Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 AĞUSTOS 2000 SALI
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ StRMEN
Yerli Yerine Koymak
Frenkler, noktaları 7'lerin üzerine koymak
derken, her şeyi yerli yerine oturtmayı kaste-
derler.
Sanınm kavram kargaşası içinde yüzdüğü-
müzden otsa gerek, çoğu zaman tartışmalar-
da bunu beceremiyoruz.
Tıpkı bölücü terör ve irtica ile mücadelede ol-
duğu gibi.
Almanya'dan gelen haberler, bizdeki tartış-
.maya ışık tutar nitelikte.
Frankfurt Vergi Dairesi müfettişlerinden Pe-
ter Schreiber, aşın sağcı Republikaner bün-
yesinde siyaset yaptığının ortaya çıkmast üze-
rine, ömür boyu memurluktan men edildi.
Hessen Eyaleti Maliye Yüksek Amirliği, eya-
• letin memuriar yasasını anımsatarak, memur-
lann özgürlükçü, anayasal sistemesadakatyü-
kümlülükleri bulunduğunu belirtti.
Burada, "militan demokrasi" kavramıyla kar-
şılaşıyoaız.
< Gerçekten bütün demokrasiler, bireylere va-
rat ettikleri özgürlükleri sağlayabilmek için, ken-
-dilenni demokrasıye karşı olanlara karşı savun-
mak hakkına sahiptirter.
Bu salt bir hak değil, sistemin bireye vaat et-
"tiğini gerçekleştirebilmesi açısından bir görev-
"dir de.
Liberal demokrasi, içinde militan demokra-
siyi de banndınr. Rejimin liberal veya militan
yanının öne çıkması kendi tercihinden çok, kar-
Oşılaştığı tehlikenın sonucudur.
• • •
- Militan demokrasi bütün bireylerin, rejimin
istediği doğrultuda düşünmesi ve davranması
Wılamını taşımıyor. Sağ iktidann işbaşında ol-
duğu bir ülkede solcu, sol ıktidann işbaşında
..olduğu ülkede sağcı olmak hakkı demokrasi-
nin özünde var. Yeter ki, onun özü konusunda-
_ki mutabakata uyulsun.
- Nitekim, Alman Memuriar Biriiği'nde (DBB)
son yıllarda, solcu görüşleri nedeniyle hiçbir
-memur kovuşturmaya uğramış ya da işini kay-
^betmiş değildir.
Ancak Almanya'da da, 2. Dünya Savaşı son-
rası dönemde, her şeyin, her zaman bu biçim-
de yürüdüğünü söylemek olanaksızdır.
önceleri Konkret dergisi çevresinde toplan-
mış olan Bader-Meinhoff grubunun teröre kay-
ması, Kızıl Ordu Fraksiyonu'nun ortaya çıkma-
sı üzerine, o zamanlar F. Almanya'da, gerçek
• bir cadı kazanı kaynatıldı.
- Insanlar, içeriğini bilmek hakkına sahip ol-
madıklan, dosyalarındaki bilgiler yüzünden
suçlandılar, Berusfverbot denen çalışma hak-
,.kından yoksun bırakıldılar.
"'" O kadar ki, iktidardakı SPD'nin Başkanı Willy
Brandt'ın oğlu da nasibini.aidı bu uygylama-
dan.
Basın ve tutucu kamuoyu da, toplumsal his-
teriyi kışkırttı. Nobel Edebiyat ûdülü sahibi He-
-inrich Böll'ün dilimize çevrilerek uyarianıp biz-
de de sahnelenmiş olan yaprtı "Katherine
Blum'un Çiğnenen Onunı" bu toplumsal ayı-
bı anlatır çok çarpıcı biçimde.
•••
Evet uygulama eleştirildi ve Alman demok-
.rasisinin ayıbı olarak kaldı.
Ama özde, Hitler deneyini yaşamış Alman
.ttemokrasisinin kendini ırkçılığa karşı koruma-
ya çalışması hakkı yine de yadsınmıyordu.
Öyle anlaşılıyor ki, artık geçmişin yöntemle-
rine düşme yanlışını yapmamaya özen göste-
riyoriar.
Türkiye 1940'larda başkaldıran ırkçı akımla-
ra karşın Avrupa'nın yaşadığı boyutta bir ırkçı
felakete tanık olrnadı.
Ama bizde, ırkçılığın başka bir türü olan de-
mokrasi ve insan haklan açısından aynı sonuç-
lan doğuran, başka bir felaket var İrtica.
Türk demokrasisi, kendisini irticaya karşı ya
da Avrupa'nın kimi ülkelerinde olduğu gibi et-
nik teröre karşı koruma hakkına sahip.
Ancak, bunu yaparken Emre Kongar dos-
\ımun dünkü Cumhuriyet'te belirttiği gibi, "Tür-
kiye, 'ya şeriat ve bölücülük ya faşizm' paran-
Jezini aşmalıdır".
Işte tartışmanın odak noktası buradadır.
Konuyu gelecek yazıda örnekleriyie açmaya
çalışacağım.
Hizb-üt Tahrir davasında karar
4 sanığa 4 yıl
hapis cezası
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Şerıatçı
Hizb-üt Tahrir terör ör-
gütünü kurduklan, üye-
si olduklan, faaliyetle-
rini dûzenledikleri ge-
rekçesiyle 4 sanık 4 yıl
2 ay, 19 sanık da 2 yıl
6"şar ay hapis cezasına
çarptınldı. Sanıklara 1
milyar lira ile 3 milyar
lira arasında değişen
oranlarda ağır para ce-
zalan da verildi.
Ankara 2 No'lu
DGM 'deki davanın
dünkü karar oturumuna
9'u tutuklu 30 sanık ve
avukatlan katıldı. Mah-
keme Başkanı Hüseyin
Eken, sanıklara son
sözlerinı sordu.
Sanıklar, suçsuz ol-
duklannı kavdederek
beraatlerini istedi.
Mahkeme heyeti baş-
kanı Eken, 4 sanığa ör-
gütün yöneticisi olmak
suçundan 4 yıl 2 ay ağır
hapis cezası ve 3 milyar
42 bin lira ağır para ce-
zası verildiğini açıkla-
dı.
Sanıklar, 3 yıl sürey-
le kamu hizmetlerinden
yasaklandı. 19 sanık 2
yıl 6'şar ay ağır hapis
cezasına çarptınlırken
5 sanığın da tutuklu kal-
dıklan süre ve aldıklan
ceza göz önünde bulun-
durularak tahliyelerine
karar verildi.
Ankara 2 No'lu
DGM Başkanı Hüseyin
Eken, 21 sanığın da be-
raatine karar verildiğini
açıkladı.
Savaş'ın istemi Anayasa Mahkemesi'nce kabul edilirse ara seçim gündeme gelecek
FP davası eyKflde ğörüşülecek• Yüksek mahkeme, kapatma gerekçesinin "FP'nin, RP'nin
devamı olduğu" gerekçesine dayandınrsa eski RP'den bu
partiye geçen ve halen milletvekili olan 77 parlamenterin
TBMM üyeliği sona erecek.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Anayasa Mahkemesi, Yargıtay Cum-
huriyet Başsavcısı Viıral Savaş'ın
FP'nin "kapaülan RP'nin devamı ol-
duğu velaildikkarşıa eyiemkrin oda-
ğı haüne geküğT gerekçesıyle açtığı
kapatma davasım eylül ayında gö-
rüşmeye başlayacak.
Parti kapatmayı zorlastıran Siyasi
Partiler Yasası'nm 103. maddesinin
ikinci fıkrasını öncelikli görüşecek
mahkemenin, 22 milletvekilinin par-
lamenterliğini düşürmesı dunımun-
da ara seçime gidilecek.
Anayasa Mahkemesi FP'nin ka-
patma davasını, mahkemenin adli ta-
til kapsamında bulunmamasına kar-
şm üyelerin ve raportörlerin daha
sonraki dönemlerde işlerin aksama-
ması için yaz döneminde yoğun ola-
rak izin kullanmalan ve davaya baş-
layıp yanda bırakmamn tartışma ya-
ratacağı gerekçeleriyle yeni yıla bı-
rakmıştı.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı
Vural Savaş, 7 Mayıs 1999'da FP'nin
"kapaülan RP'nin devamı olduğu ve
laikÜk karşıü eyiemlerin odağı hali-
ne geldiği'' gerekçesiyle temelli ka-
patıhnası istemiyle dava açmıştı.
Savaş, FP'den istifa eden Istanbul
Milletvekili Aydın Menderes dışın-
daki tüm FP milletvekillerinin par-
lamenterliklerinin de düşürülmesini
istemişti.
Anayasa Mahkemesi raportörü
Doç. Dr. Mehmet T\ırhan davaya
ilişkin raporunu tamamlamış ve baş-
kan Mustafa Bumin tarafından üye-
lere dağıtılmıştı.
Anayasa Mahkemesi'nin Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı Vurai Sa-
vaş'ın istemi yönünde karar verme-
si durumunda ara seçim gündeme
gelecek. Anayasanm 78. maddesi
"Türkiye Büyük Mfflet Meclisi üye-
lerinden boşalma olması halmde, ara
seçime gidilir. Ara seçim, her seçim
döneminde bir defa yapılır ve genel
seçimden 30 ay geçmedikçe ara seçi-
me gidilemez. Ancak, boşalan üye-
Bklerin sayısı üye tam sayısunn yüz-
de beşini bulduğu hallerde, ara se-
çimlerinin üç ay içinde yapılmasma
karar verilir. Genel seçimlere bir yıl
kala, ara seçim yapılamaz" hükmü-
nü öngörüyor.
Üye tam sayısının yüzde 5'i 28
milletvekiline denk geliyor. TB-
MM'deki boş sandalye sayısımn 6
olduğu dikkate alındığında 22 FP'li-
nin milletvekilliğinin düşürülmesi
de ara seçimi gündeme getirecek.
Yüksek mahkeme, kapatma gerek-
çesinin "FP'nin, RP'nin devamı ol-
duğu" gerekçesine dayandınrsa es-
kı RP'den bu partiye geçen ve halen
milletvekili olan 77 parlamenterin
TBMM üyeliği sona erecek. Bu du-
rumda anayasa gereğı zorunlu olma-
sa bile onlarca ilde ara seçim yerine
"genelseçiın'' tartışması başlayacak.
FP'nin TBMM'de 103 sandalyesi
bulunuyor.
Anayasa Mahkemesi, FP'nin te-
melli kapatılma istemmden önce Sa-
vaş'ın partı kapatmayı zorlastıran
SPY'nin 103. maddesinin 2. fıkrası-
nın anayasaya aykınlık oluşturduğu
savını değerlendirecek.
Diyarbakır
Hizbullah
davasında iki
idam istemi
DİYARBAKIR Cumhuriyet
Bürosu)- Diyarbakır'da, Hizbul-
lah adına faaliyet yürüttükleri ve
çeşitli tarihlerde kent merkezi ve
çevresinde 7 kişinin ölümü ve
22 kişinin de yaralanması ey-
lemlerini gerçekleştirdikleri id-
dia edilen 11 'i tutuklu toplam
105 sanığın duruşması yapıldı.
Sanıklardan ıkisi hakkında idam
isteniyor.
Diyarbafar 1 Nolu DGM'de
görülen duruşmaya biri dışında-
ki tüm tutuklu sanıklar katıldı.
Başlangıçta 44 sanıkla başlayan,
ancak sürekli yeni dosyalann ve
sanıklann eklenmesiyle sanık
sayısı toplam 105'e çıkanyargı-
lamanın dünkü duruşmasuıda
sanıklar ve avukatlan tahliye ta-
lebinde bulunurken, savcı tutuk-
luluk hallennın devamını istedi.
Mahkeme heyeti, dosyada sa-
vunmalan alınamayan tutuksuz
sanıklann ıfadelennın ahnması
için yazı yazılmasını kararlaştı-
rarak duruşmayı erteledi.
Bu arada DiyarbakırJEmniyet
Müdürlügü Terörle Mücadele
Şubesi tarafından gerçekleştin-
len operasyonlarda Hizbullah ile
bağlantısı bulunduğu tespıt edi-
len 16 sanık, gözaltındaki sor-
gulannın tamamlanmasının ar-
dından DGM Savcılığı'na sevk
edildi. Emniyet kaynaklan, ya-
kalanan sanıklardan 4'ünün çe-
şitli okullarda öğrenci, bırinın
Dicle Üniversitesi Tıp Fakühesi
Fizik Tedavi Bölümü'nde tek-
nisyen, birinin de Sümerbank Ip-
ük Fabrikası'nda işçi olarak ça-
lıştıklanru bildirdi.
Kutan, üniversitelerin bfiyfik şehirlerde kuruhnasuun bata okluğunu söyfcdL (Fotoğraf: AA)
FP lideri Kutan, Erzincan'dasıkıntılara acil çözüm istedi
'Devletekonomiden çekümelV
ERZtNCAN(AA)-FaziletPartısıGenel Başka-
nı Recai Kutan, Türkiye'de ekonomi ile ilgili sı-
kıntılarm bir an önce çözütne ka\
r
uşturulması ge-
rektığını belirterek, "Devlet, ekonomidene&ıiçek-
meÜdir" dedi.
Kutan, beraberindeki milletvekilleriyle birlikte
Erzincan Vali Vekili Bekbr Dmkıra ile Belediye
Başkanı Erkan Kanunan'ı makamında ziyaret et-
nkten sonra, Erzincan Ticaret ve Sanayi Odası'nda
Başkan Cengiz Türker'den ilin sorunlan hakkın-
da bilgi aldı. Kutan, Ticaret ve Sanayi Odası'nda
yapnğı konuşmada, 1 Temmuz'dan itibaren Ana-
dolu'nun 36 ilini gezdıgıni, hemen hemen bütün
ülenn sorunlannın aynı olduğunu tespit ettikleri-
ni söyledi. GAP gibi DAP'ın da uygulamaya ko-
nulması gerektiğini belırten Kutan, şöyle konuş-
tu:
"Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki iDerin kalkmma-
9 için yürûrlüğe konulan Kmal Kalkuuna Proje-
leri'nin tatbikaü yapılamadı. Bu projeter 53-54 ili
birden kapsıyor. Bunun için yatiruncüar Doğu'ya
değil Baü'ya gidiyoriaı: Doğu illerinin kalkuunaa
için bölgeye özel projeler iiretilerek, buradaki top-
rak, su, maden w insan kaynaldarından faydala-
nümabdır. Doğu Anadolu Projeside özel olarak ele
aunıp, uygulamaya konulmahdır."
Devletin ekonomiden elini çekmesi gerektiğini
belirten Kutan, "Devtet, imkânlar nispetinde eko-
nomiden etini çekmdL Bazı şarüara uyulduğu tak-
dirde Fazilet Partisi olaraközeüeştinneyi destekli-
yoruz. Ancak özeUeştirme yapıkrken vatandaslar
mağduredilmemeİL EBKIerin öze&ştirümesinde
olduğu gÜM" diye konuştu.
Konuşmasında eğıtım konusuna da değinen Ku-
tan, üniversitelerin îstanbul gibi büyük şehüiere
kurulmasının yanlış olduğunu ifade etti.
Heyet bugun gidiyor
Kuzey Irak'ı
bombalama savına
yerinde inceleme
MAHMUTORAL
DtYARBAKIR - Kuzey
Irak'ta sıvıl yerleşım bi-
rimlerinin savaş uçaklan
tarafından bombalandığı
ve 45 sivilin yaşamını yi-
tirdiği iddialanm yerinde
araşnnnak amacıyla oluş-
turulan heyet, bugün Ha-
bur suıır kapısından Ku-
zey Irak'a geçecek. Heye-
ti oluşturan platform söz-
cüsü Osman Baydemir,
"Inceleme yaparken hü-
kümete karşı bir önyargı-
mız yok, olay kasıtttan zi-
yade ihmal olabinr" dedı.
Ingıltere'deyayınlanan El-
Hayat gazetesınde, "Kuzey
Irak'ta savaş uçaklan tara-
findan 9vflyerleşim birimfe-
rinin bombalandığı ve45ka-
daraviMnbombalamanede-
myfeyaşammıyiard@'' ıddi-
asını içeren habenn yayım-
lanmasının ardından hareke-
te geçenDiyarbakırDemok-
rasi Platformu, bombalandı-
ğı iddiaedilen KuzeyIıak'ın
LolanBölgea'ndekıKenda-
koryerleşrmbirimindeince-
leme yapmak üzere heyet
oluşturdu. Diyarbakır De-
mokrasi Platfonnu ve oluş-
tunılan inceleme heyetinin
sözcüsü, IHD GenelBaşkan
Yardımcısı avukat Osman
Baydemir, heyette tHD adı-
na Çağdaş Hukukçular Der-
neği (ÇHD) Genel Başkan
Yardımcısı AH Ersin Gür,
Mazlum-Der Genel Başkan
Yardımcısı Şeyhmus Ürek,
Gazeteci Ajşe Düzkan, Di-
yaıbakır Barosu yöneticile-
rinden Avukat Tahir Elçi,
Türkiye tnsan Haklan V^c-
fi (TtHV) Diyaıbakır Tem-
silcısı Avukat Sezgin Tann-
kuhı Diyarbakır Barosu
avukatlanndan Reyhan Yal-
çmdağ, Mühendısler Odası
Diyarbakır Şube Başkanı
ZülkûfKaratekia Diyarba-
kır Demokrasi Platformu
Sekretaryası üyeleri Tes-tş 1.
Noiu Şube Başkanı ABOn-
cû ve Haber-Sen Diyarbakır
Şube Başkanı MehmetIşüc-
taş'ın yer alacağmı söyledi.
Baydemir'in öncülü-
ğündeki 9 kişilik heyet,
bugün saat 10.00'da De-
mir Otel önünde yapacak-
lan bir basın açıklaması-
nın ardından karayolu ile
Mardin'e geçecek.
Heyet daha sonra Şır-
nak'a bağlı Habur sınır ka-
pısından Kuzey Irak'a
geçmek ıçın ginşımlerde
bulunacak. Uzun zaman-
dan bu yana Kuzey Irak'ta
bu tür faaliyet gösteren he-
yetlere KDP tarafından
güvenhk gerekçesıyle izin
verümiyordu. Söz konusu
heyete de bu gerekçe ile
Kuzey Irak'a girişlerine
izin verilmeyeceği ağırhk
kazanıyor.
Dosyayı inceleyen îstanbul 2 No'lu DGM, Ankara 2 No'lu DGM tarafından verilen karan bozdu
Gülen^in gıyabi tutuklıılıığu kaldırıldıIstanbul HaberServisi-Istanbul 2 No'lu DGM.
FemuOah Gülen hakkında Ankara 2 No'lu DGM
tarafından verilen gıyabi tutuklama karannı kal-
dırdı. Istanbul 2 No'lu DGM heyeti, Ankara
DGM Cumhuriyet BaşsavcıhğVnın gıyabi tutuk-
lama istemıni daha önce reddeden Ankara 1 No'lu
DGM Yedek Hâkimliğı'nın karanndaki gerekçe-
yi tüm hazırük evrakı içeriği ile usul ve yasaya
uygun buldu. 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasa-
sı'nın 7/1 'inci maddesi uyannca hakknıda gıya-
bi tutuklama karan verilen Fethullah Gülen'in
dosyası, avukatlannın karara itırazı üzerine gön-
derildiği Istanbul DGM'ye geçen çarşamba gü-
nü ulaşmıştı.
Toplam 12 klasörden oluşan dosya Istanbul 2
No'lu DGM heyetince incelendi. Başkan Şerafet-
tin Iste, üyeler Erkan Canak ve Abdurrahman
Polat'tan oluşan Istanbul 2 No'lu DGM'nın 3 say-
falık müteferrik karannda Ankara 1 No'lu DGM
Yedek Hâkimliğı karanndaki gerekçenin, tüm ha-
zn"lık evrakı içeriğine uygun olduğu, usul ve ya-
saya uygun bulunduğu belirtildi. Istanbul 2 No'lu
DGM, Ankara 2 No'lu DGM'nin 2000/453 sayı-
lı karannın kaldınlmasına oybirliğıyle karar ver-
di. Karan, mahkeme kaleminden aldıktan sonra
gazetecilere bir açıklama yapan Gülen'in avuka-
tı Orhan Erdemü, müvekkilinm soruşturma açıl-
madan önce ABD'ye gittiğinı ve uçağa bineme-
yecek derecede rahatsız olduğu için Türkiye 'ye
dönmesinin söz konusu olmadığını söyledi.
Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı Nuh Mete
Yüksel yaklaşık 1.5 yıldır haklonda 3713 sayılı
Terörle Mücadele Yasası'nm 7. maddesi uyann-
ca soruştunna yürüttüğü Fethullah Gülen'in gı-
yaben tutuklanması amacıyla 3 Ağustos 2000 ta-
nhinde Ankara 1 No'lu Yedek Hâkimliği'ne baş-
vurmuştu. Yedek Hâkım Ramazan Aksan, başvu-
ruyu 7 Ağustos 2000 tarihınde sonuçlandınnış
ve istemi reddetmişti. Ankara 1 No'lu DGM Ye-
dek Hâkımi Ramazan Aksan'ın 7 Ağustos 2000
tarihinde aldığı gıyabi tutuklama isteminin reddi
karannda şöyle deniliyordu:
" A- Sanığın yazdığı kitaplarla ilgili olarak T-
CY'nin 312. maddesinin 2 ve 3. fikralanna girdi-
ği iddia olunan eylemler için 4454 savılı yasa yü-
rürlüğe girmiş olduğundan,
B-TCK'nin313. maddesine girdiğiiddia edilen
eylemlerden dolayı da detil durumu ve suçun ni-
teliği ile sanık Fethullah Gülen'in iddia edilen okul,
>Tirtveşirkederteolanflişkisiveiüiyetbağınınvar-
hğı konusundaki maddi olaylar ve kanıtiar göz
öniine aonıp değerlendirildiğinde, Ankara DGM
CumhurKet Başsavahğı'nm gıyabi rutuldama is-
teğinin reddine karar verilmiştir.''
Savcı Yüksel, bu karara ertesi gün itiraz etmiş,
Yüksel'in itirazını 11 Ağustos'ta kabul eden An-
kara 2 No'lu DGM CMUK 104. maddesi uyann-
ca Gülen hakkmda gıyabi tutuklama karan çıkar-
mışn. Gülen'in avukatlan ise bir üst mahkeme
olan Ankara 1 No'lu DGM'de bu karara itiraz et-
mişti. Itirazı değerlendiren Ankara 1 No'lu DGM
heyeti üyesi tsmail Tiryaki de, Başkan Mehmet
OrhanKaradenizve diğer üye Süreyya Gönûl'ün
izinü olduklan gerekçesiyle itirazı karara bağla-
mak üzere dosyayı Istanbul DGM'ye göndermiş-
ti. Başbakan Bülent Ecevit'in. gıyabi tutuklama
karan verilmesinden sonra
u
Bir insan olarak sa-
yın Fethuuah Gülen hakkında böyle bir karara va-
nhnasuıa üzüldüğümü söyteyebOirim. Bu yargtla-
ma sürecinin aklanma ile sona ennesini temenni
ediyorum'' sözleri adli ve siyasi çevrelerce "yar-
gıya müdahale" olarak değerlendirihnişti.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
ABD'nın eski başkanlanndan Ric-
hard Nbcon'ın eşini dövmesi sizce
önemli mi? Adamlar yıllardır dünya-
yı dövüyoriar, birde eşlerini dövmüş-
(er çok mu diye sorabilirsiniz?
Richard Nixon, anlatıldığına göre
eşini dövmüş... Şimdi diyebilirsiniz
ki, "Nedir bu ABD başkanlanndan
çektiklerimiz. Dûn Clinton'/n sevgi-
lileri, bugün Nixon'ın dayağı, yann
Hillary'nin ilişkileri." ABD, dünyanın
dev ülkesi. Orada olan her şey dün-
ya çapında oluyor.
Anthony Summers'ın yazdığı
"Richard Nixon 'ın Gizli Dûnyası" ki-
tabı, dünya devi ABD'yi yöneten bu
ünlü siyaset adamının nevrotik oldu-
ğunu ortaya koyuyor. 196O'lı yıllan
anımsayın. ABD merkezli anti-komü-
nizm dünyayı kasıp kavuruyordu. As-
keri darbeler, siyasi cinayetler, kontr-
gerillalar ortalıkta kol geziyordu.
1970'li yıllan düşünün, bu dönemde
de ABD merkezli şiddet dünyayı tes-
lim almıştı.
Nixon Kansını Dövüyormuş
Bu dönemlerin önemli bir bölü-
münde Nixon, başkanlık ve başkan
yardımcılığı yaptı. Yani ABD'nin, dün-
yaya kan kusturduğu dönemin en üst
düzey sorumlulanndan biriydi Nixon.
Türkiye'de de o yıllarda ABD yanlısı
darbeler yapıldı. Askeri yönetimler
kuruldu, solcular idam sehpalanna
yollandı. Türkiye'deki kontrgerilla o
dönemlerde çok faaldi, tıpkı Şili'de
askeri darbeyi yaparken Şili'deki
kontrgerillanın olduğu gibi.
Richard Nixon, 196O'lı yıllann ba-
şında John F. Kennedy'nin rakibiy-
di. Nixon Cumhuriyetçilerin, Ken-
nedy Demokratlann adayıydı. Nixon,
1950'li yıllann sonunda Eisenho-
wer'ın yardımcısıydı. Kennedy kar-
şısında seçimleri yitirdi. Sonra Ken-
nedy öldürüldü. Nixon, yıllar sonra
ABD'nin başına geçti. vietnam Sava-
şı'nın son yıllannda VVatergate skan-
dalı patlak verdi ve Nixon'un siyasi
yaşamı bu şekilde sona erdi.
Şimdi uzaktan bakarsak, dünyayı
ABD'nin kasıp kavurduğu dönemin
en uzun süre yönetimde kalan isim-
lerinden birisiydi Nixon. ABD'liler bi-
ze diyoriar ki, "Bizim Başkan kafadan
sakattı, ruh nastasıydı." Tam bu dö-
nemlerde Süleyman Demirel orta-
ya çıkmıştı ve ABD Başkanı John-
son'un kendisini çok sevip takdir et-
tiğini söyleyerek AP Genel Başkan-
lığı'nı kazanmıştı.
Türkiye'de ülkücü cinayetleri kol
gezerken ABD'den gelip Johnson'un
yakını olduğunu söyleyen Demirel,
"Bana sağcılar suç işliyor dedirte-
mezsiniz" diyordu. Susurluk kaza-
sından sonra anlaşıldı ki, cinayet iş-
leyen birçok ülkücü devlet görevlisiy-
miş. Yeşil pasaportlarla cinayetler-
den sonra yurtdışına göreve gönde-
rilmişler. Nixon'ın karısını dövdüğü
günlerde oluyordu bütün bunlar.
ABD'nin başında bir psikopat ka-
nsını döverken Vıetnam'da binleröz-
gürlük için canından oluyordu. Tür-
kiye'de köşe başlannda, devrimcile-
re ülkücü pusulan kuruluyordu. O za-
man ABD yanlısı olmak Türkiye'de
puan yapr/ordu. O dönemde sağcı-
lar, devletin her yanını sarmışlardı.
Daha doğrusu, iktidan tamamen ele
geçirmeleri o dönemde tamamlan-
mıştı.
Yine o dönemde ABD aleyhtan
gösteri yapan devrimci gençlereTak-
sim meydanında Islamcılar saldırtılı-
yordu. Demirel başbakandı, kansını
döven adam ABD'yi yönetiyordu.
Kadını dövmekle, faşizm arasında bir
ilişki var mıdır? Faşistler eşlerine
despotça davranırtar mı? ABD dün-
yayı kana ve aleve boğarken psiko-
pat Nbcon'ın ABD'nin başında olma-
sı bir tesadüf müydü?
Bu tür sorulan sormayı sürdürebi-
liriz. Ancak şu bir gerçek ki, Nixon'ın
psikopat yapısıyla, eşinin gözünü
morartacak kadar saldırgan olma-
sıyla, ABD'nin dünya siyasetleri ara-
sında bir uyum vardı. Nixon, yalnız ve
tek bir ömek mi? Diğer ABD başkan-
lan eşlerine nasıl davranmışlardı?
Şu gerçeği biliyoruz. ABD dünya-
nın en erkek, en güçlü ülkesi. Onun
başındaki erkek başkanın da bu gü-
cün farkında olarak hem maço hem
psikopat olmasından normal ne ola-
bilir ki!
Şundan emin olabilirsiniz. Richard
Nixon'ın kansını dövmesi bir tesadüf
değil. Psikopat olması da. O siyaset-
lerin arkasındaki insanın normal ol-
masını nasıl bekleyebiliriz ki!
Yaşasın ABD'nin maço başkanla-
n. Yaşasın ABD'nin kadın döven, er-
kek başkanlan. Tann onlan korusun,
Türkiye'deki dostlanna bağışlasın.