Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 AĞUSTOS 2000 ÇARŞAMBA CUMHURtYET SAYFA
kultur@cumhuriyet.com.tr 15
ALLEGRO EVtV İLYASOĞLU
Acıyı neşeye doraışturen bestecı
SabahaOin Kaknder 1919'da Yugos-
lav göcmenı bır aılenın çocuğu olarak
Eyüpsultan'da dünyaya gelmış. Her-
halde aılekütügüne bağlı kalmak ama-
cıyla nüilıs kâğıdındakı dogum yeri
Kosova ciarak belırtılmış. Hanı ba-
zen bir roman okursunuz da, yazar
amma daabartmış dersınız. İşte böy-
lesi inanıımaz bır yazgısı var bu bes-
tecımızın.
Babası Jandarma Yüzbaşısı Salih
Bey, Binncı Dünya Savaşı'nda şehıt
düşmüş. Sabahattın üç yaşında iken ya-
nında yetıştığı büyükanne de ölünce
evdeki aşçı Habeş Hayriye Hanım ta-
rafından Yenıkov dekı "Kalender Ye-
tinıler ¥nrdu"na yerleştinlmış. O za-
manki adıyla Darüleytam. Ne araya-
nı, ne soranı, ne çıkacak bir evı var-
mış. Ynrttakiler ona sahıp çıkmışlar,
hatta soyadı yasası çtktığında, sen o
kadar buraya aıtsın kı, soyadın da "Ka-
leader" olsun demişler. 14 yaşianna
geldiğinde Kayseri Şehir Yatı Oku-
lu'na gönderilmış. (O zamanlaröksüz
yurtlan arasında bu tür bir değiştırim
varmış.) Bu çevrede. yaz tatilinde Ta-
las Amerikan Kolejı'ndekı Amenka-
lı müzık öğretmenlennın kurslannı
dınleme fırsatını bulmuş. Müzık onu
bu kimsesiz ortamından alıp bir baş-
ka dûnyaya götüren araç olmuş. Ara
sıra bu Amerikan okulunun müzıkli
müsamerelerinde bile rol almış.
Sonra bir gün, üç arkadaş Kaysen 'de-
'eksen bir
yaşındaki
Sabahattin
Kalender bir opera
bestelemiş: 'Cem
Sultan'. Libretto,
Osman Güngör
Feyzioğlu'na ait.
Ankara Devlet
Operası, sponsor
bulunduğu takdirde
2001 mevsıminın
ilk yansında bu
operayı programına
almaya hazır.
Mehmet Ergüven
rejiyi, Nezih Seçkin
ise orkestra
şefliğini
üstlenecek.
ki okuldan kaçıp yürüyerek Anka-
ra'nın yolunu tutmuşlar. Pabuçlan par-
çalanmış, aç, susuz, çulsuz bir halde
sürüklenerek Ankara'ya varmışlar bir
gece yansı. Rastladıklan semtbekçi-
sı bunlann halıne acımış; alıp evine gö-
türmûş, yedirmiş, yatırmış ve her bi-
rini birişe yerleştirmış. Kalender'i de
birdöşemecinin yanına. RastlanUya ba-
kın ki, döşemeci de o sırada Musıkı
Muallim Mektebi'nin koltuklannı
onarmaktaymış. Ustasuun yarunda bu
okula adım atan Kalender' in akh ba-
şından gıtmış. Ilk bulduğu pıyanoyu
tıngırdatmaya kalkışmış ve "Bozarsm
onu, çek efini". şeklınde azar ışitmiş.
Ertesı gün yıne kaçamak bir başka pi-
yanoyu çalmaya başlamış. Oradan ge-
Dinletilerde alkışlama hastalığı
Bir bölümden diğerine geçiş sırasında izleyicilerin alkışı sanatçılan tedirgin ediyor
ÖNDER KÜTAHYALI
tZMİR - Geçenlerde. sev-
gili Numan Pekdemir'den te-
lefon aldım. Antalya Devlet
Senfonı Orkestrası'nın TRT
2'de banttan yayımlanacak
olan "Bahar Konseri"nı ha-
ber veriyordu. Anımsanaca-
ğı gibi Pekdemır. Izmır'deki
görevJerine ek olarak anılan
orkesfranın müdûrlüğünü de
üstlenmıştır.
Gende bıraktığımız sanat
mevsirrunde, bu orkestranın
şef İnci Ozdil yönetımınde
verdığı "Akses'i Anma Kon-
seri"nı dınlemış, hem şefı
hem de orkestrayı çok be-
ğenmışnm. Pekdemır'in tele-
fonu üzenne televızyona koş-
tum ve devlet sanatçısı Prof.
Gürer Aykal yönetımındekı
dinletiyı ızlemeye başladım
tlk olarak Verda Erman,
L. Van Beethoven ın Op. 19
sı bemol majör 2. Pıyano
Konçertosu'nu çaldı; herke-
se gurur vermesi gereken çok
sevimli. çok etkıli ve kusur-
suz bir yorumdu. Sanatçı,
müzikçıliğırun üstün yönle-
rini en inandmcı ve en içten-
likli yaklaşımJaria ortaya koy-
du; ancak pıyanonun ınce ses
bölgesındekı Fa//' notası,
mandolin gibi tmlıyordu; ya
tellerden bm kopmuştu, ya da
çekicin keçesı aşınmıştı. Ay-
nı oktavda birkaç tane de
akortsuz ses vardı. Her sanat
kurumunda bır pıyano akort
ve onanm uzmanının bulun-
ması gerek.
Beethoven Konçertosu'-
nun ardından. Albinoni'nın
Adagıo'su. Johann Strauss'un
"Yarasa" operetı uvertürü,
"Imparator" ve "MaviTuna"
valslen çaündı. Orkestra. ku-
ruluşunu izleyen bu ilk dın-
leti mevsimı ıçuıde epey ıler-
lemiş ve bütünleşmış. Genç
sanatçılar, Aykal'm ortaya
koyduğu titiz yorumun ge-
rektirdiği her şeyi yaptılar.
Tempo esneklıği, vurgular
gibi anlatım özelliklen ve
konçerto eşliği doyurucuy-
du. Kadrosunun en kısa za-
• TRT 2'de banttan yayınlanan 'Bahar
Konseri'nde piyanist Verda Erman çok etkili
ve kusursuz bir yorum sundu. Antalya Devlet
Senfoni Orkestrası'ndaki genç sanatçılar şef
Gürer Aykal'ın ortaya koyduğu titiz yorumun
gerektirdiği her şeyi yaptılar. Tempo esnekliği,
ve konçerto eşliği doyurucuydu.
manda tamamlanmasını ve
sevgılı orkestramızın. önü-
müzdeki yıllarda çok daha
başanlı dinletiler vermesinı
dilerim.
tzlediğim dinleti, son yıl-
larda ortaya çıkan, 14. Ulus-
lararası Izmir Festıvali'nde
ise doruklaşan bir tedirginli-
ği anımsatıyordu. Verda Ha-
nım konçertonun bınnci bö-
lümünü bitmnce salondan
coşkulu bir alkış yükseldi ve
kısa zamanda kesildı. Sanat-
çı. ıkıncı bölümü. Fınal'dekı
Rondonun ana temasına çok
müzıksel bıryaklaşımla bağ-
ladığı ıçın burada fazla bek-
leme olmadı. Sonraki parça-
lar ise bölümlere aynlmadı-
ğından alkış açısından sorun
çıkmadı.
Bır dinletide beğenmenın
alkışlarla ortaya konması. sa-
natçüann beklediği en bü-
yük ödüldür; ama orkestranın
sustuğu her yerde alkışlamak.
sanatçılara ezıyet gibi gele-
bilir. Tıpkı caz ve hafıf mü-
zik dinletilennde olduğu gi-
bi her bitimin alkışlanması,
bizim müzik yaşantımızı sa-
ran bır hastalık gıbıdir. Par-
ça içindeki küçük bir soluk
alış sırasında alkışa yeltenen-
ler bıle var. Festivalin Efes
Büyük Tiyatro'da verilen dın-
letilenne yabancı turistler de
katıldığından, aynı hastalığı
onlarda da gördük. Peki ne za-
man alkışlamalı?
Kesintisiz olarak çalınan
her parça, bitriğinde alkışla-
nır; ancak senfonıler ve kon-
çertolar, çok bölümlü yapıt-
lardır. Bölümler arasında ton
ve tempo aynmı ya da birli-
ği vardır. Her bölüm bağım-
sız gibi görünse de içerik ve
estetik yönden bütünün par-
çasıdır. Içeriğin tamamlan-
ması ıçin bunlann sırayla ça-
hnması gerekır. Bır bölümden
öbürüne geçış sırasında dın-
leyicilerden gelecek alkış.
beğenmenın belirtılmesın-
den daha çok genel havanın
bozulması, sanatçılann tedır-
gın edilmesı anlamını taşı-
yacaktır. En ıyisi. dağıtılan
programlara bakıp çalınacak
olan konçertonun ya da sen-
foninin kaç bölümden oluş-
tuğunu ıncelemek ve yapıtın
bitimını sabırla beklemektır.
Öte yandan bir baleden çı-
kanlmış ya da doğrudan doğ-
ruya dınietı amacıyla yazıl-
mış süitlerin bölümleri ara-
sında da alkışlanmamalıdır.
Aynca Saygun un "Yunus
Emre" oratoryosu gıbı koro.
orkestra ve solocular ıçın ya-
zılan dinsel ve din dışı ya-
pıtlarda da bitime dek beklen-
melıdir. Buna karşılık son
festivalde Efes Tiyatrosu'nda
seslendirilen Mendetssohn un
"Paulus" oratoryosundakı
bütün bölümler coşkuyla al-
kışlanarak genel hava bozul-
muştu.
Bilindiğı gibi aralarda al-
kışlama olgusu. sadece ope-
ra ve bale temsıllennde var-
dır. Bunlarda. beğenilen bir
aryanın ya da bir parçanın
alkış alması sanatçılann da
beklentısıdır.
Hemen belırteyım; yersız
alkış konusunda yazdıkla-
nm, IZDSO'nun haftalık dın-
letilennı izleyen müziksever-
ler açısından geçerli değil-
dır. Onlar. bu konuda titiz-
dirler. Pekı kimler zamansız
alkışlıyor? Heves kıncı ol-
mamak ıçuı soruyu yanıtsız
bırakıyonım. Ashnda biricik
amacımız ve çabamız. bır
dınletı salonunu elden geldi-
ğince çok sayıda dinleyıciy-
le doldurmak. böylece yenı
müzıkseverler kazanmaktır.
çen öğretmenlerden biri yeteneğini
anlamış. Onu sınava sokmuş ve böy-
lece okula öğrencı olarak alınmış.
Yine rastlantıya bakın ki, bu kim-
sesiz müzik yolcusu daha Musıkı Mu-
allim'in ilk yıllannda, o dönemde Tür-
kıye'de bulunan Dimitri Şostakoviç ve
Paul Hindemitif in dikkatini çekmiş.
Her ıkisı de ayn ayn onun ilk kompo-
zisyonlanna öğütler vermişler. 1939
yılında Ankara Devlet Konservatuva-
n'na girerek Ferid Alnar ın öğrenci-
si olmuş. 1943 yılında bu kuruluşun
kompozısyon, orkestra şefliği ve pı-
yano bölümlerinden mezun olmuş ve
hemen kontrpuan ve çalgı bilgısi öğ-
retmenlığine başlamış.
1948 yılında Devlet Yanşma Sına-
vı'nı kazanmış. Bu kez kaçarak değil,
alnının akıyla bir başka kentin, Pa-
ris'in yolunu tutmuş. Paris Konserva-
tuvan'nda çağuı öncülennden Art-
hur Honegger ve Darius MDhaud gi-
bi ünlü bestecılerle çalışmak ona ye-
nı ufuklar açmış. Dört yıllık Paris ya-
şantısının ardından yurda dönmüş.
Artık onu okutan devletinin hizmeti-
ne girerek kendini yıllar boyu yeni
öğrenciler yetiştirmeye adamış. Bu
kez Ankara Devlet Konservatuvan 'na
pıyano eşlikçısı ve orkestra yönetıci-
si olarak atanmış; 1955'ten sonra ope-
ra orkestrasırun şefı olmuş, 1962'de
operanın genel müzik direktörlügüne
getirihniş. Uzun hizmet yıllanndan
sonra 1974'te emekli olarak ailesiyle
birlikte Hollanda'nın Lahey kentıne
yerleşmış. Önce Kalender'in Hollan-
da büyükelçilığinde calışan eşı Götmn-
ser Hanım bu ülkeye çevirmen olarak
gitmiş. Ardından kızı ve oğluyla bir-
likte Sabahaddin Bey de yerleşmiş.
Böylece 26 yıldır Hollanda'da yaşar
olmuş ailesiyle.
Hiciv dolu besteler
Bestelennde "Inaklar",
tar" gıbı nüktelı başlıklar kadar, hiciv
dolu, kolay anlaşılır, melodik bir mü-
zik dili kullanmıştır. Ona sorarsanız
çocukluğu ve gençliği öylesine hü-
zünlü ve yalnız geçmıştır kı, bu kara-
basanı müzığı ıle tersme çevırmışör.
lyimserdir, gülectir, eğlencelidir yaz-
dıklan. Müzik dünyası ona yoksul co-
cukluğunu unutturmuş, iç dünyasını
zenginleştirmıştir. Bestelennde halk
danslannın neşesıni kullanır, türkü-
lenn canlı ritimlerinı ışler.
1970'te tamamladığı Köy Oyabuı
başukh çahşmasıyla TRT Ödülü'nü ka-
zanmıştır. Hollanda Kraliçesı'nin tah-
ta çıkması nedeniyle Türk Büyükel-
çılıği kendısıne bir senfonik yapıt ıs-
marlamış. Kalender de "Sayguı Hol-
lflndata"yı bestelemiştir. Bu senfonik
çalışma, Hollanda'nm çeşitli kentle-
nnde seslendirilmıştir. Kalender'in
Nasreddin Hoca, Deii Dumrui, Kara-
göz gıbı operalan; Ateş ve Inanç adlı
bir oratoryosu, birçok orkestra yapı-
tı, yaylı çalgılar için üçül ve dördül-
leri, şarkılan, çocuklar için koro ça-
lışmalan, piyano ve keman yapıtlan
vardır.
Cem Sultan Operası
Şimdılerde bu gözden ırak, gönül-
den ırak, seksen bir yaşındaki beste-
cinuz bir opera bestelemiş: *Cem Sut
tan". Libretto. Osman Güngör Feyzi-
oğlu'na aıt. Ankara Devlet Operası,
sponsor bulunduğu takdirde 2001
mevsiminin ilk yansında bu operayı
programına almaya hazır. Mehmet
Ergüveıı rejiyı üstlenecek, Nezih Seç-
kin de orkestra şefliğini.
Daha önce de üç opera deneyimi
yapmış, Hollanda'daki yaşamı boyun-
ca ızlediğı müzık etkınlikleriyle bes-
lenmiş ve olgunlaşmış bu bestecimi-
zin operasına umanz bir ya da birkaç
sponsor bulunur. 80 kişiye yakın or-
kestrası, geniş bir korosu, danslan ıle
Cem Sultan'm acıklı öyküsünü anlat-
mış. Öykü ne denlı acıklı olursa olsun,
mutlaka yine kendine özgü güleç an-
latımıyla bu yapıtını da renklendir-
mıştir Sabahattin Kalender. Umanz
önümüzdeki yıl Ankara'nın en çok
ses getiren etkinliği olur. Ardından da
yurtdışındakı sahnelere taşınu*.
evini(a boun.edu.tr
Kirov Balesi'nden farklı bir Fokine yorumu
'Şehrazad'da özellikle kostümler ve ışık düzenJemesi ilgi çeldyor.
KüMr Servisi - Kirov BalesL Mikha-
ü Fokine'nın 1909-1911 yıllan arasında
Serge Düghilev'in devrımcı Baliet Rus-
ses'i ıçın yazdığı dört balesini geçen
günlerde Londra'da sahneledi.
Kirov Balesi ilk gecesınde 100. yaş-
gününü kutlayan Ingiltere Kraliçesi 'ni de
ağırladı. Fakat. Fokine'nin bu dörtlü ba-
lesini ilk olarak 1912'de Londra'da, 12
yaşındayken ızlemış olan Kraliçe ise bu
sefer oldukça farklı bır yorumla karşı-
laştı. Çünkü Kirov Balesi, Fokine'nin
koreografısıne sadık kalmalanna ve folk-
lonk birçok özelliği korumalanna kar-
şın. özellikle sahne düzenlemesını 19.
yüzyıl görüntüsünden çıkanp modern
bir hale getırmiş.
En çok dikkat çeken değişiklik Stra-
vinsky'nın 'Petrushka' balesi ıçin yaz-
dığı besteye eklenen ritimli melodiler
ve trompet sesi. Bir dığen ise 'LeSpect-
re de la Rose' adlı balede, 1912'de Ni-
jinski \e Karsavina'nın oynadığı düet
bölümünde, sert bakışlı âşığın yerini ka-
fasında güllü tacı ve pembe taytı ile Igor
Kulb'un alması.
Fokme repertuvannın en çok beğeni-
len balelennden Polovtsian Dances ve
Şehrazad'da özellikJe kostümler ve ışık
düzenlemesı ilgi çekiyor. Rinmsky-Kor-
sakovun yazıp bestelediği bu ıki bale-
de, ateşlı sultanlar, sürekli dönüp duran
odalıklar, rengârenk giyınmiş köleler ve
özgürce, büyük bir tutku ile sahnede bir-
leşen âşık çiftlen izlerken insan hem
klasik bir bale gösterisi hem de modern
bir dans tiyatrosundayrmş duygusuna
kapılıyor. Özellikle Altynai Asylmura-
tova'nm sultanın katlettığı bir kölenın
elınden tuttuğu, sultan ve kendisi arasın-
da yaşanan gerilimin müziğin etkisiyle
doruğa ulaştığı sahnede, ızleyıciler de
kendılerını tutumayıp ayağa fıruyor.
Her ne kadar yeni modern bir yonım
ve farklı bir bale ile izleyici karşısına çık-
sa da Kirov Balesi 19. yüzyılm asilliği-
ni, tutkusunu, kahramanlığını ve zevki-
ni izleyıcinin içine işlemeyi basanyor.
Cartos Santana yeni albüm için
hazrftMapa başladı
• KüHür Servisi - Carlos Santana, 20 milyon
satan Supernatural'dan sonra yenı albüm
hazırlıklanna başladı. Şimdıden Sting ve
Prince'den birlikte çalışmak ıçin teklif aldığuıı
beluten başanlı gıtarist bu albümde daha çok
Aretha Franklin, Whiftıey Houston, Patty Labelle
gibi bayan yorumcularla çalışmak ıstediğıni
belırrti. Aynca, Santana, Latin Grammy
Ödülleri'nde Latin müziğinın ustası Tito Puente
ıçin bir tnbüt sunacak.
Ali Poyrazoğkı Boğaziçi
(Myersitesi'nde
• Kültür Servisi - Ali Poyrazoğlu, tek kişilik
ınteraktıf güldürü 'Gölgede Muhabbet'i 24
Ağustos günü, Boğaziçi Üniversıtesı Mezunlan
Derneği'run (BÜMED) Burç açık hava
tesıslennde sahneleyecek. Yaklaşık 1000 kışılik
ızleyıcı kapasıtesıne sahıp Burç Açıkhava
Tiyatrosu'nda yer alacak gösteriden elde edılecek
gelır, Boğaziçi Üniversıtesı'nde okuyan
öğrencılere burs olarak dağıtılacak. BÜMED
tarafından her ay farklı bir tiyatro veya müzık
ziyafetinin sunulduğu organizasyonlarda daha
önce de Cem Yılmaz, Mazhar-Fuat-Özkan, Grup
Gündoğarken, Sertap Erener gibi ünlüler sahne
almıştı.
Keviı Williamson'tlan yeni bir
korfcu Mkâyesi
• Kûltûr Servisi - 'Scream' ve 'I know what you
did last summer' filmlerinin yazan Kevın
Wilhamson, yeni bir korku hikâyesiyle geri
dönüyor. Miramax Dimensıon Füms tarafından
yapuncılığı üstlenılecek olan ve New York'ta
geçen filmde, sen cinayetler işleyen bır katılin
hikâyesı anlatılıyor. Willıamson, çekımlen
yakında yapılacak fılmın senaryosundakı son
değişiklikleri kaleme almakla meşgul.
Garbage, uçüncu annımmu
tamamlamaya çalışıyor
• Kültür Servisi - Ingıliz pop grubu 'Garbage' şu
sıralar üçüncü albümleri için çalışmalara başladı.
Grubun solisti Shırley Manson'ın yaptığı ' "^
açıklamaya göre albümun dokuz şarkısı
hazırlandı. Grubun yapımcısı, Ninana ve
Smashing Pumpkms gibi ünlü gruplann da
prodüktörlüğünü üstlenen Butch Vig, Garbage'ın
yenı albümü için promosyon çahşmalanna
başladığını belirtirken grubun fnternet sıtesuıde
(wvv'\v.garbage.com) hayranlanna genış bilgi
verdiklennı ve bu üçüncü albümün ısmı için
onlann da fıkirlerinin alınacağını söyledi.
Eski metalciler bir arada
• Kültür Servisi- Iron Maıden. QueenSryche ve
Judas Priest'ın eski solıstı Rob Halford'dan
oluşan metal üçlüsü Toronto'da ortak turnelerinin
ilk konserini verdi. Amerika'ya geçmeden önce
Kanada'da kapalı gışe konserler verecek olan üçlü
böylece yeniden metal müziği canlandırmaya
çalışacak. Konserler sırasında Judas Pnest
hayranlan Rob Halford'un son çalışmasını da
ızleme firsaünı bulacak. Halford, Fight and
Two'yla olan müzikal deneyıminden sonra yeni
grubuyla birlikte yaptığı Resurrection' adlı
albümün, geçen sekız sene boyunca pıyasaya
çıkan ilk gerçek metal albümü olacağını
belirtiyor.
Sting'den Central Park'ta
bedava konser
• Kültür Servisi-
Sting, 12Eylül'deNew
York Central Park'ta
bedava bir konser
verecek. Amerika
tumesi 'Brand New
Day'e son noktayı
koymak amacıyla
yapılan konsere
güvenlik nedeniyle
25 binden fazla izleyici
alınmayacak. Konserin
biletlerini ise 7
Eylül'de gerçekleşecek.
MTV ödüllennden
sonra Stnıg kendı elleriyle dağıtacak. j
Birgrde restorasyon sürüyor
• ÖDEMİŞ(AA)- Izmır'in Ödemış ilçesıne
bağlı tarihı Birgı beldesınde bulunan yapılarda,
her yıl yaz aylannda Mimar Sinan Ünıversıtesi
(MSÜ) tarafından yürütülen restorasyonun 3. yıh
çalışmalan başladı. MSÜ'den gelen 45 öğrenci
ve 6 öğretim elemaru, Birgi'deki yapılann
korunarak geleceğe aktanhnası için restorasyon
yapıyor. Birgi, Osmanlı dönemınden günümüze »
dek kalmış vakıf binaları, hamamlar, camıler ve
evler bakımından çok zengin bir bölge.
Mimarlık eğıtnnı alanlar için ise açık laboratuvar
nıteliğinde.
BUGÜN
• CEMtL TOPUZLU AÇIKHAVA
TtYATROSU nda 'Geleneksel Açıkhava >
Konserleri' kapsamında saat 21.00'de Goran
Bregoviç, büyük orkestra ve koro eşliğınde bir
konser verecek. (481 63 00) , i
• BAHÇEŞEHtR AMFtTEATRE da 'Yaz '
Şenliği' kapsamında saat 21. 30'da 'The Beach'
adlı fılm izlenebüir. (669 4138) ' •>