Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 AĞUSTOS 2000 CUMARTESJ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Şemdttı Sakık'ın
riupuşması
• DtYARBAKJR
(Cumhuriyet Bürosu) -
PKK'nin üst düzey
yetkililerinden
"Parmaksız Zeki" kod
adlı Şemdm Sakık'ın
Pişmanlık Yasası'ndan
yararlanma isteminin
yeniden ele alınması ve
açıklamalarda
bulunacağını söylemesi
nedeniyle görülen
duruşmaya dün devam
edildi. Diyaıbakır 1 No'lu
DGM'de yapılan duruşma,
Sakık'ın Pişmanlık
Yasası'ndan yararlanmak
için verdiğı dilekçenin
yanıtının Diyaıbakır
Jandarma Alay
Komutanlığı'ndan
gelmemesı gerekçesiyle
22 Evlül'e ertelendı.
Cezaevfnde
arama
• İstanbul Haber Servisi -
Bayrampaşa Cezaevi'nde
DurduMeriç'in
öldürülmesinden sonra
yapılan aramada silah ve
uyuşturucu ele geçirildi.
Serkan Demir'ın
kullandığı tabanca ile bu
tabancaya ait 3 adet boş
kovan, ölen Durdu
Meriç'in üzerinde de bir
tabanca ile 1 şarjör ve 7
mermi bulundu.
Tutuklulardan Ahmet
Aslan'a ait olduğu
belirlenen 1 tabanca ile 1
şarjör ve 3 mermi ele
geçirildi. Aramalar
sırasında, 35 gram esrar, 1
telsiz telefon anteni, 2
adaptör ve 1 el yapımı şarj
cıhazına da el konuldu.
Sedat Şahin'in
yargrtanması
• İstanbul Haber Servisi -
Almanya'dan Türkiye'ye
iade edilen organize suç
örgütü lıden Sedat Şahin
ile kardeşi Vedat Şahin'in
de aralannda bulunduğu
22 kişinin "Cürüm
işlemek içın teşekkül
oluşturmak" suçuyla
yargılanmalanna dün
istanbul 6 No'lu
DGM'deki duruşma ile
devam edildi. Mahkeme
heyeti, dosyanın, esas
hakkındaki görüşünü
hazırlaması için
cumhuriyet savcısına
verilmesini kararlaştırdı.
Aydm Erten
toprağa verihf
• İZMİR (Cumhuriyet
Bürosu) - Tedavi gördüğü
Ege Üniversitesi
Hastanesi'nde önceki gün
yaşamını yitiren eski
Gültepe Belediye Başkanı
Aydın Erten toprağa
verildı. 68 Kuşağı'nın
simge isimlerinden
Erten'in cenazesine çok
sayıda politikacı, meslek
odası temsilcileri ve
yurttaşlar katıldı. CHP
Genel Başkanı Altan
Öymen, Erten'in hep halk
için mücadele ettiğini
belirterek, "Yiğit bir
insanı kaybetmenin acısı
içindeyiz. Ona hepimızin
şükranlannı sunuyorum.
Başımız sağolsun" dedi.
Mirzabeyoğlu
davası ertelendi
• İstanbul Haber Servisi -
Şeriatçı terör örgütü
ÎBDA/C liden Salih Izzet
Erdiş'in de (Salih
Mirzabeyoğlu) aralannda
bulunduğu 52 sanığın,
"Cezaevinde patlayıcı ve
silah imaletmek",
"patlayıcı madde atmak"
suçlanndan
yargılanmalanna dün
İstanbul 2 No'lu DGM'de
görülen duruşma ile devam
edildi. Mahkeme heyeti,
Eskişehir Cezaevi'ndeki
djğer 10 sanığın da
ifodesinin alınabılmesi için
daruşmayı erteledi.
'Kongreler meşru değil' diyen grup MHP'de muhalefet hareketi başlattı
• • • •• • • •
6
Uye kayıdarmda hfle'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
MHP'nin kongrelerdeki uygulamalan-
na tepki gösteren eskı ü ve ilçe yöneti-
cileri, "muhalefet hareketi" başlattı. Es-
ki Sincan İlçe Başkanı Mustafa Boşdur-
maz, üye kayıtlannda hile yapıldığını,
yıllarca partiye hizmet edenlerin üyelik-
lerine son venldiğını belirterek. il ve il-
çe kongrelerinin "meşru oJmadığuu"
bildirdi. Boşdurmaz, MHP Genel Baş-
kan Yardımcısı Şevkat Çetin'i, ikiyüz-
lülükle suçladı.
MHP içindeki muhalıfler, sonbahar-
da yapılacak büyük kongre öncesinde
parti yönetiminin uygulamalanna kar-
şı harekete geçti. Eski MHP Genel Baş-
kan Yardımcısı Muharrem Şemsek'm
desteklediği bir grup eskı MHP ıl ve il-
çe yöneticisı, dün düzenledıkleri basın
toplantısında, üye kayıtlannın yenilen-
mesi ve kongrelerde izledığı tutum ne-
• Eski MHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Şemsek'in
desteklediği bir grup eski MHP il ve ilçe yöneticisi, dün
düzenledikleri basın toplantısında, üye kayıtlannın yenilenmesi ve
kongrelerde izlediği tutum nedeniyle MHP yönetimini protesto etti.
denıyle MHP yönetimini protesto etti.
Partililer adına açıklama yapan eski
Sincan İlçe Başkanı Mustafa Boşdur-
maz, yıllardır parti içinde görev yapmış
kişilerin üyeliklerinin yasadışı yollarla
sona erdirildiğini ileri sürdü.
Genel merkezin ya da il ve ilçe örgüt-
lerinin partiye resmi olarak kayıtlı üye-
lerin üyeliklerine son verme yetkisi ol-
madığını belirten Boşdurmaz, "Böyle
bir uygulama kanunsuzluktur, sryasi hi-
ledir. MHP anlayışının temeUnedinamit
koymakur. MHP'deki bu kanunsuz ru-
tumlara derhal müdahaJe edilmeli, yüz-
binlerce kişinin üyeligi geri verümeHdir.
Kanunsuz olarak yapıkfağı açıkça belh"
oian Ankara ilçe kongreleri meşru değU-
dir ve iptal edümeHdir" dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Şev-
kat Çetin'in 11 Şubat2000tarihindeör-
gütlere bir genelge gönderdiğini anım-
satan Boşdurmaz. "Bu genelge ile hem
başsavcıhk hem de o güne kadar parti
ûyesi olan üyelere karşı aldatnıa ve hile
yapıhnaya kalkışılmış. bu genelgeyi iki-
yibdü uygulamalanna kılıfyapmak iste-
mişlerdir" dıye konuştu.
Başsavcılığın ve MHP üyelerinm
kandınldığmı vurgulayan Boşdurmaz,
şunlan söyledi:
"MHP'ye yülarca emek vermiş, can-
la başla çahşmış, kimsenüı bulunmadı-
ğı dönemlerde partiyi bu günlere taşumş
bizlerin parti üyelerinin gasp edilen üye-
hk haklanmn yetkflilerimiz tarafindan
korunması gerekmez mi? Kongrede
kendisine oy veımeyeceğini dûşündüğü
birçok üyesinin partisine ve camiasuıa
olan sevgisini yok saymak MHP yöneti-
mi için yakışık ahr mı?"
Bir dönem Alparslan Tûrkeş'e ve da-
vaya ıhanet eden Yaşar Yıldınm'ın An-
kara İl Başkanhğı'na atanmasım eleşti-
ren Boşdurmaz, ilçelerde ön seçimin
engellenmesi içın üye sayısının 300 ile
399 arasında sınırlandınldığını açıkla-
dı. Boşdurmaz. "Burada amaç. ülkücü
hareketi, mazisine, davasma ve başbuğu-
na layık olmaya çahşanlan. gerçek
MHP'lileri partiden ve bu davadan
uzaklaşörmaktır. Bu, kendilerineveraç-
ma ve mazilerindeki ihaneti unutturma
çabalanndandır" dıye konuştu.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
Yılmaz, hedefler için iç ve dış koşullann tam olduğunu söyledi
4
Her adun AB'ye uygun olıııalr
• Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, Türkiye'nin
kendi huzuru ve mutluluğu için belirlediği
hedeflerin, AB'ye üyelik sürecinde üstlendiği
yükümlülüklerle örtüştüğünü ileri sürdü.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Başbakan Yardımcısı
Mesut Ydmaz, Türk siyasi ta-
rihinde ekonomide, demokra-
sıde ulaşılmak ıstenilen hedef-
ler konusunda iç ve dış koşul-
lann hiç bu kadar uygun oldu-
ğu bir döneme rastlanmadığını
belirterek "Bu dönemi değer-
lendirmemiz lazım. Attığımız
her adun ABnin normlanna
uygun olmahdır* dedi.
Başbakan Yardımcısı Yıl-
maz, dün SSK'nin Etlik Öıtisas
Hastanesi Acil Servisi ve Pato-
loji Laboratuvan'run hizmete
girmesı nedeniyle düzenlenen
törene katıldı. Yılmaz, Türki-
ye'nin 2000'li yıllarda birçok
tarihi fırsat yakaladığıru. par-
lamentoda çoğunluğa sahip birBaşbakan Yardımcısı Yıhnaz-
Kamuoyu bize güveniyor. hükümetin var olduğunu, bu
hükümetin uygulamada karar-
lı olduğu tutarh bir programa
sahip bulunduğunu belirtirken
"Kamuoyu, progranun uygu-
lanması konusunda bütün sı-
kmtilara rağmen hükümete her
tûrhl desteği vermektedir'' de-
di. Türkiye'nin kendi huzuru
ve mutluluğu için belirlediği
hedeflerin AB'ye üyelik süre-
cinde üstlendiği yükümlülük-
lerle örtüştüğünü ileri süren
Yılmaz, şöyle konuştu:
"Bizi sivQ, demokrat özgür-
lükçü ve çağdaş Türkiye hede-
finden uzaklaştıracak küçük
vehimlerin büyük hizmetleri-
mizin önünde aşıhnaz birer en-
gel halinedönüşmesmeizin ver-
memehyiz. Türkiye'nin laik,
demokrat, sosyal hukuk devle-
ti nhefikkrinin korunarakgeiiş-
meanin ancakbu şekikk müm-
kün olduğunu hiç akıldan ÇH
kannamahyız."
Mesut Yümaz, SSK'nin hiz-
metleri konusunda yapılan
eleştirilerin bazılanmn haklı
olduğunu, daha iyı hizmet ve-
rilememesinin fınansman so-
runundan kaynaklandığını be-
lirtti.
Yılmaz, Bağ-Kur, Emekli
Sandığı ve SSK'nin toplam
açığınm 2.8 katriryon liraya u-
laştığuu bildinrken hizmete gi-
recek acil servisin AB standart-
lanna uygun olduğunu söyledi.
Okuyan'dan vaatier
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Yaşar Okuyan ise Dış-
kapı, Etlik ve Ulus'ta SSK has-
tanelerinin yatak sayısının 4 kat
arttınldığını belirterek gelecek
yıl da kapasiteyi 2 misline çı-
karacaklannı söyledi. "En geç
1.5 yıl sonra Türkiye'de
SSK'deki kuyruklan asgari
yüzde 50 aşağı indirmiş olaca-
ğız" diyen Okuyan, 400 yatak-
h çocuk hastanesini de 2-2.5
yüda hizmete sokmayı planla-
dıklannı söyledi.
SEKA tartısması
Yalova
Dalaman hn
satışını
savundu
AML\RA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Özelleştirmeden so-
rumlu Devlet Bakanı Yükse)
Yalova, Dalaman SEKA Kâğıt
Fabnkası'mn özelleştirilmesı-
ne karşı çıkan Dalaman Bele-
diye Başkanı Şevket Dur-
muş'a, "Yasalar çerçevesinde
ihaîeyi kazanan firmava, Baş-
bakan Yardımcısı ve4 bakamn
imzası bulunan Özelleştirme
Yüksek Kurulu karanna kar-
şı keyfi bir tutum izlerse, hak-
kmda devletin ilgili makamla-
ngerekeniy'apar'' dıyerek çat-
tı. ÖYK karanyla 40 milyon
dolara MOPAK'a satılan kâğıt
fabrikasının özelleştirihnesin-
de yasalara aykın bir durum
olmadığını ileri süren Yalova,
belediye baskanının tepkısinın
"•haksızolduğurm savundu. SE-
b
KA'nın göçen yıl yaklaşık 4 5
rriryon lira zarar ettiğim, bu yıl
için de aynı beklerıtınin sözko-
nusu olduğunu belirten Yalo-
va, devinn en iyi koşullarda
yapıldığını iddia etti.
Dalaman'ın ANAP'lı Bele-
diye Başkanı Durmuş, ortak
ginşim grubu olarak Anka-
ra'da Yıhnaz'la görüştüklerinı.
ancak Yalova'ya ulaşamadık-
lanm açıklamıştı. Devlet Ba-
kanı Yalova ise Cumhuriyet'e
yaptığı açıklamada, ihale tan-
hi ve usullerinin 2 ay önce ka-
muoyuna duyurulduğunu ve
ihale tarihinin açıklandığını
belirterek şunlan söyledi'
"Bir tek kişi gelip de bana.
Dalaman'da ortak girişim gru-
bu kuracaklaruu. ihalenin erte-
lenmesini istediklerini ifade et-
rnedi Bu konuda, sabıkah kâ-
ğıt işletmecUerinin tahriklerty-
le farkiı bir talep oluşturuldu.
Ben Belediye Başkanı'na da,
Muğla milletvekillerine de,
Muğla'dan ilgflenen herkese
de, Selülöz-lş Genel Başka-
nı'na günlerce, saatierce bık-
madan usanmadan her şeyi
açıkladımT
Kendisine her türlü sonmun,
kuşkunun sorulmasını istedı-
ğinı aktaran Yalova, daha son-
ra ihale komisyonunun uygun
bulduğu karan ÖYK olarak
imzaladıklannı bıldirdı.
IRMIKI AYDIN ENGtN aengin@doruk.net tr
Biri öğüt verdi:
- Biraz dur, bir iki gün yaz-
ma; sus. Iş bûyüdü. Çok bü-
yüdü. Çatışma çok sertleşti.
Kelle götürecek günlere bile
gidebilir. Şu hukuk-devlet ça-
tışması teranesine biraz ara
ver.
Biri yüreklendirdi:
- Susma, durma; her gün
bunu yazsan yeridir, günüdür.
Yine biravuç kaldınız işte. Tıp-
kı Susuhuk günlerindeki gibi-
siniz. Çankaya 'nın ya da hükü-
metin geleceği değil tartışılan.
Hukuk bu ülkede egemen ola-
cak mı, olamayacak mı soru-
su yanttlanıyor, farkında değil
misin?
Olmaz olur muyuz?
Asya'nın despotik devlet
geleneğinin 21. yüzyıldaki ka-
lıntılan ile boğuşmaktayız. Hu-
kuku, devlet aygıtının tepeleri-
ni kuşatan birengel, bircansı-
kıcı zorunluk ve her zaman bir
yana atılıverecek bir yük olarak
gören kafalarla, hukukun mut-
lak üstünlüğünü bile değil, bir
ilk adım, bir ürkek deneme ola-
Devlet Krizi, Hoş Geldin, Sefa Geldin!
rak devlet yönetiminde hiç ol-
mazsa hukuksal biçimlere
saygı gösterilmesini savun-
mak isteyenler çatışmakta.
Demokrasi bilinci ve kültü-
ründen nasipsiz, hukuku an-
cak kendi kıçlanna bir şeyler
batınca anımsayan "molla ta-
kımı"n\n saf tutuşu bizi yanılt-
masın. Kul hukukunu (şeriatı)
egemen kılmak için yurttaş hu-
kukuna sığınma ilkesizliğini,
şarlatanlığını sergileyen fazi-
letsiz Fazilet mollalan ile aynı
safta görünüyor gibi olmak
kimsenin elini titretmesin, se-
sini kısmasın.
O mollalar 312. maddeye
"Yaşar Kemal maddesi" de-
yip gerine gerine kaldınlması
istemine ret oyu verirlerken de
bizler hukuku ve demokrasiyi
savunuyorduk. Susurluk için
onlar "glu glu dansı" diye ar-
sızca sintırken, ayağa kalkan,
elde tencere tava sokaklara
dökülen gene bizlerdik.
Devlet tapıncını yaşam fel-
sefesi ve siyasal ideoloji belle-
yenlerin, Çankaya'daki dıren-
ce, molla takımının da alkış tut-
masını gerekçe gösterip cadı
kazanlan kaynatmalanna me-
telik kadar değer vermeden
hukukun üstünlüğünü ve hu-
kuk devletinin ilkelerini savun-
mak yükümündeyiz.
Bir fırsat doğdu.
Devletin yıllardır (hem de
kaç yıllardır, kaç on yıllardır)
içinde debelendiği kriz'i aş-
mak için bir fırsat doğdu.
Evet, krizi!
Başbakan Ecevrt'in sözünü
ettiği "devlet krizi" patlak ver-
diği için Türkiye Cumhuriyeti
Devleti, yıllardır, on yıllardır,
çok yıllardır boğuştuğu ve aşa-
madığı hukuk krizi'nden kur-
tulma fırsatını yakaladı.
Başbakan'ın kullandığı
"devlet krizi" teriminin içeriği-
ni ve anlamını kavramış deği-
liz. Olup bitenlere bakarak an-
cak "yakıştırma " yapılabiliyor.
Anlaşılan, cumhurbaşkanı ile
hükümet arasında bir kararna-
menin imzalanması konusun-
da uzlaşmazlık patlak verirse,
cumhurbaşkanı, kararname-
nin hukuka aykınlığını ileri sü-
rerek geri yollarsa ve fakat hü-
kümet geri adım atmayıp ka-
ramameyi olduğu gibi yeniden
cumhurbaşkanının önüne
koyduğunda, beklediği imza-
yı gene alamazsa "devlet kri-
zi" patlak verirmiş.
Yok, cumhurbaşkanlan, bu-
güne dek yapılageldiği gibi,
önlerine gelen kararnameleri
gönüllü gönülsüz, geldiği gün
ya da yasal süresinin (15 gün)
son günü, paşa paşa, kuzu ku-
zu imzalarlarsa devlet krizi
patlak vermez(miş).
Öyleyse Başbakan'ın sözü-
nü ettiği "devlet krizi"ne hoş
geldi, sefa geldi demek gerek.
Eğer patlamasaydı, "pilav
üstü az kuru" gibi "devlet üs-
tü az hukuk" aldatmacası;
anayasasına "hukuk devleti"
yazıp, askeri darbeler sonra-
sında kabaca, geri kalan dö-
nemlerde nazikçe, hukuka ok-
kalı birtekme indirip devlet yö-
netme ikiyüzlülüğü sürüp gi-
decekti.
Hem hukuk devleti deyip,
hem hukuku gözünü kırpma-
dan tepeleme geleneğinin ya-
rattığı kriz ilk kez bu kadar su
yiizüne çıktı; ilk kez bu kadar
geniş bir yurttaş kitlesinin ilgı
odağına, bilgi alanına oturdu.
Devletin tepesinde işler ses-
siz sedasız, "ayağa düşürül-
meden"IJ), yurttaşın diline pe-
lesenk edilmeden "çözülüve-
rirken" pek de fark edilmeyen
hukuk krizi, Başbakan'ın
muştuladığı "devlet krizi"\\e
ete kemiğe bürünüverdi.
Yani Başbakan'ın "devlet
krizi" olmasaydı, belki bu ülke-
nin içinde debelendiği "hukuk
krizi"n\n ayırdında bile ol-
mayacaktık.
Krizi kuyruğundan tuttuk, a-
man bırakmayalım...
POLTltKA GLflNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Aydın Erten...
Haberi dün sabah Cumhuriyet'in izmir Büro-
su'ndan Nüvit Tokdemir verdi:
"Aydın Erten Ağabey'i kaybettik!.."
Sustum...
Aydın'ın birkaç aydır Ege Üniversitesi Hasta-
nesi'nde tedavi gördüğünü biliyordum...
Aydın, 58 yaşında kansere yakalanmıştı...
Gözlerim doldu...
Benim gözü pek arkadaşım Aydın, artık yaşa-
mıyordu...
Gultepe Belediye Başkanlığı koltuğuna oturdu-
ğunda tam 31 yaşındaydı...
6O'lı yılların 'lider'iyd'ı o!..
Öğrencı hareketlerinin içinden gelmiş, CHP
Gençlik Kollan'nda çalışmış, genç yaşta beledi-
ye başkanı seçilmişti...
İki yıl önce, zaman zaman gittiğim Izmir'de kar-
şılaşmıştık. CHP İl Başkanhğı'na adaylığını koy-
muştu...
Seçimleri kaybetti...
Sonra bir daha karşılaşmadık!..
Aydın'ın ölüm haben, beni şafağın yolunu aşan
suskun akşamlara taşıdı...
Dürüst ve onurlu insanlar neden genç yaşta ya-
şama veda ediyordu?
Elbet ölümün yaşı yok!..
Aydın'ın ölüm haberini alınca geçmişe doğru bir
yolculuğa çıktım. Atalan ve Göllüce köylerindeki
toprak ışgallerini anımsadım...
Kaç yıl geçmişti aradan?
Otuz iki yıl!..
Gözlerimi yumdum!..
Martı ölülerini sallayan hüzün denizini, kurulan
tuzaklardan kurtulmak için savaşım veren insan-
lan düşündüm...
Genç günler artık çok gerilerde kalmıştı. O umu-
dun, umutsuzluğun, hüznün ve sevincin resmi,
açması zor bir tomurcuk gülün kaygısı içine gö-
mülmüşgibiydi...
Fotoğraftara baktım!..
Kimler yoktu ki?
Posbıyıklanyla gülümseyen Aydın, bir belediye
başkanı olarak TARİŞ direnişindeydi; Aliağa'da
işçilerte kol kola yürüyordu...
Sol rüzgârlann Izmir'in varoşlannda estiği yıllar-
dı...
llkyaz sulannın uçan delikanlısı, hiç sığ sular-
da boğuşmadı, azgın dalgalarda kulaç attı...
Ateşi hiç sönmedi, sevgisi hiç eksilmedi...
• • •
Hep serin ve yağmuriu akşamlan severdik...
Içimizdeki delıce tutkulann boy verdiği yıllardı.
Güneş Çatalkaya'nın üzerinden kaybolduğunda
körfez turuncu bir aydınlığa gömülürdü...
Içimizde büyüttüğümüz sevdalan, gökyüzünde-
ki yıldızlarla çoğaltmaya çalıştığımız günlerdi...
Kordonboyu'ndakı meyhanelere dalarak Bas-
mane'de Tilkilik'te, Veysel Çıkmazı'nda kavgalı
gürultülu sokaklarda dolaşırdık...
En güzel mekân 'Tam Bağımsız Ali Usta'nın
yeriydi; tükürük köfte, cacık, çobansalata, çılbır
baş mönüydü...
Rakılar, gazete kâğıtlanna sanlı gelir, gizlice içi-
lirdı...
Kimı zaman Cahit Irgat'tan şiirlerokunurdu, ki-
mi zaman yağmur altında yürünürdü...
"Birinin bıçak vardı elinde
Birinin beyaz bir gül
Ikisi de yorgundu
Sokak çocuklan halinde
Bıçaklısı bıçağını sapladı
Çiçeklisı çiçeğinı koklattı,
Kayboldular meyhaneler içinde,
Kaldınmda gül ve bıçak
Kardeş kardeş kaldılar..."
Ağustos ve yağmur...
Ağustos ve ölüm...
Bilmem kimi alıp alıp gidiyoruz Behçet Neca-
tigil'in sığ sulara dönen yorgun gemileri gibi...
Bir ses yankılanıyor ama kimse kımıldamıyor ka-
ranlıkta...
Benim sevgili arkadaşım, dostum Aydın Erten
yaşamıyor artık!..
Hani körfez kurşuni bir aydınlıkla pariarken sen
çok sevdiğin Cahit Külebi'yi okuyordun, o genç-
lik yıllarında bilmem anımsıyor musun?
"Anladım bu şehirbaşkadırI Herkes beni aldat-
tı gitti, I Anladım bu şehir başkadır I Herkes beni
aldattı gitti. I Yine kamyonlar kavun taşır, I Fakat
içimde şan\ı bitti."
• • •
Kar beyazı bir sayfaydı yüreğin!..
Kimi zaman bir küheylan kızışırdı gözlerinde...
Eski fotoğraflan kenara koydum...
Ne dışanda inceden yağan kar vardı; ne TARİŞ
işçileri yağmur altında yürüyordu...
Sevginin kaynağı artık derin uykulardaydı...
Rahat uyu Sevgili Aydın, güzel ve yiğit insan;
rahat uyu, 'yükseten değerler'e yenik düşme-
yen, paraya pula yüreğini, düşüncesini sat-
mayan kardeşim!..
hikmetcetinkayawcumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Cumhuriyet
^ kitap kulübû
ÇtâNIN TAHIĞI Ü( YAZAR
2 B A S I
KÜBİLAY OLAYI VE TARİKAT
KAMPLARI
4. BASI
SANCILI YILLAR KÜŞATIUHIJ
SOKAKUUt
4 BASI
||ZU POSTUNDA KURT
ZAMBAK SANA DA BULAJT1 KAN
2 BASI
DİN BARONUNUN KAZLARI
2 BAS!
A$IK KADIMUR SOKAĞI
2 BASI
JERİAT PAZARI
SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL
TÜRKİYE'NİN jEYTAN ÜÇ6ENİ
6ÖZLERİN POYRAZ
Cumhuriyet Kıtap Kulubu Çağ Pazarlama A Ş Turnocağı Cad
No:39/41 (34334) Cağaloğlu-lstanbul Tel: 514 01 96