Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 TEMMUZ 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
D I Ş H A B E R L E R dishab@cumhuriyet.com.tr 11
Putin gücüne
güçkaüyor
• MOSKOVA(AA)-
Rusya Devlet Başkanı
Vladimir Putin'in,
bölgelerin ve
parlamentonun üst kanadı
Federasyon Konseyi'nin
yeniden yapılanmasını,
dolayısıyla Devlet
Başkanı'nın yerel liderlere
karşı biraz daha
güçlenmesini sağlayan
yasa teklifi Konsey
tarafından dûn kabul
• edildi. Putin'in 19
Mayıs'ta sunduğu teklifın
Konsey'de
reddedılmesinden sonra
oluşturulan uzlaşma
komisyonunun hazırladıgı
metin onaylandı. Yasaya
göre yerel liderler artık
parlamento üyesi
olamayacak ve yasama
dokunulmazhklan
kalkacak.
Tarık Aziz
Moskova'da
• MOSKOVA(AA)-
Resmi bir ziyaret için
önceki gün Moskova'ya
giden Irak Başbakan
Birinci Yardımcısı Tank
Aziz, dün Rusya Devlet
Başkanı Vladimir Putin'le
görüştû. Aziz'le Putin,
Irak'a uygulanan BM
yaptırımlannı ele aldılar.
Rusya, Irak'a yönelik BM
yaptınmlannın
kaldınlmasını istiyor.
Iran'da dergi
kapatridı -—-*•*
• TAHRAN(AA)-
Iran'da haftalık Gunagun
dergisi kapatılırken daha
önce kapatılan reformcu
gazetelerin bûrolannın da
bulunduğu bina toptan
mühürlendı. tRNA
ajansının haberine göre,
önceki gün binaya gelen
yargı erki görevlileri,
başka bürolann ve
şirketlerin de bulunduğu
binanın boşaltılmasını
istedi. Gunagun
dergisinin, daha önce
kapatılan Camme, Tus ve
Asn Azadegan
gazetelerinin elemanlarını
çalıştırdığı gerekçesiyle
kapatıldığı öne sûrüldü.
suikast gipişimi
• BtLBAO(AA)-
Ispanya'nın Bask
bölgesinde, iktidardaki
Halk Partisi'nin belediye
meclisi üyesinin
otomobiline yerleştirilen
bomba imha edildi. Polis
kaynaklan, Abadino
kasabası encûmen üyesi
Augustin Vallejo'nun
korumasının bombayı dün
rutin kontrol sırasında fark
ettiğini ve kendilerine
bildirdiğini açıkladılar.
Zirvenin başansızlıkla sonuçlanmasmm ardından her iki tarafta yoğun güvenlik önlemleri alınıyor
Lsrail ve Filistiıı alaıiııa geçtiDış HaberierServisi-Washington yakın-
lanndaki Camp David'de iki hafta süren
Israil-Filistin banş zirvesinin başta Ku-
düs'ün nihai statüsü konusunda uzlaşma-
ya vanlamaması nedeniyle çökmesinin ar-
dından her iki tarafta yoğun güvenlik ön-
lemleri alınmaya başlandı. tsrail Başbaka-
nı Ehud Barak ve Filistin lideri Yaser Ara-
fat, 52 yıllık anlaşmazhğa bir çözüm bula-
madan Camp David'den aynlırken hem Is-
rail'de hem de Filistin'de güvenlik güçleri-
nin patlak vermesi olası şiddet olaylanna
karşı alarma geçirildiği bildirildi.
Israil Savunma Bakan Yardımcısı Efra-
• Hamas örgütü, intifada çağnsını yinelerken ABD Başkanı Bill Clinton, îsrail Başbakanı
Ehud Barak'ın Filistin lideri Yaser Arafat'tan daha esnek davrandığını vurguladı. Arap
dünyası ise Filistin liderinin ödün vermemesini bir zafer olarak niteledi.
im Sneh, "FiKstin denetimindeki toprak-
larda şiddet oLaylanmn patlak verme tehb-
kesi var. Ancak önüne geçüebilir. tsrail, böy-
le bir senaryoyu önlemek için eünden gelen
her çabayı göstermektedir" dedi.
Filistin Ozerk Yönetimi'nin de, Camp
David zirvesinin çöktüğünün açıklanması-
nın ardından güvenlik güçlerini "alarm du-
rumuna" geçirdiği bildirildi. Yoğun gü-
venlik önlemlerinin Camp David'den ayn-
lan Filistin lideri Arafat daha Gazze Şeri-
di'ne dönmeden alındığı kaydedildi.
Arafat kahraman gibi karşılandı
ABD'den aynldıktan hemen sonra Mısır
Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'le banş sü-
recini görüşmek üzere Mısır'ın tskenderi-
ye kentine giden Arafat'ın, Filistin'de bir
kahraman gibi karşı landığı ifade ediliyor.
Gazze'nin Arafat'ın dönüşünden önce, Fi-
listin liderini karşılamak üzere posterler ve
pankartlarla süslendiği bildirildi. Gazze
kentine asılan pankartlarda, "Savaşm ve
banşın kahramanı Arafat, hoş geldin" ve
"Kudüs bugün gözümüzde, yann eümizde
olacak" yazdığı gözlendi.
îsrail'le banşa karşı çıkan Islami direniş
ISRAtL BARAK7SUÇLUYOR
'Çok ödün verdi,
ama eli boş döndü'
• Ana muhalefet partisi Likud'un lideri Ariel
Şaron, erken seçim çağnsında bulundu.
Dış Haberier Servisi-Ba-
şansızlıkla sonuçlanan
Camp David zirvesınden Is-
rail'e dönen Başbakan Ehud
Barak'ı iki önemli sorun
bekliyor: Banş sürecinin
geleceği ve kendi hüküme-
tinin geleceği.
Barak'ın başında bulun-
duğu Işçi Partisi'nden iki
"güvercin'', Adalet Bakanı
Yossi Bdlinve Devlet Baka-
nı Haim Ramon, banş ko-
nusunda umutsuzluğa ka-
pıhnaya gerek olmadığını
ifade ederken gözlemcilerin
çoğu 13 Eylül tarihinden
önce yeni bir zirve düzen-
lemenin çok zor olacağı ko-
nusunda birleşiyorlar. Filis-
tinliler, bir anlaşma olsun
veya olmasın 13 Eylül tari-
hme kadar devlet ilan ede-
ceklerini bildirmişlerdi.
Îsrail basını ise Barak'ın
zirvede çok fazla ödün ver-
dığini ifade ediyor. Gazete-
lerin çoğu, haberi manşet-
ten "Zirve çöktü", "Banşa
darbe" başlıklanyla verir-
ken tsrail radyosu yorumcu-
su Yaron Dekel, Başbakan
Barak'ın Kudüs konusunda
bazı önemli ödünler verme-
yi kabul etmesine karşın zir-
veden eli boş döndüğünü
vurguladı. Dekel, Barak için
"Giderekdaha fazla güç kay-
bediyor. Aynıyd başında Su-
riyeülerie banş konusunda
başansızlığa uğradığı gibi Fî-
Ustüüiler de banşa ulaşma-
yı beceremedi'' dedi.
Erken seçim çağnsı
îsrail'de ana muhalefet
partisi Likud'un lideri Ari-
el Şaron ise erken seçim
çağnsında bulundu ve ar-
tık ulusal birlik hükümeti
oluşturaıanın mümkün ol-
madığını söyledi. Şaron, îs-
rail radyosuna verdiği de-
meçte, "Zirvede taraflann
gerçek tavnian su yüzüne
çıkuğma göre,erken seçim-
lere gitmemiz gerek. Başba-
kan Barak, seçim kampan-
yasmda arDk Kudüs'ün bö-
îünmesini istemedigini, FV
fetinli sığınmaalann İsraîTe
dönüş haklanna karşı çık-
üğmıve Ürdün Vadisi'nden
vazgecmeveceğini kküa ede-
meyecek. Bu konulann bu
kadar bariz biçimdeortaya
çrianasmmardmdan bir uİu-
sal bitük hükümeti oluştur-
manın mümkün olacagını
sanmryorum" dedi.
hareketi Hamas, Camp David zirvesinin
sonuçsuz bitmesinden sonra, Fihstin Dev-
let Başkanı Arafat'tan Israil'e karşı silahlı
mücadeleye başvurmasını istedi.
Hamas'm üst düzey yetkilisi Abdûlaziz
El Rantisi. "Şimdi çözüm, Arafat ve görüş-
mecilerin başansız okiuklannı ilan ederek
direniş ve cihat yoluna dönmesidir" dedi.
Zirvenin çökmesinden sonra Gazze'de
yüzlerce Fılistinli, yollara dökülerek 'inti-
fada'' çağnsında bulundu. Filistin bayrağı
taşıyan göstericiler, Arafat'ın Gazze'deki ka-
rargâhına doğru yürüyerek "Yeni intifada-
ya evet" diye slogan attı. Göstericilerden bi-
ri, "Görüşmelerin başansızhğından
sonraintifada tekçözümdür" diye ko-
nuştu. 15 gün süren görüşmelerin ba-
şansızlıkla sonuçlanması uluslara-
rası hayalkınklığına neden olurken
zirveye aracılık eden ABD'li yetki-
liler, hâlâ bir anlaşmaya varmanm
mümkün olduğu konusunu ısrarla
vurguluyorlar.
ABD Başkanı Bill Clinton ise Be-
yaz Saray'a döndükten sonra yaptı-
ğı konuşmada, Barak'ı cesaret, viz-
yon ve anlayışından, Arafat'ı ise ba-
nş sürecine bağlılığmdan dolayı öv-
dü. Clinton, bir soru üzerine de zir-
vede Barak'ın Arafat'tan daha es-
nek davrandığına işaret etti.
'Kudüs en zor problemdi'
Clinton, "Filistin tarafi da çok ça-
lışû, ancak özeüikk Kudüs konusun-
da, Barak'ın Arafat'a oranla başlan-
gıç noktasından daha fazla Uerkdigi-
nisöylemek daha adilotur" dedi. ABD
Başkanı, "Kudüs. en zor proUemdL
Pek çok farklı yaklaşım denedik. An-
cakkabul etmek gerekir ki hâlâ birçö-
züm bulamadık" diye konuştu. Clin-
ton, "tkitaraf, çocuklarmın ryiügi kin
banş yohından aynlmamalı ve gekodk
birkaç hafta içinde tekrar görüşmek
konusunda bir yol bulmalT dedi.
BM Genel Sekreten Kofi Annan,
zirvenin başansızlıkla sonuçlanma-
sından hayalkınklığına uğradığını
söyledi ve taraflara banş çabalannı
sürdürme çağnsında bulundu.
BM Sözcüsü, Genel Sekreter'in,
ABD Başkanı Bill Clinton ve Dışiş-
leri Bakanı Madeleine Albright'ı da
"Banş yolunda Uerleme amacryla
gösterdOderiolağanüstü çaba içn" öv-
düğünü belırttı.
Arayışsiirecek "Son şans" olarak nitelenen zirvenin başansızlıkla
sonuçlanması düş kınkuğma neden oldu. Taraflar
buna karşın kapdann tamamen "kapanmadığmı" özenk vurguluyor.
Bamk'ın Camp David'de ciddi ödünler vermeye hazır olduğuyorumuyapıldı
ABD basını Filistin liderine yükleniyor
Dış Haberier Servisi - ABD basını, Camp
David'in başansızlıkla sonuçlanmasından
Filistin lideri Yaser Arafat'ı sorumlu tuttu.
The Washıngton Post gazetesi, zirvenin
"verimfigeçtiğmi", îsrail Başbakanı EhudBa-
rak'ın "ciddi ödünlervermeye hazır olduğu-
nu", ancak Barak'ın ödün vermesıni bekle-
yen Arafat'ın kendisinin "ödûn vermeye ya-
naşmadıgmı" öne sürdü. The New York Ti-
mes gazetesi de tam bir anlaşmanın eşiğıne
gelinmişken "Barak'ın, Arafat'ın anlaşma-
nın mühürienmesi için gereken zorlu ödün-
lerivermekte isteksizolduğunu gördüğü" yo-
rumunu yaptı. Gazetede şu görüşlere yer ve-
rildı: "Barak Kudüs konusunda başlangrçta-
ki konumundan adım amğı halde, Suudi Ara-
bistan ve Mısır tarafından ödün vermemesi
konusunda teşvik edilen Arafat, ABD'nin uz-
KÖRFEZ CAZETELERI: ZİRVE CÖKMEYE MAHKÛMDU
Dış Haberier Servisi - Körfez
basını, Camp David zirvesinin
çökmesini, Filistin lideri Yaser
Arafat için bir zafer olarak
sundu. Körfez gazeteleri, Camp
David maratonunu tsrail
ihanetinin bir başka örneğı daha
olarak niteledi. Biıieşik Arap
Emirükleri'nin El-Halic gazetesi,
"Zirvenin başanazhkla
noktalanmasmın Fihstin heyeti
açsından bir zafer okhığu"
yorumunu yaptı. Gazetede,
"Füistmlfler ödün vermeyi
reddederekFuBtinli
görüşmecflerin gecen yıllarda
yapöğı pek çok hatayı da
düzeltmiş oldu" ıfadeleri
kullanıldı. "Görüşmeter Yahudi
devietinin inadı yüzünden
başansızlıkla noktalandı"
yorumunu yapan Gulf Today de
Filistınlileri, tek taraflı devlet
ilanından vazgeçmemeye çağn-dı.
El-tttıhad gazetesi de ABD
Başkanı Bill Clinton'ın "Zirvenin
smırh ölçüde olsa da başanyla
sonuçlanmasını çok istediğini.
ancak vanlan anlaşmanın İsrail'i
tarmin etmesi koşulu aranuken
FUistinlileri tatmin etmesi
üzerinde durulmadıguıa'" dikkat
çekti. Dubai gazetesi Halic Tûnes
da görüşmenin başansızlıkla
sonuçlanmasınm "kimse için
sürpriz ohnadığmı" yazdı.
laşma önerilerine fazla ilgi göstermedL VVas-
hington, Riyad ve Kahire'nin kendisini düş \a-
nkhğuıa uğraroğuu açıkça dile getirmeh'dir."
Arafat'a sert eleştiri
The Washıngton Post da Arafat'ı sert bir dil-
le eleştirdi. Gazete, Filistinlilerin nihai statü
görüşmelerinde yahıızca Israil'in ciddi ödün-
ler vermesi gerektiği yönündeki beklentileri-
nin "gerçekçi olmadığı-
nı ve tehlikeli olduğu-
nu" öne sürdü. Post şu
yorumu yaptı:
"Arafat'm ıiTİayna ko-
nusundaki gönülsüzlü-
ğü, uluslararası kamu-
oyunun tek taraflı dev-
letüanına bakışuu da et-
kOemeKdir. Bagnnsızhk
ilanınm ardından her-
hangi birşiddetolayı pat-
lak verirse, bu gorüşme-
lerde Barak'ın takuıdı-
ğı esnek tutum ile Ara-
fat'm kaü tutumu hanr-
lanacakör."
Türkiye Bilimler Akademisi
Şeref Üyesi
Prof. Dr.
MUSTAFA
KARACA'mn
vefatını büyük bir üzüntü ile
öğrendik. Ailesine, yakınlarına
ve bilim camiasına
başsağlığı dileriz.
TÜRKİYE BİLİMLER
AKADEMİSİ
Romanlannız ve ansiklopedileriniz
yerinizden alınır.
Tel: 554 08 04
ACIKAYBIMIZ
Merhume Emine ve merhum Rrfat Kamil
Madenci'nin büyük oğlu, Selçuk Aka'nın
ağabeyi, Murak Aka'nın kayınbiraderi,
Güher ve Necmi Olcay'ın eniştesi,
Bilun Koçton ve Fatoş Cin'in eniştesi,
Ahmet ve Can Birsoy'un büyük enişteteri,
Emine ve Reşat Etaner'in dayılan, Çiğdem ve
Murat Dağdelen'in amcalan, Hale Madenci ve
Macit Koper'in kayınpederi, Su Madenci ve
Gül Koper'in dedesi, Rrfat ve Berrin
Madenci'nin sevgili babalan, merhume
Perin Madenci'nin biricik eşi,
eski Galatasaray Suttanisi mezunlanndan
TURGUT KAMİL
MADENCİ
Hakk'ın rahmetine kavuşmuştur.
Cenazesi 28.07.2000 Cuma günü
Heybeliada Camii'nden öğle namazını
müteakip Heybeliada Mezarlığı'na
defnedilecektir.
AİLESİ
PAYLAŞILAN TUTKU SINEMA
Cumhuriyet
k ı t a p 1 a r ı
ÇjÖRÜŞ /Prof. Dr. TÜRKKAYA ATAÖV
İki Camp David
Sinema adına gerçekten "Ie2zetli" ve de almması gerekli bir
kıtap. Sadece alınması nu9
Elbette hayır. Bu fatabı ahn, (ister
evde, ister seyahatte) bir rahat koltuğa oturun. Göreceksiniz
ki, bir süre sonra içınızdeki koskocaman smemamn başlama
zili çalacak, hem de uzuuun uzuuun. Başlayın sayfalan
çevirmeye. Haydi size iyi seyirler...
r Çağ Pazartama A.Ş. Türkoca^ Cad. No:39/41
»V kitapkulûbû (34334)Capoğlu-(stafll)ul Tet: g12)614 01 96
1978'de Başkan Carter, Begin ve
Sedat'ın katıldıklan Camp David gö-
rüşmeleri ile şimdi gene Camp Da-
vid'de Başkan Clinton'ın "aracılığıy-
/a" Arafat- Barak görüşmeleri arasın-
da benzerlikten çok, farklılıklar var.
1978'deki, Amerikan diplomasisinin
bu toplantının çatışmayı her yönüyle
ve temel nedenlere de inerek çözüm-
leyen kapsamlı bir anlaşma olduğu-
na ilişkin yoâun kampanyasına kar-
şın, Mısır ile Israil'in ayrı bir banş for-
mülüydü. Filistin sorununa ilişkin ola-
rak Birieşmiş Milletler kararian da da-
hil olmak üzere, uluslararası toplu-
mun genel tavnna birçok yönden ters
düşüyordu. Şimdi süregelen toplan-
tı, önceki deneyimden önemli nokta-
larda aynlıyor.
Önce, ilk Camp David'de Filistin
temsil edilmemişti. Ama konu Filis-
tin'di. O topraklarda bir "Yahudi yur-
du" vaat eden 1917 Balfour Bildirisi ha-
zırlanırken Milletler Cemiyeti orada bir
Ingiliz manda rejimi tasarlarken, BM
Genel Kurulu bu topraklan iki-
ye böterken vetüm sonraki ka-
rarlar alınırken Filistinlilere so-
ran olmadığı gibi, 1978'de de
Filistin'in bir anlama gelece-
ği konuşulurken, bu toplantı-
lara bir Fılistinli bile çağnlma-
mıştı. Oysa, Mısır Devlet Baş-
kanı Sedat, biryıl önce (1977)
Filistin Ulusal Konseyi'nin son
(13'üncü) oturumunda yaptı-
gı konuşmada, Filistin halkı-
nın kendilerini ilgilendiren her konuda
"tek karar verici" olduğunu vurgula-
mıştı. Sedat ile îsrail Başbakanı'nı bırara-
ya getiren ilk Camp David buluşması,
bu yönüyle ve Amerikan Başkanı'nın
tek yanlı tutumuyla "zoria kabul ettiri-
len bir anlaşma" türüydü. Şimdiki bu-
luşmada Başkan Arafat da vardı. Clin-
ton'ın rolü daha çok Filistin tarafına
baskı yapmakla sınıriı.
Ikinctsi. 1978'de Filistin halkı ayn ay-
n gruplara bölünmüş, üstelik her biri-
ne birbirinden farklı bir gelecek çizil-
mişti. "Çerçeve Antlaşmalan" diye
adlandınîan metin "Filistinli" sözünü et-
meden "Batı Yakası ve Gazze'de otu-
ranlar" diyordu. Başka bir yerde
"1967'de Batı Şeria ve Gazze 'den gö-
çenler" sözcükleri geçiyordu. 1967'den
sonra göçenler hiç anılmıyordu. 1948
Savaşı'ndan sonra aynlıp BM'ce "göç-
men" olarak belirtenmeyen Filistinlile-
rin de sözü edilmiyordu, Israil'deki
Araplann da. 1978'deki Camp David
birlikte ele almamaya özen gösterdi-
ği bu Filistinli ulusun adını anmadık-
tan ve temsilcisini de aralanna sokma-
dıktan başka, onu birkaç gruba ayınp
herbirine başka bir yön çiziyordu. Bu-
İ978'de her
önemli konu
görüşme dışı
kalmıştı.
Bugün ise,
temele inen
konular ele
alındı.
gün, bu gereksiz ayınm büyük ölçüde
yok.
Üçüncüsü, ilk Camp David eşitler
arasında bir görüşme değildi. îsrail
Başbakanı Begin'in her konuda fiilen
veto hakkı vardı. Her şeyi önce ve son
tahlilde onun kabul etmesi gerekiyor-
du. Israil'in dünyasiyasetinde ve Ame-
rikan sahnesindeki gücü ve Clinton'ın
daha çok tek yanlı baskılan dışında, Ara-
fat ile Barak eşit görüşmeciler görünü-
münde. 1978 formülüne göre ıleride Mı-
sır ve Ürdün heyetlerine Fılistinli tem-
silci alınabilecekti, ama bu kişiler Isra-
il'in onayından geçecek, kısaca îsrail
katılacak Filistinliyi veto edebilecekti.
Bu durumda bile, Filistinli bağımsız ve
eşit bir taraf olmayacaktı.
Dördüncüsü, 1978'de Arap bölge-
lerinde Isral askeri yönetimi biraz gev-
şeyecek ve sınıriı öz-yönetim olacak-
tı. Yeni otoritenin yetkileri Mısır, îsrail
ve Ürdün arasında belirienecek, herbi-
rinin bu yetkiler üstünde veto hakkı
bulunacaktı. Seçimlerse, uluslararası
denetim olmadan askeri iş-
gal koşullarında yer alacak-
tı. Yeni otorite yabancı aske-
rin sayısı.silahı ve görevini be-
lirleyemeyecekti. T978 Camp
David Çerçeve Antlaşmala-
n, bu yönleriyle, uluslararası
toplumun sürekli karşı çıktı-
ğı îsrail işgalini sürdürüyor,
giderek "meşru" kılıyordu.
Bugünse Filistin yönetiminin
yetki ve sorumluluklan bü-
yük ölçüde bellidir.
Beşincisi, 1978'de neredeyse her
önemli konu görüşme-dışı kalmıştı.
Bu da mevcut durumun örneğin Ku-
düs'ün işgalinin sürüp gitmesi anlamı-
na geliyordu. Begin, görüşmelerin he-
men ardından, Amerikan televizyo-
nunda ve Knesset'te Kudüs'ün statü-
sünün değişmeyeceğini vurguladı. Bu-
gün, temele ınen önemli konular da ko-
nuşuİLfyor. Kudüs'e ihşkin anlaşma ge-
ne olmadı, bu durum İsrail'i kollayan
statükonun devamı demektir. Sorun
Clinton'ın Arafafa baskı yapmasıyla çö-
zülemez. Hakça çözüm Doğu Ku-
düs'ün Filistin devletine verilmesidir. Ay-
nca, yeni Yahudi yerieşmeleri son bul-
malı, eski yerleşmeler (arkeolojik kazı
ya da tanmsal yerleşmelerin güçlen-
dirilmesi gibi göstermelik nedenîerle)
büyütülmemelidir. BM'nin birdüzine-
den fazla karanna uyularak Filistinli
göçmenlerdeyerierinedönmelidir. Bu
konu yalnız 1967'de göçenlerie sınır-
iı kalamaz. Şimdi Camp David bu nok-
talarda antJaşma sağladığı ölçüde 1978
deneyiminden uzaklaşır. Ama 22 yıl
öncesinin anti-demokratik uygulama-
sı büyük ölçüde ortadan kalkmıştır.