Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21 AĞUSTOS 2000 PAZARTESİ
HABERLER
IMPden taümat
bekfiyorlar'
• YOZGAT (AA) - Fazilet
Partısi (FP) Genel Başkanı
Recai Kutan, Yozgat'ın
Umutlu Beldesi'nde
hükümeti eleştirdi.
Hükümetin yanlış
ekonomik poiıtıkası
yüzünden saman
fiyatlannm buğday fıyatını
sojladığını ileri süren
Kutan, "Hükümet daha
pancar taban fiyatını bile
açıklayamadı. IMF'nin
tahmatııu bekliyorlar"
dedi. Kutan, yüzde 25
olarak açıklanan enflasyon
hedefinın hayali olduğunu
söyledi.
Gümrüklerin
otomasyonu
2001de
• VAN(AA)-Devlet
Bakanı Mehmet Keçeciler,
Van'ın Saray ilçesi
yakınlarındaki Kapıköy
Gümrük Müdürlüğü'nde
incelemelerde bulundu.
Keçeciler, Türkiye'deki
tûm gümıüklerin
otomasyon sisteminin
2001 yılında
tamamlanacağını
beürterek
"Türkiye gümrükleri,
dünya gümrüklenne göre
geri kalmıştır" dedi.
Bahçeii: Dikkatfi
oftnabyız
• AKSARAY(AA)-
Başbakan Yardımcısı
Devlet Bahçelı,
"Devletimizin içine yıkıcı
ve bölücü unsurlann
yerleşmemesi ıçin dikkatli
olmamız lazım" dedi.
Aksaray'da temaslarda
bulunan Bahçeii, "Suç
işlemeyen, bölücü ve
yıkıcı faaliyetlere
kanşmayan hiç kimsenin,
yapılan düzenlemelerden
rahatsız olmasına gerek
yok" dedi.
Dışişleri'nde
atamalar
• ANKARA(AA)-
Dışişleri Bakanhğı'nın
bazı büyükelçiliklerde
görev değişikliklerine
ilişkin karan, Resmi
Gazete'de yayımlandı.
Karara göre, Berlin
(Almanya) Büyükelçisi
Tugay Uluçevik ve
Varşova (Polonya)
Büyükelçisi Ateş
BaÛcan merkez göreve
atanırlarken
Uluçevik'in yerine Oslo
(Norveç) Büyükelçisi
Osman Taney Korutürk,
Balkan'ın yerine
Büyükelçi, Genel
Müdür Candan
Azer getirildi.
Büyükelçi ve Teftiş Kurulu
Başkanı Berhan Ekinci ise
Oslo Büyükelçisi oldu.
Bratislava (Slovakya)
Büyükelçisi Nurettin
Nurkan merkeze dönerken
yerine Genel Müdür
Yardımcısı, Elçi Inci
Tümay atandı. Rio De
Janeiro (Brezilya)
Büyükelçisi Doğan Alpan
da merkez göreve atandı
ve bu göreve Büyükelçi,
Genel Müdür Sevinç
Dalyanoğlu getirildi.
Orman yangmlari
• ANKARA(AA)-
Yurdun çeşitli yerlerinde
önceki gün çıkan 14
orman yangınında yaklaşık
17 hektar alan zarar gördü.
Yangın Harekât
Merkezi'nın raporuna
göre, önceki gün tstanbul,
Mersin, Zonguldak,
Antalya, Muğla, Ankara,
Eskişehir, Amasya, Sinop
ve Izmir'de 14 orman
yangını çıkü. Yangınların
tamamı kontrol altma
alındı. Böylece
yılbaşından bu yana çıkan
orman yangmı sayısı bin
388'e, yanan alan miktan
ise 21 bin 411 hektara
ulaştı.
ABD'li istihbarat merkezlerinden Stratfor'un KHK değerlendirmesi
'Sezer güçlü konumda'ANKARA (Camhuriyet
Bürosu) - ABD'nın savunma
çevrelerine yakınlığı ile bili-
nen hükümet dışı istihbarat
merkezlerinden "Stratfor",
Türkiye'de yaşanan KHK bu-
nalımı üzerine yayımladığı
analizde, "Cumhurbaşkanı
Sezer,flkraundu karanmış gö-
rünüyor. Ancak Sezer'in zafe-
ri, ordu ile shil liderlik arasm-
da yeni bir çaöşma dönemi
başlatacakûr" görüşüne yer
verdı. Stratfor'un analizinde,
Cumhurbaşkanı Ahmet Nec-
detSezer'in "hükümetin Kürt
ve tslam yanhsı memurlan iş-
• Stratfor, analizinde, "Cumhurbaşkanı Sezer, ilk raundu kazanmış
görünüyor. Ancak Sezer'in zaferi, ordu ile sivil liderlik arasuıda yeni
bir çatışma dönemi başlatacaktır" görüşüne yer verdi.
ten atmasını" amaçladığı be-
hrtılen KHK'yi veto ederek
"kab- laikliğe" karşı olduğu-
nu açıkça ilan ettiği savunul-
du.
ABD'nin ne düşündüğü ko-
nusunda "en güvenilir baro-
metrelerden biri" olarak gö-
rülen Stratfor, intemetteki si-
tesinde de yayunlanan analiz-
de kanun hükmünde kararna-
me (KHK) bunalımını değer-
lendırdı. "Ankara'da mücada-
k derinleşiyor* başlığı ile ya-
yımlanan analizde şu görüş-
lere yer verildi:
Ordu kararnamenin arka-
sında: Türkiye, Islamm rolü-
nü tartışma konusunda her za-
man zorluk ıçinde olmuştur.
Kendısını laikliğin bekçisi
olarak gören ordu, hükümet
üzennde güçlü yol gösterici
etkısıni sürdürmektedır. Ordu,
kimi zaman daha da ileri gide-
rek doğru yol olarak gördüğü
çizgiden uzaklaştıklan için
bazı hükümetleri iktidardan
uzaklaştırmıştır. Bunun son
örneği 1997 yılında yaşan-
mıştır. Ordu, Kürtaynhkçıla-
ra yönelik olarak daha da sert
bir tavır almıştır. Ordu yeni
kararnamenin arkasındadır,
bu sivil bürokrasinin temiz-
lenmesini sağlayacaktır.
MHP tstanbul II Başkanlığı'nı Hasan Hüseyin Ceylan 279 oyla kazandı
Seçim 12 EyHil öncesi ülkücülerin
lstanbulHaberServisi
- MHP Istanbul 5. Ola-
ğan II Kongresi, 12 Eylül
öncesinin ülkücüleri ile
genel merkezın çekişme-
sine sahne oldu. Kongre-
yı, 12 Eylül öncesi ülkü-
cülerinin desteğini alan
Hasan Hüseyin Ceylan
279 oyla kazanırken ge-
nel merkezin destekledi-
ği belirtilen Nadir Aran-
dal210oyaldı.
MHP'nin Abdi Ipekçi
Spor Salonu'nda yapılan
il kongresi, yansından
fazlası boş olan tribünle-
re ve coşkusuz kalabalı-
ğa karşm en çok oy alan
iki adayın kişiliğinde ve
listelerinde, keskin bir
hesaplaşmaya tanıklık et-
tı. Kongrede, zaman za-
man küçük çaplı kavga-
lar yaşanırken bunlan
görüntülemek ısteyen ga-
zeteciler, genç bozkurt-
lar taranndan "uygundö-
le" engellendiler. Partili-
lerin selamlaşmak için
kafalannı tokuşturması
dikkat çekti. Attıklan
sloganlarla kendı adayla-
nnı destekleyen genç ül-
kücüler sık sık, Divan
Başkanlığı yapan MHP
Genel Sekreteri Abdur-
nüunan Küçük tarafın-
dan, "töreye nymalarr
konusunda uyanldılar.
Parti yöneticileri ve
adaylann birlik beraber-
lık mesajlan ve tek başı-
na iktidar sözü verdikle-
ri kongreye mesaj yolla-
yan Başbakan Yardımcı-
sı ve MHP lideri Devlet
Babçefi, partisinıntek ba-
şına iktidara yürüdüğü-
nü, Türkiye'yi lıder ülke
yapacaklannı söyledi.
Bahçeii, tutarlı ve düzey-
li bir siyaset istediklerini
belüttı.
8adayyanştt
608deIegeden 551'i-
nin oy kullandığı ve 8
adayın yanşına sahne
olan kongrede, öteki
adaylar Hasan Albay 17,
Hüseyin Şimşek 14, Mus-
tafa Bekaroğhı 13, HaKt
Kanak 6, Mustafa Şaü-
roğju 6 ve Akar Demir-
kol 3 oy aldılar. Eski dev-
let bakanı Sadi Sooıun-
Aiparslao Tfirkeş'in posterierinin yer aldığı kongre salonunda tribünlerin yansı boştu. (HATÎCE TUNCER)
cuoğhı'nun Cumhurbaş-
kanlığı'na adaylığını
koymasmı tekme tokatla
önlemesiyle gündeme
gelen Ordu Milletvekili
Cemal Engüryurt da,
Türk Ceza Yasası'nın
312. maddesinin kalk-
masına karşı çıktı ve
"Atatürk'ün partisi,
cumhuriyetin partisi ol-
makia övûnen CHP, HA-
DEP ve PKK gibi bölü-
cüler, 312'nin kalkması-
ru istiyor. Oysa 312, Ata-
türk'ün de, Türk mffleti-
rıinde.Türkdevktininde
teminaüdır. Btze'Apo 'yu
niye asmadınız' diye so-
ran ANAP, DYP, FP ve
DSP'lilere soruyorum,
Apo'vu asnıak istediniz
de biz mi engelledik" di-
ye konuştu.
Engınyurt, tstanbul'da
başka, Güneydoğu'da
başka konuşanlann ve
Türkiye'yi Avrupa Insan
HakJan Mahkemesi'nde
şikâyet edenlerin yönle-
rinı şaşırdıklarını, çift
dillı olduklarını söyledi.
Türk bayragı, MHP fla-
ması, Atatürk, Alparslan
Türkeş ve Devlet Bahçe-
li'nin posterleri dışında
hiçbır poster asümazken
genel merkezin merkeze
açılım polıtıkalarının ak-
sine tribünlerde kadın sa-
yısı yok denecek kadar
azdı.
Sandıklan çevik
kuvvet korudu
Oylann sayımı sırasın-
da polisten yardım iste-
nince sandıklan çevik
kuvvet ekiplen korudu.
Kongrede, adaylann lis-
telerindeki ılginç isimler
de dikkat çekti. Azerbay-
can'da Cumhurbaşkanı
Haydar Aliyev'e karşı
MHP sakarya İl Kongresi'nde gerginlik
Gazeteciler tartaklandı
ADAPAZARI (AA) - Milliyetçi
Hareket Partisi (MHP) Sakarya tl
Teşkilau Kongresi'nde, Divan Baş-
kanı ve MHP Genel Muhasip Yar-
dımcısı Erdem Şenocak'ın delege-
lere söz verilmeyeceğini açıklama-
sı üzerine gergin anlar yaşandı.
Kongrenin açıhşmda, siyasi de-
ğeriendinneleri içeren uzun bir ko-
nuşma yapan Erdem Şenocak, söz-
lerini "ZamanımızyeterHdeğfl. Sa-
dece adaylara söz bakkı tanıyaca-
ğnn. O da 5'er dakikaflesınırfa oia-
cak" diyerek tamamladı. Bunun
üzerine, salonda bulunan bir grup
delege ve il başkanı adaylan, yak-
laşımm demokratik olmadığını öne
sürerek divanın üzerine yürüdü.
Havanın gerginleştiği salonda gö-
rüntü ahnmasmı istemeyen bazı
partililer, basın mensuplannı tar-
takladı.
darbe gınşimınde bulu-
nan ve Aliyev'in, Türk
hükümetinden cezalan-
dınlmasuıı istedigi ÎÜ
Hukuk Fakültesı Öğre-
tim Üyesi Ferman De-
mirkol, Akar Demir-
kol'un genel merkez de-
legeleri listesinde yer
ahrken 1995'te ANAP'-
tan milletvekili adayı,
1999'daiseDYP'denŞiş-
li Belediye Başkan adayı
olan eskı Malı Şube Mü-
dürü Salih Güngör de
Demırkol'un yedek yö-
netim kurulu üyelen lis-
tesinden aday oldu.
Gazetecı Metin Gök-
tepe'nin katillerinin ve
Sedat Peker'in_avukatlı-
ğını üstlenen Ömer Ye-
şflyurt ise Mustafa Beka-
roğlu'nun yönetimkuru-
lu listesinden aday oldu.
AbdiIpekçi cinayetinden
mahkûm olan ve daha
sonra Çaylan olan soya-
dını Ceylan olarak değiş-
tiren Yavuz Ceylan da,
genel merkezin itirazı
üzerine aday olamayın-
ca, Hasan Hüseyin Cey-
lan'a açık destek verdi.
Salon girişinde, polisler
yaklaşık 50 silahı ema-
nete aldı.
Sezer, herkesi şaşutü: Cum-
hurbaşkanı Sezer, karamame-
yi veto ederek Başbakan Ece-
\itveorduyu şaşırttı. Sezer'in
siyasi olarak zayıf ve büyûk
ölçüde sembolik bir görevde
olduğu düşünülmüştü. Şimdi
ise güçlü olma konusunda ka-
rarlı oldugu görûlüyor. Se-
zer'in arkasında halkın, med-
yanrn, sivil bürokrasi ve parla-
mentonun büyük bir kısmının
desteği bulunuyor. Kendi alış-
verişini kendi yapan, doktora
ihtiyacı olduğunda halk sağlı-
ğı kliniklerine giden Sezer,
şimdi popüler bir politikacı.
Ordu 9e yeni çaüşma
dönemi: Cumhurbaşkam
Sezer, ilk raundu kazan-
mış görünüyor. Ancak
Sezer'in zaferi, ordu ile
sivil liderlik arasında ye-
ni bir çatışma döneminin
de başlangıcı olacaktrr.
Ecevit'in ısran
Ecevit'in KHK konu-
sunda ısran, Türkiye'de
patlamaya hazrr bir ko-
nu olan "laik ve ûnher
devlet içerisinde din ve et-
nik farklüıklann rorü"
üzerine güçlü bir müca-
delenin temellerini at-
mıştır. Ülkede laikliği
sürdürmeyi amaçlayan
sivil ve askeri liderlik
arasında mücadele de-
rinleşecektir. Ordu bir
darbe için harekete geç-
me konusunda fazlaca
tehdit görmemiştir. An-
cak üst düzey bürokrat-
lar Türkiye'nin yeni
cumhurbaşkanım alaşa-
ğı etmek için firsat kol-
layacaktır.
AB, Sezer'i aDaşlryor:
Bu tartışma Türkiye'nin
Avrupa 'daki geleceğini
doğrudan etkileyecektir.
Avrupa bugünlerde Tür-
kiye üzerine yoğunlaş-
mış durumda. Sezer'in
vetosu hem içeride hem
de Avrupa'da büyük al-
kış aldı. Kararnamenin
geçişi, artan bireysel öz-
gürlüklere karşı bir hare-
ket olarak görülebilecek
ve AB üyeliğine yönelik
fırsatlan sakatlayabile-
cekti.
Ecevit'in desteği yok:
Sezer'in kararnameyi
veto ederken gerekçesi,
bunun yasal olabilmesi
için öncelikle parlamen-
to onayından geçmesi
gerektiğiydi. Ancak E-
cevit yalnızca MHP'-nin
tam desteğini alabilirdi.
Dahası, kendi partisi
içinden de farklı görüşle-
re sahip olanlar bulunu-
yor. Ecevit, bu yüzden
parlamentoyu by- pass
etmek istedi.
Sezer'in ikinci kez
kcndisıne göndenlen
KHK konusunda yapa-
bileceği, onu Anayasa
Mahkemesi'ne gönder-
mek. Mahkeme bu ko-
nuyu Sezer gibi değer-
lendirecektir.
Karşılaştıklan muha-
lefet karşısında Ecevit ve
ordu büyük olasılıkla ge-
ri adım atacaktır. Son
analizde, Ecevit ve ordu-
nun da Avrupa ile yakın
ilişkılere ihtiyacı var.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcaiislar9yahoo.com
Güier Yücel, iki kızı Güzel
ve Su, oğlu Hasan, kız karde-
şi Sema, damatları ve torun-
lanyla büyük mutluluk içinde.
Geçen yıl yitirdiği ve yerinin
doldurulması mümkün olma-
yan eşi Can'ı şimdi başkala-
nndan dinliyor, onu sevenler-
den dinliyor. Hasan Yücel,
önemli bir bilim insanı olarak
ayağının tozuyla geldiği Ame-
rika'dan babasını anan topu-
luluğun içinde sevinci ve gu-
ruru yaşıyor.
Güler Yücel, "ömrüm bo-
yunca Can 'a dur diyemedim "
diyor. Yine hep biriikte, onun
bitmeyen enerjisinin ve neşe-
sinin peşinden koşuyoruz.
Can Yücel'in kendisi bir şen-
lik olduğu için Datça şimdi
onunla şenliği yaşıyor.
Datça'ya geldiğimiz üç gün-
den bu yana Datça'yı şiirieriy-
le başka bir havaya sokan
Can Yücel'i dinliyoruz. Onun
şiirierini büyük bir destana çe-
viren Genco Erkal'ı "Can"
oyununda dinlemek bir zevk-
ti. Ardından bir şairier grubu
onu Palamutbükü'nde 'Nos-
Can'lı Datça Görüntüleri
taJjiKahve'de andılar. Mansur
Balcı, Nevzat Çelik, Dedo-
can, Cezmi Ersöz, Unal Er-
sözlü, Tuğrul Keskin, Sezai
Sanoğlu, Yücelay Sel, Ah-
met Telli ve Mustafa Yalçın,
aralannda Palamutbükü köy-
lülerinin de bulunduğu üç yüz
kişilik bir dinleyici kitlesine şi-
ir ziyafeti çektiler.
Knidos antik tiyatrosu ilk
kez "Can Şenliği" için göste-
rime açıldı. Jülide Kural,
Genco Erkal, Mümtaz Sevinç
yine "Can şiirleri" okudular.
Ataol Behramoğlu ve Haiuk
Çetin şiir dinletisinden bir bö-
lüm sundular. Gece, Sema
"Istanbul Hanımlan-lstanbul
Şarkılan"y\a Datçalılann kar-
şısındaydı.
Bu yazıyı yazdıktan sonra
eski Datça'da Can Yücel'in evi-
ni ziyaret edeceğiz. Eski Datça
mahallesinde Can Yücel'in
dostlan onu anlatacaklar. Ali
Perret'in caz konseri ve Ataol
Behramoğlu'nun şiir dinletisinı
de dinlemiş olacağız.
Bugün yani pazartesi günü
Meddah, akşam Edip Ak-
bayram konseri ve ardından
Can Yücel'in anıtmezannın
açılışı yapılacak. Yoğun bir 5
günün ardından Datça Beledi-
yesi'nin düzenlediği "Can
Şenliği" sona erecek.
Datça, yolunun zorlu olma-
sı nedeniyle kolay ulaşılama-
yan birtatil yöremiz. Kışlık nü-
fusu 7-8 bin civarında. Kolay
ulaşılamadığı için diğer tatil
yöreleri gibi hızlı bir büyüme
de yaşamamış. 17 yıl önce
Datça'ya geldiğimizde sahil-
de "Dutlu Kahve" vardı, otan-
tik eski binalar vardı. Hepsinin
hâlâ korunmuş olduğunu gör-
mekten mutluluk duyduk.
Vahşi turizmin henüz burayı
perişan etmemiş olması bü-
yük bir şans.
Belediye Başkanı Erol Ka-
rakullukçu ve arkadaşlan çok
sınıriı olanaklarla kocaman bir
festivali ortaya çıkarmışlar.
Knidos bu yanmadanın eski
adı ve bu yanmadada kurulan
Knidos kenti, bir kütrür ve sa-
nat merkeziymiş. Karakulluk-
çu ve arkadaşlan, Datça'yı ye-
niden böyle bir özelliğe kavuş-
turmak istiyoruz diyoriar.
Datça, serin ve sakin haliy-
le, okumaya yazmaya merak-
lı insanlanyla Bodrum ve Mar-
maris'ten çok farklı özelliklere
sahip. Sakin ve serin bir or-
tamda tatil yapmaktan hoşla-
nanlar için tercih edilecek bir
tatil kasabası. Olanaksızlıklar
yüzünden biraz bakımsız da
olsa, aşın yapılanmaya yenik
düşmemiş olması, gayet
enerjik ve iyi niyetli bir beledi-
ye başkanına sahip bulunma-
sı en büyük şanslan sayılabi-
lir.
Datça'da dolaşırken gözüm
'Fehmi Yavuz Bulvan'na ilişti.
Fehmi Yavuz, biz Siyasallıla-
nn 1968'lerdeki hocasıydı. 27
Mayıs öncesi öğrenci gösteri-
leri sırasında okulun önüne di-
kilip "Beni çiğnemeden bura-
dan içeri giremezsiniz" diye-
rek polisin fakülteye girmesi-
ne engel olan dekandı. Bu-
günkü yöneticilere bu neden-
le benzemiyordu. Sonra Milli
Eğitim Bakanı oldu. Sözünü
sakınmaz, cesur ve tok sözlü
bir bilim adamıydı. Şehirciliğin
Türkiye'deki ilk emektariann-
dandı. Datça âşığıydı. Uzun
yıllar burada yaşadı ve bura-
da yaşama gözterini yumdu.
1994'ten bu yana Datça Me-
zariığı'nda yatıyor. Anmak is-
tedim.
• • •
Datçalılar, Can Yücel'in bir
şiirini ilanlara koymuşlar. Ora-
dan bir iki mısrayı sizlere ak-
tarmak istiyorum: "Datça ola-
cak Datça/Kadınlann yanma-
dasıl Boşuna değil o dedi-
ğim/Burası Afrodiça.../Ve
gördüğüm bütün herşey/Sev-
da aşk ve tazelik/Ve zeytinler-
den ve yaşamaktan/Başka bir
şeyi olmayanlann yeri...
Datça'dan koca şaire, asi,
deli şaire uzun bir merhaba...
Sevgiyle...
2000'Lt YILLARDA
ERDAL ATABEK
Cesaret ve Fazilet
Mücadelesi...
John F. Kennedy. 1956 yılında yazdığı k'rtaba
bu adı koymuştu. O sırada Massachusetts sena-
törüydü, Amerika siyasal tarihinde 'kendilerinden
beklenenle kendi yapmak istedikleri arasında çe-
lişkibulunan' sekiz siyaset adamının yaşadıkla-
nnı yazmıştı. Bu siyasetçiler, kendi ilkelerine ver-
dikleri değerle hareket ediyor, ama ondan bunun
tam tersinı bekleyen seçmenleri ya da parti arka-
daşlanyla çatışıyortardı. Bu durumun sonuçlan ne
olmuştur? Gerçek kimin yanındadır? Bu kitap ya-
kınlarda yeniden yayımlandı, başta gençler olmak
üzere herkesin okumasını özellikle öneririm. Kita-
bı 6O'lı yıllarda okumuştum, o yıllardan ben beni
etkilemeyi sürdürdüğünü de belirtmeliyim. Ken-
nedy'e duyduğum olumlu duygulann önemli bir
kaynağı bu kitap olmuştur.
Sayın Cumhurbaşkanı'nın hükümetle 'memur-
lann görevden alınmalanna ilişkin kanun hükmün-
deki karamame' nedeniyle anlaşmazlığa düşme-
si, bana bu kitabı yeniden anımsattı. Bu konuda
önemli üç etken var: öncelikle konu olan 'me-
muriann görevden alınması yetkisi', ikincisi hükü-
metin karan, üçüncüsü de Sayın Cumhurbaşka-
nı'nın tutumu.
'Devlet memuriannın görevlerinden alınmalan'
önemli bir konudur. Kimi durumlarda bu konu bir
zorunluluk olabilir, memurlar rüşvet aldıklannda,
yasalara aykın hareket ettiklerinde ya da benzeri
durumlarda görevlerinden alınmalan gerekebilir.
Ancak aynı zamanda devlet memuriannın, parti-
zanlıklara karşı, amirierinin kasıtlı tutumlanna kar-
şı, haklanndaki keyfi ışlemlere karşı da korunma-
lan zorunludur. Onun için ben de (26 yıllık devlet
görevımde hem memur hem de üst düzeyde yö-
netici olarak yaşadığım deneyimlerin ışığında) me-
muriann görevden alınma, yer değiştirme, göre-
vine son verilme iştemlerinin ancak 'yasa ile dü-
zenlenmesizorunluluğunda' olması gerektiğı bi-
lincini taşıyorum. Bu konuda uyan niteliğindeki
'imzalamama tavnnda' Sayın Cumhurbaşkanı'nın
tutumunu doğru buluyorum. Bu kararname, dev-
let memuriannın görev güvencelerini tümüyle hü-
kümetlerin, siyasal partilenn ve siyasal kışılerin
eline bırakmaktadır. Memuriara ilk sendika kurma
hakkını vermiş olan Bülent Ecevit'in bugünkü du-
rumu içine nasıl sindirebildiğini anlama olanağım
yoktur.
Hükümetin bu konudaki karan, bazı zorunlu-
luklan kısa zamanda çözmek isteğinden kaynak-
lanıyor olmahdır. Bu da anlaşılabilir bir istektir, çün-
kü siyaset bir 'sorun çözme sanatıdır'. Ancak 'so-
run çözme 'nin bir 'kısa vadeli'si, birde 'uzun va-
deli'si vardır ki, bu iki ayn durum kimi zaman bir-
birine zıt sonuçlar verir. Bir sorunun kısa vadeli çö-
zümü, uzun vadeli çözümsüzlüğün nedenı olur. Bir
sorunun çözümsüzlüğe sürüklenmesi çoğunluk-
la bu nedenle olmaktadır. Tıpkı kestirme yol sanı-
Jan bif yolun, gidilecek yolun hıç bulunamaması-,
na neden olması gıbı. Burada da devlet memurr,
lannın görev güvencelerini bir bıçimde hükümet-.
lerin, siyasal partilerin, siyasal kişilerin eline bırak-
mak, özünde yanlış bir yoldur. Var olan sorunlann
çözümü için biryol bulunmalıdır, ancak bu yol 'ya-
salardan geçmelidir''.
Gelelim Sayın Cumhurbaşkanı'nın tutumuna.
Sayın Ahmet Necdet Sezer'i pek çok vatandaş
gibi ben de tanımam. Ancak göreve gelmeden
önceki tutumundan başlayarak gösterdiği bütün
davranışlannı çok beğendiğimi söylemeliyim. Cid-
di tavn, kendısine, görevlerine, yürüriükte olan ku-
rallara özenli saygısı, biçim kaygısından çok 'eşit-
likli biryurttaş olduğunu belirten' tutumlan hem
şaşırttı hem de saygı uyandırdı. Genel sekreter
olarak atadığı Sayın Kemal Nehrozoğlu. Koca-
eli Valiliği döneminden tanıdığımız ulusal bir ka-
zançtır. Şimdi siz Sayın Cumhurbaşkanı'nın yanın-
da yöresinde kanşık ışlere bulaşmış 'yakınlar
1
bu-
labilir misiniz? Elbette 'hayır' değil mi? Sayın Se-
zer, 'Benim memurum işini bilir' der mi? Gene el-
bette 'hayır'. Yeni Cumhurbaşkanı, açık olarak
iarklıdır'. Bu farkı her fırsatta ortaya koymakta,
arabasını 'sade bir vatandaş gibi' kırmızı ışıkta
durdurmakta, gece gidip bir kitapçıdan kitap al-
maktadır. (Yıllar boyunca hiçbir Cumhurbaşka-
nı'nın gidip de bir kitapçıdan kitap aldığını görme-
diniz değil mi?) Şimdi ne oluyor? Birdenbire kimi
medya organlan, hükümetin yanında olduğunu
göstermek için harekete geçiyor. Sayın Cumhur-
başkanı'nın ciddi duruşu 'donukluk', deprem böl-
gesindeki büyük üzüntüsü Clinton gibi yavruya
sanlmayı becerememek' oluyor. Bu medya or-
ganlan acaba neden memuriann, onlann örgütle-
rinin yanında yer almıyor da, memuriann çabucak
atılmalarına destek veriyor dersiniz? Evet, bu
Cumhurbaşkanı hukuk ilkelerine cesaretle ve fa-
ziletle sahip çıkacağını gösteriyor. Eğer siyasal çö
zümler hukuk ilkelerıyle çatışıyorsa bir kez değil,
bin kez durup düşünmek gerekecektir: Çanlar ki-
min için çalıyor?
John F. Kennedy, Cesaret ve Fazilet Mücade-
lesi, Hayat Yayıncılık, 1998.
E-mail: erdal.atabeka mynetcom.tr
Fax 0212 513 90 98
DYP'den hukümete cağrı
'Sezer hakh, KHK'yî
MecKs'e getirin'
ANKAR\ (Cumhuri-
yetBfirosu)-DYP Genel
Sekreteri AK Şevki Erek,
Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer'in memur-
lann ihracını kolaylaşh-
ran kanun hükmünde ka-
rarname (KHK) konu-
sunda haklı olduğunu
belirterek hükümet or-
taklanna"KHK'viMec-
lis'e getirin" çağnsında
bulundu. Erek, MHP
Genel Başkan Yardımcı-
sı Şevket Bülent Yahni-
d'nin "Şer cephesi kur-
dular" sözlerine "Şer
cephesi lan, yüzferine şak
diye yapışu-" karşılığını
verdi. DYP Genel Sek-
reteri Ali Şevki Erek,
dün düzenlediği basın
toplantısında, Çankaya
Köşkü ile hükümet ara-
sındaki "kararname bu-
nahmına" değindi
Erek, hükümetin;
çiftçinin, memurun ve
esnafın sorununu çöze-
ceği yere KHK'yi gün-
demde tuttuğunu belir-
terek halen yürüriükte
olan mevzuatm ülke
düşmanlan ve cumhu-
riyetin temel nitelikleri-
ne karşı suç ışleyenlere
karşı yeterli olduğunu
söyledi.