Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 AĞUSTOS 2000 ÇARŞAMBA
HABERLER
Trafik teröpü
dupmuyop:
15ÖIÜ
• Haber Merkezi -
"Yurdun çeşitlı yerlerinde
dün meydana gelen
kazalarda 15 kişi
yaşamını yitirirken çok
sayıda yurttaş da
yaralandı. Manisa'nın
Salihli ilçesi Sarp
kasabası yakınlannda
yolcu otobüsü, hatalı
sollama sonucu kamyona
çarptı. Kazada 4 kişi
öldü, 12 kişi de
yaralandı. Yaralılar
Salihli Devlet ve SSK
Hastanesı'nde tedavi
altına alındı.
Habitat Forumu
toplanıyor
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Toplu Konut Idaresi
(TOKİ), 400'e yakın
kamu, özel ve sivil
toplum örgütü
temsilcilerinin yer
alacağı Türkiye Habitat
Forumu'nu, 7-8 Eylül
2000 tarihlennde
Ankara'da toplayacak.
TOKJ Başkanı Kamil
Uğurlu, "Bu toplantıda
amaçlanan, tstanbul'da
tüm ülkelerin kabul ettiği
ve insan yerleşmeleri ile
ilgili geleceğe yönelik
çözümlerin yer aldığı
Habitat Gündemi'ni ülke
koşullanna göre
uygulamak ve hayata
geçirmektir" dedi. Eylül
ayında toplanacak
Türkiye Habitat
Forumu'nun bu
çalışmalann ilki
olduğunu belirten
Uğurlu, "Ülkemizdeki
yerel ve merkezi
idarelerle, sivil toplum
kuruluşlan arasında
işbirliği bilincinin
gelişmesine katkı
saglayacaktır" dedi.
İskolu barajı
• ADANA(AA)-
DlSK'e bağh Genel-lş
-8endikası 6. Bölge Şube :••
Başkanı Mehmet Emın
Sosar, "DlSK ve bağh
sendıkaJann çalışmalanru
ve demokrasi
mücadelesini hiçbir güç
durduramaz" dedi. Sosar.
yüzde 10'luk işkolu
barajı sistemiyle DtSK.
ve bağh sendikalann
tehdit edildiğini,
çalışmalanru ve
demokrasi
mücadelelerini hiçbir
gücün
durduramayacağını
söyledi. Sosar, "DtSK'i
tasfıye etmek isteyen
anlayışı her zaman her
yerde mahkûm etmeye
devam edeceğiz"' dedi.
Çukobirlik
kaymyor
• ADANA (AA) - DlSK
Tekstil tşçileri Sendikası
Genel Başkan Yardımcısı
Kazım Doğan,
Çukobirlik'in bugünkü
durumuna gehnesinin
sorumlusunun işçiler
ohnadığını belirterek,
"Binlerce kişinin kapı
önüne konuhnasına
müsaade etmeyeceğiz"
dedi. Doğan,
Çukobirlik'te mali kriz
gerekçe gösterilerek
işçilerin kademeli olarak
ücretsiz izne
çıkanhnalan üzerine,
Çukobirlik çahşanlannın
alın terlerini sonuna
kadar koruyacaklanru
söyleyerek, "Bu
mücadelemizde emekten
yana olan tüm siyasi
partileri yanımızda
görmek istiyoruz" dedi.
Deprem
I lZMtT (Cumhuriyet)
-Türk Tabipleri Birliği
(TTB) Başkanı Dr. Füsun
Sayek, deprem
bölgesindeki hastanelerin
yatak kapasitelerinde
önemli azahnalar
olduğunu söyledi. Sayek,
Izmit'te düzenlediği
basın toplantısında,
deprem bölgesinde 1
yılın değerlendirmesini
yaptı. Bölgedeki sağlık
personeli sorununun
halen devam ettiğini
belirten Sayek, bölge
dışına atanan personel
sayısının yeni atanan
personelden daha fazla
olduğuna dikkat çekti.
Irticai kadrolan temizlemeyi amaçladığını öne süren Başbakan, Gülen'e desteğini gizlemiyor
Ecevit yargıyı etkîliyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Kamudaki irticai kadrolan temizlemek
istediği gerekçesıni öne sürerek hazır-
ladığı kararname nedeniyle Cumhur-
başkanı Ahmet Necdet Sezer'le çatışan
Başbakan Bûlent Ecevit. hedefi devlet-
te kadrolaşarak şeriatı getirmek olan
Fethullah Gülen'e yönelik desteğini
açıktan duyuruyor.
Başbakan Bülent Ecevit'in de üyesi
olduğu Milli Güvenlik Kurulu'nun
(MGK) 1999 yıhnda yaptığı bir toplan-
tıda sunulan Gülen raporunda, Fethul-
lahçılann amaçlan karşısında engel ola-
rak gördükleri Türk Silahlı Kuvvetle-
ri'ne (TSK) sızmaya büyük önem ver-
diğinin altı çizilmişti. Gülen'in "Huruç
Harekâtı" olarak adlandınlan yönte-
miyle, devlete sızma operasyonunun ta-
mamlanmasının ardından tran benzeri
bir darbeyle yönetimi ele geçirmeyi he-
deflediği vurgulanıyordu.
Hükümet, kamudaki irticacı persone-
li ihraç edebihnek gerekçesiyle hazırla-
dığı karamame nedeniyle devlet zirve-
sinde gerilim yaratırken Başbakan Ece-
vit'in sürmekte olan bir adli soruştur-
mayı yönlendirecek bir şekilde Gülen
hakkında verilen tutuklama karanna
üzüldüğünü açıklaması yargı çevrele-
rinde garip karşılandı.
Fethullahçılarla ilgili olarak devletin
güvenlik ve istihbarat birimleri tarafın-
dan hazırlanan raporlarda, Gülen'in
1980 yıhnda "Huruç (Atüım) Harekâ-
n" başlatma karan aldığı vurgulanarak
bu amaçla Millı Eğitim, Içişleri ve Ada-
let bakanlıkları ile TSK başta olmak
üzere devlet kadrolanna sızma talima-
tının cemaat üyelerine verildiği belirtil-
di. Sızma çahşmalannınsonaermesinin
ardından Fethullah Gülen'in talimatıy-
la harekete geçilerek rejim dini esaslar
eksenine oturtulacak. Raporlarda. Gü-
len'in devlete sızma çalışmalanna iliş-
kin şu saptamalar yapıldı:
• Gülen, askeri okulların tümünde
yandaşlanm veya yetiştirdiği çocuklan
istihdam etmeye, özel imkânlar sağlaya-
rak subay ve astsubay çocuklannı okul
ve dershanelerine kaydetmeye çahşmak-
tadır.
• Tankata girmiş olan askeri persone-
le "Çalışın, IngUizce öğrenin, amirleri-
nizle iyi geçinin ve kendinizi saklaym" gi-
bi dört öğüt vermesi gelecekteki niyet-
lerini açıklamak bakımından çok dikkat
çekici bulunmaktadır.
• Bugün birinci öncelikli tehditolarak
algtlanan siyasal İslama karşı Gülen'i
bir umuttşığıolarakgörenler, ksa birza-
man sonra bu yanügmuı ağır faturasuu
ödemek meeburiyetinde kalacaklarthr.
• Gülen grubu silahlı kuvvetlere sız-
ma girişimlerini planlı, programlı, sin-
si ve yanıltmacı bir biçimde sürdürmek-
te, çalışmalannın önünde engel olarak
Türk Silahlı Kuvvetleri'ni görmektedir.
• Bu bakundan herfirsattaorduyu ele
geçirmek amacıyla sızma girişimlerini
sessiz ve derinden devam ettirmektedir.
• Gülen grubu Nurcu tarikatı, Silah-
lı Kuvvetler içerisinde yapılanabihnek
ve ileride etkinliğe kavuşabihnek ama-
cıyla yeni projeler üretmeye başlamış-
tır.
• Anılan kesim tarafindan bu yöntem-
le 5 Ue 7 yü arası bir sürede Silahh Kuv-
vetler içerisinde cemaat olarak söz sahi-
bi bir konuma gelebilecekleri şeklinde
değerlendirmeler yapdmaktadu*.
• Fethullahçılar, polis kolejlerine öğ-
renci sokmak, öğretim üyelerini özel
olarak seçtirmek ve cemaate bağh po-
lislerin daha öğrencilik yıllanndan iti-
baren beyinlerini yıkamak suretiyle em-
niyet teşkilatında oldukça etkin hale gel-
mişlerdir.
Ecevit çifti ilçedeki Hacı Bektaş \'eli
Müzesi'ni gezdi, 700 yıllık dut ağacuıdan
dut yedi. kutsal sudan içti. Ecevitkr,
böbrek hastası bir genç kızı da tedavi için
Ankara'ya getirdi. (Fotoğraflar: AA)
Uluslararası Hacı Bektaş Veli'yi anma törenleri bugün başlıyor
Sefcer Hacıbektaş'ta yok
SERTAÇ EŞ
SELAHATTİN ŞAHİN
HACIBEKTAŞ - Başbakan
Bülent Ecevit. Hacıbektaş'ı yal-
nız Alevi, Bektaşi ve Islam ale-
mi için değil bütün dünya için
önemli bir kültür merkezi ola-
rak gördüklerini söyledi. Yülar-
dan beri Hacıbektaş'a 16 Ağus-
tos günleri geldiğıni belirten
Ecevit, "Hacı Bektaş Veli bütün
insanhğa insanlık dersi vermiş-
tir. Bundan sonraki siyasal yaşa-
mımda Hacıbektaş'ın gereksin-
melerini karşüamayı görev bfle-
ceğjm" dıye konuştu. MHP Ge-
nel Başkanı ve Başbakan Yar-
dımcısı Devlet Bahçeü. Hacı
Bektaş VeK'nin bugün bile bü-
tün dünya bilim çevrelerinin
saygıyla andıklan bir fikir ve i-
nanç önderi olduğunu belirtti.
37. Geleneksel, 11. Uluslara-
rası Hacı Bektaş Veli'yi anma
törenleri bugün başlıyor. Baş-
bakan Ecevit, dün incelemeler-
de bulunmak ve açılışlara katıl-
mak üzere Hacıbektaş'a geldi.
Ecevit'i Nevşehir-Kırşehir il sı-
nınnda yetkililer ve sınırlı sayı-
da partili karşıladı. Ecevit, Ha-
cıbektaş ilçesinin girişinde bu-
lunan kültür merkezinde ilçenin
sorunlan hakkında yetkililerden
bilgi aldı. Burada Ecevit'e bir
tablo ve porselen bir tabak ar-
mağan edildi.
Ecevit, ilçedeki Hacı Bektaş
Veli Müzesi'ni gezdi. 700 yıllık
dut ağacından dut yedi, kutsal
sudan içti. Hacı Bektaş Veli'nin
türbesini ziyaret eden Başbakan
Ecevit ile eşi Rahşan Ecevit, bu-
rada dua etti. Ecevit, bir yurttaş
tarafindan yaptınlan anaokulu-
nun açılışının ardından 1992 yı-
lından beri yapımı süren Kültür
Merkezi'nde incelemelerde bu-
lundu. Ecevit, kültür merkezi-
nin bir an önce bitirihnesi için
elinden geleni yapacağını söy-
ledi.
Tören günü programın yoğun
olması nedeniyle ilçenin sorun-
lannı yeterince irdeleyebilmek
için ziyaretini bir gun önceye al-
dığını anlatan Ecevit, "Hacı-
bektaş üçesini ülke için bütün
dünya için ve insanlık için önem-
li kültür merkezi olarak görüyo-
ruz" dedi. Bu konuda bazı ek-
siklikleri gidermek için çaba
gösterdiklenni belirten Ecevit,
"Başka bazı eksikliklerde olabi-
Kr. Onlan yerinde inceleyeceğiz.
Kısasürede Alevive Bektaşi âle-
mi. yalnız İslanı âlemi için değil.
bütün dünya için Hacıbektaş'ın
önemli bir kültür merkezi ola-
rak gelişeceğine inamyorum. Bu
konuda elimizden geleni yapa-
cagE" dedi.
Ecevit, ilçeden aynhşında gö-
çer Çingene yurttaşlann çadır-
lanna da uğrayarak bir süre soh-
bet etti. Çingene vurttaşlar Ece-
vitler'i alkışlarla karşılayıp
uğurladılar. Ecevitler, Kırşehir-
Kayseri karayolunda seyreder-
ken yolda kendilerine el salla-
yan bir böbrek hastası genç kı-
zı da tedavi için Ankara'ya ge-
tirdi. Birkavşaktakonvoyudur-
duran Rahşan Ecevit, koruma-
lann da yardımıyla yanına yak-
laşan Çetin Bozkurt ve kızı Fat-
ma ile yakmdan ilgilendi. Rah-
şan Ecevit, baba Bozkurt'tan
bilgi aldıktan sonra kendılennı
seçim otobüsüyle Ankara'daki
Başkent Üniversitesi Hastane-
si'ne getirdi.
MHP Genel Başkanı ve Baş-
bakan Yardımcısı Devlet Bah-
çeli. anma törenleri nedeniyle
Hacıbektaş Belediyesi Başkanı
Mustafa Ozcivan'a mesaj gön-
derdı. Bahçeli, Hacı Bektaş Ve-
li'nin Anadolu'nun Türkleşme-
sinin manevi mimarlanndan ol-
duğunu belirtti.
ANAP Genel Sekreteri Ab-
dülkadir Baş, Hacıbektaş tlçe
Başkanlığı'nda düzenlediği ba-
sın toplantısında, bizi biz yapan
değerlerin temellerini, Hoca
AhmetYesevi. Lokman-ı Paren-
de, Hacı Bektaş Veli, \unus Em-
re, Şeyh Edebaİü ve Mevlana gi-
bi isimlerin attığını vurguladı.
Baş, "Anadohı'yu bizim yapan
ve ebediyete kadar da bize ait
kılan değerleri koruyup yaşat-
mak ve daha ileri düzeylere
taşımak zorundayız"' dedi.
Sayman
'Imztdamak
zorunda
değil'
tstanbul Haber Servisi
- Istanbul Barosu Başka-
nı Yücel Sayman, Cum-
hurbaşkanı Ahmet Nec-
det Sezer'in hükümetin
kendisine ikinci kez gön-
derdiği KHK'yi imzala-
mak zorunda olmadığmı
belirterek "Cumhurbaş-
kanmı söz konusu
KHK'yi imzalamaya zor-
layacak hukuki bir dü-
zenleme bulunmamakta-
dır" dedi.
Istanbul Barosu Yöne-
tim Kurulu, 17 Ağustos
depreminin 1. yıldönümü
ve KHK tartışmasıyla il-
gili bir basın toplantısı
düzenledi. Sayman, me-
murlann işten atılmasını
kolaylaştıran KHK'nin
Gumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer'e 2. kez
gönderildiğini anımsata-
rak " Bakanlar Kurulu
Cumhurbaşkanı'nm im-
zasnu 'şekli bir onaydan'
ibaret görmekte ve
KHK'yi Cumhurbaşka-
nı'nın imzalamamasuu
'keyfi bir tutum' olarak
nitelendirmektedir'" dedi.
Bakanlar Kurulu'nun ha-
zırladığı KHK taslağınm
TBMM'nin yetkilerini
gasp ettiğini öne süren
Sayman, Cumhurbaşka-
nı'nm yetkisini keyfi ola-
rak değil, hukukun üstün-
lüğü ve hukuk devleti bi-
lincine dayalı görevi çev-
resinde kullandığını ifa-
de ederek "Cumhurbaş-
kanım, söz konusu
KHK'yi imzalamaya zor-
layacak hukuki bir dü-
zenleme buJunmamakta-
dır. Cumhurbaşkam
KHK'yi ünzalamak zo-
runda değildir" dedi.
Başbakan Ecevit'in
tt
ka-
tükre de maaş ödüyoruz"
sözlerini eleştiren Say-
man, bir tt
katil"in işten
çıkartılmasının zor ohna-
dığını da belirtti.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Profesör Asım Mutlu, Emil
Galip Sandalçı, Aysel Öymen,
Mahmut Tali Öngören. Doçent
Tuna AJp, ressam Tiraje Dik-
men, Doçent Mete Tunçay, Ali
Sirmen, mimar Yücel Gûrsel,
Doçent Hüseyin Batuhan, Di-
lek Ramazanoğlu, Mürüvvet
Özsöyler, Cem Gürakan Ada
Dostlan Derneği adına 11 Ocak
1991 tarihinde bir açıklama ya-
parlar.
Bu kadar tanınmış ismin bir-
likte uzun bir açıklama yapma-
sının nedeni, adalardaki çamla-
ra yönelik ortaya atılan yeni pro-
jedir. Ada dostlan uzun bildirile-
rinin bir kısmında şunlan belirtir-
ler: "Adalarda kızılçamlardoğal
olarakyetişen ağaçtır, 250yılci-
vannda yaşayan bu çamlarken-
diliğinden bitiyor, çok hızlı ço-
ğalıyor, yayılıyor. Kendi kendini
doğal olarak yenileyerek kısa
zamanda ormana dönüşüyor-
lar. Kızıl çamların kendileriniye-
nilemeleh, yangınlardan sonra
da görûlüyor, birkaç yıl içinde
biten çamlaryenilerin yerini alı-
yor, orman kendini yeniliyor."
Adalı aydınlar, 9 yıl önce kızıl
çam ormanlarının korunması
gerektiğini savunurken şunlan
dasöylediler: "Adaormanlann-
da bu sağlıklı gelişme, bilindiği
gibi Cumhuhyet'in ilk dönemle-
Adalarm Çamlannı Yok Etmek
rinde çıkanlan Orman Yasa-
sı'nın ürünûdür. Bu yasa saye-
sinde tarihleri boyunca yakılan,
kesilen, yağma edilen Ada
çamlıklan korumaya alınmış, bi-
limsel bakım uygulanmış, yeşil
alanlaria, ormanlara dokunul-
mazlık getihlmiştir."
9 yıl önce böyle bir duyuruyu
yapma gereğini neden duymuş-
lardı? Bildiride bunlar da yer alı-
yor: "Ancak son ikiyıldır bu du-
rvm değişmiş bulunuyor; Ada
çamlıklannda bakım durdurul-
muş, haşere mücadelesi yapıl-
mıyor, çamlar ölüme terk edil-
mekte. Orman Idaresi, kendisi
ormandan çam kesiyor, çam
yakıyor, çünkü Adalarda maki
florası ile kızıl çamlan değiştir-
meye karar vermiş, (Bir rapor
hazıriamışlar)yeherine kestane,
meşe gibi yapraklı ağaçlar diki-
lerek(çamlar ise 12 ay yeşil ka-
lır) sedirgibi bazı çam türieri de-
nenecekmiş.
"Adalılar, bu karann kaldınl-
masını, haşere mücadelesinin
-fiziksel ve kimyasal- derhal
başlatılmasını, çamlann mutla-
ka kurtanlmasını istiyorlar. Kal-
dı ki haşere mücadelesi yasal
bir yükümlülüktür Orman Ida-
resi için...Aynca yeniden ağaç-
landırmada dikilecekyeni türie-
rin başanlı olacağı bilimsel açı-
dan da çok kuşkuludur. Alman-
ya 'da kara çamlann yehne latin
çamı dikilerek girişiien deneyi-
min tam bir başansızlıkla so-
nuçlandığı biliniyor. Büyüka-
da'da kesilen koca yemişlerin
yakınında dikilen yeni ağaçlann
çoğunun tutmamış olduğu da
bilinmektedir."
Bildiri ilginç bir iddiaya da ce-
vap vererek devam ediyor: "Kı-
zıl çamlann çirkin biçimli olduk-
lan veya gölge yapmadıklan gi-
bi iddialar ise tartışılmayacak
kadar tutarsızdır."
Bugün aramızda olmayan
Emil Galip Sandalçı, Mahmut
Tali Öngören, Profesör Asım
Mutlu. Doçent Tuna Alp'in de
bulunduğu Ada dostları, Ada
çamlannı yok etme girişimini o
dönemde geri püskürttüler. Hat-
ta zamanın Tanm Bakanı Vtefa
Tanır, Ada dostlanna duyarlılık-
lan nedeniyle teşekkür etti.
•••
Bütün bunlan neden hatırlat-
mak gereğini duydum: Önceki
gün Büyükada'da çıkan ve kay-
makam Mustafa Farsakoğ-
lu'nun dirayetli yönetimi ile sön-
dürülen yangın hepimizin yüre-
ğini ağzına getirdi: "Acaba çam
ormanını bu şekilde yok etmek
miistiyorlar" sorusunu endişey-
le birbirimize sorduk. Çünkü 11
yıl.aradan sonra Adalar Orman
Idaresi'nin hazırladığı yeni bir ra-
por, eskisini tekrar ediyor.
Yıllardır Adalılar, Adanın çam-
lan hastalanıp ölüyordiyeferyat
ediyorlar. Orman Idaresi'nin ise
bu işe kayrtsız kaldığı herkesin
ortak düşüncesi. Çünkü yeni
hazırlanan rapor Adalann doğal
ve güzel bitki örtüsü olan kızıl
çamlan yok etmeyi amaçlryor.
Hatta daha da ileri gidiyor atla-
n ve eşekleri de Adalardan atıp
onun yerine motortu araçlan ge-
tirmeyi gerekli gördüğünü rapo-
runa yazıyor.
Belki birçoğunuzu güldüre-
cek şekilde Ada ormanlannı in-
celeme raporunda şunlar kale-
me alınmış: "l.Adadan at ve
eşek kesin olarak çıkanlmalı,
ulaşım elektrikli tramvay veya
troleybüs gibi çağdaş araçlana
sağlanmalıdır". "2.Rekreasyon,
orman içinde tamamen yayıl-
mamalı ancak ormandan orga-
nize tarzda rekreasyon imkânı
verilmelidir. (Yani orman içinde
yeni yapılaşma yaratılmalıdır,
demek istiyor.)
Adalann çamlanyla ilgili öykü
kısaca bu. Tabii bu burada bit-
miyor. Adalann güzelim kızıl
çamlan bakımsızlık yüzünden
ölüyor, kendisini yenileyemiyor.
Buna de en çok Orman Idaresi
mi seviniyor? Çünkü onlar da
kızıl çamlann yok edilmesinden
yana.
Zaten, en büyük komedi de
Büyükada'daki Orman Kampı.
Büyükada'da zorunlu kamu
araçlan dışında motorlu araç
yok. Hele motorlu araçla yolcu
taşımak hiç yok. Bunun istisna-
lanndan birisi Orman Idaresi'nin
kamyoneti. Deniz motoru satın
almayan Orman Idaresi, yazla-
n, sabahtan akşama kadar
kampa yolcu taşır, yük taşır. Ay-
nca bu kampta, Ormanı koru-
makla görevli insanlar, asıl gö-
revterini bırakıp kampa tafle ge-
lenlere hizmet ederler.
Adalann çamlan biz Adalılara
ve oraya pikniğe gelen Istanbul-
lulara doğanın ve Cumhuri-
yet'in ve Emil Galip Sandalçı gi-
bi değerli aydınlann armağanı.
Bunu Orman Idaresi keyfi şekil-
de degiştiremez. Şimdilik bu ka-
dannı söylüyoruz. OrmanBaka-
nı Nami Çağan'ın dikkatine.
GLOBAI^OUTtKÜLTÜR
ERGtN YILDIZOĞLU
m.Aday(ll) ı
Pazartesi yayımlanan l. kısımda ABD başkanlık
seçimlerinde Bush ve Gore'un yanı sıra bir III. aday
olarak katılan Yeşil Part/'nin adayı Ralph Nader'in
önemine değindim. Nader, kazanamasa bile, soldan
yapacağı bir basınçla Demokrat Parti adayının se-
çimleri kaybetmesine neden olabilir. Nader'in bunu
bile bile aday olmasının mantığını, buna karşı tepki-
leri aktardım. Nader'in kampanyasının, seçimlerde
başanlı olursa ABD'nin siyasi coğrafyasında önem-
li bir değişiklık başlatabilecegine işaret ettim. Şimdi,
Nader'in siyasi programıyla arkasındaki mantığa bi-
raz daha yakından bakmak istiyorum.
Nader'i, Public Oitizen'in kuruluşundan bu yana iz-
leyen bir yazar olarak VVilliam Grieder'e göre, Na-
der'in siyasi ve kamusal etkinliğinin arkasındaki dü-
şünce şöyle özetlenebilir: Amerikalı bireylerin, kendi-
si gibi bir "kamusal (toplumsal sorunlara öncelik ve-
ren-E.Y.) vatandaş" olarak davranacaklan bir biçim-
de aydınlatılmalan, demokrasiyi çıkar çevrelerinin elin-
den kurtararak hükümetin ve piyasanın namusunu /
faziletini restore edebileceğine ilişkin "romantik biri-
nanç". Nader, bir sosyalist, hatta radikal popülistten
ziyade, Amerikan toplumunun bozukluklanna fena
halde kızan, bu yüzden daha temel siyasi degişiklik-
ler için mücadete etmeye girişen bir hümanist.
Nader'e göre 1960'larda ve 70'lerde Amerika'da
bir toplumsal bilinç, kamusal vicdan vardı. Geçen 20
yılda bu büyük şirketlerin çıkariannın altında ezildi ve
susturuldu. Büyük şirketlerin toplumsal yaşam, ka-
musalalan üzerindeki egemenlikleri halkla onun seç-
tiği hükümetler arasında büyük bir "demokrasi açı-
ğı" yarattı. Buna karşılık bugün işçilerin büyük bir ke-
siminin ücretleri reel olarak 1979'un gensinde. Reel
asgari ücret 1979'daki düzeyinden düşük. Ameri-
kan işçileri, bugün 20 yıl öncesine göre, yılda 160 sa-
at daha fazla çalışıyorlar. Kamu kuruluşlan ve hizmet-
leri çökme noktasına geldi. Tüketici borçlanyla kişi-
sel iflaslar, tarihsel olarak en yüksek düzeylerinde
seyrediyor. Bill Gates'in toplam net serveti, en yok-
sul 130 milyon Amerikalının servetine eşit. En zen-
gin yüzde 1 "in serveti en yoksul yüzde 90'ınkinden
büyük. Taşıt enerji verimliliğinden genel enerji tasar-
arfuna kadar hemen tüm çevre koruma alanlannda
bir gerileme var.
Demokrat Parti'nin karnesi ise özellikle tüketici
haklan ve kamu sağlığı güvenliği alanlannda çok kö-
tü. Federal yasalarda ölüm cezasının kapsamını on-
lar genişletti; otomobil şirketlerine ve silah şirketleri-
ne verdikleri mali destekler, üstelik de ekonominin
hızla büyüdüğü bir dönemde arttınldı. Buna karşılık
demokratlar, çalışanlann haklannın genişletilmesine
yönelik hemen hiç adım atmadılar.
Nader'in kampanyası küreselleşmeye karşı, çev-
re korunması ve tüketici haklannın genişletilmesin-
den yana, ama bununla sınırlı değil. Daha önemlısi,
demokrasinin canlandınlmasını amaçlıyor, kiriı para-
nın kampanya sürecınden çıkanlmasını ve tüm se-
çim kampanyalannın yalnızca kamunun parasıyla
yürütülmesi gerektiğini savunuyor. Nader'e göre iş-
çi haklannın restorasyonu, sıradan vatandaşın de-
mokratik ve siyasi haklannı kullanabilmesi için ya-
şamsal öneme sahip. Bunlara ek olarak Nader, rad-
yo-TV kanallannın halka açılmasını, buralarda sivil
toplum örgütlerinin, kiliseterin, sendikalann ücretsiz-
ce kullanabileceği program kuşaklan oluşturulması-
nı istiyor. Nader'in bir diğer talebi de asgan ücretin
yerine "yaşam düzeyi" ücretini geçirmek, sağlık hiz-
metlerini ücretsiz hale getirmek. Nader, mali işlem-
lerden, servetten ve çevreyi kirletenlerden vergı alın-
masını, buna karşılık çalışanlar üzerindeki vergi yü-
künün azaltılmasını istiyor.
Dış politika alanında da Nader'in diğer iki partiden
farklı önerileri var. Nader, savaş hazırlıklan yerine, en-
gelleyici diplomasiye öncelik verilmesini, dış politika
alanında diktatörier ve oligarşilerie işbirliği yapmak-
tansa işçi ve köylülerin çıkariannın gözetilmesını is-
tiyor. Nader, Ulusal Füze Savunma Sistemi projesi-
nin gereksiz olduğuna, silah ihraç etmektense de-
mokratik hak ve özgüriüklerin yaygınlaşmasına, do-
ğal kaynaklann korunmasına, venmlilik gıbı kavram-
lann yeniden tarif edilmesıne yönelik bir dış politika-
nın gereğine inanıyor.
Nader'in programının eklektik olduğu, özellikle
medya, dış politika alanlanndaki yaklaşımının ger-
çeklerie bağdaşmadığı, "romantik" olduğu söylene-
bilir. Bir mucize olsa ve Nader başkan seçilse bile is-
teklerinin var olan ekonomik-siyasi dinamikler, ikti-
dar ilişkileri içinde asla gerçekleştirilemeyeceği de
haklı olarak ileri sürülebilir. Arna Nader'in taleplerinin
Amerikan halkının, emekçilerinin çıkanna olmadığı,
bunlann uğruna mücadele etmenin yanlış olduğu
söylenemez.
Geçen 20 yılda bu değerler geriletildi, genel ola-
rak seçmende, özellikle de yoksul seçmende, nasıl
olsa "hiçbirşeydeğişmez" ruh hali egemen oldu. Ka-
muoyu yoklamalannın gösterdiği yoksullar, genellik-
le sandık başına gitmiyoriar. Buna karşılık iyi eğitim
görmüş, gelir düzeyi yüksek seçmen arasında oy
verme oranı çok yüksek. Böytece demokrasi, hali
vakti yerinde olanlann, yine hali vakti yerinde olanlar
için ve onlar tarafindan yönetimine dönüştü, kapsa-
yıcılığı, toplumun yüzde 50'sine kadar daraldı. Işte
Nader bu sistemi çatlatmaya çalışryor.
Koşullann Nader için çok uygun olduğu söylene-
bilir. Seçmenin var olan partilere yönelik hoşnutsuz-
luğu had safhada. Oumhuriyetçi Parti aday adayı
McCain'in çıkışı, para ve siyaset arasındaki ılışkinin
halkın gündeminegirmesineyardımcı oldu. Nader'in
bu koşullarda bir başan elde etmesi hiç de olanak-
sız değil. Başanlı olmasa bile, Nader bu kampanya-
yı yalnızca bir başlangıç, 2004 ve 2008 seçimlerine
yönelik bir haariık olarak görüyor.
(ienelkıırınay'daıı
Demirel açıklaması
ANKARA (AA) - Ge-
nelkurmay Başkanlığı
Genel Sekreterliği, işada-
mı Yahya Murat Demi-
rel'in askerliği ile ilgili
bazı gazetelerde yayımla-
nan haberlerin gerçekleri
yansıtmadığını açıkladı.
Genelkurmay Başkan-
lığı Genel Sekreterli-
ği'nden yapılan yazılı
açıklamada, 13 Ağustos
tarihli bazı gazetelerde,
bedelli askerhğini 11
Ağustos tarihinde tamam-
layarak terhis olan Yahya
Murat Demirel hakkında
"Eğföme kanlmadığL, ko-
ğuşta yatmadığL, dışan-
dan getirflen yemeklerden
yediği ve ayncahkh asker-
lik yaptığı'' şeklinde ha-
berler yer aldığı belirtile-
rek şöyle denildi: "Araş-
tirma yapdmadan,söylen-
tilere dayanılarak yazılan
ve Türk Silahh Kuvvetle-
ri'ni küçükdüşürücü ma-
hiyette olan bu haberler
gerçeği yansıtmamakta-
dn-.
Yahya Murat Demirel,
vemekkrini bölükyemek-
hanesinde yemiş, bunun
yanmda Uıtiyaç duyulma-
9 halindeyemeksaatlerin-
de, kantinden ve kışJada-
ki Mehmetçik Gazino-
su'nun fast food reyonun-
dan da istifade etmiştir."