Katalog

17 TEMMUZ 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Gökalp fta(ya'ya gftti • istanbulHaberServisi- Tannı ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, Italya'ya gitti. Gökalp, Atatürİc Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, ltalya'da, Türkiye'de uygulanan tanmsal projelerle ılgilı Birleşmiş Milletler Gıda ve Tanm Teşkilatı (FAO) ve Uluslararası Tanmsal Kalkınma Fonu (IFAD) yetkilileriyle görüşmelerde bulunacağım söyledi. TaşimaJı öğretime i 1.5triiyon « • StNOP(AA)-MiUi Eğitim Bakanı Metin | Bostancıoğlu, bu yıl , taşımalı öğretime 1.5 I trilyon lira harcayacaklannı söyledi. Bakanhğıyla ilgiü incelemeler için Sinop'ta ' bulunan Bostancıoğlu, taşımalı sistemde büyük yol kat ettiklerini ifade etti. Bostancıoğlu, "önümüzdeki öğretim sezonunda problemsiz bir taşımalı sistemle herkese örnek olacağız. Bu arada nitelikli öğrenciler yetiştirmek için de elimizden geleni yapıyonız. Bu doğrultuda geçen öğrenim yılında taşımalı öğretime 800 milyar lira harcamıştık. Bu yd bu rakamı 1.5 trilyon liraya çıkardık" dedi. Çatatfnm Antaiya'da • ANTALYA(AA)- Istanbul'da düzenlenen operasyonla yakalanan ve ülkücü mafya lideri Alaattin Çakıcı'nın adamlan olduklan belirtilen Mahir Doğan, Yetiş Göçer ve Şevki Çalışkan, yaklaşık 10 gün önce işlenen bir cinayetin tatbikah için Antalya'ya getirildi. Istanbul'daki sorgulannın ardmdan Antalya'da gerçekleştirilen yer göstermede sanıklann Karagümrük çetesi lideri Nuri Ergin'in adamı Tamer Soykan Gündoğdu'yu öldürdüklerini itiraf ettikleri bildirildi. Sanıklar yer göstermeleri sırasında, • öldürme emrini, Tevfik Ağansoy'un katili Adnan Çiçek'in Mahir Doğan'a verdiğini söylediler. Ankara f'ndeseçtn I ANKARA (AA)- Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Ankara Şubesi Genel Kurulu yapıldı. Dernek lokalinde gerçekleştirilen genel kurulda yapılan seçimler sonucu Deniz Zeyrek, Can Temuçin, Mansur Çelik, Cengiz Aldemir, Şermin Polat, Nurten Deliktaş ve Arzu Çakır yönetim kurulu, Ashhan Bozkurt, Gülsen Solaker ve Dürdane Kırçuval da denetim kurulu ûyeliklerine getirildiler. Madenişçierj • ANKARA (AA) - Türk- Iş'e bağlı Türkiye Maden Işçileri Sendikası Ege Bölgesi Başkanı Naım Sezer, maden ocaklanndaki çalışma koşullannın güç olduğuna işaret ederek " Yalmzca Ege Bölgesi'nde linyit kömürü çıkanlan maden ocaklannda her yü 400 işçi meslek hastalığına yakalanıyor" dedi. Sezer, kömür tozunun akciğerin fonksiyonlaraıı ortadan kaldırdıgını, nefes darhğına neden olduğunu, solunum yollannda tahribat yaptığım bildirdi. Sağlık alanmdaki MHP örgütlenmesinin ürkütücü boyutlara ulaştığı açıklandı Saghğaülkücü ahhıkatZMtR (Cumhuriyet Ege Bûrosu) - Sağlık Bakanlı- ğı'ndaki MHP'li kadrolaşma mahkeme karanyla kamtlandı. MHP Izmir tl Başkanlığı'nın, yandaşlannın göreve getiril- mesi istemiyle Sağlık Bakanlı- ğı'na sunduğu isim listesi, gö- revden alman Nûvfl Çetin adh ~pefsonelîrTBakânTık aleyhıne" açtığı davada Izmir 1. Idare Mahkemesi'nce kanıt olarak kabul edildi. Mahkeme karannda, atama- larda MHP il başkanlıklan ıs- temi doğrultusunda siyasi ter- cih gûdüldüğüne dikkat çeki- lirken, sivil toplum örgütû ve sendika temsilcileri kadrolaş- manıo MHP'ye yakın sendika- lara altyapı hazırlamaya yöne- lik olduğunu vurguladılar. Başta sağlık emekçileri ol- mak üzere toplumun büyûk ke- simlerini tedirgin eden ve ûr- kütücü boyutlara ulaşan ğ lık Bakanlığı'ndaki MHP'li kadrolaşma, mahkeme karar- lanyla da su yüzüne çıktı. Sağlık Bakanlığı Çiğli 1 No'lu Donatmı Müdürlügü gö- revini 22 yıldır yürüten Nüvil Çetin, MHP Izmir II Başkanı Yusuf Mamah'nın Sağlık Ba- kanı Osman Dunnuş'a sundu- ğu isim listesi doğrultusunda görevden alınıp il sağlık mü- dûrlüğü istatistik şube müdür- lüğüne atanınca, Izmir 1.1da- re Mahkemesi'ne bakanlık aleyhine dava açtı. yer verdi. Çetin aynca mahke- meye, MHP tzmir îl Başkanlı- ğı'nın hazırladığı ve şimdiye kadar isimleri yer alan 15 kişi- den 14'ünün görevinden alın- dığı listeyi de kamt olarak sun- du. Izmir 1. Idare Mahkemesi . isim listesini kanıt kahnl sde- Hukuka aykmhk Çetin, dava dilekçesinde kendisinin "siyasi tercihkr''le görevden almdığını belirterek, işlemin hukuka ve kamu yara- nna aykın olduğu görüşüne rek söz konusu atamanın ipta- line ve Çetin'in görevine dön- mesine karar verdi. Mahkeme karannda, idarenin memurla- nn görev yerlerinin değiştiril- mesinde sınırsız yetkisi bulun- madığı ve işlemin siyasi ter- cihler gözetilerek gerçekleşti- rildiği anımsatılarak şöyle de- nildi: "Dava dosyasuıda bir örne- p bulunan, bir siyasi partinin Izmir il başkanının, Izmir Ü Sağhk Müdüriüğü kadrostın- da görevyapan idareci ve diğer persouelden,görevterind€nab- RARS1 UKAUM "Höcre işkencedir, işkencefi öJümlere karşı çtkatat", "Höcretere hht verraeyefim. hücre öfâmdâr", "Burdor'da kopan koJumnza istfyo- ruz^"lzoiasM)npoiftOiasma^Y?nne\«tim^Yuz]adö>izferta^ sQİysnAmamasını,Ftipicezaevtermd4mvazgeçifenedekbaş^ (KAAN SAÖANAK) Kırklareli Cezaevi'nde Ftipive sevklere yönelik açlık grevi 62. gününde 4 tutuklu ölüııı sımnııdaHaber Merkezi - Tutuklu ve hükümlü yakınlannın, hücre (F) tipi cezaevlerine tepkiler sürüyor. ltirafçılann konulduğu Kırklareli Cezaevi'nden sevk ve hücreler- den çıkanlmak istemiyle başlattıklan aç- lık grevinin 62. gûnünü dolduran dört tu- tuklunun ölüm sınınna geldiği bildirildi. Açlık grevindeki TuranObay, Şevket Yd- maz, Fîkret Eski ve Selçuk Gün- _ _ _ gör'ün ıstemlennın kabul edilme- sini isteyen Hücre Tipi Cezaevle- rine Karşı Birük'in İstanbul Ga- latasaray'da yaptıklan yürüyüşe müdahale eden güvenlik güçleri yaklaşık 20 kişiyi gözaltına aldı. Hücre (F) Tipi Cezaevlerine Karşı Birlik, İstanbul Galatasa- yet,tutuklulannsağMdunımlannınagır okluğunu,özeUfldeSelçukGüngör'ünber an öhunk karşı karpya olduğunu bildir- dfler" denildi. Açıklamada BurdurCezaevi'nde yaşa- nan olaylann suçlulannın belli olduğu kaydedılerek "Adalet Bakanı, cezacvi.vvt- kiffleri ve Burdur Vahsi yargı önüne çika- • İstanbul ve Adana'daki tutuklu ve hükümlü annelerinin hücre tipi cezaevlerini protesto etmek için basiattıklan açlık grevi sona erdi. "Ege TAYAD'lı Aileler" de dün Izmir'de ÖDP Konak tlçe binasında üç günlük açhk grevine başladılar. ray'da Kırklareli'nde açhk grevindekile- rin durumuyla ilgüi bir açıklama yaptı. Açıklamada açhk grevindeki sanıklann yargılandıklan illerdeki cezaevlerine gönderilmeleri gerekliyken keyfi bir şe- kilde bir yıl önce Kırklareli Cezaevi'ne götürüldükien ıfade edildi. Itirafçı olma- yı kabul etmedikleri için hücrelere konu- lan dört tutuklunun hücrelerden çıkani- mak istemiyle yaptıklan açlık grevinin 62. güBÜnde olduğu anımsatüan açıkla- mada, "Cuma günü Kırklareli'ne giden avııkatvelHDyöneticiterindenohışanbe- nlmabdır*' denildi. Açıklamanın ardın- dan tutuklu yakınlarının ve destekçıleri- nin, "Hücreler ötümdür ginneyeceğiz'* sloganlanyla yürüyüş yapması üzerine güvenlik güçleri müdahale etti. Güven- likgüçleriyle tutukluyakmlan arasınday- er yer arbedeler yaşandı. Gözaltına alın- mak ıstenenlerin direnmesi üzenne bazı polis memurlan. "BunlarTürk bayrağmı yakantenfar" diyerek çevredekı yurttaş- lardan yardım istedi. Takviye gücün geİ- mesıyle tutuklu yakınlannı destekleyen yaklaşık 20 kişi gözaltına alındı. Olaylar sırasında Şahmizer Obav ve Güzd Şahin isimli tutuklu yakınJan fenalaşırken öz- gür Gelecek muhabirleri Derva Gökmen ile Banş Açıkel de gözaltına alındı. ÖDP istanbul İl Başkanı Vahit Genç yaptığı açıklamada,"Adakt BakanıHikmetSami Türk, Kırklareh'ndcn yükseien ölümün sesine daha fazla kulaklan ükayamaz. _____ ScvktaJebinidataljerİDegrtir- melidir"dedı. Istanbul'da tutuklu ve hü- kümlü annelerinin hücre tipi ce- zaevlerini protesto etmek için DÎSK'e bağh Bank-Sen'de bas- iattıklan açlık grevi altıncı gü- nünde sona erdi. Aileler adına açıklama yapan tutuklu yakını nıp yerine atanacaklara iUşldn olarak düzenlediği ve davalı idareye gönderdiği anlaşılan teklif listesinde davacının da adı buhınduğu dikkate ahnd*- ğmda, dava konusu işlemin hiz- met gerekleri ve kamu yaran yerinesiyasaltercihkr gözetile- rek yapıkfağı sonucuna ulaşda- bilmektedir." Mahkeme kararlan doğrul- tusunda görevine iade edilen Çetin'in, bakanlığın yeni bir faks emriyle Egekent Devlet Hastanesi'ne atandığı öğrenil- di. Sağlık Bakanlığı'ndaki ür- kütücü kadrolaşmanın, MHP'- ye yakın sendikalara altyapı hazırlamaya yönelik olduğu da belirtiliyor. Izmir Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Fatih Sûren- kök, hak etmeyen insanlann belirli yerlere gehnesinin, onu- ruyla görev yapan sağlık çalı- şanlannın huzurunu kaçırdığı- nı belirterek, kadrolaşmanın giderek artmasının düşündürü- cü olduğunu söyledi. Sendikalara altyapı Önümüzdeki günlerde sen- dikalar, sivil toplum örgütleri ve siyasi parti temsilcileriyle geniş katılımlı bir açıklama yapmanın kaçımhnaz olduğu- nu kaydeden Sürenkök, "Ge- çen günlerde tzmir Sağlık tl Müdürü Recep Gür Ustaoğ- lu'dan görevden ahnalann ge- rekçelerini açıklamasını iste- dik. Bugûne kadar benüz bir yanrt gehnedi Buradaki amaç, kesiıüikle kadrolan belirti zih- niyetteki insanlarla doldur- mak. Kadrolaşmanın MHP'ye yakın sendikalara altyapı ha- zırlamaya yönelik oİduğunu düşünüyoruz" dedi. SES Izmir Şube Başkanı MevlütÜlgen de Sağhk Bakan- lığı'ndaki MHP'li kadrolaşma- yı aylardır gündeme getirdikle- rine, son günlerde sadece ata- malarda değil, ihalelerde de MHP örgütlerinin devreye gir- diği yönünde duyum aldıklan- na dikkat çekerek şunlan söy- ledi: "Sağhk Bakanı Osman Dur- nnıs,fflerdeyapılan atamalann kendisinin bilgisi dışında yapd- dığuu söyhıyor. O halde Sağhk Bakanhğı'nı bakan, sağhk il mödfiıifikleri değil, parti ör- gütleri yönetmektedir. MHP zmir tl Başkanhğı'ndaki Bste Naime Kara, hücre tipi hapishanelerin yapımının durdurulmasını, Burdur Ceza- evi'ne yapılan müdahalenin gerçek ne- deninin açıklanarak sorumlulanmn yar- gılanmasını, çocuklannın tedavilerinin yapılarak avukatlanyla görüşmelerinin önündeki engellerin kaldınlmasıru istedi. Adana'da tutuklu ailelerinin hücre tipi cezaevlerine karşı iHD'de basiattıklan üç günlük açlık grevi de dün son verdi. *|Ege TAYAD'h Aader" de dün Izmir'de ÖDP Konak tlçe binasında üç günlük aç- hk grevine başladılar. aylar önce ortaya çıkmtş ve bu Bste doğrultusunda atama ve görevden ahnalar yapılrmştır. MHP tl Başkanı'nın eşinin usulsüz olarak Behçet Uz Ço- cuk Hastanesi'ne müdür yar- dıması olarak atanmasına Uiş- kin basmda çıkan haberlere Ü Başkanı, 'bu atamayı il yöne- tim kurulunda değerlendirdik- leri ve atama yapdmasmda sa- kınca görmedikleri' yönönde yanrt vermişti. O zaman MHP örgütlerİDİn olayın ne kadar içinde olduğu kannianmışn.'' TlRMIKIAYDIN ENGİN [email protected] Güneşteki patlamalar uydu iletişimi- ni etkilemiş; kimi iletişim kanallan bir süre felç olmuş. Siz kendi günlük ya- şamınızcJa buna tanık oldunuz mu bi- lemiyorum; ama ben oldum. Yazdığım yazıyı bir türlü gazeteye geçemedim. fteöşim "mevsim normallerine" döndü- ğünde ise kekemenin "Ha-hacet kal- madı" fıkrasındaki gibi artık çok geçti. Böylece siz de "Tınr>ık"sız bir pazar geçirdiniz. Benden söyternesi. Sizin için iyi oldu. Çünkü gene F tipi üstüne bir Tırmık okuyacaktınız ve kimileriniz için pazar günü ağzınızın tadını, tatilin keyfini bo- zacak bir yazı olacaktı. Son bir haftanın Tırmık'\anna bir göz attım. Vay canına! Ya F tipi cezaevleri tar- tşması üstüne yazılmış, ya "Kıbns kör- düğümü" üstüne. Oysa Avrupa Biriiği'nin genişleme- sinden sorumlu politikacı, Verheugen Türkiye'de ve taa Helsınki Doruğu'nda adı konan, Türkiye'nin "yolharitası" üs- tüne son derece önemli görüşmelerya- pıyor. Kimileri abartık bulabilir ama, y- ol haritası fılan değil, Türkiye'nin AB'ye ginmek isteyip istemediği sorusuna ya- nrt aranıyor. Verheugen'in dönüşünde yazacağı rapor, sonbaharda AB'nin Türkiye'ye karşı izleyeceği tutumun belli başlı, harta tek dayanağı olacak. Türkiye'nin AB'ye katılımı üstüne btk- Bir Tartışma Tuzağı tırmacasına yazılar döşenilen bu koşe- de, Verheugen'in gezisi üstüne yazıl- malıydı. Gel gör ki bir hafladır ya Kıbns, ya F tipi cezaevleri üstüne yazılıyor ve bu- gün de öyle olacak. Belki önümüzdeki günlerde de... Çünkü Kıbns "kokuyor", F tipi de kor- kutuyor! ••• F tipi cezaevleri tartışması, taraflann inadı ve ısranyla "F tipi cezaevi hücre mi, oda mı?F tipi cezaevleri iyi mi, kö- tû mü" makasına sıkıştınldı. Bakanlık, hani hapishanenin iyisi ola- bilinmişçesine, F tipi cezaevlerini görü- cüyeçıkardı. Gazetecileregezdirip "çe- yinni gösteren gelin" gibi, "Ne gûzel, ne özenli, ne çağdaş değil mi" soru- suna "Aaa, evet, evet. Meğer biz F ti- pi cezaevlerini yanlış tanımışız, hay al- /a/)"demelerini bekledi. Böyle demeyen ve yazmayan gaze- teci takımına kaş çattı, kızdı ve hatta - örneğin bu satırlann yazan hakkında- savcılık soruşturmalan başlattı. "Kuştan korkan dan ekmez" atalar- sözüne uyup bildiğimizi okumaya de- vamettik. Gel gör ki Adalet Bakanlığı'nın tartış- mayı hapsetmeye çalıştığı makasa, si- yasi mahpuslar ve yakınlan da balıkla- ma daldılar. Onlar da F tipi cezaevleri- nin nasıl berbat hapishane binalan ol- duğunu kanrtlamayanşmagirdiler. Ba- kanlık "oda" dedikçe, onlar "hücre" 6\- ye bastırdılar. Ama hücre olduğunu ka- nrtlamak için de 90 cm yükseklikteki tavanlanndan, kafayı çarpmadan volta atılamayacak alanlardan, tabut benze- ri mekânlardan söz ediyorlar. Kötü ediyorlar. Sorulması gereken asıl sorulann, ka- muoyunun "sorunu sorgulamasına" olanak tanıyacak sorulann gölgede kal- masına yol açıyorlar. Devletin kilit noktalannda yuvalan- mış "intikamcılar"m ekmeğine yağ sü- rüyorlar. F tipi cezaevi gerçeği "tuzak iklimin- de" sürdürülür, bir mimariık ve inşaat mühendisliği sorununa indirgenerek tartışılırsa, yann televizyonların, foto muhabirlerinin kameralan F tipi cezaev- lerini ekranlara ve sayfalara taşıdıklann- da, kamuoyu, kandınlmak istendiği, yanlış bilgiterie kafasının çelinmek is- tendiği yargısına kapılıverir. Ulucanlar cankınmına eklemlenen Burdur vahşe- ti unutulur, "Ama bunlar da çok oluyor yani. Daha ne istiyorlar? Bu F tipinden iyisi can sağlığı" denmeye başlar. Tarttşmanın yürütüldüğü "düzlemin" sakatlığının altını çizmek üzere bilerek uç bir örnek verelim. Tutun ki F tipi ce- zaevleri inşa edilmedi ve siyasi tutuklu ve hükümlülerin bundan böyle Hilton, Swiss Hotel, The Marmara otellerinin odalannda tutulmalanna karar verildi. Gene sorulurdu: - Ulucanlar'da on yurttaşı yok eden- ler, Burdur'da kol kopanp köpeklere yem yapan, kafa deten, dizkapağına çi- vi çakan intikamcılık, koğuş sisteminin doğası gereği bunu tanıklar önünde, onlarca, yüzlerce kişinin gözü önünde yapmaktan çekinmeyenler, yann lüks otel odalannda, birbirlerinden yalıtıl- mış, çığlığı bitişik odadan duyulmaya- cak kadar yalnızlaştınlmış tutuklu ve hükümlülere neler yapmazlar? Cezaevlerinde intikamcılığın ege- menliği sürdükçe, F tipi cezaevleri, çağ- dışı koğuş sisteminden modem infaz kurumlanna bir geçişi değil; tek ya da üç kişilik oda- hücrelerde yalrtlanmış, yaJnızlaşnnlmış, çaresiz ve korunaksız ve savunmasız kalmtş yurttaşlar için kurulmuş ölüm tuzaklannı anlatır. F tipi cezaevlerine gitmemek için di- reniş, bu bağlamda, ıçerdekılerin "can- lannı", "variıfdannt" savunmalanndan başka ne anlama gelir? TBMM YÖKkomîsyonu kazvekeçileride araştirdı ANKARA (ANKA)- YÖK, üniversiteler ve üniversite giriş smavlan ile ılgili usulsüzlük ve yolsuzluk iddialannı incelemek, sorunlann çözümü için alınacak önlemleri belirlemek üzere oluşturulan TBMM YÖK Komisyonu 'kazlaria keçileri' de araştirdı. Koalisyon ortaklan DSP ve MHP'li üyeler arasmda zaman zaman sert tartışmalara ve muhalefet şerhlen yazılmasına neden olan YÖK Araştırma Komisyonu'nun TBMM BaşkanhgTna sunduğu raporun Aryon Kocatepe Üniversitesi ile ilgili bölümünde, üniversite çiftliğinde üretilen arpa saplanmn satımı, keçi satıhnası ve kaz alım-satımındakı usulsüzlük iddiaları da yer aldı. Komisyon, saman, keçi ve kaz alım satımında rektörün yolsuzluk yaptığı yolunda aynı üniversite içerisinden gelen ihban cıddi bularak incelemeler yaptı. "Universite çiftliğinde üretilen arpa saplannuı 350 mihon iirakarşüığı rektöriükçe satıldığu ancak daha depoda iken bir başka ahcıya 980 mihona, \ine depodan çıkanlmadan abcmın başka bir kişfve 2.5 milyar liraya satüğı" ıhban üzenne Meclis Araştırma Komisyonu konuyu incelemeye aldı. Komisyon, üniversitenin arpa sapım serbest pıyasada 2 milyar 367 milyon 500 bin liraya sattığı ve ihbann asılsız olduğjunu belirledi. YOK Araştırma Komisyonu, buna karşın yapıian uygulamayı 'ayniyat mevzuaöna avkın' buldu. YÖK Komisyonu, Ciresun "nniversite çiftiiğinde bihınsei amaçb ve demirbaşa kavıtlı olan deney ha>>anlannın rektörlük taranndan sanlarak bilimsel çalışmalann engelkndiği ve gelirin nere>e harcandığının büinmediği'" ihbannı da cıddı bularak incelemeye aldı. Komisyonun yaptığı inceleme sonucunda, 1988 yılında satın alınarak Vetennerlik Fakültesı demirbaşına kaydedilen 4 adet damızlık Ankara keçisinin ve bunlardan elde edilen 12 adet dışi, 3 adet erkek oğlağın satıldığı. bundan elde edilen 210 milyon 500 bin lıranın gelir kaydedıldiği belirlendi. Komisyon raporunda, keçilerin rektörlük tarafından J doğrudan değil, dekanlığm önerisi üzerine satıldığı kaydedilerek "BeJ^lerin incelenmesinden keçi sanşının nıevzuata uygun olduğu göriilmüştür'' denildi. Komisyon, yine Afyon Kocatepe Üniversitesi'ndeki kaz alım-satımında usulsüzlük yapıldığı ıddiasmı da ınceledı. Raporda, kaz alımı için Veteriner Fakültesi Sekreteri'nin üniversite vakfindan 1998 yılında çektiği 80 milyon liralık avans ile kaz aldığı, daha sonra fakülte genel sekreteri ile diğçr ögretim elemanlanndan para toplanarak avansın kapatıldığı bildirildi. Raporda. 80 milyon liraya alınan kazlann bir yıl sonra 153 milyon liraya satıldığı ve bedelinin vakfa bağışlandığı belirtilerek "Bu dunımda bahse konu kazahnunda usulsüztâk olmadığı görüşüne vanlmışnr" dedi. Bu kez ÇevreBakanı Ayte/dn 'den sertçıfaş NİHATTIĞLl GİRESUN- Karadeniz'de Sağlık Bakanı Osman Durmuş"un Trabzon Numune Hastanesı Başhekimı Dr. Mefamet Usta'yı azarlamasının ardından Giresun'da da ikinci bakan skandalı yaşandı. 12. Kümbet Yaylası Şenliklen'ne katılmak üzere Giresun'a gelen Çevre Bakanı Fevzi Aytekin, sanayi sıtesi önündeki çöplen görünce CHPli Beledıye Başkam Mehmet Işık'a "Bu ne rezalet" diye bağırdı. 12. Kümbet Yaylası Şenliklen'ne katılmak üzere önceki gün Trabzon'dan Giresun'a gelen Çevre Bakanı Fevzı Aytekin. kent merkezinde çeşıtlı incelemelerde bulundu. Aytekin. Giresun Sanayi Sıtesi önündeki, yaklaşık 10 yıldır deniz dolgusu üzerine atılan çöplen görünce sinırlendı. Aytekin, Beledıye Başkanı Mehmet Işık'a "Bu ne rezalet, benburadaçöp olduğunu bflmhordum; ötesi, boylesi rezil görüntü beklemiyordum" dıye bağırdı. Bunun üzenne Işık da "Ben de böylesini istemiyorunı. Tüm Karadeniz Bölgesi'nde çöpler büyük sorun. Sizleri makanıınızda a'yaret ettiğimdc bu konu ile ilgili dos>a}i sundum. ŞinıdigelipBune rezıllık' diyorsunuz. Peki sizlere sunduğum dosyajı incelememeniz avıu reziUik değil mi" diye sordu. Çe\ re Bakanı Fevzi Aytekin, bu yanıt üzerine sakinleşerek "Bu şartlar altında bizi Avnıpa'ya almazlar" dedi. Çöp sorunu Aytekin, bölgenin çöp sorununun çözümü için çaba sarf edeceği vaadinde bulundu. Geceyi 1700rakımlı Kümbet Yaylası'nda geçıren Aytekin, dün de 12. Kümbet Yaylası ŞenliklerTnekatıldı. Şenlik ateşini yakan ve göstenlere katılan Bakan Aytekin, Karadeniz'e ilk kez geldığinı belirterek şöyle konuştu: "Çöplerin denize döküklüğünü görmek beni adeta şoke etti Bakanlık olarak Karadeniz'i piJot bölge seçerek çevre kiıiiliğine karşı kampanya başlatük. Bu konuda. tüm kesimler birükte hareket etnıeli. Çöp konusunu. ortak ete alarak mutiaka kısa sürede çözmeli}iz."