25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURlYET 23 TEMMU2 2000 PA2AR HABERLER DUNYADA BUGÜN ALİ StRMEN Pub'daki Yalnız Kadın VVINDSOR - Sevgıli, Kraliçe'nin "en sevdiğim evim" dediği Wind- sor Şatosu'nun hemen karşı sokağının içinde- ki "Old Smmugler Pub"da, camın kenanndaki masaya, yiyecekleri ve biraları alıp yerteştikten birkaç dakika sonra, yaşlılığın merdivenlerinin başında bir kadın, bir elinde half-pind bira bar- dağı, öbüründe yemek tabağı, gelip yanımızda- ki masaya oturdu. Bardağın içinde, Ingiltere'nin "a/e"lerinin içi- liş biçimine hiç uymayacak şekilde iki tane ka- mış, tabakta ise büyük, yuvariak bir ekmek, iki küçük kutu tereyağı... Kadın, tereyağlan açtı, büyük bir hevesle ek- meğin üstüne bolca sürdü. "Şimdi tuz ile biber koyacak" diye bekliyordum. O ise doğrudan iş- tahla yemeğe koyuldu. Ben birinci "pind"\ bitirirken o birasına daha hiç dokunmamıştı. Kılığı-kıyafeti muhmel (ihmal edilip baştan sa- vulmuş) değildi; temizdi, ama yoksulluğu belli oluyordu. Bir yandan iştahla ekmeğini yfyor, bir yandan keyifle çevreyi izliyordu. Hani elverişli birini bulsa, hemen konuşmaya teşne bir hali vardı. Yandaki masayı temizleyen garson kızla bi- raz hoşbeş etti, kız gidince de sayfalannın bü- yük kısmı dolmuş küçük defterini açıp dizinin üstünde bir şeyler yazmaya koyuldu. ••• Kadının üstünden yalnızlık akıyordu. Tek ba- şına oturmuş olması değildi, yalnızlığını haykı- ran. lleride, barda sırtını direğe dayamış, bira- sını yudumlayan, tvit ceketli adam da tek başı- naydı. Ama onu evde birilerinin beklediği belli oluyordu. O çevresine iştahlı ve ürkek bakmıyor ve son- ra kendi dünyasının koyu yalnızlığına dalmıyor- du. Oysa kadın, Sait Faik'in deyişryle "strtınayal- nızlığının hırkasını geçirmişti" ve de bu ona dar gelmiyordu. Kadın, yoksulluğundan mı, yoksayalnızlığın- dan mı, ayak uçlannı içeri çevirmiş, neredeyse birbirine değdirecekmiş gibi oturuyordu? Bilmem. Kadının böylesine içe dokunacak hali yok- sulluğundan mı, yoksa yoksunluğundan mı kaynaklanıyordu? Onu da bilemiyorum. Biraz önce VVindsor Şatosu'nun, bana çabuk bıkkınlık veren lüksü ve ihtişamı karşısında kral- lann ve kraliçelerin yalnızlığını düşünmüştüm. Ama onlar içime dokunmadı, yalnızca birden hafakanlarboğuyorgibioldum. . " . . ' ^ Servet, güç, görkem yalnızlık duygusunu ha- fifletebilir mi acaba? Bunu gerçekten bilemeyeceğim. Ben mutlu bir insanım, kendimi hiç yalnız hissetmedim. Hapishanede bile, dostlarımla çevrili oldu- ğum her üç içeri girişimde de. Belki de yalnızlık hissetmediğim için mutlu olduğumu söylerken de yanılıyorum. Yalnız insanın mutlu olmadığı görüşüne her- kes katılmıyor. Nietzsche mutluluğun yalnız ulaşılan bir doruk olduğunu söylerdi. Ama onun kendi sonu, görüşünü pek doğru- lamadı. Peki, ben yalnızlık duygusuna bu kadar ya- bancıysam eğer, nasıl oluyor da son zamanlar- da hep yalnız insanlar, özetlikle de yalnız kadın- lar böylesine sıkça çekiyorlar dikkatimi? Belki, daha önceleri de böylelerine rastlıyor, ama farkına bile varmıyordum. "Otuz Beş Yaş" şiirinde "gittikçe artıyoryal- nızlığımız" diyen Cahit Sıtkı'nın da vurguladı- ğı gibi, yaş ile birlikte mi artıyor yalnızlık? Ne olduğunu bilmiyorum, ama bir şeyler olu- yor Sevgili; hissediyorum. ADD'den siyasetçilere uyarı Haber Merkezi-Ata- tûrkçü Düşünce Derne- ği(ADD) Genel Başka- nı avukat Halil tbrahim Şahin, 23 Temmuz Er- zurum Kongresi ve 24 Temmuz Lozan Zafe- ri'nin yıldönümleri ne- deniyle siyasetçileri uyardı. Ulusal ve ulusla- rarası düzeyde kutlama kurulu oluşturulmasını isteyen Şahin, küresel- leşme bombardımanıy- la ulusal egemenlık il- kesine ciddi saldınlar yapüdığına dıkkat çekti. Halil Ibrahim Şahin, 23 ve 24 Temmuz tarih- lerinin Türk bağımsız- lık savaşı ve Türk de- mokrasi devriminin te- mellerinin atıldığı Erzu- rum Kongresi ile Türki- ye Cumhuriyeti'nin tüm dünyaca bağımsız bir devlet olarak tanınma- sının yıldönümü oldu- ğunu anımsattı. "Ne var ki, ûlkemizi ve ulusumu- zu ağır bunalımlara sü- rûkleyen siyasa] kadro- lar, bir kaç 10 yıldan be- ri Erzunım Kongresi'ni insanhkçapmdaki değe- riyle tam çelişki oluştu- ran bir aymazhkla, bu yıidönümlerinüı ner- deyse sessiz geçmesine neden olagelmişlerdir" diyen Şahin, 23Tem- muz - 24 Temmuz Lo- zan Ulusal ve Uluslara- rası Kutlama Kurulu oluşturulmasını önerdi. ADD Mersin Şube Başkanı Siret Erdoğan, Lozan Banş Antlaşma- sı'nın yıldönûmünü bu yıl farklı bir şekilde kut- layacaklannı açıkladı. Gözne Belediyesi'nin katkılanyla etkinliğin önceki yıllardan daha coşkulu kutlanacağını belirten Erdoğan "Lo- zan'ı adına yalaşır bir coşku ve birlikteükle kutlayacağız. Bugûn Gözne'de gerçekleştiri- lecek '5. Lozan Şenli- ği'nde Ceyhan Mum- cu 'da aranuzda olacak" dedı. îzmir'de Lozan Banş Antlaşması kutlamalan, Izmir Valiliği'nce ger- çekleştirilecek. Tören- ler İstnet Inönü'nün doğduğu evin önünde, bandonun saat 17.00- 18.00 saatleri arasında vereceği konserle başla- yacak. Telekom'da 72 bin 564 olan çalışan sayısının norm kadroya göre 58 bin 62'ye indirilmesi öngörülüyor Resmi evrakta 3 MaDi iıııza• 34 ilde personel fazlahğı olduğu gerekçesiyle çalışanlar başka illere tayin edilmeye çalışılırken çıkanlan norm kadroya göre, söz konusu 34 ilde personel fazlahğı olmadığı saptandı. BANUSALMAN ANKARA - Telekom'da çalışanlar, özelleştirme ve MHP'li kadrolaşma tedirginliği yaşıyor. Türk Telekom, personel fazlalığı yaşanan 34 il ve 3 birimde çalışanlann başka illere ta- yin edilmesini ısterken Haber-Sen yetkilileri çok sayıdageçici işçi alımı- na gidildiğine dikkat çektiler. Tele- kom'daki kadrolaşma hareketinin bo- yutunu, resmi evraklarda 3 hilalli ve MHP yazılı imzalar gösteriyor. Tele- kom'da özelleştirme politikalan doğ- rultusunda gerçekleştinlen yeni yapı- lanma çerçevesinde hazırlanan norm kadro planına göre, 72 bin 564 olan çalışan sayısının 58 bin 62'ye indiril- mesi öngörülüyor. Haber-Sen, norm kadro uygulamasının "kadrolaşma" politikalan doğrultusunda kullanıla- cağı kaygısını dile getirdi. MHP'ye bağlı Ulaştırma Bakanlı- ğı'nda yoğun kadrolaşma hareketi gözleniyor. Telekom'da çoğunluğu Elektrik Mühendisleri Odası ve Ha- ber-Sen üyesi olan deneyimli çalışan- lar, bulunduklan görevlerden alına- rak sürgün ediliyorlar. Ülkücü olarak Yvtum r T T V&UtZtAM. Kl>f*2ŞAT la.os.aooo _s PCSTH' OPCLERt O6661 ANKjU* IJo/.*01,Or,2300 Tarih ¥• 09632 ÛÎB7C7 No«lu Çok hM*£ Of-Lıne 35.O00İ000 TL.nın 22*21.19*9 J M i f t l««pi i gi blX yn^ılan lfıael«m« conueundU Sttr UonuEu y«iırr« çttmja UçJ t o 337 Jü^J â i d i *, bilinen Türkiye Kamu-Sen Konfede- rasyonu'na bağlı Türk Haber-Sen şu- belen ise illerdekı atamalarda belırle- yici oluyor. Üç hilalli imza Türk Haber-Sen şubeleri, görevden alınması ve yerine atanmasını istedi- ği kişilerin listesini genel merkeze bil- diriyor. Bu listelerde, Türk Haber-Sen üyesi olan memurlar ve akrabalannın daha üst düzeyde görevlere getirilme- leri isteniyor. MHP'li kadrolaşmayla üst düzey göreve gelenler ise siyasi kimlikleri- ni resmi evraklardaki "imzaJanyla" bile ortaya koymaktan çekinmiyorlar. Küçükesat PTT Müdürü Kenan Yfi- cd, isminde hiç "M,H,P" harfleri bu- lunmamasına karşın MHP yazılı ve 3 hilalli imza kullanıyor. Bunun tek ki- şiyle sınırlı olmadığı, bu tür örnekle- re rastlandığı belirtiliyor. Telekom'un özelleştirümesine yö- nelik çıkanlan yasaya göre, çalışan- lardan; isteyen, başka kamu kurumu- na memur olarak nakledilecek; iste- yen, işçi statüsüne geçıp kurumda ka- lacak, isteyen de sözleşmeli memur statüsüyle Telekom'da çalışacak. Baş- ka kuruma nakli tercih eden, gittiği kurumdaki maaşlar Telekom'dayken aldığı maaş düzeyine ulaşana kadar yapılan zamlardan yararlanamaya- cak. Özelleştirilecek Telekom'da işçi statüsünde çahşmak isteyenler ise *İş güvenceani" kaybedecekleri gibi, 6 ay sonra işten atılmalan durumunda memuriyette geçirdikleri görevlerin kıdem tazminatına eklenmesi söz ko- nusu olmayacak. Çalışanlann işçi statüsünü kabul et- meleri amacıyla maaşlara "yûzde 40 zam ve 6 ikramiye" gibi özendirici dü- zenlemeler yapılması planlamyor. Çalışanlann diğer tercih edebilecek- leri seçenek ise mevcut dunımdaki gi- bi sözleşmeli memur olarak Tele- kom'da istihdamlannın devamını iste- mek. Bu durumda ış güvencesi ve maddi anlamda kayıplan söz konusu olmayacak çalışanJann, nonn kadro gerekçesi kullanılarak istemedikleri illere gönderilmeleri tehlikesi bulu- nuyor. Personel fazlalığı iddiası Türk Telekom, personel fazlalığı bulunduğunu belirterek 34 il ve 3 bi- rimde başka illere atanmak ısteyenle- rin başvuru yapmalannı ıstedi. Ha- ber-Sen yetkililerinin. çıkanlan norm kadro planına göre yaptıklan incele- me ise söz konusu illerde personel fazlalığı olmadığını gösteriyor. Per- sonel fazlalığı olduğu ileri sürülen yerler şöyle: "Adıyaman, Afyoo, Ağn, Ardaban, Arrvin, Batman, Bayburt, Bingöl, Bit- Bs,Çankm,Diyarbakır, Elazığ, Ernn- can, Erzunım, Eskişehir, Gaziantep, Hakkâri, Iğdır, Isparta, Kars, Kınk- kafc, Kırşehir, Konva, Muş. Samsun, Sürt Sinop, Sıvas, Şanburfa, Tokat, Trabzon, Tunceli. Van. Tdekom Mes- lek Geliştirme Başmüdürlüğü, Atöfye Müdürlüğü, Ankara Ana Depo Mö- dürifiğü." CHP lideri, demokrasi ve insan haklan konusunda şov yapıldığını söyledi Oymen: Tutarlı tek paıtiyiz • Oymen, partisinin muhalefette ne söylediyse iktidara gelince gerçekleştirdiğini belirterek 'BLz Türkiye'nin her yerinde aynı şeyleri söylüyoruz. Diyarbakır'da başka, Ankara'da başka konuşmuyoruz' dedi. • Oymen, HADEP'le işbirliği konusunda 'Partiler arası diyaloğa inanıyoruz. Bunu iktidar partileri de, DSP de yapmalı. Türkiye'nin yasal partileriyle temas ederiz' diye konuştu. tstanbul Haber Servisi - CHP Genel Başkanı Altan Öymen, insan haklan ve demokrasi konusunun şov malzemesi yapılmaması gerektiğini belirterek bu konularda tek içten ve tu- tarlı partinin CHP olduğu- nu vurguladı. Öymen, "AB istiyor diye bu işler günde- me geünemeli. bunu ger- çekten bizlerin istemesi ge- reklLAB oisa da, obnasa da Türkiye'deki insan haklan ve demokrasi standarüan- nı en ileri düzeyde olması gerek. Çünkü halkımızın 'CHP Halkla Birlikte Çözüm Cretiyor' toplanüsı Akatlar Kültûr Merkezi'nde yapıkh. buna layık olduğuna inanı- yoruz" diye konuştu. "CHP Halkla Birlikte Çözüm Üretiyor'' toplantı- lannın 12'ncisi Akatlar Kültür Merkezi'nde ger- çekleştirildi. Çok sayıda akademisyen. sivil toplum örgütü temsilcisi, uzman, parti yöneticisi ve partilile- rin katıldığı toplantıda ko- nuşan Öymen, partisinin muhalefette ne söylediyse iktidara gelince gerçekleş- tirdiğini belirterek "Biz Türkiye'nin her yerinde ay- nı şe>lerisöylüjoruz. Diyar- bakır'da başka, .Ankara'da başka konuşmuyoruz. 'AB 'nin yolu Diyarba- kır"dan geçer' diyenler, An- kara'va gelince başka şeyler söylüyorlar. Bize göre AB'nin yolu tüm Türki- ye'den geçer" dedi. Başba- kan'm, CHP'yı HADEP'le işbirliği yapmakla itham et- tiğini anımsatan Öymen, "Gittiğimizyerlerde beledi- yebaşkanhğı,valiliğive tüm partileri ziyaret ediyoruz. Partiler arası diyaloğa ina- nıvoruz. Bunu iktidar par- tileri de, DSP de yapmalı. Türkiye'nin yasal partile-- riyle temas ederiz, bizim Güneydoğu politikamız açıkür" diye konuştu. Tele- vizyonlarda Kürtçe yayın yapma yasağımn kalkma- sını isteyen ve teknolojinin geldiği npktada bunu önle- menin olanaksız olduğuna dikkat çeken Öymen, bu konudaki yasağı savunan- lann bile bu tür yayınlan önlemelerinin olanaksız ol- duğunu anlattı. insan hak- lan konusundaki çifte stan- dartın değişmesi gerektiği- ne dikkat çeken Öymen şöyle devam etti: "Öncelikle işkencenin kaldmlmaa gerektiğine inanmak gereldr. Devletia görevi olaylan kapatmak değiL deşmek ve üstüne git- mektir. Yetkflilerin eezaev- leri ve işkence ik ilgiti açık- lamalanna kimse inandın- lamaz. Cezaevlerindeki mahkûm ve tutuklularm hayaü da deviete emanet edilmiştir. Koğuş sistemi sa- vunulamaz, ıslah edümesi gereldr. Bu konuda dunya standarüarmauyuhnasıge- rekü-." Türkiye'de demokrasi so- rununun, sadece TCY'nin 312'nci maddesınden iba- ret olmadığını anımsatan Öymen, Fazilet Partililerin de bu konuda çifte standart uyguladıklannı söyledi. Öymen, TBMM'nin Türki- ye'ye zaman kaybettirdiği- ni, önceleri Cumhurbaşka- nı seçimi, sonra ANAP Ge- nel Başkanı Yılmaz'ı "ak- la>ıp paklama" konusunda zaman yitinldiğini söyledi. Halkın sorunlannı gören ve çözüm üreten tek partinin CHP olduğunu savunan Öymen, "Halkm sorunla- rmı bizgörüyoruz,ama An- kara'dakiler görnıüyor. Enflasyonla mûcadelenin yûkûnfi sadece çalışanlar çekiyor'' dedi. StP'İn Nâzım kampanyası sürüyor tstanbul Haber Servisi - Sosyalist İk- tidar Partisi'nin (SlP), Türkiye'nin top- ragına, insanına, diline ve geleceğine mal olmuş usta şair Nâzım Hikmet'in vatandaşlık hakkımn iade edilmesi için haziran ayında başlattığı imza kampan- yası sürüyor. "Bu Memleket Bizim, Nâ- zım BuMemleketür adı altında yürütü- len kampanya, Nâzım Hikmet'i sisteme affettirmeyi, beğendirmeyi ve onaylat- mayı değil, ona en doğal hakkını kazan- dırmayı amaçlıyor. 'Somut adım atdmıyor' SlP Genel Başkanı Aydemir Güler, Nâzım Hikmet'i vatandaşlıktan çıkaran karann Türk toplumunda hiçbir zaman '^ürürlüğegirmedigini'' belirterek "Son birkaç yıkbr, Nâzım Hikmet'in haksıztı- ğa uğradığı, bir Türk şairi olduğu söyle- myor. Aocak somut bir adun anlmıwr. Bu samimiyetsizliktir'' diye konuştu. Güler, Nâzım Hikmet'in ölüm yıldönü- mü olan haziran ayında başlattıklan kampanyanın basit bir imza kampanya- sı olmadığını ifade etti. Güler, sonbaharda Nâzım Hikmet'in vatandaşuktan çıkanunasına ilişkin ka- rann iptali için hükümete başvuracakla- nnı açıkladı. Öymenin 13. ölüm yıldönümü törenine CHP lideri de katıldı Gazeteci Örsan Öymen anıldı Milnyet gazetesi yazan Örsan Öymen, ölümünün 13. yıkJönümünde Zinciriikuyu Mezarhğı'Ddaki kabri başında dfizenlenen törenle anüdı. Törende komışma yapan MiOiyet gazetesi murahhas üyesi Doğao Heper, Öymen'de 'iyi bir dost, arkadaş ve gazeteci' vasıflannm bir arada bulunduğunu beürtti. Törene, Örsan Övmen'in eşi Gisela, lozı Yasemin. ağabeyi CHP Genel Başkanı Altan Oymenfleeşi Aysel Öymen, CHP MYK üyesi Aİgan Hacaİoğlu ile dostfauı katıldı. (Fotoğraf: ZEYCAN GÜL) Uzmanlar kolay kaynaştı CHP aranan kanı buldu • 'CHP Halk ile Birlikte Çözüm Üretiyor' projesinin son toplantısında, çoğunluğu CHP'ye üye ya da CHP'ye yakın bilim adamlannuı yaptığı konuşmalarda, taban. yıllardır duymak . istediği önerileri ve projeleri dinleme i olanağı buldu. MtYASE İLKNUR / BARIŞ DOSTER Cumhuriyet Halk Partisi'nin 'CHP Halk ile Birlikte Çözüm Üretiyor'projesinin 12. ve sonuncusu olan Istanbul'daki toplantıda uz- man ve bilim adamlan solcu, toplumcu, al- tıokçu ve kamucu yaklaşımlarla CHP taba- nının hem alkışını hem desteğini aldı. Top- lantıda üniversite hocalanyla CHP İl Örgü- tü'nün ortaklaşa yaptığı çahşmalara ılişkın bildiriler sunulurken Akatlar Kültür Merke- zi'ni dolduran CHP'lıler hop oturup hop kalktı. Çoğunluğu CHP'ye üye ya da CHP'ye ya- kınbilim adamlannın yaptığı konuşmalarda, taban, yıllardır özlemini çektiği ve duymak istediği önerileri ve projelen dinleme olana- ğı buldu. Ilk konuşmayı CHP üyesi olmayan Prof. Dr. Ühan Talınfa yaptı. 'Sağfakfa Çenre- de Yaşam Hakkı' konulu tebliğini sunan Ta- lınlı, gerek kürsü hâkimiyeti gerekse CHP üyelerinin gönlüne hitap eden etkili konuş- masıyla salonda sık sık alkış tufanı kopma- sına yol açtı. Talınlı konuşmasında Bergama halkının hareketinden çok şey öğrenilmesi gerektiğini, bunu yapacak partinin de sade- ce CHP olduğunu vurgulayarak uluslarara- sı tahkime ve nükleer santrallara eleştin yağ- dırdı. CHP üyesi Prof. Dr. Mete Tapan ile Prof. Dr. Yıldız Sey, fstanbul'un imar sorunu ve deprem konusunda önerilerini sundular. CHP üyeleri bu iki konuşmacıyı da pür dik- kat dinledi. Prof. Dr. Yücel Candemir, 'ts- tanbul'da Ulaşımın EkonomikBo>oıüan' ko- nusunda teblığ sundu. Istanbul'un bütün dertlerinden bıktığını ve nefret ettiğini söyleyen Candemir, CHP'nin, bilim adamlannın ürünlerinden faydalanması gerektiğini, akaderrusyenlerin parti için çalışmaya hazır bir kadro olduğu- nu kaydetti. Araştırmacı-yazar Neşe Doster, lstan- bul'un varoşlanndaki kadının durumunu sa- yı ve istatistiklerle anlatarak, kadın sorunu- nun, cins aynmcılığı ve demokrasi sorunun- dan ayn ele alınamayacağının altuıı çizdi. Doster, varoştaki kadının en önemli sonın- lannın gelir dağılımı adaletsizliği. işsizlik ve eğitimsizlik olduğunu vurguladı. Gazetemizdeki yazılanyla da tanınan es- ki Denjzcilik Bakanlığı Müsteşan Prof. Dr. ReşatÖzkan da, sık sık alkışlarla kesilen ko- nuşmasında küreselleşmenın çağdaşlık ol- madığını ifade etti ve "MiDiyetçüik ulusal çı- karian savunmak demektir, ne yazık ki ülke- mizdeki pek çok etkili ve yetkÜinin, bağun- stdıkçıveulusalcıduyaruhklanazakü. Neden hep edilgen, zayıf, ödün veren konumunda- yız. Bu halkm kültüründe ve dünya görüşün- de ezUmişnk, dûşmanlık ve saldırganhk yok- tur" diye konuştu. Genç akademisyenler, Se- oxy Hökelek ve Deniz Tansi de. CHP'liler- den büyük alkış aldılar. Politikacılan tepkisiz bir şekilde izleyen CHP tabanı, bilim adamlannın konuşmala- nnı alkışlarla bölerek bilgiye ve toplumcu politikalara olan susamışhğını gösterdi. CHP tabanı bu tavnyla, CHP yönetimine de 'de- ğişim' istediği mesajım vermiş oldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle