27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 AĞUSTOS 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Karadayı rahatsıztandı • BODRUM (Cumhuri- yet) - Eski Genelkurmay Başkanı fsmai) Hakkı Ka- radayı, geçirdiği kalp ra- hatsızhğı sonrası tedavi altına alındı. Yaz günlerini Gümüşlük'teki evlerinde geçiren Karadayı, önceki gece 03.00 sıralannda ra- hatsızlanarak Özel Bod- rum Hastanesi'ne getiril- di. Kalp rahatsızlığı geçir- diği beürlenen Karadayı, yogun bakıma alındı. Hastane yetkililen Kara- dayı'nın durumunun ciddi olmadığını, 1-2 gün için- de taburcu edileceğini açıkladılar. Yurttahava duputmı • A1NKARA(AA)- Yurdun büyük bir bölümünde Basra alçak basınç merkezmin etkisı, önümüzdeki gûnlerde de sürecek. Hava sıcaklığı 18 Ağustos Cuma günûnden itibaren, yurdun güney ve doğusunda bıraz artacak. Devlet Meteoroloji Işleri Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, bugün, yurdun kuzey kesimleri parçalı bulutlu, Doğu Karadeniz kıyılan yağmurlu geçecek. Bolu, Düzce, Eskişehir, Afyon ve Kütahya çevreleri yann, Batı Karadeniz'in iç kesimleri 18 Agustos CumVgünü, Doğu Karadeniz kjyılan ise hafta boyunca yer yer sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Cezaevinden firar • NİĞDE(AA)-Niğde Taran Açık Cezaevi'nden bir hükümlü firar etti. Alınan bilgiye göre, Tanm Açık Cezaevi'nde, adam öldürmek ve görevli memura mukavemette bulunmak suçlanndan 16 yıl 12 aya hükümlü Hıkmet Başçı, gece yapılan kontrollerde bulunamadı. Tahliyesihe 30 ay kala firar eden Hikmet Başçı'nın yakalanmasına çalışıldığı belirtildi. DGM duruşmayı ertetedi • DİYARBAklR (Cumhuriyet Bürosu) - Şırnak kent merkezinde PKK'den aldıJdan talimat doğrultusunda seçimlerde HADEP'i desteklemek için komite kurduklan iddiasıyla haklannda dava açılan 15 sanığın yargılanmalanna Diyarbakır 1 No'lu DGM'de dün görülen duruşma ile devam edildi. Mahkeme heyeti saıukJann tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi. Iddianamede 5 sanık hakkında 'PKK adına silahh eylemlerde bulunduklan' gerekçesiyle TCY'nin 125'incimaddesi uyannca idam cezası isteniyor. Uyuşturucu operasyomı • İsönbul Haber Servisi - Silivri 'de, uyuşturucu imalathanesi olarak tespit ediler çiftlik evinin sahibi Ali Rıza Şen adlı kişi yakalandı. Kavaklı köyündeki eve düzenlenen baskında, eroin ımalatmda kullaıulan 300 litre asit anhidrit ile 50 adet boş baz rrorfin torbası, pres makinesi, uyuşturucu kaynatma makinesi ve uyuşturucu yapımında kullamlan bol miktarda malzjane ele geçirildı. Kaplancılar hakkındaki dava, Alman başsavcının soruşturmasıyla genişletilerek sürüyor Özbekistan bağlantısiMETtNGÜR DÜSSELDORF - Eyalet Yük- sek Mahkemesi'nin devlet güven- liğiyle ilgili davalara bakan 6. Da- iresi 'nde, Alman Ceza Yasası 'nın 111. maddesine göre krimınal ör- güt kurma, örgütten aynlanlan, kendilerine karşı çıkanlan öldürt- me ya da ölümle tehdit etme ge- rekçesiyle 25 Mart 1999'dan ben tutuklu bulunan Metin Kaplan'la birlikte tutuksuz yargüanan Ha- san Basri G. ve Hanın A nın 38. duruşmasında, Federal Başsavcı Temsilcisı Başsavcı Foflcer Brik- nuuın, Kaplancılann Özbekis- tan'a uzanan ilişkılerı üzerine açıklamalarda bulundu. Özbek yetkflüerden yardım Bnkmann, Özbek hükümetine karşı Taşkent'te bır eylemınden dolayı 13 yıl hapis cezasına çarp- tınlmış bır tanığın, Kaplancılar davasına bağlı olarak ıfadesini al- mak içın Özbekistan'a gıttigini, Özbek yetkılilerin yardımıyla Ab- durrahman Mansur takma adlı • Federal Başsavcı Temsilcisi Başsavcı Folker Brikmann, Özbek hükümetine karşı Taşkent'te bir eyleminden dolayı 13 yıl hapis cezasına çarptırılmış bir tanığın, Kaplancılar davasına bağlı olarak ifadesini almak için Özbekistan'a gittiğini, Özbek yetkililerin _ yardımıyla Zainettin Askerov adlı tanıkla önemli bir görüşme yaptığını belirtti. "Özbekistan Bağımsızhk Hareketi" ya da "Özbekistan Uyanış Hareketi"ne bağlı olan Özbek tanığın, Kaplan teşkilatına bilgi vermek üzere Ekim 1998'de Köln'e geldiğini belirten Brikrnann, bu kişinin yaklaşık bir hafta Kaplancılann konuğu olduğunu anlattı. tanık Zainettin Askerov'la önem- li bir görûşme yaptığını belirtti. "Özbekistan BağunsıztakHareke- ti" ya da "Özbekistan Uyanış Ha- reketi"ne bağlı olan Özbek tanı- ğuv, Kaplan teşkilatına bılgi ver- mek üzere Ekim 1998'de Köln'e geldiğini belirten Brikmann, bu kışinın yaklaşık bu- hafta Kaplan- cıların konuğu olduğunu anlatn Kaplancılann Özbek tanığa bir araba tahsis ettiğini ve Hilafet Devleti Şûra üyesi Hösnfi Özer eşliğinde kendilerine bağlı cami- leri gezdırdiğini belirten Brik- mann sözlerini şöyle sürdürdü: "ÖzbektanıkKaplancılann Köta merkezinde 9 Idşinin hazır buhın- dugu bir topfanûya kabnyor. Bu toplantıda Metin Kaplan, Hasan Basri C, Faruk Konaklı ve Hanın A- da buhmuyor. Toplantıda ikin- ci halife sorunu konuşuhıyor. Içle- rinden Hasan BasriG.oiduğu tah- tnin edilen biri, 'Bızım ıkıncı ha- bfe sorunumuz vardı, onu öldüre- rek sorunu çözdük' djyor." özbek tanığın Metin Kaplan'la baş başa görüştüğü bir sırada Bur- sa'dan gelen ilginç telefonu anla- tan Brikmann, "Bursa'dantelefon eden'Düğünebaşlayabılırmiyiz' dhe sorunca Metin Kaplan, 'Şû- ra ile görüşüp sıze haber verece- ğım' diyor. Bir gün sonra Kaplan Bursa iie konuşarak 'Tamam, dü- ğüne başlayabilırsiniz' diyeyanıt veriyor. Bundan da Türkiye'deki olaykr anlaşdıyor" dedı. Başsav- cı Brikmann, tanığın bağlı oldu- ğu örgütün temsilcisi olarak uzunca bir süre Türkiye'de kaldı- ğmı da kaydetti. Kaplancılann haftalık yayın organı Ümmet-i Muhammed ın 29 Ekim 1998 sayısında, Özbe- kistan Müslümanlan başhğıyla çıkan yazıda, Aflame Kari Ab- dürvefl''nin, Nakşibendi tarikatı- nın şeyhi Omerhan Büzrak'ün ve Taşkent'te Töhte Bayveççe Camii ımamı Abidhan Sabitha- noğlu'nun adlan geçiyor. Aynı gazetenin 8 Ekim 1998 tanhlı sayısında yayımlanan "Citaat Bülteni/ 22" başlıklı ya- zıda ise cihat fermanının en üc- rada yaşayan insanlara vannca- ya kadar dağıtılacağı emri veri- lerek "Gerekirse ölümfi de göze alacağız.Yanisankçıkannayok, çarşan çıkarma yok! Adam an- kunıyorsa, tebiigatt dinlemiyor- sa, 'Ben Islamı dınlemıyorum' diyorsa ona da gereken cevabı ve- rebiHrsiniz. Böyle yaşamaktansa toprağm alb üstünden daha ha- yırhdır" deniyor. 1 Ekim 1998'de KölnUluCa- mii'nde Metin Kaplan'm yönetti- ği bir hocalar toplantısı düzenle- nıyor. Bu hocalara Metin Kaplan askerlik dersi veriyor ve tatbıkat yaptınyor. Konuşmalarda ılan et- tiklen "UmumiCihad Seferberb- ğı" üzerinde duruluyor, Kaplan, hocalara, cemaatı cihada hazır tutmalan ve verilen emre göre ha- reket etmeleri için uyanda bulu- nuyor. Dava 31 Eldm'e uzatildT~ Mahkemenın tıtizlikle üzerin- de durduğu, çok yönlü soruştur- manın yapıldığı Kaplancılar da- vası, haftada dört gün görüş gü- nü olmak üzere 31 Ekım tarihi- ne kadar uzatıldı. Davada, şim- diye kadar 30'un üzerinde tanık dinlenıldi. Federal savcılık tara- fından ifadesi alınan kişüerin sa- yısı ise 89. Aiünohık Beledryesi'nce düzenlenen "6. Alünoluk Antandros 'Yaşama Saygı' Kûltür ve Sanat FesrhalT söyleşiler, sergiler, gösteriler ve konserlerin yanı sıra Yunanistan'dan gelen konuklann katıiımryla dosthığa ev sahipliği yapö. Festivalde Altınoluk'un CHP'li Belediye Başkanı İsnıail Aynur (sagda) ve Altınoluk'un kardeş beledivesi olan Midilli'nin Gera Belediye Başkanı Pavlos Vogratris (solda) yaphklan konuşmalarda dostluk ve kardeşlik mesajlan verdiler. Festivalde aynca Türk ve Yunan gazetecilerin katüımıyla düzenlenen panelde 'Geçmişten günümüze mübadele' konusu ek ahndı. (altta) Kültiiı; sanat vedostluk Altınoluk'tabuluştu BARIŞDOSTER ALTINOLUK - Altınoluk'ta buluşan Türk ve Yunanlı belediye başkanlan, iki ûlke arasmdakı sorunlann bu- an önce çö- zülmesini dileyerek, ıki halk ve yerel yö- netimler arasmda kurulan bağın hükümet- lere de Örnek olmasmı istediler. Türkiye ve Yunanistan arasındakı sorunlann bü- yük devletlerin kışkırtmasıyla başladığı- na dikkat çeken başkanlar. "Emperyalist- ler bizi sa\-aşürma\ı başaramayacaklar'' dediler. Altınoluk Belediyesi'nce düzenlenen "6. Alünoluk Antandros 'Yaşama Saygı' Kültür ve Sanat Festivali'' söyleşiler, ser- giler, gösteriler ve konserlerin yanı sıra Yunanistan'dan gelen konuklann katılı- mıyla dostluğa ev sahipliği yaptı. Altınoluk'un CHP'li Belediye Başkam tsmail Aynur, yaşamın her şeyin özü ol- duğunu belirterek paylaştıkça çoğaldık- lannı söyledı. Sosyâl demokrat belediye- lerin yol, su, kanalizasyon gibi rutin hiz- metlerin yanı sıra halka kültür ve sanat hizmeti vermeyi de ilke edmdıklerine dik- kat çeken Aynur, Altınoluk'u kültür, bi- lim, sanat ve sporun merkezi yapacakla- nnı, kültür mozaiğüü geliştireceklerini söyledi. AJtınoluk'un kardeş belediyesi olan Midilli'nin Gera Belediye Başkanı Pavlos V'ogiatzb de, iki ülkenin bölgede bu-birle- rının egemenliklenne göz dıkmeden ya- şamalan gerektiğim vurgulayarak, her ı- ki kıyıda da akrabalann, dostlann yaşadı- ğmı, onlann ruhlannı mutlu etmek gerek- tığını söyledi. Ortaklıklann, benzerlıklerin ve dostlu- ğun öne çücanhnasmı, savaşm çare olma- dığuıı belirten Vogiatzis, "Dünyayı yön- lendirenler ve egemen güçler, Türldye ve Yıınanistan'ı savaşnrmayı başaramaya- caklar" dedi. Etkuılikler kapsamında ga- zetecıler SüJeynum Gencel, Stelyo Berbe- rakis ile araştırmacılar Saba Ahınsay ve Katflena Stathakou'nun katıldıklan pa- nelde de, "Geçmişten günümüze mübade- le" konusu ele alındı. Her ıkı ulustan da çok sayıda insanın doğup büyüdüğü yer- leri terk etmek zorunda kaldıklan ama bu topraklan unutamadıkları, özlemlerini dındıremedikleri vurgulanarak, ıki ülke ilışkilerinin gehşmesimn, mübadillerin de özlemlenni, acılannı biraz olsun dindire- bileceği anlatıldı. CHP Parti Meclisi üyelen Fîkri Saglar ve Berhan Şimşek, Prof. Dr. Ünsal Oskay, gazetemiz Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay ve gazeteci Nebil Özgentürk'ün katıldıklan panelde ise "Yaşama Saygı" konusu tartışıldı. Panelde ınsanlann oku- ması, araşhrması ve sorgulaması gerekti- ği üzerinde durulurken "Sornnlannçözü- mü için katdım ve yurttaşhk bilincinin ge- üşmesi şart tnsanlann yaşama, çevTeyeve ülkeierine karşı daha duyariı ve özenli ol- malan gerekti" denıldi. Istanbul Milli Eğitim Müdürü, kayıt yaptıracak velileri uyardı DNA testi ele verdi ÖSS sanığına tatbikat yaptınldı tstanbulHaberServisi-ÖSS soru ki- tapçıklannı, geçen yıl Marmara Üni- versitesi llaİüyat Fakültesi'nden çaldı- ğı belirlenen uısan&s'e, olay yerinde tatbikat yaptınldı. Tatbikat sırasmda görevli memurlaruı sorulannı yanıtla- yan Örs, llahiyat Fakültesi'nde okudu- ğunu ve bu bölümde okuyan öğrenci- lerin önünün tıkandıgmı savunarak ki- tapçıklan başka bir bölümde okumak istediği için çaldığını söyledi. Örs, "Dahiyat dışında başka bir bö- lümde okumak istfyordum. Sosyoloji, gazeteoffik ya da hukuk oübinrdi- de- di. örs, soru kitapçıklannın bulundu- ğu odaya gırdiğini, ancak torbayı aça- madığını, daha sonra dışan çıkarak ji- let alıp tekrar okula döndüğünü anlat- n. Örs, torbayı jiletle kestikten sonra 2 soru kitapçığı aldıgını ve bunlan göm- leginin içuıe sokarak okuldan aynldı- gını ifade etti. Asayış Şube Müdürlüğü Hırsızîık Büro Amirliği'nce yapılan açıklama- da, Kimlik Tespit ve Olay Yeri Incele- me Şube Mudürlüğü'nünyaptığı ince- lemelerde, olay yerinden eîde edilen parmak izinin lhsan Örs'ün sağ baş parmak izi ile aym oiduğu, Kriminal Polis Laboratuvan 'nda yapılan tetkik- te de A grubu kan lekesinin sanıktan alman kan örneği ile yapılanDNA tes- tinde "tam uyum sağladığmın" belir- lendiği vurgulandı. 6 Zorla bağış isteyeni ihbar edin9 Istanbul HaberServisi-ls- tanbul ll Millı EğitimMüdü- rü Ömer Bahbey, çocuklan- m okullara kayıt ettirecek ve- lilerden kesinlikle zorla ba- ğış toplanmayacağını vurgu- layarak velilerin, kendilerin- den kayıt karşılığı bağış iste- yen okul müdürlerini kayıt kabul bürolanna şıkâyet et- melerini istedi. Ömer Bahbey, dün düzen- lediği basın toplantısında, çocuklannı okula kayıt etti- recek velilerin, anayasal hak- lan olan kayıt işlemlerini yaptırdıktan sonra "gönüDü" bağış yapabileceklerini kay- detti. Okul müdürlerinin ka- yıt masalannda bizzat bulun- malannı isteyen Bahbey, ve- lilerin okul müdürleri dışın- da hiçbirgörevliyle muhatap ohnamalan uyanstnda bu- lundu. Bahbey, zorla bağış isteyen okul müdürlerinin, Alo Kayıt Hattı'nın 0212 513 0999 numaralı telefonuna şi- kâyet edilmesini istedi. Velilerin, oturduklan eve en yakın okula çocuklaruıı kayıt ettirmelerini isteyen Ba- hbey, her velinin oturduğu bölgedeki okulu seçerek bu okulu eğitim-öğretim açısın- dan en iyi koşullara getirme- si önerisinde bulundu. Bah- Ömer Balıbey, düzenlediği basın toplantısında okul kayıttanyla ilgili açiklama yapfı. bey, bu şekilde farkh semtler- deki okulllara olan talebin azalacağını belirterek kayıt karşılıği bağış uygulamasmın sona erebileceğini vurguladı. Balıbey, velilere, "Atatürka- keveinkılapiandoğrultusun- da çağdaş,laikvederookratik Türkiye'nin temelini oluştu- ran eumhuriyetçi gençlerin yetişmesindesonunhduğu be- raber paylaşarak denetim ve gözetimi ortaklaşa yapalım" çağnsında bulundu. Istanbul Milli Eğitim Mü- dürü Balıbey, yeni öğretim yıhnda kentteki Müfredat La- boratuvar Okulu (MLO) sa- yısmı 69'açıkaracaklannı da bildirdi. Öte yandan Milli Eğitim Bakanlığı, 3308 sayı- h Çıraklık Eğitimi Kanunu kapsanundaki ÇıraklJc Eği- tim Merkezi öğrencilerine 14 Agustos2000 tarihinden baş- layarak 5 ay süreli af çıkardı. Kayıt takvüni bköğretim okuOan ve ge- nel üseler Kayıtlar21 Ağus- tos-8 Eylül. Y. Dfl Ağırhkh Iiseler ön kayıtlar 25-31 Agustos; ke- sin kayıtlar 4-6 Eylül. Endüstri Meslek ve Çok Programh Liseler: Ön kayıt- lar 14 Agustos-1 Eylül; kesin kayıtlar 4-6 Eylül. Kız Meslek, Tıcaret Mes- lek, tmam-Hatip ve Çok Programh Liseler. Ön kayıt- lar 14 Agustos-1 Eylül; asıl liste kayıtlan 4-7 Eylül. Anadolu Otelcilik ye Tu- rizm Meslek liseleri: Ön ka- yıtlar 21-22 Agustos; mülâ- kat 22-24 Agustos; asıl liste kayıtlan 25 Agustos-1 Eylül. Ânadohı Tiearet, Dış Tîca- ret, Sekretertik, MahalB tdare- ler: Kayıt koşullannı taşıyan- lan 21-25 Agustos; ön kayıt- lar 28 Agustos-1 Eylül. MLOTar: Ön kayıtlar 21 Agustos-1 Eylül; kura çeki- lişi 4 Eylül; kesin kayıtlar 5- 6 Eylül. GENÎŞAÇI HtKMETBtLA Sivil Deprem 17 Agustos 1999 sabahı devlet ortada yoktu. Türkiye'nin en gelişmiş bölgesinde kentleri yerle bir eden deprem, sanki devleti de enkaz altında bırakmıştı. Izmit, Gölcük ve Yalova'nın yanı sıra Sapanca ve Adapazarı'nın da yıkıldığını devlet er- tesi gün öğrenebildi. Devlet ancak günler sonra kendine gelebilecekti. Ne yardım geliyor, ne bir açıklama yapılıyordu. Oysa binlerce bina yıkılmış, binlerce insan ölmüş, binlercesi yaralanmıştı. Devlet başka ne zaman gerekirdi ki? Devlet ortalarda yoksa ne olacaktı? Halkın im- dadına kim yetişecekti? Halkın imdadına halk yetişti. llk iş can kurtarmaktı. Enkaz altında kalanlan önce yakınlan, sonra komşulan kurtarmaya çalış- tı. Birçok insan ölümden böyle döndü. Elteriyle, tırnaklanyla beton yığınlannın arasından can kur- tarmaya çalışan insanlar, tarihe geçtiter. Tarihte böyle bir yardımlaşma, böyle bir daya- nışma az görülmüştür. Sonra ortaya birdenbire sivil toplum kuruluşla- n çıktı. Bir kısmı eskiden beri bilinen örgütlerdi. Bir kısmı saatler içinde mahallede, kentte kendiliğin- den bir araya gelen insanlann oluşturduğu yardım gruplarıydı. Evet kendiliğinden doğdular ve çığ gibi büyü- düler. Sonra akın akın deprem bölgelerine aktılar. Türkiye 17 Agustos depremiyle "sivil toplum'u ve "sivil toplum kurvluşlan"n\ tanıdı. Depremin yıktığı kentleri hatırlayınız. Enkaz yt- ğınlannı gözlerinizin önüne getiriniz. Başta büyük kentler olmak üzere Türkiye'nin birçok yerinden bölgeye gelen, her meslekten insanlann nasıl ko- şuşturduklannı da hatırlayacaksınız. Günlerce aç, susuz, uykusuz kalarak bir can daha kurtarmak, bir kişiyi daha yedirmek, bir kişiyi daha giydirmek için çırpınanlar o insanlardı. Onlar, depremzede- ler için anne, baba, kardeş, evlat oldular, dost o\- dular, doktor oldular, hemşire oldular, ebe oldu- lar, ögretmen oldular. Sonra 17 Agustos unutulmaya yüz tuttu. Her- kes kendi işine gücüne, yaşantısına döndü. Ama sivil toplum kuruluşları hep oradaydılar. Onlar unutmadılar ve hiç vazgeçmediler. Türkiye'de "sivil toplum "17 Ağustos'ta doğdu. Depremle doğdu, deprem gibi doğdu. 17 Agustos, sadece bir acının değil, bu güzel doğumun da yıldönümü... ••• Depremde tüm toplumun hayranlıkla izlediği si- vil toplum kuruluşlan, şimdi yeni biraşamanın eşi- ğindeler. Çünkü biliyorlar ki, görev sadece fela- kete uğrayanlara yardım etmek, her felakerte ora- dan oraya koşmak değil. örgütlü, hazırlıklı ve bi- linçli olmak, sorumlulardan hesap sormak, bun- dan sonrası için çok daha önemli. Burada sözü sivil toplum kuruluşlannın 17 Agustos çağnsına bırakalım: "Türkiye'nin her yerinde, her mahailede, her köyde, rterbeldede afete karşı örgütlü ve hazır- lıklı olmak zorundayız. Tüm yurttaşlan yeni bir deprem için duyariı olmaya ve mutlaka örgütlen- meye çağınyoruz. Dünya yüzünde ölü ve kayıp sayısı bilinmeyen bir başka deprem yoktur. llglileri gerçek rakam- lan açıklamaya çağınyoruz. Felaketin sorumlulan -ama gerçek sorumlula- n- hakkında ne işlem yapıldı, kimleryargı önüne çıkanldı, çıkanlmayanlar kimler? Bu konuda da kesin bir açıklama istiyoruz. Afetle ilgili malzeme ve para yardımının mikta- n nedir? Sadece gelmiş 'acil yardım fonlan"n/n değil, şu anda harcanmakta olan ve önümüzde- ki dönemlerde harcanacak 'yeniden yapılanma fonlan'n/n da kullanım ve denetiminin saydamlaş- tınlmasını, yurttaşa hesap verilmesini istiyoruz. Afetzedelerin haklan ve talepleri konusunda il- gililer ne düşünmektedir? Bu konuda bilgilen- mek istiyoruz. Ve son olarak devleti, anayasanın kendisine yüMediği görevi yerine getinneye, afetlere karşı can ve mal güvenliğini sağlamaya çağınyoruz." hikmetb(a ntv.com.tr DSP ıstanbul Milletvekili Tan Trafik kazalan depreme eşdeğer tstanbul Haber Servi- si - TBMM Trafik Gü- venliği Araştırma Ko- misyonu Başkanı, DSP Istanbul Mületvekili Ahmet Tan, trafik kaza- lannın "depreme eşde- ğer" olduğunu belirterek "Trafikfelaketininaldi- ğıtoplam can, birkaç yıl- daki deprem kurbanla- rmın saymnı katkat aşı- yor" dedi. Marmara ve Trakya Bölgesi'ndeki 17 ilin trafıkle ilgili yetkilileri- ni dinlemek amacıyla Is- tanbul'a gelen TBMM Trafik Güvenliği Araş- tuma Komisyonu, çalış- malanna Yıldız Sarayı $ale Köşkü'nde başladı. Toplantınm açılışında konuşan Tan, komisyo- nun yasa hazırlama ko- misyonu olmadığını, an- cak trafik konusunda ha- zırlanacak yasa taslağın- da, oluşturacaklan ra- pordan da yararlamlaca- ğını söyledi. Ülkenin yansmı kap- sayan bir çalışma yapa- caklannı söyleyen Tan, "Temel hedef. somut bü- giler ışığmda bu kazala- nn iUeregöre, sayıolarak nasıl azalülacağının yoi- lannı aramak" dıye ko- nuştu. Tan, trafik kazala- nnm en çok çocukları vurduğuna dikkat çekti. SİNEM ATALAY MÜFİT ATALAY (23.1.1976 - 9.9.1979) (12J.1963 -16.8.1985) YİNE ARAMIZDASINIZ ATALAY VE AR.4L AİLELERİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle