Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
31TEMMUZ 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
Halkevinden
yadk sinema
Dikmen Halkevi, "Zaman ve tekno-
bjiyazJık sinemalan yok etse de biz si-
nemanmzL, kendi öz kültür ve değerie-
fmize sahip çıkıyoruz" dedi ve Dikmen
Ahmed Arif Parkı'nda yazlık sinema
çünlerinıbaşlattı. 15 Ağustos'a değin
çeceleri saat 21 .OO'de AN Özgen-
tjrk'ten Şerif Gören'e, Atrf Yıtmaz'dan
Zeki Demirkubuz'a değin birçok yö-
netmenırfilmi, yıldızlar altında izlene-
bilecek. Dikmen Halkevi yöneticileri,
etkinliğinçıtoş noktasını şöyle özetliyor-
lar: "Yazl* sinemalann keyfini, lüks sa-
lonlann, bilgisayar tasanmlı aksiyon
flmlerinin veremeyeceğini, eskiaşkla-
m saf, oıru ve çıkarsızlığını özlediği-
mizi bu etkinlikle belirtmek istedik."
Taburerizi, minderinizi kapın gidin. Ay-
çekirdekterinin kabuklarını atacağınız
kâğıt torba, mutlaka yanınızda olsun!
ttipaf
Diyanet Işleri Başkanı Mehmet Nu-
ri Yılmaz, denetim konulannın sade-
ce idari ve mesleki olmadığı gerekçe-
siyle hukuki, cezai ve mali konuları da
kapsadığını vurgulamış ve Teftiş sa-
dece ilahıyatçılarta olmuyor. Hukukçu-
lar, iktisatçılar, işletmeciler konuya da-
ha vakıf" demiş. Bu yüzden Diyanet
Işleri Başkanlığı Teftiş Kuaılu'na bun-
dan böyle hukukçu, iktisatçı ve işlet-
meci alınacakmış.
Bu bir itiraf. Demek ki Diyanet'i şim-
diye değin hukuku hukukçudan, ikti-
sadı iktisatçıdan, işletmeciliği işletme-
ciden daha iyi bildiği varsayılan ilahi-
yatçılar denetlemiş.
Az kaldı, kaymakamıyla, savcısıyla,
valisiyle Türkiye'nin idari yapısı da
Diyanet Işleri Başkanlığı Teftiş Kurulu'na
dönmeyecek miydi?
§ t
ISIK KANSU
Moral yükümlülüğümüzEski Milli Eğrtim Bakanı Hikmet
Uluğbay'ın aşağıdaki sözleri,
insanı vicdanıyla baş başa
bırakıp adeta çarpıyon
"Ülkemizde okumuşlar ve
okumakta olanlar şunu asla
unutmamalıdırlar
Aidıklan diplomalarda ve
kazandıklan gelirde, aslında
onlar gibi okulda okuması
gereken 12-24 yaş arasını
çalışarak geçiren ve ödediği
vergilerte eğitimi finanse eden
milyonlarca çocuğun alın teri ve
gözyaşının payı vardır. Bu
nedenle eğitimliler, artık 12-24
yaş grubunun eğitim içine
alınmasını sağlamak için ,t .
seferber olmak moral
yükümlûlüğünü taşımaktadırlar."
Uluğbay, "Iktisat-lşletme ve
Finans" dergisinin son
sayısındaki yazısında, eğitim
hizmetine ulaşamayanları ele
alıyor: "5-29 yaş grubunda 32.5
milyon insanımız olmasına karşın
anaokulundan üniversiteye
değin okulda olanların sayısı 16
milyona yakın olup okula erişim
oranı yüzde 49 dolayındadır. Bu
oran, 5-22 yaş grubunda
hesaplanırsa okula erişim oranı
yüzde 60 dolayına
yükselebilecektir."
Eğitime ayrılan paylar
konusunda karşılaştırmalı bir
tablo da çiziyor.
"ABD 96.5 milyon öğrenim çağı
nüfusu için 384.5 milyar, Fransa
20.6 milyon eğitim çağındaki
genci için yılda 88.5 milyar,
Almanya 24.6 milyon eğitim
çağındaki gencine karşılık
104.4 milyar, Yunanistan
3.7 milyon potansiyel
öğrencisine karşılık 4.7 milyar,
Güney Kore 19.8 milyon
çocuğa karşılık 17.5 milyar ve
ülkemiz 32.5 milyon öğrenci
potansiyeline karşılık (gayri safi
milli hasılanın yüzde 3.4'ü esası
üzerinden) 7 milyar dolar kamu
kaynağı ayırmaktadır."
Uluğbay, dikkat çekme gereği
duymuş, diyor ki: "Seçilmiş bu
birkaç veri dahi, ülkemizin 21.
yüzyıl yanşında kalabilmek için
eğitime ne denli kaynak ayırma
zorunda olduğunu gözler önüne
sermektedir."
ÇEMAŞ, Kırşehir'de
üretim yapan bir
döküm fabrikası. 250
işçi çalıştınyor. DlSK'e
bağlı Birleşik Metal-lş
Sendikası'na üye
işçiler, yaklaşık 1.5
yıldan beri ücretlerini
gecikmeli alıyorlar.
Doğal olarak,
birçok temet gıda
maddesini bile
karşılayamadıklannı,
konu-komşudan borç
almaktan usandıklannı
belirtiyor, elektrik, su
Veresiye defterleri çöpte
gibi aylık giderierini de
banka kredisi
aracılığıyla ödedikleri
için katlanan faizlerden
yakınıyorlar.
Kırşehir'den bir
dostumuz, izlenimlerini
aktardı:
"Kırşehir girişindeki
küçük bakkallarda
bile görülen 'sıfır
komisyon ile kredi
kartr, 'kredi kartı faiz
oranı srfır' ya da
'sıfır komisyon'
ilanlannın ne anlama
geldiğini, işçilehe
yaptığımız
konuşmalardan sonra
daha iyi kavradık.
Bakkallar geleneksel bir
uygulamayı çöpe
atmışlar. Veresiye
defteri kullanmıyorlar.
Veresiye defterleri,
çağdaş bankacılık
sisteminin biraracı ile,
kredi kartlan ile yer
değiştirmiş. Gelişmişlik
göstergesi olarak
sunulan kredi
kartlannın sayısındaki
artışın gerisinde yatan
gerçek bu.
Çalışanlar, alamadıklan
ücretlerini sanal
olarak tüketiyoriar."
Çağ atladık.
Artık çalışanlar, ekmeği
bile, domatesi bile,
üzümü bile taksitle
alıyorlar.
ÇALIŞANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZ ŞİPAL
Sosyal Güvenlik Kurumları
ve Yetim Aylığı
Soru: Ben Emekli Sandığı emeklisiyinı. Babam, SSK emek-
lisi olarak vefat etti. Yetim aylığı almak için yaptığnn
başvuruya olumsuz yanrt gekti. Nedeni ise, Emekli San-
dığı'ndan emekli aylığı almış olmam. Böylece bana
babamdan yetim aylığı bağlanmadı. Bir arkadaşı-
mın babası Emekli Sandığı'ndan emekli iken vefat et-
ti. Arkadaşım SSK emeklisi. Emekli Sandığı'na yap-
tığı başvuruya olumlu yanıt aldı ve kendisine, Emek-
li Sandığı'ndan yetim aylığı da bağlandı. Sosyal gü-
venlik kurumlarında böyle bir durumda uygulama
ayrı mıdır? Ayrı ise, bu haksızlık değildir de nedir?
(S.D.)
YANIT: Sosyal güvenlik yasalarında dul ve yetim aylıklan-
na öngörûlen uygulamalann değişik, çelişkili olduğıma ve bu-
nun da hakça olmadığına sıkça değinmekteyiz. Sosyal Güvenlik
Reform Yasa Tasansı'nda bu konuyla ilgili, olumsuz yönde bir
uygulama öngörülmüştü. Ancak, tasannın yasalaşma aşamasın-
da konuyla ilgili madde tasandan çıkanldı ve yürürlüğe gireme-
di. Tasannın 20. maddesinde yer alan bu uygulama şöyleydi:
"Kendisinden aylık bağlanacak olanlann ölümü tarihinde
evli bulunmayan kız çocuklanna, sandığa, Sosyal Sigortalar Ku-
rumu'na, Bağ- Kur'a ve 506 sayılı kanunun geçici 20. madde-
si kapsammda bulunan sandıklara tabi çalışmama veya bunlar-
dan her ne ad altında olursa olsun aylık almama şartıyla yetim
aylığı bağlanır. (...)"
Bu maddedeki kurum aynmı yapmadan, yetim aylıklarının ke-
silmesini öngören uygulamadan yana değiliz. Ancak, bütün ku-
rumlarca bu uygulamanın eşit yapılmasından yanayız. Bu uygu-
lamanın "eşitlik" ilkesine ters düştüğü görüşündeyiz.
Dün olduğu gibi, bugün de bütün sosyal güvenlik kurumların-
da, yetim aylıklan konusundaki eski uygulama sürmektedir. Çe-
şitli sosyal güvenlik kurumlan kapsamında çalışan, bu kurum-
lardan emekli ya da dul aybğı alan ve evli olmayan kız çocukla-
nn, ana-babalannın bağh olduklan kurumlara göre, alabüecek-
leri yetim aylıklan:
Yetimin Bağlı
Olduğu Kurum
SSK
SSK
Emekli Sandığı
Emekli Sandığı
Bağ-Kur
Bağ-Kur
Emekli Sandığı
SSK
Bağ-Kur
Ana-Babanın Bağlı
Olduğu Kurum
SSK
Emekli Sandığı
SSK
Emekli Sandığı
Bağ-Kur
Emekli Sandığı
Bağ-Kur
Bağ-Kur
SSK
Yetim
Aytağı
Almaz
Ahr
Almaz
Almaz
Almaz
Alır
Almaz
Almaz
Almaz
Ölen ana-baba, Emekli Sandığı kapsamında ise, evli olmayan
kız çocuğu SSK ya da Bağ-Kur'dan emekli ya da dul aylığı alı-
yorsa, Emekli Sandığı'ndan da yetim aylığı almaya hak kazanır.
Bedava kömüp
dağitılıyormuş
Çayırhan Termik
Santralı'nın 1. ve 2.
üniteleri, 85 milyon
dolara Park Holding'e
20 yıllığına devredildi.
Santralın 3. ve 4. ünifeleri
de aynı şirkete,
yine 20 yıllığına 100 milyon
dolara devredilecek.
20 yıllık kiralama ile
birlikte sosyal tesisler,
800 dolayında lojman,
içindeki makine ve
araçlarıyla atölyeler,
işletme binalan ve
ambarlar, dahası
Çayırhan çevresinden
çıkan yılda 2 milyon ton,
yani toplam 40 milyon
tonluk kömür rezervi de
santralın yanında
promosyon olarak şirkete
devredilmiş oldu.
Bugünkü fiyatlarla
kömürün tonunun
santrala 30 milyon
liradan satıldığı
göz önüne alınırsa,
yaklaşık 1 katrilyon
200 trilyon liralık
kömür rezervinin de
kullanım hakkı
verilmiş oluyor.
Iç karartan nedir,
biliyor musunuz?
Kimse çıkıp da iktidara
"Yav, 4 ünite santralı,
atölyeleri, binalan
kelepir fıyata devretmekten
geçtik, kamunun malı
olan 40 milyon tonluk
kömür rezervini bedavaya
nasıl verirsin" diye
sormuyor.
HAYVANLAR ISMAIL GVLCEÇ igulgec@yahoo.ctun
HARBt SEMİH POROY semihporoy@yahoo.com
KEDİ LEVO APTÜüKA
["«oibZ/ sosyju./srj
TARlHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKA* 31 Temmuz
AYDA JEEP GEZlNflSU.<3?1'0£ BU6ÜN, ÎKl ABD'Lİ /ISrjGO-
_ ..or, oöer TEKERLEIÜJ BiRAeAÇLA
'AY -fÜZ£YİNPB DOLAŞMlÇTf.. 'APOUC1S
U2AY PROGRAMI GERS&lhiCE AY'IN HAPLEY
RlLL AOU PÜZLÜĞÜNE /'NEN OAVID SCO7T
VE SAMESIRM1N, BEBABE&LeEJHDE
GETİe£>iKL£JS.i ARAÇlA OOLAÇMAYA
KOYULDUlAR.DÜNYA'pA 2ÛO
ATg. GELEU AJZAÇ AYPA ANCAK
4Okb- AĞieu&iNDAYPI. AICÜ
İLE ÇAUŞAN "eoVER"AOU
ARAÇLA, OÇ GUN İÇİNDE, TOPtAM
25 km GEZJNTr YAPtLACAK VE Bİ-
ÜMSEL AÇIDAN ÇOKPGĞEJZJJ ĞH-
U&Z TOPlANACAKTt...
CUMHURİYET ÜNtVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN DUYURU
2000-2001 Ögretim yılı Onkayıt ve Özel Yetenek asınavıyla üniversitemiz Beden Eğitimi ve Spor Yûksekokulu
Beden Eğitimi Oğretmenliği Bölûmü'ne 65 (25 bayan, 40 eıkek). Antrenörlük Eğitımı Bölümü'ne 30 (10 bayan, 20
erkek) öğrenci alınacaktır. ÖNKA\TT TARİHLERİ VE YERI B«den Eğitimi Oğretmenliği Bölümfi: farih: 7
Ağustos - 28 Ağustos 2000. Antrenörtük Eğitimi Bölümü: Tanh: 7 Ağustos - 4 Eylül 2000. Kayıt yen: CÜ Beden
Eğitimi ve Spor Yûksekokulu Müdürlüğü Kampus / SIVAS. 1- TC uyruklu olmak, 2- 2000 - ÖSS smavmdan;
a) Beden Eğitimi Oğretmenliği Bölümü'ne önkayıt yapılabilmesi için lıselenn spor alaaVol'bölümlennden me-
zun olan adaylann 2000-ÖSS puan türlerinin heıhangi birinden 110.000. liselerin diğer alan/kol/bölûmlerinden me-
zun olan adaylann ise 2000-ÖSS puan türlerinin herhangi binnden 125.000 ve daha fazla puan alması;
b) Antrenöriflk Eğitimi Bölümü''ne önkayıt yaptırabilmek için liselerin spor alan/kol/bölûmlerinden mezun olan
adaylann 2000-ÖSS puan türlerinin herhangi birinden 105.000, liselenn diger alan/koL'bölümlerinden mezun olan
adaylann ise 2000-OSS puan türlerinin herhangi birinden 120.000 ve daha fazla puan alması, 3- Onkaydı adayın biz-
zat kendisinin yaptırması gerekmektedir. 4- Eksik belge sunulması, ılan edilen önkayıt süresı dışında gecikme olma-
sı ve başvurunun posta ile yapılması durumunda önkayıt kabul edikneyecektir. 5- Adaylann Beden Eğitimi ve Spor
Yûksekokulu'ndaki önkayıt bürosundan alacaklan form dilekçeyi doldurarak aşağıdaki belgeleri eklemeleri gerek-
mektedir. a) 2000 ÖSS sınav sonnç belgesinin noter tasdikli örnegi. b) Adayvn mezun olduğu okuldan aldığı diplo-
manın noter tasdikli ömeği veya yeni tarihli mezuniyet belgesinin noter tasdikli örneği (başan belgesi yerine geç-
mez). Adaym mezun olduğu alaakol/bölümü diplomasında veya mezuniyet belgesinde belırtilmemişse alankoLbö-
lümünden mezun olduğunu gösterir belgenin noter tasdikli örneği ı Diploma veya çıkış. belgesi sadece liselerin spor
alan/kol/bölümlerinden mezun olan adaylardan istenecektir). c) 3 adet 4.5x6 ebadında, son 6 ay içerisinde çekil-
miş fotoğraf (ıki bölüme birden önkayıt yaptırmak ısteyen adaylann 6 adet fotoğraf vermeleri gerekir).
ONEMLİNOT: Renklı fotokopi ile çoğaltıhnış fotograflar kabul edilmeyecektır. d| Nüfus cüzdanınm onaylı ör-
neği. e) Herhangi bir sağlık kuruluşundan alınacak "Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokullannın Özel Yetenek Sı-
navlanna girmesinde sakınca yoktur" ibaresini taşıyan sağlık raporu (Yukanda belirtilen ıbare olmadığı takdirde
adayın önkaydı yapılamayacakto). 6- Adaylar heı iki bölüme de önkayıt yaptırabiürler. 7- Sınav hakkındaki aynntı-
lı bilgjler başvuru amnda, Üniversitemiz Beden Eğitimi ve Spor Yûksekokulu Müdürlüğü'nden alınacak " Sınav Ta-
mümı Kılavuzu" kitapçığında bulunmaktadır SINAV TARİHLERİ VE YERİ Beden Eğitimi Oğretmenliği Bö-
limi: 29 Ağustos 2000 Salı. Saat: 08.00. Antrenöriük Eğitimi Bölümü: 5 Eylül 2000 Salı. Saat: 08.00.
Sınav Yeri: CÜ Beden Eğitimi ve Spor Yûksekokulu Kampu& Sı\as. Basın: 42668
MALKARA SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN
Dosya No: 2000/3
Sıülmasıoa karar verilen gayrimenkulâıı nitelikJeri: Malkara ilçesi. Merkez Hacıevhat Mahallesi. Hükûmet Caddesı mevkıüıde ki-
in tapunun 11 ada, 6 parselinde kayıtlı, 124.46 m2 miktannda, dcgusu Kemal Tamay ve Kâzime Sevim, batısı Nurettin Öztûrk, kuzeyi Bir-
sen Engin. Osman Erdoğan, güneyi Hûkümet Caddesi ile çevrili 3 katlı kâgiı apartman niteliğinde arz olarak değeri 1.618.000.000- TL ta-
şınmaz üzerindeki bina karicas tuğla duvarlı, zemin 1.2 norma! katlan betonarme, üçûncü normal katı yığma tuğla duvarlı ahsap çatılı çi-
mento harcı ile sıvalı ahsap doğramalı. zemin katta 2 oda. salon. mutfek. hol, banyo wc'den oluşan 97 m2'lik dairediı. Birinci normal ve
ikinci normal katlarda 3 oda, salon. hol. banyo ve tuvalerten oluşan 97 nü'lik dairelerdir. Ccûncü normal katta 3 oda. hol. salon, banyo ve
tuvaletten oluşan daire mevcuttur. Toplam dört daire olup kat irnfakı veya kat mûlkiyeti tesis edilmemiştir. Dört kattan oluşan. dört daire-
lik bina değeri 13.9OO.0OO.0OO.- Tl'dir. Arz ve yapıt (daireler) toplamı 15.518.000.000.- TL muhammen bedelli olup, malik Şefik Meriç'in
13 hissesmin Malkara Asliye Hukuk Mahkemesinin 199197 esas sayılı dosyasındaki TEMlNAT REHNİ ile hûkümlü olarak satılacak-
tır. S. saati: 13.30-13.40. Satıs şartlan: 1- Satış, 26 Eyrûl 2000 Salı saat 13.30-13.40 arası Malkara Adliyesi duruşma salonunda yapıla-
caktır. Bu artnrmada tahmin edilen kıymenn yüzde 75'ini ve rüçhanh alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve sanş masraflannı geçmek
şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhûdü baki kalmak şartıyla 6 Ekün 2000 Cuma gûnü aynı yer-
de. aynı saatte ikinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttumada da bu mıktar elde edilememışse gayrimenkul en çok arttıranın taahhûdü sak-
lı kalmak üzere arttınna ilanında göstenlen müddet sonımda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki arttırma bedelinin maiın tahmin
edilen kıymetinin yüzde 40'ını buknası ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann toplammdan fazla olması ve bundan başka pa-
raya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçmesi lazundır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. a2- Arttırmaya işti-
rak edeceklerin. tahmkı edilen kıymenn yüzde 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu ver-
meleri lazımdır. Satış, peşin para iledir. alıcı istediğinde 20 gûnü gecmemek üzere mehil verilebilir. Resmi ihale pulu, tapu harç ve masraf-
Ian ve %7 KDV alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. Tellaliye bedelinin malı satılan paydaşlann olduguna, 3- Ipotek sa-
hibi alacaklılarla diğer ılgililerin (*) bu gaynmenkul üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgele-
ri ile on beş gûn içinde dairemize bildirmeleri lazımdff. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacak-
lardır. 4- thaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefillen, teklif ettikleri
bedel ile son ihale bedeli arasmdaki farktan ve diğer zaraıiardan ve aynca temenüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardu-. thale farkı
ve temerriiı faizı aynca hukme hacet kahnaksızın dairemizce tahsil olunacak. Bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5-
Şartname, ılan tarihinden itibaren herkesin görebümesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderi-
lebilir. 6- Satışa iştirak edeceklerin şartnameyi görmüş ve münderecabnı kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bılgı almak isteyenlerin 2000 3
sayılı dosya numarasıyla müdüriügümüze başMirmalan ilan olıınur. .
(•) tlgililer tabirine irtifak hakta sahipleri de dahildir. Basın: 42928
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
YÖK ve AB Konularında
Unutulan Gerçekler
Değerli okurianm, büyük basın, magazin haber-
lerini sadece birinci sayfalara taşımakla kalmadı,
en ciddi konulan bile magazin haberciliği yakla-
şımıyla ele almaya başladı.
Böylece "reyting" ve "tiraj" kaygılarıyla yüzey-
sel ve çatışmacı bir yaklaşım hem gazetelerde
hem de televizyonlarda egemen oldu.
Her haber son derece "yüzeysel bir biçimde"
ve "taraflar arası bir çatışma" anlayışı içinde yo-
rumlanıyor.
Çatışma yoksa bile insanlar ve olaylar "şablon-
lar^
1
içine yerleştiriliyor ve "haberler" bu şablon-
lar arası çelişkiler vurgulanarak "işleniyor".
Gerçek haberciliğin, aklın, mantığın, bilimin, ger-
çeğe ve insana saygının yeri kalmadı artık medya-
mızda.
Ben, medyamızın bu "aşamayı"daatlatacağına,
dürüst haberciliğin, yani önce okura, sonra da tüm
insanlara saygılı yayıncılığın er ya da geç egemen
olacağına inanıyorum.
Şimdi gelelim, iki önemli kurum hakkında son gün-
lerde bütün medyamızın baş köşelerine yerieşen
tartışmalarda "unutulmuş" olan gerçeklere.
Önce YÖK konusunda unutulan tarihsel gerçek-
ler:
Bugünkü üniversiteler artık eski üniversiteler
değil.
Rektörler için "eğilim yoklamalan" niteliğindeki
seçimlerin yapıldığı üniversiteler, sanki eski üni-
versitetermiş gibi bir tartışma sürüyor medyada.
Burada unutulan nokta, "YÖK sonrası üniver-
sitelerin" büyük ölçüde, bilim dışı ölçütlere gö-
re, milliyetçi - mukaddesatçı ideoloji çizgisindeki
personelle doldurulmuş olmasıdır.
YÖK önce eğitim enstitüleri gibi, ideolojik çizgi-
de yapılanmış "üniversrte dışı" pek çok kurumu
üniversitelere bağlamış, sonra buradaki persone-
lin beş yıllıklanna doçent, on yıllıklanna profesör ol-
ma hakkı tanıyarak, üniversitelerin bilimselliğini
tahrip etmiştir.
Bu operasyonu greçekleştiren Evren - Doğra-
macı ikilisi, tüm yöneticileri de değiştirmiş, seçi-
lerek gelen rektör ve dekanların yerine, milliyetçi -
mukaddesatçı çizgide yeni rektörler ve dekanlar ata-
mıştır.
Bu arada, sıkıyönetim aracılığı ile, aralannda
uluslararası çapta değerli bilim adamları da bulu-
nan pek çok hoca, sadece "demokrat olduklan
için" ya üniversiteden atılmış ya da istifa etmek zo-
runda bırakılmıştır.
Yeni yöneticiler, daha da gevşekleştirilen "aka-
demikatama veyükseltme ölçütlerini" bilimsel de-
ğil, ideolojik çizgide kullanarak, üniversiteleri, özel-
likle de yeni kurulanları, genellikle bilimsel açıdan
niteliksiz ve yeteneksiz, ama ırkçı ya da dinci ide-
olojilere bağlılığı su götürmeyen personelle doldur-
muşlardır.
Işte bugün, "yöneticileri seçtlsin mi atansın mı"
diye tartıştığımız üniversiteler böyle oluşturulmuş-
lardır.
Bu tarihsel gelişim gözlemlenmeden, bu farklı-
lığın ayırdına vanlmadan yapılan seçim ya da YÖK
tartışmaları anlamsızdır.
Açık ve net olarak söytüyorum: YÖK'ün tah-
rip ettiği bugünkü üniversite sistemi içinde se-
çim de yapsanız, atama da yapsanız, hiçbir şey
değişmez.
Uzülerek belirteyim ki bu durumun onanlma-
sı, bugünkü siyasal koşullar çerçevesinde, kı-
sa dönemde de, uzun dönemde de pek olanak-
lı görünmemektedir.
Gelelim Avrupa Birliği'ne.
Bugünkü AB de arbk eski AB değil.
Bugünkü Avrupa Biıiiği, ne Türkiye'nin 1963 yı-
lında "ortaklık anlaşması" imzaladığı Avrupa
EkonomikTopluluğu'dur, ne de 1975yılında, Yu-
nanistan üyelik için başvurduğunda, "Sonradan Yu-
nan vetosu ile karşılaşırsınız, siz de şimdi baş-
vurun" diye bizi çağıran Avrupa Topluluğu'dur.
Bugünkü AB, Yunanistan'ın üye olmasından son-
ra, biıiiğin üyelerine tanıdığı veto hakkı yoluyla,
Türkiye'yi bin yıldır yaşadığı Anadolu topraklann-
dan sürmek isteyen bir anlayışın sakatladığı bir si-
yasal topluluktur.
Bu tarihsel değişim gözlemlenmeden, bu fark-
lılığın ayırdına vanlmadan, Atatürkçülük, ya da
islamcılık veya küreselleşme şablonlan çerçe-
vesinde yapılan (Benim de katılmak zorunda
kaldığım) AB'ye üyelik tartışmaları da anlamsız-
dır.
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6SOLDANSAĞA:
1/Çukurova'da
ünlü bir antık
kent. 2/ Giysi 2
kolu... Yakanın 3
göğse doğru
inendevrikbö-
lümü. 3/ Gü- 5
neyden esen g
yel... Belirlibir
iş için aynlan '
para. 4/ Ekin 8
biçildikten g
sonra toprakta
kalan köklü sap...
Gençliği ve körpeliği 1
kalmamış. 5/ Deride 2
sinirler boyunca bir- 3
takım ağnlı fiskelerin 4
dökülmesiyle beliren 5
bir hastalık... Boru se-
si. 6/ Bir nota... Çer-
kezlerin ulusal desta-
nı. II Karakter... Çok
hızlı yazmaya elveriş-
li bir yazı sistemi 8/ Oğul, evlat... Akdeniz Bölge-
si'nde bir çay. 9/ Bahçelerde yazın oturulmak için
yapılan, kafes biçiminde süslü çardak.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Çabuk boy attığı için gölge ağacı olarak diki-
len ama kötü kokan bir ağaç. 2/ Havadan elde edi-
lerek aydınlatma araçlannda kullanılan bir gaz...
Bir tanm aracı. 3/ Bir çeşit ardıç... Kadastro ha-
ritalannda parseller topluluğu. 4/ Ağır kokuhı bir
gaz... Ilaç. 5/ Dingil... İnsanlar, halk. 6/ Lübnan'ın
plaka işareti... Hızlı çalışan makine parçalannı
yabancı cisimlerin ginnesine karşı koruyan zarf.
II Ege Bölgesi'nde bir göl... Bir tûr iplik bükme
aracı. 8/ Avı getirmesi için köpeğe verilen buy-
ruk... Üflemeli bir çalgı. 9/ Sophokles'in ünlü bir
tragedyası.