay'ın bundan böyle izin vermeyeceğine inannıak istiyoruz." Dûzeltir, okurlanmızdan özûr dileriz. Gruplar aday çıkanp çıkarmamayı tartışırken Öymen ve yandaşlan Baykal'ı adaylığa zorluyor BaykaTa 6 yanş' çağrısıTÜREYKÖSE ANKARA- CHP'nın 30 Eylûl'de ger- çekleştırilecek kurultayı öncesinde gruplar a- day çıkanp çıkarraama seçe- neklerini tartışırken; Genel Başkan Altan Oymen ve yan- daşlan eskı genel başkan Deniz Baykal ı yanşa çekmeye çalışı- yor. Partı Mechsi (PM) üyelerin- den Hasan Fehmi Güneş, aday çıkarmayarak öymen'ı yanşta yalnız bırakma taktiğine mesa- felı yaklaşırken "Sorumlulu- ğumuzun gereğini yerine getir- mefiviz. Kurultay sorun çözücfi olmaİL Başka olağanüstü ku- • Baykal'dan kopan eski genel sekreter Keskin. CHP'nin kurultaylar partisi olduğu fıkrinin canlandınlmasının yanlış olduğunu söyleyerek, "Kavgalı kurultayda sonuç Pirus zaferi olur" dedi. rultaylann yolunu kapamab- dff" dedi. Adı yarışa katılacak- lar arasında geçen PM üyele- rinden Erruğrul Günay da, "araformüllerinparti içi tarOş- matann uzaması sonucunu do- ğuracağuu, Öymen"i değiştire- cek.Bay kal'ı da geri genrmeye- cek bir iddia ortaya kovmak ge- rektiğini*' söyledı. Baykal 'la yollannı ayıran es- ki genel sekreter Adnan Kes- Idn ise "Kavgab kurultaylann tekrarianması, sonucu, kim se- çilirse seçUsin Pirus zaferine dö- nüşrürür. CHP'nin kunıhaylar partisi olduğu fıkrinin canlan- dmlması doğru değfl" görüşü- nü dile getırdı. CHP yenıden kurultay süre- cine girerken taraflar önlerinde kalan 15 günden kısa süreyı iyı değerlendirmek için kollan sı- vadı. Baykal'ın "Kafamda bir takvûn var. Ancak yeni bir ka- ranm yok" sözleri "Mayıs ayinda olağan kuruhayda adayhğı düşünüvordu,şimdi s- 1080" yorumlanna neden oldu. Yandaşlan. Baykal'm "30 Ey- lûl'de mi. olağan kuruhayda mı aday olması" gerektığı seçe- neklerinı tartışırken; Hasan Fehmi Güneş ve arkadaşlan da bugün bir toplantı yaparak iz- leyecekleri politikayı ele ala- cak. Hasan Fehmi Gûneş, yap- tığı açıklamalarla aday olabile- ceğı mesajlan verdi. 'Detege doğruyu seçecek' Kurultay karan alınması sü- recinde Murat Karayalçın ile birlikte Öymen'e destek veren PM üyelerinden Fikri Sağlar ise "en böyük hakem olan de- legelerin doğru karan vereceği- ni, kuruttay karannı destekle- diğüıi" söyledi. Baykal'la yollannı ayırdık- tan sonra aynı ekipten arkadaş- Altan Öymen 'Ankara yetküerini paylaşmıyor 9 ÖZCANÖZGÜR MUĞLA - Muğla yeni otogannın açılışında ko- nuşan CHP Genel Baş- kanı Altan Öymen, bele- dıyelenn kaynak ve yet- ki sıkınnsının çözülebil- mesi için Yerel Yönetım- ler Yasası'nın çıkanlma- sı gerektiğini söyledi. Ankara'nın bu yasayı çı- karmayaniyeti bulunma- dığını belirten Öymen, "Onun yerine kararna- me çıkarahm dedüer, onu bile çıkaramıyorlar. An- kara yetkilerini paylaş- mak istemiyor" dedi. tçişleri Bakanlığı'nca görevden uzaklaştınlan Oren Beledıye Başkanı Kazım Turan'ı da savu- nan Öymen, hükümeti, belediye başkanlannı keyfî kararlarla görev- den almakla suçladı. Muğla'da yapımı ta- mamlanan yeni otogar törenle açıldı. Törende konuşan Muğla Beledi- ye Başkanı Dr. Osman Gürün, 18 Nisan seçim- lerinden bu yana yerel yönetimler yasa tasansı- nın 16 