25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 TEMMUZ 2000 PAZAR 12 PAZAR KONUGU Birecik Barajı Konsorsiyumu 'nu bünyesinde toplayan BirecikAŞ 'nin genel müdürü Yüksel Onaran 'la söyîeştik 'ZEUGMA SAYFÎYE KENTİ OLACAK' 'BİZ sözümuzu tuttuk' - Siz Mimarlar Odası 'nda 14 Haziran 'da yaptığıntz toplantıda Zeugma 'nın kurtanlması için 42 günlük ek süre sağlayabileceğinizi söylediniz, Bunu DSİ ve GAP tdaresi'ne de söylediniz mi? - Biz zaten bu ek süreyi önceden öngörmüştûk. Biz 10 gün sûreyle Zeugma'nın buluntulannın taşınması için önce suyu az, sonra çok akıttık. On günlüğüne de kapayacağız. Benden çok ülkemin parasal çıkarlan olduğu için onun da formülünü bulduk. Cumhurbaşkanı'na verilen sözü tuttuk, oradaki kurtarmayı yaptık. O konuda biz Birecik AŞ olarak GAP Idaresi. Kültür Bakanlığı, Gaziantep Valiliği. Enetji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'yla ortak bir açıklama da yaptık. Keban Barajı yapıldığı zaman bölgeye umulmadık bir para geldı. Köylü bu parayla ne yapacağını şaşırdı. Derken Elazığ'da 20 tane bar açıldı. Yöre erkekleri paranın çoğunu bu barlarda yedikten sonra akıllandılar. Bir de köylü enflasyondan doğan farklan da alacak. Bu kamulaştırmada zengin olacaklar avukatlardır; bunu da söylemiş olayım. Ben bölge milletvekillerine bir yemek verdım. Bunlardan ikisı kamulaştırma davalanndan epeyce para kazandıklannı anlatmışlardı. Bu projede bize en çok yardımcı olan Necmettin Cevheri'dir, ama hiç ortaya çıkmamıştır. Öte yandan yüzünü bile görmediğim bazı adamlar, "Yaptun, ettim" derler, ama hiç ilgileri yoktur. Nızıp'ın zenginliği Zeugma'dan - Siz, Zeugma 'yla ilgili olarak yöre köylûsünün yillardır Zeugma 'dan çıkardıklannı sattığını, bunlarut - -. Metropolitan Müzesi ve dünyantn sayıü müzelerinde, antikacılartnda bulunabileceğini söylediniz, Sizce Türk İHsam kültür mirasına neden bu kadar azsaygüı? - Kültür mirasına saygılı olmak için insanın kültürlü olması lazım. Onlar başka değerler. Ben de yöre köylüsü olsam ve öyle tarihi buluntular bulsam satanm. Hiç yalanı yok. Bir mozaiğin değeri beş milyon dolar. Köylünün yedi ceddıni geçindirir. Zeugma'da bulunan heykele 10 milyon dolar değer biçtiler. Yıllar önce Nizip'e gitmiştim. Çok güzel ve zengin bir yer. Zeytinyağı, sabun ve pek çok ürün üretiliyor. Orah bir avukat bana, "Evet bunlardan para kazamyoruz. Ama esas Nizip'in zengiıüiği Zeugma'dan çıkanlanlann saülmasryla sağlanmıştır" demişti. Şimdi, Zeugma'da üç metreye kadar bulunanlar satılmış. Ama şehir altı metre toprak altmda. - Sizce bu sorunun yaşanmasında ihmali olanların öncelikleri nelerdir? - Diyelim ki Kültür ve Enerji bakanhklan o zamanlar projeyi ele aldılar. Orada Zeugma olduğu biliniyor. Önce Zeugma'mn kaçıncı kotlarda olduğuna bakılmalıydı. Sonra ne yapılacağı, nelerin kurtanlabileceği düşünülmeliydi. Ama daha başlangıçta... Packard-Bell bana, "Suyu tufmak için bir duvar yapsanız. On-on beş milyon dolar, kaç paraysa biz veririz" diyor. Ben mühendis olarak onlara, "Takdirle karşdanm, ama paranta sokağa atmak tstemiyorum" cevabını verdim. Şu yapılabilirdi: Alt kotlar taranabilirdi. Ama bana göre bugünden daha fazla pek bir şey çıkmazdı. Sonuç, bu 250 arkeolog ve işçinin çahşmalanndan sonra ortaya çıkacak. Ama alt kotlar taransaydı kamu vicdanı rahatlayacaktı. Yine de herkes eteğindeki taşı döktü, yazılar yazıldı, hiç sevmediğim halde ben bile beş-altı defa televizyona çıktım. Biz görevimiz olmadığı halde elimizden gelen her şeyi yaptık. Bütün kuruluşlann da teşekkürlerini aldık. Bir taraftan da baraj buraya yapılmasaydı, gibi çok ucuz laflar ediliyor. PORTRE / YÜKSEL ONARAN LEYLA TAVŞANOĞLURoma antik kenti Zeugma nın çokyakın bir gelecekte Birecik Barajı 'nın suları altında kalacağıyla ilgili tartışrnalar sürüp gidiyor. Arkeologlar, çevre korumacılar barajın ille de Zeugma 'nın orta yerine yapılmasının şart mı olduğunu soruyorlar; buna karar veren, yer tespitinde sonımhtlukları olan yetkililerin hesap vermesini istiyorlar. Öte yandan Birecik Barajı 'nı inşa eden konsorsiyumu bünyesinde toplayan Birecik AŞ 'nin genel müdürü Yüksel Onaran, arkeologlar ekibine yardım ettiklerini, Zeugma 'nın büyük bölümünün kurtarılma aşamasında olduğunu belirtirken yine de şunları eklemekten kendini alamıyor: "Antik kentin alt tarafinda ne varsa vaktiyle köylü tarafindansatılmış"Onaran, böylesibir baraj projesi başlatılırken Enerji Bakanlığı ve Kültür Bakanlığı 'nın yer tespitinde görüşlerinin alınması gerektiğine de önemle dikkat çekiyor. Ortaöğrenimini Galatasaray Lisesi, yükseköğrenimini İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mimarlık Bölümü 'nde tamamladu Bir süre Fransa 'da çalıştu Türkiye'ye dönünce şeker sanayiinde görev aldu Başbakanhk Deniz Müsteşar Yardımcılığı 'ndan emekli oldu. 1985-95 arası Birecik Barajı 'nın yapımını üstlenen çok ortaklı konsorsiyumun koordinatörlüğünü yaptu 1995'ten buyana da Birecik AŞ Genel Müdürlüğü görevini sürdürüyor. - Zeugma'da arkeolojik kazılar ne zaman başladı? -Fransa Hükümeti 1995 yılında Nantes Üniversitesi 'ne Ze- ugma'daki kazılara katılmalan için bir fon verdi. Dr. Reynard başkanlığındaki arkeologlar çalışmaya başladı. Biz hemen Birecik AŞ olarak onlarla temas kurduk. Zeug- ma'mn su altmda kalacak bölgesinde bütün rölöveler çizildi. Onlara biz parasal yardımda bulunduk, işçilere yemek verdik. Üstelik ve müze dahil onlara 500 bin mark para da verdik. - Oparayı neden verdiniz? -Bugünkü gibi yalan yanlış haberler çıkmasın, diye verdik. Sorun, bu ülkede bazı konulann iyi çözülmemesinden kaynak- lanıyor. - Birecik Barajı hangiyılplanlandı ve barajın yer tespiti ve projesi belirlenirken başta Zeugma olmak üzere Halfeti ve öbür tarihiyerleşmeler neden dikkate alınmadı? -Baraj 27-30 yıl önce projelendirilmeye alındı. Bakın, böy- le bir proje yapılırken Kültür Bakanlığf nın Enerji Bakanlı- ğı'yla birlikte bölge haritası üzerinde görüşleri alınır. Tarihi eserler varsa bunlar tespit edilir. Zamanı geldiğinde parasal konu da projenin içine konur. Böylece iş çözülür. Şuna dikkatinizı çekmek istiyorum: Zeugma'nın büyük bölümü baraj üzenndekı 400 kotunda. Barajın maksimum kotu ise 385 olacak. Şu anda kotu 373'te. Şehrin büyük bölümü tepede. Zaten Belkıs ya da Zeugma bir garnizon şehri. Bugüne kadar olan bütün verilerde de tepede görünüyor. - Ama aşağı kotlarda da buluntular ortaya çıktı... -Bize aşağı kotlarda bir şeyler var, deselerdi bizim için hiç- bir sorun olmazdı. Örneğin Fırat'ın öbür yakasındaki şehrin Apamea bölümünde hiçbir şey kalmamıştı. Köylü, burada ne varsa sarnrştı. Biz arkeologlan serbest bıraktık. Nere- den istiyorlarsa oradan başlamala- nnı söyledik. Bize göre durum bugünkünden farklı olmayacaktı. Ama sürpriz olarak kenarda üç villa bulundu. Kültür Bakanı İstemihanTalay ın güzel bir tespiti var. Bu, ters bir ays- berg. Yani aysbergin esası kurtan- lacak. Bundan hiç kimsenin şüphe- si olmasın. Maça gltmeden maç yazan büyük yazarlarımız - Bunu nasıl bu kadar güvenle söylüyorsunuz? - Çünkü kurtarılması için parasal olanak çıktı, kamuoyu oluşturuldu. Ama ben Türkiye'de maça gitme- den maç yazan büyük yazarlanmı- zı gördüm. Hiçbir şeyden haberleri olmadığı halde, güncel konu diye yazıyorlar. Zeugma'nın tamamı sular altında, diye yazdılar. Utandım. Bakın, Zeugma sular altında kalıyor, demek doğru değildir. Sular altında kahnıyor, demek de doğru değıldir. Beşte biri. altıda bin bilinçli şekilde kalıyordur. Zaten her şeyi yennde korumaya kalkışsak müze yapmaya gerek kalmazdı. Ortaya çıkan bu sürprizler karşısında GAP Idaresi'yle. dev- letle işbirliği yaptık. Önce o beş milyon dolan (Packart-Bell şirketinın Zeug- ma'mn kurtanknası için ayrrdığı) bana (Birecik AŞ) vermek istediler. Ben kabul etmedim. Ben öyle bir işin altına gırmem, dedim. Zaten yapabileceğimden fazlasını yapmışım. Konu, Cumhurbaşkanı'na, Başbakan'a gitti geldi. Biz önce rahatsız olduk. Sonra ben, "Bırakm olsun". dedim. Burada medya zaman zaman çok yanlış, çok kötü. ama so- nuçta da faydalı bir ış yaptı. - Siz 14Haziran günü TürkiyeMimarlar Odası 'nda bir top- lantıyaptınız. Bu toplantıda neler söylediniz? - Bu iş başlayınca ben Mimarlar Odası Başkanı Oktay Ekin- d'ye önce neden bana sormadıklannı sordum Sonra 14 Ha- ziran'daki toplantıda onlara bir brifing verdim. Konu dediko- du yapmaya çok da elverişli. Size özetleyeyim: Bu baraj m yeri 17 yıl boyunca, devletin Elektrik Etüt Da- iresi tarafindan 17 yıl boyunca araştınlmıştır. En fizibl olanı seçildi. Bu arada Gaziantep Mimarlar Odası Başkanı çıktı. "Şirketin lehine barajın aksı değistirUdi'* dedi. Tüylerim di- ken diken oldu. Böyle bir işte hiç kimse milim değiştiremez. Devlet 17 yıl araştıracak, sonra da değiştinlecek, öyle mı? Bir kere bu kışı konuyu bihniyor, yap-işlet-devret'in ne olduğunu bılmiyor ve bu işin tekniğinden kesinlikle habersiz. Buradan bir gerçeğe gelelim. Konuyla ilgili kamuoyu oluş- tu. Insanlığı, sanatı seven Packart-Bell şirketinin sahıbı. Ze- ugma için beş milyon dolar verdi. Bu bir başlangıçtır Şimdi 30 tane Ingiliz arkeolog bizim şantıyeye geldı. 120 işçi tuttular. 24 saat ekskavatörlerle çalışıyorlar, o bulunan vıllalarda... - Çalışmanm yapıldığı yer hangi kotta? -373 kotuyla385 kotu arasında... Şımdiye kadar bir mızrak ve bir de ufak baş buldular. Ama başka şeyler de bulabilirler- dı. Arkeolojı de yüzde yüz müspet bir bılim değil, varsayım- lara dayanıyor. Bu, bizim tezimizin doğru olduğunu göstenyor. Burada bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. Kültür Bakanlığı, arkeolog- lar, bugünkü son teknoloji var. Zeugma diye bir antik şehir ol- duğu da biliniyor. Bunun tam sınırlannı tespit etselerdi ne olurdu? Bu işler biterdi. değil mı? Şehrin sınırlan doğru dü- rüst belli değil. Benden rapor istedıler, ben Başbakan'a mek- tup da yazarak dedim ki: Anadolu bütün bu zenginlikleri koy- nunda büyüten bir tannça gibi. Ama bu zenginlikler evrensel. Bekçiliği, sevgisi, şefkati bizde, ama dünya malı. Evrenselli- ğin de bir bedeli vardır. Bunun parasını ortaya koyarsımz. Bırecık Barajının 70 bin hektar alanı sulama imkânı var- dır. Türkiye'nin enerji ihtiyacınm da yüzde 2.5'ini karşılıyor. Atatürk Barajı yüzde 15'ini karşılıyor. Radikal çözümler ol- mazsa Türkiye'de enerji sıkıntısı var ve bu devam edecek. Türkıye'nin nüfusu hızla artıyor. Enerjiye talep yüzde 8-11 arasında. Bunun ıçın de ülkemız her yıl 4 milyar dolarlık ya- tırım yapmak zorunda. - ", Kamulaştırma bedeli - Enerji gereksinimi var dapeki kültür değerlerimizi nasıl *' ioruyacağız? - Mımarı varlıklar, sanatsal. kültürel değerlerimiz öncelik- le insanı ınsan yapıyor. Hatta elektrikten önce, kabul... Ama bir taraftan bunlar, bir taraftan teknik gereksinim.. ortak pay- dası akıl. Onda buluşamazsak hiçbir sorunu çözemeyiz. Aci- zane. biz elimizdeki venlere göre bu barajın bu antik kenti or- tadan kaldırmayacağından emindik. Nitekim de öyle çıktı. Kumar da oynamadık. Aynca sıze başka bir bilgi vereyim. Bölgede arazinin met- rekaresinın değen ortalama bir milyon lira. Devlet ise bölge halkına kamulaştırma bedeli olarak metrekare başına dört mil- yon lira ödedı. Tabıı kı hiç kimse evinı terk etmek istemez. Ama bu baraj la birlikte, Türkiye daha önceki deneyimlerin- den ders aldığı ıçın kamulaştırma bedeli en iyi ve en çabuk ödenendir. 'Zeugma'cı olduk çıktık Bakın. Türkiyenın çok ciddi bir enerji sorunu olduğu için bu barajlar yapılıyor. Nükleer enerjiye mı dönelım bütün dün- ya nükleer enerjiden kaçarken? Doğru ya da yanlış. ama bu- günkü dünyada gelişmışliğın kriteri kişi başına tüketilen ener- jidir. Avrupa ülkelerı arasında bu konuda sonuncu ülke Tür- kiye'dır. Herneyse... Zeugma olayından beri Zeugma'cı olduk çıktık. Bu konu- da size ılginç bir şey anlatmak istiyorum. Kanmın doğum gü- nü vardı. Hem de 2000 yılı anısına, kendısine bir yüzük al- mak ıstedim. Ama o sırada Zeugma'mn kurtanlması günde- me geldiğinde karım bana. "Zeugma sular altmda kalmasuı. Yüzükten vazgeçtim. Bana en büyük hediye budur" dedi. An- latmaya çalıştım, anlamış göründü, ama eminim tam anlama- dı. Duygusal davranıyor ki çok doğal. haklı. Ben de bir okuyucu olarak bir yerde böyle bir şey okusam tepkı göstennm. "Koskoca. Pompei'nin benzeri olduğu söyle- nen antik bir şehir sular altında bırakıiır mı? Bu. önceden dü- şünülmez. ne olacağı önceden görülmez mi?" derim. - Bundan sonra ne olacak? -Yalan yanlış haberler sonunda faydalı hale dönüştü. Bu so- run bizim için kapandı. Şöyle: Artık barajdan yüzde 75 enerji üretiliyor. Bakanlar da ko- nuya yakm baktılar. Ben hepsine konuyla ilgili birer rapor ver- dim. Zeugma, bundan sonra deniz kenannda bir sayfiye ken- ti gibi olacak. Baraj birkaç ay 373 kotunda kalacak. - Zeugma 'yı kurtarmak için mi? - Hayır, açık konuşuyorum. Kimseyi kandırmaya ihtiyacım yok. Önceden yaptığmuz programa göre zaten minimum 42 gün bu kotta kalacağız. Çünkü bir barajda en önemli faktör- ler suyu sızdırmazhğı ve yamaçlann akıtıp doldurmasıdır. Tepenin 387-400 kotuna kadar olan bölgede de bugün 250 kişi çalışıyor. Diliyorum, önceki tahminler doğru çıkar, ora- da da birkaç şey bulunursa kaldınlır. Bence bu arada şehrin hinterlandını tespit etmek ve düşün- celeri kâgıda aktarmak lazım. Biz bu barajı yapmasaydık ne olurdu? Bu arazinin üzerin- de yüz binlerce fistık ağacı vardı. Köylüye ait. Biz o araziyi kamulaştırmasaydık ve o fistık ağaçlan kökünden sökülme- seydı o şehir daha birkaç yüzyıl uyurdu. Orada ilk yapılacak şey orasuun tarihi SlT alanı olduğuna dair karar çıkarmaktı. Kültür Bakanı Istemihan Talay'la bir- likte şantiyeye gittik. Ben SlT alanı düşüncesini bakana aç- tım ve bunu bizim projeye dahil edebileceklerini söyledim. O da Sayın Ecevit'e, benim, kamulaştırma bedelini şirketin üst- leneceğini vaat ettiğimi söylemiş. Enerji Bakanlığı'nın kaba- ca hesabmdan 26-28 trih/onluk bir para çıkmış. Bunun üzerine kendilerine bir mektup yazdım, bu konuda benim bir yetkim olmadığını, sadece bakana kamulaştırmayı bizim proje şemsiyesi altında yapabileceklerini söylediğimi bildirdim. Burada kamulaştnmayı devlet yapıyor, bedelini ba- na borç kaydediyor. Onu ben tarifeden geri düşüyorum. Yani para devletin bir cebinden öbür cebine giriyor. Ben 1 mih/ar 823 milyon Alman Markı kredi al- dun, 327 milyon Alman Markı da ana sermaye koydum. Bana banka- lar diyor ki: "Sen satacağın ener- jiyle borcunu ödeyeceksin. Benim onayım olmadan hiçbir borcun al- tma giremezsia." - Daha önceki soruma döner- sem, bu yerleşim yerleri baraj pro- jesi yapılırken neden dikkate alın- madı? Bunun yanıtını vermedi- niz— -Dikkate alındı da önemsenme- di... Apo'nun dogdugu yer - Neden? O zamanki devlet yö- neticilerinin öncelikleri neydi? -Zeugma'mn 400 kotunda oldu- ğu biliniyordu. Barajm kotlannın bunun altında olması nedeniyle fazla korkmuyorlardı. Halfeti'ye gelirsek. Orası Apo'nun doğduğu yer olarak bili- niyor. Halfeti'nin harikulade mini bir kliması vardır. Kayısı- dan portakala kadar her şey yetişir. Fakat öyle garip bir konu- mu vardır ki dört bir tarafi kapalıdır. Hiçbir yere kıpırdaya- mazsımz. Hacettepe Üniversitesi Halfeti'de dört yıl araştırma yaptı. Kim bana, "Halfeti'de tarihi eserler var" derse bana göre bi- raz atıyor. Ben Hacettepe Üniversitesi'nin araştrrmalannı oku- dum. Isteyen de okuyabilir. Halfeti'nin beşte ikisi sular altmda kalacak. GAP Idaresı çok iyi çalışıyor. Ama bir hata yapıyor, kendini satamıyor. Halfeti Karaotlak'a taşındı. Altyapısı, kanalizasyonu, elekt- riği, suyu tamamlanan 200 tane modern bina yapıldı. Tabii ki orada ağaçlar da beş-on yıl sonra gelişebilecek. tlkokulu, öbür sosyal yapılannın hepsi tamamlandı. Bunu devlet yaptı. Ama arkeologlar, mimarlar geldi, "O canım şeftali, erik ağaçlan, yeşillik yok edüdi" diye romantizm yaptı. Bunlar doğru. Ama bir ülkede bazı şeyler yapıhrken bazı insanlar da zarara uğrarlar. Burada da devlet şefkatli elini gösterdi, halkın paralarmı za- mamnda ödedi. Hiç kimse bunun tersini söyleyemez. Bir kıs- mı çok memnun, özellikle de gençler. Ama benim kuşağım- daki yaşlılar değil. Doğaldır; ben de olsam ben de onlar gibi tepki göstenrdim. Devlet orada çok çağdaş bir uygulama yaptı. Halka, para mı, yoksa ev mi ya da başka yerde bir yerleşim mi istediğini sor- du. Halkm çoğu para istedi. GAP orada sanat, beceri kurslan açtı. GAP bunlan başanyor, ama kamuoyuna anlatmayı bece- remiyor. Yaptıklannızı anlatamadıktan sonra bunlar neye yarar? Bu, Türkiye'de ilk defa yapıldı. Yüzde yüz mükemmel olmayabi- lir. Ama bugüne kadar yapılanın en iyisi. Nezilı Bey (Başgelen) bana bir kaplumbağa, bir kırlangıç yavrusu gösterdi, onlann dramından söz etti. Önce şaka edi- yor sandun. İnsanlar duygusaldır. Bir barajı ulusal çıkar için yapıyorsunuz. Biraz da özveride bulunmak lazım. Devlet, kamulaştırma bedeli olarak bire dört ödedi. Atatürk Barajı'nda hâlâ kamulaştırması ödenmeyen yerler vardır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle