Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 17EYLUL2000PAZAR
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ SİRMEN
Oümpiyat Oyunları
Sevgili,
2000 Olimpiyat Oyunlan başladı.
Biz dilersen şimdi oyun kavramı üzerinde du-
ralım biraz.
Ünlü Fransız fılozofu H. Bergson, "Gülmek"
adlı yapıtında, "Insan, gülen hayvandır" diyor.
Insanı öbür memelilerden ve diğer hayvanlar-
dan ayıran birçok özellık vardır ve herkes ken-
di ilgisine, meşrebine veya öne çıkardığı konu-
ya göre bunlardan birine, ayıncı özellik olarak
• ağıriık vermiştir.
Ama insanın oyun oynaması, onu diğer hay-
vanlardan, hiç degilse memelilerden ayıran bir
özelhk değil.
Hayvanlar da oyun oynuyor.
Işin daha garibi, oyun dönemleri bu ikisinde
de çocukluk çağlarında yoğunlaşıyor.
Ama oynanan oyunun içeriği değişik; üstelik
insanın yavrusu sonra oyunu spora çeviriyor.
Aynca, hayvanın oyunu, gelişkin çağında yapa-
,cağı hareketlerin bir öncüsü, bir tür antrenma-
nı iken insanın oyunu öyle değil, sporu da.
•••
Oysa başiangıçta, sporun belirli bir amacı
. vardı. Asker gücüne yönelik olan toplumlar.
spora, en iyi savaşan askeri oluşturma amacı-
nı yerleştirmişlerdi.
p
"Daha hızlı, daha yûksek ve daha güçlü " slo-
ganına bir bak!
Tarihin hangi döneminde, hangi ordu, aske-
rinden bunu istememiştir; hangi ordu bu vasıf-
lara sahip askerler yetiştirmeye çalışmamıştır
ki?
Teknolojinin gelişmesi belki pek yakında bu
niteliği de değiştirecek; ağırlık, başka nitelikle-
re sahip askerlere kayacak, savaşın yükünü,
Körfez olayında gördüğümüz gibi, çok gelişti-
rilmiş karmaşık aygıtlar ve silahlar taşıyacaktır.
Ama henüz orada değiliz.
Ne var ki spor, çağımızda artık başka bir ama-
ca yöneldi. Kaynağındaki işlevinin dışına taştı;
.şov dünyasının bir parçası, bir endüstri haline
geldi.
Şimdi çok haklı olarak, ayni gelişmenin baş-
"Ka alanlarda da yaşandığını, "seks"\n de üre-
me işlevini aşıp, hatta onu ikinci planda bırakıp
bir haz aracı, hatta aynı zamanda bir endüstri-
nin nedeni haline geldiğini söyleyebilirsin.
Haklısın, ABD'nin ünlü dergisi "PlayBoy" bu
yaşam felsefesini yansıtıyordu ve Hugh Heff-
ner, "Ben bir dâhiyim" derken bu değişikliğin
simgesi olmasını kastediyordu.
•••
Yeni insan için, Sevgili, spor salt oyun güdü-
sünün devamı, sağlıklı yaşamın kendini vücut-
ça ve kas-beyin uyumu açtsından geliştirmenin
aracı olmaktan çıktı, yukanda anlatmaya çalış-
tğım boyuta ulaştı.
Artk spor, endüstri ve bilimi de kullanan, bi-
rincinin aynı zamanda aleti olan bir uzmanlık da-
Uzman sporcular ki yalnız rekortmenler de-
ğil, birincı kategori içinde yer alanların hepsi,
kendi dallannda süpermenler haline geldiler, sı-
radan insanlar için yanşan, dövüşen, onlar için
daha hızlı, daha güçlü, daha yüksek ve etkili
olan ilahlara dönüştüler.
Çağımız insanı, Eski Yunanlılann mitologya ve
tragedyada bulduğu katharsis, yani arınma
duygusunu sporda anyorlar.
Spor alanlan değil, ama statlar ve salonlar,
katharsisin yaşandığı mabetler ve bu ayinler, te-
levizyon ile daha da yaygınlaştırılıyor.
Sydney Olimpiyatlan'nın açılışı, artık fevkala-
de bir törenin ötesinde shovv-business dünya-
sının egemenliğinin göstergesi olmadı mı?
Burada da garip bir çelişki var. insan sporla
hem daha fazla ilgileniyor hem de ona gittikçe
daha yabancılaşıyor.
öyle ya! Hep sporia ilgileniyoruz, ama bizler
artık iyi-kötü spor yapan etkin bireyler değil,
kendi adımıza başkalarının bir şeyler yapması-
nı izleyen edilgin yaratıklanz.
Ben 2000 Olimpiyatlarf nın daha açılış tören-
lerini izlerken bunlan düşündüm.
Sen olağanüstü açılış törenini izledin mi Sev-
gili?
Kaçak Gülay Aslıtürk
îngiltere iade
dosyasını inceleyecek
LONDRA(AA)- Eskı
Şişli Beledıye Başkanı
Gülay Asbtûrk ile ilgıli
olarak Türkıye
tarafından yapılan iade
istemini değerlendiren
Îngiltere'deki Bow
Street Sulh
Mahkemesi, 18-20
Eylül tarihleri arasında
yapacağı üç günlük
oturuınlarda iade
dosyasını incelemeye
alacak. Îngiltere'nin
başkenti Londra'da
aralık ayında
tutuklandıktan sonra
kefaletle serbest
bırakılan, ancak
Londra'da yaşadığı
evin yakınındaki
Edmonton Green Polis
Karakolu'nda her güıı
irnza zorunluluğu
getirilen Aslıtürk'ün
yargılanmasına,
bugünden iübaren
devam edilecek. Bow
Street Sulh
Mahkemesi, üç gûn
sürecek yoğun
oturumlar sırasında
Türkiye'den gönderilen
yaklaşık 150 sayfalık
iade dosyasını ele
alırken dosyarun hem
şekil hem de içerik
açısından iadeye
hukuki temel sağlayıp
sağlamadığına
bakacak. Mahkemenin
karan, Gülay
Aslıtürk'e atfedilen
suçların Türkiye'ye
iadesıni gerektirdiği
yönünde çıkarsa,
mahkeme dosyayı
konuyla ilgili nihai
karan verme yetkisini
siyasi ırade adına
elinde tutan Içişleri
Bakanı Jack Strarev'a
gönderecek. Ancak,
Sişli Belediyesi'nin
eskı Başkaru Gûlay
Aslıtürk'ûn bu
dunımda hem
mahkemenin verdiği
karar aşamasında, hem
dc Içişleri Bakaru Jack
Straw'un dosyayı
incelcmesi aşamasında
temyiz hakları
bulunuyor.
Soygunım adı hayah ihracat
İstanbul Gümrük Muhafaza Başmüdürlüğü'nün raporu, 'hayali'nin ulaştığı ürkütücü boyutu gözler önüne
seriyor.1980 yılında 3-4 bin dolayında olan ihracatçı sayısının 1999 yılında 24 bini aşmasi dikkatleri çekiyot
Dağüstü, 1999yılmda456trilyonli- sabıgirmez.Kasahesabıçahşmakta- ise şöyle anlatılıyor: :X ACELALYILMAZ
İZMİR - Türkiye'de son iki aylık
dönemde "Ahtapot,Örümcek,Para-
şüt, Balina" gibi kod adlanyla gün-
deme gelen ve devlet kaynaklannı
hortumlayan organize çetelerin ama-
ca ulaşmada kullandıklan en etkili
araç olan hayali ihracat sorgulanıyor.
Uzmanlar. hayali ihracatın önlerune-
si için KDV oranınm düşürülmesini,
vergi borçlannın iadelerden düşül-
mesini, serbest bölgeler üzerindeki
denetimin arttrnlmasını öneriyorlar.
Hayali ihracatın, "hakazyereKDV
iadesi almak, kayıt dışı ve kara para
aklamak. teşvikli yatınmlarda ihra-
cat koşulunun yerine getirilnıesi, da
hili isleme belgesiyle getirilen mallan
yurtiçinde satmak" gibi amaçlarla
yapıldığı belirtilerek eylemi gerçek-
leştiren çetelerin yargı engelinı aşa-
bilmek için çok sayıdaki bürokrat, si-
yasetçi ve kamu görevlisıni suça or-
tak ettiklerine dikkat çekiliyor. Son
yı1larda mantar gibi türeyen ihracat-
çı sayısını çarpıcı biçimde ortaya ko-
yan ve
tstanbul Gümrük Muhafaza Baş-
müdürlüğü'nce hazırianan raporda,
hayali ihracatın ulaştığı ürkütücü bo-
vut gözler önüne seriliyor. "Hayali
İhracat Nedir, Ne Değfldir?" komılu
rapor. 1980 yılmda 3-4 bin civannda
olan ihracatçı sayısınm 1999 yılında
24 bini aştığı gerçeğini gözler önüne
seriyor
Maliye Bakanlığı Baş Hesap Uz-
manı Mustafa Dağüstü, Vergi Dün-
yası dergisınde hayali ihracata yöne-
lik örgütlenmeyı ve işleyişi anlata-
rak bu karanlık dünyaya ışık tutuyor.
ra toplam KDV iadesi yapıldığını.
bunun 21.3 trilyonluk bölümünün in-
celcndiğini belirterek 8 trilyon lira-
nın haksız biçimde hortumlandığını
vurguluyor. Dağüstü, hayali ihracatı
şöyle anlatıyor:
"Hayali ihracatta önce bir organi-
zatör ortaya çıkar. Çok sayıda para-
van şirket kurar. Bu şirketler. çıkar
karşüığı orgpnizasyon içinde yer alan
kjşilere kurdurulur. Tescil ettirilir.
vergi dairelerine kaydettirilir, bunlar
adına matbaalarda farura ve benzeri
belgeler basrırıür, kaşeler yaptınlır.
Vergi dairelerine faaliyet varrmş gibi
arada KDV beyanııaıneleri verilir.
Görünürde her şey küıfına uvdurul-
muştur. Daha sonra bu şirketler bir-
birlerine mal satmış gibi farura dü
zenkrler. Araya çek, senet, banka he-
sabı girmez. Kasa hesabı çahsmakta-
dır. Zincirin halkası uzundur ve son
halka, paravanuı ihracat şirketidir.
Hayali ihracat üç şekilde gerçekleşir.
İlkinde ortada hiçbir mal yoktur. Fi-
ili bir ihracatsöz konusu değüdir. An-
cak gümrük beyannamesinde olma-
yan bir mal. ihraç edilmiş gibi göste-
rilmiştir. Diğer bir yöntem: gümrük
beyannamesinde,ihraç edilen maL, ol-
duğundan fazla gösterilir. Diğer yön-
temde ise ihraç edilen mal, değerinin
çok üzerinde ihraç edilmiş gibi işlem
>apılır. Örneğin. mobiha ihraç edi-
>orum drve odun talaşı gönderilebi-
lir."
Gümrüklerdeki örgütienme
tstanbul Gümrük Muhafaza Baş-
müdürlüğü'nün hazıriadığı raporda
hayalicilerin gümrük örgütlenmesi
ise şöyle anlatılıyor:
"Gümrük beyannamesi ihracat ve
gümrük mevzuao u yarınca doiduru-
larak ilgili ihracatçı birliğine onaylat-
hrüır ve ardından gümrük idaresine
ibraz edilir. tdarenin onayıyla ihra-
cat gerçekleşmiş olur. Bütün bu işfem-
ler için ilgili gümriikte memur, şef,
muayene memuru veya daha üst dü-
zey personelin ayarlanması gerek-
mektedir.
Dış Ticaret Müsteşarhğı'nda da iş-
leri kolayca yürütecek birilerinin bu-
lunnıası gerekir. Bu arada hayali mal-
lar için sevk irsaliyesi düzenleyjp ve-
recekbirnakliyefirmasıdabuhınma-
lıdır. Bu aşamadan sonra hayalici fir-
nıalann (asdikini yapacak, KDV ia-
de raporunu yazacak, alt firmalara
ilişkin teyit verecek yeminli mali
müşavirler a\ arlanır" ; •
1ĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
SfiYKAl'2000.
Haksız kazanca seyirci laıhıuyor
Telekomünikasyon Kurulu, Telekom 'un trilyonlarca lira kaybına
neden olan ara bağlantı sözleşmelerine müdahale etmedi
RANUSALMAN
ANKARA - Telekomünikas-
yon Kurulu, Türk Telekom'un
Turkcell ve Telsim'le yapılan
sözleşmedeki ara bağlantıdaki
adaletsiz paylaşımın giderilme-
si için yaptığı başvuruyu reddet-
ti. Kurulun bu karan kamu yara-
nnın gözetilmedıği değerlendiı-
melerine neden oldu.
Telekomünikasyon Kurul
Başkanı Mehmet Fatih Yurdal.
yasaya göre Telekom'un kendı-
lerine başvurma hakkırun bulun-
madığını, Turkcell ve Telsim'le
Telekom arasında imzalanmış
bir sözleşme bulunduğu için bu
sözleşmeye dışandan müdahale
etmelerinin mümkün olmadığı-
nı ıleri sürdü. Yurdal, konunun
abartıldığıru, dünyadaki uygula-
malarda sabit işletmecilenn
aleyhine bir gelir dağılunı yapı 1-
dığını söyledi.
Türk Telekom'un ayhk tril-
yonlarca lira zaranna neden olan
ara bağlantı sorunu çözümsüz
kaldı. Sabit telefonlardan cep te-
lefonlarına yapılan aramalarda
Telekom 6 cent alıyor, Turkcell
ve Telsım'e ise 27 cent veriyor.
Cep telefonlanndan sabit tele-
forüara yapılan aramalarda ise
Telekom'a 1.5 cent veriüyor, ka-
lanmı (28.5 cent) Turkcell ve
Telsim kendileri ahyorlar.
Dengesiz sözleşmeler
Dağılımdaki bu dengesizliğin
korunması, cep telefonu pazan-
na girecek yeni GSM operatör-
leri için de aym dengesiz sözleş-
melerin yapılması sonucunu do-
ğuracak. Böylece, Telekom'un
kârdan zarar olarak adlandınlan
kaybı daha da artacak. Mevcut
uygulama nedeniyle Tele-
kom'un aylık kaybının 20 mıl-
yon dolar (13 trilyon lira) civa-
nnda olduğu belirtiliyor
Telekomünikasyon Kurul
Başkanı Mehmet Fatih Yurdal.
yasada, "Ara bağlantı rsteyen bir
firmaıun basvurusundan iüba-
ren 3 ay içinde konu çözülemez-
se kurula ara bağlantı talep eden
tarafin başvurabileceğinin'' ön-
görüldüğünü, bu dunımda Tele-
kom'un kendilerine başvurma
hakkırun bulunmadığmı savun-
du. Yurdal, ara bağlantı talep
edenin başvurma hakkının, Tele-
kom'un tekel olması nedeniyle
diğer şirketler üzerinde baskıcı
etkisi olmaması için öngörüldü-
ğünü anlattı.
Fatih Yurdal, ara bağlantıyla
ilgili başvurunun reddedilmesi-
nin ikinci gerekcesini şöyle açık-
ladı:
"Türk Telekom'Ia, Telsim ve
Turkcell arasuıda imzalanmış
bir akit var. Sözleşmenin şartla-
nna her iki taraf da uymak zo-
runda. O sözieşmede bir madde
konmuş: 2 yılda bir gözden geçi-
rilir diye. Ama başka bir şey söy-
lenüyor. Taraflar uzlaşırsa baş-
ka düzenleme ü/erinde anlaşa-
büirler. Ancak ticari bir konuda
taraflar anlaşmışken dışandan
birisinin müdahil olması söz ko-
nusu değil. Bu konu\la ilgili bir
şey yapmamız söz konusu değiLr
Yurdal, kamuo>unda 6'da 1
olarak bilinen dengesiz dağılı-
mın bazı durumlarda 8'de ve
10'da 1 'e kadar çıktığım, ancak
dünyadaki uygulamaların da
böyle olduğunu savundu. Yur-
dal, Îngiltere'de sabit telefondan
mobil telefona 16 cent, mobil-
den sabit telefona \arım cent
alındığını, yani 32 katlık fark bu-
lunduğunu söyledi.
Adalet Bakanı Türk
'Fehriye Erdal'ı
terörist olarak
yargılatmalıyız'
ULUDAĞ(AA)-Adalet
Bakanı Hikmet Sami
Türk, Sabancı suikastı sa-
nıklanndan Fehriye Er-
dal'ın. Türkiye'ye iadesın-
de ortaya çıkan sorunlara
değinirken "Bizim, aslın-
da Fehriye Erdal'ı Belçi-
ka'da teröristolarakyargı-
iarmamız gereldyor" dedi.
Türk, hafta sonu tatilini
geçirdiği Uludağ'da gaze-
tecilerin sorulannı yanıt-
ladı. Belçika Dışişleri Ba-
kanı ve Türkiye Dışişleri
Bakanı ile bu konuyu gö-
rüştüğünü. her iki bakanın
da iade için Erdal hakkın-
da yeni bir dosya düzen-
lenmesıni önerdiklenni
söyleyen Türk, iade konu-
sunda esas sıkıntının iki
ülke hukuku arasındakı
farktan kaynaklandığını
anlattı. Erdal hakkında ye-
ni bir dosya düzenlenmesi
ve suç vasfının değiştiril-
mesi gerektiğini, İstanbul
DGM Başsavcüığı'nın Er-
dal'ın TCK'nin 146. mad-
desinden yargılannıasını
istediğini belirten lürk,
şöyle devam etti:
"Ancak TCK'nin 146.
maddesinin. Belçika huku-
kunda karşıhğı wk. Suçlu-
nun iadesinde geçerli olan
ilke, aynı fiilin, iade isteyen
ülke ile iadesi istenen ülke-
deaynı şekildesuç sayıhna-
sıdır. Belçika Adalet Baka-
nı, bana Eğer adam öldür-
mek suçundan iade isten-
seydi, işımız biraz daha
kolaylaşmış olurdu' de-
mişti. Çünkü TCK'nin
146. maddesinin, Belçika
hukuku anlamında siyasi
suç sayüması, bu iadeyi
mümkün kılmryor. Şimdi
yeni bir dosya düzenlen-
"mesi,i:rdalınbır¥er*f8r-
gürü ile bağtannsınm dik-
kate aunmasL, aynca Sa-
bancı ailesinin davacı ol-
ması, davanın devamı için
biryokhır."
Ölüm cezasının, suçlu-
lann iadesinde Türki-
ye'nin önünde bir engel
haline geldiğini söyleyen
Türk, hükümet içinde
ölüm cezasına en fazla
karşı çıktığı düşünülen
MHPnın artık 'san ışık
yaknğını' söyledi.
Liselerde türban bunalımı
îmam- hatiplere
ilgi azalıyor
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR
NECATt AYGCV
tZMİR - Imam-hatıp li-
selenne ılgı gıderek azalır-
ken bu liselerde "türban
krizi'" sürüyor. tki yıl önce
2 bin 400 öğrencısi olan,
ancak bu > ıl öğrenci sayısı
360'a düşen Izmir Konak
Kız Imam-Hatip Lise-
si'nde Nlılli Eğıtım Bakan-
üğının "kılık-kıj-afet*' ge-
nelgesıne karşın •'türban''
çıkarmamakta dırenen
Türçe öğretmeni Günsel
Can, 5. kez açığa alındı.
Aynı okulda başını açma-
yan yaklaşık 50 öğrenci
hakkında dısiplin soruştur-
ması açılacağı bildirildi.
Kesintisız zorunlu eğitimin
8 yıla çıkanlmasıyla birlik-
te ımam-hatip liselerine il-
gi azaldı.
1997 öğretim yılında or-
ta ve Lıse olmak üzere Ko-
nak Kız Imam-Hatip Lise-
sı'nde öğrenci sayısının 2
bin 400 olduğu, bu eaka-
mın 1998'de bin 2000'e,
1999aa600'e,buögretim
yılmda ise 360'a duştüğü
öğrenildi. ,
Konak Kız Îmam- Hatip
Lısesi'nde, türbanlı öğret-
men ve öğrencüerin büyük
çoğunluğu başlannı açtı.
Ancak türban çıkarma-
makta direnen öğretmenler
ile türban çıkarmayan öğ-
renciler hakkında idari so-
ruşturmalar başlatıldı.
oralcalislar@yahoo.com
Karmaşık duygular içindeyim. Is-
tanbul-Hamburg uçağındayım.
Günlük gazeteleri okudum. 12 Ey-
lül günlerindeki suikast ve Türkeş'i
kaçırma anılarına daldım. 12 Ey-
lül'ün 4 yılını hapiste, 4 yılını da ka-
çak olarak yaşadım.
Türkeş'le hapishanede beraber-
dim. Onunla içeride uzun sohbetler
yaptım. Yaşamına ilişkin ilginç anı-
lar dinledim. Bu dinlediklerimi günü
gününe not ettim. Türkeş'le aynı ha-
pishanede kalırken Bülent Ecevit
de oraya geldi.
Ecevit'le de yaşama, darbeye, si
yasete ilişkin uzun konuşmalar yap-
tım. Ecevit ve Türkeş'le hapishane
havalandırmasında birlikte volta at-
tım. Onlan da bir kenara günü gü
nüne not ettim.
Bu anılanmı kitap haliı >e dönüştü-
rüp yayımladım. (Liderler Hapisha
nesi, Çağdaş Yayınlar). Aradan 18
MHP'li Subaylar - Susurluk
yıl geçti. Türkeş yaşamını yitirdi.
MHR ikinci büyük parti olarak ko
alisyondayer aldı. Bülent Ecevit ise
şimdi Başbakan
Kaldığımız yer, Ordu Dil ve Istih-
barat Okulu'ydu. Biz orada yatar-
ken alt katlara, sorgulamak üzere
solcu subaylan ve askeri öğrencile-
ri getirdiler. Işkence sesleri duyduk.
Sorgulanan solcu subaylara ve as-
keri öğrencilere işkence yapıyorlar
dı.
Komutanlığa dilekçe verdik. İş-
kence sesleri duyduğumuzu söyle-
dik. Yaşar Okuyan o zaman ceza-
evinde MHP'lilerintemsilcisiydi. Bi-
zim dilekçe verdığimizi, bölüm kı-
demlisi tutuklu gazeteci ağabeyi-
mizllhami Soysaldan duymuştü.
Yaşar Okuyan, böyle bir dilekçe-
ye karşı olduklannı söyledi, "Yeni-
den bizi Mamak'a gönderebilırler"
dedi. Siyasi parti yöneticilerinin kal
dığı Ordu Dil ve istihbarat Okulu.
Mamak'la karşılaştırıldığında çok
rahattı. Biz, Yaşar Okuyan, Taha
Akyol ve Namık Kemal Zeybek
gibi MHP'lüerle Mamak'ta birlikte
kalmıştık.
Yaşar Okuyan haklı olarak endi
şeliydi. Mamak, o dönemde bir ce-
hennem gibiydi. Diyarbakır'ın daha
korkunç olduğunu sonra öğrene
cektik. "Işkenceyidurdurun" dilek-
çesini verdik. Ordu Dil ve İstihbarat
Okulu'ndaki işkence sesleri dindi.
•••
İstanbul-Hambury uçağında 20
yıl ör>cesine yolculuk yapıyor gıbi-
yim. Türkeş, gözümün önüne gelı-
yor. "Beni kaçırın" demiş. Osubay-
lann bir kısmının hâlâ görevde oldu-
ğunu, Türkeş'i kaçırmayı planladık-
larını söyleyen subaylar anlatıyor-
lar. Hamburg'da siyasi mülteci arka-
daşlanm var. Haklannda hiçbir öl-
dürme ve yaralama iddiası olmadı-
ğı halde Türkiye'ye dönemiyorlar.
Türkeş'i kaçırmayı planlayan
emekli subay Selim Kaptanoğlu
zengin olmuş. Ooğan Öz'ü öldür-
düğü mahkeme kararına geçen.
Yargıtay karanyla beraat eden Ibra-
him Çrftçi zengin, Oral Çelik zen-
gin. MHP'liler zengin.
Hiçbir MGK toplantısında acaba
ordu içindeki MHP'liler gündeme
geldi mi?
•••
MHP artık bir iktidar partisi. Tür-
kiye, Avrupa Birliği kapısında. 12
Eylül Anayasası yürürlükte. Terörle
Mücadele Yasası solculan yargıla-
maya devam ediyor. Eşber Yağ-
murdereli 22 yıl daha yatacak.
MHP'li subaylar, Evren'e çok kız-
mışlar. Sonra bir kısmı albay olmuş
Diğerleri nereye kadarterfi ettiler bi-
lemiyorum.
•••
MHP iktidarda. Ben hâlâ yürür-
lükte olmayan TCK'nin 141 ve 142.
maddelerinden aldığım mahkûmi-
yetlenn hesabını veriyorum. Her pa-
saport uzatmada, evraklanm emni-
yetm şubelerini dolaşıyor.
•••
MHP'li emekli subaylar, Korkut
Eken adamımızdı diyorlar. özel
Harp Dairesi Özel Birlikler Komuta-
nı'ydı Ekeiı.
MGK, Susurluk'un hesabını sor-
mak istiyor mu? Merak ettim de...