defa değişiklığe uğradığını, buna rağmen çıkanlmadığını söyledi. Başkan Gürün, Tûrkiye nüfusunun yüzde 75'ininbelediyelerinhu- dutlan içinde bulundu- ğunu, belediyelerin ye- terli kaynağa sahip ol- madıklan için kentlerde yaşayan yurttaşlara ye- terli hizmet götüreme- diklerini vurguladı. Törene katılan CHP Genel Başkanı Altan Öymen, hükümeti eleşti- rerek şunlan söyledi: "Tûrkiye nüfusu 13 milyon iken yapılmış bir yerel yönetimler yasası ile belediyeteri yönetemezsi- niz. O günlerde hizmet üretimi için merkezi hfi- kümet ağırhğı gerekiyor- muş, ama bugün gerek- miyor. Çûnkü hizmetleri aksryor. Türkrye'de artık bekdiyekr ihtiyaçlan olan kadroyu atamak için Ankara'ya bakma- mahdır. Muğla'nın so- runlaımı Ankara'dan çö- zemezsiniz." ÇİZMEDEN YUKAR1 MUSAKART BM Gıda ve Tanrn Örgütü FAO'nun raporuna göre dünya nüfiısunun 7'de 1 'i büyük boyutlarda açlık çekıyor. KOOOŞ &ÜNVALI .. KOOOS!.. < Bİ SIL-AM lanyla bûrosunu da ayıran es- ki genel sekreter Adnan Keskin uzlaşma çağnsında bulundu. Keskin, "CHP'nin içinedüştü- ğü zor durumdan kurtuhnası- nuı yohınu, partrje tepeden tir- nağa bir nyiaşma küftürûnün egemen olmasında gördûğû- nü" belirterek şunlan söyledi: "Gecmiste yaşanan kavgalı kurultaylann. önümûzdeki günlerde tekrarianması duru- munda, khn seçiürse seçüsin, sonuç Pirus zaferi olur. Eski bir genel sekreter olarak böyle bir uzlaşınanın ohışturubnası, bû- tûn partiülerin yaşanan taröş- malâruı tortulannı kafalann- dan ve gönüllerinden atmalan için çaba sarfefme anlayışımı sürdûrecegûn." 312. madde Yılmaz: Ekonomikpmgramın başarıya ulaşması gerekiyor 'Enflasyon 2001 Mart'ındayüzde25' MANİSA (Cumhuriyet) - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yıbnaz, ıs- tikrar programından ödün ver- meyeceklerini, 2001 yılı mart ayında enflasyonun yüzde 25 'e ineceğini belirterek "Ekono- mik program, rürkiye'nin ge- leceği için mutlaka başanya u- laşmahdır"dedi. Yıhnaz,312. maddede yapılacak düzenle- merun herhangi münferit bir olayla birlikte düşünülemeye- ceğini belirtti. Yılmaz, Ege'nin en büyük s- por kompleksinin temel atma törenine katıhnak ve bazı açı- lışlar yapmak üzere Mani- sa'daydı. Yılmaz, ekonomik programın başanya ulaşması gerektiğini belirterek yüzde 25 olan enflasyon hedefinin bu yıl belkı 1-2 puan fark edebilece- ğini, ancak bu hedefin kısa sü- rede gerçekleştirileceğini vur- guladı Yılmaz. "Önümüzdeki senenin mart ayında yüzde 25 hedefî yakalanmış olacak" dı- ye konuştu. Yılmaz, Manisa Valisi Mo- zaffer Ecemiş'ı ziyareti sırasın- da kendisine yöneltilen bir so- ru üzerine 312. maddede yapı- lacak düzenlemenin herhangi bir münferit olayla birlikte dü- şünülemeyeceğitıi belirtti. 312. madde ile ilgili duyarhhğıpay- laştıklanm söyleyen Yıbîıaz, "Bu madde bugünkü hahyle uygulamada düşûnce ve ifade özgürlüğü önünde engel oJuştu- ruyor" diye konuştu. Tartışmalar hükümeti zorlayacak ANKARA/YOZGAT (Cumhu- riyet) - MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bah- çefi, ülkenin koşullan göz önûne âlındığmda Türk Ceza Yasası'nın (TCY) 312. maddesinin değişme- mesi gerektiğini söyledi. Bahçeli, Başbakan Yardımcısı Mesut Yıl- maz'ın "312. madde değiştiribne- den Tûrkiye