Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 TEMMUZ 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
ÇBer nükleer
pnoje iptaline
karşı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-DYP Genel
Başkanı Tansu Çiller,
hükümenn ıptal karan
aldığı nükleer santral
konusunda "Kararsız
Kasım" gibi davTandığını
savunarak yeruıe yeni bir
teknolojı ikame etmeden
nükleer enerjiden
vazgeçıbnesınin ülkeyi
karanlıkta bırakacağını
söyledı. Dün bir günlüğüne
geldiği Ankara'da önce
basın toplantısı yapan,
ardmdan da partisinin
başkanlık dıvanını
toplayan Çiller hükümetin
ekononu politikalannı
eleştirdi. Dış ticaret
açığının yıl sonunda 20
milyar dolan aşabileceği
tahminınde bulunduklannı
kaydeden Çiller, bu açığın
dudak uçuklatacak bir
şekilde daha da artacağını
ileri sürdü.
Paraşütdavasi
Adana'da
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara 1 No'lu
DGM, savcı Talat Şalk'ın,
hayali ihracat ve
yolsuzluklann ortaya
çıkanlması amacıyla
başlatılan 'Paraşüt'
operasyonu soruşturması
sonucunda açtığı davada
yetkisizlik karan verdi.
Dava, suçun Kihs ve
Gaziantep'te işlenmesi
nedeniyle Adana DGM'de
görülecek. Şalk tarafindan
hazırlanan iddıanamede,
sanıklar Yasın Altınbaş,
Fatih Ağcakala, Kemal
Özsönmez ve Mehmet
Emin Altınbaş hakkında
çeşitli suçlardan 5 yıl 10'ar
aydan 28'er yıla kadar ağır
hapis cezası talep ediliyor.
Pişkinsüt
Kararhyız
• VAN(AA)-TBMM
Insan Haklan Inceleme
Komisyonu Başkanı ve
DSP Aydın Milletvekili
Sema Pişkinsüt, ifade ve
düşünce özgürlüğünün
sağlanması konusunda
sonuna kadar kararlı
olduklannı belırttı. Doğu
ve Güneydogu Anadolu
bölgelerindeki 12 ili
kapsayan gezi ve
incelemelerinin amacının
ağustos ayında yapacağı
geniş kapsamlı inceleme
ve anket çahşmasına zemin
hazırlamak olduğunu
söyleyen Pişkinsüt, "Bölge
halkıiun farİdı konulardaki
görüşlerini
değerlendirmeye
çalışıyoruz" dedi.
Yabancılarm
suçsici
• ANKARA (AA) - Son 5
yılda suça kanşan 100
binın üzerinde yabancı
uynıklunun sınır dışı
edildiği ve bunlann
çoğunlugunu fiıhuş
yapanlann oluşturduğu
bıldınldı. Yabancılar polisi
tarafindan çoğunluğunun,
AIDS, frengi gibi cinsel
yolla bulaşan hastalıklar
taşıdığı belirlenen 4 bin
497 kişınin de sınır dışına
çıkanldığı belirtildi.
'Yakınmaya
haklan yoK'
• TARSUS (Cumhuriyet)
- Geleneksel 22. Üzüm
Bayramı ve Kültür
Şenliği'ne katılmak üzere
Tarsus'a gelen Ulaştırma
Bakanı Enis Öksüz,
hükümetin aldığı
ekonomik kararlar ve
uygulanan politikalarla
Türkiye'nin 5-6 yıl icinde
sıkıntılardan kurtulacağını
belirtti. Öksüz. "Bugün
ülkenin durumundan
yakınanlann çoğunluğu
ülkeyi bu duruma
düşürenlerdır " dedi.
İşçt sınavı
• ANKARA (AA) - Kamu
kurum ve kuruluşlannda
ilk kez daimi işçı olarak
istihdam edilecekler için 1
Ekim 2000 tarihinde
yapılacak merkezi srnava
başvuru süresi 4 Ağustos
2000 tarihinde sona
erecek. Çalışma ve Sosyal
Güvenliİc Bakanhğı
tarafindan yapılan
açıklamada, fş ve Işçi
Bulma Kurumu şube ve
bürolannda 29-30 Temmuz
(Cumartesi ve Pazar)
günlerinde de tam gün
işlemlerin yürütüleceği
bildirildi.
Sağlık Bakanı, kendi atadığı Personel Genel Müdürü Hacı Çevik'i görevden aldı
Ehırmıış kadrosuyla kavgah
Sağük Bakanı Durmuş, partiü
bürokraüanyla da çahşamryor.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Sağlık Bakanı Osman
Durmuş, daha önce Giray Şa-
hin'in yerine atadığı MHP'li
Hacı Çevik'i Personel Genel
Müdürlüğü'nden alarak yerine
yine MHP'li Ahmet Kuşde-
mir'i atadı. Bakan Durmuş,
sağlık personelinin atamalany-
la ilgili olarak bazı kurallar
koyduğunu, Çevik'i de bu ku-
rallara uymadığı için görevden
aldığını söyledi.
Göreve gelmesinden bu ya-
na adını ıcraatıyla değil, yaptı-
ğı partizan atamalarla duyuran
Osman Durmuş, kendi atadığı
partili bürokratlan da görev-
den alıyor. Parti içi çekişmenın
kendıni göstermeye başladığı
Sağlık Bakanhğı'nda MHP'li
Hacı Çevik, Personel Genel
Müdürlüğü'nden ahnarak yeri-
ne Ahmet Kuşdemir getirildı.
Durmuş, dün hekimevinde
düzenlediği basın toplantısın-
da, bir gazetecinin "Personel
Genel Müdürü'nü neden gö-
revden aldunz" sorusuna şu ya-
nıtı verdı: "Türldye'de burok-
rasi sık sık değişir. Biz göreve
geklikten sonra, sağlık perso-
netidağdmunda bir anonnaflik
olduğunu söyledik. Bu çerçeve-
de vali ve sağlıkmüdürierinden
atananlan sık sık değiştinne-
yin. diye bazı isteklerde bulun-
duk. Sık sık atama istekleri ge-
liyor. Ben bu taleplerle bakan-
hğm sıkmtıya sokulmamasuu
istiyorum. Biz bu konuda bazı
kurallar kovmuştuk. Bunlann
yeterince uygulanmadığını gör-
dûk. Bu nedenle görevden al-
dık." Durmuş, Trabzon gezi-
sinde kendisini karşılamadığı
için hakaret ederek odadan
kovduğu Numune Hastanesi
Başhekimi Mehmet Usta'nın
doktor olan kızının da görev-
den alındığının anımsatılması
üzerine konu hakkrnda bilgisi
olmadığrnı savundu.
Konuyu araştıracağını söy-
leyen Durmuş, "Hiç kimse
kendisine ah olmayan bilgiler-
den dolayı bir yerden bir yere
gidemez. Olamaz, olmuşsa çok
yanhşür" dedi.
Durmuş, Sağlık Meslek Li-
sesi sınavlarına ilişkin olarak
düzenlediği basın toplantısın-
da ilk üç sıraya giren öğrenci-
lere armağan verdi.
Eczacı odalan denetleme karannın siyasi nedenlere dayandığını savundu
Sağlık Bakanhğı TEB'i hedef aldı
tstanbul Haber Servisi -
Sağlık Bakanhğı, Türk Ecza-
cılan Birliği'ni (TEB) 1982
Anayasası'nın meslek odala-
nnı vesayet altında tutan anti-
demokratik maddelenni ge-
rekçe göstererek denetlemeye
başladı. Eczacı odalan yapnk-
lan ortak açıklamayla bu ka-
rann altında siyasi nedenlerin
yattığını vurguladılar. TEB
bundan 10 yıl önce de MHP
kökenli Halil Şıvgın zamanın-
da denetım geçırmışti.
Sağlık Bakanhğı, 3 Temmuz
tarihiden bu yana TEB'i idari
ve mali açıdan denetim altına
aldı. TEB ve 39 eczacı odası
yaptıklan ortak açıklamada, i-
ki yılda bir yapılan genel kurul-
larda seçilen ve yetkih organ-
lar karşısında hesap vermek
zorunda olan meslek kuruluş-
lannın bu şekilde denetlenme-
sinin demokratik olmadığını
vurguladılar. TEB'in devletten
hiçbır maddı yardım almadığı-
na dikkat çekilen açıklamada
şöyle denıldı: "Biz eczaa oda-
lan olarak 1982 Anayasası'nın
demokratikkuruluşlanvesayet
altına alma felsefesinin uygula-
ması olan bu denetime karşı çn
kıyoruz. 82 Anayasası'nın
135'inci maddesi ve meslek ör-
güderiyasasmda bulunan anti-
demokratik maddderin kakü-
nlmasını vülardır talep ettik,
hâlâ da etmekteyiz."
tstanbul Eczacı Odası Baş-
kanı Erkan Önsel de amacın
TEB'in gücünü kırmak oldu-
ğunu vurgulayarak "yapılan
denerimin siyasi bir baskı oldu-
ğu çok açık. Kadrolaşmaya yö-
nelik. Diğer odalar hiçbir de-
netleme geçirmemiştir'' dedi.
Önsel, Sağlık Bakanı Os-
man Durmuş un hareketleriy-
le cumhuriyetçi bir bakandan
çok Osmanlı'nın gelenelderi-
ne benzerlik gösterdığını belır-
terek şöyle konuştu: "Biz Sağ-
lıkBakanı'nınesasyapmasıge-
reken işleri anunsatmakisteriz.
Ülkemizin 20 ilinde kamu ecza-
cısıyoktur. Sağlık hizmederine
genel bütçeden yüzde 2.5 pay
ayrümışken Sağlık Bakanı
TEB'idenetiemekle ugraşryor."
Istanbul Dişhekimleri Oda-
sı Başkanı Prof. Dr. Taner Yû-
cel, yasada birliklerin ilgili ba-
kanlık, odalann ise valilikler
tarafindan denetlenebıleceği-
ni belirtti. îstanbul Tabip Oda-
sı Basın Sözcüsü Dr. Rıfat Yü-
cel de Sağlık Bakanlığı'nın
Türk Eczacılar Birliği'ni de-
netim altına almasını tüm
meslek örgütlerine bir gözda-
ğı olarak değerlendirdi.
OzgürRadyo 'nun
kapatılması
protesto edildi
Ozgür Radyo'nun RTÜK
karanyla 1 yû süreyle
kapatılması, ayduılar,
sanatçüar, shil tophun örgütü
temsikileri ve radyonun
çahşanlannca protesto edüdL
Türİdye Gazeteciler Cemiyeti
Lokali'nde düzenlenen basın
toplanbsında konuşan Özgür
Radyo Genel Yaym Yönetmeni
Fifiz Aslan. Kızıhrmak müzik
topluluğunun "Gidenlerin
Ardından" adlı albümünde yer
alan "Hayat Denilen" adlı ezgi
ve şair Ataol Behramoğlu'nun
bir dörtiüğünün yayımlanması
nedeniyle Özgür Radyo'nun 1
yıl süreyle kapabldığmı belirtti.
Özellikle Güneydogu'da gücünü yitiren parti, araştırma komisyonu kurdu
FP oy kaybının nedenîni araştırıyor
ANKARA (CumhuriyetBü-
rosu)- FP yönetimi, partinın oy
kaybı ve bazı bölgelerde taban
bulamamasmın nedenlerini
saptamak üzere harekete geçti.
Özellikle Güneydoğu'da deste-
ğini önemli ölçüde yitiren FP,
oy kaybının nedenlerini araş-
tırmak üzere komisyon oluş-
turdu. Trakya ve Ege'de de ta-
ban bulamayan FP'nin bölge
toplanhlan düzenleyerek araş-
tırma yapacağı belirtildi.
Genel seçimlerde önemli
oranda oy kaybeden FP, kamu-
oyu yoklamalanna göre daha
da artan erimeyi durdurmanın
yollannı anyor.
FP genel merkez yönetimi,
oy kaybının yoğun olduğu böl-
geler ile partinin bir türlü des-
tek bulamadığı bölgelere önce-
lik vererek çalışma başlattı.
Trakya ve Ege'de partinin ne-
den taban bulamadığını bölge
toplantılanyla araştıran FP yö-
netimi, parti örgütlerinin yanı
sıra değişik kesımlerin de gö-
rüşlerini almak üzere anket ça-
hşması da yapacak. FP'nin Gü-
neydoğu'da gücünü giderek yi-
tirmesinin nedenleri de düzen-
lenen bölge toplantılanyla
araştınhyor. Bölge illerinden
parti yöneticilerinin yanı sıra
bazı demokratik sivil toplum
örgütlerinden temsilcilerin ka-
tıhmıyla komisyon oluşturan
FP yönetimi, bu çalışmalann
ardından hazırlanacak raporla-
n değerlendirecek. Komisyon,
FP'nin oy kaybrrun nedenleri-
ni araştırırken yerel anketler de
düzenleyecek. FP Siyasi Işler
Başkanlığı'nca organize edilen
bölge toplantılannın sonuçla-
nnın FP Başkanlık Divanı ve
Genel Idare Kurulu toplantıla-
nnda değerlendirilmesinden
sonra, izlenmesi gereken stra-
tejiyle ilgili bir çahşmanın da
başlatılması bekleniyor.
İstanbul
Durmuş'un
istifası için
5 bin imza
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Sağlık Bakanı Osman
Durmuş un istifa etmesi iste-
miyle tstanbul'da bir yurttaşrn
girişimiyle başlatılan kampan-
yada 5 bın imza toplandı.
Sağlık Bakanlıgı'na bağlı tüm
birimlerde yaptığı partizan ata-
malann yanı sıra tavurlanyla da
tepki çeken Osman Duraıuş'a
yönelik protesto, Trabzon Nu-
mune Hastanesi Başhekimi
Mehmet Usta'yı 13 Temmuz'da
odadan kovmasuıdan sonra ts-
tanbul'da başlatılan imza kam-
panyasıyla sürdürüldü. Hiçbir
siyasi parti ve sivil toplum örgü-
tünün katkısının bulunmadığı
imza kampanyasını, Durmuş'un
göreve geldığinden bu yana çiz-
diği "bakan" tablosundan rahat-
sız olan Durmuş Hikmet adlı
yurttaş kişisel girişimiyle baş-
lattı. Kampanyada 19 Temmuz
2000 tanhıne kadar 5 bın imza
toplandı. Hikmet, topladığı im-
zalan bir mektupla Sağlık Baka-
nı Osman Durmuş'un kadrolaş-
ma girişimini takip eden CHP
Genel Başkan Yardımcısı Inal
Baru'ya gönderdi.
'\urttasa zarar veriyor'
Hikmet, mekrubunda Osman
Durmuş'un yaptığı açıklamala-
nn ve bakanhktaki icraatmm
yurttaşlara son derece zararver-
diğini belirterek "Öğrencüik
yülannda katil zanhsı olarak
aranan şahıs. hiçbir deneyimi
yokken hasbelkader bir sabah
ne yazıkki Sağhk Bakanıolmuş-
tur. En son yaşanan Trabzon re-
zaletinden sonra böyle bir kiş>
uin bakanhk yapnıasını Türk
halkı kabullenemez" dedi
Kampanyaya imza verenler ara-
sında MHP'lılenn de bulunma-
sı dikkat çekerken Durmuş'a
parti tabamndan da tepki oldu-
ğu görüldü.
Kampanyaya destek veren
bazı MHP'lilerin imzalanyla
birlikte, "Alparslan Türkeş'in
senin yüzünden mezarda ke-
mikleri sızhyor. Sen istifa etme-
diğin takdirde de hâlâ sızlaya-
cak", "Eski ülküdaşlanmızm
başı sağ olsun". "Helal olsun
Bahçelı,bozkurüar öldü. sen sa-
ğ ol" ifadelerine yer vermesi
dikkat çekti.
IRMIKI AYDIN ENGtN aengin@doruk.net.tr.
Kıbns duyarlı konu. O ko-
nuda yazdınız mı, tepki, övgü,
sövgü, yanıt, katkı, teşekkür,
teessüf yağar. Kıbrıs üstüne
yazacaksanız bunu göze ala-
caksınız.
Gene göze alıp; gene ya-
zalım.
Hayır, KKTC Millet Mecli-
si'nin, batık bankalardaki pa-
ralannın derdine ve peşine
düşmüş "mudiler"ce basıl-
ması üstünde duracak filan
değilim. Taşıma suyla dönen
bir ekonominin bankalarının
batması değil, ayakta kalma-
sı şaşırtıcıdır. Zaten Kıbrıs'ın,
Türkiye bankacılığının çöplü-
ğüne döndürülüşünden beri,
"Allah Allah, niye hâlâ batma-
dı şu Kıbns'taki bankalar ku-
zum" diye soruluyordu ve so-
ranlaryanıtı gecikmeden aldı-
lar.
Ama yeniden güncellik ka-
zanan Kıbns düğümünün ana
halkası bu değil. Doğrudur,
Kıbns son haftalarda birden
alışılmadık bir öncelik ve gün-
cejlik kazandı; ilgi odağı oldu.
Önce, adeta durup durur-
ken, KKTC polisinin hangi ku-
ruma bağlanacağı sorusun-
da odaklanan, dış görünü-
şüyle incirçekirdeğini doldur-
maz, aslında simgesel anlamı
sorunun özüne uzanan bir
Kıbns'taTMTRuhu...
tartışma başladı. "Casus ga-
zeteciler" davasında, 12 Mart
faşizmi dönemindeki "Emi-
nönü Araba Vapuru'nun ba-
tırılması" ya da "Atatürk Kül-
tür Merkezi'nin kundaklan-
ması" davalarını anımsatan
hukuksal bir komedi izledik.
Gazeteciler, tam da Kıbns
muhalefetinin büyük mitingi-
nin sabahında serbest bıra-
kıldı. Gerilim yumuşadı, de-
meye kalmadı, 20 Temmuz
1974 Kıbns Çıkarması'nın 26.
yıldönümünün kutlanmasına
sıra geldi ve törenlere ne
Cumhurbaşkanı, ne Başba-
kan, neyardımcılan katıldı. Bu
"uzak duruşu"^) anlamlan-
dırmaya çalışırken bu kez Ce-
nevre görüşmeleri öne çıktı.
Denktaş taaa Cenevre'den
demokratik mesajlar yolladı:
AB üyeliğinin de, Cenevre'de
olası bir anlaşmanın da refe-
randuma sunulup halkoyu
süzgecinden geçirileceğini
söytedi. Denktaş'ın buncayıl-
lık "demokratlığım" iyi bilen-
ler, "Allah Allah, enişte bizi ni-
ye öpüyor" diye sordular.
Ama fazla da soramadılar.
Çünkü bu kez de batık ban-
ka müşterileri Meclis bastı.
Vandalizmin (= amaçsız tah-
rip tutkusu) örneklerinin de
ekranlara yansıdığı Meclis
baskınının ardından, KKTC
Güvenlik Komutanlığı'na
"bağlı" polis birlikleri, adanın
kuzeyinde ilerici, demokrat ve
ille de muhalif avına çıktılar.
Bu yazı yazılırken polis tara-
findan gözaltına alınanların
sayısı 67'yi geçmişti.
Böylesine bir kaynayan ka-
zanda, üstelik bu kazan 26
yıldır kaynıyorsa, ipin ucunu,
işin özünü gözden kaçırma-
mak zor.
Ama denemeye de değer.
Sanıyoruz ana halkayı kav-
ramak için en temel soruyu
çekinmeden sormak gerek:
Kıbns ayrı bir ülke midir,
yoksa kuzeyi Türkiye'nin, gü-
neyi Yunanistan'ın "vesayeti
ve velayeti" altında bir koca
ada mıdır?
•••
Gençler öğrensin, yaşı el-
verenler anımsasın:
Ingiliz sömürge yönetimine
karşı başkaldıran Kıbns halkı-
nın saflarında Rum veTürkler
omuz omuzaydı. Yeryüzünün
en kaşariı sömürgecisi Ingil-
tere, geride bir koca askeri
üs, bir de "Commonwealth"
hukuku bırakıp, tası tarağı
toplayıp adayı terk ettiyse bu,
Türk ve Rum etnik kökenleri-
ne dayanan Kıbrıs halkının
sömürgeciye karşı ortaklaşa
verdikleri savaşla oldu.
Ama bağımsızlığına kavu-
şan Kıbrıs Cumhuriyeti'nde,
tohumlan ingilizlere karşı ve-
rilen savaşta atılmış "etnik
milliyetçilik" gecikmeden ye-
şerdi, dal budak saldı ve ba-
ğımsızlığına kavuşan gence-
cik bir ülkenin siyasal ve sos-
yal iklimini zehirledi.
Rum milliyetçiliği "Megalo
Idea" (büyük ideal) doğrultu-
sunda EOKA'yı kurup "Eno-
sis" sloganlanyla "anavatan"
Yunantstan'a bağlanmak için
kolları sıvar, silahları yağlar,
mermileri sürer, namlulan
Kıbrıs Türklerine çevirirken,
Türk tarafı da TMTy\ (Türk
Mukavemet Teşkilatı) yeni bir
işlevle donattı; onlar da silah-
larını Rumlara doğrutttular.
Kıbns'ta Rum milliyetçiliği-
nin örgütü EOKA, sloganı
"Enosis" ise, Türk milliyetçi-
liğinin örgütü TMT, sloganı da
"Kıbns Türirtür, Türkkalacak-
f/r"dan ibaret.
Gözünüzden kaçtı mı? Da-
ha geçenlerde hem General
Özeyranlı, kendisiyle yapılan
bir söyleşide altını çizdi, hem
Denktaş aynı anlama gelen
cümleler kurdu. Dendi ki:
"Kıbns'ta solcu muhalif ay-
dınlar, Cumhuriyetçi Türk
Partisi'nde (CTP), Yurtsever
Birlik Hareketi'nde (YBH) yu-
vaianan unsuriar TMTruhunu
yok ettiler, yok ediyorlar!"
Ne tuhaf, çok benzeri bir
suçlama, Yunan milliyetçi
medyasında, Kıbns'ın güne-
yindeki güçlü siyasal parti
AKEL'e (Emekçi Halkın İlerici
Partisi) yöneltildi. "AKEL,
Kıbns'ta Enosis ruhunun sö-
nükleşmesinin başlıca so-
rumlusudur" dendi.
Adanın kuzeyinde "TMT
ruhunun", güneyinde ise
"Enosis ruhunun " sönmesin-
den, silikleşmesinden yakın-
mak mı, yoksa "Ah, keşki,
keşki" mi demek gerek.
Eğer Kıbns'ta 26 yıldır, hat-
ta 45 yıldır bir kördüğüm ya-
şanıyorsa, bu olsa olsa TMT
ve Enosis ruhlarının ölmesin-
den değil, tersine ölmemesin-
dendir.
Tartışmayı bu eksende sür-
düreceğiz.
Ama yer bitti. Bunu yarın
yapacağız.
POIİTtKA GÜNLÜĞÜ
HtKMET ÇETİNKAYA
Nükleer Enerji...
Başbakan Bülent Ecevit, noktayı koydu:
"Nükleerenerji seçeneğinden şimdilik vazge-
çiyoruz!.."
Bugüne dek her nükleer enerji ihalesi ön-
cesi klasik yönteme başvuruluyordu:
"Enerji darboğazına girdik!.. Elektrik kesinti-
leri kapıda!.."
Bir yandan Akkuyu'daki deprem riskini orta-
ya koyan rapora yanıt verılmiyor; öte yandan
rüzgâr enerjisi gibi hazır tutulan projeler ve ın-
şaatlan süren hidroelektrik santrallar durdu-
ruluyordu...
Arkadaşımız Serdar Kızık, bir ay kadar ön-
ce bu gelişmeleri, 'rüzgâr enerjisi'ne karşı uy-
durulan 'yalan rüzgârlan'n derinliğine araştırıp
yazdı...
Ihale bugüne dek sekiz kez ertelendi...
Aslında işin içinde siyasi ve parasal çıkar-
lar vardı; erteleme, teknik ve ekonomik ger-
çeklerden kaynaklanmıyordu...
Kimi bilim insanları akademik kimliklerini bir
kenara bırakıp, ihalede kaybedeceğinden kay-
gı duyduğu firmalar için siyasal erke baskı ya-
pıyordu:
"Ihale komisyonunda bağımsız danışmanlar
bulunsun!"
Olay bununla da bitmiyor, bir bilimsel dergi-
de şu satırlar yer alıyordu:
"Türkiye'nin ulusal ve uluslararası çıkarian,
nükleer santral yapımında Amerika ile işbirtiği
ve bu ihalenin Westinghouse Konsorsiyumu'na
verilmesi..."
Durum giderek daha da karıştı...
Kıyasıya komisyon pazarlıklarının yapıldığı,
medyaya yansıdı...
Eski BOTAŞ Genel Müdürü ve eski ANAP
Milletvekili Hayrettin Uzun'un rüşvet savlarına
kimse yanıt veremedi!..
• • •
Hayrettin Uzun'un bugün unutulan iddialan-
na şöyle bir göz atalım:
"Daha önce söylediğim gibi 3-4 milyar do-
laıiık büyük bir ihale söz konusu. Eh, ihale bu
kadar büyük olunca yenen rüşvetler de büyük
olurelbet..."
Gazeteciler soruyordu Uzun'a:
"Rüşvet kimlere gidecek?"
Hayrettin Uzun:
"Hem siyasetçiye hem de bürokrata... Şim-
di kalkıp ihale, konsorsiyumlardan birine veri-
lirse kaybedenler kıyameti koparacak... Ihale-
yi size kazandıracağız diye kımlerin kendilerıni
nasıl söğüşlediklerini bir bir açıklayacaklar..."
Akkuyu Nükleer Santralı Ihalesi'ne katılan ikı
işadamının salt bu iş için 'TV kurduğu' ise bi-
linen bir gerçek değil miydi?..
Iddialar sürüp gidiyordu...
ABD Büyükelçisı Mark R. Parris de devre-
ye girmişti. Galiba VVestinghouse fıımasının gü-
vencesi, Parris olmalıydı...
Bu süreçte ilginç gelişmeler birbiri ardına ge-
iiyor, ihale siyasi partilerle hükümet arasın-
da pazarlık konusu olarak algılanıyordu...
Başta belırttığımız sözde bilim insanları, iha-
leye katılacak fimnaların sözcülüğünü üstlen-
mişlerdi...
Bu arada Nükleer Mühendisler Derneği, In-
ternet'te tartışma başlattı; firmaların sözcülüğü-
nü üstlenen sözde bilim insanları yerden yere
vuruldu...
Bir örnek:
"... Bu hocalann, santrallar ve yeni teknolo-
jik gelişmeler konusunda teorik ve pratik bilgi-
lerinin yetersiz olduğu; ihaleyi angaje oldukla-
n firma yönüne çevirmek için çok temel ve ba-
sit konularda bile yanlış, saptınlmış bılgilerle
müdahale ettikleri ortadadır..."
• • •
Bugüne dek Akkuyu'da bilimsel jeolojik ana-
lizler yapılmış mıydı? Hayır!..
Sadece alan üzerinde raporlar hazırlanmış,
raporiar üzerinde karar verilmişti...
Bölgede sismik ve aletsel analiz yapılmış
mıdır? Hayır!..
Oysa bölgenin Ecemiş Fay Hattı üzerinde
olduğu konusunda değişik görüşler vardır!..
Akkuyu turistik bir bölgedir!..
Başbakan Bülent Ecevit'i, alınan karardan
ötürü kutluyoruz!..
Hani, bir bakan vardı ve şöyle konuşuyordu
ya, şimdi merak ediyoruz ne diyecek diye:
"Nükleer enerjiye karşı çıkanlar geri zekâlı-
dıri"
Akkuyu'da lobiler oluşmuştu!..
Komisyoncular şimdi ne yapacak?..
TEAŞ yetkilılerine baskı yapanlar bu karar
karşısında şaşkın!..
Kuş elden uçtuL
hikmet.cetinkayao cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
f Çurnhurjvet
^ kitap kulübü
ıriyet
ulübü
Nlkm&i <~J
ÇAĞINIH TANIĞI ÜÇ YAZAR
2 BASI
KUBİLAY OLAYI VE TARİKAT
KAMPLARI
4 BASI
SANCIU YILLAR KUJATILMIŞ
SOKAKLAR
4 BASI
POSTUNDA KURT
ZAMBAK SANA DA BULAŞTI KAM
2 BASI
DİN BARONUNUN KAZLARI
2 BASI
AJIK KADINLAR SOKAĞ1
2 BASI
ŞERİAT PAZARI
SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL
TÜRKİYE'NİN JEYTAN ÛÇGENİ
ZLERİN POYRAZ
Cumhuriyet Kıtap Kulubu Çağ Pazarlama A Ş Turkocağı Cad
No 39/41 (34334)Cağaloaiu-lstanbul Tel 514 01 96