Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 EYLÜL 2000 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
B4ak»:312
KBHI8C9R
• tstanbulHaberServfei-
Kapatılan Refah
Partisi'nin (RP) Genel
Başkanı Necmettin
Erbakan, 312. maddenin
lcaldınlacağına inandığını
belirterek "parti
kapatmayı" dûnyaya karşı
bir ayıp olarak
nıtelendırdı. Erbakan
kendısiyle ılgili kasetin de
tnontaj olduğunu öne
sürdü.
Göneydoğu
IANKARA
(Cumhuriyet Bûrosu) -
Başbakan Bülent Ecevit,
bazı kamu görevlılerinin
Gûneydoğu'da görev
yapma konusunda
şimdiye kadar çekingen
davrandıklannı belirterek
"Artık çekingen
davranmalanna bir gerek
kalmadı. Şimdiı bir yandan
köye dönûş projesini
sürdürûrken diğer yandan
da Güneydoğu'nun kamu
personeli ihüyacını daha
yeterli şekilde karşılamak
için gereken önlemi
alacağız" dedi. Ecevit,
bölgede tcrörün bir hayli
gerilediğini anımsatarak
ekonomınin
canlandınlması ve sosyal
yaşamın eksikliklerinin
giderilmesinin tam
zamanı olduğunu kaydetti.
Arazi mafyası
• DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Dîyarbakır Emniyet
fyiûdûrlüğû Organize
Suçlar ve Sılah Kaçakçılık
Şube Müdürlügü, yapılan
operasyon sonucu tehditle
yurttaşlann arazilerini ele
geçirmek isteyen aileden
11 kişinin silahlanyla
birlikte ele geçirildiğini
açıkladı. Diyarbakır
Emniyet Müdûrlüğü'nden
yapılan açıklamada, 8
Eylûl'de Diyarbakır'ın
Çiftkapı mevkiinde
Hüseyın Çınar ve Mehmet
Çınar'ın öldûrülmesi
olayına kanşan Koyun
ailesi üyelerinin yeni bir
silahh saldınya
hazurlandığırûn tespit
edildiğini ve Muhtar
Cemil Koyun ile Cengiz
Koyun, Hacı Koyun,
Mahmut Koyun, Yasin
Koyun, Hanifı Koyun,
Mehmet Emin Koyun,
Şevket Koyun, Muhirtin
Koyun, Metin Koyun ve
Şevket Yıldınm'ın
gözaltına ahndığnu
bildirdi.
Ankara Barosu
Başkanlığı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bûrosu) -
Ankara Barosu'nun 4-5
Kasım tarihlerinde
yapılacak genel kurulunda
avukat Erşen Şansal'ın
Çağdaş Avukatlar
Grubu'nun başkan adayı
olacağı bildirildi. Çağdaş
Avukatlar Grubu'nca
yapılan açıklamada,
Ankara Barosu Başkanlığı
için Erşen ŞansaTın aday
olarak belirlendiği
kaydedildi.
DİİZHTME
• Gazetemizın dünkü
sayısında yer alan Ankara
Kulisi'nde "Insani
durum" başlıkb yazının
son bölümünde teknik
hata nedeniyle bir satır
düşmüştür. Son cümle
şöyle olacaktır: "Daha
birkaç aya değin Devlet
Tiyatrolan'nın genel
müdürlüğünü ûstlenen 25
yülık sanatçı Lemi
Bilgin'e bir anlamda
'eziyet' edilmesine,
Kültür Bakanı Sayın
îstemihan Talay'ın
bundan böyle izin
vermeyeceğine inannıak
istiyoruz." Dûzeltir,
okurlanmızdan özûr
dileriz.
Gruplar aday çıkanp çıkarmamayı tartışırken Öymen ve yandaşlan Baykal'ı adaylığa zorluyor
BaykaTa
6
yanş' çağrısıTÜREYKÖSE
ANKARA-
CHP'nın 30
Eylûl'de ger-
çekleştırilecek
kurultayı öncesinde gruplar a-
day çıkanp çıkarraama seçe-
neklerini tartışırken; Genel
Başkan Altan Oymen ve yan-
daşlan eskı genel başkan Deniz
Baykal ı yanşa çekmeye çalışı-
yor.
Partı Mechsi (PM) üyelerin-
den Hasan Fehmi Güneş, aday
çıkarmayarak öymen'ı yanşta
yalnız bırakma taktiğine mesa-
felı yaklaşırken "Sorumlulu-
ğumuzun gereğini yerine getir-
mefiviz. Kurultay sorun çözücfi
olmaİL Başka olağanüstü ku-
• Baykal'dan kopan eski genel sekreter Keskin. CHP'nin kurultaylar partisi
olduğu fıkrinin canlandınlmasının yanlış olduğunu söyleyerek, "Kavgalı
kurultayda sonuç Pirus zaferi olur" dedi.
rultaylann yolunu kapamab-
dff" dedi. Adı yarışa katılacak-
lar arasında geçen PM üyele-
rinden Erruğrul Günay da,
"araformüllerinparti içi tarOş-
matann uzaması sonucunu do-
ğuracağuu, Öymen"i değiştire-
cek.Bay kal'ı da geri genrmeye-
cek bir iddia ortaya kovmak ge-
rektiğini*' söyledı.
Baykal 'la yollannı ayıran es-
ki genel sekreter Adnan Kes-
Idn ise "Kavgab kurultaylann
tekrarianması, sonucu, kim se-
çilirse seçUsin Pirus zaferine dö-
nüşrürür. CHP'nin kunıhaylar
partisi olduğu fıkrinin canlan-
dmlması doğru değfl" görüşü-
nü dile getırdı.
CHP yenıden kurultay süre-
cine girerken taraflar önlerinde
kalan 15 günden kısa süreyı iyı
değerlendirmek için kollan sı-
vadı. Baykal'ın "Kafamda bir
takvûn var. Ancak yeni bir ka-
ranm yok" sözleri "Mayıs
ayinda olağan kuruhayda
adayhğı düşünüvordu,şimdi s-
1080" yorumlanna neden oldu.
Yandaşlan. Baykal'm "30 Ey-
lûl'de mi. olağan kuruhayda mı
aday olması" gerektığı seçe-
neklerinı tartışırken; Hasan
Fehmi Güneş ve arkadaşlan da
bugün bir toplantı yaparak iz-
leyecekleri politikayı ele ala-
cak. Hasan Fehmi Gûneş, yap-
tığı açıklamalarla aday olabile-
ceğı mesajlan verdi.
'Detege doğruyu seçecek'
Kurultay karan alınması sü-
recinde Murat Karayalçın ile
birlikte Öymen'e destek veren
PM üyelerinden Fikri Sağlar
ise "en böyük hakem olan de-
legelerin doğru karan vereceği-
ni, kuruttay karannı destekle-
diğüıi" söyledi.
Baykal'la yollannı ayırdık-
tan sonra aynı ekipten arkadaş-
Altan Öymen
'Ankara
yetküerini
paylaşmıyor
9
ÖZCANÖZGÜR
MUĞLA - Muğla yeni
otogannın açılışında ko-
nuşan CHP Genel Baş-
kanı Altan Öymen, bele-
dıyelenn kaynak ve yet-
ki sıkınnsının çözülebil-
mesi için Yerel Yönetım-
ler Yasası'nın çıkanlma-
sı gerektiğini söyledi.
Ankara'nın bu yasayı çı-
karmayaniyeti bulunma-
dığını belirten Öymen,
"Onun yerine kararna-
me çıkarahm dedüer, onu
bile çıkaramıyorlar. An-
kara yetkilerini paylaş-
mak istemiyor" dedi.
tçişleri Bakanlığı'nca
görevden uzaklaştınlan
Oren Beledıye Başkanı
Kazım Turan'ı da savu-
nan Öymen, hükümeti,
belediye başkanlannı
keyfî kararlarla görev-
den almakla suçladı.
Muğla'da yapımı ta-
mamlanan yeni otogar
törenle açıldı. Törende
konuşan Muğla Beledi-
ye Başkanı Dr. Osman
Gürün, 18 Nisan seçim-
lerinden bu yana yerel
yönetimler yasa tasansı-
nın 16 defa değişiklığe
uğradığını, buna rağmen
çıkanlmadığını söyledi.
Başkan Gürün, Tûrkiye
nüfusunun yüzde
75'ininbelediyelerinhu-
dutlan içinde bulundu-
ğunu, belediyelerin ye-
terli kaynağa sahip ol-
madıklan için kentlerde
yaşayan yurttaşlara ye-
terli hizmet götüreme-
diklerini vurguladı.
Törene katılan CHP
Genel Başkanı Altan
Öymen, hükümeti eleşti-
rerek şunlan söyledi:
"Tûrkiye nüfusu 13
milyon iken yapılmış bir
yerel yönetimler yasası ile
belediyeteri yönetemezsi-
niz. O günlerde hizmet
üretimi için merkezi hfi-
kümet ağırhğı gerekiyor-
muş, ama bugün gerek-
miyor. Çûnkü hizmetleri
aksryor. Türkrye'de artık
bekdiyekr ihtiyaçlan
olan kadroyu atamak
için Ankara'ya bakma-
mahdır. Muğla'nın so-
runlaımı Ankara'dan çö-
zemezsiniz."
ÇİZMEDEN YUKAR1 MUSAKART
BM Gıda ve Tanrn Örgütü FAO'nun raporuna göre dünya
nüfiısunun 7'de 1 'i büyük boyutlarda açlık çekıyor.
KOOOŞ
&ÜNVALI
.. KOOOS!..
<
Bİ SIL-AM
lanyla bûrosunu da ayıran es-
ki genel sekreter Adnan Keskin
uzlaşma çağnsında bulundu.
Keskin, "CHP'nin içinedüştü-
ğü zor durumdan kurtuhnası-
nuı yohınu, partrje tepeden tir-
nağa bir nyiaşma küftürûnün
egemen olmasında gördûğû-
nü" belirterek şunlan söyledi:
"Gecmiste yaşanan kavgalı
kurultaylann. önümûzdeki
günlerde tekrarianması duru-
munda, khn seçiürse seçüsin,
sonuç Pirus zaferi olur. Eski bir
genel sekreter olarak böyle bir
uzlaşınanın ohışturubnası, bû-
tûn partiülerin yaşanan taröş-
malâruı tortulannı kafalann-
dan ve gönüllerinden atmalan
için çaba sarfefme anlayışımı
sürdûrecegûn."
312. madde
Yılmaz: Ekonomikpmgramın başarıya ulaşması gerekiyor
'Enflasyon 2001 Mart'ındayüzde25'
MANİSA (Cumhuriyet) -
Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Mesut Yıbnaz, ıs-
tikrar programından ödün ver-
meyeceklerini, 2001 yılı mart
ayında enflasyonun yüzde 25 'e
ineceğini belirterek "Ekono-
mik program, rürkiye'nin ge-
leceği için mutlaka başanya u-
laşmahdır"dedi. Yıhnaz,312.
maddede yapılacak düzenle-
merun herhangi münferit bir
olayla birlikte düşünülemeye-
ceğini belirtti.
Yılmaz, Ege'nin en büyük s-
por kompleksinin temel atma
törenine katıhnak ve bazı açı-
lışlar yapmak üzere Mani-
sa'daydı. Yılmaz, ekonomik
programın başanya ulaşması
gerektiğini belirterek yüzde 25
olan enflasyon hedefinin bu yıl
belkı 1-2 puan fark edebilece-
ğini, ancak bu hedefin kısa sü-
rede gerçekleştirileceğini vur-
guladı Yılmaz. "Önümüzdeki
senenin mart ayında yüzde 25
hedefî yakalanmış olacak" dı-
ye konuştu.
Yılmaz, Manisa Valisi Mo-
zaffer Ecemiş'ı ziyareti sırasın-
da kendisine yöneltilen bir so-
ru üzerine 312. maddede yapı-
lacak düzenlemenin herhangi
bir münferit olayla birlikte dü-
şünülemeyeceğitıi belirtti. 312.
madde ile ilgili duyarhhğıpay-
laştıklanm söyleyen Yıbîıaz,
"Bu madde bugünkü hahyle
uygulamada düşûnce ve ifade
özgürlüğü önünde engel oJuştu-
ruyor" diye konuştu.
Tartışmalar
hükümeti
zorlayacak
ANKARA/YOZGAT (Cumhu-
riyet) - MHP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı Devlet Bah-
çefi, ülkenin koşullan göz önûne
âlındığmda Türk Ceza Yasası'nın
(TCY) 312. maddesinin değişme-
mesi gerektiğini söyledi. Bahçeli,
Başbakan Yardımcısı Mesut Yıl-
maz'ın "312. madde değiştiribne-
den Tûrkiye yoluna devam ede-
mez" yönündekı açıklamasının
anımsatılması üzerine, "'Bugüne
kadar yohına devam eden Tûrki-
ye, bundan sonra da yohuıa devam
edecek" dıye konuştu. Hükümetin
FP ile pazarlık yapmaması gerek-
tiğini belirten Bahçeli, "Tûrksiva-
si hayatindan pazarlık kavramını
çıkarmakgerekir" dedi.
Bahçeli, çeşıtlı temel atma ve
açılış törenlerine katıhnak ama-
cıyla dün sabah saatlerinde Yoz-
gat'a gitti. tlin sorunlan hakkmda
yetkililerden bilgi alan Bahçeli.
vilayet çıkışında gazetecılerin so-
rularını yanıtladı. Bahçeli, 312.
maddenin ikinci fıkrasının değiş-
tirilmesi ile ilgili yaklaşımının so-
rulması üzerine, partilerinin bu
konuya ilişkin görüşlennın çok sık
açjklandığmı söyledi. Bahçeli.
"Ulkenin içinde bulunduğu sart-
lar dikkate ahndığmda 312. mad-
denin değişmemesi yönünde
MHP'nin görüşleri var" dedi.
Bahçeli. Başbakan Yardımcısı
Mesut Yılmaz'ın "312. madde de-
ğiştirilmeden Tûrkiye yohına de-
vam edemez" yönündeki açıkla-
masının anımsatılması üzerine,
"Bugüne kadar yohuıa devam e-
den Tûrkiye, bundan sonra da yo-
hına devam edecek" diye konuştu.
Anayasa değışıklığinin paket ola-
rak ele alınmasıru isteyen FP ile
pazarlığın söz konusu olup ohna-
dığınm soruhnası üzerine Bahçe-
li, "Türk siyasi hayatindan pazar-
hk kavramının çıkarüması gere-
kiı^dedi.
12 Eylül tartışmalannın anımsa-
tılarak, "Evren'e suikastten ken-
disinin haberi olup olmadığı" yö-
nündekı soruya da Bahçeiı, "Bu
konular ûzerinde hiç durmayın"
karşüığıru verdi. Bahçeli, "•Parti-
nizin kongresi öncesinde,MHP'ye
yakin bazı kişiler 12 Eyhll konusu-
nu kaşryor. Acaba kongre Oe ilgili
bazı beklentileri mi var" sorusuna
şuyanıtı verdi:
"Bunu bu şekilde ihşkilendir-
mekdoğru değiL 20 yü sonra, mer-
hum Alparslan Türkeş Bey'in bu
şekfiyle taşınması çok yanhştir."
IRMIKIAYDIN ENGÎN aengin@doruk.nettr
En son ne zaman
ıslandınız?
Hayır, bir yere gi-
derken yağmura tutulup, kaça-
mayıp, az buçuk ıslanmak de-
ğil; bilerek, isteyerek, kendini
gökten yağan bereketin kolla-
nna gönüllü bırakarak; "Aman
madem ıslanıyorum, bari tam
olsun. Nasıl olsa eve gidince
soyunur, dökûnür, kurulanınm"
sığıncalannı filan hesaplama-
dan. Kendinizi yağmura. itiraz-
sız teslim ederek en son ne za-
man ıslandınız?
Ben dün.
Önceden hesaplamadan üs-
telik.
Evden çıkıp, arabada unut-
tuğum çantayı alırken birden
sağanak indi. Alışkanlıkla ace-
le etmeye başladım. Bagajda-
ki şemsiyeyi almaya davran-
dım. Bagaj kilitliydi. Kendi ken-
dime söylenip anahtan kilide
uydurmaya çabaiarken...
...Durdum.
Yazdan Kalma Güz Yağmurunda, Sınlsıklam...
Yazının başında sıze sordu-
ğumu, kendime sordum: Ben
en son ne zaman ıslandım?
Şöyle doyasıya. kendini keyif-
le sağanağa bırakmacasına en
son ne zaman ıslandım ben?
Yanıtı anımsayamayacağım
kadar çok olmuş.
Adeta utandım.
Yazın bastıran sağanaklarda,
annesinden izin alıp doyasıya
ıslanan; güzün yakalandığı
yağmuriarda, annesinden azar
işitmeyi göze alıp, 'N'apayım,
bisikletie bağ yolunda yağmu-
ra yakalandım. Altına gırecek
bir dam bulamadım. Hem sen
bana ağaç altına girme, yıldınm
düşer demedin miydi? Islan-
dım işte.." gibisinden masum
yalanlaria paçayı kurtaran, a-
ma doğayla ve ille de yağmur-
la her zaman çok banşık o Ege
çocuğundan bugüne kalana
bak!
Vazık! Beton bannaklarda
yaşaya yaşaya yağmuru, yağ-
murda ıslanmayı unutmuş.
Arabanın kapılannı itip vur-
dum korunun yoilanna. Kirpik-
lerimden süzülen sulan dilımle
tattım. Gömleğim sırtıma ya-
pıştı. Hemen oluşuveren küçük
yağmur göletçiklerine inadına
basan küçük çocuklardan ^ark-
sız, bile isteye dalıp bileklerime
kadar ıslattım kendımi.
Korudan yalnız güz yağmur-
lanna özgü o ıslanmış toprak
ve yaprak kokusu yükseldi.
Bıraksalar ağlayacağım. Ke-
derden ve sevinçten...
Üstelik bıri görüp, "Niye ağ-
lıyorsun" dese, yanıtım yok.
"Yağmur yağıyor ya... Ben de
ıslanıyorum ya... Ben katıksız
Ege çocuğuyum ya,.. Ege'de
yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık
veyağışlı geçerya... Yazgün-
leri birden bastınveren sağa-
naklan da vardırya...Oyûzden
ağlıyorum " desem, "Deli mi bu
adam" deyip alay edecekler.
Bereket koruda benden başka
ıslanan yok. Ne güzel!..
Kabuklan yeşilden kızıla dö-
nüşmüş narlann üstünde yağ-
mur damlalan... Henüzyumruk
büyüklüğüne erişmiş ayvalann
'hav"\rv ıslatmış yağmur dam-
lalan... Yanık ahşap köşkün yı-
kıntılanna sığınmış kediler ve
kedi yavrulan. Yavrular daha
birkaç haftalık. Besbelli bu "ilk
yağmurlan." Küçücük kafalan-
nı yukan kaldınp şaşkın koca
gözleriyle yağmuru tanıyoriar.
Oraya sığınana kadar epey
yağmuryemişler. Anne kediler-
de bir telaş, bir telaş. Ha bire
yalayıp bebek kurutuyorlar.
Yağmur başladığı gibi kesildi.
HımmmmL Güz
ayında yaz yağmu-
ru bu.
Güneş hemen açtı. Şimdi ko-
runun dört yanından buğular
yükseliyor. Benden de. Gömle-
ğimden, pabuçlanmdan, paça-
lanmdan, olmayan saçlanm-
dan...
Az önce neredeyse secdeye
durup yere yapışan çimenler,
aynk otlan, kanyaşılar, o inatçı
sirkenler, pampullar, hatta zıî-
can dikenleri hemen doğruldu-
lar. Yağmur içmişlerdi, şimdi
güneşte geriniyoriar...
Koruya güz günü, yaz yağ-
muru yağdı.
Bende bir sevinç, bir yürek
genişliği, bir iç ısınması...
•••
Bu yazı da "acep içimi dol-
duran sevinci okuyucuyla bö-
lûşmeyi becerebilır miyim"
merakı ile yazıldı.
Kim bilir, belki becermişim-
dir...
POIİTtKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETÎNKAYA
Mavi Renkli Zaman...
Eylül yağmuru dinmiş, gökyuzü soluk ışık kar-
maşası içinde yıldızlan yakalarken bir sevda ya-
vaş yavaş büyümeye başlamıştı...
Mavi renkli bir zaman, çiçekli bahçelerde çoğa-
lırken Troya yangınlan ıssız vadilere sıçnyor, dü-
şünceli çocuk ormanlannda belki de av mevsimi
başlıyordu...
Birden yirmi yıl öncesine gitti...
Kaybolan yıllar değil, belki de güneşler, içimiz-
deki teraslardı...
Akan sonbaharyağmurlannda annmaya çok va-
kit vardı. Mavilik, bizim için puslu bir yaprağın
parlaklığı gibi bir şeydi...
Çocuklar ölüyorlardı hain kurşunlarla!..
Bu bir sürek avıydı!..
Bahçelievler de, Balgat'ta, istinye'de, Inciral-
tı'nda kurulan pusular, boğma telleri!..
Çocuklar hiç aşkj öğrenmeden, sevişmeleri bil-
meden, ıssız biryöne doğru koşuyorlardı...
Acımasız, dinginsiz bir kavganın içinde çoğalı-
yordu tüm gözler...
O saatlerde Abdülkadir Bulut'un şiirlerini ez-
berlemeden, aslında uveyıklerın duruşuna aldırış
etmeden, ikindiler getırirdi şiiri...
Sessiz ve kendi başımıza ağlamak geçerdi içi-
mizden...
Nikola Vuptasarov'un ölüm mangası, kurşuna
dizilişin, sonra da çürüyüşün yalın oluşuna tanık-
lıkederdi...
Ucu denize çıkan yollarda yürijrdük, ilkyazda
dikilmiş evlere doğru...
Gecenin içinde birsilah sesi duyulurdu. Birgenç,
sokak ortasında vurulurdu...
Bir büyük fırtınayı yaşar gibi olurduk o yıllar...
Halkımızı çok severdik!..
• • •
Dağ başlannda taş gibi olmak güzel şeydi bi-
zim için...
Hani uzun geceler isterdi çiçek açmak için tü-
tün. Hani zaman isterdi sevmek için pembe ger-
danlıklı kızlann bakışlan...
öyle duygulara yakalanmıştık!..
ölümü hiç düşünmesek de Ismail Uyarog-
lu'nun şiirlerini ezberlemiştik:
"Ve ölüm hayatı kuşatalı beri/lki şey yan yana
gelişiyor evlerde/Babalar bıçak bıliyor/Analaryas-
lı"
Kara bir hayatın ortasından geçen zaman, Beh-
çet Aysan'ın deyişiyle noktalanırdı:
"Gençliğim ah!"
Sakız gibi beyaz duşler kaybolmuştu!..
Tuzaklara takılıp kalmıştı mintanlardaki kan!..
Farkında değıldik olup brtenlerin...
Yalansız bir evrende yaşamak istiyorduk aslın-
da...
IşkenceL
Baskı!..
Gözaltı!..
Geceyanlan işlenen cinayetler!..
Bir ölgun ışık vuruyor odanın içine!.. ••' <?,' so
O parlak günlenn ölüm tortusu!..
Ne Troya masallannın kahramanlan, ne Andro-
makhe'nin gozyaşlan ne de Hektor'un sevgisi
geliyordu aklımıza...
Şükran Kurdakut'un eski kaygılan, güzelliğin ve
umudun ustası, otuz yıl sonra 78 kuşagını alıp bir
yerlere götürüyorsa yine de geleceğin çocuk bah-
çelerinde buluşturuyordu bizleri...
Sokaklar bizim içimizdeydi...
Sokaklar birfırtına öncesi sessızliğindeydi...
Halkımızı çok sevmıştık, ama onlar bızi hiç sev-
medi!..
Aşk şiirlerini hiç okumadık!.. Yaşamı hiç kucak-
lamadık!..
• • •
20 yıl öncesine bakıyoruz şimdi...
Bakarken Cemal Süreya'nın 'Gül'üyle avunu-
yoruz:
"Gülün tam ortasında ağlıyorum/Her akşam
sokak ortasında öldükçe/önümü arkamı bilmiyo-
rum/Azaldığını duyup duyup karanlıkta/Beni ayak-
ta tutan gözlerinin
Ellerini alıyorum safaaha kadar seviyorum/Elle-
rin beyaz tekrarbeyaz tekrarbeyaz/Ellerinin bu ka-
dar beyaz olmasından korkuyorum/lstasyonda
tren oluyor biraz/Ben bazen istasyonu bulamayan
bir adamım
Gülû alıyorum yüzüme sürûyonım/Her nasılsa
sokağa düşmüş/Kolumu kanadımı kmyorum/Bir
kan oluyor bir kıyamet bir çalgı/Ve zumanın ucun-
da yepyeni bir çingene"
Lorca'nın dilinde aşk, açlığın hırpaladığı vücut-
larda duruyor; aşk, martı ölülerinı sollayan hüzün
denizinde kapkararriık öpüşleri kolluyor...
Tam 20 yıl geçti!.. ,
Kentler, küçük çocuklar gibi titremedi... *
Kentier haykırmadı gecenin içinden!..
Sevecenliğin titrek kumaşı üzerlerini örtme-
di...
Düşler ise silinip gitti!..
hikmet.cetinkaya« cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
^ kitap kulubu
ÇAİININ TANIĞI ÜÇ YUAR
2. BASI
KUBİLAY OLAYI VE T M İ M T
SAHCILIYILUR
SOKAKLAR
4. BASI
POSTUNDA KURT
m
ZAMIAK SANA DA BULASTI KAİ
2 BASI
DİNJARONUNDN KAZLARI
AŞIK KADİNLAR SOKAĞI
2 BAS!
SERİAT PAZARI
SEVDANM ADRESİ BELLİ DEĞİL
TVRKİYE'NİN $EHAN ÜÇGENİ
6ÖZLEIİN POYRAZ
Cumhunyet Kıtap KulübL Çağ Pazarlama A Ş Türfcocağı Cad
No-39/41 (3433'') Cağaloğlu-lstanbul Tel 514 01 96