yoluna devam ede- mez" yönündekı açıklamasının anımsatılması üzerine, "'Bugüne kadar yohına devam eden Tûrki- ye, bundan sonra da yohuıa devam edecek" dıye konuştu. Hükümetin FP ile pazarlık yapmaması gerek- tiğini belirten Bahçeli, "Tûrksiva- si hayatindan pazarlık kavramını çıkarmakgerekir" dedi. Bahçeli, çeşıtlı temel atma ve açılış törenlerine katıhnak ama- cıyla dün sabah saatlerinde Yoz- gat'a gitti. tlin sorunlan hakkmda yetkililerden bilgi alan Bahçeli. vilayet çıkışında gazetecılerin so- rularını yanıtladı. Bahçeli, 312. maddenin ikinci fıkrasının değiş- tirilmesi ile ilgili yaklaşımının so- rulması üzerine, partilerinin bu konuya ilişkin görüşlennın çok sık açjklandığmı söyledi. Bahçeli. "Ulkenin içinde bulunduğu sart- lar dikkate ahndığmda 312. mad- denin değişmemesi yönünde MHP'nin görüşleri var" dedi. Bahçeli. Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın "312. madde de- ğiştirilmeden Tûrkiye yohına de- vam edemez" yönündeki açıkla- masının anımsatılması üzerine, "Bugüne kadar yohuıa devam e- den Tûrkiye, bundan sonra da yo- hına devam edecek" diye konuştu. Anayasa değışıklığinin paket ola- rak ele alınmasıru isteyen FP ile pazarlığın söz konusu olup ohna- dığınm soruhnası üzerine Bahçe- li, "Türk siyasi hayatindan pazar- hk kavramının çıkarüması gere- kiı^dedi. 12 Eylül tartışmalannın anımsa- tılarak, "Evren'e suikastten ken- disinin haberi olup olmadığı" yö- nündekı soruya da Bahçeiı, "Bu konular ûzerinde hiç durmayın" karşüığıru verdi. Bahçeli, "•Parti- nizin kongresi öncesinde,MHP'ye yakin bazı kişiler 12 Eyhll konusu- nu kaşryor. Acaba kongre Oe ilgili bazı beklentileri mi var" sorusuna şuyanıtı verdi: "Bunu bu şekilde ihşkilendir- mekdoğru değiL 20 yü sonra, mer- hum Alparslan Türkeş Bey'in bu şekfiyle taşınması çok yanhştir." IRMIKIAYDIN ENGÎN [email protected] En son ne zaman ıslandınız? Hayır, bir yere gi- derken yağmura tutulup, kaça- mayıp, az buçuk ıslanmak de- ğil; bilerek, isteyerek, kendini gökten yağan bereketin kolla- nna gönüllü bırakarak; "Aman madem ıslanıyorum, bari tam olsun. Nasıl olsa eve gidince soyunur, dökûnür, kurulanınm" sığıncalannı filan hesaplama- dan. Kendinizi yağmura. itiraz- sız teslim ederek en son ne za- man ıslandınız? Ben dün. Önceden hesaplamadan üs- telik. Evden çıkıp, arabada unut- tuğum çantayı alırken birden sağanak indi. Alışkanlıkla ace- le etmeye başladım. Bagajda- ki şemsiyeyi almaya davran- dım. Bagaj kilitliydi. Kendi ken- dime söylenip anahtan kilide uydurmaya çabaiarken... ...Durdum. Yazdan Kalma Güz Yağmurunda, Sınlsıklam... Yazının başında sıze sordu- ğumu, kendime sordum: Ben en son ne zaman ıslandım? Şöyle doyasıya. kendini keyif- le sağanağa bırakmacasına en son ne zaman ıslandım ben? Yanıtı anımsayamayacağım kadar çok olmuş. Adeta utandım. Yazın bastıran sağanaklarda, annesinden izin alıp doyasıya ıslanan; güzün yakalandığı yağmuriarda, annesinden azar işitmeyi göze alıp, 'N'apayım, bisikletie bağ yolunda yağmu- ra yakalandım. Altına gırecek bir dam bulamadım. Hem sen bana ağaç altına girme, yıldınm düşer demedin miydi? Islan- dım işte.." gibisinden masum yalanlaria paçayı kurtaran, a- ma doğayla ve ille de yağmur- la her zaman çok banşık o Ege çocuğundan bugüne kalana bak! Vazık! Beton bannaklarda yaşaya yaşaya yağmuru, yağ- murda ıslanmayı unutmuş. Arabanın kapılannı itip vur- dum korunun yoilanna. Kirpik- lerimden süzülen sulan dilımle tattım. Gömleğim sırtıma ya- pıştı. Hemen oluşuveren küçük yağmur göletçiklerine inadına basan küçük çocuklardan ^ark- sız, bile isteye dalıp bileklerime kadar ıslattım kendımi. Korudan yalnız güz yağmur- lanna özgü o ıslanmış toprak ve yaprak kokusu yükseldi. Bıraksalar ağlayacağım. Ke- derden ve sevinçten... Üstelik bıri görüp, "Niye ağ- lıyorsun" dese, yanıtım yok. "Yağmur yağıyor ya... Ben de ıslanıyorum ya... Ben katıksız Ege çocuğuyum ya,.. Ege'de yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık veyağışlı geçerya... Yazgün- leri birden bastınveren sağa- naklan da vardırya...Oyûzden ağlıyorum " desem, "Deli mi bu adam" deyip alay edecekler. Bereket koruda benden başka ıslanan yok. Ne güzel!.. Kabuklan yeşilden kızıla dö- nüşmüş narlann üstünde yağ- mur damlalan... Henüzyumruk büyüklüğüne erişmiş ayvalann 'hav"\rv ıslatmış yağmur dam- lalan... Yanık ahşap köşkün yı- kıntılanna sığınmış kediler ve kedi yavrulan. Yavrular daha birkaç haftalık. Besbelli bu "ilk yağmurlan." Küçücük kafalan- nı yukan kaldınp şaşkın koca gözleriyle yağmuru tanıyoriar. Oraya sığınana kadar epey yağmuryemişler. Anne kediler- de bir telaş, bir telaş. Ha bire yalayıp bebek kurutuyorlar. Yağmur başladığı gibi kesildi. HımmmmL Güz ayında yaz yağmu- ru bu. Güneş hemen açtı. Şimdi ko- runun dört yanından buğular yükseliyor. Benden de. Gömle- ğimden, pabuçlanmdan, paça- lanmdan, olmayan saçlanm- dan... Az önce neredeyse secdeye durup yere yapışan çimenler, aynk otlan, kanyaşılar, o inatçı sirkenler, pampullar, hatta zıî- can dikenleri hemen doğruldu- lar. Yağmur içmişlerdi, şimdi güneşte geriniyoriar... Koruya güz günü, yaz yağ- muru yağdı. Bende bir sevinç, bir yürek genişliği, bir iç ısınması... ••• Bu yazı da "acep içimi dol- duran sevinci okuyucuyla bö- lûşmeyi becerebilır miyim" merakı ile yazıldı. Kim bilir, belki becermişim- dir... POIİTtKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETÎNKAYA Mavi Renkli Zaman... Eylül yağmuru dinmiş, gökyuzü soluk ışık kar- maşası içinde yıldızlan yakalarken bir sevda ya- vaş yavaş büyümeye başlamıştı... Mavi renkli bir zaman, çiçekli bahçelerde çoğa- lırken Troya yangınlan ıssız vadilere sıçnyor, dü- şünceli çocuk ormanlannda belki de av mevsimi başlıyordu... Birden yirmi yıl öncesine gitti... Kaybolan yıllar değil, belki de güneşler, içimiz- deki teraslardı... Akan sonbaharyağmurlannda annmaya çok va- kit vardı. Mavilik, bizim için puslu bir yaprağın parlaklığı gibi bir şeydi... Çocuklar ölüyorlardı hain kurşunlarla!.. Bu bir sürek avıydı!.. Bahçelievler de, Balgat'ta, istinye'de, Inciral- tı'nda kurulan pusular, boğma telleri!.. Çocuklar hiç aşkj öğrenmeden, sevişmeleri bil- meden, ıssız biryöne doğru koşuyorlardı... Acımasız, dinginsiz bir kavganın içinde çoğalı- yordu tüm gözler... O saatlerde Abdülkadir Bulut'un şiirlerini ez- berlemeden, aslında uveyıklerın duruşuna aldırış etmeden, ikindiler getırirdi şiiri... Sessiz ve kendi başımıza ağlamak geçerdi içi- mizden... Nikola Vuptasarov'un ölüm mangası, kurşuna dizilişin, sonra da çürüyüşün yalın oluşuna tanık- lıkederdi... Ucu denize çıkan yollarda yürijrdük, ilkyazda dikilmiş evlere doğru... Gecenin içinde birsilah sesi duyulurdu. Birgenç, sokak ortasında vurulurdu... Bir büyük fırtınayı yaşar gibi olurduk o yıllar... Halkımızı çok severdik!.. • • • Dağ başlannda taş gibi olmak güzel şeydi bi- zim için... Hani uzun geceler isterdi çiçek açmak için tü- tün. Hani zaman isterdi sevmek için pembe ger- danlıklı kızlann bakışlan... öyle duygulara yakalanmıştık!.. ölümü hiç düşünmesek de Ismail Uyarog- lu'nun şiirlerini ezberlemiştik: "Ve ölüm hayatı kuşatalı beri/lki şey yan yana gelişiyor evlerde/Babalar bıçak bıliyor/Analaryas- lı" Kara bir hayatın ortasından geçen zaman, Beh- çet Aysan'ın deyişiyle noktalanırdı: "Gençliğim ah!" Sakız gibi beyaz duşler kaybolmuştu!.. Tuzaklara takılıp kalmıştı mintanlardaki kan!.. Farkında değıldik olup brtenlerin... Yalansız bir evrende yaşamak istiyorduk aslın- da... IşkenceL Baskı!.. Gözaltı!.. Geceyanlan işlenen cinayetler!.. Bir ölgun ışık vuruyor odanın içine!.. ••' <?,' so O parlak günlenn ölüm tortusu!.. Ne Troya masallannın kahramanlan, ne Andro- makhe'nin gozyaşlan ne de Hektor'un sevgisi geliyordu aklımıza... Şükran Kurdakut'un eski kaygılan, güzelliğin ve umudun ustası, otuz yıl sonra 78 kuşagını alıp bir yerlere götürüyorsa yine de geleceğin çocuk bah- çelerinde buluşturuyordu bizleri... Sokaklar bizim içimizdeydi... Sokaklar birfırtına öncesi sessızliğindeydi... Halkımızı çok sevmıştık, ama onlar bızi hiç sev- medi!.. Aşk şiirlerini hiç okumadık!.. Yaşamı hiç kucak- lamadık!.. • • • 20 yıl öncesine bakıyoruz şimdi... Bakarken Cemal Süreya'nın 'Gül'üyle avunu- yoruz: "Gülün tam ortasında ağlıyorum/Her akşam sokak ortasında öldükçe/önümü arkamı bilmiyo- rum/Azaldığını duyup duyup karanlıkta/Beni ayak- ta tutan gözlerinin Ellerini alıyorum safaaha kadar seviyorum/Elle- rin beyaz tekrarbeyaz tekrarbeyaz/Ellerinin bu ka- dar beyaz olmasından korkuyorum/lstasyonda tren oluyor biraz/Ben bazen istasyonu bulamayan bir adamım Gülû alıyorum yüzüme sürûyonım/Her nasılsa sokağa düşmüş/Kolumu kanadımı kmyorum/Bir kan oluyor bir kıyamet bir çalgı/Ve zumanın ucun- da yepyeni bir çingene" Lorca'nın dilinde aşk, açlığın hırpaladığı vücut- larda duruyor; aşk, martı ölülerinı sollayan hüzün denizinde kapkararriık öpüşleri kolluyor... Tam 20 yıl geçti!.. , Kentler, küçük çocuklar gibi titremedi... * Kentier haykırmadı gecenin içinden!.. Sevecenliğin titrek kumaşı üzerlerini örtme- di... Düşler ise silinip gitti!.. hikmet.cetinkaya« cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 ^ kitap kulubu ÇAİININ TANIĞI ÜÇ YUAR 2. BASI KUBİLAY OLAYI VE T M İ M T SAHCILIYILUR SOKAKLAR 4. BASI POSTUNDA KURT m ZAMIAK SANA DA BULASTI KAİ 2 BASI DİNJARONUNDN KAZLARI AŞIK KADİNLAR SOKAĞI 2 BAS! SERİAT PAZARI SEVDANM ADRESİ BELLİ DEĞİL TVRKİYE'NİN $EHAN ÜÇGENİ 6ÖZLEIİN POYRAZ Cumhunyet Kıtap KulübL Çağ Pazarlama A Ş Türfcocağı Cad No-39/41 (3433'') Cağaloğlu-lstanbul Tel 514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle