Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1AĞUSTOS2000SALJ CUMHURİYET SAYFA*
HABERLER
Meral: Mahafle
\nH vııfesı yapıldı
• ANKARA
{Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Bülent Ecevit
dün Türk-lş Başkam
Bayram Meral ve bazı
yönetim kurulu üyelerini
Başbakanlık Merkez
Bması'da kabul etti. Türk-
Iş Başkam Meral
görüşmede Ecevit'e,
kamu kesımınde işin
nitelığı gereğı tüm yıl
çalışması gerekirken
kadro ve ödenek
yetersizliği gerekçesiyle
"•muvakkat, geçici ve
mevsimlik" statüde
istıhdam edilen ve süreleri
dolmak üzere olan
işçilerin 12 ay
çahşmalannın sağlanması
ve kadroya geçirilmesi
istemini iletti. Meral,
DlSK Genel Kurulu'nda
"mahalle vıdı vıdılan
yapıldığını" savundu.
(Jpetim dupma
noktasmda
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Türk Mühendis ve Mımar
Odalan Birliği
(TMMOB), ekonomik
sorunlar nederuyle
kamuda işlenn durma
noktasuıa geldiğini
savundu. Kamu
hızmetlerinin gereklerine
uygun ıstihdam politikası
uygulanmadığuu
kaydeden TMMOB
yönetimi, ekonomik
paketlere "Bu
politikasız^k, rant
ekonomisi ve emeğin
karşılığım ödemekten
sürekli kaçan , v
düşük ücret
politikalan ile birleşince
kamuda çalışan mühendis
ve mimarlar, mesleki
kımlıklerinden hızla
uzaklaşmış ve yoksulluk
sınınnda yaşamaya
mahkûm edilmişlerdir"
diye tepki gösterdi.
PKK'den kaçışfar
•I ANKARA (AA)-
Güvenlık güçlerine teslim
olan "Ali" kod adlı
Mehmet G, terör örgütü
PKK'de "aynşım" adı
altında ınfazlann
sürdüğünü belirtti ve
"Teslim olduğum için
mutluyum, çünkü hâlâ
yaşıyorum" dedi. Iran-
Irak sımnndaki Kandil
Dağı'mn Iran
bölümündeki bölgesinde
Akademi olarak
adlandınlan parti merkez
okulunun yer aldığını
belirten Mehmet G,
"Burada siyasi ve askeri
eğitim verüiyor. Iran'dan
yapılan yardımlann
başında tıbbi malzemeler
yer ahyor" dedi. tran'ın
PKK konusunda
Türkiye'yi kandırdığını
söyleyen Mehmet G, Iran
ordusunun göz boyama
maksadryla PKK
kamplanna yönelik zaman
zaman operasyon
yaptığmı, ancak
operasyonlardan önce
koordinatlann verildiğini
ifade etti.
99kaçak
yakalandı
• EDtRNE(AA)-
Edirne'de, son iki günde
yasadışı yollardan sının
geçerek Yunanistan'a
gitnıek isteyen 99 yabancı
uyruklu yakalandı.
Jandarma ve hudut
devriyesi tarafından
yapılan kontrollerde,
Edirne'nin Budakdoğanca
Köyü, Ipsala ve Meriç
ilçelerinde, Iran, Irak,
Afganistan, Filistin,
Surije ve Tunus uyruklu
99 kiji ele geçirildı.
Yakaanan kişiler sınır dışı
edilmek ıçin Edirne
Emnıyet Müdürlüğü
Yabaıcüar Şubesi'ne
gönctrildı.
Yargıtay'a şikâyet edilen parti yönetimi kongreyi erteleme arayışında
MHP'de kongre sancısıSERTAÇEŞ
ANKARA-MHP Genel Merkezi, ü ve
ilçe kongrelerinin kaniı geıginlıklerle so-
nuçlanmasına karşı kasım ayında yapıl-
ması gereken büyük kongreyi erteleme
arayışına girdi.
Eski MHP Sincan tlçe Başkam Mus-
tafa Boşdunnaz, "üye güncelleştirme"
adı altında istenmeyen üyelenn saf dışı
bırakıldığı gerekçesiyle Yargıtay Cum-
huriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda
bulundu.
MHP'li muhaliflerden eskı Çorum
Milletvekili Muhaırem Şemsek, il ve il-
çe kongreleri sûrecinde yapılanlann ana-
yasa, yasalar ve parti içtüzüğü ile bağdaş-
madığını belirterek "MHPTfler ve ülkü-
cûJer partiden kanunsuz bir şekilde tas-
fîye edüiyor. MHP'ye seçimleri kazandı-
ran kadrolar saf dışı bırakıtayor. Bu şekü-
• MHP'nin kasım ayındaki kongresi gerginliklere gebe. Eski
Sincan ilçe Başkanı Şemsek, genel merkezi Yargıtay'a şikâyet etti.
Kongrelerde yapılanlann yasadışı olduğunu savunan Şemsek
partiden ülkücüler tasfiye edildiğini söyledi.
de devam ederse büyük kongrede isten-
meyen olaylar olabilir" dedi.
MHP'de üye güncelleştirmesi ve ar-
duıdan gelen il ve ilçe kongreleri nede-
niyle gerginlik sürerken tabanın genel
merkeze karşı tepkisi büyüyor. Birçok
kongresi olayb geçen MHP'nin bazı üye-
leri usulsüzlük yapıldığı ve yasadışı olay-
lar yaşandığı gerekçesiyle suç duyuru-
sunda buJunmaya başladı. Eski MHP
Sincan ilçe Başkanı Mustafa Boşdur-
maz, kongre sürecinde üye güncelleştir-
mesi ve sonrasında yaşanan olaylar ne-
deniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılı-
ğı'na başvurdu. Siyasi partilerde üyelik-
lerin düşmesi yoUanrun belli olduğunu
kaydeden Boşdurmaz, kongrelerde Yar-
gıtay'daki listelerin esas aiınması gerek-
tiğini vurguladı. Boşdurmaz. dılekçesın-
de "MHP'deki bu cinayete Yargıtay Baş-
savcıhğunızm derhal müdahak ederek,
kanunsuzJuğu önleyerek, MHP üyesi yüz
binkrce vatandaşunızın ve şahsen benim
çiğnenen si>asL hııkuki. anayasal hakla-
nmın yok sayılması ve çiğnennıesini ön-
lemesi şartür" görüşünü kaydetti. Boş-
durmaz, bazı üyeler yok sayılarak yapı-
lan kongrelerin yenilerunesi isteminde
de bulundu.
Üye yenilerunesi için yapılan işlemle-
rin yasadışı uygulamalarla dolu olduğu-
nu savunan Boşdurmaz, daha önce 2 bin
üyenın katıümıyla yapılan kongrelerin
genel merkezce uygun görülen 350-400
kişinin katılımıyla gerçekleştınldiğini
kaydetti. Boşdurmaz, şugörüşleri savun-
du: "Başsavcılığımız derhal bir inceleme
ve soruşturma başlatarak Adana, Bah-
kesir, IstanbuL Gaziantcp, Zonguldak,
Ankara, Trabzon, Aryon, Çorum, Ordu,
Giresunillerininilçelerindeyapılankong-
reJerinin ddege hstelerini isteterek bu lis-
telerde ismi bulunanlann başsavcdık ka-
yıtlan ile karşılaştırma yapması. kanun-
suziuğun tespiti bakunından kâfidin"
MHP'li muhaliflerden Muharrem
Şemsek de partiden "MHP'lilerile ülkû-
cülerintasfiyeedildiğini" savundu. Kong-
relerin yasalara aylon bir şekilde gerçek-
leştirildiğini dile getirdi.
DÎSK'in yeni başkanı Süleyman Çelebi: Emekçi kesime saldmlan durdururuz
4
Eıııeğhı küresel ağuu kuraçağız'lstanbul Haber Servisi -
DlSK Genel Başkanlı-
ğı 'na seçılen Sûleyman Çe-
lebi, DlSK'i 2000 yılının
kendine özgü sorunlannı
çözebilecek yeteneğe ka-
vuşturacaklannı söyledi.
DlSK'e bağh sendikalann
genel başkanlan DlSK'in
11. Genel Kurul'dan güç-
lenerek çıktığını ifade
ederken, eski genel baş-
kanlardan DSP lstanbul
Milletvekili Rıdvan Bu-
dak, Çelebi'nin kongrede-
ki dinamizmi örgütlülüğe
dönüştürecek yetenek ve
bilgi birikimine sahip ol-
duğunu söyledi:
DlSK'in 6. Genel Baş-
kam Süleyman Çelebi, ye-
ni döneme ılişkın Cumhu-
riyet'e yaptığı değerlendir-
mede, emekçi kesime yö-
nelik saldınlann ve artan
haksızhklann toplumsal
banşı tehdit noktasına gel-
memesi için herkesin gö-
revini yapması gerektiğini
söyledi.
Çelebi, DlSK'in bu so-
runJara çözüm arayışının yanı sı-
ra toplumun demokratikleşme is-
temlerinin de takipçisrolacağını,
bunun ıçin gereken yer ve zaman-
da demokratik tepkisini, karşı du-
nışunu sergüemekten kaçınma-
• Özellikle barajlarla ilgili uygulamalara karşı gereken mücadelenin
eksiksiz verileceğini belirten DlSK Genel Başkanı Çelebi, Genel Kurul
kararlarının harflyen uygulanacağını kaydetti.
Olayb geçen kongre sonrası eski ve yeni başkanlar birlikte olduklarına dair görüntüler sergiledL
yacağmı ifade etti. Özellikle ba- Genel KuruFun bu yapısıyla
rajlarla ilgili uygulamalara karşı Ekonomik ve Sosyal Konsey'de
gereken mücadelenin eksiksiz (ESK) yer almama karan aldığı-
nı ifade eden Çelebi. ESK'nın
Batı'dakı ömeklerinde olduğu gı-
bi önemli sivıl toplum örgütlen-
verileceğinı belirten Çelebi, Ge-
nel Kurul kararlarmın harfiyen
uygulanacağmı kaydetti. '
ni kapsaması gerektiğini belirtti.
Çelebi, "DİSKherzaman sos-
yal diyalogdan yana oünuştur.
Ancak kurumsal diyaloglann da-
raltılmış yapılara hapsedilmesi-
ne karşıyız" dedi.
İ ş y e r i n i t e r k e t m e m e e y l e m i 1 7 . g ü n ü n ü d o l d u r d u
Dalaman'da işçilerin dayanışması sürüyor
ÖZCANÖZGÜR
DALAMAN - MOPAK'a40 miryon dola-
ra satümak ıstenen SEKA Dalaman Tesisle-
ri'nde selûloz işçiîerinin başlaröğı işyerini
terk etmeme eylemi, 17. gününü doldurdu.
Dalamanlılar, ihaleyi iptal ettirmek için dün
Ankara 'ya hareket ederken bir açıklama ya-
pan Selüloz-îş Şube Başkanı Mehmet Ma-
denci, "Umanm Ankara'dan olumlu döne-
ra. Aksi takdirde radikaleyfemiere girişece-
ga"dedi. Ankara'da yapılan enerji toplan-
usında işletme hakla devredilecek santrallar-
la ilgili işiemlenn yıl sonuna kadar tamam-
lanması kararlaştınlınca yeniden santral gi-
nşlennde bankat hazırhğına başlayan ener-
ji işçüeri ile 17 gündür eylemde olan selü-
loz işçüeri el ele verdi. Işyerlerini eş ve ço-
cuklanyla terk etmeyen 624 kâğıt işçisi, ön-
ceki gün Tes-Iş Sendıkası öncülüğünde ger-
çekleştirilen "dajanışma çıkarması'' ile mo-
ral tazeledi. Tes- Iş Sendıkası Genel Merkez
yöneticileri ile Türk- Iş Bölge Temsilciliğı,
Beledive- Iş, Sağlık- Iş, Petrol- Iş, Tarun-îş,
Harb- U, Yol- Iş, TÜMTİS ve Kristal- Iş sen-
dikalannın Izmir şube yöneticileri ile
Ege'den çok sayıda sendika temsilcisinin ön-
ceki güngeldiği Dalaman'da, günlerdir fab-
rika içinde yapılan "akşam yürnvnşü" ilk
kez fabrika dışına taşü. Yürüyuşe selüloz iş-
çileri ile birlikte sendikacılar ve Dalaman-
lılar katıldı.
Tes- Iş Sendıkası Yalağan Şubesi Başka-
nı Erol Soğano, bütün KİT'lerde özelleştir-
meye karşı tek yürek, tek barikat olunması
gerektiği belirtti. Tes- Iş Sendikası Genel
Sekreteri HayrettinErdoğan, direnişiniş gü-
vencesi, işsizlik sıgortası, hak grevi, örgüt-
lenme önündekı engellenn kaldınlması, ILO
şartlarının uygulanması mücadelesine dö-
nüşmesi gerektiğini belirtti. Türk-lş Bölge
Temsilcisi Mustafa Kundakçı da, KlT'len
sermayeye peşkeş çekenlerin 'siyaû suç' iş-
lediklenni ve bu suçun cezasının sandıkta
verileceğini belirtti.
DtSK'inkuruluşilkele-
rinin bugünün de hedefi
olduğunu anlatan Çelebi
şöyle konuştu:
-Ancak DlSK'i geçmiş-
teki amlanyla yaşatmak
yerine 2000 yıhnı yakala-
yan, 2000 yıhnın kendine
özgü sorunİannı çözebilen
yeteneğekavıışturmamız
gerekir. Örneğin, küresel-
leşmeye karşı 'Emeğin kü-
rcsel ağınf kurmayaçab-
şacağız. DİSK'i toplumla
buluşturan bir noktaya ta-
şımak istiyoruz."
CHP Parti Meclisi üye-
liğinden dün ıstifa eden
Çelebi, DlSK ve Tekstil
Işçileri Sendikası Genel
Başkam olduğunu anım-
satarak bu zor süreçte
CHP Parti Meclisi'ndekı
görevini aksatabileceği
kaygısıyla ıstifa ettığmi,
CHP üyeliğinin ıse süre-
ceğiru kaydetti. -
DİSKgüçtendi^
DlSK'e bağh sendika-
lann genel başkanlan da
DlSK'in 11. Genel Ku-
rul 'dan güçlenerek çıktığı-
nı belirttiler.
Başkanlann görüşlen
özetle şöyle:
Kâmil Kinlar (Birleşik
Metal- Iş Genel Başkam):
Sendika olarak bütün yü-
kümlüklerimizi yerine ge-
tirdik.
Yönetimin büyük bir
mutabakatla seçildiği or-
tada. Kısa sürede Genel
Kurul'da kısmen söyle-
nenler doğrultusunda bir
program oluşturacaklannı
ve bunu yaşama geçire-
ceklerine inanıyoruz
Morat Tokmak (Genel
sekreter): Genel Kurul'da
delegeler hem DlSK'i ta-
rif etti hem de yapılması
gerekenleri.
Yönetim sonuçlan da
bu istemler doğrultusun-
da belirlendi. Bu sonuç
DlSK'i önümüzdeki dö-
nem sorunlar labirentin-
den çıkaracaktır.
üraIRMIKIAYDIN ENGtN aengin@doruk.nettr.
Çankaya'nın yeni konuğu
Ahmet Necdet Sezer sessiz
sedasız, gösterişsiz ve göste-
risiz bir "çağdaş devletadamı"
portresi çizmeye başladı.
Deviet başkanlığı koltuğuna
oturduğu günlerde kimileri ha-
fif alaycı dudak büküp "Çanka-
ya öğütür" demişler ve ekle-
mişlerdi, "Hele o koltuğa otur-
sun, kendisine brifingler veril-
meye başlasın, o zaman görû-
rûz onun hukuk adamlığını..."
Brifingler verildi. Çanka-
ya'nın yeni sakini, sakin sakin
işbaşı yaptı ve yoğurdu kendi
bildiği gibi yemeye başladı.
Çankaya'da nasıl yoğurt ye-
neceğinin yerieşik kurallan var.
Ceberrut, güçlü ve kutsal dev-
let aeleneğinin mirası kurallan
Omeğin, cumhurbaşkanlan
yola çıkınca durmaz; yollar ke-
silir; devletin uyruklan (yurttaş-
lan degil uyruklan) kenara çe-
kilir, olmazsa itilir ve devletin
başı geçer gider.
Sezer, "yurttaştann devle-
f/"nin, yani çağdaş devletin
başkanı gibi davranıyor. Kırmı-
zı ışıkta duruyor ve bu kimileri-
ni çileden çıkanyor.
Cumhurbaşkanlan ciddi
devletadamlandır. Yazsıcakla-
nnda, konutunun bahçesinde
bile koyu renk takım elbise ve
Çankaya'nın Kırmızı Işıklan
kravattan oluşan "üniformala-
n" ile dolaşırlar.
Sezer, Huber Köşkü'nün
bahçesinde ayağında şortu,
sırtında tişörtü ile turluyor.
Cumhurbaşkanlan hastane-
ye gitmez, hastaneler cumhur-
başkanlanna gelir.
Oysa Sezer, bir "devletmas-
lahatı" için degil, sağlık nede-
niyle, yani kişisel bir nedenle
grttiğinin bilincinde, hastanede
kuyruğa giriyor, hekimin karşı-
sına da sırası gelince çıkıyor
Cumhurbaşkanı yurtiçi ve
hele yurtdışı gezilerine başba-
kandan bakanlara, Genelkur-
may başkanından valilere, be-
lediye başkanlarına, emniyet
müdürierine kadar uzanan çok
(ama pek çok) kalabalık bir
"devlet bûyükleri" ordusu ve
tören krtalan ve bando mızıka
eşliğinde uğurianır. Dönüşün-
de de aynı törensellik titizlikle
yinelenir.
Sezer, "Bir manga asker
uğurtasın yeter" dedi ve dedi-
ğini uygulattı.
Cumhurbaşkanlan dışanya
ya da "dışansı" cumhurbaş-
kanlanna, "r»a/yefyave/7"kur-
may albayın penceresinden
açılırlar. "Huzura" kabul edilen-
leri maiyet yaveri "takdim'eö-
er.
Sezer bu "huzura kabul" ri-
tüellerinden, yurttaşla arasın-
da örülen pencerelerden hoş-
lanmıyor. Bu törensellikleri ( =
ritüelleri) bir yana bırakıyor, bı-
raktınyor.
Bunlar, kimilerini çileden çı-
kanyor; inceden eleştirilere
ebelik ediyor.
Cumhurbaşkanının yüce
Türkdevletini temsil ettiğinin al-
tı çiziliyor. Devletin "şaşaa ve
naşmeti'mn ele güne karşı bu
torenlerle somutlandığı vurgu-
lanryor. 16. (15'ini batırdığımız
için şimdi 16.) Türk devletinin
başının öyle kendi bildiğince
davranamayacağı anımsatılıyor.
Bunlann bir kesimi, Özal dö-
neminde doruğa çıkan görgü-
süz gösteriş düşkünlüğünün
yavaş yavaş tasfiye edilmesin-
den tedirgin. Çankaya Köş-
kü'nün, yurttaşlar devletinin
simgesine dönüşmesinden
hoşlanmıyorlar. Son günlerin
moda tartışmasındaki "öteki
Türkiye"ye uzak durmamaya
özen gösteren bir köşk canla-
nnı sıkıyor.
Bir kesimi ise baskıcı, ceber-
rut, ezici, kutsal devletin yara
almasından ürküyor. Ürkütücü
uzaklığını ve mutlak buyurgan-
lığını yitiren bir devletten ürkü-
yorlar. Sezer'in, en azından
şimdilik, küçük simgesel an-
lamlardan öte bir ağırlığı olma-
yan çıkışlanna "yololur, devle-
tin kutsallığı zedelenir" endişe-
sıyle karşı çıkıyorlar.
Hepsi için "çağdaş devlet",
tehlikeli ve geleneklerimize ay-
kın.
Cumhurbaşkanı Sezer'in bu
davranışlannın hedefi ne? Ken-
di alçakgönüllü yaşam ilke ve
kurallarını Çankaya'ya taşı-
maktan mı ibaret, yoksa Çan-
kaya tepesinde çağdaş devle-
te yönelen kimi ışıklar mı yakı-
yor?
Bu sorular henüz erken.
Üstelik bugünün tartışması-
nı bu düzleme çekmek de bel-
li belirsiz bir hedef saptırması.
Kırmızı ışıkta duran bir cum-
hurbaşkanından hoşlanabilir
ya da "devletin görkemini" ze-
deledığı için karşı çıkabilirsiniz.
Ama kırmızı ışıkta duran
Çankaya, şimdi başka alanlar-
da ilk kez kırmızı ışık yakmaya
başladı.
Milli Güvenlik Kurulu'nun ge-
çen hafta Istanbul'da yapılan
son toplantısında 312. madde-
nin antidemokratik özü yüzün-
den kaldınlması önerisine kuru-
lun asker üyeleri açıkça, hükü-
met kanadı ise dolaylı karşı çı-
karlarken Çankaya'dakı hukuk
bilgini, 312'nin değışmesı gere-
ğini açıkça savundu.
Aynı toplantıda memur ata-
malannı hükümetlerin iki duda-
ğı arasına sıkıştıran Kanun
Hükmündeki Kararname (KHK)
tartışılırken askerler ve hükü-
met "Mutlaka gerekli" dediler.
Çankaya'dakı hukuk bilgini,
"Bu kararname anayasaya ay-
kın. Zaten Anayasa Mahkeme-
si'nden de döner" deyiverdi.
Siz bugüne dek MGK'deki
genel eğilimeters düşmeyi gö-
ze alan; antidemokratik, hele
hele hukuka aykın yönelimlere
karşı çıkan bir Çankaya anım-
sıyor musunuz?
Eşyayı adıyla çağıralım: Çan-
kaya'ya yıllar sonra ilk kez bir
hukukçu çıktı ve ilk kez Çanka-
ya ile Devlet arasında uyuş-
mazlık çıktı.
Trafığin kımnızı ışıklan ile oya-
lanmaktansa, Çankaya'dan
yakılan kırmızı ışıklara gözümü-
zü diksek daha iyi olacak.
POLTIİKA GÜNLÜĞÜ *
HtKMET ÇETtNKAYA )
••Çığlık, Korku, Acı.
Çığlık çığlığaydı kadınlar... ;•.
Genç kızlar yerlerde sürükleniyordu...
Coplarinip kalkıyordu...
Otoyol sanki bir savaş alanıydı!.. .»
Uykuda titrer gibıydik. Kararsız ve şaşkındık... *
Toplum olarak cinnet geçiriyordukJ..
Insan olmaktan çok yorulmuştuk... t>
Üstelik kirli gözyaşları akıtıyorduk... ...
Zamanın geciken saatlerinde biraz düş yorgu-
nuyduk. Neyi nerede yapacağımızı öğrenememiş-
tik...
Coplarinip kalkıyordu!.. "
İstanbul-Ankara seferi Adapazan'nda kana ~
bulanmıştı...
Gencecik bedenlerin kurşun bir güneş altında -
çürütülmesıne alışmış toplum, böyle acılar kar-
şısında yine tepkısizdi!.. A
Deniz ilkbahariannın sürgün verdiği mevsimler ^
geride kalmış, aşkı yangına verip çocukların ba- ^
nşını öldüren 'sandalcının türküsü' sanki Pablo >
Neruda'nın Şili'sinden buralara demir atmıştı... ,
Ne Kara Asya ormanlannın karanlığı ne gökyü-
zünün siyaha boyanan yüzü bizi bugüne dek gü- -
neşin doğduğu vadilere götürmedi ve götürmeye- •,
cek!..
Umudun ve umutsuzluğun suluboya resimlerin-
de kalan görüntüsü ağaçlann yapraklan üzerinde ;
bildik yağmuru alıp götürürken televizyon ekran-
lanna yansryan acımasızlık derin bir yara olarak yü- >
reklerimizde kalacak!..
Bir gün analar, babalar, çocuklar, kardeşler te-\
rör suçunun, adam öldürmenin, silahlı çatışmaya
girmenin 'devrimci tutsaklık' olmadığının bilinci- '
ne varacak, eli coplu adamlar da gelecekte o acı- '.
masızlığın faturasını ödeyecek!..
Yine bir gün ülkeyi yönetenler, duvariara yazı _
yazan çocuklan 'çete kurmak' suçundan yargı- "
lamayacak, onların geleceklenni karartmayacak!.. !
Umut paramparça olmayacak gelecekte! Aç- ',
ması zor bir tomurcuk gül yaşamın içinde kuru- ;
mayacak!..
••• "
Bir tuhaf iç çekiş, haykınş neyin habercisidir? "
Denizin üzerinde bir ışık görmeliyiz, bir kjpırtı... '
Biraz umuda koşmalıyız!..
Zamanın sapağında savaş tannlan acımasızlığın' •
kan gölünde hesaplar yaparken çocuklar yaz ""
bahçelerinden topladığı çıçeklerle avunmalı...
Annelerin gözlerinin içi gülmeli!.. 3
Babalar mutlu olmalı!.. •' '*
İstanbul-Ankara seferi... - • •?
Adapazarı' nda çatışma!..
Yrtik bir seferi izieyen ben, o masalımsı düşle- •
ri neden yakalayamıyorum...
Zavallı yüreğim bir bilinmeyen dehşetin içinde -
hızlı çarpıyor?..
Işkenceden geçmiş, sorgulanmış. demir par- -
maklıklar arkasına atılmış çocuklanmız bağlaşık
bir çığlık gibi düşlerin pıhtısında karşıma dikilt--i
yor...
Ay kaçıyor, yıldızlar kovalıyor!.. n
Bizler hüznü ve sevdayı en uysal öğütlerte bü-,;
yüttük!.. 1
Mavi bir bulutun altından çıkan güneşi hiç gör--;
medik!.. .;
Kuru bir yerin karanlığında ve aydınlığında o ölü- •
mün yüzünü gördük ve alıştık!.. ,]
Düşlerin o ağırlaşmış dünyasında toplum ola- r,
rak bırtikte çektık o havayı içimize. Sessızliğin bir.y
yanında gülümsemeyi unuttuk... .^
Hiç gülümsemeyen politikacılar, devlet adamla-
n gördük!.. '.
Gençlik yıllarımız böyle yitip grtti!.. \
Rüzgânn çıplak estiği an, karanlığı içimize dol-
durduğu an yeryüzünün en güzel adalannı, mavi
sulannı hiç sevmedik!.. \
Korku doldu içimize, acı doldu!..
Kanımızı saracak sevinç hiçbir zaman tutku o l - \
madı...
••• ;:
Alevlerin alacakaranlığında yrtik yıllann sevda-''
lannıtopluyoruzartık... • '^
İyi kötü ne varsa saklıyoruz!..
l ?
Şafağın ışını ağızlardan çıkan bir soluk değil ar- *
tık. Değil, Cesare Pavese'nin güney denizlerinde «j
bizisaranfırtına... -^
Sessizce yürüyoruz gece yamacında tepelerin'"'
hüznünü yakalayarak!..
Çocuklar, analar ve babaiar!..
Solumak ve yaşamak neden toplumun gücü
değil?
Urperen şehir, toprağın kokusu yaşamdıri.. J
Incecik genç gövdeler güneşte bir leke gibi!.. •
Televizyon ekranlanna yansryan acımasızlık!..
İstanbul-Ankara seferi... ..
Adapazan'ndan duyulan çığlıklar!.. F tipi ceza- ^
evleri!.. İşsizlik, açlık!..
Nerede duru su, nerede bahann ilk çiçeği? ^
Yaşam acımasız, yaşam çocukJanmızı alıp gö-',
türüyor!.. '
hikmet.cetinkaya(a cumhuriyetcom.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
'h
<
r
Cumhuriyet
^ ^krtapkJİübu
h
ÇflĞIMIN TANIĞI ÜÇ Y/UM
2. BASI
KUBİUY 0UYI VE TARİKAT
SANCIU YILLAR
SOKAKLAR
4. BASI
POSTUNDA KURT
ZAMBAK SANA DA BÜLAJTI KAN
2 BASI
DİN BARONVNUN KAZLARI
2 8ASI
AJIK KAOINLAR SOKAĞI
2 BASI
JERİAT PAZARI
SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL
TVRKİYE'NİN SEYTAN ÜÇGENİ
ZLERİN POYRAZ
Cumhunyet Kıtap Kulubu Çağ Pazariama A.Ş. Turkocağı Cad.
No 39/41 (34334)Cağaloğlu-lstanbul Te) 514 01 96