Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAVFA CUMHURİYET 31 TEMMUZ 2000 PAZARTESİ
PAZARTESISOYLEŞILERI
Ekonominin çökme noktasına geldiğini vurgulayan İlhan Kesici,yeni birparti için çalışmalara başladığını belirti
'Halkm eski olandan sıtkısıynldı!'
ro Anadolu'dur!.. En ufak lekesi
olmayan temiz insanlar olacaktır. Mevcut
milletvekili, eski milletvekili, siyasi tecrübesi
olan arkadaşlar da olabilir. Ama eskimiş,
yıpranmış, şaibeye bulaşmış, yolsuzluk
iddialarına adı karışmış insanlann bir
tanesine bile kontenjan hakkıyoktur!..
^Liberal sosyal demokrasi diyebileceğimiz
bir çizgiden, merkez sağın ucundaki çizgiyi
içine alacak bir yapılanmaolmalıdır. Yani
bir merkez siyasi oluşum. İçinde sol renk
yahut sosyal demokrat renk, illa da temsil
edilmesi lazıtndır. Çünkü 80'den sonra en
çok sosyalpolitikalar ihmal edildu
ÜMİTZİLELİ
İlhan Kesici ısmını kamuoyu ilk kez De-
mirel aılesme damat olarak gırdiğınde duy-
muştu. Aslında Kesici ismi bürokrasi, iş ve
siyaset dünyasmda çok daha önceden bili-
nıyordu. Uzun yıllannı verdiği Devlet Plan-
lama Teşkılatı'ndaki son görevi olan müs-
teşarlıktan, 1993 yılında çevresıne verdiği
bir söz nedenıyle aynldı: "Tansu ÇiDerbaş-
bakan olursa bıraİanmJ" Yalnızca müste-
şarlıktan değil, 21 yıllık devlet memurluğu
görevinden de istifa etti. Kesici'nin ikinci
şaşkınhk yaratan çıkışı, Demirel ailesinden
kız aldıktan kısa bir süre sonra Süleyman
Bey' ın partısınden değil, MesutBey'in par-
tisindensiyaseteatılmasıoldu!.. Yıllar son-
ra "Neden" dıye sorduğumda verdiği yanıt,
Türk usulü politikanın acımasızlığını ser-
gilıyordu: "Partiye vapbğun iiyetik başvu-
nısu Tansu Hanım sayesinde reddedikuL"
Çok değil, üç yıl sonra bu kez Mesut Yıl-
maz'ın hışmına uğradı ve aday listesine da-
hi konulmadı. Ama Kesici ınatçı bir yapı-
ya sahiptı, bırakmadı!.. Son zamanlarda adı
"merkez sağda kurulacak yeni partinin ön-
deri" olarak geçen Kesici ile Çamlıca te-
pesinde bir bahçenin içine saklanmış apart-
manın zemin katında yaklaşık üç saat ko-
nuşruk. Bir gözlemle bu bölümü kapata-
lım: Kendine güvenen, hırslı, ıçeriden (!) ve
dışandan sürekli aldığı bilgilerle tam donan-
mış, sözünü sakınmayan, ama bıraz ihtı-
yatlıbirKesicrylekonuştum...Bilginize!..
- Uzun, ince bir yolun başında gibi bir gö-
rünüm veri\orsunuz!~
KESİCt - Öyle mı görünüyor!.. Bizim
"konferans maratonu*
1
sonunda siyasi ma-
hiyet kazandı...
-Siyasi mahiyetkazandığı andan itibaren
nelerde&ti?."
KESİCİ - Dünya müthiş bir hızla ilerli-
yor. Türkiye kendini buna uyduramıyor.
Mevcut siyasi yapı bunlan göremiyor. Ne-
den? Çünkü, kendısı eskimiş. 0 zaman bu
yeni dünyanın icaplannm yapılması, dert-
lerin çözümü için siyaset kurumunun yeni-
lenmesi lazımdır.
Eylem planı
- Peki nasü olacak, ne yapacaksuuz?..
KESİCİ - Uğraşmak lazım!. Bunu başa-
rabılecek, "Evet ben de böyle düsünüyo-
rum" diyecek insanlann bir araya gelmesi
gerek. Ondan sonra bunun eylem planına
geçmesine sıra gelir.
- Ne zaman başlayacak o eylem planı?.
KESİCİ - Bunun zamanını Türkiye gö-
rür. Türkiye'deki gelişmeler gösterir...
- Benzer bir örnek birkaç yıl önce Ceni
Boyner'le vaşandı.
KESİCİ - Öncelikle; ben hareketimizi
Boyner hareketine hiçbir safhasıyla ben-
zetmem. Tarzımız, mesajlanmız, muhte-
mel beraberlik içinde olacağımız arkadaş-
lanmız farklıdır. Amadoğru söylüyorsunuz;
Türkiye'de yeni hiçbir hareket tutmadı.
-Niçin?.
KESİCt - Hep kuvvetli, toplumun inan-
dığı, güven duyduğu partıler varken kurul-
du bu partiler. Yanı ana gövde duruken "hi-
(Fotoğraflar UĞURGÜNYÜZ)
i'Benim düşmanım cehalet, sefalet, hıısumet'
KESİCİ - Yeni siyaset anlayışı şu: Bir kere bir
düşmanınız olacak siyasette... Düşmanımız
cehalet, sefalet, husumet. Benim kendime
düşman aldığım şey bu. Bunun arkasına hemen
ciddiyetsizlik, sorumsuzluk, hırsızlık, yolsuzluk
maddelerini ekleyebiliriz... Bunu herkes
söyleyebilir. Mesele bunu ruhunda hissetmesidir
insanın. Hem birinci adamın, kafasma koyan
birinci adamın, hem de bütün kadronun ruhunda
hissetmesi lazım!..
- Siz böyle söyiüyorsunuz!..
KESİCİ - Laf kimin ağzından çıkıyor. o
önemlidir!. Bugüne dek acı çekmiş geniş
yığınlara tek bir yük yüklemeden 5 yılda bu
Türkiye'ye üç Türkiye eklenebilir...
- Fincancı kaûrlan ne olacak, onlar ürkmez mi,
lazmaz mı?!..
KESİCİ - Onlara da çok iyi anlatılabilir. Mevcut
Türkiye'nin onlara da yaran olmaz ki!
Türkiye'nin en zengin insanına bile hayn
olmaz...
'Bu gidişin sonu, Düyun-u Umumiyelf
Tlhan Kesici "TürJdye Ki yolda, AB
/ için geri sayım başladı, biraz daha
A. dişimizi sıktık mı dûze çıkacağız,
dayanın" dıyenlerin aksine, bugünkü
Türkiye den umudunu kesmiş!.. Ona
göre, önce cilalar dökülecek, sonra çö-
küş yaşanacak...
- AB'nin bekleme odasma ahnan Tür-
kiye'nin ekonomisi ne durumda~. İşler
iyiye gktiyor mu, iddia edildiği gibi?»
KESİCİ-Bakın, bugün ortada raakyaj-
lı bir Türkiye var. Türkiye ne AB 'nin eşi-
ğındedirne de eşiğine yakın birpozisyon-
dadır!.. Keşke girebilse, AB Türkiye için
bir cennettir. AB bize hertürlü dayatma-
yı yapıyor. Karşılığında hiçbir garanti
yok.
- Yani insanlanmız hem siyaseten hem
de ekonomik anlamda aldaülıyor rau?.
- Anadolu'daki ınsana bakıyorsunuz;
adam, "Yahubenimdurmnumgiderekkö-
tüleşiyor. Etrafimın durumu benden be-
ter. fakat bu TV ve gazetelerde her şeyin
çokiyiyegfttiği söyleniyor,galiba benyan-
hşun" dıye düşünüyor!..
- Yani toplum, dur bakahm n'olacak
mıdiyor?»
- Evet, ama bu kanaat de giderek za-
yıflıyor. Önümüzdeki sureçte, sonbahar-
kış gibi, artık bunun cilası tamamen dö-
külecek. Ekonomi de artık cila tutmaya-
cak. Bu ekonomi patlayacak, patlama-
ması katiyen söz konusu değil!..
-IMFdemikurtaramayacak?!.Öy1ey-
seniçinekonomiyiEVtF'yetesfim ettiler?..
- Söyleyeyim; IMF'yeriayetetselerde
etmeseler de ekonomi patlayacak!.. Efen-
dim, Türkiye'nin bana göre birmaliye ba-
kanı yok, Hazine'den sorumlu devlet ba-
kanı da yok, planlamadan sorumlu baş-
bakan yardımcısı da yok!.. Buğdayın fi-
yaünı maliye bakanı tespit etmiyor, plan-
lama da tespit etmiyor, Hazine de etmi-
yor, Merkez Bankası da etmiyor. Kim
ediyor?.. CottareUi!.. Tütünün fıyatmı
da, memuntn maaşını da, hatta özel sek-
tör işçisinin ücretmi de Cottarelli tespit
ediyor!.. "İlhan Keski'nin şimdi mi akiı
başuıagddi" diye düşünülebılır. 1998 yı-
lında, ANAPik- _ — » - _ — _
tidardayken bir
gruptoplantısın-
da ekonomik gi-
dişieleşörmişve
"Bu gidişin sonu
Düyun-u Umu-
miye'dH;21.yüz-
yılın Düyun-u
Umumiyesi el-
bette Osman-
hdaki gibiohnayacakbr. Ama gidiş, ora-
ya doğrn" demiştim!..
- IMFe^rtir Düyun-u Umumiyemi?..
- Az fark vardır!.. IMF bir ülkeye ken-
diliğinden gelmez. Birülke dünyaya ilan
eder; duyduk duymadık demeyin. ben
aciz duruma düştüm. Kendi başıma kur-
rulma imkânım yoktur. Banane oluryar-
dım edin!.. IMF de gelir, "Tamam, sana
yannmederfan,amayatded^myerdeya-
tacak, kaik dediğim yerde kalkacaksuı"
der ve bu hakka sahıptır!..
- Biraz haysiyete aykın bir durum!~
IMF ülkeyi bu aciz durumdan kurtara-
• Önümüzdeki süreçte,
sonbahar-kış gibi, artık bunun
cilası tamamen dökülecek.
Ekonomi de artık cila
tutmayacak. Bu ekonomi
patlayacak, patlamaması katiyen
söz konusu değil!..
bilecekmi?_
- HayırL Bu gidişle, bu siyasi yapıy-
la Türkiye bu anlaşmayı sonuna kadar
götüremez. Bu anlaşma 36 aylık bir an-
laşmadu-. Henüz ılk 6. ayındayız. Memur
sokakta; ışçi, çiftçi sokakta. Bunun sağ-
cısı var, solcusu var. Hepsi birden mey-
dandalar, çünkü dertlerini anlatabilecek
bır tek gazeteci bulamıyorlar. Yalnızca
"Çiftçi Dostu" Sadullah Usumi vaı. Ana-
dolu'da hangi ziraat odasına gıttıysem
onun adını duydum. Neresinden baksa-
nız. 50-55 mil-
yon insan ayağa
kalkmış durum-
da...
- Tfirldye'yi
yönetenkocako-
ca siyasetçiler
bunugönnü\"or
mu?_
- Ben ıki şey
~~~"^^~"^~~™
1
~~~ görüyorum; ön-
celikle aymazlık görüyorum!.. Bir an-
lamda vurdumduymazlık da denebiür.
Göremiyoriar, rakamlan okuyamıyorlar.
Bu hükümetin üyeleri halktan da, mes-
lek odalanndan da kopuk!. Politik önder
demek, devlet yöneticisi demek, ülkesin-
de olup bıtenlerden yüreğı yangın yeri-
ne dönmüş adam demek. Bunlarda bu
yok!..
-BudurumdalMFsayesindeçektikle-
rimiz de boşa mı gidecek?!.
- Bunu yalnızca ben değil, hükümetin
elindeki rakamlar da söylüyorLŞimdi
vereceğim üç ayn rakamı ıktisat fakülte-
si 1. sınıf öğrencisinin, bir ekonomi pro-
fesörünün ya da bir Hazine müsteşanrun,
maliye müsteşannın önüne koyun, birta-
nesi, "Evet, bu rakanüaıia Türkiyeiyiye
gkter" desın, ben bu işi bırakınm!.. Chi-
celikle borçluluk, yani iç ve dış borç top-
lamı, dünya ekonomik kriterleri açısm-
dan çok önemlidir. Herhangi bu ülkenin
iç ve dış borç toplamı milli gelirinin yüz-
de 60'ını aşarsa o ülke "highindeptedco-
untry" sınıfina girer. Yani borç batağına
saplanmış, elini sürenın eliru yakaa borç
verilemeyecek ülke sınıfi!.. Türkiye'ye ba-
kaüm; şu an itibanyla ülkenin 111 mil-
yar dolar dış borcu var. 47 milyar dolar
da iç borcu görünüyoL Bir de saklanan
23 milyar dolar iç borcu bulımuyor, Zi-
raatve Halk bankalan "görev zaran*ola-
rak takdimedilen!.. Yani 181 milyar do-
lar rutannda borçludur Türkiye!..
- Türkiye'nin milB gefiri ne kadar?
- Türkiye'nin mıllı gelın de 180 mil-
yar dolardır!.. Yani Türkiye, milli geliri-
ne eşıt bir borç yükü altındadır... Gele-
lim kamufinansmanımeselesine; Türki-
ye'nin ilk 6 ayda yalnızca borçlannın fa-
izine ödedıği para 13 katriryon lira. Bü-
tün, aklınıza gelebilecek her türlü vergi
geliri ise 12 katrilyon lira!.. Son olarak
dış dengeye bakalım; ilk 5 ayda ihraca-
nmızgeçen seneye oranlayüzde 7artrruş,
9.9 milyar dolar. Ithalatımız ise tam yüz-
de 42 artışla 15.7 milyar dolara çıkmış.
Geçen yıl 11.1 milyar dolarmış!.. Yani
IMF'yle hazırlananprogramdabatmış!..
Bunun sonu kaçınılmaz olarak çöküş
olacakür.
zipler" çıktı ortaya. Bugün ise durum bam-
başka. Bugün Doğru Yol Partisi'nin anket-
lerdeki oy oranı yüzde 3-4 civannda. Di-
ğer tarafla Anavatan Partisı, onun da oyu yüz-
de 4, bilemedin 5 civannda. Kısacası Tür-
kiye'nin problemlen çözebileceğine inan-
mış kadrolann toplandığı bir parti yok.
- DYP'nin ANAP'a birleşme çağnlan?_
KESİCİ - Hiçbir ışe yaramaz. Bunlann
toplamı değil, çarpımı bile barajı aşamaz!..
- Şu an tam zamamdır mı diyorsunuz?
KESİCİ - Evet zamanıdır!
- O halde bu yeni bir parti demektir-
KESİCÎ- Şımdı ben Türkıye'nın içinde
bulunduğu problemlerin mevcut siyasi kad-
rolarla, mevcut siyasi yapıyla çözülebilece-
ğine inanmıyorum. Yeni kadrolar, yeni si-
yaset anlayışı lazım.
'Süleyman Bey'le yeni
oluşumu hiç konuşmadılf
- Ortahkta dolaşan söylentiler var, "De-
mirel ailesindendir, Demirerüı damadıdır.
Yeni merkez sağ partiyi bıriikte oluşturacak-
lar" şeklinde. Doğru mu bu efendim?.
KESİCİ - Öncelikle ben Demirel ailesi-
nin bir ferdideğilim!.. Türkiye'de 13.5 mil-
yon evlilik var. Bu da onlardan biri.
- Uzak mısuuz yani Demirel ailesine?.
KESİCİ - Kendımı Demirel aılesının fer-
di olarak saymam. Hiçbir damat kız aldığı
aüenın ferdi sayümaz. Üstelik benim evh-
Iiğımın bir farkı var; ben 45 yaşında evlen-
dim. Ben bütün üniversiteleri bitirmişim, ka-
mu görevimi tamamlamışım, devlettenplan-
lama müsteşan olarak aynlmışım, Demirel'in
damgasının olduğu partıden değil, başka
bir partiden siyasete atıhnışım... O neden-
le Demirel ailesinden kız almak, kariyeri-
me en ufak bir müspet etki yapmamıştır...
- Bundan sonra yapabflir beiki!-
KESİCİ - Bundan sonra da olması için
bır sebep yok! Ama şunu söyleyeyim; Sü-
leyman Bey'e kendımı yakın hissederim.
- Yine çahşabttirsiniz-. Neden bir parti
kurnmşunda beraber olmayasmız?
KESİCİ - Onun adına söylemiyorum
ama dışandan baktığun kadanyla Süley-
man Bey'in önüne koyacağı bir siyasi ma-
kam, siyasi bir mevki kalmamıştır, yoktur!
-Peki. Demirelile hiçistişaredebuhınmo-
yor musunuz?.
KESİCİ - Hayır... Süleyman Bey'e ben
Türkiye'nin meseleleri hakkında bilgileri-
mi, düşüncelerimi, kaygılanmı anlatınm...
Zaten Güniz Sokağı'na indiğinden bu ya-
na iki kez görüştüm.
- Bu görüsmelerde. parti konusunda bir
büyüğünü/ olarak öğütferi ounadı mı?
KESİCİ - Hayır olmadı. Başkasına ola-
cağını da tahmin etmem! Başkalan ne an-
lanyorbümem, ama bildiğim kadanyla Sü-
leyman Bey bu tür laflan etmez. Sadece
bana değil, hiç kimseye etmez.
- Peki, kimkr var etrafinızda?
KESİCİ- Ben doğru siyasi kadrolaşma-
yı şöhretler karması olarak görmem. Bun-
dan Türkiye'ye hayır gelmez.
- Eskiye karsBuuz-
KESİCt - Tabii!.. Türkiye'nin üniversi-
telerinde, ticaret ve sanayi odalannda, der-
neklerde çok iyı yetişmiş insanlar var. Ka-
mu bürokrasisinde pınl pml insanlarvar. Tür-
kiye'nin meselelenne kafa yoran, dert edi-
nen kadrolar var...
- Sizüı dışınızda şdhret yok mu?.
KESİCt - Doğru kadro var.. Aynca ben
kendimi şöhret saymam!.. Doğru kadro
Anadolu'dur!.. En ufak lekesi olmayan te-
miz insanlar olacaktır. Mevcut milletveki-
li, eski milletvekili, siyasi tecrübesi olan ar-
kadaşlar da olabilir. Bunlarla da takviye
edilebilir. Ama eskimiş, yıpranmış, şaibe-
ye bulaşmış, yolsuzluk iddıalanna adı ka-
nşmış insanlann bir tanesine bile konten-
jan hakkı yoktur.'.. Gelelim böyle bir olu-
şumun kapsamına: Türkiye'nin geleceğini
hazırlayabilmek için geniş spektrumlu ol-
mak lazım. Farklılıklar olacak ama asgari
müşterekler ortak hedefe yönelecek..
- Özal'ın "Dört eğilimi birleştirdik" id-
diasıgibimi?
KEStd-Benzetilebüir. Liberal sosyal de-
mokrasi diyebileceğimiz bir çizgiden, mer-
kez sağm ucundaki çizgiyi içine alacak bır
yapılanma olmalıdır. Yani bir merkez siya-
si oluşum. îçinde sol renk yahut sosyal de-
mokrat renk illa da temsil edilmesi lazım-
dır. Çünkü 80'den sonra en çok sosyal po-
litikalar ihmal edildi.
- Yani parti kuruluyorL
KESİCİ - Şımdı dur!.. Herkesin gönlün-
debiraslanyatarÜmitBey. Benimgönlüm-
de yatan aslan da gurur duyulan, ekonomi-
siyle, sosyal yapısıyla, demokrasisi ile in-
sanlanrun gurur duyacağı bir Türkiye.
- Bunun için önce siyasi erki ek geçirme-
niz, iktidara gehneniz, secüng
gerek. Bunun için de parti lazım— Gördü-
ğümkadanyla çokyakında-.Adıbeffimiba-
ri?L
KESİCt-Bir şeyin tamamı sadece çocu-
ğa anlatılır Ümit Bey!..
Varlıklı ailenin oğlu
Kesid'nüı
yaşamutdan
kesMer
Tlhan Kesici, Sıvas'm Zara il-
# çesinde doğdu. 400 yıldır ay-
Â. nıtopraklardaköksalmışolan
aile varlıklıydı. llkokula orada
başladı, ama ardından Sıvas'a
göç edildi. Kesici, liseyi birirene
dek Sıvas'ta yaşadı. Aile, De-
mokrat Parti kökenli ve muhafa-
zakârdı...
• Lise hayati sırasında çok
dindardım. Ailemiz çok muha-
fazakârdu Ortaokul ve lisede,
mesela vakit namazt kdardım.
Kuran hıfzım vardu Yaniyanm
hafiz idik. Siyasi bakımdan da
babamdan daha ileri birmuha-
fazakârlık çizgisindeydim. Dni-
versitede bu halimizi devam et-
tirdik...
Genç Kesici, üniversite sınav-
lannda ODTÜ Makine Mühen-
disliği BÖlümü'nü kazandı. Ya-
şamında ilk kez büyük şehirle ta-
nışıyordu. Kazandığı üniversite
ise o zamanlar çoğunlukla Anka-
ra Koleji'ni bitirenlerin devam
etrigı bir yüksekokul niteliğin-
deydi.
Doğal olarak modem yaşam-
lageleneksellik çatıştı...
• Onlar beraberlerinde Ba-
tth hayat tarynı da getirmişler-
dl Hem sot-Marksist düşünce-
yitaşıyoriardı hem de Batth tarz-
da yaşıyorlardu Anadolu 'dan
gelen bizler buna itiraz ettik.
Muhafazukâr-milliyetçiçizgide
kalmayı tercih ettik..
Kesici'nin deyişiyle "kokjB
gençter", Sosyalist Fikir Kulü-
bü, sosyal demokrat dernekler
etrafında toplanırken milliyetçi-
muhafazakâr gençler önce Ada-
letPartisı'ninoluşturmaya çalış-
tığı Hür Düşünce Kulübü etrafın-
da toplandılar...
• Ama olmadı. Çok mutedU
kaldu Daha keskin sağolusum-
lar etrafında toplandıL.
5 bin kışılik ODTÜ'de 40 ki-
şinin oluşturduğu ülkücü kim-
lildi demeğin ömrü çok uzun sür-
medi, çünkü fıkri platformda baş-
layan aynüklar, birilerinin kaşı-
masıyla renk değiştirmeye baş-
lamış. kavgalar giderek çatışma-
laradönüşmüştü...
• Bu işler artık öğrencilerin
çaptnı aşmiştı. Bunusezebiiiyor-
du/tu Onümde iki yol vardı; ya
oktdu biürecekyadaotaykmn iyi-
ce içine girecektim. Ben birinci
yolu seçtim. Çünkü aileme ve
kendime verdiğim bir söz vardı.
O zamana dek kendini "sağo-
muhafazakir-dindar" olarak ta-
nunlayan ilhan Kesici, deyim ye-
rindeyse, elini eteğini siyasetten
çekti. ODTÜ'yü bitirdi, mastır
yapb. Ardından yine onun deyi-
şiyle, 7 yıl sürecek "sade vatan-
daşhk" devri başladı...
• Bir burs kazanarak tngil-
tere'yegittim. İlkkezdışdünya-
yı yakından izleme ve tanıma
firsatı bulmuştum. O zamana
ait resimler var; saçlanm nere-
deyse kolumun yansındaL. St-
vas'taykenkULSİktamburçahyor-
dum, gitar çalmayı öğrendim...
Kısacası,yaşamın değişikrenk-
lerini tanıdınu-
Sade vatandaşhk yıllan biraz
dadonanımkazanmayıllanydı...
Bu yaşam 1977'de DPT'ye gi-
rişle birlikte sona erdi. Ühan Ke-
sici bugün, 30 yıl öncesine bak-
tığında, "neterdegisti''sorusunu
balan nasıl yanıtlıyon
• Tabii, çok rafıne edilmiş,
yontulmuş, törpülenmiş olarak
saymaklazım. Ama özü itibany-
la ben; iste 21. yüzyüın hayat
tara neyse, Batüı hayat tarzı
içindeliberal, aynı zamandamil-
lici, vatanperver, yurtsever bir
insanım. Muhafazakârhk öğe-
leri vartabii Dinianlamdaken-
dimidindar sayannu Buyoğun-
lukta belki vecibeleri tam yapa-
mtyorum, ama cuma namazla-
nnı kaçırmam. Bayram namaz-
lannı da... Bazen vakit namaz-
lan da ktlanm. Sabah namaz-
laruu severim...
Okumayı sevmeyen bir top-
lum için ilginç bir de not; İlhan
Kesici 10 bin kitaplık bir kürüp-
haneye sahip. Ankara'da yamız-
cabu kütüphane için duvarlan yı-
kılarak düzenlenmiş birevi var...
• O küaplann hepsi okun-
mustur... Bir kısmı, içinde ne
var ne yok diye, bir ktsnu 4-5
kez. Ama hepsi okunmusturL