Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12 AĞUSTOS 2000 CUMARTESİ
4 HABERLER
DUNYADA BUGÛN
ALİ StRMEN
Sezer mi, Ecevit miHakk?
"Güleriz ağlanacak halimize" deyişi bilmem
ne defBcede haklıdır? Aslında en ciddi, vahim
konulan bile hemen güldürüye çevirmiyor mu-
yuz?
Cumhurbaşkanlığı ile hükümet arasında çı-
kan KHK krizine bakın!
Spekülasyonu hukukun önünde tutan Bur-
han Apaydın ortaya atılıyor, Sezer'in istifası-
nı istiyor ve örnek olarak yüz yıldan daha uzun
bir süre önce olmuş olan Mac Mahon olayını
gösteriyor.
Yüz yirmi bir yıl önce olmuş ve Cumhuriyet-
çi parlamento çoğunluğuna karşı direnmiş,
sonra Cumhuriyetçi Gamebtta'nın "Itaat etya
da istifanı ver" baskısıyla kamuoyu önünde de
direnme gücü kalmamış Mac Mahon'un ve o
dönemin özel koşullanyta bugünün ne ilgisi var?
Bugün Mac Mahon'un ülkesinde bile, hiçbir
bakan ya da politikacı cumhurbaşkanına boy-
le bir şey söyleyemez. Anayasa elvermez. Tıp-
kı bizim 1982 Anayasası'nın elvemnemesi gibi.
Kimileri de, Sezer'in direnişini demokrasinin
zaferi olarak niteliyoriar basında ve kamuoyun-
da.
Olay Galatasaray-Fenerbahçe maçına dön-
dü. Bir yanda Sezerciler, bir yanda Ecevitçiler.
Herkes önyargısına, art niyetine ya da tutku-
suna uygun biçimde yandaş çıktığı tarafın ka-
zanması için ne gerekirse söylüyor, hangi ge-
rekçe işine gelirse ileri sürüyor.
• • •
Anti-Sezerciler, numaracı cumhuriyetçilerin,
şeriatçıların, bölücü örgüt yandaşlannın ona
destek çıkmasını, haksızlığının kanıtı olarak gö-
rüyorlar ve onun tavn ile bu tavra destek ver-
meyi neredeyse ihanet olarak kabul ediyoriar.
Güçlü hukuki gerekçeleri de yok değil. Danış-
tay Başkanı Çırakman, Sezer'in yanlış yaptığı-
nı, KHK'yi imzalayıp Anayasa Mahkemesi'ne
gitmesi gerektiğini, kaldı ki disipiin konulannda
KHK uygulanabileceğini söylüyor. Makamı ve
yetkinliği tartışılmaz bir hukukçu.
Ama yetkinliği tartışma götürmez bir başka
hukukçu Mümtaz Soysal da, KHK'nin şu an-
da bir kararname olduğunu, Meclis'ten değil
hükümetten geldiğini, bu durumda Çanka-
ya'nın metnin aynen önüne gelmesı halinde yi-
ne imzalamamakta haklı olabileceğini söylüyor.
Soysal, kanun çıkanlması gerektiğini savunu-
yor.
Işin ilginci, hükümet içinde de bu görüşte
olanlar var. Nitekim, politika dışındaki görevi
hukuk profesöriüğü oian Prof. Dr. Hikmet Sa-
mi Türk de önceki günkü Bakanlar Kurulu top-
lantısında, işin doğrusunun kanun çıkarmak ol-
duğunu söylüyordu.
•••
Erdoğan Teziç'ten, BülentTanör'den Bakır
Çağlar'a, Yıldızhan Yayla'ya kadar yetkinlik-
leri ve bilimsel objektiviteleri tartışma götürmez
hukukçular, geçerli gerekçelerle değişik görüş-
ler ileri sürüyorlar.
Bu durumda, Sezer'in tavnna karşı çıkmayı,
demokrasi karşıtlığı olarak göstermek isteyen
pro-Sezerciler de açıkta kalıyorlar.
Sezer'in Başbakan ile görüşme konusunda-
ki ilk tavnnın da (umanz siz bu yazıyı okurken
bu konuda çözüm bulunmuş olur) KHK'yi im-
zalamamasını destekleyenler tarafından bile
doğru bulunması olanaksız.
Aslında idare hukukçusu Prof. Dr. Yıldızhan
Yayla'nın vurguladığı gerçeğin üstünde durmak
gerek. O, konuya siyasi bir çözüm bulunması-
nın gerektiğini söylüyor.
Haklı da.
Artık, hukuki tartışmayla bir yere varmanın
ötesine geçtik.
Sorun artık kimin hakJı olduğunu saptamak
değil, bunalımı aşmaya dönüştü.
Devletin ve demokrasinin varlığını korumak
için önlem alınması gerektiği yadsınamaz. Za-
ten bunu Sayın Sezer de yadsımıyor. Ama hu-
kuk devletinin gereklerine uyma zorunluluğu da
yadsınamaz. Olayın bu yanına, açıklamalann-
dan anlaşıldığına göre Ecevit de "evet" diyor.
Şimdi bütün mesele, yandaş tezahüratını
bırakıp çözüme gidecek formülleri yaratmak,
yoksa ipleri germek değil.
Prof. Şerif Onaran
toprağa verfldi
tstanbul Haber Servi-
si-Türkiye'nin ilk sine-
ma profesörü AHm Şerif
Onaran, Levent Ca-
mii 'nde kılınan öğle na-
mazının ardından Zin-
cirlikuyu Mezarlığı'nda
toprağa verildi.
Onaran için ilk tören,
dün bir dönem görev
yaptığı Marmara Üni-
versitesi (MÜ) tletişim
Fakültesi Haber Ajansı
(MİHA) önünde düzen-
lendi.
Törene, Onaran'ın
kardeşi Mustafa Şerif
Onaran, yeğeni MÜ
Güzel Sanatlar Fakülte-
si öğretim üyesi Doç.
Dr. BülentVardar, Mal-
tepe Üniversitesi îleti-
şim Fakültesi Dekanı
Prof. Dr.Ersan Üal ile
yakınlan ve öğrenciler
katıldı.
Gaziantep, Kars, Izmir ve Ankara'dan sonra bir naylon fatura şebekesi daha ortaya çıkanldı
îstanbuFda 'Ahtapot' operasyonutstanbulHaberServisi -Gazian-
tep, Kars, Izmir ve Ankara'da ger-
çekleştirilen "Paraşût", "Serhat"
ve "BaKna" operasyonlanndan
sonra tstanbul'da da naylon fatura
sahtekârlanna karşı "Ahtapot" adı
verilen operasyon yürütülüyor.
Operasyonda, yüzde 5 komisyon-
la piyasaya yaklaşık 24 trilyon li-
ralık naylon fatura süren şebeke
ortaya çıkanlırken gözaltına alınan
biri kadın 11 kişi serbest bırakıldı.
Aralannda işadamı Yiısuf Bal'ın
da bulunduğu 3 kişi de aranıyor.
Üsküdar'daki bir işyerinde, de-
ğişik başlıklarda, piyasaya komis-
yon karşılığı naylon fatura sürül-
düğü belırlendı. Mali şube polisi 7
Ağustos'ta operasyon başlattı. Şir-
kette yapılan aramada, piyasaya
komısyon karşılığı kesilmiş 24tril-
yon 66 milyar 949 milyon 527 bin
797 lira tutannda naylon fatura ele
geçirildi. Aralannda şirket çalışan-
lannın da bulunduğu biri kadın 11
kişi gözaltına alınırken aramaİar-
da 65 şirkete ait 325 cilt fatura, 218
cilt sevk irsaliyesi ve tahakkuk fi-
şi, koli içerisinde şirketlere ait to-
mar halinde fatura, 16 adet resmı
kurum ve kuruluşlara ait sahte mü-
hür, 42 adet değişik şirketlere ait
kaşe, 1 adet tabanca ve 1 adet sah-
te nüfus cüzdanı ele geçirildi.
Dokümanlann incelenmesi so-
nucu, bu kişilerin sahte kimlikler-
le kurduklan paravan şırketler üze-
rine, naylon fatura düzenleyerek
mal ve hızmet alımı olmaksızın iş-
lem gerçekleştirdikleri saptandı.
Piyasaya yüzde 5 komisyonla sü-
rülen bu faturalarla şebekenin,
devletten 11 trilyon lira haksız ka-
zanç eide ettıği belırlendı.
Bu arada, şebekenin organizatö-
rü olduğu bildinlen ve Bursa'da
Emniyette bağışyolsuzluğu
BALIKESÎR(AA)-Balıkesir
Emniyet Müdürlügü îhtiyaçlan
Karşılama Derneği Muhasibi
Cemil Celepçf nin, derneğe ait
60 cilt tahsilat makbuzunu usul-
süz kullandığı öne sürüldü.
Balıkesir Emniyet Müdürü
thsanYıfanaztfirk, derneğin yıl-
hk denetimleri sırasmda mak-
buzlann bulunamaması üzerine
başlatılan müfettiş incelemesia-
de, makbuzlann, muhasip Ce-
lepçi'nin kullandığınm ortaya
çıküğını açıkladı. Çelepçi, so-
ruşturma sırasında verdiği ifa-
dede, makbuzlann kendisinde
olmadığını söyledi. Ancak takip
sonunda, Celepçi'nin gösterdi-
gi adrese gelen bir kargoda mak-
buzlar ele geçirildi. Kargoyu
alan ve Celepçi'nin arkadaşı ol-
duğu ifade edilen Attan Köksal
da gözaltına alındı.
Yılmaztürk, bağış makbuzla-
n ile toplanan para mıktannın
"çok büyûk olduğunu", ancak
yapılan araştırmadan sonra ra-
kamın belli olacağını bildirdi.
kereste, Adana'da tekstil fabrikası
bulunduğu öğrenilen işadamı Yu-
suf Bal ile olaya kanşüğı belirle-
nen 2 kişinin de arandığı kaydedil-
di. Sorgulan ve işlemleri tamam-
lanan biri kadın 11 kişi, Üsküdar
Adliyesi'ne sevk edildi. Bu kişiler
daha sonra serbest bırakıldı.
Izmir'de "Batina operasyonu"
çerçevesinde hayali ihracat soruş-
turmasıyla ilgilı gözaltına alınan
ve rahatsızlanarak hastaneye kaldı-
nlan işadamı Mehroet Niyazog-
lu'na anjiyo yapılacağı bildirildi.
Atatürk Eğitim ve Araştırma Has-
tanesi Başhekimi Doç. Dr. AK
Gürbüz, hastanın geldiği günden
bu yana durumunun daha ıyı oldu-
ğunu belirtti. Gürbüz, hastanın
doktorlan ile görüştüğunü, kendi-
sine en kısa zamanda anjiyo yapıl-
masının planlandığını belirtti.
Niyazoğlu'nun oğlu Munrt Ni-
yazoğhı, yeminlı mali müşavir ve
eski Sayıştay Denetçisi Düriye Ka-
ralar ile Haydarpaşa Gümrü-
ğü'nde vergi yoklama memuru Şe-
kip Özbaş'ın sorgulan sürüyor.
tĞNEIİ FIRÇA ZAFERTEMOÇİN
Türk-tş Genel Başkanı Bayram Meral'den Rıdvan Budak'a sert yanıt
4
DISK Avrupa Komisyonu'ndan para aldı'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk-îş
Genel Başkanı Bayram MeraL DSP tstanbul
Milletvekıh Rıdvan Budak'ın "DtSK hiçbir
dönemde hiçbir devletle ekonomikve parasal
itişkiye ginnemiştir. Bunu bifip de söyleyen na-
mertttr" sözlerine yanıt vererek DtSK'in Av-
rupa Parlamentosu'ndan para aldığını, 11.
Olağan Genel Kurul Çahşma Raporu'nda da
bu durumun belirtildiğini söyledi.
Türk-lş ile DtSK arasında yaşanan tartış-
ma eski DtSK Genel Başkanı Rıdvan Bu-
dak'ın yaptığı son açıklama ile yeniden alev-
lendi. Bayram Meral, DlSK'i, bağımsızlığı-
m zedeleyici davranışlar içine girmek ve Av-
rupa Parlamentosu'ndan aildığı paranın mik-
tannı açıklamamakJa suçladı. Meral açıkla-
masmda, "DtSK'in 12 Eylül 1980 sonrasuıda
uluslararası sendikacıhk hareketinden ve çe-
şhli ülkelerdeki sendikalardan büyük maddi
dayanışma gördüğü veönemlimiktarda mad-
di yardun aldığı büuunektedir. Bu dönemde
Idmkrden ne kadar para anndtğı ve bu para-
Dmnereferdekullanıidığuunaçıklanmasıulus-
lararaa sendikaank hareketine karşı tarihse)
bir borçtur" dedi.
Meral, DtSK'in Avrupa Birliği'nin hükü-
meti durumundaki Avrupa Komisyonu'ndan
çeşitli projeler adı altında aldığı para mıkta-
nnın 143 milyar lira olduğunu söyleyerek
"DİSK'inAvTupaBûüği'ııinhükümetikonu-
mundald Avrupa Komisyonu'ndan projeler
yohıyla aldığı yabana devietdesteği' diğer ge-
Iırler' kalemi içindedir. DİSK'in diğer gelüier
adı amndaki gefirlerinin aynntıb olarak ya-
yımlanması durumunda,Avrupa Birüği'nden
alınan paranın tam miktan tespit edOebüe-
cektir. Bu yabana deviet yardımı DtSK eski
Genel Başkanı Rıdvan Budak döoeminde de
ahnnuşbr" dedi.
Türk-lş'in 7-13 Aralık 1992 günleri yapı-
lan 16. Genel Kurulu'nda "Yabana devletier-
den doğrudan veya dolayfa olarak alınan pa-
rasal kaynaklarla vedoğrudanveyâdobyh,ya-
bana deviet kuruluşlan 3e bağunsızlığmı ze-
deleyiciişbirtiklerine gidümemesiveortakeği-
tim prognunlannın düzenlenmemesi'' karan-
nı aldığını anımsatan Meral, Türk-îş'in bu
karar doğrultusunda hareket ettiğini söyledi.
Mîmar ve ımüıendisler YÖK denetimine alınıyor
tZMİR (Cumhuriyet Ege Bü-
rosu) - Hükümetin çıkardığı yeni
bir Kanun Hükmündeki Karar-
name'yle (KHK) Türkiye'deki
mimar ve mühendisler tüm mes-
lek yaşamlan boyunca YÖK de-
netimi altına alıniyor. Meslek
odalanna ve üyelerine yeni ko-
şullar dayatan KHK, TMMOB'a
bağlı örgütlerin tepkisine neden
olurken, düzenlemenin sadece
yapılaşmaya yönelik hükümler
içenmesırun düşündürücü olduğu
vurgulandı.
Mühendislik ve Mimarlık hak-
kmdaki yasamn 7. maddesüıi de-
ğiştiren 601 sayılı 'Mühendislik,
MimarnkYasası veTMMOB Ya-
sası'nda Değişiidik Yapdmasuıa
Dair' KHK'nin meslek yaşamın-
daki mimar ve mühendislere "uz-
manfckkoşuhı" getımıesı gergin-
lik yarattı.
TMMOB Makina Mühendis-
Ieri Odası'nca yapılan açıklama-
da, yapı denetim kunıluşlannm
oluşturulmasmı öngören tartış-
malı 595 sayılı KHK'den sonra
çıkanlan 601 sayılı KHK'yle
meslek odalannın baskı altına
ahnmaya çalışıldığı belirtilerek,
mimar-mühendislerin "uzman-
hk" statüsünün hükümetin çıkar-
dığı KHK'lerle değil, ancak, ilgi-
li meslek odalannca belirlenebi-
leceği vurgulandı.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR
Kesici grubu partileşiyor
Merkezsağda
yenioluşurn
sonbaharda
• Ilhan Kesici'nin başını çektiği
grup, "partileşme" sürecine girdi.
Eski ANAP ve DYP'lilerin içinde
yer aldığı oluşum, yeni parti için
tüzük ve program çalışmalannı
başlattı. Parti tûzügünü eski ANAP'h
Metin Öney hazırlıyor.
AYŞESAYCV
ANKARA-18 Nisan seçimlerinde "merkez
sağ" pastasını MHP'ye kaptıran ANAP ve
DYP, "yeniden toparlaiuna" için "göç birfiği''
arayışına girerken bu kesimde yeni oluşumlar
içiû hareketlenme başladı. ANAP Genel Baş-
^kanı Mesut Yümazın son seçimde liste dışı bı-
raktığı eski DPT Müsteşan tlhan Kesid'nin ba-
şını çektiği grup, "partiteşme" sürecine girdi.
Eski ANAP ve DYP'lilerin içinde yer aldığı
oluşum, yeni parti için tüzük ve program çalış-
malannı başlattı. "Doğru söytem, doğru zaman,
doğru Idşi (Kder)'1
sloganıyla yola çıkan gru-
bun önde gelen isimlerini, ANAP lideri Yılmaz
ve DYP Genel Başkanı Tansu Çflkr'in geçen
seçımlerde "liste dışı btrakbğı1
' isımler oluştu-
ruyor.
MHP'nin son seçimlerde "merkeze" yerleş-
mesinin ardından merkez sağ da yeni hızlandı.
9. Cumhurbaşkanı SûleymanDemirel'in, *uy-
gun zemin ve zamanda" yeniden aktif siyase-
te döneceği kulislerde konuşulurken yaklaşık
16 aydır ülke genelinde yeni parti oluşumu için
"nabcyoklayan" tlhan Kesici ekibı de uygun
dönemi bekliyor. Kesici'ninbaşını çektiği gru-
bun çekirdek kadrosunu eski ANAP milletve-
killeri Metin Öney, Hasan Korkmazcan, Ah-
met Alkan, trfan Demiralp, Ha> rettin Uzun,
Uğur Aksöz ile son seçimlerde Izmir'de önse-
çünde ilk sıraya yerleşmesine karşın Tansu Çil-
ler'in listeye koymadığı eski DYP fl Başkanı
Aytun Çffay'ın da aralannda bulunduğu dene-
yûnlı sıyasetçiler oluştunıyor.
Kesici'nin yanında yer alan ve Mesut YıI-'J>
maz'm geçen dönem "grapbaşkanveküTiğroe*
getirmesine karşm 18 Nisan seçimlerinde lis-
te dışı bıraktığı Metin Öney, yeni partınin tü-
zük ve programını hazırhyor. Sorulanmızı ya-
nıtlayanÖney, yaklaşık 16 aydır sürdürülen ça-
Iışmalar sonucunda "partileşme" karan aldık-
lannı söyledi. Şimdiye kadar 30'a yakın il do-
laşıp nabız tuttuklannı belirten Öney, meslek
kuruluşlan, üniversiteler, demokratik kitle ör-
gütleri ile de sürekli temas halinde olduklannı
ifade etti. Hazu-lıklannı "sonbanara" göre yap-
tıklannı kaydeden Öney, zaman seçiminin ne-
deninı u
bk kez Türkiye, 30 sene sonra, 'öteki
Türkiye'yi; 6 mihon değil, 60 milvon Türki-
ye'yikonuşmayabaşladı.Hükümetiyi gitmiyor.
Biriken sorunlarmaalesef sonbaharda patlaya-
cak" diye açıkladı.
Hükümetin önünde TCY 312. madde deği-
şikliğinden ölüm cezasının kaldınlmasına,
Meclis Başkanhğı seçimine kadar bir dızi so-
run olduğunu kaydeden Öney, FP davasının so-
nucunun da Türkiye'de önemli değişimleri
gündeme geöreceğini vurguladı.
Yurttaşlann "feryadmm'' sonbaharda en üst
sınıra ulaşacağını kaydeden Öney, bu nedenle
"partfleşme" karan aldıklannı ve "uygun za-
man" olarak da sonbahan öngördüklerıni söy-
ledi. tkinci önemli unsurun "uygun adam" ol-
duğuna işaret eden Öney, bu kişinin "biçbir şa-
ibeye bulaşmanuş" obnasına özen gösterecek-
lerini belirtti. Bir başka önemli unsurun "uy-
gan söytem" olduğunu kaydeden Öney, "Bu
söviem şu; bu sistem vadesini doldurmuştur,
çökmüştür. Sistem yenflenmeü. Meclistüzüğün-
den anayasaya, seçün sistemine kadar hemen
her konuda reorganizasyon gerekir. İşte biz bo
doğrultuda, uygun zaman, uygun adam ve uy-
gun söylemi yakalayarak ortaya çıkıj'oruz" de-
di.
oralcalislar@yahoo.com
"Demokrasiyi 'şeriatçılar' istiyor, o
zaman biz demokrasi istemiyoruz.
'Şeriatçılar1
hukuka uygun davran-
maktan yana sözler ediyoriar, o za-
man hukuka uygun davranmak iste-
yen herkes şeriatçılann ekmeğine
yağ sürüyor. Insan haklannı bölücü-
ler savunuyor, o zaman kim insan
haklannı isterse ya grzli bölücüdür
ya da onlann bölücülük amaçlanna
alet oluyor."
Bu türden keramet yumurtlayan
gerilim komisyonculan, Cumhurbaş-
kanı Ahmet Necdet Sezer'in 'Ka-
nun Hükmünde Kararname'yi imza-
lamaması sırasındayeniden hareke-
te geçtiler. Ahmet Necdet Sezer hu-
kukçu. Memurlan, yargısız infazla
işinden gücünden edecek böyle bir
kararnameyi anayasaya aykın oldu-
ğu gerekçesiyle imzalamıyor. Son
derece yerinde ve haklı gerekçelere
dayanıyor.
Diyelim ki size göre Cumhurbaş-
kanı'nın tutumu siyasi olarak ve hu-
kuki olarak doğru değil. Bu tavn eleş-
tirebilirsıniz. Ama gelin görün ki, bu
tür olaylarda böyle bir eleştiri terbi-
yesi gelişmiş değil. Hemen bir taraf
Kamplaşmadan Çıkar Sağlayanlar
hain ilan ediliyor, sonra bu ihanetin
gerekçeleri sıralanmaya başlıyor. Her
zamanki tavnnı bildiğimiz baa yazar-
\ar bir üslup düşüşüyle Cumhurbaş-
kanı'nı hemen "Ahmet Bey" haline
getirdiler.
Sonra ihanet üzerine tahlillergeliş-
tirildi. Ahmet Necdet Sezer'i şeriat-
çılar destekliyormuş. Neolacak şim-
di, Necdet Sezer'in hukuka uygun
tavnnı destekleyen herkes şeriatçıla-
nn adamı mı olacak? örneğin Sa-
bah'tan Necati Doğru, Milliyet'ten
Metin Toker, Cumhuriyet'ten Hik-
met Çetinkaya ve Cüneyt Arcayü-
rek şeriatçılann adamı mı oldu? Bil-
meden şeriatçılann ekmeğine yağ mı
sürdüler?
Aslında demokrasiyi savunmayı
şeriatçılara bırakan, Ahmet Necdet
Sezer'in geri çevirdiği kararnamenin
en çok görevini yapan memuru vu-
racağını göremeyen ya da görmek
istemeyip gerilim çıkaranlar, şeriata
ve demokrasi düşmanlarınayardım-
cı oluyorlar. Yann bu kararnameyi
kim uygulayacak? MHP'liler,
ANAP'lılar ve DSP'liler. DSP'nin dev-
iet içinde bir gücü ve orgütienmesi
yok. ANAP ise militan bir örgütlen-
meye sahip değil.
Bu kararname çıkınca ne olacak?
Aylardır, kadro sorunu sıkıntısı çeken
MHP'li bakanlar, başlayacaklar "şe-
riatçı", "bölücü" v& "komûnist" me-
mur taramasına. Ellerinde de bu ka-
rarname var, temizleyip yerine "mil-
liyetçileri dolduracaklar. Kim yapa-
cak bu listeleri? Hangi bakan, hangi
bakanlık? Ortalığı ihbar mektuplan
furyası kaplayacak. Sonra, bir yığın
dürüst, görevini yapmaya çalışan
memur sokağa atılacak. Tıpkı aske-
ri darbelerden sonra olduğu gibi. ör-
neğini kararnameye bile gerek duy-
mayan Sağlık Bakanı'nın uygulama-
lannda görebilirsiniz. ,
• • •
BOJerrt Ecevit'in böyle bir zorta-
maya neden girdiğini anlamak çok
zor. Hizbullah yanlısı memurlan ör-
nek gösteriyor. Zaten öyJe birileri var-
sa, kararnameye gerek yok ki, ka-
nun var. Verirsin mahkemeye, açar-
sın hakkında idari soruştunma, iş bi-
ter.
KHK, gerilim stratejisinin bir parça-
sı. Bu kararnameye KESK, DİSK da-
hil solculann yönetiminde olduğu
sendikalar da karşı çıkıyorlar. Onlar
da Cumhurbaşkanı gibi "şenafç/"la-
nn adamı mı? Açıktır ki, bu "kurtar-
ma"ve "fco//ama"faaliyetinin bitme-
si istenmiyor. Çünkü bir kurtancı ve
kollayıcıya ihtiyaç duyulduğu sürece,
birileri bu vatanın koruyucusu ola-
caklar. Onlara karşı çıkanlar da "ha-
inler".
"Hainler"\ ise medyadestekli kam-
panyalaria yerle bir edip kurtancıla-
ra olan ihtiyacı ayakta tutmak gere-
kiyor. Şimdi bu kampanyanın hedef
tahtasına Cumhurbaşkanı Necdet
Sezer kondu. Ahmet Necdet Sezer,
sade ve saibesi olmayan bir hukuk-
çu cumhurbaşkanı olarak, görevini
yerine getiriyor. Ülkeyi ise "Anayasa-
yı bir kere detmekle bir şey olmaz"
diyen anlayış yönetiyor. O ise böyle
bir anlayışa karşı olduğunu, aldığı
kültürle, hukukçu bilinciyle dile geti-
riyor.
"Vaysen misin, kurulu düzene kar-
şı çıkan. Görürsün gününü" diyen
bir başka devletlüler topluluğu onu
topa tutuyor. Varsa yoksa bu statü-
konun korunması. Çünkü bu statü-
kodan herkesın payına birşeylerdü-
şüyor. Bir çıkar ortaklığı onları bir
noktada birleştiriyor.
Gerilimden, hiç şüpheniz olmasın
"şeriatçr basın da müthiş memnun.
Demokrasi bayrağının kendi ellerine
geçtiği inancı onlara mutluluk veriyor.
Ahmet Necdet Sezer, yıllann "kitabı-
na uydunva" hukuksuzluğuna net ve
temiz bir şekilde karşı koyuyor. İşte
bu hukuksuzluktan güç alanlan kız-
dıran da bu. Çünkü ya bunun arkası
gelir ve işler hukuk devleti çizgisin-
de ilerierse diye korkuya kapılıyorlar.
O zaman haydi "şeriatçılar^a ve
"bölücülerte mücadeleye! Yeter ar-
tık, bu ttyatro bir yerde sona ersin.