14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 AĞUSTOS 2000 SAU HABERLERÎN DEVAM TURKİYE lstanbul PB 26 Sinop Y 25 Adana Edirne PB 30 Samsun Y 24 Mersin Kocaeli Y 26 Trabzon Çanakkale PB 28 Giresun Izmir PB 33 Ankara Y 29 Diyarbakır A Y 28 Şanlıurfa Y 29 Mardin Manisa PB 34 Eskişehir Y 28 Siirt Aydın PB 34 Konya PB 31 Hakkâri B 36 Denizli PB 35 Sıvas Zonguldak Y 25 Antalya Y 33 Van B 33 A 36 Kars PB 32 Yurdun kuzey kesımle- n parçalı buluttu, Mar- maranın doğusu, kara- deniz. Iç Anadolu'nun kuzeyı ıle Afyon, Uşak ve Kütahya çevrelen sağanak yağışlı, dığer yertef az bulutlu ve açık geçecek Havasıcaklı- ğı azalacak. Rüzgâr; kıaey ve batı yönler- den hafif, yağış anında orta kuvvette esecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y PB Y PB PB PB PB B 20 18 23 25 24 26 28 27 Münih B 27 Zürih Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina B B PB B B PB B PB 25 25 38 26 26 20 26 27 B 28 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflis Kahire Y A Y Y B Y PB A 24 41 27 34 37 30 36 40 A 45 Ç>Açık f*% Partalı bulvıBu İ S d < £ ^ 3 Bulutlu t Çok bulutlu | B > Yağmurlu Karlı GUNCELcÜIVEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada mesini istiyor muyuz? Elbette! Yasal düzenlemelerin anayasaya koşut olması- na, insan haklanna uygun içerik taşımasına yanlı mıyız? Kuşkusuz evet! Ne ki; Anayasa'nın 2. maddesinde yer alan de- mokratik, sosyal hukuk devleti gibi kavramlann ba- şında gelentemei öğe laiklikten aslavazgeçmemek koşuluyla... Şimdi soruyoaız: "Devfeti; Cumhuriyetin demok- ratik, laik ve sosyal hukuk devleti niteliklerine ay- kın veya kanunlann suç saydığı, Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne ve Cumhuriyetin niteliklerinden herhangi birini değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya yönelik" faaliyette bulunan me- murlardan anndırmayı hedef alan KHK'ye karşı çı- kanlar... örneğin Hizbullah terör örgütü ile organik ilişki- si olan kamu görevlilerinden söz edıyoriar mı? Dev- leti içinden kemirenlere en küçük bir eleştiri yönel- tiyoıîar mı? Hayır! Ya katil memura devletin hâlâ maaş ödemesin- deki garabete değiniyorlar mı? Hayır, hayır! Onlar laik rejimi yıkmaya yardımcı olacaklann devlette yuvalanmalannı, kuşku yok gönülden des- tekliyorlar. Oysa hükümetin önümüze koyduğu kalın harf- lerle yazıp her sokakta köşe başlanna asmamız gereken şu tablo gerçeği yansıtıyor: "Cumhuriyeti yıkıp dini esaslara göre birdevlet kurmayt hedefleyen ve işlediği cinayetlerden 60'tan fazlası itiraflaha belihenen Hizbullah terör örgütüne yönelik operasyon çerçeves/nde, 535 kamu görevlisi gözaltına alınmış olup 27 Temmuz 2000 itibanyla 378'i tutuklanmıştır. Bunlardan 118'i öğretmen, 69'u imamdır. Kalan 201 kamu görevlisi arasında hâkim, belediye baş- kan yardımcısı, doktor ve mühendisler de bulun- maktadır. C/nayet işleyenler halen devletin memurudur, devletten maaş almaktadıhar." KHK'ye karşı yumuşak dincisi de sert dincisi de aynı türküyü çığınyor. "Binlerce memur tasfiye edi- lecek!" Demagojinin dik âlâsı! Tam bir gerici yutturma- cası! Böyle konular açıldığında medyadaki Batı hay- ranı, AB külahlı aydınlardan da gericılere, şeriatçı- lann davranışlanna şak şak şaki Tepedeki üçgende var olması gereken Cumhuriyet tarihinde rastlanmayan bir başka olayi gazete çarpıcı bir cümleyle manşete alıyor. "Zirvede çatlak!" Zirveyi oluşturanlar devletin üç büyük kurumu: Cumhurbaşkanlığı-HUkümet- Genelkurmay Baş- kanlığı. Kimi zamanlar sivillerle askerier arasında uyuş- mazlık gündeme gelir. Şimdi gündemi daha da ge- liştirdiler.. Hükümet ve askerlerle Cumhurbaşkanlığının devletin geleceğini ilgilendiren kimi konularda {ör- neğin 312. maddeyi ele alış biçiminde, ömeğin me- murfar kararnamesinde) ayn tellerden ses verdik- leri (bu bilgi şu ana kadar yalanlanmadı) son MGK'den beri yaygınlaştı, giderek yaygınlaşıyor. Bu görüntü ister istemez insanı bir sonuca, "dev- let kurumlan arasında son zamanlarda varolan ge- niş uyumsuzluğa" götürüyor! KHK ve 312. madde gibi duyarlı kimi konular MGK gündemine alınmadan önce; Çankaya-Hükü- met- Genelkurmay üçgeninde yeterii ölçüde fikir alışverişi yapılmadığını belirieyen şöyle bir izlenim doğuyor. Bu konularda sanki üç önemli kuaım birbirinden habersiz ve birbirine ters düşen görüşler saptaya- rak MGK'de konuşmuş! Oysa Anayasa'nın 104. maddesi Çankaya'ya "devlet organlannın dözenli ve uyumlu çalışması- nı gözetme" yükümlülüğünü veriyor. Ulkenin yararlan; sorunlara yalın hukuk gözüyte bakmayı engelliyor. Devlet yönetiminden bir numaralı sorumlu olan- lar; karşı görüş ifade etmekten çok, olumlu bir so- nuç için yol gösterici olmak zorunda. Zirvede çatiağın nasıl giderileceğini soracak olur- sanız. Şöyle bir olasıhktan söz edebiliriz: Cumhurbaşkanı, KHK'yi imzalar... Ve... Aynı gün Anayasa Mahkemesi'ne gönderir. CMur olur. Olmaz olmaz! Antonina STunzm KÜLTÜR GEZÎLERİ ' ^ TRUVA ASSOŞ, Doç.Dr. M. Ihsan Tınay, 12 -13 Ağmrtos İTALYA'DA RÖNESANS, Atffla Tnn» 14 - 21 Agnsto» VAN VE ÇEVRESİ, Prof. Dr. Oktay Belli, 18 - 23 Ağastos KINALI, BURGAZADA, Doç. Dr. M. thsan TuMy, 19 Ağastos RODOS, Doo. Dr. M. thsan Tanay. 24 -31 Ağıstos GÜNEYDOGU ANADOLli, AtUİa Tıına, 26 Afnstos - 2 EyKl BERGAMA VE ALLIANOI, Aıkeolog Ahmet Ym*, 2 - 3 Eyjü Tarihte Boğaziçi (tekne turu), Doç. Dr. M. thsan Tunay, 6 Ağustos Pazar Haliç, Eyüp. Kariye, (tekne turu), AtiUa Tuna, 13 Ağustos Pazar Rezervasyon: 0 212 292 28 74 - 75 İTALYA'DA RÖNESANS Sanat Tarihçisi Atilla Tuna "Venedik'te kanallar arasında ve sokak aralannda ra- hatça dolaşmak, Siena'da Katedralin keyfine varmak, Pompeî'de yanardağın yok etmiş olduğu şehri gönnek, Roma da Arena'nın keyfini çıkarmak, Pisa'dakuî^yi gör- mek, Floransa'da Uffizi Galerisi'nin cafesinde sanat tar- tışmak, Verona'da Jüliet'in balkonunda Shakespeare'i an- mak, üsteliktümbu yerleri bir sanat tarihçisi eşliğinde gör- mek ıstıyorum" diyorsanız 'Italya'da Rönesans' turusi- zin içın haziTİandı. Antonina 9"urizm Tarih: 14-21 Ağustos. Son katılım tarihi: 4 A|ustos Cutna Rezervasyon: (0 212) 292 28 74 - 75 YOKH tırpan • Baştarafi 1. Sayfada adayhktan çekilmesinden sonra Cumhur- başkanı'na sunulan yeni listede üçüncü sı- radayer alan Prof. Dr. Emin Alıcı, Cumhur- başkanı Sezer tarafuıdan Dokuz Eylûl Üni- versitesı Rektörlügü'ne atandı. _ Cumhurbaşkanı Sezer, Ondokuz Mayıs Üniversitesi'ndeki Türk-îslam sentezi kadro- laşmalan nedenıyle Samsun'daki tüm sivil toplura örgütlerinin tepkisini çeken Osman Çakır'ı atamadı. Prof. Dr. Osman Çakır, üni- versitedeki seçunlerde birinci olmasına kar- şın sivil toplum örgûtleri tarafindan gazetele- re verilen ilanlaria eleşnrildi. Sezer, YÖK'ün listesinde ikinci sırada olan Prof. Dr. Ferit Bernay'ı atayarak Çakır'a yönelik eleşurile- ri dikkate aldığını gösterdi. Bemay, sosyalde- mokrat ve Atatürkçü kimliğıyle tanınıyor. OndokuzMayvsÜniversitesi'ndeki seçim- lerde ikinci olan Sûfeyman ÇeHk, YÖK lis- tesine girememiş, seçinünüçuncüsü olanFe- rit Bernay, Osman Çakır'ın ardından YÖK listesinin ikinci sırasına yerleştirilmişti. Sam- sun Akademık Elemanlan Derneği Başkanı ve esJd Atatürkçü Düşünce Derneği Başka- nı olan Çelik, Osman Çakır'm bilim dışı uy- gulamalannı eleştıriyordu. Çelik'in Çakır'a yönelikeleştinlen nedenıyle YÖK tarafindan elendiğı de iddialar arasında yer alıyordu. Fırat Ünıversitesi'ne sağ görüşlü olduğu belirülerı Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Fevzi Bingöl rektör olarak atandı. Yargıtay döneminde Sezer1 in ailece görüştü- ğü öne süriilen ve Fırat Üniversitesi rektör se- çimlerinde 75 oy alarak ikinci olan Prof. Ah- met Peker'in rektör olarak atanmaması dik- kat çekti. Tabip albay olan ve GATA'dan ge- lenPeker'in Sezer'e yakınhğı nedenıyle rek- tör olarak atanacağı öne sürülüyordu. Cumhurbaşkanı Sezer, Dicle Üniversite- si'nde de YÖK sıralamasına uymayarak se- çimlerin ve YÖK sıralamasının birincisi Prof.Dr Mehmet Ö/aydm yerine ikinci sıra- daki Prof.Dr.FikriCaııoruç'u rektörlüğe ge- tirdi. Prof. Özaydın da üniversitedeki bazı kesimlerce 'irticaikadrolaşmayagözyumdu- ğu" gerekçesiyle eleştırilıyordu. Özaydın, Hizbullahçüara karşı gereİdi önlemi alma- makla da suçlanıyordu. Sezer, tarikatçı ol- duklan gerekçesiyle seçimlerde birinci olan adaylan YÖK tarafindan listeye alınmayan Atatürk ve Inönü Üniversitesi'ndeki YOK sıralamasına ise uydu. Seçimlerin ikincisi YÖK listesinin birincisi sosyal demokrat kimliği ile tanınan Prof. Dr. Fatih Hümioğtu Inönü Üniversitesi'ne; seçimlenn üçuncüsü, YÖK listesinin birincisi Prof. Dr. Yaşar Süt- beyaz Atatürk Üniversitesi'ne atandı. 22 üniversiteve yapılan rektör atamalan şöyle: Akdeniz Üniversitesi: Prof. Dr. Yaşar Uçar (Eski rektör, demokrat olarak bilini- yor), Ankara Üniversitesi: Prof. Dr. Nusret Aras, Atatürk Üniversitesi: Prof. Dr. Yaşar Sütbeyaz, Boğaaçi Ünhçrsitesi: Prof. Dr. Sa- bih Tansal, Cumhuriyet Üniveratesi: Prof. Dr. Ferit Koçoğlu (Eski rektör, demokrat ve Atatürkçü olarak biliniyor), Çukurova Üın- versitesi: Prof. DT. Mustafa Yalçın Kekeç (Tıp. Fak. Dekanı. Demokrat olarak bilini- yor.), Dick Üniversitesi: Prof. Dr. Fikri Ca- noruç, Dokuz EyliU Üniversitesi: Prof. Dr.Emin Alıcı, Ege Üniversitesi: Prof. Dr. Ülkü Baymdn-, ErdyesÜniversitesi: Prof. Dr. Ahmet Zeki Yılmaz (Demokrat olarak bili- niyor. Seçimlerde en fazla oyu aldı), Fmıt Üniversitesi: Prof. Dr. Ahmet Fevzi Bingöl (Mühendislik Fak. Dekanı. Sağ görüşlü ola- rak biliniyor), Gari Üniversitesi: Prof. Dr. Rıza Ayhan, Gaziantep Üniversitesi: Prof. Dr.Hüseyin Filiz (Seçimler öncesinde de- mokrat ve Atatürkçü kadrolann tepkisini çekti), tnönüÜniversitesi: Prof. Dr. Fatih Hil- mioğlu, Istanbul Teknik Üniversitesi: Prof. Dr. Gülsün Sağlamer, Karadenk Teknik Üniversitesi: Prof. Dr. Türkay Tüdeş (YÖK Başkanı Kemal Gürüz'e yaİcın. Sağ görüş- lü. Bazı ülkücü gruplarla özellikle Islamcı- ların tepkisini çekti. Türban konusunda ta- viz vermediği ileri sürüldü), Mimar Sinan Üniversitesi: Prof^Dr. Ismet Vildan Alptekin, Ondokuz Mayıs Üniversitesi: Prof. Dr. Ferit Bernay, OrtadoğuTeknikÜniversitesi: Prof. Dr. Ural Akbulut, Trakya Üniversitesi: Prof. Dr. Osman tnci, ühıdağ Ünhvnitesi: Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran, \Ma Teknik Üni- versitesi: Prof. Dr. Ayhan ADaş. Adaylann yüzde 88,22'sibaşansız Tutuklu yaknılamıuı protestosu HaberMerkezi-F tipi cezaevi uygulaması protestolan her ge- çen gün artarken tutuklu ve hü- kümlü aıleleri eylemlerini baş- kente taşıdılar. tstanbul'dan pazar günü yola çıkan aileler Ankara girişinde beklerken Adana'dan da bir grup dün Ankara'ya doğ- ru yola çıktı. Ankara Güven Park'tabasuı açıklaması yapmak isteyen ve aralannda yazar ve özgürÜniversite Başkanı Rkret Başkaya'nın dabulunduğu 18ki- şigözaltinaalındı. F tipi cezaevi uygulamasına karşı tepkilennı sürdüren tutuk- lu ve hükümlü yakınlannın ey- lemlerine güvenlik görevlileri dün de izin vermedi. Ankara Tu- tuklu ve Hükümlü Aileleri Yar- dımlaşma Derneği'nin (TAYAD) üyeleri dün saat 12.30'da Anka- ra Güven Park'ta toplandılar. Ha- zırlanan basın açıklamasının okunmasından önce grubun slo- gan atmaya başladığı sırada, gös- terinin "izinsiz'* olduğugerekçe- siyle güvenlik kuvvetleri gruba müdahale etti. Yaşanan arbede sırasında Kanal D kameramanı Ferhat Yalçmer'in kamerası kı- nldı Bu arada gözalona ahnan- lar otobüse bindirilmeye çalışı- lırken dışandanbirgrup, aÜaşlar ve sloganlarla gözaltına alınanla- ra destek verdi. Aralannda yazar ve Özgür Üniversite Başkanı Fîkret Başkaya'nın da bulundu- ğu 18 kişi gözalnna ahndı. F Ti- pine Karşı Aydın ve Sanatçı Gi- rişimi üyeleri ve TAYAD'lı aile- ler daha sonra Yüksel Cadde- si'ndeki tnsan Haklan Anıtı önünde bazı eylemcilerin gözal- ona alınmasını protesto ettiler. TBMM'ye dilekçe vermek üzere öncekı gün Istanbul'dan yola çıkan Tutuklu ve Hükümlü Yakmlan Yardımlaşma Derneği (TAYAD) üyeleri de Adapaza- Çaıııh toprağa verîliyor tsUnbul Haber Servisi -Tedavigördüğü Balıklı Rum Hastanesi'nde geçen cumartesı günü ölen, gazetemizin dış politika yazan Ibrahim Çamh, bugün Bebek Camisi'nde kılınacak öğle namazınm ardından Aşiyan Mezarhğı'nda toprağa verilecek. Halkla ilişkiler alanında birçok ilke imzaatan Ibrahım Çamlı, 1919'da Istanbul'da doğdu. Çamlı, geçen yıl yitirdiğimiz dış politika yazanmız Ergun Baka'nın kardeşi, Dışişleri Bakanı tsmafl Cem'in kuzeniydi. n'nda güvenlik kuvvetlerince gözaltına alınan 21 kişinin ser- best bırakılmalannı sağlayabil- mek için Ankara'ya 50 kilomet- re uzaİdıktaki benzın istasyonun- da bekliyorlar. TAYAD'lılar 21 kişinin serbest bırakılmasını ve aralanna katılmasını istedikleri- ni belirrtiler. Bu arada çevik kuv- vet vejandarma bjrjikleri otoyo-^ lun girişindekt tuTrnik'e!efd°e yor J fun güvenlik önlemleri aldT. '^ TAYAD üyeferi: geceyt Anka-' ra'ya 50 kilometre uzaklıktaki birdinlenmetesisinde geçirdiler. Grup, Adapazarı'ndan gelecek olan tutuklu yakınlannın da ka- tılımıyla F tipi uygulamasından vazgeçilmesi için topladıklan 4 bin 500 imzayı bugün Adalet Ba- kanı Hikmet Sanıi Türk'e suna- cak. Eski TAYAD Başkanı Oya Gökbayrak. F tipi cezaevlerinin oda tipi olmadıgını yineleyerek "Adalet Bakanı, F tipi cezaevleri için yûksekgûvenfikfi cezaevi di- yor. Ceza kanunlarmda hücre ti- pi cezaevleri yok. Birkşmiş Mâ- letier'üı tnsan Haklan Sözleşme- si'nde hücre tipi yok, Oda denil- mesinin nedeni bir kıhfnr 1 " dedi. Uygulamadan vazgeçilmeme- si durumunda tutuklu yakmlân- nın ölüm orucuna gireceğini de söyleyen Gökbayrak, F tipi ce- zaevlerini topluma yapılmış bir saldın olarak nitelendırdi. Gök- bayrak, "%'daldölümoruçlann- da devlet kararhhğmuzı gördü. tnsaıüıkdışızuhunpotitikalan fle de\let asla kazanamaz. Çokzayi- at veririz. Çok insanınuz öKir a- ma sonunda kazanınz. Çünkü hakbyız" dedi. Adana Adana'da da HADEP ve İHD'de yapılan açıklamalarla F tipi cezaevleri protesto edildi. HADEP te yapılan ve tutuklu yakını çok sayıda ailenin katıl- dığı toplantıda konuşan tl Ka- dın Kollan Başkanı Meryem Iz- gi, "F tipinln insanlar üzerinde çeşhB olumsuz etküere yol açüğı bilinmesine karşın ülkemizde yerieştirilmeye çalışılan bu sis- temle ölümlere zemin hazırtan- ihaktadır'' dedi. -: 1 ; /*İHDönünde bir açıklamaytH "•pariTutüklu Aileleri Dayanışma Derneği Başkanı Şıüe Sakaoğlu da, "Hücre işkencedir. tşkenceli ölümlere karşı çıkacağız" diye- rek başladığı konuşmasmı şöy- le sürdürdü: "F tipi cezaevterine ve hücre- lere karşı oluşumuzun nedenle- rini açıklamak. evlatianmıan hücrelere konulmasma izin ver- meyeceğimizi betirtmek için biz de bugün (dün) Ankara'ya gidi- yoruz, Evlattanmızı hücrelere koydurtmayacağız. Hücrelerde ölümlere izin venneyeceğjz." Sakaoğlu'nun konuşmasın- dan sonra bir otobüse binen tu- tuklu ve hükümlü yakınlan An- kara'ya hareket ettiler. Açıkla- malar ve otobüsle hareket amn- da çok sayıda polis çevrede gü- venlik önlemi aldı. istanbul F tipi cezaevlerine karşı tep- kiler Istanbul'da da sürdü. Çe- şitli sivil toplum örgütleri ÎHD'de düzenledikleri basın toplantısında F tipi cezaevi uy- gulamalarunn durdurulmasmı istediler. Hallan Hukuk Bürosu da po- lisin, F tipi cezaevlerine karşı yapılan etkinlikleri engelleme- ye çalışmasını kınadı. Halkın Hukuk Bürosu'nda yapılan ya- zılı açıklamada, hücre tipi ceza- evlerine tutuklu ve hükümlü ai- leri ile halkm tepkisinin gittik- çe arttığı belirtildi. Açıklama- da "Hükümet, halkm hücrele- re gösterdiği tepküeri kesmeye çahşmaktadır. Son iki gündür Küdıköy'den Ankara'ya gkttşte yaşanan otaylar bunun göster- geskür'' denildı. Özgür TAYAD'dan yapılan yazılı açıklamada da Adapaza- n'nda polis tarafindan dövülen ailelerin tedavilerinin engellen^ diği savunuldu. Açıklamada, "HendekSapağı'ndaaikfcrimiz dövülerekzoıiaotobüslerebindi- rikti. Aikierimizin tamamıyara- landL Kaynaşh'da tekrar durdu- rulan otobüslerin camlan polis tarafindan kuTİdı" denildı. Diyartoamr'da gözattı Diyarbakır'da da HADEP Diyarbaku" Merkez ilçe bina- sında kadın kollan "Genel A f için basm açıklaması yapmak istedi. Merkez ilçe binası önün- de toplanan yaklaşık 1500 kişi polis tarafindan dağıtıldı. Olay- larda 3 kişi gözaîtına alındı. Kalabalık dağıtıldıktan son- ra binaya girmelerine izin veri- len 50 kadar HADEP'liye basm açıklaması yapılması için izin verildi. HADEP Kadm Kollan Sekreteri Zübeyde Zümrüt, uzun süredir kamuoyunun ya- kından ilgilendiği idam ve ge- nel af konulanıun demokratik- leşmenin önünde engel olduğu- nu belirtti. Zümrüt, banş ortanunm ya- ratıbnası için hücre tipi uygula- masuıdan vazgeçilmesini, ge- nel afiin çıkanhnasuıı ve ida- mm kaldmhnasmi istedi. Gö- zaltuıa alınan 3 kişinin ise da- ha sonra serbest bırakıldıklan öğrenildi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - 419 bin 216 öğrencinin gırdiğı Ortaöğretim Kurumlan Oğrenci Seçme ve Yerieştinne Sınavı'nda (OKÖSYS) 321 bin 646 aday başansız oldu. 82 bin 954 aday istedikleri tercihlere yerleştinlırken 14bin616aday, Anadolu teknik ve Anadolu meslek liseleri için mülakata girmeye hak kazandı. Sınavın en başanlı kentleri Konya, Es- kişehir, Denizli ve Ankara olur- kenbirinci ve üçüncülerin Ana- dolu imam hatıp liselerinden çıkması sürpriz yaptı. Toplam Ağuiıklı ve Fen Ağırlıklı Stan- dart puanlarda İstanbul Güngö- ren Anadolu îmam Hatip Lise- si'nden Ikbal Şencan birinci olarak İstanbul AtatürkFen Li- sesi'ne yerleştirildi. OKÖSYS sonuçlan dün Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Ruhi Esirgen tarafin- dan yapüdı. Esirgen, sonuçla- nn a http^/wwwjnebtgov.tr ve http^/www.egitek.gov.tr" In- ternet adreslerinden, "0312 497 41 09-0312 212 80 52 (4 hat)" telefonlanndan ve "E^- tim Teknolojileri Genel Mü- düriüğü TeknikOkullan - An- kara" adresinden öğrenebile- ceklenni bildirdi. Suıava 419 bin 216 öğrenci- nin girdiğinı kaydeden Esirgen; 82 bin 954 öğrencinin fen, Ana- dolu, Anadolu teknik, Anadolu öğretmen, Anadolu imam ha- tip, özel fen ve sağlık meslek li- selerine yerleştirildiğini belirt- ti. Esirgen; 14bin616adayında Anadolu meslek liselerinin de- nizcilik, yat kaptanlığı, ağırla- ma ve gıda teknolojisi, turizm endüstrisi servis hizmetleri, se- yahat acenteciliğı, büro yöneti- mi sekreterlik bölümleri ile Anadolu otelcilik ve turizm meslek liselerine girmek için mülakat hakkı kazandığını açıkladı. Bu sonuçlara göre sı- nava giren öğrencilerin yüzde 80.22'si elendı, yüzde 19.78'i başanlı oldu, yüzde 3.48'i mü- lakata girmeye hak kazandı. En yüksek puanlar fen ağn:- lıklı standart puanda 990.631, toplam ağırlıklı standart puan- da 962.818 oldu. Resmi fen liselerine 3 bin 792, özel fen liselerine 3 bin 952, Anadolu öğretmen lisele- rine 7 bin 128, Anadolu lisele- rine 36 bin 728, Anadolu imam hatip liselerine 6 bin 780, Ana- dolu teknik ve Anadolu meslek liselerine 24 bin 504, sağlık meslek liselerine 70 öğrenci yerleştirildi. OKÖSYS'yi kazananlar ke- sin kayıt için 21 Ağustos-25 Ağustos tarihlen arasında baş- vuracaklar. Bakanlıktan yapı- lan açıklamaya göre, kesin ka- yıtlar 25 Ağustos günü saat 17.30'akadarsürecek. Açıkka- lan kontenjanlar için ön kayıt başvurulan 28 Ağustos-1 Eylül tarihlen arasında Anadolu lise- leri için milli eğitun müdürlük- lerine, diğer okullar için ılgili okul müdürlüklerine yapılacak. Vuralhan gözaltına ahndı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski milli savunma bakanlanndan Ercan Vural- han, karşılıksız çek suçundan kesinleşen hapis cezalan ne- deniyle Ankara Emniyet Mü- dürlüğü Asayiş Şubesi ekiple- rince gözaltma ahndı. Bir sü- redir aranan Ercan Vuralhan, hapis cezası ik ilgili borcunu ödemesinin ardından serbest bırakıldı. Ercan Vuralhan, karşılıksız çek suçundan çarptınldığı ve kesinleşen 2 yıllık hapis ceza- sı ile Beyoğlu ve Denizli asli- ye ceza mahkemelerince aynı suçtan dolayı hakkmda veri- len gıyabı tutuklama kararlan nedeniyle gözaltına aluıarak infaz savcıhğına çıkanldı. Vu- ralhan'm avukatlan, müvek- killeri savcının odasmda bek- lerken, Ankara 10. ve 19. as- liye cezamahkemeleri tarafin- dan iki ayn davadaverilen top- lam 2 yıllık hapis cezası ile il- gili borcu yatırdılar. Vuralhan, daha sonra Anka- ra 22. Asliye Ceza Mahkeme- si'ne götürülerek Beyoğlu ve Denizli asliyecezarnahketne- lerince karşılıksız çek suçun- dan hakkında aynca verilen gıyabi tutuklama kararlan ne- deniyle Hâkim Hakkı El- van'uıhuzurunaçıkanldı. Vu- ralhan, dava konusu çekin kendisine ait oldugunu belir- terek çeki ticari işlemini yap- mak için Ankaralı işadamla- nndan Celal Erdoğan'a verdi- ğini söyledi. Erdoğan'm da çeki kırdırarak şahsi borcu için kullandığını belirten Vu- ralhan, çeki kullanma yetkisi- ni Erdoğan'a vermediğini kaydetti. Vuralhan, "Burada dolandmlan, mağdurolanbe- nim" dedi. Yargıç Elvan, iki dava ile il- gili ifadesi alındığı için Vural- han hakkmda verilen gıyabi tutuklama kararlannm geri alınarak serbest bu^kıknasuıa karar verildiğini açıkladı. Ercan Vuralhan'm ANAP iktidan dönemindeki yolsuz- luk dosyalan yazanmız Uğur Mumcu'nun kaleminden Cumhuriyet'te yayımlanmış- tı. Mumcu, Ozil döneminin Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan'm, Dışişleri Bakan- hğı Idari ve Mali Işler Daire Başkanlığı'ndaki zırhlı yelek ve araçlarla ilgili işlemlerde- ki yolsuzluklan gündeme ge- tirmişti. Zırhlı araç gereç sa- tan Schucu Gmbh şirketi sa- hiplerinin, Düsseldorf'ta Clup Hotel Die Eule adlı ero- tik bir otel işlettiğini yazan Mumcu, bu şirketin ortaklan Dr. Schutte ve Thienen'in Türkiye'de TİTAŞ adlı şirke- te ortak olduklannı, Vural- han'm da bu şirketin 79 sayı- lı ortağı oldugunu gündeme getirmişti. Biryüdızkaydu.. Bugün, Türkiye'de halkla ilişkiler mesleğı- nin öncülerinden, "Şe- ref Üyemiz" tbrahim Çamh'yı Bebek'ten son yolculuğuna uğurluyo- ruz... Çamlı, "Halkla tHş- kjfer"i, kamuoyunun haber alma hakkına hizmet eden önemli bir disiplin olarak alırdı. Onun anladığı "PR", kendine has deyişi ile "birtür gazetaahk* g l - bibir şeydi... Bu nedenle bu mes- leğin etik ilkelerine da- yalı olarak yapıhnasını çok önemserdı. Ulusla- rarası Halkla ilişkiler Demeği'nin (IPRA) bu konuda oluşturduğu metinleri büyük bir ti- tizlikle Türkçeye çevir- mişti. Öktt Şerefüyesi'' ol- duğu Halkla İlişkiler Danışmanlan Derneği (HDD)kurulurkender- nek tüzüğünün aynl- mazparçası olan "Mes- lek Dketeri" metnini de o hazırlamıştı. Kişisel "etik eş^" ise Türkçe- nin düzgün kullanımı- na dikkat etmekle baş- lar, onurlu davramşlar- la yukan doğru devam ederdi. "Türkiye'dePR" ko- nusunda en çok görmek istediği şey, bir "PR Müzesi'' idi. Bu müze- nin en önemli nesnele- rinin, dünyada ve Tür- kiye'de PR ve etik ko- nusunda çıkanlmışbel- geler olmasını ısterdi. "Cu»4Lâtirtenher zaman çokhoşlanmak- la birlikte, bu mesleğin içindeki erkeklerin sa- yıca azlığına da durma-, dan takılırdı. Ölmeden önce anıla- nm ve meslek dene- yimlermibir kitap hali- ne getirmek istiyordu. Sayın tbrahim Çamlı için, HDD Web sitesin- de (http:wwTv.bdd-tur- keyorg) bir sayfa açık; tanıyan ve sevenlerin ona son bir mesaj gön- dermesiiçin... Onu hep saygı ve sevgiyle anacağız... Halkla lUşküer Dafuşmunlan Derneği Yeni Kalkınma Planı^nın Arka Bahçesi: tstikrar ve w Reform'lar-II • Baştarafi 2. Sayfada alınması ve tanm kesiminde devlet düzen- leyiciliğinden vazgeçilmesidir. Buhedefle- rin tutturulması yönünde siyasal erk, son is- tikrar paketı açılmadan önce çok önemli adımlar atmıştır. Özelleştirme ve tahkıme ilişkin anayasa değişiklikleri (47, 125 ve 155. maddeler) yapünuş, bu değişikliklere dönük uyum yasalan çıkanlmıştır. Daha ileri bir tarihte çıkanlan 4501 sayıh yasaile tahkimin geriye dönük işlemesıne olanak tanınmış, yap-işlet-devret yasasında deği- şıklik yapılarak yerli sermaye uluslararası tahkün sürecine dahil edilmiş, sosyal gü- venlik sisteminde yukanda belirtilen yön- de değişiklikler yapılmıştır. MF'nin "yaptsalreformlar" olarak nite- lendirdiği tanmm, sosyal güvenliğin, sağ- hğın, eğitimin, enerjinin, telekomünikas- yonun piyasa ekonomisine olabildiğince açılması için gerekli gördüğü düzenleme- lerde siyasal erk önemli adımlar atmıştır. Stand-by'ın önkoşulu olarak kabul gö- ren düzenlemelerde, Niyet Mektubu ve fı- yaskoyla sonuçlanan Seattk TopUnüsı ön- cesinde yol alınması şaşırtıcı değildir. An- cak IMF, yapılan düzenlemelerin önemli bir başlangıç olmakla birlikte kapsamının genişletilerek sürdürülnıesi gerektiğini be- lirtmiştir. Böylece yukanda belirtilen tüm sektörlerde kalıcı reformlann yapılacağı, Niyet Mektubu'nda yer almış, hükümet uy- gulamayı kararlılıkla sürdüreceğini defa- larca belirtmiştir. Yenihalkanın ucunerede? Kesin olan olgu, yirmı yılın sonunda makroekonomik başan ve kalkınma açısın- dan tam bir fiyaskonun yaşanmasıdır. Sü- rekli olarak serbestpiyasa, daha küçük dev- let, optimal devlet söylemi geliştirilirken ortadan kaldınlmaya çalışılan sosyaldevlet anlayışt'dır. Uygulanan ıstikrar politikasın- da esas çipayı "cahşan kesinüerin özverisi" oluşturmaktadır. Istikran güçlendireceği ileri sürülen "refi>rmlar''m, zaten sondere- ce yetersiz olan sosyal devlet uygulaması- nın sonunu hazırladığı açıktır. Bu süreç ta- mamlanıncaya dek uygulamanın sürdüriile- ceği üzerinde ısrarla durulmaktadır. Seksenli yıllann ortalannda söylenmeye başlanan on yıllık süre, doksanlann sonla- nnda yine dile getirilmektedir. KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Rauf Denktaş'm Rumlann Kıbns için uyguladıklan "sabun pothikasi" yakıştırması Türkiye'dekı mev- cut iktisat politikalan için uyarlanabilir. Di- lim dilim kesilen salam bittiğinde Türkiye ekonomisinden geriye ne kalacaktır? Cid- di olarak sorgulamak gerekiyor!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle