Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
fcĞUSTOS 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Kmfedfirasyon
lcıpkusu
• 1EFKDŞA(AA)-
Kjtms Rum Yönetimi
Mfedis Başkanı Spiros
Kipriyanu, "Atina'da
kon'ederasyonun kabulü
yöninde bir eğilim
şekilendığıni ve bundan
koritugunu" belirterek
"Bından dolayı Yunan
Meclisi'nde konuşmayı
istecim" dedi. Kipriyanu,
Poliâs gazetesine yaptığı
açıkamada, Yunan
Medisi'nde konuşma
yaparak "Yunan halkına
konfederasyonun sadece
taksım demek olmadığını,
Kıbns'ın geriye kalanının
da Tiirkiye'nin
kontrolüne gireceği
yönündeki görüşlerini
izah etmek istediğini"
ifade etti ve "Elenizmin
böyle bir çözümle
Kıbns'ta yaşaması
mümkün değildir" dedi.
Gabbay toprağa
veritecek
• HaberMerfcezi-
Önceki gün yaşamını
yitiren Nâzım Hikmet
Kültûr ve Sanat Vakfı
Yönetim Kurulu Saymanı
veTlP'inl%5Genel
Saymanı Moris
Gabbay'm eşi Röne
Renan Gabbay, dostlan
tarafindan son
yolculuğuna uğurlanıyor.
Gabbay'ın cenazesi
bugün saat 13.00'de Etiler
Ulus Mahallesi yolu
ûzerindeki Musevi
mezarlığında toprağa
verilecek
'Yargısc kılaz He
karşı
karşıyayım'
• MUĞLA(AA)-
Muğla'nm Milas tlçesi
ören Beldesi'nin
görevden alınan Belediye
Başkanı Kazım Turhan,
hakkındakj iddialann
asılsız olduğunu
belirterek "Yargısız infaz
ile karşı karşıyayım"
dedi. Muğla Belediyeler
Birliği yöneticileri ile
birlikte basın toplanüsı
düzenleyen Turhan.
görevi sırasında servetini
aşın derecede arttırdı|ı
yolunda basında çıkan
iddialan yanıtladı.
Turhan, "Haberde yer
alan malvarlığı listesi
doğrudur, ama o liste,
müfettiş raporlannda yer
alan lıstedır. O
malvarlığının kaynağı da
müfettiş raporlannda
bellidir" dedi.
Mesut Yıhtıaz
yırda döndü
• lstanbulHaberServisi
- Almanya'nın Hannover
kentindeki Expo 2000
Dünya Fuan kapsamında
düzenlenen "Tûrkiye
Ulusal Günü" dolayısıyla
Almanya'da bulunan
Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı
Mesut Yıbnaz dün yurda
döndü.
torbiyeöer
btanburda
• Istanbul Haber Servisi
- Yalova'da 4 haflahk
Uçuş Eğitim ve Atışlı
Tatbikat Kampı'nı
başanyla tamamlayan
Hava Harp Okulu
Öğrenci Alayı tstanbul'a
döndü. Saraybumu
îskelesi'nde Hava Harp
Okulu Kurmay Başkanı
Hava Kurmay Albay
Niyazi Akgün tarafindan
törenle karşılanan toplam
639 Harbiyeli, daha sonra
otobüslerle Yeşilköy'deki
Hava Harp Okulu'na
hareket etti.
Banş Çakıtfya
tatbiuıt
• lstanbul Haber Servisi
- Organize suç örgütü
elebaşısı Alaattin
Çakıcı'nın yeğeni Banş
Çakıcı'ya, 15 kişinin
yaralandığı Karagümruk
Spor Kulübü Lokali'ne
yönelik siJahlı saldın
olayına ılışkın tatbikat
yaponldı. Banş Çakıcı,
Alaattin Çakıcı'nın
talımatıyla lokale gelip
saldınyı
gercekleştirdiklerini itiraf
etti Banş Çakıcı ile
gözıltına alınan 8 adanu,
sorgulan tamamlanırsa
bu^ün tstanbul DGM'ye
sevt edilecek.
CHP'de kurultay hesaplan başladı. Taraflar ülkeyi dolaşıyor. Baykal 'düğün, cenaze, festival' turunda
CHP'de BaykaPh yarış hazırhğı
18 Nisan'dan sonra genel başkan-
fağı bn-akmak zonında kalan De-
niz Baykal, seçim yenilgisini parti
yönetimi dışında "konjonktüreT
nedenlere bağiarken ekibi içinde
de bölünme oldu.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- CHP'nin mayıs ayında yapılması
planlanan kurultayı öncesinde ya-
nşa hazırlanan taraflar ülkeyi dola-
şırken eski CHP Genel Başkanı De-
niz Baykal da "düğün, cenaze, fes-
tival" gezilerini yoğunlaştırdı. Bay-
kal gezileri sırasında partililerle
toplanrılaryapıp "Arnksusmayaca-
ğraı" mesajlan vermeye başladı.
Baykal'ın, eski genel sekreter Ad-
nan Keskin'le arasının açıldığı ve
parti meclisi (PM) üyelerinden Er-
tuğrul Günay'la birlikte hareket
edeceğı söylentilen yaygınlaşırken
Günay, "kurultaya dönük hiçbir
pazarfak içinde oknadığın]" söyle-
dı. PM üyelerinden Fikri Sağlar.
"Baykal'ın dönüşü" hesaplan ko-
nusunda "Halkla inatlaşmayla bir
yerevanlamaz*'dedı PMüyelenn-
den Murat Karayalçın da, "CHP
örgütünûn kurultay yorgıınu" ol-
duğunu vurguladı.
CHP'de 18 Nisan seçımlen son-
rasında başlayan iç hesaplaşma sü-
rüyor. Deniz Baykal'm genel baş-
• CHP'de yeniden kurultay saflaşması başladı. Baykal gezileri sırasında partililerle
toplantılar yapıp "Artık susmayacağım" mesajlan vermeye başladı. Baykal'ın, eski
genel sekreter Adnan Keskin'le arasının açıldığı öne sürülüyor.
kanlıktan çekümesiyle başlayan sü-
reçte Aftan Öymen partinin başına
gelırken son kurultaya katılan taraf-
lar boş durmuyor. Baykal ekibinın
"ara dönem genel başkanı" olarak
gördüğü Öymen, mayıs ayında ya-
pılması planlanan kurultay yanşına
katılacağını ortaya koydu. Öy-
men'in genel başkanlığa seçildığı
kurultayda yarışa katılanlardan Ha-
san Fehmi Güneş-Fikri Sağlar, Mu-
rat Karayalçın. Ertuğrul Günay ve
Hurşit Güneş de ülkeyi adım adım
dolaşarak çalışmalannı sürdürüyor.
Bu arada. kurultayın 2001 yılı son-
baharına da kalabıleceğı bildirildi.
18 Nisan'dan sonra genel başkan-
lığı bırakmak zonında kalan Deniz
Baykal "düğün, cenaze,festival" gı-
bi gerekçelerle adım adım ülkeyi
dolaşıyor. Baykal seçım yenilgisi-
ni parti yönetimi dışında "konjonk-
tûrer nedenlere bağiarken ekibi
içinde de bölünme oldu. Baykal'ın
genel sekreteri Adnan Keskın'in
ekipten koptuğu bildirildi. Bay-
kal'ın Bülent Tanla, Mehmet Sevi-
gen ve Eşref Erdem gibı ısımlerle
birlikte çalıştığı, bu ekip tarafindan
planlanan etkinliklere katılarak
"sahaya indiği" vurgulandı.
Baykal ağıriıgını koyacak
Baykal, gittiğı yerlerde basına
"Sryaset konusmayacağun" derken
kapalı toplantılarda örgüt temsılci-
leriyle biraraya gelıyor. Baykal'ın
lstanbul da "Arûk susmavacağun"
diyerek önümüzdekı döneme ilış-
kın yaklaşımını ortaya koyduğuna
dıkkat çekildi. Sonbaharda başla-
yacak kongreler sürecınde, Bay-
kal'ın örgütlere ağırlığını koymaya
çalışacağı bildirildi.
Son kurultayda birlikte hareket
eden Hasan Fehmı Güneş ile Fikri
Sağlar da adım adım ülkeyi gezme-
yi sürdürüyor. Sağlar, aldığı çağn-
lar doğrultusunda 50'yi aşkın ile
gıttiğini söyledi. Sağlar, "Şimdi
partiyi büyûtmek için uğraş vermek
gereklL CHP yeniden sosyaJdemok-
rasiye inanan veilkeierini hayata ge-
çiren bir parti olmalı. Ben bir heye-
can oluştugunu görüyorum. 1986-
87'deki heyecam görüyorum. 18 Ni-
san seçimlerine neden olan şeyleri
aşmamız gerekıyor" dedi. Sağlar,
Baykal'ın arayışlan konusunda da
"halkla inaüaşarak siyaset yapılabi-
leceğjni sanmadığını" söyledi.
PM üyelennden Ertuğrul Günay
da, son kurultaydan bu yana 70 ili
dolaştı. Günay gıttiği yerlerde par-
ti binalannda ve herkese açık top-
lantılar yapmaya özen gösteriyor.
Baykal'ın Adnan Keskin'le ilişki-
lerinin kopmasının ardından, Gü-
nay'la birlikte hareket edeceğine
ilişkin söylentiler de yaygınlaştı.
Günay bu konuda,u
Kurultaya dö-
nük hiçbir pazarhk içinde değüim.
Özel olarak bir ekibi yanıma çek-
mek için bir çabam yok. Bütün ka-
natlan kucaklayan bütünlükçü bir
hareket istiyorum. Aynca sadece
parti içinde butünleşmemiz de yet-
mez. Llke düzeyinde bir bütünleş-
me gerekü" dedi.
Son kurultayda yanşa katılanlar-
dan Murat Karayalçın da, ülke ge-
zilerini sürdürüyor. Karayalçın, par-
ti içi yanşın yeniden öne çıkanlma-
sma sıcak bakmıyor. Örgütün ku-
rultay yorgunu olduğunu vurgula-
yan Karayalçın, "Örgütün 18 Ni-
san'dan aldığı derskr arasuıda bü-
tünlükve kavga etmeme konusunun
çok büyük yeri var. Şimdi bir altya-
pı çalışması yürûtülüyor. Üstyapıya
dönme gjrişimlerinin zamanı değiL
Partide bütünlüğe gereksinim var"
görüşünü dile getirdi.
^apırrasurenFtipiceza«leriniprotestoetmekiçin
u
Hücrelerölümdür,ginneyecegiz"sloganı>1a
Kartal MeydanTna yürümek isteyen Kartal ve Maltepe Demokrasi Platformu üyeleri, polisin
sert mfidahalesiyle karşılaştılar. Güvenlik güçleri, göstericüerden yakalayabildiğini gözalbna alırken bir sivil polis havaya bir e) ateş etti. Bazı işporta tezgâhJannm
da hasar gördüğü olaylar sırasında 40 kişi gözaltma alındL Öte yandan Soğütlüçeşme'de toplanan tutuklu \e hükümlü yakınlaru Adalet Bakanlıgı'na "tabut ke-
sik koi ve kefen" götürmek üzere yola çıkacak olan "Hücre (F) Tipi Cezaevlerine Karşı Birlik" üyeleri ile birlikte basın açıklaması >apmak istedi. Polisin basın
açıklamasına izin vermemesi üzerine Ankara'ya gidecek olan grup, otobüsle yola çıkn. (Fotoğraflar: KAAN SAGANAK)
Uğur Aksöz, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile yollannın ayn olduğunu söyledi
KesicFnin yeııi oluşumu eyliüde
ANKARA (ANKA) - Yeni
bir oluşum hazırlıklanna bir
süre ara veren tlhan Keski ve
ekibi, eylül ayında çeşitli il-
lerde yaptıkları "nabız hıt-
ma" turlanna yeniden başla-
yacaklar.
18 Nisan seçimlerinden
sonra siyaset dışında kalan ve
eski mılletvekili arkadaşlany-
la yeni bir oluşum için hareke-
te geçen llhan Kesicı'nin, ey-
lül ayından itibaren çalışmala-
nnı sürdüreceği öğrenildi. Ke-
sici'nin yanında yer alan eski
ANAP Grup Başkanvekili
Uğur Aksöz, eylülün ılk gün-
lerinde bir toplantı düzenleye-
rek yeni bir durum değerlen-
dirmesi yapacaklannı söyle-
di. Bugüne kadar davet edil-
dikleri 30 ilde toplantıiar yap-
tıkJannı anlatan Aksöz, bu
toplantılarda Türkıye'de yeni
bir oluşuma ihtiyaç olduğunu
tespit ettiklerini vurguladı.
Bundan sonra ise bunu nasıl
ve kimlerle gerçekleştirecek-
leri sorusuna yanıt bulmaya
çalışacaklannı anlatan Aksöz,
gıttiklen yerlerde siyasete gi-
recek yeni kadrolar aradıkla-
nnı söyledi. Daha önce işada-
mı Cem Boyner'ın yepyeni
bir kadroyla ortaya çıktığına,
ancak başanlı olmadıgına
dikkatçeken Aksöz, kendıle-
rinin kuracağı yeni partinin
kadrolannın üçte birinin,
hakkında şaibe olmayan eski
politikacılardan oluşacağım
söyledi. Aksöz, kalan üçte
birlik kadronun vine dürüst.
IçişleriPKK'den kanparası istedi
ELAZIĞ (ANKA) - Içişleri Bakanlığı,
PKK ile girdiği çatışmada ölen polisin
ailesine ödediği tazminatı. çatışmada
yakalanan sanıklann ailelennden dava
yoluyla istedi. Içişleri Bakanlığı, geçen
yıl Elazığ kent merkezinde bir
kıraathanenin taranması sırasmda şehit
olan Mustafa Demirci adlı polis
memunınun ailesine ödediği
tazminatın, çatışmada yakalanan 12
PKK'linin ailesinden tahsil edilmesi
için mahkemeye başvurdu. Elazığ'da
1 Temmuz 1999 tarihinde Poyraz
Kıraathanesi'nin taranması sırasında
şehit olan Mustafa Demirci adlı polis
memunınun ailesi; Içişleri Bakanlığı
hakkında açtığı tazminat davasını
kazandı. Demirci'nin ailesi, mahkeme
yolu ile Içişleri Bakanlığı'ndan 11
milyar 400 milyon lira tazminat aldı.
Içişleri Bakanlığı avukatlan da
Demirci'nin ailesine ödenen tazminatın,
Malatya 2 No'lu DGM'de yargılanan
PKK sanıklannın ailelennden tahsil
edilmesi için Elazığ Asliye Hukuk
Mahkemesi'ne başvuKhj.
şaibesiz ve işinde başanlı ol-
muş esnaf ve işadamlanndan.
kalan bölümünün ıse eski bü-
rokrat, gazeteci ve emekli as-
kerlerden oluşacağım bildir-
di. Aksöz, "tllerdeyapüğımız
toplantılarda yeni birohışum,
yeni bir Kder ve yeni bir prog-
rama, namuslu ve dürüst in-
sanlardan ohışan bir kadroya
ihtiyaç olduğunu tespit ettik"
dedi.
Uğur Aksöz, kendilerinin
yeni bir parti kurma çalışma-
lan ile Süleyman Demirel'in
ekimde başlatacağı hareketin
çok farklı olduğunu da vur-
guladı. Aksöz, ekip olarak 18
Nisan seçimlerinden bu yana
çalışmalannı sürdürdükleri-
ni, Demirel'in ise Cumhur-
başkanlığı Köşkü'nden ineli
henüz 2 ay olduğunu ve bu
sürede de hiçbir şey yapma-
dığını söyledi.
İJffl
Sezgin: Büyiik bir şemsiye açacak
Merkez sağda
Demirel beklentisi
• Demirel'in "kadim dostlanndan" DTP Genel
Başkanvekili Ismet Sezgin, Demirel'in sonbaharda
"merkez sağı kapsayacak" büyük bir şemsiye
açacağmı söyledi. Sezgin, DTP'nin bu oluşumun
"odak noktalanndan" biri olacağını belirtti.
AYŞE SAYIN
ANKARA - 9. Cumhur-
başkanı Süleyman Demi-
rel'in sonbaharda "aktif si-
yasete" döneceğı beklentisi,
merkez sağı hareketlendirdı.
Güruz Sokağı'na dönüşün-
den sonra Demirel'e kapısı-
nı açan tek parti olan DTP,
"kamuoyunun nahzını tut-
ma" görevini üstlenmiş du-
rumda. Uzun yıllar Demi-
rel'le birlikte siyaset yapan
DTP Genel Başkanvekili Is-
met Sezgin, DTP şemsiyesi-
nin Demirel'e "dargeleceği-
ni" belirterek "Sayın Demi-
rel, merkez sağı kapsayacak
şekilde, daha büyük bir şem-
siye açar. DTP, bu oluşumun
içindeodak noktası ohır" de-
di. Eski ANAP Mılletvekili
llhan Keski'nin yeni parti
oluşumuna gitmesini de
eleştu"en Sezgin, "Kesici'nin
böyle bir çdgmhk yapacağı-
nı zannetmiyonım. Türkı-
ye'de zaten parti kurmak,
rurşu kurmaktan daha ko-
lay. ÖnemH olan kabcıhktır"
dedi.
Sıyasetin sonbaharda ye-
niden biçimleneceğini belir-
ten Sezgm, bunda Demi-
rel'in rolünün büyük olaca-
ğını ifade etti. Merkez sağ-
dakı yeni oluşumlara ilişkin
Cumhuriyet'in sorulanru
yanıtlayan Sezgin, siyasette-
ki tükenmenin ve kilitlen-
menin Demirel'i yeniden
"umut" haline getirdiğini
ileri sürdü. Geçmişte siyasi
panilerin, halkın "bedava
avukatı" olduğunu, bugün
ise bu nıteliğini yitirdiğini
kaydeden Sezgin, "Gerek
merkezin sağındaki gerekse
solundaki partilerde de bir
IRMIKIAYDIN ENGÎN aengin(o doruk.net tr
Daha ortaokuldaki kimya dersin-
den itibaren "turnusol kâğıdı"run
adını duyduk; marifetini de öğren-
dik; ama kendisini görmedik. O
yüzden de asite daldınlınca pembe,
baza daldınlınca mavrye dönüşme-
sinin önemini, anlamını kavrama-
dan yıllar geçirdik.
Lise son sınrftayken tuhaf bir kim-
ya öğretmeni geldi. ilk işi, vıllardır ki-
lit altında tutulan kimya laboratu-
vannın dolaplannı açmak oldu. Bu
bile bir iki hafta sürdü. Çünkü "zim-
metli devlet malı" olarak kat kat ki-
litle korunmaya alınan dolapların
anahtarian bile kaybolmuştu. Ma-
rangoz Ismail Usta geldi; kimi kili-
de anahtar uydurdu, kimi kilidi sö-
küp attı, yenisini taktı.
Tüpler, çeşitli sıvılar içeren boy
boy şişeler, birieşik kap deneyi için
yapılmış cam düzenekler, Leider şi-
şeleri, sarkaçlar, benzen şişesi,
Magdeburg küreleri ve turnusol kâ-
ğıtlan ortaya çıktı.
Kimya dersi sıkıcılığını yitirmiş,
oynanarak ögrenilen, öğrenirken
oynanan sevimli bir derse dönüş-
müştü.
Oğretmen de oyunun bir parça-
Turnusol Kâğıdı
sı olmayı ustaca beceriyordu. Tur-
nusol kâğıdını gösterip üstüne iki
damla asit akıtıyor, ardından kahka-
hayı basıyordu:
- Çok şaşınyonım şu kimyaya!..
Bu kâğıt az önce pembeydi, şimdi
mavi oldu? Nasıl oluyorda bu böy-
le oluveriyor çocuklar?..
Bununla yetinmedi. Bir kimyasal
deney aracı olarak turnusol kâğıdı
üstüne, ders dışı saatlerde gence-
cik ögrencilerıne başka bilgiler de
aktardı:
- Insanoğlunun da turnusol kâ-
ğıtlan vardır çocuklar. Meyhane,
mapushane, askehik filan da ınsa-
noğlunun turnusol kâğıtlandır. Dı-
şanda candan, fedakâr, özverili ta-
nıdığınız arkadaşınızla mapushane-
ye düştüğünüzde, birde bakarsınız
bencilin tekidir; pilavın yağlısını,
etin yağsızını önüne, yatağın yu-
muşağını altına çekiverir. Meyha-
nedeyseniz, iki kadeh atınca için-
deki kepazeliği dışarı döküvehr.
Meyhane, mapushane insanoğlu-
nun tumusol kâğıtlandır. Içine gir-
diğinde renk değiştiriverirler. Hoş,
aslında hayatın kendisi bir tumusol
kâğıdıdır. Bakmasını bilene...
Meyhanenin turnusol kâğıdı ola-
rak ayraç işlevini, birtaşra kasaba-
sında, öğrencileriyle kaçamak şa-
rap içerken "deneyerek, denete-
rek" de öğretti.
Mapushaneciliğini ise tek parti
dönemının ürkütücü disiplini ile bü-
yümüş taşralı babalarımızın, ondan
uzak durmamızı kulağımıza fısılda-
dıklarında öğrendik. Solculuktan
yargılanmış, beraat etmiş, gönül-
süzce de olsa yeniden devlet me-
muriyetine alınmış ve ücra bir taşra
kasabasının lisesine gönderilmişti.
Turnusol kâğıdının neyi, neden,
nasıl ayrıştırdığını iyi biliyor, ama
hınzırca kahkahasını gene de esir-
gemiyordu:
- Çok şaşınyorum şu kimyaya
çocuklar!..
Bir de:
- Aslında hayatın kendisi bir tur-
nusol kâğıdıdır, bakmasını bilir-
sen...
Bugünden itibaren Türkiye yeni-
den kendi gündemine, şu durduk
yerde çıkanlmış, yapay "devlet kri-
zi" tartışmalanna dönecek.
Hükümetin en tepesindekiler,
Çankaya'yı son bir gayretle sıkıştır-
maya, olmadı tehdit etmeye hız ve-
recekler. Çankaya'daki "yargıç"\,
doğru bildiği ilkeyi çiğnemeye,
"Sen hele önce imzala. Sonra is-
tersen Anayasa Mahkemesi'ne gi-
dersin" diyerek, şu çok bildik "ön-
ce devlet, sonra hukuk", yani
"hukukun üstünlüğü" değil "dev-
letin üstünlüğü" geleneğini sürdür-
meye ve sürdürtmeye çabalaya-
caklar.
...Ve bir kez daha hayatın kendi-
si bir tumusol kâğıdı olacak.
Siyasetçiler, işadamlan, örgütler,
kurumlar, kişiler, hepsi "MemurKa-
ramamesi" ekseninde aynşacak-
lar, saflaşacaklar.
Rengını daha bugünden belli
edenler var CumhuriDaşkanı'ndan
"Ahmet Bey" diye söz edip "ironi"
yapayım derken kendisi ironinin
nesnesine dönüşenler, yüzündeki
"gizli servis görevlisi" lekesini sil-
mek için çabalayacağına, yan bu-
çuk hukuk kültürü ile "Çankaya Yar-
gıcı"'n\ yargılamaya kalkanlar; hu-
kuksal bir tartışmada rotasını, as-
kerterin ne düşundüğünü anlama-
ya çalışarak çizmeyi yeğleyenler;
hakem rolüne soyunup çaktırma-
dan saldıranlar; "yasa ve kararna-
me" kavramları üstüne kerameti
kendinden menkul hukuk bilgini ke-
silenler...
Bunlarşimdiden belli. Bunlar da-
ha "asitya da baz damlatılmadan"
renklerini belli edenler.
Ama başlayan haftada keskinle-
şecek tartışma sırasında nice de-
mokrat, nice hukuka bağlı yurttaş
da bu sınava girecek; kendisi bir
turnusol kâğıdına dönüşmüş siya-
sal yaşamda rengini dışa vuracak...
Geride kalmış pek çok hafta gi-
bi, bu hafta da ilginç ve "renkli" ge-
çecek.
Bizse, sık sık o tuhaf ve bilge öğ-
retmeni anımsayacağız; onun hınzır
kahkahasına eşlik eden "Çok şaşın-
yorum şu kimyaya çocuklar" deyişi
yıne kulaklanmızda çınlayacak...
erime görünüyor. Halk bek-
leyiş içerisinde. Bu arada, bir
umudunu bağlayacak, halkı-
mızdaha i> i \aşama koşulla-
n istiyor. Bunu sağlayacak K-
derlerin başuıda da Demirel
geliyor. Yani Güniz Soka-
ğı'nın bir forum şeklini, bir
hacet kapısı şeklini abnası-
nın altında da bu yatıyor"
dedi. Demirel'in "uygunza-
man ve konjonktürü bekle-
diğmi" ifade eden Sezgin,
"16Ma\Ts'tannu\ana20bin
kişi ziyaret etti Sayın Denû-
rel'i, bir o kadar da telefonla
görüştüğü sö) lenivor. Bu de-
mektir ki sonbaharda siya-
set yeniden şekilknecek, ye-
ni denge arayışlanna giriJe-
cek" görüşünü savundu. De-
mirel'in "yüzünün eskidiği
ve yaşlandığı" eleştırılenni
de yanıtlayan Sezgin, bunla-
nn "duygusaleleştiriler" ol-
duğunu belirterek şu görüş-
lerı dıle getirdi:
"Türkiye'de 30 yüdır De-
mirel var, bu doğru.30 yd için-
de deyaşlandı deniyor.Türki-
ye gençleri de gördü.
CHP'nin, DYP'nin,ANAP'ın
basındagençleri gördü Türki-
ye. Partilerini bir arpa boyu
ileri götüremediklerini de
gördü, hükümetteki tasarmf-
lannı da gördü. Demirerin 7
yılhk cumhurbaşkanbğını
tetıkh eden yok Hatta cum-
hurbaşkanı ohnasını isteme-
yenler bile Çankaya'daçokiyi
performans gösterdi diyoriar.
Siyaset halkla iktişim, diya-
log istiyor. Siyasetsadecesiya-
setk meşgul olunmasını isti-
yor. Demirel 75 yaşında bunu
yapabiliyorsa, gençkrden iyi
yapıyorsa. sabah 6'dan gece
yansuıa kadarçaltşıyorsa, bu-
nun gençlik-yaşhhkla ne ilgisi
var, anlayamıyorum. Duygu-
sal bir değerlendirme ya da
müzmin Demirel düşmanh-
ğmdan kaynaklanryor."
DTP'nin kapısınm Demi-
rel'e açık olduğunu, ancak
"bu şemsiyenin dar geieceğt-
ni" belirten Sezgin, "Demi-
rei, daha büyük bir şemsiye
açar. Merkez sağı kapsaya-
cak bir şemsiye açar. Olayla-
n daha büyük açıdan irde-
ler, geniş açıh tutar. Bunun
için bir partiye ibtiyaç yok,
kendi üslubu içinde bunu ya-
pabilir. Bilge kişiliğiv le, siya-
set filozofu olarak \ apabilir "
dıye konuştu. Demirel ın
nasıl bir oluşum içine gide-
ceğini ancak kendisinin bi-
lebileceğini ifade eden Sez-
gin, "Ama bir de Türki-
ye'nin önümüzdeki gflnler-
deki konjonktürü belirier
karannı. Çünkü takpler o
zaman belirginleşir" görü-
şünü dıle getirdi. DTP'nin
bu oluşum içinde bir odak
noktası olma özelliği taşıya-
cağmı belirten Sezgin, bu
nedenle de yeni bir yapılan-
maya gıttiklerini aktardı.