25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 TEMMUZ 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA D I Ş H A B E R L E R dishab@cumhuriyet.com.tr 11 Putin gücüne güçkaüyor • MOSKOVA(AA)- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, bölgelerin ve parlamentonun üst kanadı Federasyon Konseyi'nin yeniden yapılanmasını, dolayısıyla Devlet Başkanı'nın yerel liderlere karşı biraz daha güçlenmesini sağlayan yasa teklifi Konsey tarafından dûn kabul • edildi. Putin'in 19 Mayıs'ta sunduğu teklifın Konsey'de reddedılmesinden sonra oluşturulan uzlaşma komisyonunun hazırladıgı metin onaylandı. Yasaya göre yerel liderler artık parlamento üyesi olamayacak ve yasama dokunulmazhklan kalkacak. Tarık Aziz Moskova'da • MOSKOVA(AA)- Resmi bir ziyaret için önceki gün Moskova'ya giden Irak Başbakan Birinci Yardımcısı Tank Aziz, dün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le görüştû. Aziz'le Putin, Irak'a uygulanan BM yaptırımlannı ele aldılar. Rusya, Irak'a yönelik BM yaptınmlannın kaldınlmasını istiyor. Iran'da dergi kapatridı -—-*•* • TAHRAN(AA)- Iran'da haftalık Gunagun dergisi kapatılırken daha önce kapatılan reformcu gazetelerin bûrolannın da bulunduğu bina toptan mühürlendı. tRNA ajansının haberine göre, önceki gün binaya gelen yargı erki görevlileri, başka bürolann ve şirketlerin de bulunduğu binanın boşaltılmasını istedi. Gunagun dergisinin, daha önce kapatılan Camme, Tus ve Asn Azadegan gazetelerinin elemanlarını çalıştırdığı gerekçesiyle kapatıldığı öne sûrüldü. suikast gipişimi • BtLBAO(AA)- Ispanya'nın Bask bölgesinde, iktidardaki Halk Partisi'nin belediye meclisi üyesinin otomobiline yerleştirilen bomba imha edildi. Polis kaynaklan, Abadino kasabası encûmen üyesi Augustin Vallejo'nun korumasının bombayı dün rutin kontrol sırasında fark ettiğini ve kendilerine bildirdiğini açıkladılar. Zirvenin başansızlıkla sonuçlanmasmm ardından her iki tarafta yoğun güvenlik önlemleri alınıyor Lsrail ve Filistiıı alaıiııa geçtiDış HaberierServisi-Washington yakın- lanndaki Camp David'de iki hafta süren Israil-Filistin banş zirvesinin başta Ku- düs'ün nihai statüsü konusunda uzlaşma- ya vanlamaması nedeniyle çökmesinin ar- dından her iki tarafta yoğun güvenlik ön- lemleri alınmaya başlandı. tsrail Başbaka- nı Ehud Barak ve Filistin lideri Yaser Ara- fat, 52 yıllık anlaşmazhğa bir çözüm bula- madan Camp David'den aynlırken hem Is- rail'de hem de Filistin'de güvenlik güçleri- nin patlak vermesi olası şiddet olaylanna karşı alarma geçirildiği bildirildi. Israil Savunma Bakan Yardımcısı Efra- • Hamas örgütü, intifada çağnsını yinelerken ABD Başkanı Bill Clinton, îsrail Başbakanı Ehud Barak'ın Filistin lideri Yaser Arafat'tan daha esnek davrandığını vurguladı. Arap dünyası ise Filistin liderinin ödün vermemesini bir zafer olarak niteledi. im Sneh, "FiKstin denetimindeki toprak- larda şiddet oLaylanmn patlak verme tehb- kesi var. Ancak önüne geçüebilir. tsrail, böy- le bir senaryoyu önlemek için eünden gelen her çabayı göstermektedir" dedi. Filistin Ozerk Yönetimi'nin de, Camp David zirvesinin çöktüğünün açıklanması- nın ardından güvenlik güçlerini "alarm du- rumuna" geçirdiği bildirildi. Yoğun gü- venlik önlemlerinin Camp David'den ayn- lan Filistin lideri Arafat daha Gazze Şeri- di'ne dönmeden alındığı kaydedildi. Arafat kahraman gibi karşılandı ABD'den aynldıktan hemen sonra Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'le banş sü- recini görüşmek üzere Mısır'ın tskenderi- ye kentine giden Arafat'ın, Filistin'de bir kahraman gibi karşı landığı ifade ediliyor. Gazze'nin Arafat'ın dönüşünden önce, Fi- listin liderini karşılamak üzere posterler ve pankartlarla süslendiği bildirildi. Gazze kentine asılan pankartlarda, "Savaşm ve banşın kahramanı Arafat, hoş geldin" ve "Kudüs bugün gözümüzde, yann eümizde olacak" yazdığı gözlendi. îsrail'le banşa karşı çıkan Islami direniş ISRAtL BARAK7SUÇLUYOR 'Çok ödün verdi, ama eli boş döndü' • Ana muhalefet partisi Likud'un lideri Ariel Şaron, erken seçim çağnsında bulundu. Dış Haberier Servisi-Ba- şansızlıkla sonuçlanan Camp David zirvesınden Is- rail'e dönen Başbakan Ehud Barak'ı iki önemli sorun bekliyor: Banş sürecinin geleceği ve kendi hüküme- tinin geleceği. Barak'ın başında bulun- duğu Işçi Partisi'nden iki "güvercin'', Adalet Bakanı Yossi Bdlinve Devlet Baka- nı Haim Ramon, banş ko- nusunda umutsuzluğa ka- pıhnaya gerek olmadığını ifade ederken gözlemcilerin çoğu 13 Eylül tarihinden önce yeni bir zirve düzen- lemenin çok zor olacağı ko- nusunda birleşiyorlar. Filis- tinliler, bir anlaşma olsun veya olmasın 13 Eylül tari- hme kadar devlet ilan ede- ceklerini bildirmişlerdi. Îsrail basını ise Barak'ın zirvede çok fazla ödün ver- dığini ifade ediyor. Gazete- lerin çoğu, haberi manşet- ten "Zirve çöktü", "Banşa darbe" başlıklanyla verir- ken tsrail radyosu yorumcu- su Yaron Dekel, Başbakan Barak'ın Kudüs konusunda bazı önemli ödünler verme- yi kabul etmesine karşın zir- veden eli boş döndüğünü vurguladı. Dekel, Barak için "Giderekdaha fazla güç kay- bediyor. Aynıyd başında Su- riyeülerie banş konusunda başansızlığa uğradığı gibi Fî- Ustüüiler de banşa ulaşma- yı beceremedi'' dedi. Erken seçim çağnsı îsrail'de ana muhalefet partisi Likud'un lideri Ari- el Şaron ise erken seçim çağnsında bulundu ve ar- tık ulusal birlik hükümeti oluşturaıanın mümkün ol- madığını söyledi. Şaron, îs- rail radyosuna verdiği de- meçte, "Zirvede taraflann gerçek tavnian su yüzüne çıkuğma göre,erken seçim- lere gitmemiz gerek. Başba- kan Barak, seçim kampan- yasmda arDk Kudüs'ün bö- îünmesini istemedigini, FV fetinli sığınmaalann İsraîTe dönüş haklanna karşı çık- üğmıve Ürdün Vadisi'nden vazgecmeveceğini kküa ede- meyecek. Bu konulann bu kadar bariz biçimdeortaya çrianasmmardmdan bir uİu- sal bitük hükümeti oluştur- manın mümkün olacagını sanmryorum" dedi. hareketi Hamas, Camp David zirvesinin sonuçsuz bitmesinden sonra, Fihstin Dev- let Başkanı Arafat'tan Israil'e karşı silahlı mücadeleye başvurmasını istedi. Hamas'm üst düzey yetkilisi Abdûlaziz El Rantisi. "Şimdi çözüm, Arafat ve görüş- mecilerin başansız okiuklannı ilan ederek direniş ve cihat yoluna dönmesidir" dedi. Zirvenin çökmesinden sonra Gazze'de yüzlerce Fılistinli, yollara dökülerek 'inti- fada'' çağnsında bulundu. Filistin bayrağı taşıyan göstericiler, Arafat'ın Gazze'deki ka- rargâhına doğru yürüyerek "Yeni intifada- ya evet" diye slogan attı. Göstericilerden bi- ri, "Görüşmelerin başansızhğından sonraintifada tekçözümdür" diye ko- nuştu. 15 gün süren görüşmelerin ba- şansızlıkla sonuçlanması uluslara- rası hayalkınklığına neden olurken zirveye aracılık eden ABD'li yetki- liler, hâlâ bir anlaşmaya varmanm mümkün olduğu konusunu ısrarla vurguluyorlar. ABD Başkanı Bill Clinton ise Be- yaz Saray'a döndükten sonra yaptı- ğı konuşmada, Barak'ı cesaret, viz- yon ve anlayışından, Arafat'ı ise ba- nş sürecine bağlılığmdan dolayı öv- dü. Clinton, bir soru üzerine de zir- vede Barak'ın Arafat'tan daha es- nek davrandığına işaret etti. 'Kudüs en zor problemdi' Clinton, "Filistin tarafi da çok ça- lışû, ancak özeüikk Kudüs konusun- da, Barak'ın Arafat'a oranla başlan- gıç noktasından daha fazla Uerkdigi- nisöylemek daha adilotur" dedi. ABD Başkanı, "Kudüs. en zor proUemdL Pek çok farklı yaklaşım denedik. An- cakkabul etmek gerekir ki hâlâ birçö- züm bulamadık" diye konuştu. Clin- ton, "tkitaraf, çocuklarmın ryiügi kin banş yohından aynlmamalı ve gekodk birkaç hafta içinde tekrar görüşmek konusunda bir yol bulmalT dedi. BM Genel Sekreten Kofi Annan, zirvenin başansızlıkla sonuçlanma- sından hayalkınklığına uğradığını söyledi ve taraflara banş çabalannı sürdürme çağnsında bulundu. BM Sözcüsü, Genel Sekreter'in, ABD Başkanı Bill Clinton ve Dışiş- leri Bakanı Madeleine Albright'ı da "Banş yolunda Uerleme amacryla gösterdOderiolağanüstü çaba içn" öv- düğünü belırttı. Arayışsiirecek "Son şans" olarak nitelenen zirvenin başansızlıkla sonuçlanması düş kınkuğma neden oldu. Taraflar buna karşın kapdann tamamen "kapanmadığmı" özenk vurguluyor. Bamk'ın Camp David'de ciddi ödünler vermeye hazır olduğuyorumuyapıldı ABD basını Filistin liderine yükleniyor Dış Haberier Servisi - ABD basını, Camp David'in başansızlıkla sonuçlanmasından Filistin lideri Yaser Arafat'ı sorumlu tuttu. The Washıngton Post gazetesi, zirvenin "verimfigeçtiğmi", îsrail Başbakanı EhudBa- rak'ın "ciddi ödünlervermeye hazır olduğu- nu", ancak Barak'ın ödün vermesıni bekle- yen Arafat'ın kendisinin "ödûn vermeye ya- naşmadıgmı" öne sürdü. The New York Ti- mes gazetesi de tam bir anlaşmanın eşiğıne gelinmişken "Barak'ın, Arafat'ın anlaşma- nın mühürienmesi için gereken zorlu ödün- lerivermekte isteksizolduğunu gördüğü" yo- rumunu yaptı. Gazetede şu görüşlere yer ve- rildı: "Barak Kudüs konusunda başlangrçta- ki konumundan adım amğı halde, Suudi Ara- bistan ve Mısır tarafından ödün vermemesi konusunda teşvik edilen Arafat, ABD'nin uz- KÖRFEZ CAZETELERI: ZİRVE CÖKMEYE MAHKÛMDU Dış Haberier Servisi - Körfez basını, Camp David zirvesinin çökmesini, Filistin lideri Yaser Arafat için bir zafer olarak sundu. Körfez gazeteleri, Camp David maratonunu tsrail ihanetinin bir başka örneğı daha olarak niteledi. Biıieşik Arap Emirükleri'nin El-Halic gazetesi, "Zirvenin başanazhkla noktalanmasmın Fihstin heyeti açsından bir zafer okhığu" yorumunu yaptı. Gazetede, "Füistmlfler ödün vermeyi reddederekFuBtinli görüşmecflerin gecen yıllarda yapöğı pek çok hatayı da düzeltmiş oldu" ıfadeleri kullanıldı. "Görüşmeter Yahudi devietinin inadı yüzünden başansızlıkla noktalandı" yorumunu yapan Gulf Today de Filistınlileri, tek taraflı devlet ilanından vazgeçmemeye çağn-dı. El-tttıhad gazetesi de ABD Başkanı Bill Clinton'ın "Zirvenin smırh ölçüde olsa da başanyla sonuçlanmasını çok istediğini. ancak vanlan anlaşmanın İsrail'i tarmin etmesi koşulu aranuken FUistinlileri tatmin etmesi üzerinde durulmadıguıa'" dikkat çekti. Dubai gazetesi Halic Tûnes da görüşmenin başansızlıkla sonuçlanmasınm "kimse için sürpriz ohnadığmı" yazdı. laşma önerilerine fazla ilgi göstermedL VVas- hington, Riyad ve Kahire'nin kendisini düş \a- nkhğuıa uğraroğuu açıkça dile getirmeh'dir." Arafat'a sert eleştiri The Washıngton Post da Arafat'ı sert bir dil- le eleştirdi. Gazete, Filistinlilerin nihai statü görüşmelerinde yahıızca Israil'in ciddi ödün- ler vermesi gerektiği yönündeki beklentileri- nin "gerçekçi olmadığı- nı ve tehlikeli olduğu- nu" öne sürdü. Post şu yorumu yaptı: "Arafat'm ıiTİayna ko- nusundaki gönülsüzlü- ğü, uluslararası kamu- oyunun tek taraflı dev- letüanına bakışuu da et- kOemeKdir. Bagnnsızhk ilanınm ardından her- hangi birşiddetolayı pat- lak verirse, bu gorüşme- lerde Barak'ın takuıdı- ğı esnek tutum ile Ara- fat'm kaü tutumu hanr- lanacakör." Türkiye Bilimler Akademisi Şeref Üyesi Prof. Dr. MUSTAFA KARACA'mn vefatını büyük bir üzüntü ile öğrendik. Ailesine, yakınlarına ve bilim camiasına başsağlığı dileriz. TÜRKİYE BİLİMLER AKADEMİSİ Romanlannız ve ansiklopedileriniz yerinizden alınır. Tel: 554 08 04 ACIKAYBIMIZ Merhume Emine ve merhum Rrfat Kamil Madenci'nin büyük oğlu, Selçuk Aka'nın ağabeyi, Murak Aka'nın kayınbiraderi, Güher ve Necmi Olcay'ın eniştesi, Bilun Koçton ve Fatoş Cin'in eniştesi, Ahmet ve Can Birsoy'un büyük enişteteri, Emine ve Reşat Etaner'in dayılan, Çiğdem ve Murat Dağdelen'in amcalan, Hale Madenci ve Macit Koper'in kayınpederi, Su Madenci ve Gül Koper'in dedesi, Rrfat ve Berrin Madenci'nin sevgili babalan, merhume Perin Madenci'nin biricik eşi, eski Galatasaray Suttanisi mezunlanndan TURGUT KAMİL MADENCİ Hakk'ın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 28.07.2000 Cuma günü Heybeliada Camii'nden öğle namazını müteakip Heybeliada Mezarlığı'na defnedilecektir. AİLESİ PAYLAŞILAN TUTKU SINEMA Cumhuriyet k ı t a p 1 a r ı ÇjÖRÜŞ /Prof. Dr. TÜRKKAYA ATAÖV İki Camp David Sinema adına gerçekten "Ie2zetli" ve de almması gerekli bir kıtap. Sadece alınması nu9 Elbette hayır. Bu fatabı ahn, (ister evde, ister seyahatte) bir rahat koltuğa oturun. Göreceksiniz ki, bir süre sonra içınızdeki koskocaman smemamn başlama zili çalacak, hem de uzuuun uzuuun. Başlayın sayfalan çevirmeye. Haydi size iyi seyirler... r Çağ Pazartama A.Ş. Türkoca^ Cad. No:39/41 »V kitapkulûbû (34334)Capoğlu-(stafll)ul Tet: g12)614 01 96 1978'de Başkan Carter, Begin ve Sedat'ın katıldıklan Camp David gö- rüşmeleri ile şimdi gene Camp Da- vid'de Başkan Clinton'ın "aracılığıy- /a" Arafat- Barak görüşmeleri arasın- da benzerlikten çok, farklılıklar var. 1978'deki, Amerikan diplomasisinin bu toplantının çatışmayı her yönüyle ve temel nedenlere de inerek çözüm- leyen kapsamlı bir anlaşma olduğu- na ilişkin yoâun kampanyasına kar- şın, Mısır ile Israil'in ayrı bir banş for- mülüydü. Filistin sorununa ilişkin ola- rak Birieşmiş Milletler kararian da da- hil olmak üzere, uluslararası toplu- mun genel tavnna birçok yönden ters düşüyordu. Şimdi süregelen toplan- tı, önceki deneyimden önemli nokta- larda aynlıyor. Önce, ilk Camp David'de Filistin temsil edilmemişti. Ama konu Filis- tin'di. O topraklarda bir "Yahudi yur- du" vaat eden 1917 Balfour Bildirisi ha- zırlanırken Milletler Cemiyeti orada bir Ingiliz manda rejimi tasarlarken, BM Genel Kurulu bu topraklan iki- ye böterken vetüm sonraki ka- rarlar alınırken Filistinlilere so- ran olmadığı gibi, 1978'de de Filistin'in bir anlama gelece- ği konuşulurken, bu toplantı- lara bir Fılistinli bile çağnlma- mıştı. Oysa, Mısır Devlet Baş- kanı Sedat, biryıl önce (1977) Filistin Ulusal Konseyi'nin son (13'üncü) oturumunda yaptı- gı konuşmada, Filistin halkı- nın kendilerini ilgilendiren her konuda "tek karar verici" olduğunu vurgula- mıştı. Sedat ile îsrail Başbakanı'nı bırara- ya getiren ilk Camp David buluşması, bu yönüyle ve Amerikan Başkanı'nın tek yanlı tutumuyla "zoria kabul ettiri- len bir anlaşma" türüydü. Şimdiki bu- luşmada Başkan Arafat da vardı. Clin- ton'ın rolü daha çok Filistin tarafına baskı yapmakla sınıriı. Ikinctsi. 1978'de Filistin halkı ayn ay- n gruplara bölünmüş, üstelik her biri- ne birbirinden farklı bir gelecek çizil- mişti. "Çerçeve Antlaşmalan" diye adlandınîan metin "Filistinli" sözünü et- meden "Batı Yakası ve Gazze'de otu- ranlar" diyordu. Başka bir yerde "1967'de Batı Şeria ve Gazze 'den gö- çenler" sözcükleri geçiyordu. 1967'den sonra göçenler hiç anılmıyordu. 1948 Savaşı'ndan sonra aynlıp BM'ce "göç- men" olarak belirtenmeyen Filistinlile- rin de sözü edilmiyordu, Israil'deki Araplann da. 1978'deki Camp David birlikte ele almamaya özen gösterdi- ği bu Filistinli ulusun adını anmadık- tan ve temsilcisini de aralanna sokma- dıktan başka, onu birkaç gruba ayınp herbirine başka bir yön çiziyordu. Bu- İ978'de her önemli konu görüşme dışı kalmıştı. Bugün ise, temele inen konular ele alındı. gün, bu gereksiz ayınm büyük ölçüde yok. Üçüncüsü, ilk Camp David eşitler arasında bir görüşme değildi. îsrail Başbakanı Begin'in her konuda fiilen veto hakkı vardı. Her şeyi önce ve son tahlilde onun kabul etmesi gerekiyor- du. Israil'in dünyasiyasetinde ve Ame- rikan sahnesindeki gücü ve Clinton'ın daha çok tek yanlı baskılan dışında, Ara- fat ile Barak eşit görüşmeciler görünü- münde. 1978 formülüne göre ıleride Mı- sır ve Ürdün heyetlerine Fılistinli tem- silci alınabilecekti, ama bu kişiler Isra- il'in onayından geçecek, kısaca îsrail katılacak Filistinliyi veto edebilecekti. Bu durumda bile, Filistinli bağımsız ve eşit bir taraf olmayacaktı. Dördüncüsü, 1978'de Arap bölge- lerinde Isral askeri yönetimi biraz gev- şeyecek ve sınıriı öz-yönetim olacak- tı. Yeni otoritenin yetkileri Mısır, îsrail ve Ürdün arasında belirienecek, herbi- rinin bu yetkiler üstünde veto hakkı bulunacaktı. Seçimlerse, uluslararası denetim olmadan askeri iş- gal koşullarında yer alacak- tı. Yeni otorite yabancı aske- rin sayısı.silahı ve görevini be- lirleyemeyecekti. T978 Camp David Çerçeve Antlaşmala- n, bu yönleriyle, uluslararası toplumun sürekli karşı çıktı- ğı îsrail işgalini sürdürüyor, giderek "meşru" kılıyordu. Bugünse Filistin yönetiminin yetki ve sorumluluklan bü- yük ölçüde bellidir. Beşincisi, 1978'de neredeyse her önemli konu görüşme-dışı kalmıştı. Bu da mevcut durumun örneğin Ku- düs'ün işgalinin sürüp gitmesi anlamı- na geliyordu. Begin, görüşmelerin he- men ardından, Amerikan televizyo- nunda ve Knesset'te Kudüs'ün statü- sünün değişmeyeceğini vurguladı. Bu- gün, temele ınen önemli konular da ko- nuşuİLfyor. Kudüs'e ihşkin anlaşma ge- ne olmadı, bu durum İsrail'i kollayan statükonun devamı demektir. Sorun Clinton'ın Arafafa baskı yapmasıyla çö- zülemez. Hakça çözüm Doğu Ku- düs'ün Filistin devletine verilmesidir. Ay- nca, yeni Yahudi yerieşmeleri son bul- malı, eski yerleşmeler (arkeolojik kazı ya da tanmsal yerleşmelerin güçlen- dirilmesi gibi göstermelik nedenîerle) büyütülmemelidir. BM'nin birdüzine- den fazla karanna uyularak Filistinli göçmenlerdeyerierinedönmelidir. Bu konu yalnız 1967'de göçenlerie sınır- iı kalamaz. Şimdi Camp David bu nok- talarda antJaşma sağladığı ölçüde 1978 deneyiminden uzaklaşır. Ama 22 yıl öncesinin anti-demokratik uygulama- sı büyük ölçüde ortadan kalkmıştır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle