Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
31 TEMMUZ 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SÂYFA
HABERLER
Ç9er: Ecevit Aşa
açtfsadaTürkiye
kapanyor
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
DYP Genel Başkanı
Tansu Çiller, Başbakan
Bülent Ecevit'i
ekonomiyi dışa bagımlı
kılarak "başkalannın
reçetelerini aynen
uygulama gayreti
içerisinde, her tür
gerçeğe kapalı bir
çizgide" yürümekle
suçladı. Çiller, Ecevit'in
dışa bağımlı ya da açık
bir ekonomi politikası
izlemesinin hıçbir şeyi
değiştirmediğini
savunarak "Ecevit dışa
açılsa da kapansa da
Türkiye kapanıyor" dedi.
lanla belediye
başkanı
• ANKARA (ANKA)-
Istanbul Sultanbeyli
Kaymakamlığı, Sultanbeyli
Belediye Başkanı FP'li
Yahya Karakaya'yı
bulamayınca gazetelere
ilan verdi. Içişleri Bakanı
Sadettiıı Tantan,
Sultanbeyli'nin FP'li
Belediye Başkanı Yahya
Karakaya hakkında,
belediyedeki icraatlanyla
ilgili olarak 4 Mayıs
tarihinde "soruşturma
izni" verdi. Bakan
Tantan'ın soruşturma izni,
Karakaya'ya tebliğ
edilmek üzere Sultanbeyli
Kaymakamlığı'na
gönderildi. Sultanbeyli
Kaymakamlığı görevlileri,
Karakaya "tüm aramalara"
karşın bulunamayınca,
Tantan'ın soruşturma
iznini tebliğ etmek için
çareyi gazetelere ilan
vermekte buldu.
Çete operasyonu
• ADANA(AA)-
Adana'da, esnaf ve
hamallardan tehditle para
topladığı belırlenen çetenin
4 tetikçisi yakalandı.
Adana Emniyet Müdür
Yardımcısı Arif Öksüz,
Organize Suçlar Şube
Müdürlüğü ekiplerince
Kocavezir Iş Merkezi ve
Vedat Dalokay Hal
Kompleksi'ndeki esnaf ve
hamallardan "korku ve
infial yaratarak haraç
toplayan" çetenin 14
mensubunun ardından,
gerçekleştirilen
operasyonlar sonucunda
tetikçi konumundaki 4
kişinin de Ceyhan ilçesinde
yakalandığını bildirdi.
Öksüz, tatbikat öncesı
yaptığı açıklamada,
vatandaşlann huzuru için
çetelerin üzerine gitmeye
kararh olduklannı
belırterek sanıklann,
sorgulamalannın
tamamlanmasının ardından
DGM'ye sevk
edileceklerini bildirdi.
Adalet Bakanı, Türkiye'de yürürlükteki cezaevi sisteminin yürümediğini söyledi
Türk: Koğuştipiiflas ettiAdalet Bakanı Türk,
"Idam cezasımn tek
başına kaldınlmasını
öngörecek bir kanun
tasansı, belli bir kişinin
idamdan kurtanlması
amacına yönelik bir
tasan olarak
eleştirilebilir. Idam
cezasının kaldınlması,
yeni düzenlenecek
TCK kapsamı
içerisinde ele alınmah"
açıklamasım yaptı.
Bergama
Cezaevi
basına
açıldı
Bergama
Cezaevi'odeki
tünel isvanının
yaüşmasının
ardından
koğuşlar basına
gezdirildL
Pencere ve
• • kapılaruı
tamamen
yıküdığuu
açıklayan
yetkililer. bunun
vangının
söndürülmesi
için gerekli
olduğunu
açıkladılar. (AA)
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet
Bakanı Hikmet Sami Türk, koğuş sisteminin
olumsuzluklannın herkes tarafından bılındi-
ğinı belırterek, "Buralarda örgüt disiplini en
kaübiçimdc uygulanabiliyor, mafya en kaü bi-
çimde yürâtüİüyor. Bunlar olmasa bile koğuş
kabadaydan diğer hükümlü vetutuklular üze-
rinde tam bir tahakküm sürdürebiliyor. Bun-
lara bir son vıennek zamanı gelmiştir" dedi.
Bakan Türk, ölüm cezasının tek başına kal-
dınlmasını öngörecek bir kanun tasansının,
belli bir kişinin idamdan kurtanlması amacı-
na yönelik bir tasan olarak eleştırilebileceği-
ni vurgulayarak "Bunun için idam cezasının
kaldınlması yeni düzenlenecek TCK içerisin-
de ele alınmah" dıye konuştu.
Adalet Bakanı Türk. TRT-1 'de canlı yayım-
lanan Pazar Panorama Programına katılarak
çeşıtli F tipı cezaevınden Bergama Ceza-
evi'ndekı olaylara, ölüm cezasından çete lider-
lerine kadar bırçok konudakı sorulan yanıtla-
dı. Bakan Türk. "Bergama Cezaevi'nde bu-
lunan tünelin yapımı 1 yıldır süriiyornıuş. Bu,
cezaevlerinde hâkimi>et eksikliği mi v ar, ceza-
evlerine girüemiyor mu, cezaevi Ue mahkûm-
lar arasında isbirtiğj mi yapıhyor türünden so-
rulan akla getiriyor. Bu konuda nedüşünüyor-
sunuz" sorusuna şu yanıtı verdi:
" Bu, devletin özellikle terör suçlulan olarak
nitelendirüen suçlular üzerindeki egemenliği-
F tipi için başkente giden TAYAD 'lılar Izmit ve Adapazarı 'nda durduruldu
Ankcmıyüntyüşügözaltıkuiabaşladılstanbul Haber Servisi - Tu-
tuklu ve Hükümlü Aileleri Yar-
dımlaşma Demeği (TAYAD) ıle
onlara destek veren çeşitli sivil
toplum örgütlerine üye yaklaşık
250 kişi, F tipi cezaevlerinin ya-
pımının durdurulması için TB-
MM'ye dilekçe vermek üzere
îstanbul'dan Ankara'ya gitti.
Polis, Kadıköy'den hareket eden
TAYAD'h ailelerden üç kişiyi
Izmit'te mola verildiği sırada
gözaltına aldı.
Otobüsün hareketinin ardın-
dan Adapazan girişinde oturma
eylemi yapmak için duran TA-
YAD'Ularla güvenlik güçleri ara-
sında çıkan arbedede çok sayıda
kışi yaralandı. Güvenlik güçleri-
nin hastanelerde tedavisi tamam-
lanan yaralüann yanı sıra çok sa-
yıda TAYAD'lıyı da gözaltına al-
dığı iddia edildı.
F tipi cezaevlerinin yapımı-
nın durdurulması için TB-
MM'ye dilekçe vermek üzere
dün 6 otobüsle Ankara'ya hare-
ket eden TAYAD'lılann basın
açıklaması yapmasına ve ken-
dilerini uğurlamaya gelenlerle
vedalaşmalanna güvenlik güç-
leri tarafindan izin verilmedi.
Kadıköy'de öğle saatlerinden
itibaren çok yoğun önlemler
alan güvenlik güçlen. Haydar-
paşa'dan konvoy halinde Kadı-
köy'e giren otobüsleri durdur-
madı. Içlerinde 250 kişinin bu-
lunduğu 6 otobüs, emniyet güç-
lerinin nezaretinde Kadı-
köy'den çıkanldı. Otobüslerde-
ki bazı TAYAD'lılar zafer işa-
reti yaparken dışanda toplanan
bir grup ise alkışlı uğurlamada
bulundu. Kadıköy'den otobüse
binen Halkın Hukuk Bürosu
avukatlanndan Behiç Ahçı.
hücre tipi cezaevlerinin yapı-
mının durdurulması ve varolan-
lann da kapatıhnası istemiyle
Ankara'ya gittiklerini belirte-
rek TBMM'ye bu yönde bir di-
lekçe vereceklerini söyledi.
Devnmci Tutsak Aileleri Ko-
miteleri (DETAK) tarafından
yapılan yazılı açıklamada da,
cezaevlerinde siyasi tutuklulara
karşı saldınlar düzenlendiğini
ve bu saldınlar karşısında tutuk-
lu yakınlannın. işçilerin. emek-
çilerin ve toplumun duyarh bir-
çok kesimınin harekete gectiği
savunuldu. Açıklamada, "Bu-
güne dek yapılanlardan daha
şiddetli sakhn ve sistemh' katii-
amlar F tipi denilen soykınm ve
ölüm hücreleriy le gerçekkştirfl-
meye çahşılıyor'' denildi.
nin ne kadar zayıf olduğunu gösterir. Bu ege-
menliği sağlamak istiyoruz. Bu gruplar üzerin-
de dü/enli genel arama yapılacak oLsa sık sık
olaylarla karşılaşabiliriz. Bu konuda çok dik-
katü ve ihtiyatlı davranılmaktadır. Yani, her-
hangi birolayda kan dökülmesine meydan ve-
rumemesineçahşümaktadır. Ama, bu bir kont-
rol zafiyetini de ortaya koymaktadır. Son tünel
olayı da bunun acı bir ifadeskür. Bu olayda ki-
min ihmali var,tünel kazma işi nasıl böyİe uzun
bir süre saklanabilir, bu konu için müfettiş gö-
revlendireceğiz.*'
Adalet Bakanı Türk, "cezaevinde yatan bir
çeteliderinindışandakileretalimatvertnesine"
ılışkın bir soru üzenne de mahkûmlann, ya-
kınlan ve a\Tikatlanyla görüşe-
bildiğini ve böylece dışanya ha-
ber ulaştırabildığini belirtti. Cep
telefonlannın cezaevine girme-
sinin de tam olarak engellene-
mediğıni söyleyen Türk, bütün
bunlann meydana gelmesinde
cezaevi görevlilennin ihmali ve
kusuru olabileceği gibi menfaat-
len de olabileceğini, aynca bu
konuda personelin çok büyük
tehditler de aldığını kaydetti.
F tipi cezaevleri konusundaki
eleştirileri de değerlendiren
Türk. bu cezaevlerini görenlerin
sayısının 6O'ı geçmediğini, bu-
na rağmen basında çok büyük
bir protesto eylemi olduğunu
söyledi. Türk, şöyle devam etti:
"Protesto edenkr. insan hakla-
nna aykın bir cezaevi tipi inşa
ediliyormuş gibi hareket etmek-
tedirler. Ben onlan gerçekleri ya-
landan görmeye, bu cezaevinin
nasıl kullandacağı konusunda
yapılan çalışmalar ve hizmete
açümadan önce yapacağunız hu-
kuki düzenleme hakkında bilgi
edindikten sonra görüşlerini söy-
lemeyeveyasorununçözümüyo-
lunda ohımlu katkılarda bulun-
maya çagınyonım. Çünkü, Tür-
kiye'de yürüriükteki cezaevi sis-
temi, koğuş tipi cezaevi sistemi
arükiflasetmiştir. Koğuş sistemi-
nin getirdiği olumsuzluklar her-
kes tarafindan biliniyor.
Türk, "Idam cezasının kakb-
niması çahşmalan"na ilişkin bir
soru üzerine. ölüm cezasının tek
başına kaldınlmasını öngörecek
bir kanun tasansının, belli birki-
şinin idamdan kurtanlması ama-
cına yönelik bir tasan olarak
eleştirilebileceğine dikkati çeke-
rek. "Bunun için idam cezasuun
kaldınlması çahşmalannın yeni
düzenlenecek Türk Ceza Kanu-
nu (TCK) içerisinde ele aknma-
suıı istiyoruz" dedi
IRMIKIAYDIN ENGİN aengin(a doruk.net.tr
Gazetelerde, TV'lerde gene
Kıbns haberlerinden, yorumlann-
dan geçilmiyor. Hem de haftalar-
dır.
Peki, Kıbns üstüne bu ilgi yo-
ğunlaşmasının sebebi ne? Ne ol-
du da ilgililer Kıbns üstünde
odaklandı?
Oysa, ayrıntılara takılmadan
bakıldığında, Kıbns'tayeni birge-
lişmefiianyok.
26 yıldır olduğu gibi gene
Denktaş'la KJerides bir yerierde
buluşuyor; gene dipsiz kıle, boş
ambar misali çözüm önerilerini
tartışıyor ve sadece tartışıp ayn-
lıyorlar. Denktaş-Klerides ikilisi-
nin eskittiği Birleşmış Milletler ge-
nel sekreterlerinın sayısını bilen
varsa beri gelsin. Dahası, Denk-
taş'ın eskittiği "Güney Kıbns
Rum Yönetimi" liderlerinin sayı-
sını bile şaşırdık. Klerides'ten ön-
ce Kipriyanu vardı; ondan önce
kim vardı?
Ama Denktaş hep var.
Peki Denktaş neden "hep"
var?
Çok mu başanlı?
Kıbrıs'ın bugünkü ekonomik
Kıbns Üstüne Bir Komplo Teorisi
ve siyasal fotoğrafı "başannın öl-
çütü" ise Denktaş'ın ardından
çoktaaan teneke çalınmalı değil
miydi?
Uluslararası düzleme taşınmış
ya da taşmış bir siyasal uzlaş-
mazlığı tam 26 yıldır "çözmemek
ve çözdümnemek"ten ibaret bir
diplomatik etkinliğe "başan" mı
demek gerekiyor?
Ama gene de Kıbns hep ilgi
odağında oldu ve son birkaç haf-
tadır Türkiye gündeminin ilk sıra-
lanndaki, gazetelenn manşetle-
rindeki, TV'lerin anahaber bülten-
lerindeki yerini yitirmeden koru-
makta. ,
Neden?
Bu ilgi kabarmasını önce Kıb-
ns'ta "çatlak ses/er"in alışılmadık
ölçülerde yükselmesine bağla-
mıştık. Sanmıştık ki Kıbns'ın gü-
neyi, dörtnala değilse bile tınsa
kalkarak Avrupa Birliği (AB) yo-
lunda ilerlerken, KKTC'nin ken-
dinden başka kimselerin inanma-
dığı "egemen devlet" konumunu
sorgulamaya başlayanlar, med-
yada (Şener Levent'in Avrupa
gazetesınde) seslerinı yükseltti-
ler, KKTC hükümetinin Başbakan
Yardımcısı Akıncı, aynı koroya
ürkek de olsa katıldı ve bu da
alarm çanlannı çaldırdı...
...Sanmıştık! Galiba yanıldık.
Bugün serinkanlı bakıldığında,
Şener Levent ve Avrupa gazete-
si "olayı "büyümeden bastınlabı-
lir; Kıbnslı demokratlann, ılericile-
rin buluştuğu Cumhuriyetçi Türk
Partisi (CTP) de, Yurtsever Birlik
Hareketi (YBH) de kolayca ve
sessizce etkisizleştinlebılirdi.
Bu yeğlenmedi. Tersine, alabil-
diğine büyütüldü. "Casus gaze-
teciler davası" gülünçtü ve hu-
kuksal açıdan sonuç vermeye-
cek bir girişimdi.
Ama Türkiye ve Kuzey Kıbns
kamuoyunun duyarlı kılınmasın-
da, dikkatlerin Kıbns'ta yoğun-
laşmasında ve en önemlisi ''Ku-
zey Kıbns 'ta bir sorun var ve bu,
hızla kangrenleşen bir sorun"
yargısının yaygınlaşmasında bu
komik dava bile ışlev taşıdı.
Sonra?..
Sonra ilk işaret Denktaş'tan
geldi. Cenevre'de miydi, yoksa
20 Temmuz 1974'ün yıldönümü
kutlamaları için döndüğü Kıb-
rıs'ta rnıydı anımsamıyoruz, ama
durup dururken konuştu:
"Bu böyle gitmeyecek. Baş-
kanlık sistemine geçılmesınden
başka çare kalmadı. Başkanlık
sistemine geçilirse, söz veriyo-
rum, ben aday olmayacağım.
Eğer başkanlık sistemine hemen
geçilemeyecekse muOaka birtek-
nokratlar hükümeti kurulmalı!"
O toz duman arasında bu söz-
lerfazlayankı bulmadı. Anlamı ve
benımsenmesi durumunda yol
açacağı sonuçlar fazla irdelen-
medi.
Ardından Türkiye medyasın-
daki Kıbns haberleri yön değiştir-
di ve "Kıbns'a para yok", "Eroğ-
lu hükümeti bu ay maaşlan bile
ödeyemeyecek", "Kıbns'takiba-
tık bankalann müşterilerine Tür-
kiye'denzunıkyok" haberleri (!) ile
ortalık ısrtıldı. Onun da ardından
Ecevit baklayı ağzından çıkardı.
Üstelik Denktaş'ın "ya o-yao"
formülünü "hem o - hem o"ya
dönüştürerek Kıbns'ta başkanlık
sistemine geçileceğini ve bir tek-
nokratlar hükümeti kurulacağını
muştuladı.
Başkanlık sistemi ve teknok-
ratlar hükümetinin anlamı, yol
açacağı sonuçlar, Kıbns'ın gele-
ceği üstündeki etkisi, bir başka
yazının konusu olsun.
Ama bu noktada şunu sorsak
çok mu yanlış?
Dort-beş haftadır Kıbns'ta
bizce- bir bardak suda kopanlan
fırtına, o hukuk rezaleti "casus
gazeteciler" davasıfilan,Türkiye
Cumhuriyeti'nin yeni Kıbns plan-
lannın hazırlık aşamasının bir par-
çası mıydı? Ve bu sorudan doğan
daha yakıcı bir soru daha:
Hükümetin yeni Kıbrıs planı,
salt bir mali kamburu hafıfletme
operasyonu mu, yoksa?..
Şu "yoksa" üstündedüşünsek
iyi olacak...
F tipi tartışması
Oktoy: Mahkûmun
hakla unutulmasın
İLHANTAŞÇI
ANKARA - Eski Adalet Bakanlanndan Seyfi
Oktay, F tipi cezaevlerine yahıızca mimari
açıdan bakılıp yasal düzenleme sağlanmadan,
yönetim biçimini ve anlayışı değiştirmeden
sorunun aşılmasının mürnkün olmadığını
vurguladı. Oktay, tutuklu ve hükümlünün de
belli haklan olduğunun unutulmaması
gerektiğine işaret ederek "Önentli olan
cezaevinde hukuku etkin ve egemen kılmaktır"
dedi. REFAFTYOL dönemuun Adalet Bakanı
Şevket Kazan, Batı tipinde cezaevlerine
gereksinim olduğunu savunarak sorunun
aşılabilmesi için mekândan çok cezaevi
personelinin eğitimi üzerinde durulması
gerektiğini söyledi. Kazan, mahkûmlann
cezaevinden çıktıktan sonra topluma
kazandınlabilmeleri için proje geliştirilmesi
gerektiğini kaydetti.
Seyfi Oktay ve Şevket Kazan, bakanlığın sivil
toplum örgütlerinin eleştiri ve önerilerine kulak
tıkadığı F tipi cezaevlerini Cumhuriyefe
değerlendirdi.
DYP-SHP hükümetinin Adalet Bakanı Seyfi
Oktay, konunun tüm yönleriyle ele alınmaması
nedeniyle çözümsüzlüğün ortaya çıktığını
belirterek "Cezaevi ola\ı. kökten
dönüştürülmesi gereken bir konu. Yalnız bina ile
aşılamaz. Yasal düzenlemeler olusrurulmadan,
yönetim biçimini ve anlayışı değiştirmeden
sadece mimaride yapılacak değişiklikle cezaevi
sorununu çözmek münıkün değU" diye konuştu.
3 kişıyı bir araya koymakia tecritin.
soyutlamanın ortadan kalkmayacağına işaret
eden Oktay, bunun sonralan çeşitli sorunlara
neden olacağını vurguladı. Oda sistemine
dönülmesinin önemli olduğunu kaydeden Oktay
sistemi şöyle açıkladı:
"Oda sistemi deyince sadece odadan ibaret değil.
Mahkûnı, günün belU bir süresini odada
geçirecek. diger süreyi de
ortak mekânlarda
geçirecek. Bütün bunlan
düşünmeden sadece 3
kişinin bir araya
konulması nedeniyle
'hücre değil' denirse, bu
gerçekçi olmaz. Bu çağm
anlayışı hükümlü ve
tutuklunun da belli
haklan olduğu konusunda
yoğunJaşnuştir. Bunu
kabul etmek lazım.
Cezasmı çekerken asgari
insani uygulamalardan yararianmak onun doğal
hakkKhr." Sorunun aşılabilmesi için cezaevi
uygulama kurallannın yasalaştınlması ve
cezaevi yönetim biçiminin değiştirilmesi
gerektiğini söyleyen Seyfi Oktay, yapılması
gerekenleri şöyle değerlendirdi: "Cezaevindeld
mahkûmun asgari insani haklardan yararianma
hakkı olduğunu kabul ediyorsanız, ona belli
hizmetlerin verilmesi gerekir. Cezaevinin
bugünkü yapısmda başta bir müdür, ikinci
müdür, başganüyan ve gardiyan var.
Rehabilitasyonu gündeme getiriyorsanız, çağdaş
anlayışı kabul ediyorsanız hizmet birimlerini de
ohışturmak zorundasımz. Yönetim biçimini,
cezaevi kurallannı değişrirmeden sadece bina
üzerinde durursanız sorunu çözemezsiniz. Bina
önemli bir unsurdur ama bir bütünlük
içerisinde bunlann düşünülmesi gerekir.
1
'
Kazan: Kaliteli personeüe aşılır
REFAHYOL döneminin Adalet Bakanı Şevket
Kazan, öncelikle cezaevlerinde mahkûmlann
kategorilendirilmesi gerektiğini belirterek
"Buna göre koğuş sistemini terk etmek suretiyte
yerine 2'li. 4'lü ve 8'li cezaevieri yapmaknr" dedi.
Koğuş sisteminde, adli suçlular arasında koğuş
ağalığı, küçüklere sarkıntılık gibi sorunlann
yaşandığını kaydeden Kazan, cezaevi
tartışmalannın sona ermesi için Batı tipinde
cezaevlerine gereksinim olduğunu söyledi.
Avrupa'da mahkûmlann çalışmaya teşvik
edildiğini belirten Kazan, "Çahşmayı kabuUenea
mahkûmlar psikolojik olarak tedavi görmekte ve
topluma kazandınlmakta. Çalışmamakta
direnenlerfae'Madem ki çalışmıyorsunuz 2
kişilik veya tek kişilik odalarda kalacaksınız'
diyerek baskı aibnda tutulmaktadırlar" diye
konuştu. Kartal Cezaevi'nin de F tipine yakın
mimaride olduğunu anımsatan Kazan, burada da
silah ve cep telefonu bulunmasının personel
sorununu gösterdiğini vurguladı.
Seyfi Oktay
En kısa yoldan,
ev sahibi olun!
Vade 1 Milyar 5 Milyar 10 Milyar 20 Milyar
10Yıl
15 Yıi
20 Yıl
32.280.978
29.047.920 |
26.302.388
161.404.890
145.239.600
131.511.940
322
290
263
.809.780
.479.200
.023.880
645.619
580.958
526.047
.560
.400
.760
Sabit faizli tek konut kredisi
Yakında "ortağı" olacağınız banka sözünü futuyor!
2000 yılında 10.000 kişiyi ev sahibi konut kredisi VakıfBank'ta. Hemen en
yapacağmı açıklayan VakıfBank, 6.296 yakın VakıfBank şubesine uğrayın,
kişiyi ev sahibi yaptı. Şimdi sıra 3-704 konut kredisi işlemlerini tamamlayın,
kişide.Türk Iirası ödemeli, en uzun vadeli kredinizi 20 yılda kira öder gibi ödeyin. VakıfBank