Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURlYET 23 TEMMU2 2000 PA2AR
HABERLER
DUNYADA BUGÜN
ALİ StRMEN
Pub'daki Yalnız Kadın
VVINDSOR - Sevgıli,
Kraliçe'nin "en sevdiğim evim" dediği Wind-
sor Şatosu'nun hemen karşı sokağının içinde-
ki "Old Smmugler Pub"da, camın kenanndaki
masaya, yiyecekleri ve biraları alıp yerteştikten
birkaç dakika sonra, yaşlılığın merdivenlerinin
başında bir kadın, bir elinde half-pind bira bar-
dağı, öbüründe yemek tabağı, gelip yanımızda-
ki masaya oturdu.
Bardağın içinde, Ingiltere'nin "a/e"lerinin içi-
liş biçimine hiç uymayacak şekilde iki tane ka-
mış, tabakta ise büyük, yuvariak bir ekmek, iki
küçük kutu tereyağı...
Kadın, tereyağlan açtı, büyük bir hevesle ek-
meğin üstüne bolca sürdü. "Şimdi tuz ile biber
koyacak" diye bekliyordum. O ise doğrudan iş-
tahla yemeğe koyuldu.
Ben birinci "pind"\ bitirirken o birasına daha
hiç dokunmamıştı.
Kılığı-kıyafeti muhmel (ihmal edilip baştan sa-
vulmuş) değildi; temizdi, ama yoksulluğu belli
oluyordu.
Bir yandan iştahla ekmeğini yfyor, bir yandan
keyifle çevreyi izliyordu.
Hani elverişli birini bulsa, hemen konuşmaya
teşne bir hali vardı.
Yandaki masayı temizleyen garson kızla bi-
raz hoşbeş etti, kız gidince de sayfalannın bü-
yük kısmı dolmuş küçük defterini açıp dizinin
üstünde bir şeyler yazmaya koyuldu.
•••
Kadının üstünden yalnızlık akıyordu. Tek ba-
şına oturmuş olması değildi, yalnızlığını haykı-
ran. lleride, barda sırtını direğe dayamış, bira-
sını yudumlayan, tvit ceketli adam da tek başı-
naydı. Ama onu evde birilerinin beklediği belli
oluyordu.
O çevresine iştahlı ve ürkek bakmıyor ve son-
ra kendi dünyasının koyu yalnızlığına dalmıyor-
du.
Oysa kadın, Sait Faik'in deyişryle "strtınayal-
nızlığının hırkasını geçirmişti" ve de bu ona dar
gelmiyordu.
Kadın, yoksulluğundan mı, yoksayalnızlığın-
dan mı, ayak uçlannı içeri çevirmiş, neredeyse
birbirine değdirecekmiş gibi oturuyordu?
Bilmem.
Kadının böylesine içe dokunacak hali yok-
sulluğundan mı, yoksa yoksunluğundan mı
kaynaklanıyordu?
Onu da bilemiyorum.
Biraz önce VVindsor Şatosu'nun, bana çabuk
bıkkınlık veren lüksü ve ihtişamı karşısında kral-
lann ve kraliçelerin yalnızlığını düşünmüştüm.
Ama onlar içime dokunmadı, yalnızca birden
hafakanlarboğuyorgibioldum. . " . . ' ^
Servet, güç, görkem yalnızlık duygusunu ha-
fifletebilir mi acaba?
Bunu gerçekten bilemeyeceğim. Ben mutlu
bir insanım, kendimi hiç yalnız hissetmedim.
Hapishanede bile, dostlarımla çevrili oldu-
ğum her üç içeri girişimde de.
Belki de yalnızlık hissetmediğim için mutlu
olduğumu söylerken de yanılıyorum.
Yalnız insanın mutlu olmadığı görüşüne her-
kes katılmıyor. Nietzsche mutluluğun yalnız
ulaşılan bir doruk olduğunu söylerdi.
Ama onun kendi sonu, görüşünü pek doğru-
lamadı.
Peki, ben yalnızlık duygusuna bu kadar ya-
bancıysam eğer, nasıl oluyor da son zamanlar-
da hep yalnız insanlar, özetlikle de yalnız kadın-
lar böylesine sıkça çekiyorlar dikkatimi?
Belki, daha önceleri de böylelerine rastlıyor,
ama farkına bile varmıyordum.
"Otuz Beş Yaş" şiirinde "gittikçe artıyoryal-
nızlığımız" diyen Cahit Sıtkı'nın da vurguladı-
ğı gibi, yaş ile birlikte mi artıyor yalnızlık?
Ne olduğunu bilmiyorum, ama bir şeyler olu-
yor Sevgili; hissediyorum.
ADD'den
siyasetçilere uyarı
Haber Merkezi-Ata-
tûrkçü Düşünce Derne-
ği(ADD) Genel Başka-
nı avukat Halil tbrahim
Şahin, 23 Temmuz Er-
zurum Kongresi ve 24
Temmuz Lozan Zafe-
ri'nin yıldönümleri ne-
deniyle siyasetçileri
uyardı. Ulusal ve ulusla-
rarası düzeyde kutlama
kurulu oluşturulmasını
isteyen Şahin, küresel-
leşme bombardımanıy-
la ulusal egemenlık il-
kesine ciddi saldınlar
yapüdığına dıkkat çekti.
Halil Ibrahim Şahin,
23 ve 24 Temmuz tarih-
lerinin Türk bağımsız-
lık savaşı ve Türk de-
mokrasi devriminin te-
mellerinin atıldığı Erzu-
rum Kongresi ile Türki-
ye Cumhuriyeti'nin tüm
dünyaca bağımsız bir
devlet olarak tanınma-
sının yıldönümü oldu-
ğunu anımsattı. "Ne var
ki, ûlkemizi ve ulusumu-
zu ağır bunalımlara sü-
rûkleyen siyasa] kadro-
lar, bir kaç 10 yıldan be-
ri Erzunım Kongresi'ni
insanhkçapmdaki değe-
riyle tam çelişki oluştu-
ran bir aymazhkla, bu
yıidönümlerinüı ner-
deyse sessiz geçmesine
neden olagelmişlerdir"
diyen Şahin, 23Tem-
muz - 24 Temmuz Lo-
zan Ulusal ve Uluslara-
rası Kutlama Kurulu
oluşturulmasını önerdi.
ADD Mersin Şube
Başkanı Siret Erdoğan,
Lozan Banş Antlaşma-
sı'nın yıldönûmünü bu
yıl farklı bir şekilde kut-
layacaklannı açıkladı.
Gözne Belediyesi'nin
katkılanyla etkinliğin
önceki yıllardan daha
coşkulu kutlanacağını
belirten Erdoğan "Lo-
zan'ı adına yalaşır bir
coşku ve birlikteükle
kutlayacağız. Bugûn
Gözne'de gerçekleştiri-
lecek '5. Lozan Şenli-
ği'nde Ceyhan Mum-
cu 'da aranuzda olacak"
dedı.
îzmir'de Lozan Banş
Antlaşması kutlamalan,
Izmir Valiliği'nce ger-
çekleştirilecek. Tören-
ler İstnet Inönü'nün
doğduğu evin önünde,
bandonun saat 17.00-
18.00 saatleri arasında
vereceği konserle başla-
yacak.
Telekom'da 72 bin 564 olan çalışan sayısının norm kadroya göre 58 bin 62'ye indirilmesi öngörülüyor
Resmi evrakta 3 MaDi iıııza• 34 ilde personel fazlahğı
olduğu gerekçesiyle çalışanlar
başka illere tayin edilmeye
çalışılırken çıkanlan norm
kadroya göre, söz konusu 34
ilde personel fazlahğı
olmadığı saptandı.
BANUSALMAN
ANKARA - Telekom'da çalışanlar,
özelleştirme ve MHP'li kadrolaşma
tedirginliği yaşıyor. Türk Telekom,
personel fazlalığı yaşanan 34 il ve 3
birimde çalışanlann başka illere ta-
yin edilmesini ısterken Haber-Sen
yetkilileri çok sayıdageçici işçi alımı-
na gidildiğine dikkat çektiler. Tele-
kom'daki kadrolaşma hareketinin bo-
yutunu, resmi evraklarda 3 hilalli ve
MHP yazılı imzalar gösteriyor. Tele-
kom'da özelleştirme politikalan doğ-
rultusunda gerçekleştinlen yeni yapı-
lanma çerçevesinde hazırlanan norm
kadro planına göre, 72 bin 564 olan
çalışan sayısının 58 bin 62'ye indiril-
mesi öngörülüyor. Haber-Sen, norm
kadro uygulamasının "kadrolaşma"
politikalan doğrultusunda kullanıla-
cağı kaygısını dile getirdi.
MHP'ye bağlı Ulaştırma Bakanlı-
ğı'nda yoğun kadrolaşma hareketi
gözleniyor. Telekom'da çoğunluğu
Elektrik Mühendisleri Odası ve Ha-
ber-Sen üyesi olan deneyimli çalışan-
lar, bulunduklan görevlerden alına-
rak sürgün ediliyorlar. Ülkücü olarak
Yvtum
r T T V&UtZtAM.
Kl>f*2ŞAT
la.os.aooo
_s PCSTH' OPCLERt
O6661 ANKjU*
IJo/.*01,Or,2300 Tarih ¥• 09632
ÛÎB7C7 No«lu Çok hM*£
Of-Lıne
35.O00İ000 TL.nın 22*21.19*9
J M i f t l««pi i gi blX
yn^ılan lfıael«m« conueundU Sttr UonuEu y«iırr« çttmja UçJ
t o 337 Jü^J â i d i
*,
bilinen Türkiye Kamu-Sen Konfede-
rasyonu'na bağlı Türk Haber-Sen şu-
belen ise illerdekı atamalarda belırle-
yici oluyor.
Üç hilalli imza
Türk Haber-Sen şubeleri, görevden
alınması ve yerine atanmasını istedi-
ği kişilerin listesini genel merkeze bil-
diriyor. Bu listelerde, Türk Haber-Sen
üyesi olan memurlar ve akrabalannın
daha üst düzeyde görevlere getirilme-
leri isteniyor.
MHP'li kadrolaşmayla üst düzey
göreve gelenler ise siyasi kimlikleri-
ni resmi evraklardaki "imzaJanyla"
bile ortaya koymaktan çekinmiyorlar.
Küçükesat PTT Müdürü Kenan Yfi-
cd, isminde hiç "M,H,P" harfleri bu-
lunmamasına karşın MHP yazılı ve 3
hilalli imza kullanıyor. Bunun tek ki-
şiyle sınırlı olmadığı, bu tür örnekle-
re rastlandığı belirtiliyor.
Telekom'un özelleştirümesine yö-
nelik çıkanlan yasaya göre, çalışan-
lardan; isteyen, başka kamu kurumu-
na memur olarak nakledilecek; iste-
yen, işçi statüsüne geçıp kurumda ka-
lacak, isteyen de sözleşmeli memur
statüsüyle Telekom'da çalışacak. Baş-
ka kuruma nakli tercih eden, gittiği
kurumdaki maaşlar Telekom'dayken
aldığı maaş düzeyine ulaşana kadar
yapılan zamlardan yararlanamaya-
cak.
Özelleştirilecek Telekom'da işçi
statüsünde çahşmak isteyenler ise *İş
güvenceani" kaybedecekleri gibi, 6
ay sonra işten atılmalan durumunda
memuriyette geçirdikleri görevlerin
kıdem tazminatına eklenmesi söz ko-
nusu olmayacak.
Çalışanlann işçi statüsünü kabul et-
meleri amacıyla maaşlara "yûzde 40
zam ve 6 ikramiye" gibi özendirici dü-
zenlemeler yapılması planlamyor.
Çalışanlann diğer tercih edebilecek-
leri seçenek ise mevcut dunımdaki gi-
bi sözleşmeli memur olarak Tele-
kom'da istihdamlannın devamını iste-
mek. Bu durumda ış güvencesi ve
maddi anlamda kayıplan söz konusu
olmayacak çalışanJann, nonn kadro
gerekçesi kullanılarak istemedikleri
illere gönderilmeleri tehlikesi bulu-
nuyor.
Personel fazlalığı iddiası
Türk Telekom, personel fazlalığı
bulunduğunu belirterek 34 il ve 3 bi-
rimde başka illere atanmak ısteyenle-
rin başvuru yapmalannı ıstedi. Ha-
ber-Sen yetkililerinin. çıkanlan norm
kadro planına göre yaptıklan incele-
me ise söz konusu illerde personel
fazlalığı olmadığını gösteriyor. Per-
sonel fazlalığı olduğu ileri sürülen
yerler şöyle:
"Adıyaman, Afyoo, Ağn, Ardaban,
Arrvin, Batman, Bayburt, Bingöl, Bit-
Bs,Çankm,Diyarbakır, Elazığ, Ernn-
can, Erzunım, Eskişehir, Gaziantep,
Hakkâri, Iğdır, Isparta, Kars, Kınk-
kafc, Kırşehir, Konva, Muş. Samsun,
Sürt Sinop, Sıvas, Şanburfa, Tokat,
Trabzon, Tunceli. Van. Tdekom Mes-
lek Geliştirme Başmüdürlüğü, Atöfye
Müdürlüğü, Ankara Ana Depo Mö-
dürifiğü."
CHP lideri, demokrasi ve insan haklan konusunda şov yapıldığını söyledi
Oymen: Tutarlı tek paıtiyiz
• Oymen, partisinin
muhalefette ne
söylediyse iktidara
gelince
gerçekleştirdiğini
belirterek 'BLz
Türkiye'nin her yerinde
aynı şeyleri söylüyoruz.
Diyarbakır'da başka,
Ankara'da başka
konuşmuyoruz' dedi.
• Oymen, HADEP'le
işbirliği konusunda
'Partiler arası diyaloğa
inanıyoruz. Bunu
iktidar partileri de, DSP
de yapmalı.
Türkiye'nin yasal
partileriyle temas
ederiz' diye konuştu.
tstanbul Haber Servisi -
CHP Genel Başkanı Altan
Öymen, insan haklan ve
demokrasi konusunun şov
malzemesi yapılmaması
gerektiğini belirterek bu
konularda tek içten ve tu-
tarlı partinin CHP olduğu-
nu vurguladı. Öymen, "AB
istiyor diye bu işler günde-
me geünemeli. bunu ger-
çekten bizlerin istemesi ge-
reklLAB oisa da, obnasa da
Türkiye'deki insan haklan
ve demokrasi standarüan-
nı en ileri düzeyde olması
gerek. Çünkü halkımızın
'CHP Halkla Birlikte Çözüm Cretiyor' toplanüsı Akatlar Kültûr Merkezi'nde yapıkh.
buna layık olduğuna inanı-
yoruz" diye konuştu.
"CHP Halkla Birlikte
Çözüm Üretiyor'' toplantı-
lannın 12'ncisi Akatlar
Kültür Merkezi'nde ger-
çekleştirildi. Çok sayıda
akademisyen. sivil toplum
örgütü temsilcisi, uzman,
parti yöneticisi ve partilile-
rin katıldığı toplantıda ko-
nuşan Öymen, partisinin
muhalefette ne söylediyse
iktidara gelince gerçekleş-
tirdiğini belirterek "Biz
Türkiye'nin her yerinde ay-
nı şe>lerisöylüjoruz. Diyar-
bakır'da başka, .Ankara'da
başka konuşmuyoruz.
'AB 'nin yolu Diyarba-
kır"dan geçer' diyenler, An-
kara'va gelince başka şeyler
söylüyorlar. Bize göre
AB'nin yolu tüm Türki-
ye'den geçer" dedi. Başba-
kan'm, CHP'yı HADEP'le
işbirliği yapmakla itham et-
tiğini anımsatan Öymen,
"Gittiğimizyerlerde beledi-
yebaşkanhğı,valiliğive tüm
partileri ziyaret ediyoruz.
Partiler arası diyaloğa ina-
nıvoruz. Bunu iktidar par-
tileri de, DSP de yapmalı.
Türkiye'nin yasal partile--
riyle temas ederiz, bizim
Güneydoğu politikamız
açıkür" diye konuştu. Tele-
vizyonlarda Kürtçe yayın
yapma yasağımn kalkma-
sını isteyen ve teknolojinin
geldiği npktada bunu önle-
menin olanaksız olduğuna
dikkat çeken Öymen, bu
konudaki yasağı savunan-
lann bile bu tür yayınlan
önlemelerinin olanaksız ol-
duğunu anlattı. insan hak-
lan konusundaki çifte stan-
dartın değişmesi gerektiği-
ne dikkat çeken Öymen
şöyle devam etti:
"Öncelikle işkencenin
kaldmlmaa gerektiğine
inanmak gereldr. Devletia
görevi olaylan kapatmak
değiL deşmek ve üstüne git-
mektir. Yetkflilerin eezaev-
leri ve işkence ik ilgiti açık-
lamalanna kimse inandın-
lamaz. Cezaevlerindeki
mahkûm ve tutuklularm
hayaü da deviete emanet
edilmiştir. Koğuş sistemi sa-
vunulamaz, ıslah edümesi
gereldr. Bu konuda dunya
standarüarmauyuhnasıge-
rekü-."
Türkiye'de demokrasi so-
rununun, sadece TCY'nin
312'nci maddesınden iba-
ret olmadığını anımsatan
Öymen, Fazilet Partililerin
de bu konuda çifte standart
uyguladıklannı söyledi.
Öymen, TBMM'nin Türki-
ye'ye zaman kaybettirdiği-
ni, önceleri Cumhurbaşka-
nı seçimi, sonra ANAP Ge-
nel Başkanı Yılmaz'ı "ak-
la>ıp paklama" konusunda
zaman yitinldiğini söyledi.
Halkın sorunlannı gören ve
çözüm üreten tek partinin
CHP olduğunu savunan
Öymen, "Halkm sorunla-
rmı bizgörüyoruz,ama An-
kara'dakiler görnıüyor.
Enflasyonla mûcadelenin
yûkûnfi sadece çalışanlar
çekiyor'' dedi.
StP'İn Nâzım
kampanyası
sürüyor
tstanbul Haber Servisi - Sosyalist İk-
tidar Partisi'nin (SlP), Türkiye'nin top-
ragına, insanına, diline ve geleceğine
mal olmuş usta şair Nâzım Hikmet'in
vatandaşlık hakkımn iade edilmesi için
haziran ayında başlattığı imza kampan-
yası sürüyor. "Bu Memleket Bizim, Nâ-
zım BuMemleketür adı altında yürütü-
len kampanya, Nâzım Hikmet'i sisteme
affettirmeyi, beğendirmeyi ve onaylat-
mayı değil, ona en doğal hakkını kazan-
dırmayı amaçlıyor.
'Somut adım atdmıyor'
SlP Genel Başkanı Aydemir Güler,
Nâzım Hikmet'i vatandaşlıktan çıkaran
karann Türk toplumunda hiçbir zaman
'^ürürlüğegirmedigini'' belirterek "Son
birkaç yıkbr, Nâzım Hikmet'in haksıztı-
ğa uğradığı, bir Türk şairi olduğu söyle-
myor. Aocak somut bir adun anlmıwr.
Bu samimiyetsizliktir'' diye konuştu.
Güler, Nâzım Hikmet'in ölüm yıldönü-
mü olan haziran ayında başlattıklan
kampanyanın basit bir imza kampanya-
sı olmadığını ifade etti.
Güler, sonbaharda Nâzım Hikmet'in
vatandaşuktan çıkanunasına ilişkin ka-
rann iptali için hükümete başvuracakla-
nnı açıkladı.
Öymenin 13. ölüm yıldönümü törenine CHP lideri de katıldı
Gazeteci Örsan Öymen anıldı
Milnyet gazetesi yazan Örsan Öymen,
ölümünün 13. yıkJönümünde Zinciriikuyu
Mezarhğı'Ddaki kabri başında dfizenlenen
törenle anüdı. Törende komışma yapan
MiOiyet gazetesi murahhas üyesi Doğao Heper,
Öymen'de 'iyi bir dost, arkadaş ve gazeteci'
vasıflannm bir arada bulunduğunu beürtti.
Törene, Örsan Övmen'in eşi Gisela, lozı
Yasemin. ağabeyi CHP Genel Başkanı Altan
Oymenfleeşi Aysel Öymen, CHP MYK üyesi
Aİgan Hacaİoğlu ile dostfauı katıldı.
(Fotoğraf: ZEYCAN GÜL)
Uzmanlar kolay kaynaştı
CHP aranan
kanı buldu
• 'CHP Halk ile Birlikte Çözüm
Üretiyor' projesinin son toplantısında,
çoğunluğu CHP'ye üye ya da CHP'ye
yakın bilim adamlannuı yaptığı
konuşmalarda, taban. yıllardır duymak .
istediği önerileri ve projeleri dinleme i
olanağı buldu.
MtYASE İLKNUR / BARIŞ DOSTER
Cumhuriyet Halk Partisi'nin 'CHP Halk
ile Birlikte Çözüm Üretiyor'projesinin 12. ve
sonuncusu olan Istanbul'daki toplantıda uz-
man ve bilim adamlan solcu, toplumcu, al-
tıokçu ve kamucu yaklaşımlarla CHP taba-
nının hem alkışını hem desteğini aldı. Top-
lantıda üniversite hocalanyla CHP İl Örgü-
tü'nün ortaklaşa yaptığı çahşmalara ılişkın
bildiriler sunulurken Akatlar Kültür Merke-
zi'ni dolduran CHP'lıler hop oturup hop
kalktı.
Çoğunluğu CHP'ye üye ya da CHP'ye ya-
kınbilim adamlannın yaptığı konuşmalarda,
taban, yıllardır özlemini çektiği ve duymak
istediği önerileri ve projelen dinleme olana-
ğı buldu. Ilk konuşmayı CHP üyesi olmayan
Prof. Dr. Ühan Talınfa yaptı. 'Sağfakfa Çenre-
de Yaşam Hakkı' konulu tebliğini sunan Ta-
lınlı, gerek kürsü hâkimiyeti gerekse CHP
üyelerinin gönlüne hitap eden etkili konuş-
masıyla salonda sık sık alkış tufanı kopma-
sına yol açtı. Talınlı konuşmasında Bergama
halkının hareketinden çok şey öğrenilmesi
gerektiğini, bunu yapacak partinin de sade-
ce CHP olduğunu vurgulayarak uluslarara-
sı tahkime ve nükleer santrallara eleştin yağ-
dırdı.
CHP üyesi Prof. Dr. Mete Tapan ile Prof.
Dr. Yıldız Sey, fstanbul'un imar sorunu ve
deprem konusunda önerilerini sundular.
CHP üyeleri bu iki konuşmacıyı da pür dik-
kat dinledi. Prof. Dr. Yücel Candemir, 'ts-
tanbul'da Ulaşımın EkonomikBo>oıüan' ko-
nusunda teblığ sundu.
Istanbul'un bütün dertlerinden bıktığını
ve nefret ettiğini söyleyen Candemir,
CHP'nin, bilim adamlannın ürünlerinden
faydalanması gerektiğini, akaderrusyenlerin
parti için çalışmaya hazır bir kadro olduğu-
nu kaydetti.
Araştırmacı-yazar Neşe Doster, lstan-
bul'un varoşlanndaki kadının durumunu sa-
yı ve istatistiklerle anlatarak, kadın sorunu-
nun, cins aynmcılığı ve demokrasi sorunun-
dan ayn ele alınamayacağının altuıı çizdi.
Doster, varoştaki kadının en önemli sonın-
lannın gelir dağılımı adaletsizliği. işsizlik
ve eğitimsizlik olduğunu vurguladı.
Gazetemizdeki yazılanyla da tanınan es-
ki Denjzcilik Bakanlığı Müsteşan Prof. Dr.
ReşatÖzkan da, sık sık alkışlarla kesilen ko-
nuşmasında küreselleşmenın çağdaşlık ol-
madığını ifade etti ve "MiDiyetçüik ulusal çı-
karian savunmak demektir, ne yazık ki ülke-
mizdeki pek çok etkili ve yetkÜinin, bağun-
stdıkçıveulusalcıduyaruhklanazakü. Neden
hep edilgen, zayıf, ödün veren konumunda-
yız. Bu halkm kültüründe ve dünya görüşün-
de ezUmişnk, dûşmanlık ve saldırganhk yok-
tur" diye konuştu. Genç akademisyenler, Se-
oxy Hökelek ve Deniz Tansi de. CHP'liler-
den büyük alkış aldılar.
Politikacılan tepkisiz bir şekilde izleyen
CHP tabanı, bilim adamlannın konuşmala-
nnı alkışlarla bölerek bilgiye ve toplumcu
politikalara olan susamışhğını gösterdi. CHP
tabanı bu tavnyla, CHP yönetimine de 'de-
ğişim' istediği mesajım vermiş oldu.