20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 TEMMUZ 2000 PAZAR 8 HABERLEREV DEVAMI GÜNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada de durmadığı kımı haberler var. Bu turden haberlenn bırıncıye gelenı Humyet'ın kocaman manşetınde yer aldı Ne kı, kocaman manşetın evvelıyatı var. Demirel'ın Çankaya Koşku'nden aynlmayı ıste- medığı gunlerden bırgun, ıkı gazetemızde Baba'nın "aıle fotoğrafı" yayımlandı Kocaman fotoğraf, Demirel'ın arkasında "aıle- den" saydığı Kamuran Çörtük'u, kayınço Aii Şe- ner'ı ve de Cavit Çağlar'ı resmedıyordu. "Aıle" fotoğrafı buyuk gurultu kopardı. Baba'nın sesı çıkmadı Aylar geçtı, aaaa ıkı gun once bır de baktık kı, "sığmam" dedığı Gunız So- kak'ta Demırel "aıle" uzennde konuşuyor. Fotoğrafa yenı bır ad takmış, "vıcdanımın fotoğ- rafı" dıyor Hurnyet "aıle fotoğrafını" bır kez daha yayımlar- ken başlıkta pek çok şeyı ozetledı "Demırel, yayımlandığında epey tartışılan veya- • nında Çağlar, Çörtuk ve Şener'ın bulunduğu 'aıle 1 fotoğrafı' ıçın bu kez 'vıcdanımın fotoğrafı' ıfade- 1 sını kullandı I Demırel, 'Bunlar muteber kışılerdır' dedı." • Kafam son cumleye takıldı i Devletımıze, ulusumuza hâlâ yol gosteren; ol- 1 mazsa olmaz, eskı Cumhurbaşkanı Demirel'ın aıle ı fotoğrafında yer alan kışılen boyle tanımlamasın- 1 dan sonra -sızlen bılmem ama- aklımdan "Turkı- ! ye'de bır cumhurbaşkanı nezdınde 'muteber kışı' olmak ıçın acaba neler yapılmalıdır" dıye bır soru geçtı Örneğın, 1991 'de yenıden ıktıdara gelmeden on- ce Baba'nın altına helıkopter, uçak, sayısız araç çeken, herhalde bılınmeyen mıktarda para "tahsıs" eyleyen ışadamı Cavıt Çağlar gıbı Bankasından, kurduğu naylon şırketlere buyuk paralar aktardığı savlarıyla gunlerce gazete man- şetlerınden ınmesem mı? Ya da arsalardan tutun da başka bankaların hacız ısteklenyle karşılaşan kı- şılerden mı olsam? vs vs Ne dıyor Baba? "Fotoğrafa dahıl olan kışıler bu ulkenın en muteber kışılendır ve bunlann muteber olmadığına daır orta yerde hıçbır delıl yoktur." Sonuçlanmamış mahkemeler yururken, Baba ıçın, muteberlık ışte boyle algılanıyor Kamuran Çortuk'e gelınce, eskı Cumhurbaşka- nı'nın Romanya ve Pakıstan gezılennde (bu ülke- lerde buyuk ışlenn muteahhıdıydı) eksık olmazdı. Şımdılerde yatı, ozel uçağı Baba'nın buyruğunda. Oda krizi de çözüldü Kayınço Alı Şener ıse, o bır roman Mehmet Dül- ger'ın yazabıleceğı ayrı bır roman 1 Donduk dolaştık aynı noktaya geldık - Sonuçta bendenızın, elbette hepınızın Baba'nın muteber kı- şılen arasına gırmemıze en kuçuk bır olasılık, bır ola- nak yok 1 "Sade vatandaş" sıfatı bızlere yetıyor Ya ortaklar arasındakı sorunlan çozen, Ecevit'ın gozu, ağzı, kulağı Başbakan Yardımcısı Özkan'ın son başansına ne demelı 7 Işte gazetedekı başlık "Oda knzı çözuldu." AB knzı, memur knzı nedır derken, meğer Baş- bakanlık'ta bır "oda knzı"yaşanıyormuş da, habe- nmız yok 1 Neymış knzın aslı astan? Efendım; AB'ye tam üyelığımızı sağlamaya soyunan Başbakan Yardım- cısı Mesut Yılmaz'a musteşann odasını vermeye kalkışmışlar Musteşar "burokratık ışleyış" açısın- dan doğru olmadığını soyleyerek karşı çıkınca... Özven sahıbı özkan, kendı odasını Mesut Yıl- maz'a onermış Mesut Yılmaz, "bu teklıfe karşı çıkmadı" dıyor ha- berler Makam odası bulundu ya AB'ye gırmeyı kolay- ladık, demektır 1 Jospin siyasi yapıyı zorluyor • Baştarafı 1. Sayfada gûrluklerını ve bolgesel ozerklıklennı savun- maktaydılar Ozerklık yanhsı Abutzale Batsuna orgu- tunun sozcusu Pampi Dinassar da hem kendı- lennın ozerk eyalet ılan edılmesını ıstedı, hem de Başbakan Jospın'ı, şıddete teslım olmakla suçladı Jospın planını olumlu bulduğunu açıklayan Dinassar, Korsıkalılar açısından olayın sevın- dıncı olduğunu da be- hrttıkten sonra, "ama hiçbir şiddet ejlemine kansmamış olan Bask- lar için bumın düşünül- memişolmasının ve Baş- bakan'm önceliği bom- ba patlavan bolgelere vermesinin üzücü oldu- ğunu" belırttı Bu arada, bu yıl bol- gelennde bır McDo- nalds restoranına bom- ba atarak bır kışının olu- müne neden olan ayn- lıkçı Broton hareketı \ e aynı zamanda Broton- lann şiddet olaylanna kanşmayan onderlen, kendılennın de ozerk 1 eyalet hahne getınlme- j lennı ıstedıler ı Bütun bu gehşmeler, 1 Fransa'nın unıter yapı- ı sını zorluyor Unıter ya- ] pı konusunda Avru- pa'nın en katı ılkelere sahıp ülkesı Fransa'da, 1990 yıhnda donemın îçışlen Bakanı sosyalıst Pierre Joxe'un hazırla- dığı yasanm "tek ve bö- ' lünmez Fransız ulusu- nun bir parçası olan Korsika halkı"ndan soz eden bınncı maddesi, o zaman Fransız Anayasa Mahkemesı taranndan, anayasanın Fransa Cumhunyetı'nın bırlığı ve bolünmezlığı ılkesı- ne aykın gorûlerek ıptal edılmıştı Jospın'ın Korsika ıle ılgılı planının uygulana- bılmesı ıçın de 1958 ta- nhlı Fransız Anayasa- sı'nda değışıklık yapıl- ması gerekıyor Bu değışıklık Mec- lıs'te olabıleceğı gıbı, yıne anayasanın ongor- duğu bıçımde referan- dum yoluyla da hayata geçınlebılıyor Boyle bır değışıkh- ğın, Fransa'nın beş cumhunyetmde de ege- men olan yapıyı baştan aşağı değıştıreceğı ve Ispanyol modelıne ben- zer bır yapıyı egemen kılacağı kesın Genış anayasal yetkı- lerle donatılmış olan Cumhurbaşkanı Jacqu- es Chirac ıse henuz ses- sızlığını koruyor ve bu konuda yorum yapmı- yor Chirac'ın partısı RPR'ın, adının açıklan- masını ıstemeyen önde gelen yönetıcılennden bın ıse Lıberatıon gaze- tesıne yaptığı açıklama- da, "Bizonerileriniçeri- ğine katünıasak bile,ka- muoyunun bunlan des- teklediğini görüyoruz. Şu anda bu plana karşı çıkmak pek akılhca ol- maz gibinıe geliyor" dı- yerek sağın kararsızlığı- nı dıle getınyor ve ken- dılennın bekle - gor po- Iıtıkası uygulayacakla- nnı bellı edıyor Teröre cfipLomatik zırh • Baştarafi 1. Sayfada öğrencılerden soyadını hatırlayamadığım Sefim isımlı bır Iranlı ögrencı, avukatlık yaptığım dö- nemde bıze bır ış getırdı Bu ış daha öncelen tstan- bul'da Irak Konsoloslu- ğu'nun bombalanması eylemınde yakalanan IranJılann dosyasının ta- kıp edılmesı ıdı Bız de avukat ortağım ŞerefDur- sun'la ücret karşıhğında bu davayı takıp ettık Devrim IVf uhafiziarı'yla tamşma: Benım ılk etapta tran Devnm Muhafızlan ıçensınde faahyet gosteren gonullulerordusu (PASTA- RAN) ıçınde Kudüs Ordu- su ıle tanışmam 1987 yılı ıçensınde Sebhattm Eş'ın yanında bulunan Tokatlı Ahmet Cansn'ın tanıdığı olan Hasan Akyüz, benden Azen kokenlı Nasır Taki- pur (Taldzade) isımlı kışıyı gondererek onunla ılgılen- memı ıstemesıyle Takı- pur'u karşıladım, ıhtıyaçla- nnı gıderdım Bır - ıkı defa daha yanıma grttı, geldı Bu zamanlarda benden daha çok Selçuk Şanh ıle göruş- meleryapıyordu Dahason- ralan Selçuk Şanlı, Recep Aydm, Nasır Takıpur ıle tran'a gıdıp orada buluşma yapıyorlardı Takıpur odö- nemlerde Iran-Irak savaşı nedenıyle Türkıye'dekı ABD ûslen, tncırlık, Yu- murtalık boru hattı ıle Irak stratejık hedeflenne yöne- lık ıstıhban bılgıler toplu- yordu Bu konuda kendısı- ne zaman zaman Selçuk Şanlı yardım edıyordu O dönemde tran elçılığınde çalışan, sonradan SAVA- MA mensubu olduğunu öğ- rendığım tsmafl Karaca- dsğh (Esmaıl Gharajeh Dağhı) isımlı şahısla ısteğı ûzenne goruştuk TürkryesorumlusuTahi- ri: Ben daha sonra çeşıtlı zamanlarda tran'a gıttım Bazen Selçuk Şanlı ıle bır- lıkte, bazen de yalnız gıt- tım. Gıttıgımde genellıkle Nasır Takıpur ıle ve onun bır - ıkı arkadaşı ıle görüşü- yordum Bunlar, soyadlan- nı bılmedığım Befanun ve Ammar isımlı şahıslardı Çalıştıgı teşkılattakı yetkıh- lerle o dönemde hıç goruş- medım, daha sonrakı gıdış- lenmde Nasır Takıpur'un bağlı olduğu Kudus Ordu- su'nun yetkıhlennden olan Hacı Mansur'la tanıstım Bu şahısla Türkrye'dekı ve tran'dakı sosyal, sıyası gehşmeler ûzenne konuş- malanmız oldu Bır süre sonra Takıpurbu teşkılattan aynldı Onun yenne Muhammed Tahın adlı bır kışı geldı Bundan sonra Tûrkıye ıle ıle ılgılı faalıyetlerde bu şa- hıs sorumlu oldu Ben bu şahısla tran'da Nasır Takı- pur aracılığıyla tanıstım Muhammed Tahın, Tûrkı- ye'ye benım yanıma bırkaç kez geldı Kendısı ıle kültü- rel faalıyetler çerçevesınde gorüşmelenm oldu Tûrkı- ye ıle ılgılı faalıyetlerden sorumlu Muhammed Tahı- n, benı daha sonra amın olan Vahıdı'yle tanıştırdı Bızım bu şahısla gorûşme- lenmız bırkaç kez oldu Ge- nellıkle tamşma ve sohbet şekhnde göruşmelenm ol- du Bır sefennde Bosna'dan donuşte tstanbul'a uğra- mıştı O zaman gazetede kendısı ıle goruştûm Vahı- dı'yı Kudus Ordusu'nun en üst dûzeydekı yetkıhlenn- den bınsı olarak bılıyorum Benım tanıdığım dönemde, özellıkle Bosna-Hersek'te- kı savaşla ılgılenıyordu Bosna-Hersek'e sağlanan lojıstık desteğın arkasında bu şahıs vardı Kıbç'm aniaümıyla Ku- dus Ordusu: tran'da Dev- nm Muhafızlan Ordusu ıçınde Kudus Ordusu adlı bır bınm vardır tran-h-ak savaşının devam etüğı yıl- larda bu bınm daha çok tran dışındakı savaşla ılgılı ıstıh- barat ve bılgı toplama konu- lannda çalışırdı Özellıkle Irak'a yönelık çalışmalan yûrûtenbır ısbhbarat koluy- du Savaş sonrası daha çok dığer ulkelerdekı lslamı ha- reketlenn desteklenmesı konusunda çalışmalar yapı- yordu Özellıkle Lubnan Hızbullah'ı Bosna-Hersek savaşı, Çeçenıstan, Afga- nıstan, Keşnnr bolgelenn- dekı savaşan gruplara fiılı destek sağlıyordu. Bu des- tek ıçensınde Tûrkıye'de bazı çalışmalar yapıldığmı, ılk aşamalarda bunlann kûl- tûrel faalıyetler olduğunu, daha sonra ıse asken faalı- yetler ıçensıne gırdıklennı, Tûrkıye'de sıyası cınayetle- re kanştıklannı bılıyorum KatiUere diplomatik mis- yon arhı: Dıplomatlann Türkıye ıçensındekı bırta- kım faahyetlenn ve cınayet- lenn arkasında SAVAMA adlı, tran tstıhbarat Bakan- lığı'na bağlı teşkılatın oldu- ğu bır gerçektır SAVAMA daha çok tran dışındakı tran devnmı karşıtı kışılere yo- nelık faahyetlenn ve su- ıkastlann ıçensınde bulu- nuyor Daha oncelen Turkı- ye'dekı bazı gruplann bun- larla bırlıkte çalıştıgı, yaka- landıklanndakı belge, bılgı ve fotoğraflardan da orta- dadır Özellıkle Halkın Mu- cahıtlen orgutune mensup kışılenn oldurulmesmde, Şah yanlısı kışılenn yıne aynı şekılde oldürulmesın- de SAVAMA'mn parmağı vardu- Ozellıkle ıfademde anlatmaya çalıştığım bazı olaylarda bunlan goruyo- ruz SAVAMA mensuplan daha çok diplomatik mıs- yon zırhına burünerek faah- yet gostermektedırler Fakat bızzat eylem yapan eleman- lan ıse tamamen sıradan ın- sanlar gıbı davranarak bu eylemlen gerçekleştınyor- lar Takıpur diskalifiye edü- di: Takıpur, oncelen Kudus Ordusu mensubu ıken daha sonra oradan bır şekılde ay- nlmış ya da diskalifiye edı- lerek bunun karşısında ken- dısı SAVAMA'mn bazı ey- lemlennde bızzat rol alnuş- tır SAVAMA ıçensındekı bırtakım kışılerle taşeron- luk dıyebıleceğım parça ba- şı ışlere gırmıştır 1996- 1997'den sonra bır goruş- memızde kendısının bu tur ışler karşıhğı para aldığına, hatta bırlıkte bırış yapükla- n Ekber isımlı SAVAMA mensubu ıle mıktannı bıl- medığım para konusunda tartıştıklanna şahıt oldum Ama hangı eylem ıçın tar- tıştıklarmı bılmıyorum Yı- ne bu goruşmede artık SA- VAMA ıle olan ılışkılenm bıtırdığını, tamamen Dubaı uzennden ıthalat ve ıhracat (elektronık eşya) ışlen ıle uğraştığını soylemıştı tran destekli terör örgüt- leri: Turkıve'de tran tslam rejımıne sempatı besleyen ve bu doğrultuda faahyet gosteren gruplann başında Hüseyin VeKoglu'nun lıder- lığuıdekı Hızbullah-tlım Grubu gelmektedır Bu grubun îran'la ıhşkı ve ırtıbatlan, tran gızlı ser- vısı SAVAMA mensubu, fotoğraf albumunde de sıze gosterdığım Muhsin Kar- ger Azad, Medt olarak bıl- dığım, gerçek kımlığını bu- rada öğrendığım Macid Şadkar ve Rıza olarak bıl- dığım, gerçek ısmını bura- da öğrendığım Muham- mad Rıza Behruzmanes isımlı şahısiar tarafindan yapıhnaktadır Hatta bu- se- fennde İran'da bulunduğum dönemde gelıp benımle Turkıye'dekı Hizbullah- Üim konusundakı gehşme- ler hakkında bılgı ıstedıler Ben de bu konuda kendıle- nne ulke ıçensuıdekı ko- numlanm, yaptıklan ışlenn kamuoyundakı yansımalan hakkında bıldıklenmı anlat- Kılıç, Iranhajanlan îanıyor ANKARA (Cumhurryet Bürosu) - Emnıyet bınmlennın, Tûrkıye'de ajanlık yapıp eylemlen yönlendıren tranh dıp- lomatlara ılışkın belırledıklen bılgıler şöyle Mtthsaı Karger Azad: 1961 Tahran doğumlu tran'ın tstanbul Başkonsolos- luğu'nda konsolos yardımcısı 8 Şubat 1991 tanhmde Tûrkıye'ye geldı 1990 yılı son ayiannda tstanbul"daAtametKe- rfani aracılığıyla lslamı Hareket örgütu elebaşı İrfan Çağmcı ıle goruşerek ılış- kılen devraldı Eylemlerde kullanılmak üzere venlen kırlı sılahlar (Uzı marka tabancalar, MP-5 sılah, el bombalan) ıle tran pasaportlannı trfan Çağıncı'dan al- dı 1991 yıh ılk ayiannda eğramgormek üzere trfan Çağıncı tarafindan gönden- len örgüt üyelenne tran'da asken ve sı- yası eğıtımverdırdı 1992yılındaAnka- ra'da şenatçı orgut üyelenyle, büyûkel- çılık ataşesı AE Asbarafın evınde top- lantı yaptı Aynı yıl ÎHÖ'nün Koşuyo- lu'ndakı orgût evınde orgüt üyelenyle buluştu. HI08166' numarah diplomatik pasaport taşıyor MacitŞadkar: 1963 Tahran doğumlu 13 Ekım 1992 tanhınde Ankara'ya gel- dı Büyûkelçılıkte ıdan ataşe olarak gö- rünuyordu Azad aracüığıyla tHO üye- lenyle görüştü. '018318'numarah diplo- matik pasaport taşıyor Muhammed Rıza Behruz Moneh: 1966Tahrandoğumlu 13 Ocak 1995 ta- nhınde Tûrkıye'ye geldı Iran'ın tstan- bul Başkonsolosluğu'nda konsolos yar- dımcılığı yaptı '0003640'numaralı dip- lomatik pasaport taşıyor AH Aşnf: 1958 Kongover doğumlu 29 Ekım 1993 tanhınde Tûrkıye'ye gel- dı îranbüyükelçıhğınde ataşe olarak gö- revyapö '011626' numarah diplomatik pasaport taşıyor AzizMaostuiHaoıbbadı: tran Büyû- kelçıhğı'nde3 kâtıp 24 Kasım 1989 ta- nhındeAnkara 'ya geldı ve Kuçukesat'ta BultenSokak'taoturdu Diplomatik pla- kalı kınnızı Mercedesı kullandı Said Harrazi: tran Buvükelçılıgı'nde 3 kâtıp 23 Şubat 1990 tanhmde Anka- ra'ya geldı, Gazıosmanpaşa semtmde tn- cırlı Sokak'ta oturdu Diplomatik plaka- lı yeşıl Mercedesı kullandı Abbas tlkhan: Îran Buyukelçılığı'nde 3 kâtıp 2 Mart 1990 tanhınde Anka- ra'ya geldı Musta&Deghan Fmızabadi: irmBü- yükelçüığı'nde sıyası ataşe 9 Nısan 1987de Ankara'ya geldı Samad AM Balazadeh YamcUoo: Îran Buyukelçılığı'nde asken ataşe yardım- cısı Pdotbınbaşı lOEylul 1990 tanhın- de Ankara'ya geldı lran'ın tstanbul Başkonsolosluğu ve Ankara Buyukelçılığı'nde resmı gorev yapanlardışmda tran'da şenatçı mılıtan- lan yetıştıren ve Turkıye'ye geçıcı ola- rak gelıp gıden Savama ajanlanna ılışkın bılgıler de sanıklann ıfadelenyle dosya- da yer aldı Hasan Kıbç. Îran ajanlan ve Kudus Ordusu mıhtanlan hakkında ay- nntıh olarak şu bılgılen verdı Vahidi: 43 yaşlannda, kendısı Kudüs Ordusu'nunkomutanıdır Benı bu şahıs- la 1995 yılı ıçensınde tran Devnm Mu- hafızlan 'nın karargâhında Hacı Mansur ve Muhammed Tahiri tanıştırdı Fotoğ- rafindan teşhıs ettım. HaaMansnr 45 yaşlannda, 1 80boy- lannda, 85-90 kg ağırhğında,beyazten- lı, dûzgün ve gür saçlı, kahverengı göz- lü, buğday tenlı şahıs Îran devletı Tah- ran şehnnın kuzeyınde ayn bır büro ola- rak kullanılan ıkı kath bır bınada Mu- hammed Tahın benı tanıştırdı Bu bma Kudus Ordusu'na aıttı Muhanunet Tahiri: 42 yaşlannda, tran'da Kudus Ordusu'na aıt ıkı kath bır bınada NasırTaldpur(Taldzade)benı bu şahısla tanıştırdı Behranv 40 yaşlannda. tstanbul'da Nasır Takıpur tanıştırdı Anunar: 40 yaşlannda tstanbul'da Nasır Takıpur tanıştırdı tım Hızbullah-thm lıden Hü- seyuı Velıoğlu'nu 1986- 1987 yıllannda, Avustur- ya'da tertıp edılen bır kon- feranstan donuşumde, avu- katlık yaptığım büroda or- tağım olan Şeref Dursun'u zıyarete geldığmde gor- dum 1987 yıh ıtıbanyla Hız- bullah-tlun lıden Huseyın Velıoğlu ve IsaAlpsoy, Edip Gumüş ve fotoğraf albu- munde teşhıs ettığım Îran gızh servısı SAVAMA aja- m Ismaıl Karacadağlı (Es- maıl Gharajeh Daghı) ıle ıhşkı ve ırtıbat ıçensme gır- dıler tranhlarla ticari faaüyet- ler: Bellı bır sure avukatlık yaptıktan sonra avukatlığı buaktım ve tıcaret hayatuıa atıldım Ilk olarak Dem-Pa Lımıtet Şırketı isımlı bır fir- mayı, ortağun, Tûrkıye'de ıkamet eden, Perşembepa- zan'nda tıcaretle uğraşan ve Türkıyelı bır hanımla ev - lı olan Nasır Souzenger isımlı Îran uyruklu şahısla bırlıkte 1988 yılında kur- duk Ikı yıl kadarbuışı yap- tıktan sonra bu şırketı ka- pattık ve ben bu ışten ka- zandığım sermaye ıle Aka- demı Yayınevı'm kurdum Ikı yıl da Akademı Yayı- nevı'm devam ettırdım Da- ha sonra Elıpsan Plastık AŞ isımlı plastık ımalat ve sa- tışı ıle uğraşan şırketı, tran- lı Muhsin Rencbaran isım- lı şahısla ortak olarak dev- raldık Sozkonusu şahıs ya- bancı sermaye rejımı kap- sanunda 50 bın dolarlık bır sermayeyı ulkemıze getır- mıştı Kendısı bu parayı kattı, 50 bın dolar da ben kartım, bulunduğum şırketı devral- dık Kalan borçlan da ben uzenmealdmı Vebu borç- lan kazandıkça taksıtle ode- dım 3 yıl bu şırketı çahştır- dım Daha sonra şırketı sat- tüc ve ortağım da kendı ser- mayesuııaldı 1994 yılında Selam Gazetecdık Lunıtet Şırketı'nı kurdum Buyük payı, yani yuzde 80 payı ba- na, yuzde 20 payı da Meh- met Dumlupınar (Konya Seydışehırh, daha once Is- tanbul'da ıkamet edıyordu, şundı ıse Konya Seydışe- hır'de petrol ıstasyonu ışlet- tığmı bılıyorum) ısımlı bır arkadaşa aıttı Daha sonra bu şırketın faahyetım 1997 yılında durdurdum Serma- yesı de 500 mılyondan az olduğu ıçın otomatık olarak feshedıldı Bunun hancın- de herhangı bır şırketım ol- madı tranh ajanla krvi tkareti: Yakalandığun sırada uze- nmde elde edılen alacakla- nm ıbarelı belge bana aıttır Ben 1997 yılmda Iran'dan yaş meyve ve sebze ocaretı yaptım, bu sebeple Nasır ıle de krvı tıcareü yaptım Evımde yakalanan taban- ca da benım ruhsatlı sıla- hımdır Aynca ıkı adet cep telefonu kartım bulunmak- tadır Bunlardan "0535744 59 99" kendı adıma aıt, "0 5323621783"No'lutelefon ıse yanımda çalışan Celaiet- tin GökJer (Nığdelı, uzun yıllardu- tstanbul Bağcı- lar'da oturur, son olarak O- ba Teksbl şırketınde çalışı- yordu, şu anda ne ış yaptı- ğımı bümıyorum) adına ka- yıtlıdır Tüıidye Hekmld rolasnMİa • Baştarafi 1. Sayfada sına yansıyan haberlenn gazete- cıler arasuıda yarattığı tartışma, 15'lenn bu-lığe alacaklan ülkeler ıçın sunduklan Kopenhag sıyası ölçütlen ve uluslararası sorunla- nn çözumü gıbı koşullann özûn- den uzaklasılmasına neden oldu Verheugen'uı temaslan ve yaptı- ğı açıklamalar, AB'nın adaylar- dan ıstedığı koşullardan vazgeç- medığı ve Helsınkı kararlarunn yaşama geçınlmesıne yoneuk ka- rarlılığının Türkıye ıçın de geçer- h olduğunu gösterdı Türk basınının "Taslak var mı yok mu, kâğıt getirdi mi getirme- di mi, haberi stzdıranlar AB kar- şıtian mıAB büyükelçüıkleri mi" tartışmalan, AB-Türkıye üışkı- lennın boyutlannm görühnesme engel oldu Kürtlere kulturel haklann venl- mesı, Kürtçe TV kuruhnası ve eğıtun hakkının tamnması, Kıbns sorununun bır an once çozulmesı, Ege sorunlannın uluslararası ada- let kurumlanna taşınması gıbı ko- şullar, AB'mn 1998, 1999 ılerle- me raporlan ve dığer belgelennde yer aldı Bu ıfadelerm katıhm or- taklığı belgesı ve 2000 yılı ılerle- me raporlannda yer alması da bu- yuk bu- olasıhk. Ilerleme raporlan ve Helsınkı zırvesı bıldırgesmde yer alan bazı ıfadeler şoyle 1998 raporu: Sıyası açıdan de- ğerlendırme, kamu otonteleruun ışleyışmde bazı duzensızlıkler ol- duğunu, ınsan haklan ıhlallerının sûrduğunu ve azmlıklann tabı ol- duğu muamelede onemlı eksıkhk- ler bulunduğunu gostermektedn- Ordu uzennde sıvıl denetım ohna- yışı endışe konusudur Mıllı Gu- venlık Kurulu kanalıyla ordunun polıtık yaşamda oynadığı buyuk rol, bunu yansıtmaktadır Turkı- ye'nın guneydoğusundakı dunıma asken ohnayan, sıvıl bu- çozüm bu- lunmalıdır 1999 raporu: Son duzenlı rapor- dabelırtıldığıgıbı "birsivilçözûnı kapsamında, Kürt kültürei kimliği- nin beihü biçimleri tanınabüir ve aynhkçıhğı veya teronzmı savun- maması şaröyla, o kimüğin ifade edilme vollanna daha fazla hoşgö- rügösterilebüir'' Orneğın Kurt dı- lmde TV yayınlanna, gorunuşte sı- yası ohnayan programlar ıçın hoş- goru gostenhrken, resmı olarak hâ- lâ müsaade edıhnemektedır Avru- pa Konseyı'mn Uye Devletlerce Yükumluluklenn ve Taahhutlenn Yenne Getınhnesı Komıtesı, Ocak 1999 raporunda şoyle dıyordu "Önemli nokta şudur ki böyle her- hangi bir grup (Kurt kökenli Türk yurttaşlan) şimdi iki onemli AMH- pa Konse\ı sozleşmesinde açıkça \e makul bıçımde tarif edilen dunım- larda ve kosullarda kendi doğal dü- lerini ve kültürei geleneklerini kul- lanma ve surdurme nrsatına ve bu- nun ıçin gerekli maddi ka\naklara sahıp olmalıdır. Bu ıkı onemli söz- leşme şunlardır: Ulusal Azmhkla- nn Korunması Üzerine Çerçeve Sözleşme \e Böhjesel veya Azınhk Dilleri İçin Avrupa Şartı. Aynca ulusal azınhklann haklan üzerine Avrupa tnsan Haklan Sözleşme- si'ne ek protokol hakkında genet kurul tavsiyesi (1201)." Ege sorunlan: AB Konseyı, özellıkle üyehk surecınde uzenn- dekı yansımalanyla ılgıh olarak ve en geç 2004 sonuna kadar Ulusla- rarası Adalet Dıvanı yoluyla çözu- me bağlanmalan amacıyla devam eden anlaşmazlıklara ılışkın duru- mu gozden geçu-eceknr GKRY'nin üyenği: AB Konseyı, polıtık bu- çözumûn Kıbns'm AB'ye katılımım kolaylaştuacağı- nın altuu çızer Uyelık muzakere- lennın tamamlanmasına kadar kapsamh bır çözüme ulaşılamamış olursa, Konsey'm üyelık konusun- dakı karan, yukandakı husus bır ön şart ohnaksızm venlecektır Bu konuda, Konsey tum ılgılı faktor- len dıkkate alacaktır 2002'de üyelik: Bırlık, 2002 so- nundan ıtıbaren uyehk vecıbelen- nı ustlenme yeteneğme sahıp ol- duklannı gostennelennm ardmdan v e muzakere surecının başanyla ta- mamlanması uzenne, yem uye dev- letler kabul edebıhne durumunda olacaktır G Ü N D E M MLSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada "Yolun sonu gorundü'" Dıvnğı yolun sonu, ama elbet yaşamın sonu değıl Her şeye karşın canlı, tanhten gelen enerjısının ayır- dında bır kent Ama nufus erıyor Nufus enmesı be- rabennde ekonomık enmeyı getınyor Bır kent duşu- nun kı yanında Turkıye'nın en buyuk demır yatakla- nndan bın olacak ve kentın nufusu gıderek azala- cak. Ankara Drvnğı Kultur Merkezı, Dıvnğı Kaymakam- lığı, Dıvnğı Beledıyesı ve ılçenın ınsanlan bır araya gelmışler, bunun nedenlenne ınmek ıçın "Bınncı Dıv- nğı Kurultayı'rn duzenlemışler Sadece Dıvnğı'yı ko- nuşmayalım, Turkıye'nın genel sorunlarına da eğıle- lım demışler Prof Ünsal Yavuz ve Erdoğan Ay- dın'la bırlıkte ben de konuşmacılar arasındaydım Dıvnğılılenn, "Arkadaş sen gazetecısın, şunudayaz, şu konuyu da ışle" dedığı her şeyı not ettım Bazıla- nnı paylaşalım. Dıvnğı'de demır ışletmesınde, bının uzennde ışçı var Anlatıldığına gore, bır tek Dıvnğılı ışçı yok Daha çok Yozgat, Gumuşhane tarafindan ışçı getınlıyor- muş Onlar da alışvenşlennı bıle Dıvnğı dışından yap- mayı yeğlıyormuş1 Dıvnğılıler son gunlerde en çok, "Gel tezkere gel" şarkısını soyluyor Çunku SSK Dıspansen'nın tek doktoru askere gıtmış Gıderken soz vermış "Ben otekı meslektaşlanm gıbı gıdıp donrnezlıket- meyeceğım Soz, askerlığım bıtınce geleceğım " Çaltı Çayı, Dıvnğı'nın hemen kıyısından geçıyor, Fı- rat'a koşuyor Demır ışletmelennın olduğu yere ka- dar pınl pınl geliyor Hemen yukansında su kuçuk bır golcuk yapıyor Derınlık 4-5 metre Dıvnğılı çocuklar yuzmesını burada oğrenırmış Yore halkı buranın adı- nı "Oğlan Golu" koymuş Çaltı, demır ışletmesının hı- zasına gelınce saldınya uğruyor Ikı ınsan belı kalın- lığında akan demır kırmızısı su, Çaltı'ya dokuluyor 100 metre kadar, çayın yansı su rengınde, yansı de- mır kırmızısı akıyor Devamında su, tumuyle kırmızı- ya boyanıp al kanlar ıçınde denn yarlann arasında gozden kayboluyor' Kahrolmamak elde değıl1 Kayısıyı ye, dalını kırma Dıvnğı'nın tanhten gelen enerjısı ıse Anadolu Sel- çuklulan donemınde Mengucukoğullan'na dayanı- yor Kalenın eteklenndekı Ulu Camı ve yanındakı Da- rusşıfa'nın mımansı ınsanı hayrete duşuruyor 800 yıl once ınşa edılmış taş yapının ışlemelen oylesıne ın- ce ve oylesıne felsefe kokuyor kı Saatlerce bak- sam, aynntılannda kaybolsam usanmazdım Dunyanın dort bır yanını dolaşan Alman sanat ta- nhçısı Traugott Wöhrlin, bu yapıya bakıp şunu soy- lemış "Adlan her zaman unlü bır mımarlık esenyle bu- tunleşmış kentler vardır, belkı o kentler sırf o eser- lernedenıyle unlu olmuşlardır Eğık kulesı dolayısıy- la Pısa, unlu katedralı nedenıyle Chartles, pıramıt- len sayesınde Nıl kıyısındakı Gıza, efsanevı Tac-Ma- halı ıle Agra Turkıye'dekı Dıvnğı de hıç kuşkusuz bu kentlerden bınsıdır" VVohrlın'ın değerlendırmesınde abartı olduğunu soyleyen çıkabılır Boylesıne guzel taş kabartıya, bu kadar abartı az bıle 1 Dıvnğı'nın guzel ınsanlan yer ıstemese, taşlan an- latmayı surdururdum Yazıyı onlaria noktalayalım "Mustafa Kemal" deyınce heyecanlanan, "Kuva- yı Mıllıye" deyınce alkış koparan ınsanlann doldur- duğu panelın ardından bızı Akyıldız aılesı aldı, evle- nnın bahçesıne goturdu Apansız gelıp de dakıkalar- la sınırlı zamanda, asmalann altına boylesıne guzel kurulan bır sofra gormedım desem abartmış olmam Dıvnğı'de benı en çok etkıleyen ınsansa, terk edıl- mış konak-bahçelerı ayakta tutmaya çalışan Ali Da- yı oldu Dalından kayısılan yerken çekıngenlığımızı gorunce seslendı - Bız bunlan satmayız Beraber yenz En çok ço- cuklar yer Ama hıç dal kırmamak şartıyla Bır çocuk dal kırdı mı, ona bır sure kayısı yememe cezası ven- nm 1 [email protected] 'Akkuyu Çernobil olmasın' AHMETTEVFİK ORTAÇ BERLtN - Alman- ya'run önde gelen çevre orgutlennden "Robin Wood", Akkuyu'da ku- ruhnası planlanan nuk- leer santrala karşı önce- kı gun Turkıye'nın Ber- lm Buyukelçılığı onun- de bır eylem gerçekleş- tu-dı ve bu gınşımın olumsuz sonuçlanna karşı uyanlarda bulun- du Ankara'da santral ıhalesıyle ılgılı karann venleceğı 24 Temmuz 2000 oncesınde, Turkçe pankart açarak Turk hu- kumetım uyaran v e sant- ral yapımınm reddedıl- mesı yonunde karar aün- masmı ısteyen örgut yet- kılılen, Türkıye'run coğ- rafyası gereğı zengın kaynaklan bulunduğu \ e atom enerjısıne kesmlık- le gereksımmı olmadığı gorüşunü savundular Ne Türkıye "de ne de dunyanın bır başka ko- şesmde nukleer santral ıstemedıklermı bıldıren eylemcılenn buyukelçı- lık mensuplanyla goruş- me talebı ıse reddedıldı Buyukelçılık görevlılen, Cumhuriyet'ın sorusu uzenne, bu konuda bası- na da herhangı bır açık- lama yapmak ıstemedık- lennı belırttıler Gosten sonrasında Cumhuriyet'e açıklama- larda bulunan Robın Wood'un enerjı danış- manı Bettina Dannheim şoyle konuştu "Bildiği- niz gjbi vıllarca süren tar- tışmalar sonrasında ge- çen mart ayında Turk hükümeti santral yapı- mını hangi konsorsivu- mun üstleneceği konu- sunda bir karar alma- mıştı. Akkuyu doğal gü- zeUiği olan bir belde ve vore halkuun gerek bifin- ci. gerekse de santral ya- punma karşı direnci çok bmıik. tnsanlar Çerno- bil'in zaraıiannı gördü- ler, vaşadılar. Sadece fi- nansman sorunu yüzün- den degU, her şeyden ön- ce atom enerjisinin tehü- keteri yüzünden santral yapunınakarşı olmakge- rekiyor. Turkiye coğrafi konumundan otüru. ye- nilenebilir enerji kay- naklan açısından diğer birçok ülkeden daha faz- la şansı olan bir ülkedir. ÖzeUikle rüzgâr, güneş ve su açısından oldukça zengindir. Bu nedenle Türkhe atom santralla- rından vazgeçmeli ve mevcut kavnaklannı ge- üştirmelidir. Bu, ülkenin de çıkanna olacaktır. Çunku bu teknolojiler yahuzca üısan ve çevreye hizmet vermekle kahm- \or, aynı zamanda tilke ekonomisine de katkıda bulunuvor. Rüzgâr ve güneşten kazanılanener- jiyi sağlavan tesisler, planlanan atom enerjisi santralından çok daha ucuza mal oluvor.** Ayrıca orgut yaptığı basın açıklamasmda, Akkuyu'da yapıhnası planlanan nükleer guç merkezınuı yaklaşık 20 km yakınından Ecemış fay hattının geçtığım, Çukurova Unıversıte- sı'nden sısmolog Hasan Çetin'ın yaptığı araştir- malarda bu hatta bn- kı- nlmanın olabıleceğım belırttığım de hatırlattı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle