20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 31 TEMMUZ 2000 PAZARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI 2001, doğalgazda rahatlama ydı• Baştarafi 1. Sayfada ması ile Türkiye 2001 yıhnda bol miktarda doğalgaza kavuşacak. Anlaşmalarçerçevesinde2001 yı- hnda tran ve Rusya doğalgazını al- tnaya başlayacak olan Türkiye, bu ta- rihte gazı alamaması halinde de pa- rasını ödeyecek. Gerekli altyapılann yetiştirileme- mesi halinde de ücretin ödenmesi yü- kümlûlüğü nedeniyle, o zamana ka- dar iletim hatlannın tamamlanması ve gaz kullanacak 50 yeni ilde altya- puıın hazır duruma getirilmesi ön- görülüyor. tran doğalgaa Türkiye, Iran doğalgazını Doğu- beyazıt'ta sınırda alacak. Iran'dan ge- lecek ve Doğubeyazıt'tan Seydişe- hir'e kadar uzanacak olan boru hat- tında yüzde 50'nin üzerinde gerçek- leşme sağlanmış bulunuyor. Sözleşmeye göre 2001 Temmuz ayında Iran'dan gaz alınamaması ha- linde, Türkiye gazın parasım ahnmış gibi ödemek durumunda kalacak. Iran doğalgazının Türkiye'ye geti- rilmesi projesi çerçevesinde, 290 ki- lometre uzunluğundaki Dogubeya- zıt-Erzurum doğalgaz iletim hattının inşaatına yönelik çalışmalar bitti. tmr^nh yflhşnmfan finnflTH Yaklaşık 325 kilometre uzunlu- ğunda olan Erzurum-Sıvas (lmranlı) doğalgaz iletim hattında kesin güzer- gâh belirlenmesi ile kamulaşürmaya yönelik projelendirme çalışmalan da tamamlandı. Yıl sonuna kadar bıtıril- mesi öngörülen hatta 175 kilometre güzergâh açılırken, 99 kilometre kaynak ve 42 kilometre boru indirme takviyesi yapıldı. Boru hattı uzunluğu 260 kilomet- re olan Sıvas (lmranlı) - Kayseri do- ğalgaz iletim hattında da kesin güzer- gâh belirlenmesi çahşmalan tamam- landı. Bölgede 100 kilometre uzun- luğunda güzergâh açılırken 65 kilo- metre kaynak ve 20 kilometre uzun- luğunda boru indirme aktiviteleri gerçekleştirildi. Kayseri-Konya-Seydişehir doğal- gaz iletim hattında 250 kilometre gü- zergâh açılırken, 211 küometre kay- nak ve 135 kilometre boru indirme aktivitesi yapıldı. Kesin güzergâh belirlemesi çalış- malan tamamlanan 320 kilometre uzunluğunda olacak Kayseri-Anka- ra doğalgaz iletim hattı projesinde 189 kilometre güzergâh açma, 175 kilometre kaynak, 84 kilometre in- dirme çahşmalan da tamamlanmış bulunuyor. tstasyon yapılacak Proje çerçevesinde Doğubeyaat'ta 2x10 MW+10 MW gücünde komp- resör istasyonu tesis edilecek. An- cak, ABD'nin Iran'a uyguladığı am- bargo nedeniyle türbin ve kompresör ünitelerinin alımında gecikme yaşa- nıyor Karadeniz'in tabanına döşenecek boru hattı yardımıyla Rusya'dan Tür- kiye'ye doğalgaz getirilmesini öngö- ren proje çerçevesinde de çalışmalar hızla ilerliyor. Rusya'nın zengin doğalgaz re- zervlerinin bulunduğu Zapolyarnoye sahasından çıkartılan doğalgaz, Bir- leşik Gaz Dağıtım Şebekesi ile Izolbynoye bölgesine aktanlacak. Daha sonra bu gaz Karadeniz'in di- binden Samsun'a ulaşacak. Tesisler, proje kapsamında 3 kısım halinde ve eşzamardı olarak inşa edi- lecek. Rusya topraklanndaki kara boru hattı geçişi, Dzhugba-Samsun arası Karadeniz geçişi Türkiye top- raklan içinde kalan karaboru hattıy- la ölçüm, kompresör istasyonlannı kapsıyor. Boru hattının döşenmesine yönelik Türkiye topraklannda yürü- tülen çalışmalar neticesinde, hattın yüzde 31-32'si döşendi. Günde 2.5- 3 kilometre iş ilerlemesinin yaşandı- ğı hatta kurulacak ve halen proje aşa- masında bulunan kompresör istasyo- nu için fızibihte çalışmalanna devam edihyor. Yıl sonuna kadar boru hat- tının ağır yapım işlerinin bitirilmesi ve daha sonra hattın bir dizi teste ta- bi tutulması planlanıyor. Bununla beraber, Mavi Akım pro- jesi çerçevesinde 2001 Nisan ayında Türkiye'ye gelmesi beklenen doğal- gazın 2001 Temmuz- Ağustos ayla- nna sarkabileceğı ifade ediliyor. Mevcırt hat genişletfliyor Türkiye'ye yılda 16 milyar metre- küp doğalgaz sağlayan mevcut boru hattının kapasitesinin genişletilmesi amacıyla da, Ukrayna'da kurulan Ta- rutina kompresör istasyonunun 2000 yıhnın dördüncü çeyreğinde devreye ahnması öngörülüyor. Kamu kurum ve kuruluşlarına verllen yapıtların yok olduğunun saptanması üzerine sorusturma baslatıjdı Kültür Bakanlığı'nın 122 tablosu kayıp BAHARTANRISEVER ANKARA - Kültür Bakanlığı'nın çeşitli koleksiyonlannda yeralan, ara- lannda ünlü ressamlann başyapıtlan- nın da bulunduğu paha biçilemez de- ğerdeki 122 tablonun kayıp olduğu or- taya çıkh. Kamu kurum ve kuruluşla- nna geçici olarak verilen çok sayıda eserin de kaybolduğunun saptanması üzerine, Güzel Sanatlar Genel Müdü- rü MefametÖzel ve ekibi hakkında so- ruşturma açıldı. Kayıp eserlerin mad- di değerinin milyarîarca liraya ulaştı- ğı bildınldı. Kültür Bakanhgı Teftış Kurulu Baş- kanlığı'nın bir yıldan beri gızlenen ra- poru, paha biçilemeyen sanat eserle- rini korumakla görevli Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü'ndeki usulsüzlük- leri ortaya koydu. Müfettişler, devlet kurumlanndaki tablolann, 1980 yılrn- daki protokol gereği Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü'ne devredilmesin- den sonra kaybolmaya başladığını be- lirledi. Türkocağı ve Milli Kütüphane koleksiyonlan, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü demirbaşma kayıtlı eser- ler ve çeşitli kamu kurum ve kuruluş- lanna geçici olarak vehlen eserler hakkında yürütülen sonışturma sonu- cu, kayıp tablo sayısı 122 olarak he- saplandı. Başbakan Bülent Ecevit'in annesi Nazh Ecevit'e ait, 46x61 bo- yutlanndaki yağlıboya "Istanbul'da Lodos" adh eser de kayıplar lıstesine geçti. Kayıp tablolar için Güzel Sanatlar Genel Müdürü Mehmet Özel'in so- rumluluğuna işaret eden rapora göre, Milli Kütüphane koleksiyonundan ge- nel müdürlüğe verilen eserlerden 17'si kütüphaneye geri dönmedi. Ünlü res- sam Hoca AH Rıza'ya ait 9 tablonun da aralannda bulunduğu eserlerin ne- rede olduğu belirlenemedi. Buluna- mayan, birbirinden değerli diğer 8 yağlıboya tablo şöyle: "Feybaman Duran-Yetnişkr, Halil Pasa-Misır'dan Manzara, MehmetAK Laga-Karh Peyzaj, tbrahim Safı-Mev- levi Natünnort, Turgut Zaim-Pakis- tanh Kız, tsa Ruhi Koray-Akçakoca, Selahattin Teoman-.Nakkaş Osman Minyanîrü, Hikmet Onat-Kurbağab- dere." Milli Kütüphane koleksiyonuna ait olan, ancak Güzel SanatlarGenel Mü- dürlüğü'nce geçici olarak verildiği Dışışlen Bakanlığı 'nda bulunamayan Küresel ısınma tehdît ediyorI Baştarafi 1. Sayfada santimetre arasında bir yükseklik ka- zandıracağının, alçak kıyılann sular altında kalacağımn, buzullann yavaş yavaş eriyeceğinin iklim tezleri ola- rak ciddi biçimde tartışıldığını kay- dettiler. Bu ısınmaya bağlı olarak Türkiye'de de Akdeniz bölgesinin Kuzey Afh'ka'nın kurak ve yağışsız ikliminin etkisine gireceği, Karadeniz bölgesinin Akde- niz bölgesı iklimine sahip olacağı, bitki örtüsünün dö- nüşeceği ve pamuk yetiştiri- leceği de tartışılan tezler ara- sında yer alıyor. Meteoroloji Işleri Genel Müdür Vekili RecepYıtanaz ve Jeomorfolog-tklim Bilimci Dr. Murat Türkeş, Türkiye ve dünyanın kuzey yanküresinde son yıllarda yaşanan rekor sı- caklıklann küresel ısınmayla bağlantısını Cumhuriyet'e de- ğerlendirdıler. Uzmanlar, Sanayi Devri- mi'nden, özellikle de 20. yüz- yılın başlanndan itibaren at- mosferin büyük bir hızla ısın- dığına işaret ederek bugün tam anlamıyla küresel ısınmadan söz edilebileceğini, bunun do- ğuracağı olumsuzlukların tüm dünyayı tehdit ettiği görüşün- de birleştiler. nnca ortaya aülan tezler. Bu durum- da Karadeniz'de pamuğun yetişeceği- ni, Akdeniz'deki ekonun daha da ku- zeye kayacağı, canlüann uzun süreçte muüaka yer değiştireceği, Afrika sca- ğunn da Akdeniz bölgesine doğru ge- leceği bilim adamlannca dik getirüi- yor. Eğerbugküşe,butahribata son ve- rilmezse bunlar olacakür. Bunlar ka- çınılmaz son olarak göriUüyor." Murat Türkeş de ısınmanın esas ola- rak, ormansızlaştırma, fosin (kömür) yakıtlan, sanayi kırletmeleri ve bilinç- siz arazı kullanımından kaynaklandı- ğını söyledi. Insan kaynakh sera gaz- lan nedeniyle her yıl doğal karbon döngüsünün dışında 3 milyar ton kar- bonun atmosfere verildığinı beürten Marmara'dan başlayarak tüm yurdu etkileyecek Sıcaklık azalacak Buzul arası dönem Recep Yılmaz, ilk çağlardan bu yana iklimde büyük deği- şiklikler olduğunu, dünyanın buzul ve buzul arası devirleri yaşadığını anlatırken, bugün yaşanılanın da "buzul arası de- vir" olduğuna işaret etti. At- mosferin, Sanayi Devrimi ile başlayan teknolojik gelişme- nin, doğanın tahrip edilmesi yönünde kullanılması sonucu ısmdığını belirten Yılmaz, "KenrJeşme, atmosfere verilen çeşitli gaziar, çevrenin (deniz- ler, ormanlar, flora ve fauna) khietfimesi ve atmosferde olu- şan sera gaa sonucu sinoptik (Ddfan)sistemlerin yer değiştir- mesi bu ısınmayı oluşturan faktörlerin ilk akla gelerderi- dn-" dedi. Küresel ısınma konusunda iklim bilimcilerin bazı senar- yolan bulunduğunu anlatan Ydmaz şu bilgileri aktardı: "Önümüzdeki yüzyıl içinde scakhğm 05 ile 3.5 derece ar- tacağını ve bunun denizlerde 15-95santimetre bir yükseklik kazandıracağuu. alcak kıvıla- nn mutiaka sular aranda kala- cağuu,bu ısınmaya paralel ola- rak ekosistemlerin güneyden kuzeye doğru hareket edeceği- ni iieri siirüyorlar. Buzullann yavaş yavaş erimesi ve deniz- lerdeyükselme gibi faktörierin ortaya çıkabileceğini düşünü- yoruz. Bunlar büim adamla- Haber Merkezi - Aşırı sıcaklar yurdun iç ve doğu bolgelerinde etkisini sürdûrüyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, dün bazı bölgelerde rekor sıcaklıklar kaydedildi. Açıklamaya göre bugün Marmara Bölgesi'nde başlayacak sıcaklık düşüşleri, yanndan itibaren bütün bölgelerde hissedilecek. özellikle yurdun iç ve doğu bolgelerinde 40 derecenin üzerinde seyreden hava sıcaklıklan hayatı olumsuz yönde etkiledi. Şanlıurfa'da 47, Amasya ve Tokat'ta 45, Merzifon'da 44, Çorum ve Elazığ'da 43, Malatya, Kınkkale ve Çankın'da 42, Ankara'da 41, Gümüşhane ve Kırşehir'de 40, Yozgat'ta 38 dereceye ulaşan hava sıcaklığı değerleri, rekor olarak kaydedildi. Konu iie ilgili olarak bir açıklama yapan Meteoroloji Geael Müdürlüğü, bugünden itibaren Marmara Bölgesi'nde başlayacak sıcaklık dûşüşlerinin bütün yurtta etkili olacağuu ve sıcaklıgın yanndan itibaren tüm yurtta mevsim normallerine döneceğini bildirdi. Açıklamada bugün Marmara'nın kuzey ve doğusu ile Batı Karadeniz'de sağanak yağış bekleniyor. Yağışlann yann Marmara'nın doğusu ile Karadeniz ve îç Anadolu'nun kuzey kesimlerinde görülecegi tahmin ediliyor. Şanlıurfa'da sıcakhk 47 derece, nem oranı ise yüzde 13 olarak ölçüldü. Şanlıurfa'da sıcaklar nedeniyle Devlet ve SSK hastanelerine başvuranlann sayısmda yüzde 50 oranında aröş olduğu, başvuranlann çoğunlugunu yaşulann oluşturduğu bildirildi. Aşın sıcaklardan bunalan vatandaşlar Fırat Nehri kenanndaki ağaçhk alanlan doldururken kent merkezuıde cadde ve sokaklar boşaldı. Eskişehir'de, 2 gündür yaşanan aşın sıcaklar günlük yaşamı olumsuz etkiliyor. Eskişehir'de vatandaşlar, öğle saatlerinde dışan çıkmazken hafta sonunu ise piknik alanlannda geçırdiler. Türkeş, bunun önlenmesi gerektiğini kaydetti. Türkeş, "Önlemkrin en önemnsi, bir kerefosinyakıtlan daha az kullanmak. Bunun kullarumuıdan kısa sürede vazgeçemiy orsanız,yenive venüenebitir enerji kaynaklannın ye- rini ahnasına çabalamanız gerek. Enerjiyi daha verimli kullanabilmek; en öoemli potansiyel bu. Birim yakrt başına daha fazla eide etmek. Asunda enerji tasamıru po- tansiyeü var ama_ bunudeğer- lendirnıezsenizhep potansiyel olarak kalır" diye konuştu. Türkeş, ulaştırmada toplu taşımacılığın, raylı sistemle- rin, denizyolunun kullanıhna- sını sağlamanın, hem hükü- metler düzeyinde hem de bi- reysel düzeyde alınabilecek önlemlerin bu konuda katkı sağlayacağının altını çizdi. In- sanoğlunun kendi yarattığı ve fazladan atmosfere verdiği se- ra gazlanyla birlikte iklim de- ğişikliğine neden olduğunu söyleyen Türkeş, bu değişik- liğüı geçmişjeolojikzamanla- ra göre çok daha hızlı olduğu- nu vurguladı. Türkeş, "Geçen 10 bin yıkla küresel ortalama yüzey1 hava sıcaklıklanndaki değişim yaklaşık 1 santigrat derece. Ama Sanayi Devri- mi'nden beri hatta geçen yüz- yüın başından bu yana sadece 100 yıl içinde meydana gelen Konya, Antalya ve Tekirdağda hektarlarca alan yandı Yangınlar sürüyorHaber Merkezi - Mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıklan nedeniyle sayılannda artış görülen orman yangınlan dün de yurdun çeşiûi bolgelerinde etkili oldu. Konya'nın Seydişehir Ilçesi yakınındaki Ağaçtepesi mevkiinde, bilinmeyen bir nedenie orman yangmı çıktı. Konya Valisi Ahmet Kayhan, yangın bölgesindeki incelemelerinin ardından söndürme çalışmalanna Antalya'dan gelen iki helikopter ve bir uçağın da katıldığı yangında, ilk belirlemelere göre, 30 hektar köknar, sedir ve karaçamdan oluşan orman alanının yandığını söyledi. Konya'nın Derbent Ilçesi'ne bağlı Değiş Köyü yakınında çıkan orman yangınında ise 53 dönüm meşelık alan yandı. Antalya'daki Olimpos Milli Parkı'nda orman yangını çıktı. Orman Bölge Müdürlüğü yetkilüerinden alınan bügiye göre, saat 16. OO'da bilinmeyen nedenie başlayan yangına, 4 söndürme ekibi ile 2 helikopter müdahale etti. Tekirdağ'ın Şarköy îlçesi'nde, anız yakılması sonucu çıkan yangında, 2 dönüm meşe ormanı yandı. Alınan bügiye göre, Ulaman Köyü Seymenler mevkiinde, SaMh Gümüs (47) aldı çıftçi, ormana bitişik tariasında kuru otlan temizlemek için amz yakü. Kıvılcımlann orman alanına sıçraması sonucu çıkan yangın, Şarköy ve Keşan Orman Işletmesi'ne bağlı yangın söndürme ekipleri, köylüler ve helikopterlerle kontrol altına ahnarak söndürüldü. Yangmda, 2 dönüm orman alanının tahrip olduğu, soruşturmanın sürdürüldüğü bildirildi. Orman Bakanhgı, yurdun çeşitli yerlerinde önceki gün çıkan 11 orman yangınında 10.17 hektar orman alanının tahrip olduğunu bildirdi. ğş g rece arasında- bilgisini verdi. İklim değışıkliklerinin bu- zul dönemlerinde kutuplardan ekvatora, buzul arası dönem- lerde ise ekvatordan kutupla- ra dogru gerçekleştiğini anla- tan Türkeş şu değerlendirme- yi yaptı: "Şu anda bir buzul arasıdönemdeolduğumuzka- bul edilir. Bunu, insanm neden olduğu küresel ısınma ile bir- likte tutarsanız, bizi bekleyen en büyük tehlike ikMm kuşak- lannın bugünkü yerierinden beüa 100-150 kilometre ekva- tordan başlayarak kutuplara doğru yerdeğistirmesidir. Bu- nun çok önemli ekolojik etki- ieri söz konusudur. Fauna ve flora bir yaşam savaşı veriyor. Yeni iklim koşullanna uyum gösterebüenler yaşamlannı sürdürebilecekler. Bir kısmı ikHm kuşaklan ileyer değişti- recek, onlann da uyum göste- renleri hayatta kalacak. Bun- lann büyük bölümü bu koşul- laraayak uy duramayacaklaıf Geçmişjeolojik zamanlarda değişimin uzun süreli oknası nedeniyle canlılann adaptas- yon sürecinin daha uzun oldu- ğunu ve uyum gösteren canh türünün de fazla olduğunube- lirten Türkeş, bugün bu değişim çok hızlı olduğundan dolayı, canlı yaşamı üzerin- deki etkilerinin daha güçlü o- lacagının da altını çizdi. yağlıboya eserler şöyle: "Cevat Er- kul-Bağdat Köşkü'nde ve Eflatun Köprü,Metin Eroğlu-İstanbul Sokak- lan, Müşerref R. Köktürk-Kabakh Kız, Ö. Istemi Hatipoğlu-Sairoe Ka- dında Akşam, Saniye Fenmen-Kom- pozisyon, Seyfettin Toray-Laleler, Or- hanKıhç-GeBbolu." Aynca Güzel Sanatlar Genel Mü- dürlüğü demirbaş defterine kayıtlı olan ve yine Dışişleri Bakanlığı 'na ge- çici olarak verilen ve daha sonra bu- lunamayan 18 eser şöyle: "Şeref Ak- dik, ArifKaptan ve Çoban Ressam'uı (SüJeyman Şahin) 1 'er, Şevket Dağ'ın 2 adet isimsiz tablosu. Nevzat Akoral-Güviercinlik, Osman Ze- Id Oral-Ağaç, Müşerref Aktürk- Edirne Selimiye Camii, Ayla Hungen Seü-Ankara'da Şubat, EşrefÜren-Güzelhisar'dan Tepe- ler,ÜnsalTeker-Çatanalar,Şamfl Agun-Turuncu, Tahsin-Manza- ra, Şamfl Agun-Kompozisyon, Ümit Sanaslan-Bir Kış İkirJdisi Üzerine Çeşröemekr, Mefamet Güler-Güibaşı'nda, ArifKaptan- VazodaTekGüL" Güzel Sanatlar Genel Müdür- lüğü demirbaş esas defterine ka- yıtlı olan 5 tablonun da kayıp ol- duğu belirlendi. Buna göre, Ve- dat Tonca'nın "Atotürk Pbrtre- sı", "Kenan Evren Ptortresi'' ve "MGK" adlı eserleri ile Fîkret Otyam ın "Lambak Çiçek" ve Turgay Aziz'in "Kompozisyon" adlı eserleri bulunamıyor. Genel müdürlüğün geçici ola- rak çeşitli kamu kurum ve kuru- luşlanna verdiği, ancak bu ku- rurnlarda daha sonra bulunama- yan eserler de şöyle: "Cemfl Karababa-Pbrtre, Çe- lal Uzet-KemerMÇarşı,FeybaÖz- soy-Şafakla Gelen, 1. Necdet Er- zeo-Didupus, Mehmet Sabır-Mi- lisler, Mehmet Yüceturk-Zafer, tsmet Yurtseven-Kayalar ve De- niz, Tiraje Dikmen-Kompozis- Türkocağı koleksiyonundan rekor sayıda, toplam 68 eserin kayıp olduğu ortaya çıktı. Yağlı- boya, suluboya, desen, mukavva ve gravür tekniğiyle yapılan eser- lerden 15'inin eski Türkçe imza- lı, 9'unun imzasız olduğu kayde- dildi. Bazılannın imzası da okun- mayan eserler şöyle: "Sait Yaya-Blok Yaa, General Halil-Göksu Deresi, AK Sami Bo- yar-Natûrmort, Nüshet Tüzünal- per-Peyzaj ve Natürmort, Kerim Kayhan-Figur, Foto Naim-Ata- türk, Numan Pura-Peyzaj, Nu- rullah Berk-Natürmort, Kemal Gökadm-Peyzaj, Şerif Baykurt- Peyzaj, Maük Aksel-Ortaoyunu, Rafet Başokçu-Kedi, Kemal Öz- gen (isimsiz), Nurettin Manyaz (isimsiz), EşrefÜren-Ankara Evi, Şevket Dağ-Cami tçi, Sdahattin Taran (isimsiz^ Leon Canbetta- Gravür, Hamit Görele-Peyzaj, Mustafa Tömekçe-Harmanyeri Peyzajı,Müfide Argüden-Peyzaj, Mustafa Asber-Pazarda, Şinasi- Minber, Civan Yan-Büyüka- da'dan Peyzaj, Seyfettin Toray- Natürmort, Arif Kantan-Peyzaj, Hasan Vecih-Natürmort, Hamit Görek-Pbrtre, K. Ankan-Pey-zaj, CemalKarakucak-Pevzaj, Hulu- si Ercan-Rumelihisan Mezarfa- ğmdan, A. Tayp-Semerkant'tan, A. Avni Çelebi-Natürmort, Tur- gut Atalay-Natürmort." Güzel Sanatlar Genel Müdürü Mehmet Özel ise kayıp tablola- nn coğunun bulunduğunu ıleri sürdü. Kamu kurum ve kuruluş- lanna yönelik araştırmalar sonu- cunda kayıp tablo sayısınm 122'den 8 ya da 10'a indirildiği- ni iddia eden Özel, bu yönde ara- malann da sürdüğünü söyledi. Almanya'dan Türkfye'yeeleştiri FRANKFUKT (Cum- huriyet) - Her yıl Alman Dışişleri Bakanlığı tarann- dan hazırlanan Türkiye ra- porunun Türkiye açısından yeni olumsuzluklar içerdi- ği ortaya çıktı. Bakanlığın yeni raporunu olumlu kar- şılayan Pro Asyl (Sığırana- dan Yana) örgütü yetkilile- ri, ilk defa bağımsız kuru- luşlann da işbirliği ile ha- zırlanan bu raporun, yine de "tarnşmalı noktalar" içerdiğini belirttiler. Dışişleri Bakanlığı tara- findan hazırlanan bu "du- rum raporian", sığınmacı başvurulan hakkında karar verilmesi için mahkemeler ve ilgili makamlar tarafın- dan kullanılıyor, kamuoyu- na sunuhnuyor. Haziran sonunda ta- mamlanan yeni Türkiye durum raporunda, Alman Dışişleri Bakanlığı tararîn- dan Türkiye'ye geri gönde- rilen sığınmacılann cezai takibata maruz kalma teh- ükesi de yer aldı. Frankfurter Rundschau gazetesinin haberine göre yeni raporda Türkiye'den yurtdışına kaçan ve Türki- ye yasalanna aykın siyasi faaliyetlerde bulunan, Türk güverdik birimleri tarafin- dan da tanınan kişilerin, ge- ri dönünce baskı> a uğrama tehlikesi altında olduğu ka- bul ediliyor. Daha önceki raporlarda, sadece siyasi faaliyetlerde eiebaşı rolü olanlann baskısıyla karşı- laşacağı vurgulanıyordu. Insan haklan örgütleri, Dışişleri Bakanhğı'nın ra- porunda ailelerin bir bütün olarak baskıya maruz kala- bıleceği göriişünün yer al- masını da olumlu bir geüş- me olarak nitelediler. Raporda, bu örgütlerce eleştırilen noktalar arasın- da, Türkiye'deki Kürtlerin etnik kökenleri nedeniyle baskıya ugramadığı ve Tür- kiye'nin batısuıda teblike- sizce yaşayabilecekleri de- ğeriendinnesi de yer alıyor. Dışişleri Bakanlığı'nın, Türkiye'de insan haklan ih- lallerinin mevcut yasalar- dan degil bu yasalann uy- gulanmamasından kaynak- landığı yorumunu "ataka- sız" olarak değerlendiren Pro Asyl, Türkiye'de tu- tuklulann avukatlanyla ko- nuşmasına izin verihneme- si gibi yasal uygulamalara da dikkat çekti. Yasalann ordu ve polis birimleri tarafindan ihlal edildiğini, örneğin işkence- ci polislere karşı soruştur- ma açabilmek için amirinin iznine ihtıyaç duyulduğu- nu hahrlatan Pro Asyl, HA- DEPIi pohtikacılann bas- kıya maruz kaldığmı haör- latarak, gazetecilere karşı açılan davalann raporda y- er almamasını eleşürdi. Türkiye'den Alman- ya'ya insanlann ekonomik nedenlerle kaçuğı vurgusu- nun da yeni raporda yer al- madığı gözlendi. LafonUüne: Yasa dargeliHiyie&cek M Baştarafi 1. Sayfada Lafontaine, seçmenin 1998 yıhnda reddettiği bir politik anlayışın, yeni bir anlayışla sermaye sa- hipleri lehine yasalaştınl- dığını iddia etti. Almanya tarihine 80 milyar marklık bir vergi yükü indirimi sağlayarak geçtiği belirtilen yeni ya- sayla, ait gelir gruplann- dan yüksek gelir gruplan- na doğru bir yeniden da- gılım yaşandığını ileri sü- ren sol politikacı, "Seç- men 1998 yıluıda seçim- terde oy vennediği bir po- litikayı yeni elbiselerle kendisiııe sunulmuş gör- mektedir'' dedi. Daha önce yaptığı açık- lamalarda da belirttiği gibi, güncel politik gelişmelere zaman zaman müdahale edeceği yolundaki sözünü rutan Lafontaine, Alman- ya'nuı 450 bin saüşlı, mu- hafazakâr eğilimli pazar gazetesi "Welt am Sonn- tag"da geçen günlerde bir makale yayımladı. Eyaletler Meclisi'nde Başbakan Schröder ve Ma- liye Bakanı Ekbel'in bazı CDU'lu eyalet yöneticile- rini "ikna ederek" geçir- dikleri yeni yasanın büyük sermayeyi memnun ettiği- ni savunan Lafontaine, "Ortada bir pofitika deği- şikliğiyoktur. 1998seçmde- rinde sosyal demokratlar, bepsinden önce de oaiarnı şimdiki matadorian, o za- manki hükümetin aynı ni- yeüerini sosyal açıdan ada- tris&r nlmakja g«f*iımışhir- dı. Sadece Ingfltereve Por- teka, yûksek geürHerden, yeni ortanın Ahnanya'suı- dan dahaçokvergi talepet- mektedir" dedi Yaasında. hukümeti çok ağır bir dille Kohl politika- lannın devamcısı ve dar ge- lirlilerin aleyhine politika- nın da savunucusu ohnak- la suçlayan Lafontaine, u Mflyarhkkârfareldeedeıı şirketler. kaeandüdan ber milyar için 110 mflyon markhk vergiden kurtuln- yortar" diyerek "Böjfe bir şeydahaöncegörûhnüs de- ğUk" ifadesini kullandı. Jet-Pa'nın gündemi • Baştarafi 1. Sayfada silci' adı altında para top- layıcı kişilere başvuru- yorlar. Ancak bu başvu- rular sonuç vermiyor ve kimi yörelerde temsilcile- rin, paralannı aldıklan ki- şilerle karşılaşmamak için gizlendikleri de belir- tiliyor. Paralannı kurtarabil- mek ya da alamasalar bi- le Jet-Pa'yı mahkûm ettir- mek için yasal yollara baş- vuranlann sayısı da her geçen gün artıyor. Jet-Pa mağdurlannın davasına bakmakla tanınan Frank- furt Barosu avukatlann- dan Abdurrahman LTger, vadesi dolup da parasını alamayanlann Almanya genelinde Jet-Pa için art arda dava açtıklannı belir- terek "Sadece Frank- fiırt'ta 10'un üzerinde da- va var. Parasım ahnak is- teyenlerin valdt geçirme- den Franknırtta dava aç- malan gereldyor'' diyor. Ülger şu uyanyı yapıyor: "Burada açüacak dava hem Frankrart Jet-Pa li- mhed Şirketi'ne karşı, hem Uechtenstein'a karşı hem de Türkiye'ye karşı yürürülecek. Burada ali- nacakmankemekaranbu üçülkedeki Jet-Pa icin ge- çeıiL Ben davalanmı böy- le açıyorum. Çünkü ala- cakhlara, bu üç ülkedeki Jet-Pa'nmmarvarhğından ödeme yapılabilir." Ancak, avukatlık sigor- tası ohnayanlarm, mahke- meye dava açma masraf- larau kendilerinin yahr- ması, avukatlık ücretleri- ni ödemeleri gerekiyor. Gelecekte bu harcamala- nn Jet-Pa tarafindan ödenmesine şüphe ile ba- kıldığı için çok sayıda mağdurun dava açmak- tan, ikinci bir harcama yapmaktan kaçındığı be- lirtıliyor. Olayda 'dotan- dmcıhk' şüphesi olduğu için toplu olarak polise ve savcılığa başvuru yapıl- ması önerüiyor. Uzmanlar, Jet-Pa'nın, Frankfurt merkezini ka- patmayarak iflasa gidebi- leceğini ileri sürüyorlar. Alman Limited Şirketler Yasası'na göre bir limited şirketin sorumlu müdürü, şirketin borçlarmı ödeye- meyecek durumda oldu- ğunu anladığı tarihten iti- baren hemen mahkemeye dilekçe vererek iflasını bildirmekle yükümlü. Hukukçular, böyle du- rumdaki şirketin iki hafta içinde iflas dilekçesi ver- memesi halinde hakkında cezai takibat yapılacağını belirtiyorlar. Uzmanlar böylesi bir durum- da,"Mahkemenin yapa- cağı incekme sonucu da- ğmlacak para yoksa Al- manya'da Idmsepara ala- maz. Çünkü şirket para ounadığı için iflas etmis- tir" yorumunun yapılabi- leceğini belirtiyorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle