20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 TEMMUZ 2000 RAZAR 10 P A Z A R Y A Z L L A J A I [email protected] îsveç îstanbul'da bir tarihi kapatıyorIsveç hûkûmeti, 6 Temmuz'da sessiz sedasız bir karar aldı. Karann basına duyurulması yaklaşık 2 hafta sonra oldu. Isveç, yurtdışındaki en eski temsilciliğini ve binasını, îstanbul'daki başkonsolosiuğunu gelecek yılın başında kapatmaya karar vermişti. Üstelik, tam Avrupa Birliği'nin dönem başkanlığını devralacağı sırada ve Tûrkiye bu örgüte resmen üye adayıyken. Kâğıt üzerindeki „ açıklama, karann tamamıyla ekonomık nedenlerle alındığıydı. öyle ya, Avrupa'da Isveç temsilciligınin bulunması gereken çok sayıda yeni devlet ^ vardı. Aynca, başkonsolosluk > yerine, bir Türk vatandaşı fahn konsolosluk yapacaktı ve başkonsolosluk görevleri, Tûrkiye'de politikanın merkezi olan Ankara'daki tsveç Büyükelçilıği'ne devredilecekti. Galatasaray'daki tarihi bina elden çıkanlmayacaktı ve orada Isveç Dış Ticaret Dairesi ile Isveç'e ait Istanbul (Bilimsel Araştırmalar) E nstitüsü varhğını sürdürecekti... Bu satırlann yazan, 1991 yılında o zamanki başkonsolos Kaj Falkman ile eşi Sigrid'in konuğu olarak TÜYAP Kitap Fuarı için gelmiş olan Isveçli yazarlar Dan MeDin ve Sven O Bergkvist'le birlikte o tarihi binada bulunmuştur. Kaj Falkman'ın, 1824-27 yıllan arasında Istanbul'da görev yapmış olan diplomat ressam Carl Gustaf Lövvenhiehn'in. sarayın en büyûk salonunun duvarlanndaki akvarellerini gösterirken gözleri dolmuştu. Boğaz'da, denizden Istanbul'un iki yakasının görünüşünü resimlemişti Löwenhielm. Falkman, "Şimdi şu tepe gözükmüyor, bu tepenin önüne şu çirkin oteli diktüer" diyerek Istanbul'un güzelliğine vurulan darbelerden duyduğu üzüntüyü dile getirmişti. Istanbul'u çok iyi tanıyan kültür tarihi uzmanı yazar Sigrid Kahle de Isveç Dışişleri Bakanlığfnın, STOCKHOLM GÜRHAN UÇKAN "Canun, bina etimizden çıkmayacak!" şeklindeki suçluluk dolu mazeretini duyunca şu saurlan yazma gereği duydu: (Svenska Dagbiadet, 18 Temmuz). "Bina! Îstanbul'daki tsveç Konağı 1757'de satm aiındı, yandı, 1870'de yeniden inşa edildi ve lasa bir süre önce masrafh bir onanma tabi tutuldu. Bina, Isveç'in Tûrkiye ile üç yüz ydhk bağuun simgeskİir (Bizans'taki VTkingJer düşünûlünce hatta bin yılhk); günümüzün crvil crvıl ıstanbuiu'nda tsveç'in varhğını simgeler. 13 mDyon insamyla Istanbul'un önemi. bolgedeki bir büyûk gücûn ekonomik ve küİtûrel başkenti olarak ve AB ile The Black Sea Economic Coorperation aracıhğryla daha da artacaknr. O zaman biz, geleneksd zenginiiğe sahip bu binayı akla gekn her tûrde kiracıya tahsts etmiş olmanın acı ptşmanbğını duyacağtz - kiracı da eğer buhınabifirse. Başkonsoloshığa, 'Tercüman Evi' denilen bina da dahildir. Orada, tstanbuTdaki Büimsel Araşnnnalar Enstitüsö buJunur. Birçok etkinükJerin yapıkhğı, geniş bir tarih ve külrüre sahip olan bu bina kısa bir süre önce temeklen çatrya rcstone edildi ve geçen haziranda Andr'e Odftoryum'u hizmete gjrdi Bu salon şu anda, enstirüyü bizün Avrupa dtşındaki büim merkezimiz hafine getiren araştirmacılann ve konferans kanhmcılannın hizmetine açıknr. Hûkümetin bu karan, tsveç'in tstanbul Enstitûsü'nün araşürma konseyi için de büyük bir sörpriz oldu. Daha geçen haziranda enstitü yöneticüeri, hûkûmet temsflcüeriyle bir görüsme yapmıştı ve bu temsfldler başkonsoloshığun kapatilmasryla flgfli tek kelime söylemedikleri gjbi tam tersine konsoJosluk personeünin saytsmı arttirmaya söz vermişlenn?' Evet, ne yazık ki Isveç hükümeti tarihi bir kararla Türk-Isveç tarihinin en eski ve köklü kûltür, gelenek ve dostluk köprüsûnûn temeline dinamit koydu. Bu karann altında yalnızca ekonomik hesaplar olamaz. Ankara'daki Isveç Büyükelçiliği'ne yetersiz bir bütçe veren, kendi onaylanyla kendi bulduklan taşeron şirketin hatalan ve işi savsaklamasıyla uzun zaman alan bina onanmından ötürü güç duruma düşen büyükelçiligi, durumu bilmez gibi eleştiren çevreler şu anda mutlu olmalılar. Ama Galatasaray'daki bınanın ve onun yanındaki "Tercüman EvPnin tarihini ve fonksıyoniannı bilenlerin şu anda kaibi sızlıyor. Bu konuya daha sonra yeniden geleceğiz. Şiiri ve şarkısı tükenmiş ülke FRANKFURT GÜRAY ÖZ Almanya'nın gûndemi yoğun. Şiire ve şarkıya yer yok. Sıkıntı, kart sorunundan kaynaklanjyor. Mavi kart mı, yeşil kart mı? Çağının gensınde kalmış olmanın ve dünyaya nızamat vermek gibi bir hevesin girdabmda AJmanya. "Yeni ekonomi" dedikleri, bilgisayarlann yarattığı olanaklann ekonomiye katkısından başkaca da bir anlamı olmayan yeni düzende epeyce geri kaldıklan için, Avrupa dışı ülkelerden bilgisayar uzmanı ithal etme çabası, Almanlarm bugünlerdeki en önemli gündem maddesi. Telaşm kaynaklanndan bırisi "yeni ekonomi"yi fazla abartmış olmalan. Bilgisayarlann, bilgisayar programlannın bir şeyler ûretebildiği doğnı. Ama et, ekmek, kamyon, portakal, tuğla, beton üretemediği ve üretemeyeceği de bir başka doğru. Yine de telaşlanna bir parça hak verilebilir. Bunca yılın geç kalmışhğının, j bilimde, teknikte, î ABD'nin, Japonya'run f abp başını gitmesinin f yaramgı korkuya hak 1 verilebilir. Hele hırslannın büyüklüğü de hesaba katilırsa. Ama kabahat yine kendilerinin. Gerçeği görmemek için uzun süre direndiler. Gittikçe • yaşlanan ve devre dışı kalan nüfuslannın yaratoğı süanöyı, devekuşu misali gûzlerinı kapatarak . "çözmeye" çalışan Alman politikacılan, "Ahnanya bir göç ûlkesi değOdir ve hiç bir zaman obnayacakür" dediler, başka bir şey demediler. Ama sonunda yumurta kapıya dayandı. Şimdi hem bilgisayar uzmanı açığı var, hem şiir ve şarkı tükendi. Sosyal Demokratlar, sonunda kartmrengini değiştirmekten başka çare bulamadılar. Şimdi bir yandan "Gebinler ama beş yıl sonra geri gjtsinkr" demeyi sürdürüyorlar, bir yandan da işgücü açığını böyle "gehmler-gitsinler'' politikası ile kapatamayacaklanıun farkındalar. Ahnanya'da yalnızca bilgisayar uzmanı açığı yok ki! Asıl önemlisi, ihtiyar Avrupa'nın bu en ihtiyar ülkesi, edebiyatta da açlık çekiyor. Son yıllarda yazılmış iyi bir roman, iyi bir şiir, iyi bir hikâye yok. Felsefede de sıfin tüketen Ahnanya, Amerikan kökenli yeni dünya düzeni "fflozoflan" ile idare ediyor. Arada bir Noam Chomsky gibi YDD'yi eleştiren aklı başmda düşünûrlerin, bilim- teknikteki gelişmeleri insanlığın emrinden çıkaracak yöntemler karşısında uyanda bulunan Bfll Joy gibi eleştırmenlenn yazılan karşısında da neredeyse hayretler içinde kahyor, ne diyeceklerini bilemiyorlar. Bilgisayar uzmanı dışandan bulunabilir. Ama bir ülkenin, bir kültürün kendine ait filozoflara, düşünürlere ihtiyacı vardır. Filozof ithal edilmez. Düşünürlerini başka diyarlardan ıthaJ edenler, kımliklerinde sdonüya düşerler. Yok, yanlış anlaşılmasın, filozoflar, düşünürler başka diyarlan, başka insanlan, tüm insanlığı edcilerler, ama bir ülke, bir kûltür bu evrensel dûşünce dünyasına kendi katkıstnı, kendince yapamazsa, kendi şiiri ve şarkısıyla bir şeyler veremezse, sonu iyi ohnaz. ihtiyar Avrupa'nın ve arük göbeği aşağı sarkan Almanya'nın, hırsı ile kültürel gelişmişlığı arasındaki çelişkiden ne doğar bilemiyorum. Bildiğim, Ahnanya, Hindistan'dan gehne bilgisayar uzmanlan ile durumu idare etmeyi bır süre başarabüır, ama başka ülkelerden Alman edebiyatçısı ithal edemeyeceği kesin. Şiir ve şarkı herkesin kendine ait. Tıpkı ölüm gibi. dft fliiti HKUPYP 9 Rengârenkgiysfleriyie uzun bir kuyrukoluşturan Bangladeştikadmlannbe- •*** •***'• «•'"*«# c d e f i o r d u y a katjma^ Bangladeş yönetimi, kadınlan da askere ahnaya ka- rar verdL tlk aşamada 2 bin kadın, asker; 30 kadın da subav olarak eğitüecek. Hûkümetin bu karanna büyük Ugi göste- ren binlerce kadm, başkent Dakka'daki askertik şubesinin önünde uzun kuyruklar ohışturdu. (Fotoğraf: REUTERS) Fethullahçılardan Almanlara ödül Süleyman Demirel alırsa, Bûknt Ecevit alu^a, Profesör Yaşar Nuri Öztürk bile almaktan kaçınmazsa Baden- VVürttemberg eyaleti yabancılar sorumlusu Andreas Knapp, Stuttgart kenti yabancılar sorumlusu tsabel Lavadinho, Stuttgart Kepler Lisesi Müdürü Rupert Kern nıçin ahnasın? Verilen ne? 'Hoşgörü Ödülü' değil. 'Eğitim ve Diyalog Ödülü'... Veren mi? Fethullah ın Ahnanya'daki 70 okulundan biri. Üç yıl önce açtıklan 'Stut^art şubesi' kent eğitim müdürünün desteğinde. Müdür bey, 'Türk çocuklannın eğitim sorunu' konuJu konferanslara konuşmacı diye peşine Fethullah okulunun yöneticisini takıp gidiyor. Hıristiyan Demokrat Parti (CDU) agu-lıklı kent belediye meclisinin gelecek bütçe görüşmelerinde bu okula parasal deste|i kabullenmesi bekleniyor. Ne de olsa, Türkten başka Alman ve dığer yabancı öğrencilerin de egitimine katkıda bulunuyorlar! Tûrkiye'nin "yurtdışında otumlu tanıtunına olan çabalannı" da tabii göz ardı edemeyiz! ödül töreninde bir konuşma yapan, Stuttgart Yabancılar Sorumlu Bayan Belediye Başkanı Gabriele MüBer,-T. Fethullahçı "Eğitim MerkaJ"ne övgüler yagdırdı, yaşama geçirdikleri eğitim projelerinden memnun olduklannı söyledi. Ne de olsa okulun iki yönetıcisi kent yabancılar meclisinde de üye! "Hepbüükteonlan aUaşlayahm" dedi. Mutlu 'müminler' gülümsüyordu. Bundan birkaç hafta önce Mılli Görüş'ün Köln futbol stadmda yapbğı dev toplantjda konuşan, Hıristiyan Demokrat Parti Milletvekili Ursula Heinen, "Ahnanya'daki Türklerin bu en büyük kûltür şenüğine kabküğun için çok muttuyum" derken yanında duran Necmettin Erbakan'ın ağzı kulakJanna vanyordu. O da mutluydu! Milli Görüş propagandası için tskandınav ülkeleri turunda STUTTCART AHMET ARPAD Leicester Meydanı'ndan bir'Yurtsever' geçti Tûrkiye'de gölgede sıcaklığın 40 dereceyi aştığı bir yaz çılgınlığında biz, sabah ceketlerimizi giyip evden çıkıyoruz. Temmuz sıcağını yaşayamamanm burukluğu üzerimize çökrnüş. Ancak Long Acre Sokağı'nda 1717yılnıdayapümış Tace Vine binasma ulaştığımızda arada bir güneşin dokunuşunu hissediyoruz. Geriye öfkeyle bakıp gelecekten umutsuz ohnamak . dûrtüsü bızi Leicester Square sokaklannda karşıhyor. The Patriot (Yurtsever) fihni henüz bir gün önce gösterime girdiğinden sinemalarda bilet bulamama telaşıyla adımlanmız biraz hızlanıyor. Bu pazar Mel Gibson'ın son fılmi Yurtsever'i mutlaka izlemeliydik. Tarihi Warner Village Sineması'nın gişesinde Yurtsever'e rastlamadık. Leicester Square'i çevreleyen 5 büyük sinemanın üçüncüsü olan Odeon'da akşamüstü seansı için yer bulduğumuza çocuklar gibi sevindik. Odeon'un duvanndaki dev afişte "The Patriof yazıyor, gişelerindeki kuyruklar ise Leicester Square'den Yurtsever'in geçeceğmi müjdeliyor. Leicester Square denilince akla West End gelir. West End, Batı Londra'mn başlangıcıdır ashnda, neden batuun sonu denilmiş henüz anlamış değilim. Picadilh/ Circus Kavşağı'ndan, Covent Garden'a kadar uzanan hat Leicester Square olarak tanımlanır. Güneyinde Trafalgar Meydaru ve kuzeyinde ünlü Soho semtiyle tamamlanan tablo, Ingiltere'nin sanat, kültür ve eğlencesinin kalbidir. Haftamn alü günü, sokak tiyatrosu ve meydan gösterileriyle yaşam bulan Leicester Square, pazar günleri dinsel propaganda gruplan tarafindan sabahın erken saatlerinde ele geçiriür. Leicester Square'e her gün hayat veren amatör sanat gruplan, tek kişilik gösteri ve sokak sahneleri perdelerini birkaç yüz metre ötedeki Covent Garden'a taşırlar. Ertesi gün yeniden buluşur meydan ve esas sahipleri. Swiss House'm önünde biriken kalabalık bir grup ve yükselen müziğin ritmi yüzünden istemeyerek de olsa dinci bir gruba konuk oluyoruz. Astıklan büyük kınnızı bir pankartta "Jesus Army" ortasmda birkaç haç işareti ve en altta "tsa için savaşm" yazısı. Zenci, Ingiliz ve Latin Amerikalılardan oluşan müzik grubunun amacı köktendinci propaganda yapmak. Grup kendine fsa'nın ordusu diyor, ve dualar ettiriyor. Biraz doğuya dogru yürüdükçe kalabalık daha da artıyor. Empire diskosunun LONDRA KADtM LAÇtN karşısmda, meydanda sahne alan 6'sı zenci, 4'ü Ingılız 10 kişilik amatör müzik grubunun üyeleri 19-25 yaşlan arasnıda ve hepsi de kız. 500 kişi kendini konsere kapnrmış, çılgmca dans ediyor. Biraz sonra kaset ve CD satışlan başhyor, ardından elinde siyah bir şapkayla dolaşan bir kadın bedava konserin ücretini istiyor, veren veriyor vermeyen yavaş yavaş alandan uzaklaşıyor. Zoo Bar'ı arkamıza alarak Rizzi Cafe'de birer Italyan cappucino'su içerken Londra Hipodromu bize bakıyordu. Kahveleri bitirdiğimizi gören bayan garsonun bozuk Lngilizcesiyle "Başka bir şey ister misiniz'' demesı, ^ _ — _ ^ garsonun yabancı olduğunu ihbar ediyor. Meydandaki küçûk parktaki banklar ve çimenler değişik renkten insanlarla dohnuş; bir anket yapılsa 92 değişik dil konuşan bir toplûluk ortaya çıkar. Leicester, bu evrenselleştirihniş meydan, ırk, din, dil ve cins aynmı yapmıyor, herkese eşit davranıyor. Covent Garden'in orta bahçelerinde yükselen klasik müzik, taştan duvarlara çarpıp yankısı gökyüzüne uzanıyor. Açık havada şarabuıı yudumlayan sanatseverlerin hüzün ve mutluluklan yüz hatlanna yansıyor. Gühnek isteyenler ise Covent Garden sokaklanndaki komedyenleri izliyor. Leicester Square ile Soho arasmda kalan Çin mahallesine uğramadan. O'Nell's Pub'da birer siyah bira içmeden edemiyoruz. Biraz sonra Londra'da bir Cin mahallesindeyiz. Küçük bir Çin kuruhnuş; kapılan demirden ve nakışh... Derken Odeon'da Yurtsever'i seyretmek için tekrar yollara düşüyoruz. Sokak ve meydanlarda adım başı resim çizene, dövme ve piercing yapana rastlamak mümkûn. 3 saatine 10 mih/on ödediğimiz yumuşak koltuklanmıza oturuyoruz. Onu en çok Cesur Yûrek fıhninde, anti-Ingiliz kahramanlığı ve Iskoçya'nın kurtuluşu için verdiği büyük mücadelede tanımıştık. Mel Gibson, Yurtsever'de yeniden Ingiliz sömürgeciliğine karşı ve eşi öhnüş 7 çocuklu bir baba rolünü üstlenmiş. Film, 1776'da Amerika'mn Güney Carolina bölgesinde Ingilizlere karşı verilen bağımsızhk savaşını konu edinmiş. Mel Gibson'a ait evin ve çiftliğin yakıhnasıyla ateşlenen bir savaşın öyküsü 2.5 saat sürüyor. FUmlerinde üzerinde güneşin batmadığı imparatorluğa hep başkalduıyı işleyen Gibson'ın en çok sevildiği başkent ise eski imparatorluğun yeni başkenti. Gerçek bir öykünün fıhnini eksikleriyle birlikte beğenerek aynlıyoruz Leicester Meydanı'ndan. bulunan Şevki Yılmaz ise ne yazık ki şeref tribününde "hocası"nın yanındaki yerini alamamıştı. Dinı bürünlerimize destek verenler 'kervanı'na, Ahnanya Büyük Millet Meclisi Başkanı VVotfgang Thierse de (SPD) katıldı. Milli Görüş ile Nurculann elindeki Islam Konseyi'nin 5 Temmuz'da Berlin'de düzenlediğı 'İslam ve Ban' konulu konferansm açılış konuşmasında "tslamdan korkma>ahm" dedi, övgüler yagdırdı. Alman hükümeti resmi açıklamalannda Milli Görüş için "Türkiye'de laik sistemi kakurmaya ve şeriao getirmeye çaba gösteren, ülkenüzde de Türklerin topluma uyumunu istemeyen radikal bir kuruluş" derken Almanya'nın ikinci adamı' Thierse, Milli Görüş'ün yönlendirdiği toplantıya katılımı ile ona destek verdiğinı açıkça gösterdi. Konuşmacılardan biri de, Öcalan'ı Sunye'de zıyaret ettiği için Türkiye'ye girişi bir süre yasaklanan, "Milli Görüş radikal değü" diyen, Almanva Dışişleri Bakanlığı desteldi Hamburg Şark Enstıtüsü Başkanı Udo Steinbach ıdı... Stuttgart Kepler Lisesi Müdürü —~—^^~~ Kern, mezun bazı Türk öğrencilenn Fethullahçı "Eğitim Merkezi''nde ders verdiğini söylüyor. Ödüle layık görülen müdür, geçen yıl öğrencilennden topladığı üç bin marklık 'deprem yardımı'nı Yalova'ya bir okulun yeniden yapımına gönderdiğini de anlatıyor. Ancak bu okulun adını nedense bihniyor. Bağış için aracılık eden Fethullahçı yöneticiler de okulun adını veremiyor. Yalova'dan da biri gelmiş 'ödül' ahnaya. Ona soruyorum. Adam birden kabanyor: "Size ne?" diyor. "Söylemek zorunda değilim" diye başından savuyor. Kısacası okulun adını kimse 'bilmiyor'. Ne bağışı toplayan, ne aracılık eden ne de bağışı alan... Tam, "Acaba adı kimde saklı?" diye düşünmeye başlarken şeytan dürrüyor: "Ahnan öğrencilerin cep harçhklanndan yaptığı bağış sakuı Yaktva'da bazı karanhk kanallara aktarümış, olmasın?" diyor. Gerçekten de Yalova'daİd araştırma, şeytanı haklı çıkanyor. Okulun adı, Özel Yüce Bılgili Lisesi. Yönetici ŞenerBey: "Bize öv1e bir bağış geünedi" diyor. Müdür Şakir Ozrürk'e zor da olsa cepten ulaşıyoruz. "Niçin bu konnyia Ugikniyorsunuz? Yazacak başka şey yok mu?" diye öfkeleniyor ve telefonu suratımıza kapatıyor. Fethullahçı olduğu bilinen, eski din dersi öğretmeni Şakir Bey, bu kentte şeriatın temellerini atan kişi olarak tanınıyor... Ahnanya'daki çocuklarunızın eğitimi gerçekten bir sorun. Bu önemli görevi en can-ı gönülden üstlenenler de Süleymancılar, Fethullahçılar ve Milli Görüş. Din-politika-ticaret ekseninde 'atoynatanlann' sahip olduğu bıne yakın okul, kurs, dershane, eğitim merkezi, yaz okulu tüm Almanya'yı 'paylaşnuş' Zamanı gelince en seçkinlerini saflanna alacaklan on binlerce çocuk yetiştiriyorlar. Yaptıklanna. "Türk çocuklanrun eğitirfli'' kılıfinı da . geçirdiler mi, işleri tıkınnda. Ahnan 'işbuükçileri'nin desteği garantı olduktan sonra, no problem! Odüllerini onlara vermeyecekler de kime verecekler? Herhalde bızim gibilerine değil... HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN Üniversitemiz Nüfus Etütleri Enstitûsü'nün değişik Anabilim Dallannm Yüksek Lisans ve Doktora programlanna, 2000-2001 Öğretim Yılı Güz Yanyı- lı için aşağıda belirtilen kontenjanlara göre Öğrenci ahnacaktır. Ilan olunur. NÜFUS ETÜTLERİ ENSTİTÜSÜ ' > Anabilim Dalı Doktora Yöksek Lisans Teknik Demografi (Eğitim îngilizce) 3 10 Ekonomik ve Sosyal Demografi (Eğitim îngilizce) 3 10 BAŞVURU ÎÇÎN GEREKLl BELGELER 1- Mezuniyet Belgesi (onayh fotokopısi) 2- Transkript (onayh fotokopisi) 3- LES Belgesi 4- Nüfus cüzdanı sureti 5- 2 adet fotoğraf 6- 2 adet referans mektubu (üniversite hocalanndan) BAŞVURU TARlHLERÎ U-22Eylül200O SINAV TARlHLERÎ 3-5 Ekim 2000 Basın: 40669 ANKARA 9. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2000/338 Davacı Ali Öcal vekili tarafindan davalısı Nazıre Şenyücel aleyhine açılan ortaklığın giderilmesı davasının yapılan yargılanması sonunda, Davah Nazire Şenyücel'in adresi tespıt edilıp kendisine dava dilekçesı ve dunışma gününûn tebliği mümkün ohnadığın- dan tebligatın ilanen yapılmasına, duruşmanın 27.9.2000 günü saat 10.00'a bırakılma- sına karar verilerek HUMK'nun 509 ve 510'uncu maddeleri gereğince ibraz ve ikame etmek istediği delilleri ibraz etmesı, aksi halde duruşmaya gelmedığı takdirde duruşma- nın gıyabmda devam edıp sonuçlandınlacağı dava düekçesi yerine geçerli olmak üzere ilanen duyurulur. 14.7.2000 Basın: 41233 ANKARA 16. SULH HUKUK MAHKEMESt'NDEN Esas No: 1998/6 Tereke Hâkim: Ydmaz Iğrek 20588 Kâtip: Meün Yurdakul Mahkememizde görülmekte bulunan müteveffa Dleer Bahram'a ait tereke davasınm yapılan açık yargılamasının sonunda verilen ara karan gereğince, Müteveffa Dleer Bahram'ın mirasçılan bugüne kadar mahkememize müracaat etme- dikleri gibi adresleri de tespit edilemediğinden, ilgililerin ılan tarihinden itibaren üç ay içerisinde mahkememize müracaat etmeleri ve müteveffaya ait veraset ilamını ibraz et- meleri, bu süre içensinde müracaat eden olmadığı takdirde müteveffaya ait tereke mev- cudunun TMK'nun 534'üncü maddesi gereğince mirasçılann istihkak haklan saklı kal- mak koşulu ile hazineye terk ve teslimıne karar verileceği hususu ilanen teblığ olunur. 29.6.2000 Basın: 41235 İZMİR 8. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 1998/1704 Karar No: 1999/1627 Davacı Ahmet Uslan, Lütfı Uslan, Emine Uslan, Mihrican Demir tarafindan davalı- lar Recep Beybek, Ibrahim Yıldınm ve Şadiye Çeiikler aleyhine mahkememizde açı- kn ortaklığın giderilmesı davasında, 1) Davah Hurriyet Caddesi No: 112 Yeşüyurt-lzmir adresinde mukim Recep Bey- bek'in, 2) Davah Hurriyet Caddesi No: 67/B Yeşilyurt-lzmir adresinde mukim Şadiye Çe- hkler'in, 3) Davah Hurriyet Caddesi No: 112 Yeşilyurt-Izmir adresinde mukim tbrahim Yıl- dınm'ın davetiye tebhğine ve zabıta tahkikatınarağmenadresleri tespit edilemedigm- den ilanen tebhgat yapılmasına karar verilmiştir. Davaya konu Izmir ili Konak ilçesi Yeşüyurt Mahallesi 22L-3b pafta, 13099 ada, 16 parselde kayıtlı taşınmazın genel açık artırma yolu ile satılarak taraflar arasındaki OT- takhğın gıderilmesıne. saöş bedelinın yüzde 33.823'ünün Ibrahim Yıldınm'a, yüzde 45.884'ünün Recep Baybek'e, yüzde 5.361 'inin Şadiye Çeliker'e, yüzde 14.932'sinin davacılar Emine Uslan, Lütfiye Uslan, Ahmet Uslan ve Mihrican Uslan'a ödenmesine, sabş bedeli üzerinden binde 6 harç ahnmasına, davacı lehine 25.500.000 - ücreti veka- let takdirine, toplam 68.702.000.- lira yargılama gıderinın taraflara paylan oranında paylaştınlmasma, yasa yollan açık olmak üzere verilen karar yukanda belirtilen dava- lılara tebligat yerine kaım olmak üzere ilanen teblığ olunur. 28.3.2000 Basın: 41203
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle