25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 AĞUSTOS 2000 CUMARTESİ 4 HABERLER DUNYADA BUGÛN ALİ StRMEN Sezer mi, Ecevit miHakk? "Güleriz ağlanacak halimize" deyişi bilmem ne defBcede haklıdır? Aslında en ciddi, vahim konulan bile hemen güldürüye çevirmiyor mu- yuz? Cumhurbaşkanlığı ile hükümet arasında çı- kan KHK krizine bakın! Spekülasyonu hukukun önünde tutan Bur- han Apaydın ortaya atılıyor, Sezer'in istifası- nı istiyor ve örnek olarak yüz yıldan daha uzun bir süre önce olmuş olan Mac Mahon olayını gösteriyor. Yüz yirmi bir yıl önce olmuş ve Cumhuriyet- çi parlamento çoğunluğuna karşı direnmiş, sonra Cumhuriyetçi Gamebtta'nın "Itaat etya da istifanı ver" baskısıyla kamuoyu önünde de direnme gücü kalmamış Mac Mahon'un ve o dönemin özel koşullanyta bugünün ne ilgisi var? Bugün Mac Mahon'un ülkesinde bile, hiçbir bakan ya da politikacı cumhurbaşkanına boy- le bir şey söyleyemez. Anayasa elvermez. Tıp- kı bizim 1982 Anayasası'nın elvemnemesi gibi. Kimileri de, Sezer'in direnişini demokrasinin zaferi olarak niteliyoriar basında ve kamuoyun- da. Olay Galatasaray-Fenerbahçe maçına dön- dü. Bir yanda Sezerciler, bir yanda Ecevitçiler. Herkes önyargısına, art niyetine ya da tutku- suna uygun biçimde yandaş çıktığı tarafın ka- zanması için ne gerekirse söylüyor, hangi ge- rekçe işine gelirse ileri sürüyor. • • • Anti-Sezerciler, numaracı cumhuriyetçilerin, şeriatçıların, bölücü örgüt yandaşlannın ona destek çıkmasını, haksızlığının kanıtı olarak gö- rüyorlar ve onun tavn ile bu tavra destek ver- meyi neredeyse ihanet olarak kabul ediyoriar. Güçlü hukuki gerekçeleri de yok değil. Danış- tay Başkanı Çırakman, Sezer'in yanlış yaptığı- nı, KHK'yi imzalayıp Anayasa Mahkemesi'ne gitmesi gerektiğini, kaldı ki disipiin konulannda KHK uygulanabileceğini söylüyor. Makamı ve yetkinliği tartışılmaz bir hukukçu. Ama yetkinliği tartışma götürmez bir başka hukukçu Mümtaz Soysal da, KHK'nin şu an- da bir kararname olduğunu, Meclis'ten değil hükümetten geldiğini, bu durumda Çanka- ya'nın metnin aynen önüne gelmesı halinde yi- ne imzalamamakta haklı olabileceğini söylüyor. Soysal, kanun çıkanlması gerektiğini savunu- yor. Işin ilginci, hükümet içinde de bu görüşte olanlar var. Nitekim, politika dışındaki görevi hukuk profesöriüğü oian Prof. Dr. Hikmet Sa- mi Türk de önceki günkü Bakanlar Kurulu top- lantısında, işin doğrusunun kanun çıkarmak ol- duğunu söylüyordu. ••• Erdoğan Teziç'ten, BülentTanör'den Bakır Çağlar'a, Yıldızhan Yayla'ya kadar yetkinlik- leri ve bilimsel objektiviteleri tartışma götürmez hukukçular, geçerli gerekçelerle değişik görüş- ler ileri sürüyorlar. Bu durumda, Sezer'in tavnna karşı çıkmayı, demokrasi karşıtlığı olarak göstermek isteyen pro-Sezerciler de açıkta kalıyorlar. Sezer'in Başbakan ile görüşme konusunda- ki ilk tavnnın da (umanz siz bu yazıyı okurken bu konuda çözüm bulunmuş olur) KHK'yi im- zalamamasını destekleyenler tarafından bile doğru bulunması olanaksız. Aslında idare hukukçusu Prof. Dr. Yıldızhan Yayla'nın vurguladığı gerçeğin üstünde durmak gerek. O, konuya siyasi bir çözüm bulunması- nın gerektiğini söylüyor. Haklı da. Artık, hukuki tartışmayla bir yere varmanın ötesine geçtik. Sorun artık kimin hakJı olduğunu saptamak değil, bunalımı aşmaya dönüştü. Devletin ve demokrasinin varlığını korumak için önlem alınması gerektiği yadsınamaz. Za- ten bunu Sayın Sezer de yadsımıyor. Ama hu- kuk devletinin gereklerine uyma zorunluluğu da yadsınamaz. Olayın bu yanına, açıklamalann- dan anlaşıldığına göre Ecevit de "evet" diyor. Şimdi bütün mesele, yandaş tezahüratını bırakıp çözüme gidecek formülleri yaratmak, yoksa ipleri germek değil. Prof. Şerif Onaran toprağa verfldi tstanbul Haber Servi- si-Türkiye'nin ilk sine- ma profesörü AHm Şerif Onaran, Levent Ca- mii 'nde kılınan öğle na- mazının ardından Zin- cirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi. Onaran için ilk tören, dün bir dönem görev yaptığı Marmara Üni- versitesi (MÜ) tletişim Fakültesi Haber Ajansı (MİHA) önünde düzen- lendi. Törene, Onaran'ın kardeşi Mustafa Şerif Onaran, yeğeni MÜ Güzel Sanatlar Fakülte- si öğretim üyesi Doç. Dr. BülentVardar, Mal- tepe Üniversitesi îleti- şim Fakültesi Dekanı Prof. Dr.Ersan Üal ile yakınlan ve öğrenciler katıldı. Gaziantep, Kars, Izmir ve Ankara'dan sonra bir naylon fatura şebekesi daha ortaya çıkanldı îstanbuFda 'Ahtapot' operasyonutstanbulHaberServisi -Gazian- tep, Kars, Izmir ve Ankara'da ger- çekleştirilen "Paraşût", "Serhat" ve "BaKna" operasyonlanndan sonra tstanbul'da da naylon fatura sahtekârlanna karşı "Ahtapot" adı verilen operasyon yürütülüyor. Operasyonda, yüzde 5 komisyon- la piyasaya yaklaşık 24 trilyon li- ralık naylon fatura süren şebeke ortaya çıkanlırken gözaltına alınan biri kadın 11 kişi serbest bırakıldı. Aralannda işadamı Yiısuf Bal'ın da bulunduğu 3 kişi de aranıyor. Üsküdar'daki bir işyerinde, de- ğişik başlıklarda, piyasaya komis- yon karşılığı naylon fatura sürül- düğü belırlendı. Mali şube polisi 7 Ağustos'ta operasyon başlattı. Şir- kette yapılan aramada, piyasaya komısyon karşılığı kesilmiş 24tril- yon 66 milyar 949 milyon 527 bin 797 lira tutannda naylon fatura ele geçirildi. Aralannda şirket çalışan- lannın da bulunduğu biri kadın 11 kişi gözaltına alınırken aramaİar- da 65 şirkete ait 325 cilt fatura, 218 cilt sevk irsaliyesi ve tahakkuk fi- şi, koli içerisinde şirketlere ait to- mar halinde fatura, 16 adet resmı kurum ve kuruluşlara ait sahte mü- hür, 42 adet değişik şirketlere ait kaşe, 1 adet tabanca ve 1 adet sah- te nüfus cüzdanı ele geçirildi. Dokümanlann incelenmesi so- nucu, bu kişilerin sahte kimlikler- le kurduklan paravan şırketler üze- rine, naylon fatura düzenleyerek mal ve hızmet alımı olmaksızın iş- lem gerçekleştirdikleri saptandı. Piyasaya yüzde 5 komisyonla sü- rülen bu faturalarla şebekenin, devletten 11 trilyon lira haksız ka- zanç eide ettıği belırlendı. Bu arada, şebekenin organizatö- rü olduğu bildinlen ve Bursa'da Emniyette bağışyolsuzluğu BALIKESÎR(AA)-Balıkesir Emniyet Müdürlügü îhtiyaçlan Karşılama Derneği Muhasibi Cemil Celepçf nin, derneğe ait 60 cilt tahsilat makbuzunu usul- süz kullandığı öne sürüldü. Balıkesir Emniyet Müdürü thsanYıfanaztfirk, derneğin yıl- hk denetimleri sırasmda mak- buzlann bulunamaması üzerine başlatılan müfettiş incelemesia- de, makbuzlann, muhasip Ce- lepçi'nin kullandığınm ortaya çıküğını açıkladı. Çelepçi, so- ruşturma sırasında verdiği ifa- dede, makbuzlann kendisinde olmadığını söyledi. Ancak takip sonunda, Celepçi'nin gösterdi- gi adrese gelen bir kargoda mak- buzlar ele geçirildi. Kargoyu alan ve Celepçi'nin arkadaşı ol- duğu ifade edilen Attan Köksal da gözaltına alındı. Yılmaztürk, bağış makbuzla- n ile toplanan para mıktannın "çok büyûk olduğunu", ancak yapılan araştırmadan sonra ra- kamın belli olacağını bildirdi. kereste, Adana'da tekstil fabrikası bulunduğu öğrenilen işadamı Yu- suf Bal ile olaya kanşüğı belirle- nen 2 kişinin de arandığı kaydedil- di. Sorgulan ve işlemleri tamam- lanan biri kadın 11 kişi, Üsküdar Adliyesi'ne sevk edildi. Bu kişiler daha sonra serbest bırakıldı. Izmir'de "Batina operasyonu" çerçevesinde hayali ihracat soruş- turmasıyla ilgilı gözaltına alınan ve rahatsızlanarak hastaneye kaldı- nlan işadamı Mehroet Niyazog- lu'na anjiyo yapılacağı bildirildi. Atatürk Eğitim ve Araştırma Has- tanesi Başhekimi Doç. Dr. AK Gürbüz, hastanın geldiği günden bu yana durumunun daha ıyı oldu- ğunu belirtti. Gürbüz, hastanın doktorlan ile görüştüğunü, kendi- sine en kısa zamanda anjiyo yapıl- masının planlandığını belirtti. Niyazoğlu'nun oğlu Munrt Ni- yazoğhı, yeminlı mali müşavir ve eski Sayıştay Denetçisi Düriye Ka- ralar ile Haydarpaşa Gümrü- ğü'nde vergi yoklama memuru Şe- kip Özbaş'ın sorgulan sürüyor. tĞNEIİ FIRÇA ZAFERTEMOÇİN Türk-tş Genel Başkanı Bayram Meral'den Rıdvan Budak'a sert yanıt 4 DISK Avrupa Komisyonu'ndan para aldı' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk-îş Genel Başkanı Bayram MeraL DSP tstanbul Milletvekıh Rıdvan Budak'ın "DtSK hiçbir dönemde hiçbir devletle ekonomikve parasal itişkiye ginnemiştir. Bunu bifip de söyleyen na- mertttr" sözlerine yanıt vererek DtSK'in Av- rupa Parlamentosu'ndan para aldığını, 11. Olağan Genel Kurul Çahşma Raporu'nda da bu durumun belirtildiğini söyledi. Türk-lş ile DtSK arasında yaşanan tartış- ma eski DtSK Genel Başkanı Rıdvan Bu- dak'ın yaptığı son açıklama ile yeniden alev- lendi. Bayram Meral, DlSK'i, bağımsızlığı- m zedeleyici davranışlar içine girmek ve Av- rupa Parlamentosu'ndan aildığı paranın mik- tannı açıklamamakJa suçladı. Meral açıkla- masmda, "DtSK'in 12 Eylül 1980 sonrasuıda uluslararası sendikacıhk hareketinden ve çe- şhli ülkelerdeki sendikalardan büyük maddi dayanışma gördüğü veönemlimiktarda mad- di yardun aldığı büuunektedir. Bu dönemde Idmkrden ne kadar para anndtğı ve bu para- Dmnereferdekullanıidığuunaçıklanmasıulus- lararaa sendikaank hareketine karşı tarihse) bir borçtur" dedi. Meral, DtSK'in Avrupa Birliği'nin hükü- meti durumundaki Avrupa Komisyonu'ndan çeşitli projeler adı altında aldığı para mıkta- nnın 143 milyar lira olduğunu söyleyerek "DİSK'inAvTupaBûüği'ııinhükümetikonu- mundald Avrupa Komisyonu'ndan projeler yohıyla aldığı yabana devietdesteği' diğer ge- Iırler' kalemi içindedir. DİSK'in diğer gelüier adı amndaki gefirlerinin aynntıb olarak ya- yımlanması durumunda,Avrupa Birüği'nden alınan paranın tam miktan tespit edOebüe- cektir. Bu yabana deviet yardımı DtSK eski Genel Başkanı Rıdvan Budak döoeminde de ahnnuşbr" dedi. Türk-lş'in 7-13 Aralık 1992 günleri yapı- lan 16. Genel Kurulu'nda "Yabana devletier- den doğrudan veya dolayfa olarak alınan pa- rasal kaynaklarla vedoğrudanveyâdobyh,ya- bana deviet kuruluşlan 3e bağunsızlığmı ze- deleyiciişbirtiklerine gidümemesiveortakeği- tim prognunlannın düzenlenmemesi'' karan- nı aldığını anımsatan Meral, Türk-îş'in bu karar doğrultusunda hareket ettiğini söyledi. Mîmar ve ımüıendisler YÖK denetimine alınıyor tZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu) - Hükümetin çıkardığı yeni bir Kanun Hükmündeki Karar- name'yle (KHK) Türkiye'deki mimar ve mühendisler tüm mes- lek yaşamlan boyunca YÖK de- netimi altına alıniyor. Meslek odalanna ve üyelerine yeni ko- şullar dayatan KHK, TMMOB'a bağlı örgütlerin tepkisine neden olurken, düzenlemenin sadece yapılaşmaya yönelik hükümler içenmesırun düşündürücü olduğu vurgulandı. Mühendislik ve Mimarlık hak- kmdaki yasamn 7. maddesüıi de- ğiştiren 601 sayılı 'Mühendislik, MimarnkYasası veTMMOB Ya- sası'nda Değişiidik Yapdmasuıa Dair' KHK'nin meslek yaşamın- daki mimar ve mühendislere "uz- manfckkoşuhı" getımıesı gergin- lik yarattı. TMMOB Makina Mühendis- Ieri Odası'nca yapılan açıklama- da, yapı denetim kunıluşlannm oluşturulmasmı öngören tartış- malı 595 sayılı KHK'den sonra çıkanlan 601 sayılı KHK'yle meslek odalannın baskı altına ahnmaya çalışıldığı belirtilerek, mimar-mühendislerin "uzman- hk" statüsünün hükümetin çıkar- dığı KHK'lerle değil, ancak, ilgi- li meslek odalannca belirlenebi- leceği vurgulandı. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR Kesici grubu partileşiyor Merkezsağda yenioluşurn sonbaharda • Ilhan Kesici'nin başını çektiği grup, "partileşme" sürecine girdi. Eski ANAP ve DYP'lilerin içinde yer aldığı oluşum, yeni parti için tüzük ve program çalışmalannı başlattı. Parti tûzügünü eski ANAP'h Metin Öney hazırlıyor. AYŞESAYCV ANKARA-18 Nisan seçimlerinde "merkez sağ" pastasını MHP'ye kaptıran ANAP ve DYP, "yeniden toparlaiuna" için "göç birfiği'' arayışına girerken bu kesimde yeni oluşumlar içiû hareketlenme başladı. ANAP Genel Baş- ^kanı Mesut Yümazın son seçimde liste dışı bı- raktığı eski DPT Müsteşan tlhan Kesid'nin ba- şını çektiği grup, "partiteşme" sürecine girdi. Eski ANAP ve DYP'lilerin içinde yer aldığı oluşum, yeni parti için tüzük ve program çalış- malannı başlattı. "Doğru söytem, doğru zaman, doğru Idşi (Kder)'1 sloganıyla yola çıkan gru- bun önde gelen isimlerini, ANAP lideri Yılmaz ve DYP Genel Başkanı Tansu Çflkr'in geçen seçımlerde "liste dışı btrakbğı1 ' isımler oluştu- ruyor. MHP'nin son seçimlerde "merkeze" yerleş- mesinin ardından merkez sağ da yeni hızlandı. 9. Cumhurbaşkanı SûleymanDemirel'in, *uy- gun zemin ve zamanda" yeniden aktif siyase- te döneceği kulislerde konuşulurken yaklaşık 16 aydır ülke genelinde yeni parti oluşumu için "nabcyoklayan" tlhan Kesici ekibı de uygun dönemi bekliyor. Kesici'ninbaşını çektiği gru- bun çekirdek kadrosunu eski ANAP milletve- killeri Metin Öney, Hasan Korkmazcan, Ah- met Alkan, trfan Demiralp, Ha> rettin Uzun, Uğur Aksöz ile son seçimlerde Izmir'de önse- çünde ilk sıraya yerleşmesine karşın Tansu Çil- ler'in listeye koymadığı eski DYP fl Başkanı Aytun Çffay'ın da aralannda bulunduğu dene- yûnlı sıyasetçiler oluştunıyor. Kesici'nin yanında yer alan ve Mesut YıI-'J> maz'm geçen dönem "grapbaşkanveküTiğroe* getirmesine karşm 18 Nisan seçimlerinde lis- te dışı bıraktığı Metin Öney, yeni partınin tü- zük ve programını hazırhyor. Sorulanmızı ya- nıtlayanÖney, yaklaşık 16 aydır sürdürülen ça- Iışmalar sonucunda "partileşme" karan aldık- lannı söyledi. Şimdiye kadar 30'a yakın il do- laşıp nabız tuttuklannı belirten Öney, meslek kuruluşlan, üniversiteler, demokratik kitle ör- gütleri ile de sürekli temas halinde olduklannı ifade etti. Hazu-lıklannı "sonbanara" göre yap- tıklannı kaydeden Öney, zaman seçiminin ne- deninı u bk kez Türkiye, 30 sene sonra, 'öteki Türkiye'yi; 6 mihon değil, 60 milvon Türki- ye'yikonuşmayabaşladı.Hükümetiyi gitmiyor. Biriken sorunlarmaalesef sonbaharda patlaya- cak" diye açıkladı. Hükümetin önünde TCY 312. madde deği- şikliğinden ölüm cezasının kaldınlmasına, Meclis Başkanhğı seçimine kadar bir dızi so- run olduğunu kaydeden Öney, FP davasının so- nucunun da Türkiye'de önemli değişimleri gündeme geöreceğini vurguladı. Yurttaşlann "feryadmm'' sonbaharda en üst sınıra ulaşacağını kaydeden Öney, bu nedenle "partfleşme" karan aldıklannı ve "uygun za- man" olarak da sonbahan öngördüklerıni söy- ledi. tkinci önemli unsurun "uygun adam" ol- duğuna işaret eden Öney, bu kişinin "biçbir şa- ibeye bulaşmanuş" obnasına özen gösterecek- lerini belirtti. Bir başka önemli unsurun "uy- gan söytem" olduğunu kaydeden Öney, "Bu söviem şu; bu sistem vadesini doldurmuştur, çökmüştür. Sistem yenflenmeü. Meclistüzüğün- den anayasaya, seçün sistemine kadar hemen her konuda reorganizasyon gerekir. İşte biz bo doğrultuda, uygun zaman, uygun adam ve uy- gun söylemi yakalayarak ortaya çıkıj'oruz" de- di. oralcalislar@yahoo.com "Demokrasiyi 'şeriatçılar' istiyor, o zaman biz demokrasi istemiyoruz. 'Şeriatçılar1 hukuka uygun davran- maktan yana sözler ediyoriar, o za- man hukuka uygun davranmak iste- yen herkes şeriatçılann ekmeğine yağ sürüyor. Insan haklannı bölücü- ler savunuyor, o zaman kim insan haklannı isterse ya grzli bölücüdür ya da onlann bölücülük amaçlanna alet oluyor." Bu türden keramet yumurtlayan gerilim komisyonculan, Cumhurbaş- kanı Ahmet Necdet Sezer'in 'Ka- nun Hükmünde Kararname'yi imza- lamaması sırasındayeniden hareke- te geçtiler. Ahmet Necdet Sezer hu- kukçu. Memurlan, yargısız infazla işinden gücünden edecek böyle bir kararnameyi anayasaya aykın oldu- ğu gerekçesiyle imzalamıyor. Son derece yerinde ve haklı gerekçelere dayanıyor. Diyelim ki size göre Cumhurbaş- kanı'nın tutumu siyasi olarak ve hu- kuki olarak doğru değil. Bu tavn eleş- tirebilirsıniz. Ama gelin görün ki, bu tür olaylarda böyle bir eleştiri terbi- yesi gelişmiş değil. Hemen bir taraf Kamplaşmadan Çıkar Sağlayanlar hain ilan ediliyor, sonra bu ihanetin gerekçeleri sıralanmaya başlıyor. Her zamanki tavnnı bildiğimiz baa yazar- \ar bir üslup düşüşüyle Cumhurbaş- kanı'nı hemen "Ahmet Bey" haline getirdiler. Sonra ihanet üzerine tahlillergeliş- tirildi. Ahmet Necdet Sezer'i şeriat- çılar destekliyormuş. Neolacak şim- di, Necdet Sezer'in hukuka uygun tavnnı destekleyen herkes şeriatçıla- nn adamı mı olacak? örneğin Sa- bah'tan Necati Doğru, Milliyet'ten Metin Toker, Cumhuriyet'ten Hik- met Çetinkaya ve Cüneyt Arcayü- rek şeriatçılann adamı mı oldu? Bil- meden şeriatçılann ekmeğine yağ mı sürdüler? Aslında demokrasiyi savunmayı şeriatçılara bırakan, Ahmet Necdet Sezer'in geri çevirdiği kararnamenin en çok görevini yapan memuru vu- racağını göremeyen ya da görmek istemeyip gerilim çıkaranlar, şeriata ve demokrasi düşmanlarınayardım- cı oluyorlar. Yann bu kararnameyi kim uygulayacak? MHP'liler, ANAP'lılar ve DSP'liler. DSP'nin dev- iet içinde bir gücü ve orgütienmesi yok. ANAP ise militan bir örgütlen- meye sahip değil. Bu kararname çıkınca ne olacak? Aylardır, kadro sorunu sıkıntısı çeken MHP'li bakanlar, başlayacaklar "şe- riatçı", "bölücü" v& "komûnist" me- mur taramasına. Ellerinde de bu ka- rarname var, temizleyip yerine "mil- liyetçileri dolduracaklar. Kim yapa- cak bu listeleri? Hangi bakan, hangi bakanlık? Ortalığı ihbar mektuplan furyası kaplayacak. Sonra, bir yığın dürüst, görevini yapmaya çalışan memur sokağa atılacak. Tıpkı aske- ri darbelerden sonra olduğu gibi. ör- neğini kararnameye bile gerek duy- mayan Sağlık Bakanı'nın uygulama- lannda görebilirsiniz. , • • • BOJerrt Ecevit'in böyle bir zorta- maya neden girdiğini anlamak çok zor. Hizbullah yanlısı memurlan ör- nek gösteriyor. Zaten öyJe birileri var- sa, kararnameye gerek yok ki, ka- nun var. Verirsin mahkemeye, açar- sın hakkında idari soruştunma, iş bi- ter. KHK, gerilim stratejisinin bir parça- sı. Bu kararnameye KESK, DİSK da- hil solculann yönetiminde olduğu sendikalar da karşı çıkıyorlar. Onlar da Cumhurbaşkanı gibi "şenafç/"la- nn adamı mı? Açıktır ki, bu "kurtar- ma"ve "fco//ama"faaliyetinin bitme- si istenmiyor. Çünkü bir kurtancı ve kollayıcıya ihtiyaç duyulduğu sürece, birileri bu vatanın koruyucusu ola- caklar. Onlara karşı çıkanlar da "ha- inler". "Hainler"\ ise medyadestekli kam- panyalaria yerle bir edip kurtancıla- ra olan ihtiyacı ayakta tutmak gere- kiyor. Şimdi bu kampanyanın hedef tahtasına Cumhurbaşkanı Necdet Sezer kondu. Ahmet Necdet Sezer, sade ve saibesi olmayan bir hukuk- çu cumhurbaşkanı olarak, görevini yerine getiriyor. Ülkeyi ise "Anayasa- yı bir kere detmekle bir şey olmaz" diyen anlayış yönetiyor. O ise böyle bir anlayışa karşı olduğunu, aldığı kültürle, hukukçu bilinciyle dile geti- riyor. "Vaysen misin, kurulu düzene kar- şı çıkan. Görürsün gününü" diyen bir başka devletlüler topluluğu onu topa tutuyor. Varsa yoksa bu statü- konun korunması. Çünkü bu statü- kodan herkesın payına birşeylerdü- şüyor. Bir çıkar ortaklığı onları bir noktada birleştiriyor. Gerilimden, hiç şüpheniz olmasın "şeriatçr basın da müthiş memnun. Demokrasi bayrağının kendi ellerine geçtiği inancı onlara mutluluk veriyor. Ahmet Necdet Sezer, yıllann "kitabı- na uydunva" hukuksuzluğuna net ve temiz bir şekilde karşı koyuyor. İşte bu hukuksuzluktan güç alanlan kız- dıran da bu. Çünkü ya bunun arkası gelir ve işler hukuk devleti çizgisin- de ilerierse diye korkuya kapılıyorlar. O zaman haydi "şeriatçılar^a ve "bölücülerte mücadeleye! Yeter ar- tık, bu ttyatro bir yerde sona ersin.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle