Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriyeC
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetaıenı. Orhan Erinç
# Genel Yayın Koordınatöni' Hikmet
Çetinkava • Yazıışlen Müdürii: İbra-
nim Yıidız # Sorumlu Müdür: Fik-
ret Ilkiz # Haber Merkezı Müdürii:
Hakan Kara
lstıhbarat. Cengiz Vüdınnı • Ekonomı Özlem
Yüzak • Kultur Handan Şenköken • Spor
Abdülkadir Yücelman • Makaleler Sami
Karaören • Duzeltme Abdullah Yazıcı 9
Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu • Bügı-Belge
Edibe Buğra • Yurt Haberlen Mebmet Faraç
Yayın Kuıulu tlhan Selçuk
(Başkan), Orhan Erinç,
Hikmet Çetinkaya, Şükran
Sooer. tbrahinı YİldE,Orhan
Bursalı. Mustafa Balba}.
Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No
125,Kat4.Bakanlıklar-AnkaraTeI 4195020(7hat), Faks.
4195027 •Izmır Temsılcısı Serdar Kıak, H ZıyaBlv
1352 S 23 Tel 4411220, Faks 4419117 •AdanaTemsılcısı:
Çetin Yiğenoğlu. Inönu Cd 119 S No 1 Kafl, Tel. 363
12 11. Faks 363 12 15
Müessese Müdüı
1
Ustün
Akmen • Koodınator.
Ahmet KoruM» •
Muhasebe. Büle* Yener
• Idare Hüseyiv Gıirer
• Satış F i l K u z a
MEDYA C: • "lonetım Kunılu
Başkanı - Genel Mudur Gülbin
Erdıırın # Koordınator Reha
Işıtınan # Genel Mudur> aniımcı->r
SevdaÇoiun Tel 514 07 51 -
ki 5M8463
\a>iiulavan ve Basao: Yenı Gun Haber Ajansı, Basın ve Yaşıncıhk A Ş
Tur1uxagı Cad 19 41 Cağaloglu W34 Islanbul PK 246 - Sı'rtecı 34435 tstanbul
Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat)
Faks (0'2l2)513 85 95 www.cumhuriyet.com.tr 31TEMMUZ20OO Imsak:4.05 Güneş: 5.52 Öğle: 13.18 Ikindı: 17.H> Akşam: 20.29 Yatsı: 22.08
21 yıl sonra
sahnede
• Haber Merkezi-
Efsanevi tranlı şarkıcı
Googosh, 21 yıl sonra ilk
konserini Toronto'da
verdi. Önceki gûn
gerçekleştirdiği
konsennde dinleyicilere
büyülü bir müzik ziyafeti
sunan Googosh'un
Iran'da sahneye
çıkmasına' izin
verilmiyor.
En büyük çfni
tabak
• NEVŞEHÜt
(Cumhuriyet) -
Türkiye'nin en büyük
çinı meyve tabağı
Nevşehir'in Avanos
ilçesindeki bir çini
atölyesinde yapıldı.
Türkiye'nin sayılı
seramik ürünleri yapım
atölyelerinden biri olan
Sırça El Sanatlan
Merkezi işletmecisi
Süleyman Kasap,
yaklaşık 3 aylık bir
çalışmanın ürünü olan 73
santım uzunluğundaki
tabağm sergilenmeye
alındığtnı söyledı.
Türkiye'nin en büyük
çinı meyve tabağının
satış fiyatı ise
açıklanmadı.
Mîlaslı azizeye
apaştmma
• MİLAS(AA)-
Muğla'nın Milas
ilçesi'nde yaşadığı
bilinen Osia Kseni adlı
azizenın hayatı araştırma
konusu oldu. Milas'ın
geçmıştekı toplumsal
yapısı ve mozaiği ıle
ilgili araştırmalar yapan
gazetecı Nevzat Çağlar
Tüfekçi, Osia Kseni'nin
5. Yüzyıl'da Milas'ta
yaşadığını. Milaslı
Rumlann onun adına 19.
yüzyılda bir kilise inşa
ettiklerini belirterek
"Ortodoks Hıristiyanlar,
her yıl bir günü onun
anısına dini bayram
olarak kutlamaktalar"
dedi.
Öfümün diğer
adı:Sigara
• GAZİANTEP(AA)-
Sigara, tüm kanserlerin
yüzde 30'undan sonımlu
olmasına rağmen,
Türkiye'de erkeklerin
yüzde 65'i, kadınlann
yüzde 25'i tarafından
içiliyor. Akciğer, gırtlak,
ağız, yemek borusu,
dudak, mesane ve
pankreas başta olmak
üzere tüm kanserlere,
kalp ve damar
hastaiıklan ile kol ve
bacak damarlannda
tıkanmalara ve buna
bağlı olarak ölümlere yof
açan sigara, yarattığı
korkunç tabloya rağmen,
her yıl daha çok kışi
tarafından ve daha çok
miktarda içiliyor.
Embriyo
kopyalama -
• LONDRA(AA)-
Ingilız hükümeti, bilim
adamlanna, "insan
embriyosu kopyalama"
izni vermeye
hazırlanıyor. Hükümetin
çıkaracağı yasada,
kopyalamanın sadece
"araştırma amaçlı"
olması koşulu bulunacak.
Çıkanlacak yasa, insan
kopyalamayı kesin bir
şekilde yasaklarken,
bılım adamlanna tanınan
en büyük serbestlik,
insan embriyosunu
kullanarak bir başka
canlının vücudunda
kopyalama yöntemiyle
yeni organ ve parçalar
üretme denemeleri
yönünde olacak.
Almanlar, Göbekli Tepe'de yapılan kazılar sonucu, uygarlık tarihiyle ilgili bilgilerin altüst olacağını savunuyor
w
Kiiltürümüz Anadolu'dan geliyor'HİLMİTOZAN
FRANKFURT- însanlığın kültür tarihi,
Anadolu'dan kaynaklanıyor. Almanya'nın
önde gelen popüler bilim dergisi "Bild der
Wissenschaft" son sayısının kapak konu-
sunu Anadolu'ya ve Urfa bölgesine ayıra-
rak, örneklerle uygarlığın beşiğinin Ana-
dolu'da yattığını bir kez daha vurguladı.
Alman arkeologlann Şanlıurfa yakınla-
nnda Göbekli Tepe'de yaptıklan kazıda
bulduklan sütunlann bir tapınağa ait oldu-
ğu tahmin ediliyor. Yaklaşık 11 bin yıl ön-
ce inşa edildiği tahmin edilen tapınağın yı-
kıntılan, dergiye göre, tarih bilgisini altüst
edecek bir öneme sahip. Bugüne kadar ne-
• Almanya'da yayımlanan bilim dergisi 'Bild der Wissenschaft', son sayısını Anadolu'ya ayırdı. Urfa'daki
kazılan anlatan dergi, uygarlık tarihi ile ilgili bütün bilinen doğrulann ve dogmalann Göbekli Tepe
kazılanndan sonra yok olacağını iddia etti. • •
olitik devrimin simgesi olarak Filistin'de-
ki Jericho (Eriha) ile Çatal Höyük'teki ka-
lıntılargösterilirken, Urfabölgesindeki ka-
zılar, ınsanlığın uygarlığa ilk adımını ön-
ce bu bölgede attığını belgeliyor. Avcı ve
toplayıcı toplumdan tanm toplumuna ge-
çişle uygarlığın temellennin atıldığına dik-
kat çeken "Bild der Wissenschaft", bu ta-
rihle ilgili bütün bilinen doğruların ve dog-
malannGöbekli Tepe kazılanndan sonrayok
olacağını savundu.
Dergide, Alman arkeolog Klaus
Schmidt'ın 6 yıldır Göbekli Tepe'de yap-
tığı kazılarda gün ışığına çıkardığı bir ta-
pınağın M.Ö. 9000'lerde, yani dünyaca ün-
lü Mısır piramitlennden tam 6000 yıl ön-
ce, avcı ve toplayıcı topluluklar tarafından
inşa edildiğıne işaret edildi. Bu, uygarlık
tarihinın köklerinin Filistin ve Mezopo-
tamya'dan önce Anadolu coğrafyasında
başladığını kanıtlayan bir bulgu olarak de-
ğerlendirildi.
Kazılann yapıldığı Göbekli Tepe yakın-
lannda Nevali Çori'de daha önce M.Ö.
10500'de inşa edilmiş tapınaklann ortaya
çıkanldığı ve son kazılann Nevali Çon ile
bağlantılı olduğu, derginin araştırmasında
yer aldı. 1992 yılında Atatürk Barajı sula-
rınm altında kalan Nevali Çori'deki sütun-
larda ınsan ve hayvan rölyefleri bulunmuş-
tu. Göbekh Tepe'de ortaya çıkanlan 16 sü-
tun vekireç leVhalarda da aslan, yılan, öküz,
koç gibi hayvanlann rölyef ve oymalannm
bulunması dikkat çekti. Kazılann henüz
tamamlanmadığını açıklayan arkeologlar,
tapınağın 11 bin yıldan daha önceki bir
zamanda yapılmış olabileceğini de dile ge-
tirdiler
Almin arkeolog Klaus Schmidt, 60'lı
yıllardâ Göbekli Tepe'de çoğunlukla bulu-
nan işU*nmiş çakmaktaşlannın ilgisini çek-
tiğini bclirterek Nevali Çori'deki kazılardan
yola çıkarak yeni kazılara yöneldiğini söy-
ledi.
Fazla zaman geçmeden toprağın altın-
dan 11 bin yıldan eski taş devrinden kalma
sanat yâpıtlannın gün ışığına çıkanldığını
belirtefl Schmidt, bu çağdaki avcı ve top-
layıcı insan topluluklannın sanıldığı gibi sa-
dece gfınlük yasam kavgasını vermediği-
ne, "öteld dûnya" üzerine düşüncelere de
sahip olduğuna dikkat çekti.
'Elini asilin ekmeğinden çek'
Esnaf, vekile
isyan etti
OLCAYAKDENİZ
BODRUM-Bodrum
çarşı esnafı isyan edi-
yor... Esnafı isyan etti-
ren, ne ülkeye gelen tu-
rist sayısının geçen yıl-
lara göre artmasına kar-
şın yöreye gelen turist
sayısının düşüşü, ne de
sezonun son ayına giri-
lirken daha dükkân kira-
lannı bile nasıl çıkara-
caklannı bilememenin
telaşı.
Onlan isyan ettiren,
gelen turistlerin daha
Bodrum Limanı'nda ka-
raya ayak basar basmaz
dolmuşlara doldurula-
rak,ANAPMuğlaMil-
letvekılı HasanOzyer' in
sahibi olduğu "Gold
Center" alışveriş mer-
kezine götürülüşü.
Onca uyanya ve rica-
ya karşın "bfldigini oku-
duğunu" belirttikleri
ANAPMilletvekili Ha-
san özyer'e tepkilerini
"Vekü! Asilin ekmeğin-
den elini çek" pankar-
tıyla dile getiren Bod-
rum çarşı esnafı, bugü-
ne dek belediyeden kay-
makamlığa, valilikten
bakanlığa kadar sesleri-
ni duyurmaya çalıştık-
lannı, hiçbir yerden so-
nuç alamamanın çare-
sizliği içinde olduklan-
nı vurguluyorlar.
Belediye meclis salo-
nunda öncekj gün yeni-
den bir araya gelen Bod-
rum çarşı esnafina, uzun
süredir kanser tedavisi
görmekte olan ve toplu
yerlere girmemesi gere-
ken Bodrum Belediye
Başkanı Emin Anter de
destek verdi.
Ticaret Odası, Esnaf
ve Sanatkârlar Odası,
Denizciler Derneği,
DSP,MHPveCHPilçe
başkanlıklan da toplan-
tıya katılarak çarşı es-
nafina destek oldular.
İGDAS
İGDAŞ 2000 Yılı Abonelik Kampanyasına
gösterdiği yoğun ilgi için, İstanbul Halkına
Teşekkür
Ederiz.
İstanbul'un Havası Daha Temiz Olacak!
DAMŞMAHATT1 02126264666
Aboneic Bedei 1 Ağurtos 200ffden ı*»en 170^00.000 Tl. olarak uygıianacakti'.
Mankenler
Antafya'da
yarıştı
Antalya'da
gerçekleştirilen 'Miss
ModelOfTurkey'
yansnıasında Feza
Gürsm birinci. \eliz
Önej ildnci, Aslı Gemen
Kökçe de üçüncü oldu.
Kökçe. aynı zamanda
Türkhıc'nin ilk
tnteraet güzdi unvanını
da aldı. Superonline
sa\fasında tnternet
aracıhğı üe yapılan
oylamada en çok oyu
Kökçe aldı. Yanşmada
dereceye giren güzeller
önümüzdeki a>larda
gerçekleştirUecek olan
uluslararası
yanşmalarda Türkiye'yi
temsil edecek.
Profesyonel
mankenlerin katüdığı
yanşmada güzeller
podyumda birbirinden
Uginç gösteriteriyle de
beğeni topladı.
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
'Sosyalizm' ve (
Alkolizm'...
Elimdeki dergiden, başımı her kaldınşımda, onunla
gözgöze geliyoruz: karşı kottuğa oturmuş, açık renk
gözlü, kızıla çalar san bir adam; elli yaşlannda var yok,
fakat nedense, yüzü daha yotgun. Her defasında, bd-
li belirsiz gülümsüyor yoksa, tanışıyor muyuz? Hayır o
beni tanıyormuş; yanımdaki yolcu kalkar kalkmaz, gel^
di oturdu; hep aynı kabahatlı tebessümle, anlatıyor ki,
"hayatı birroman"'68 Kuşağı'nın hızlılanndan, duvar-
da afişle aranmış olanlanndan, biri; yıllandır, yurtdışın-
da, o ülke senin, bu ülke benim dolaşmış; şımdi birBo-
ğaz köyünde, dağbaşındakı bir gecekonduda tek ba-
şına yaşıyor; aynı akşam vapurunda rastlaşmamız, bu
yüzden!
Bir ara demişti ki: "-...sosyalist partiierden birine
sokuldum, onlar da bir acayip! Yönetim Kurulu'nun
toplantsına gidiyorum, üyelerin çoğu gelmemiş;
meyhaneye geçiyorum, hepsi tam kadro' orada!"
Hazin ama, hiç kuşkusuz 'gerçekçi' bir tesbit! Ne-
den, ne münasebetle hatırtadın derseniz; getin birlikte,
Ankara'dan Musa Yalçın'ın şu kısa faks mesajına bir
göz atalım:
"...bizlerkatılımcılık, toplumculuk, sosyallikkavram-
lannı, sulu sepken bir duygusallık; ve alkolûn verdiği
'çürümüşluk'/e hatırlayan, 'entel' takımıyız; ya 'popü-
lizm'/n sahtekârlığında, ya da 'sektarizm'/n ukalâlıltğın-
da yaşadığını zanneden, eyiemsiz yumuşakçalanz..."
"...neyse, bu kadarözeleştiriyapacakyüreğibulmuş-
ken: J/'Emperyalist Kültur Kuşatmasına karşıyız bildi-
risinin altına; ve, 2/ Öğretmenler Birliği Kampanyası'na
da, tüm yüreğimiz ve bilincimizle imza atanz..." (10
Temmuz 2000)
Çağnşım çarklannın harekete geçmemesi mümkün
müdür?
Ayakları 'muallâkta kalıyor...
Belki de yazmışımdır. Nâzım'ı Kurtarma Komitesi
adına, Paris'ten Istanbul'da bir 'parti sorumlu-
suyla' buluşmaya gelmiştim. Irtibat zar zor sağlanabil-
di: Çemberlitaş'ın attında buluşacağız. Soğuk, kar
tozlannın ufak ufak uçuştuğu, bir bahar sabahı. Içim-
den, önemli bir 'mülâkata' hazırlanmışım: acaba kim
gelecek, nasıl bir adam, nasıl konuşmalıyım? Gele ge-
ie, sonradan lâkabının 'Sarfioş'olduğunu oğreneceğim
birisi gelıyor adeta a/kol buhanndan yoğunlaştınlmış,
bir heykel; konuşalım diye beni götürdüğü yer, salaş
bir koltuk meyhanesi.
Içkiyle başımın hoş olmadığını, meraklıs) bilir bu,
Yeşilay'cı biryobaz olduğum anlamını taşımıyor; Fran-
sa'ya gidene kadar, biradan ötesini tanımazdım; Pa-
ris, bir şarap 'mecbûriyetidir'; zamanla -biraz da kız-
lar yüzünden,- Frans(z alkol yefpazesini öğrendim; da-
ha sonra, 'baba'Enfarktiıs, reçeteyle, heral^am birdub-
le viskiyi hayatıma soktu; ama ne meyhane muhabbe-
ti bilirim, ne de ötesini: Üniversıte yıllannda Balıkpa-
zan'ndaki ünlü Cumhuriyet Meyhanesi'ne gıtmez
değildik ama, daha çok uskumru/ızgara yemek ıçın; ay-
nca oraya, şairler gelirdı: Orhan Veli'yı. Cahrt jrgat'ı
orada tanımadfk mı? Gorkjy'in, 'Klim Samguine'in Ha-
yat1
romanını okurken, Rus aydınlannın alkol merakı-
na dokunduğunu fark etmiş, esbâb-ı mûcibesi üzerin-
de kafa yormuşumdur. Yanılmıyorsam, her iki ülkede
V/eric/'takımının alkole 'sığınması', ıkı ana nedene bağ-
lanıyon a/ 'Itericiltğin', halkın toplumsallığına ters dü-
şen, 'Alafranga' bir 'yabancılaşma'ya dönüşmesi.
b/ Buyüzden de, 'Solculuğım', Sosyalizm'in asJİ 'iti-
ci gücü' Proletarya'yla gobek bağının bağlanama-
yışı! Başka turiü söylersek, Çarlık'ta da, Osmanlı'da
da, 'Sosyalizm' bir 'alafrangalık' olarak, münhasıran
'aycto7/a/-'arasında kendinı gösteriyor; işçiler, toplum sa-
nayileşmış olmadığı için, zaten az: ustelık ışçi halktan
sayıldığı ıçın, o da 'alafrangalığa' karşı; bu da, 'taban'
arayışında, 'ilerici' aydınlann ayaklannın boşa gelme-
sine sebep oluyor, yâni, 'muallâkta kalıyoriar'; halbuki,
siyası otorite ile başlan da belâdadır, o zaman tek çı-
kış -dahadoğrusu 'kaçış'- yolu, çoğu ıçın 'alkolesığın-
mak' olmayacak mıdır?
Kır gezmeslnde 9. senfonl çalarsan...
Türk Sosyalizmi, Selânik'de Musevılerle başlan Be-
noraya ve arkadaşlan, Osmanlı 'alafrangası'ûv.
Selânik 'kanadı' ki, devamı Dr. Şefik Hüsnü bey'dir,
(yânı 'Sefarat', yâni 'Sabatayıst') Mütakere'de, yan
Spartakist, yan Komiternist bir 'alafrangalık' olarak
Dersaadet'te görünür. Irtihatçılar'ı bile, 'alafrangalık',
dahası 'gâvuriuk' diye yadırgayan ahalinin; böyle koz-
mopolit bir sosyalıstlığı muallâkta bırakması, şaşılacak
şey midir? Dahası, Sosyalizm, Osmanlı'da zuhur etti-
ğinde, Devlet-i Alryyezaten batıyor: 1838 TicaretAn-
laşması'yla. varla yok arası sanayiıni tahnp etmiş, ya-
n/sömurgeliğe doğru yönelmiştır; ışçi sınıfı yok, ya da
'ecnebı sermaye'nin 'tutsağı'! 'Iştirakçi' Hilmi bey'in
-biraz da, iştirakyûn'culann-, Mütâreke'de olsun, mev-
cut ameleyı ecnebı işletmelere karşı, ust üste greve gö-
türebılmesı; Osmanlı 'sosyalıstlerinin'en 'alaturkası' ol-
masından ıleri gelmemiş midir? Bence bu nokta çok
düşünülmeli.
Mustafa Suphi, Ethem Nejat, Şevket Sürevya -
yâni Türkocağı kökenliler- ustelik Galiyefden geldik-
leri halde; - 'ecnebj'den zuhur ettikleri için, bir; on-
lar da sosyalistliği bir çeşrt 'Batılılaşma' gibi sun-
duklan için, iki- 'alafranga' sayılmışlar; 'taban'a kök
salamamışlardı. 50"lı yıllarda, lYTGD'li öğrenci arkadaş-
laria, Yalova'ya birtargezmesini hatırlanm: ağırtaş plak-
lan, hantal gramofonu oralara kadar götürmüş; kırda,
kermes müziği olarak, Beethoven'ı çalmıştık; hem de
9. Senfoni'sini (Inanrnayanlar, refik-i azizim Arslan
Kaynardağ'a sorabilir. Gramofonu ve plaklan o taşı-
yordu.) Yâni halk, bizi nasıl. kendinden sayacaktı ki! O
günden bugüne, ülkemiz vahşi bir kapitalist geliş-
me süreci yaşadığı halde, hemen bütün aydınlan-
mız, -bu arada elbette 'ilerici' kesimi- Batılı gibi
davranmayı,-yâni'Kozmopolitliği- ilericiliğin'ol-
mazsa olmaz şartı saymaktadır; sosyalizm'in 'itici
gücü' işçiler ise, hâlâ ahalinin içindedir, yâni 'ulu-
sal'dır, tam 'ulusal' damamış, yan yanya feodal/üm-
met küttürünün içinde kalmış olsa bile, aydın ke-
simine oranla, düpedüz 'alaturka' sayılır.
Peki, ne anlama gelır bu? Gelişmiş bağımsız bir ül-
kede, kültür açisından, aydınla halk arasında; bir
'mâhfyet' farkı yoktur, olsa olsa, bir 'derece' farkı
yardır, ancak yan/sömürge, ya da az geiişmiş bir
ülkede, aydınlaria halk arasında, -bizde olduğu gi-
bi- 'derece' farkı değil, 'mâhiyef farkı olur (Alber-
tini); o zaman da, Partinın Yönetim Kurulu toplantısı, -
taban'ı olamadığı- ıçın 'angarya'; meyhanede kafayı çek-
mek ise, vahim bir başansızlığın yegâne tesellisine
dönüşür.
Elli senedir, 'Ulusal Kültür Sentezi' diye, niye bağır-
dığımı sanıyorsunuz?
httpV/www.prizma.nettr/AILHAN
http^/www.bilgryayır>evi.com.tr7ailhan
Faks/0-212/2601988