Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 AĞUSTOS 2000 SAU
10 O1S dishab@cumhuriyetcom.tr
KAVŞAK
OZGEN ACAR
Denktaş'tan uzlaşı adımları
Arabanın önüne atı, daha doğru-
su adanın ünlü eşeğini koyup Kıbns
ile ilgili gelişmeleri yakın geçmişten
başlayarak gözden geçirelim.
Tüm taraflar, AB ve ABD ne isti-
yor? Kıbns sorununun BM şemsi-
yesi atttnda kapsamlı bir çözüme
ulaşmasnı değil mi? Anımsanacağı
üzere bu ortak niyet, 11 Aralık Hel-
sjnfcf AB Bifdirgesi'nin "9.A" mad-
desinde şöyle tanımlanmıştı:
"AB Konseyi, 3 Aralık tarihinde
New York'ta Kıbns sonınunun kap-
samlı bir çözümüne yönelik olarak
başlatılan görûşmeleri sevinçle kar-
şılar ve BM Genel Sekreteri'nin bu
süreci başanyla sonuçlandırma yö-
nûndeki çabalanna güçlü desteği-
nibelirtir." Bu açıklamaya kimsenin
karşı çıkmadığı bir gerçek.
Aynı maddenin "B" bendi
fse şöyle değil miydi?
"AB Konseyi, siyasal bir
çözûmûn Kıbns'ınAB'yeka-
tılımını kolaylaştıracağının
aJtını çizer. Uyelik müzake-
relerinin tamamlanmasına
kadar kapsamlı bir çözüme
ulaşılmamış olursa, Kon-
sey'in üyelik konusundaki
karan, yukandakınoktabirön
koşul olmaksızın verilecek-
tir. Bukonuda, Konseytüm
faktörieri dikkate alacaktır."
5. maddede, Kıbns ile il-
gili müzakere sürecinin tari-
hi, 2002 yılına dek değil de
sonu olarak belirtenmektedir
Bu durumda, Kıbrıs soru-
nunda kapsamlı bir çözüme
ulaşılmamışsa AB Konseyi
Rauf Denktaş
GlafkosKkrides
hiçbir ön koşul gözetmeksizin 2002
sonunda gerekeni, istediği gibi ya-
pacaktır. Bu durumda 2002 sonun-
da birind otasılık; AB, Macanstan, Po-
tonya, Estonya, Çek Cumhuriyeti ve
Slovenya ile birlikte Güney Kıbns'a
üyelik kapısını açabilir. Böyle birge-
lişmenin TC ve KKTC için bir felaket
olacağı açık bir gerçektir. Şimdiler-
de Yunan hükümeti ve Pariamento-
sunun onayı ya da vetosu ile uğra-
şan Ankara, o tarihten sonra Ati-
natya ek olarak Rum hükümeti ile
pariamentosundan onay beklemek
zorunda kalacaktır. Bu olasıltğı orta-
dan kaldırmanın bir yolu, bugüne
değin adı "uzlaşmaz"a çıkan KKTC
Başkanı Rauf Denktaş ın "uzlaşı
adımlan" atmasından geçmektedir.
Ecevit'in Denktaş'tan isteği de bu-
dur. Denktaş'ın da bu isteği kabul et-
tiği anlaşılıyor.
Ikinci olasılık: AB, 2002/3 siyasal
ortamındaki koşullara bakıp güçlü
Türkiye'yi gücendirmemek için, "tüm
faktöher" gerekçesinin ardına sığı-
nıp Kıbns'ın üyeliğini erteleyebilir ya
da siyasal ve ekonomik zayrflık için-
deki bir Türkiye'den dolayı "Bu iş
bitmiştir, yeterikadar kına ithal edin"
djyeblljr.
Bu ikilem altında yapılması gere-
ken, Cenevre'de Denktaş, Rum Baş-
kan Glafkos Klerides, BM Özel Tem-
silcisi Alvaro de Soto arasındaki
görüşmelerde olumlu adımların atıl-
masKJır. Görüşmeler, 12 Eyiül'de New
York'ta BM Genel Sekreteri Kofi An-
nan'ıngozetimindesürecektir. Denk-
taş'ın "gevşek bir merkezi
hükümetin bulunduğu, güç-
lü iki federasyonun oluştur-
duğu bir konfederasyon"
önerdiği biliniyor. Çünkü, sa-
dece bilgisi için Soto'ya ver-
diği 30 sayfalık öneri paketi,
gizlilik kararına karşın yine
Yunan basınına sızdınlmış-
tır. Türk tarafı, önerilerin, Pre-
sident VVilson Oteli'nde ka-
lan Klerides'in özel kalemin-
den Yunan basınına fakslan-
dığını "vallahi de billahi de
önerilerinizi Rumlara ben
vermedim" diyen De Soto'ya
kanrtlamıştır. Rumlann ama-
cının, görûşmeleri sulandır-
mak, böylece topu taca ata
ata 2002/3 yılına ulaşmak
olduğu açıktır. Buna karşın
Denktaş, düzentediği 20 say-
falık bir metni BM özel temsilcisine
yeniden vermiştir.
Israil-Filistin görüşmelerinde başa-
nya ulaşamayan ABD Başkanı Bill
CÜttnton'ın hiç olmazsa "Kıbns sonı-
nunu çözen başkan" olarak tarihe
geçmek için bazı önerileri De Soto
aracılığı ile görüşme masasına ilet-
tiği söyleniyor. öneriye göre "gevşek
merkezi hükümetle yönetilecek iki
devietin" birteşmesinde, Türkler "ege-
menlik" ve Rumlar da "toprakla" tat-
min edilmiş olacakJar. Söytentiye gö-
re Maraş'ın yanı sıra Güzelyurt ve
Akdoğan'da bazı topraklann Rum-
lara verilmesi karşılığında, egemen-
liğini kazanacakTürklere uygulanan
ekonomik ambargo kaldınlacak, ay-
nca önemli boyutta ekonomik yar-
dım da yapılacaktır.
Türtdye, KKTCıfeKıbns'ın "siyasal" boyutunda
nasılAB, BM gibi ulusiararası ku-
rumiardevredeyse, "ekonomik"
boyutunda da IMF'nin etkisi dış-
lanamaz. Türkiye'nin tüm eko-
nomik vana ve musluklannt elin-
de tutan IMF'nin variığını 65 mil-
yon insanın ağnlı bir biçimde his-
settiği bir ortamda 180 bin Kıb-
nsTürkü'nün buolumsuzluklann
dışında kalması elbette düşünü-
temez. Ana karnındaki bir bebek
nasıl annenin damarianndaki gı-
da ile besleniyor, hastalıklannı da
doğmadan kapıyorsa, yavru va-
tanın da anavatanın hastalıkla-
nndan annması düşünülemez.
Türkiye, yine de KKTC'ye olan
ulusal yükümlülüklerini yerine ge-
tirip IMF'yi dışlamakta, yılda 1-2
mtiyardolartık yardmrı yaprnakta te-
reddüt etmemiştir. Ankara'nın öz-
veritenne karşılık bir mirasyedi dav-
ranışındaki KKTC hükümetterinin
yanlış ekonomik siyasalan ve her
köşe başındaki yolsuzluklar da
göz ardı edilemez.
Türkiye'de memura
doğru dürüst zam yapti-
mazken, Kuzey Kıbns
yönetimindeki koalisyon
hükümeti seçim siyasa-
si izJeyerek nüfusun üç-
te birini oluşturan 57 bin
memura yüzde 40 ora-
nında zam yapmıştır.
Oretim darboğazı nede-
niyie Türkiye'de yüksek
fıyatla satılan elektrik,
adada 8-9 sente mal ol-
masma karşın halka 3-4
sente satılmıştır. KKTC
1999 bütçesi 80 rnilyon
dotar açık vermiştir. Tür-
kiye'nin ekonomiyi kıs-
men denetim aitına al-
ması ile açığın bu yıl 60
Derviş Eroğlu
ŞükrüSinaGürel
milyon dolara inmesi bekleniyor.
KKTC iltşkilerinden sorumlu Dev-
let Bakanı Şükrö Sina Görel'in ya-
nı sıra Merkez Bankası'nın, Hazi-
ne'nin ve Maliye Bakanlığı'nın tıp-
kı IMF'nin Türkiye'ye yaptığına
benzer tüm uyanlannı Lefkoşa
dikkate almamıştır. Ankara, Eroğ-
(u'na istediği 200 trilyonu verme-
fıin bir çözüm olmayacağınt, bu
ekonomik siyasa sürdükçe bir-
kaç ay sonra Ankara'dan yeni-
den para isteneceğini, bu neden-
te ciddi olarak kemersıkacak ön-
lemler alınmasını önermiştir.
önlemler uygulanmayınca,
IMF'nin Türkiye'de uyguladığı gi-
bi musluklar denetime alınınca,
memur ayJıklan ödenemez olmuş,
mantar gibi türeyen bankalardan
tçi boşalanlar da zincirleme bat-
maya başlamış, partamento bas-
kınına kadar giden ayaklanmalar
yaşanmıştır.Başbakan Derviş
Eroğlu, demokrasinin doğal ge-
reği olarak başkanlık yanşında
Denktaş'a karşı adaylığını koy-
muştur. Eroğlu'nun yanlış eko-
nomi siyasasına karşı IMF ben-
zeri bir ekonomik siyasa izten-
mesi ile eşzamanlı ortaya çıkan
bu geiişmeler ister istemez An-
kara'nın Denktaş'tan yana des-
tek verdiği biçimde yorumlan-
mıştır. Kıbrıs'ta IMF'nin Carlo
CottareJli'si rolünü üstlenen Gü-
reJ'in sözlerinin dinlenmeyişinden
sonra ilk kez bir KKTC başbaka-
nına Ankara'da randevu verilme-
miş, üstelik Eroğlu'nun nasıl dü-
şürüleceği konuşulur olmuştur.
Anavatandan daha demokrattk
yapıya sahip KKTC'de artık biri
kısa, ikincisi uzun vadeli yeni bir
siyasal yapılanmaya gidilmesi
gündeme gelmiştir. Çarşamba
günü ağustos aylıklannın öden-
mesinden sonra hükümetin isti-
fa edeceği badüByor. Kıb-
nslı TürkJerin demokra-
tik kurallar çerçevesin-
de kendilerinin bulacak-
ları kısa vadeli çözüm
için kimileri "ulusalkoatis-
yon", kimileri "parlamen-
to içinden teknokratkö-
kenlilerden oluşan bir
hükûmet" ya da "buna-
lım yönetimi" adı verilen
çeşitli olasılıklan öneri-
yorlar.
Ecevit "190 bin nüfus-
lu küçük bir adada baş-
kanlık sistemi daha uy-
gundur" diyerek Denk-
taş'ın önerisini destekli-
yor. Anayasa değişikli-
ğini gerektiren bu olu-
şumlar hakkında Ecevit-
Denktaş arasında bir alışverişin
vaıiığı da gözleniyor. Türkiye'nin
AB üyeliğini engelleyecek, Gü-
ney Kıbns'a 2002 sonundatek ba-
şına üyelik yolunu açacak bir uz-
laşmazlık yerine, Denktaş'ın uz-
laşıya yönelmesi karşılığında,
KKTC'de başkanlık sistemine ge-
çilmesi olanağını veren bir senar-
yodan söz ediliyor. Bu uygula-
ma, senaryonun uzun vadeli aya-
ğtnı ofuşturuyor. İster kısa, ister
uzun vadeli demokratik aşama-
larda, aylıklannı düzenli aJamayan-
lann, büyük rant uğruna yüksek
faizlere kanıp batık bankalara 100
trilyon lira kaptıranlann "KakaTC"
biçimindeki sloganlanndaki artış
hızını, bazı çevrelerin, iki elin baş-
parmaklannın tırnaklannı birbiri-
ne zevkle sürerek izledikleri de
gözden kaçmıyor.
Elmek: oacar@superoniine.com Fax: 0312. 468 1579
KKTC Başbakan Yardımcısı ve TKP lideri Mustafa Akıncı Cumhuriyet'e konuştu
'Başkanbk çözüm değil
9
LEFKOŞA(Cumhuriyet)-Ankaranın
"heranistifasınıbeklediş"'' KKTC'dekı ko-
alisyon hükümctının 2. ismı. Toplumcu
Kurtuluş Partısı (TKP) Genel Başkanı,
Bakan ve Başbakan Yardımcısı Mustafa
Akmcı, başkanlık sistemınin diktatörlüğe
dönüşebileceği uyansında bulundu.
Cumhuriyet'ın sorularını yanıtlayan
Akıncı, koalis> on hükümetinin ıstifası ha-
linde Meclis antmetiğine göre yeni bir hü-
kümetin mümkün olmadığını vnrguladı
ve 12 Mart benzeri hükümetmodellennin
KKTC'ye de. Türkiye'ye de yarar sağla-
mayacağınj belirtti. Akıncı, başkanlık sis-
teminin, Latin Amenka ülkelennde oldu-
ğu gibi diktatörlüğe dönüşebileceği uya-
nsında bulunurken KKTC'nin gündenun-
de rejim sorunu olmadığına dikkat çekti.
"Her ssteminyararianvesakıncalan var-
dır" diyen Akıncı, şunları söyledi: "Ör-
neğin başkanlık sistemindeicra organı da-
ha hızh hareketedehilir. Bu sistem ABD'de
vıllardan beri iyiçalışan bir sistem. Ancak
gerçek anlamda demokratik kuraUann
yerleşmediği yerkrde gücün tek elde top-
lanması ciddi bir sakınca olarak orta> a ÇH
kar. ÖrnekLatinAmerika'da başkanlık sis-
temleri diktatörlüğe dönüştü. Buna karşı-
Jrtustafa Akıncı, zorlamalarla 12
Mart modeli yaratmanın KKTC'ye
olduğu kadar Türkiye'ye de yarar
sağlamayacağını belirtirken
başkanlık rejiminin diktatörlüğe
dönüşebileceği uyansında bulundu.
lıkgerek bizim gerekseTürkiye'nin girme-
yi bedeflediği Avrupa Biıiiği'nde çok par-
tili koalisyonlar demokratik parlamenter
rejimin içinde yıllardan beri yer ahyor ve
sistem çok sağbkb bir şeküde işJhor."
Cumhurbaşkanı RaufDenktaş'ın 2 baş-
hlıktan yalundığını, halbuki demokrasinin
çok başlılık anlamına geldiğini anlatan
Akıncı, "Önemli olan bu başlann sürekM
birbiriyie ka> ga etnıesi değil biruyıun kdn-
deçalışmasıdır. Bu anlayış verleşip kökleş-
tikten sonra günü geldiğinde sistem tarüş-
masını da yapanz" dedi. Başkanlık siste-
mine geçilmesı halinde sorunlann çözüm
yoluna gireceğinı söylemenin büyük bir al-
datmaca olduğunu savunan Akıncı, şu gö-
rüşleri dile getırdi: "Şunuunutmamakge-
rekir ki 26 yılhk tarihimizde Sayın Denk-
taş'ın kendisinin bir şekflde yer almadığı
hükümet. bu son 1^ yılhk hükümettir. Da-
ha öncekri başbakanlann kim olacağma
kendisi karar verirdL Anımsanacağı gibi
Ulusal Biriik Partisi'nde (L BP) önce Baş-
bakan sonra parti başkanı olunabüiyordu.
UBP'ye kimin başkan ve başbakan olaca-
ğma sayın Denktaş karar veriyordu. Dola-
yıayüı 'benim olan bitende hiçbir sorum-
lulugum yok' diyebilecek son Idşidir."
Ortak sonımluluk
KKTC'de yıllardır her şeyin birlikte ya-
pıldığını ve bu birlikteliğin içinde gelmiş,
geçmiş hükümetler ile Denktaş'uı ve Türk
hükümetlerinin de yer aldığını anımsatan
Akıncı, son 1.5 yılhk hükümet dönemin-
de tek banka izni verilmediğini, 36 tane
Türkiye'de 74 sonrası ya$anan olumsuzluklar KKTC'ye faziasıyla yansıdı
KuzeyKıbns'ta suçlu aranıyor
REŞATAKAR
LEFKOŞA - Kıbns, Akde-
niz'üı 3. büyük adası. Tamamı
9 bin 282 kilometrekare. 20
Temmuz 1974'te Banş Hare-
lcâtı sonrasmda 3 bin 355 kilo-
metrekaresi Türk kontrolüne
geçmiş. Gerisi Rumlann kont-
rolünde...
Kuzey Kıbns'ta 208 bin kı-
şi, Güney'de ıse 700 bin kişi ya-
şıyor. Kuzey'de kişi başına dü-
şen milli gelir4 bin. Güney'de
15 bin dolar. Kuzey'ı ziyaret
eden yıllık turist sayısı ortala-
ma 300 bin; turizm geliri 190
milyon dolar. Güney'i ziyaret
eden turist sayısı 2 milyon 200
bin; turizm gelin 3 milyar do-
' lar. Pefci heden böyle?'Sa^aişr "
kaybeden Rumlar bu
kadar gelişirken, Türk
tarafi neden geh'şemedi?
Kıbnslı Türkler mi
suçlu? Yoksa ana\atan
Türkiye mi?.. Son gün-
lerde çok sayıda insan
bu soruya yanıt anyor.
Sayuı Büient Ecevft'in
"muhalefet dönemin-
de" söyledikleri, ger-
çekleri yansıtıyordu. Ya-
ni Kuzey Kıbns'ın eko-
nomik açıdan gelişeme-
mesinin en önemli fak-
törlerinden birisi Rum
ambargosuydu. Tüm
dünya devletleri Rum
ambargosuna boyun eğ-
diği için, KKTC. bugü-
ne dek dış ülkelerden
tek kuruş yardım ala-
madı. Tüm sorunlar An-
kara'yapostalandı.
1974 sonrası [urkıye'yebak-
tığımız zaman ne görürüz? Sü-
rekli hükümet krizleri. Karde-
şin kardeşi vurduğu acı dolu
günler. Yüzde 200'leri aşan
enilasyon. tşsizlik, göç. para-
sızlık, terör ve askeri darbe.
Türkiye bu süreçten geçer-
ken, tüm olumsuzluklar fazia-
sıyla Kuzey Kıbns'a yansıdı.
Uzun yıllar tngıliz ve Rum
ıdaresinde yaşamış, her türlü
yönetim kadrosundan uzak tu-
tulmuş Kıbnslı Türkler. 1974
sonrasında tüm ıcraatlannı ana-
• Türkiye'deki çek- senet mafyası KKTC'yi nasıl
keşfetti? Terörden kaçanlann Kıbns'a sığınmasına
kimJer göz yumdu? Tarikatlan, gericileri KKTC'ye
kimler gönderdi? Kara para aklayan kıyı bankalannı
kimler kurdu?
vatan Türkiye'nin yönlendir-
mesine göre gerçekleştirdiler.
Bugün Sayın Ecevit'in *^ı-
kılnıasun desteklediği
n
parla-
menter sistem, 1974'teki Ece-
vit hükümetinin önerisiydi. If-
las eden KİT modeli, o döne-
mın Maliye Bakanı Ziya Mö-
ezzinoğhı'nun önerisiydi. Tür-
kiye'de hükümetler değiştik-
çe, Kuzey Kıbns'taki ekonomik
ve siyasi politikalar da değiş-
. .ti. Türk nüfusunun azlığınd^tı..
yakınan hükümetler, adaya 'İa-
rntı işçisi*' adı altinda nüfus ak-'
Kuzey Kıbns'a yönelik nüfus
aktarmasının arkası hiç kesil-
medi. "Giden Türk, gelen
Türk" politikasıyla Kıbns'ta-
ki kültür sürekli degişime uğ-
radı. Hükümetler arasındaki
ilişkiye gelince... Ankara, Kıb-
ns'a her zaman "tek adam"
gözüyle baktı. O adam Rauf
Denktaş'tı. Turgut Özal döne-
minde Denktaş'a karşı alter-
natifler hazırlandı. Arna başa-
nlmadı...ÇŞBer gelince yipe ay-
nıs'ı öhîü.' Ö da bâşaramadı.
Denkta^ÖÖhunda'tek adam* "
Türkiye'de kumarhaneler kapaüiırken KKTC'de hızla sayılan arttL
tarması yaparken, Kıbnslı
Türklerin eğitim. kültür ve sos-
yal yapısını hiç düşünmediler.
İlk yıllar kanlı - bıçaklı nice
olaylaryaşandı. Sonra "ujiım
dönemine" girildı.
Tornacılar bakan oldu
Adaya "^anm işçisi" olarak
yerleşenlerden bazılan parla-
mentoya girdi. Emekli binba-
şılar, albaylar, hatta torna us-
talan Kıbns'ta bakan oldular.
Kimi banka sahibi, kimi otel sa-
hibi oldu. Gelenlerin tümüne
u
parasız ev ve arsa" verildi.
kaldı. KKTC'deki hükümetler
ıse bir yandan kendi becerik-
sizlikleri, diğer yandan Anka-
ra'nın hatalı yönlendirmeleri
sonucunda ülkeyi kalknıdıra-
cak sağJıklı bir sistem gelişti-
remediler. Buna Türkiye'den
de beterpartizanlıklar eklenin-
ce, askeri zaferi ekonomik za-
ferle taçlandırma hayalleri bo-
şa gitti. Ecevit, 20 Temmuz
1974 sonrasında Kuzey Kıb-
ns'ın "küçüklsviçre" olacağı-
nı söylemişti. Ama olmadı. Ku-
zey Kıbns, her türlü "pisügın''
merkezi oldu. Kıbnslı Türkler
mi yapü bunlann tamamını?
Kesinlikle hayır.
Türkiye'de kapatılan kumar-
hanelen Kıbns'a kimler taşı-
dı? Türkiye'deki çek-senet maf-
yası KKTC'yi nasıl keşfetti?
Terörden kaçanlann Kıbns'a
sığınmasına kimler göz yum-
du? Tarikatlan, gericileri
KKTC'ye kimler gönderdi?
Kara para aklayan kıyı banka-
lannı kimler kurdu? Kıbns 'ın
bugün ekonomik açıdan dibe
vurmasında Denktaş'ın da Der-
viş Eroğlu'nun da suçlu olduk-
lan kesin. Ama bir zamanlar
"ushı" öğrencilerdi.
LaikBğe sahip çıktık
Sonunda bugünlere gelindi.
Siüfusun yandan fazlasını,
1974 sonrasmda Ana-
dolu'dan gelerek vatan-
daş olanlarla vatandaş-
lığa geçmeyen işçile-
rin oluşturduğundan bi-
le habersiz olanlar,
"KıbnsTürk'ü" diye-
rek adadaki tüm Türk-
lere hakaret yağdınr-
ken ateşle oynuyorlar.
Kıbns'ta banka batı-
ranlan, yüz milyarlık
Mercedes'lerle hava
atarak vergisiz yaşa-
yanlan kesinlikle sa-
vunmuyorum. Bunla-
nn tümü Türkiye'nin
KKTC'dekitemsilcile-
rinin gözü önünde ya-
pıldı. Ama Kıbns
Türk'ünün, Türkiye'ye
bağlılığım tartışma ko-
nusu yapanlar adına
üzülüyorum.
Ingiliz sömürge idaresinde
bile Atatürk'ün yolunda iler-
leyen, Atatürk'ün devrimle-
rinden güç alarak 1974'e ka-
dar silahsız direnen, laiklige
anavatandan daha fazla sahip
çıkan insanlan bir çırpıdaTürk
düşmanı göstermek, kime, ne
kazandıracak?..
Türkiye'nin, Kıbns'a yöne-
lik yardımlannın nerelere har-
candığmı araştu-madan, Kıb-
ns Türk'üne dilencüik sıfan-
nı yapıştmnak hangi ayıbı ör-
tecek?..
Israil'deki cumhurbaşkanlığı seçimini Likud Partisi adayı Katsav kazandı
Camp David zirvesi sağa yaradı
• Işçi Partisi'nin adayı Nobel Banş ödüllü Perez'e
karşı sağcı Katsav'ın sürpriz zafer kazanmasının,
Barak'ı daha da zor durumda bırakacağı belirtiliyor.
Dış Haberler Servisi - Israil'de
dün yapılan cumhurbaşkanlığı se-
çimini Nobel Banş ödülü sahibi
eski başbakan Şimon Perez karşı-
sında yanşan sağcı parti Likud'un
adayı Moşe Katsav kazandı.
Israil Parlamentosu'nda yapı-
lan 8. cumhurbaşkanlığı seçimin-
de Katsav sürpriz bırzafer kazan-
dı. Sağcı Katsav'ın Perez'ın 57
oyuna karşilık 63 oy elde ederek
cumhurbaşkanlığını garantıledi-
ği bildırildi.Eski bir bakan olan
55 yaşındaki Moşe Katsav'ın bu
akşam yapılacak bir törenle ye-
min ederek göre\ ine resmen baş-
laması bekleniyor Katsa\, u
So-
nuçlar, mflletvekillerinin cumhur-
başkanlığının tarzında bir cleği-
şiklik \e daha huzuriu daha biriik
içinde bir toplum istediklerinin
gösten^sidir" dedi.
tsrail Cunıhurbaşkanı EzerWe-
izman. hakkındaki yolsuzluk ve
usulsüzlük iddialan yüzünden gö-
rev süresinin dolmasına 3 yıl ka-
la 10 Temmuz'da istifa etmişti.
Gensoru reddedildi
İsrail parlamentosu, Ehud Ba-
rak hükümetine karşı muhalefet
tarafmdan dün verilen gensoru
önergesini reddetti.
Bazı milletvekillerinin katıl-
madığı ve 8 milletvekilinin de
çekimser kaldığı oylamada, gen-
soru önergesi için 50 ret, 50 de
kabul oyu çıktı. Muhalefet ta-
rafından banş görüşmelerinde
Filistin tarafına ödünler verildi-
ği gündeme gelen gensoru öner-
gesinde, Işçi Partili Barak hükü-
metinın düşürülebiunesi için 61
oy gerekiyordu. Katsav'ın zaferi sağkanatagüçverdt(Fotograf: REUTERS)
bankanın bu hükümetten önce açıldığını
ve Denktaş'm oğlunun başkanı olduğu
Demokrat Parti'nin hükümet ortağı oldu-
ğu 97 yılının sadece mart ayında 7 banka
birden kurulduğunu, 5 Mart günü 4 ban-
kanın izınlendırildığını açıkladı.
Akıncı, KKTC'nin krizden çıkabilmesi
ve demokrasinin yerleşmesi için 3 madde-
lik öneri paketini de Cumhuriyet'e anlatü:
1- Kıbns sorununun çözümü sağlanma-
lı, ardından AB üyeliği konusunda çok
ciddi bir çalışma yapıtaıalı ve bunu dün-
yaya anlatmalı.
2- Ekonomik önlemler uzlaşmayla ahn-
malı. Kıbns Türkü'nün kendi kendini yö-
netme isteğine sağduyu ile yaklaşıhnah-
dır. Bu talebi yapanlar da ekonomik yeter-
üliğin sağlanması yönünde alınacak ted-
birlere topyekûn karşı çıkmamahdır.
3- Ekonomik önlemlere paralel olarak
demokratikleşme gündeme gehneli, poli-
sin sivil otoriteye bağlanması, Kıbns Türk
Hava Yollan (KTHY), Merkez Bankası,
Sivil Savunma ve bu gibi kurum ve ku-
ruluşlarda Kıbns Türkü'nün gerçek an-
lamda söz sahibi olması talebine karşı çı-
kılmamalı ve Türkiye bu konulara daha
anlayışla yaklaşmalıdır.
Ankara'nın planı
Teknokrat
hükümete
3 görev
• KKTC'ye yapılması
kararlaştınlan yaklaşık 5
milyon dolarlık yardım,
Eroğlu istifa edene kadar
serbest bırakılmayacak.
ANKARA (Cumhuriyet Burosu) -
KKTC'de istikrarh yönetim için
başkanlık sistemi isteyen Ankara,
Başbakan Derviş Eroğlu'nun
istifası için baskısmı arttınyor.
KKTC'nin acil fınansman
gereksinimini karşılamak için
yapılması kararlaştınlan yaklaşık .
5 milyon dolarlık yardım, Eroğlu
istifa edene kadar serbest
bırakılmayacak. Başkanlık
sistemine geçişi, Eroğlu
hükümetinin istifasının ardından
kurulacak teknokratlar
hükümetinin gerçekleştirmesi
öngörülüyor. Denktaş'ın, yeni
teknokratlar hükümetini kurmak
için meclis sözcüsü Ertuğrul
Hasipoğlu'nu görevlendirmesi
bekleniyor. Diplomatik kaynakJar,
teknokratlar hükümetinin üç ana
hedefınin olacağını belirtiyor. ilk
iş olarak Türkiye'nin katkısıyla
hazırlanacak ekonomik reform
paketi ile KKTC ekonomisinde
yapısal değişikliklere gidilecek.
Türkiye bu programa önemli
miktarda
fınansman
desteği
sağlayacak.
Teknokratlar
hükümeti
ikinci olarak
batık bankalarda
paralannı kaybedenlere yapılacak
yardımı programa bağlayacak.
Hükümetin temel işlevi ise
anayasa değışüdığı ile
parlamenter sistemden başkanlık
sistemine geçişi
gerçekieştirmek olacak.
Ekonomik bunalımın aşüması
için Eroğlu hükümetinin istifası
ve yerine teknokratlar
hükümetinin kurulmasına
Demokrat Parti lideri Serdar
Denktaş ve meclis sözcüsü
Hatipoğlu da açıklamalan ile
destek veriyorlar. Türkiye'nin
KKTC'nin acil finansman
gereksinimini karşılamak
için ayırdığı 5 milyon
dolarhk yardımm, Eroğlu
hükümeti istifa etmeden serbest
bu-akıuTiaması karan alındı.
Ağustos ayı maaşlannın
ödenmesinde ciddi sıkmü
yaşatacak bu dunımun KKTC'h
bankazedelerin eylemleri ile
iyice bunalan hükümet üzerinde
istifa baskısmı arttıracağı
belirtiliyor.
Eroglu, hükümeti böldü
KKTC'de başkanlık sistemine
geçiş konusunda hükümet içinde
çatlak sesler çıkmaya başladı.
DSP lideri Büient Ecevit ve
KKTC'den sorumlu Devlet
Bakanı Şükrü Sina Gûrel, adada
istikrann sağlanması için
teknokratlar hükümetinin
kurulması düşüncesini
desteklerken, yeni Başbakan
Yardımcısı ANAP lideri Mesut
Yılmaz'ın "kardeş parti"
Eroğlu'nu istifaya zorlayan bu
politikaya, "Bu 12 Mart
modehdir" diyerek karşı
çıktığı bildirildi.