Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 7 TEMMUZ 2000 PAZARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERİN DEVAMI
TÜRKİYE
tstanbul PB 30 Sinop A 27 Adana A 34
Edırne PB 30 Samsun A 27 Mersin A 32
JKocaelı PB 30 Trabzon PB 24 Diyarbakır A 43
ganakkale PB 29 Gıresun PB 25 Şanlıurfa A 42
Izmır PB 31 Ankara A 32 Mardın
Ndanisa PB 29 Eskişehir A 31 Stirt
PB 32 Konya A 33 Hakkâri
Deoizli A 33 Sıvas A 34 Van
Zonguldak A 25 Antalya A 30 Kars
Marrnara, Kuzey
Ege ile Doğu Kara-
denız parçalt bulut-
lu, öteki yerter açık
ve az bulutlu geçe-
cek. Hava sıcaklı-
ğındaönemlibırde-
ğişjklik olmayacak.
Rüzgâr kuzey ve
bat yönterden hafif
ara sıra orta kuvvet-
teesecek.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
PB
Y
Y
PB
PB
PB
A
PB
20
19
20
22
19
17
20
18
Berlin PB 20 Moskova PB 27
Münih PB 18 Zürih
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
A
Y
Y
Y
Y
PB
18
34
18
24
20
26
29
Y 17 Şirn
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tıflis
Kahire
A
A
Y
A
Y
A
A
37
25
31
31
30
32
33
A 35
Parçak bukıtiu k
ÇoKbuluöu ı Yağmurtu
""•V
Kartı
Merkez sağda sonbahar hesapları_ _ ^ | Baştarafi 1. Sayfada
lu'ya dağılırken, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, Güniz Sokak'taki evinde görüşmeler
yapıyor ve gelişmeleri yakından izliyor. Demi-
rel önûmüzdeki günlerde Isparta'ya gitmeye ha-
zarlanırken, yandaşlan daıl il gezerek nabız yok-
luyor. Yandaşlannın Demirel'e "sıyasetedavet"
cağnsı çıkanlması yönünde hazırlık yaptıği kay-
dedildi Yalım Erez. "Sonbaharda Tûrk poBti-
kası kanşacak, ısmacak" dedi.
'Halk, DemireH çağınyor'
Erez,"DemireTin nasıl davranmasını beküyor-
sunuz" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Kendilerinin karandır. Ama biz dolaşOğnmz
yerlerde ANAP'hya, DYP'Bye rastlamjyoruz.
Herkes DemireTin bir şeyier yapmasını bektiyor.
Sayın Cumhurbaşkaru, topaıîayıcı bir isim. Saym
Demirel, sonbaharda bir karar verir. thtiyaç gh-
tikçe artryor. Bazen halkkarar vermeye zoriar. Bu
; ülkede vaşayan herkes gibiSayın Demirel deihti-
yacı görürse karar verir. HaUan çağnsına karşı
dunılmaz. Radikal, srvri obnayan göröşkri to-
parlayacak bir çaöya ihtiyaç var. Biz dolaşm va-
tandaşın görnşleriııi anyonız. Sonbaharda orta-
hk ısuur, memnuniyetsiderin de sayısı artar."
Erez, eski yol arkadaşı Tansu Çıller'in u
çab-
da ANAYOLT formûlûnü de ciddiye almadığını
söyledi. Erez, "Bu, ya iflasm flamdır ya da yine
Tansu Hanım evcflikoynuyor. Merkezsağeriyor,
sağm niye eridiğinin farkmda değüler. Liderlere
güvensizfiknedeniyieiDerkezsağeriyor.Tamamt-
nm yfizde 10'un atanda kalacağı korknsunun ya-
rattığı korku sonncu bunlar gündeme getirffiyor"
dedi. "Üd kötûden bir iyi çıkmaz" diyen Erez,
DYP hûkümete girse de hıçbır şeyin değişmeye-
ceğıni sözlerine ekledi. ANAP Izmir Milletveki-
li Rıfat Serdaroğhı da "Tansu Hanım hûkümete
gjrmek istiyor berhakk, önerisi gayri rîddf de-
ğerlendirmesini yaptı.
Sonbaharda TBMM'nin açılmasıyla hüküme-
ti de bir dizi gûçlük bekliyor. Ölüm cezasının
kaldınlması, afbaşta olmak ûzere AB'ye giriş sü-
recinde atılacak adımlarla ılgılı olarak hükümet
ortaklanndan MHP'nin farkb görüşler dile getir-
mesi sonbaharda yaşanacak sıkıntılaraı işaretinı
veriyor. MHP, FP'nin kapatılması durumunda
olası bir seçımi dikkate alarak seçmenine mesaj
vermek için tutumunu giderek sertleştiriyor. Mu-
halefet partileri de farkh taktiklerle "MHP'yidış-
laym" baskılannı yoğunlaştınyor. FP Grup Baş-
kanvekili Büknt Annç'm TCY'nin 312. madde-
sinin değiştirilmesi ve idamın kaldınhnası konu-
lan nedeniyle MHP'yi hedef alarak "Hükümet
AB'yegirmekistiyorsa MHPdışlanmahdır'' me-
sajlan vermesi dıkkati çektı.
DYP Genel Başkan Yardımcısı Maa FOiz, dün
düzenlediği basın toplantıstnda, Çiller'in öneri-
sınin amacırun merkez sağdaki bölünmüşlüğü
ortadan kaldırarak eski dönemlerdeki gücüne ka-
vuşturmak olduğunu söyledi. MHP Genel Baş-
kan Yardımcısı Şevket Bfilent Yahnici nın "DYP
barap asamayacağı için bunu gündeme getirdi"
sözlerine tepkı gösteren Filiz, "Biz, Bahçdiveeki-
bmin ne dunımda okiuklannı çok iyi bfliyoruz.
Seçimlerden öncemeydanJarda,'Türkiye Apo'ya
mezar olacak' sloganlarryla sorunu 24 saat için-
de çözeceklerini söyleyenler.' YÖK sorununu çö-
zeceğım' diye aytoptayanlar,bugün o siyasi sa-
halarnu kaybettfler. Apo'yiaflgflikarann üzeri-
ne bir bardak su içtûer. Bugün Apo karan TB-
MM'ye gdmediyse bunun en büyük sornmtasu
MHP'dir. MHP oy oranını kaybettL MHP, mey-
danlarda söylediğiyie yapüğımn ters "*tT>
Bmv*fl
"
dotayı tufanı görecektir" sözleriyle MHP'yi he-
def aldı.
DYP kulislerinde, MHP'nin hükümet ıçınde-
ki uzlaşmaz tavnnı sürdürmesi durumunda
DYP'nin bu parti yerine hûkümete gırebileceği
yorumlan yaygınlaştı Ancak, MHP'nin "taba-
nını tatmin etmek için iktidara gereksinim duy-
duğu, bu nedenle hükümetten kolay kolay ayrıl-
masnun söz konusu obmavacağT yönünde de-
ğerlendirmeler de yapıldı. Demirel'in kuracağı
ya da kurduracağı partinin de kısa sürede ANAP
ve DYP'den transferle bir grup oluşturabileceği
ve yenı hükümet senaryolannda bu partinin de
yer alabileceğıne dikkat çekildi.
Türldye'nin Kopenhag takvimi• Baştarafi 1. Sayfada la-
nabileceği kaydediliyor. Tas-
lakta MGK ile ilgili olarak da
"MGK'nin bir riangnm orga-
nı olarak Bakanlar Kunılu'na
tavsryelerde buhmabileceği yö-
nünde anayasamızm 118. mad-
desinin yeniden düzenlenmesi-
nin ve kuruldaki srvil üye sayt-
suıın artbrümasmm MGK'ye
yöneük deştirüeri giderebOece-
ğj düşünülmektedir'' görüşü-
ne yer venlıyor.
Taslakta aynca, dûşünce ve
anlatım özgürlüğü sınırlannın
genişletilmesi ile ilgili olarak
anayasanın 26,27 ve 28. mad-
delennde değişiklik yapılma-
sı, bu çerçevede anayasanın 26.
maddesinin 3. fıkrasuıda geçen
"Düşüncelerin açıklanması ve
vavümasmda kanunla yasak-
lammş olan herhangi bir dil
kuUarulamaz" cümlesının
madde metninden çıkanlması
öneriliyor.
Demirok'un raporunda, Ko-
penhag kriterleri doğrultusun-
da gerçekleştirilecek reformlar
ıçın önenlen takvim şöyle:
2001 yılı sonuna kadar ya-
pılacaklar:
-Ölüm cezasının kaldınlma-
sına ilişkin ek protokol imza-
lanacak.
- Türk Ceza Yasası'nda dü-
şünce ve ifade özgürlügünü kı-
sıtlayan ve uygulamada idare-
nin esnek yorumuna imkân ta-
nıyan hükümler değıştirilecek.
- Tasan halindeki Ceza Mu-
hakemeleri Usulü Kanunu'nun
(CMUK) yasalaşması sağlana-
cak.
- Tüm AB ülkelerince imza-
lanan BM Medeni ve Siyasi
Haklar, Ekonomik, Sosyal ve
Kültürel Haklar Sözleşmeleri
onaylanacak, BM Irk Aynmcı-
hğının önlenmesi Sözleşmesi
imzalanacak.
- Avrupa Insan Haklan Mah-
kemesi'nin (AlHM) Türkıye
aleyhıne verdiği ıhlal kararlan
ışıgında yeniden yargüama ve
karar düzeltme yollannın işle-
tilmesı sağlanacak.
- AÎHM'nin işkence nede-
niyle Türkiye aleyhıne verdiği
kararlarda devletin ödemek zo-
runda kaldığı tazminat, caydı-
ncı olması için sorumlu idari
personele rücu edilecek.
- Avukatlık mesleğini güç-
lendirecek yasa cıkanlacak.
- Aile lçi Şıddetın Önlenme-
sine Dair Yasa'da değişiklik
yapüacak.
- Aile mahkemeleri kuruİa-
cak.
- tnsan haklan açısından ço-
cuklar, kadınlar ve özürlülerin
sonmlan tüm boyutlanyla in-
celenecek ve çözüme yönelik
yasal önlemler alınacak.
- Sendıka toplu iş sözleşme-
si, grev haklan ve sendika içi
demokrasinin geliştiriknesıne
yönelik yasalar cıkanlacak,
sosyal güvenlik şemsiyesi ge-
nişletilecek.
- Tanığın korunmasıyla be-
denı muayene ve genetüc ince-
lemeleriyle ilgili yeni düzenle-
meler gerçekleştirilecek.
- Cezaevi personelinin gö-
rev, yetki ve sorumluluklannı
esasa bağlayacak teşkilat yasa-
sı cıkanlacak.
- Mahallı idareler reform ta-
sansı cıkanlacak.
12002 yılı sonuna kadar ya-
p'dacaklar:
- MGK ile ilgili anayasa de-
ğişikliği paralelinde MGK Ge-
nel Sekreterliği Yasası değişti-
rilecek.
- Sivil yurttaşlara askeri yar-
gı yolu kapatılacak.
- Terörle Mücadele Yasa-
sı'nda düşünce ve ifade özgür-
lügünü kısıtlayan ve uygula-
mada idarenin esnek yorumu-
na imkân tanıyan hükümleri
değiştirilecek.
- Olağanüstü hal mevzuatm-
da demokratık yönde değişik-
likler yapılacak.
- Siyasi Partiler Yasası de-
mokratikleştirilecek.
- Şiddet ile suçu ve terörü
teşvik etmemiş, üniter devlet
yapısını bozmaya kastetmemiş
yazı veya yayuılardan dolayı
gazeteci ve yazarlann mahkûm
edümesi engellenecek, mah-
kûm olanlar için af cıkanlacak.
- Dernek kurma özgürlüğü,
toplantı ve gösteri yürüyüşü ve
sendikal özgürlüklere ilişkin
duzenlemeler gerçekleştirile-
cek.
- Polis Vazife ve Selahi-
yetleri Yasası'nda, birey doku-
nulmazlığının kısıtlanmasını
asgariye indirmek için değişik-
lik yapılacak.
- CMUK, DGM'lik suçlarda
da uygulanacak.
- Adli kolluk kuvveti kurula-
cak.
- Toplum vicdanını rahatsız
eden yolsuzluklarla etkin mü-
cadele için siyasi ahlak yasası
cıkanlacak.
- Haksız tnal edınmelenn
önlemesi için Mal BUdirimi
Yasası'nda değişiklik yapıla-
cak.
2004 yılı sonuna kadar ya-
püacaklar:
- Terörle mücadelede zarar
gören yurttaşlann zararlan
deviet tarafından karşılanacak.
Delidana tiski
yinegündemde
• Baştarafi 1. Sayfada
heli hayvanlan ayırma gi-
bi önlemlere başvurduğu-
na dikkat çekti. Cindemir,
"Halk saghgının anlaş-
malardan önde tutulması
gerekir. Avrupa kendi
içinde bfle salgm görüMû-
ğü zaman ithalaü kesiyor.
3. ülkeler ise süreç içinde
imzaladıklan anlaşmala-
nn dayatmasıyla karşıla-
ŞÇOT" diye konuştu. Tür-
kiye'nin AB ülkelerinden
gümrük birliği çerçeve-
sinde yülık 19 bin ton et
almak zorunda olduğunu,
bunun 90 bin bas hayva-
na denk geldiğini kayde-
den Cindemir, ithalatm
durdurulmasını istedi.
Cindemir, ithalatta kont-
rol mekanizmalanrun çok
kötü olduğunu, düzgün
işletılse bile BSE hastalı-
ğının teşhis edilemeyece-
ğini, pek çok incelemenin
bu hastalık için uygulana-
madığını ve teşhisin çok
zor olduğunu anlattı. Cin-
demir şöyle konuştu:
"Avrupa kendi içinde ko-
ruyucu davranrjor. Örne-
ğin bnıcella'da. peynir 3
ay pastorize olarak bekle-
dikten sonra insana bulaş-
ma olasıhğı kahnryor. B-
SE'de ise bu konuda çahs-
ma bfle yok. Hastahkh et-
leri bir biçimde bize gön-
derecekler. OzelMkle itha-
latm lop et olarak yapıl-
ması çok daha tehlikeli.
Çönkü bu tip etierin has-
tahk muayenesi laboratu-
varlarda yapdmadan has-
tabk anlaşüamaz. Et itha-
latt genelÛkle büyük şir-
keder aracüığıyla yapüı-
yor. Entegre tesislere jiğı-
hjor. Buralarda işlenerek
tûketicrye sunuluyor."
Atila Cindemir, ithalat
dışında Trakya'dan oto-
büslerin altlannda, sağ-
lıksız koşullarda kaçak et
güşi olduğuna dikkat çe-
kerken, hiçbir kontrol ol-
rrudığı için BSE dışında
dığer hastalıklar için de
ciddi tehdit oluştuğunu
bildirdi.
Prof. Dr. Mustafa Ar-
da'nın araştırmasında,
BSE hastahgmın nedeni-
nin "prion" diye tanım-
lanan bir protein olduğu,
hayvanlann dışmda in-
sanlarda da görüldüğu
belirtiliyor. Sığırlann
"öhuncül hastahğı'' ola-
rak tanımlanan BSE'nin
ilkkezKasıml986'daln-
giltere'de saptandığı ve
Mayıs 1995'e kadar 32
bin 385 sürüde yaklaşık
148 bin 200 olgunun var-
lığımnbildirildiği kayde-
diliyor. BSE'ye, sağlıklı
sürüye hasta hayvanlann
girişi ya da hayvan yem-
lerine hastalığı banndıran
hayvanlara ait organ-do-
ku veya protein maddele-
rinin katılmasımn yol aç-
tığı belirtilen araştırma-
da, hastalığm görüldüğu
ülkeler, en yoğundan en
aza doğru şöyle:
"lngütere,Kuzeytrlan-
da, tsviçre, tıianda, Porte-
kiz, Fransa, Kanada, Al-
marrva, ttahya, Umman,
Danimarka, Falkland
Adalan."
Araştırmada, aşısı da ol-
mayan BSE'ye karşı öne-
mi vurgulanan bazı korun-
ma önlemleri şöyle sırala-
nıyor: "BSE şûphesi olan
hayvanlar hemen sürüden
aynlarak rtiaf edümeü.
Canh hayvan, et, et ürün-
leri ithallerinin BSE şüp-
heB ülkelerden yapürnası
yasaklanmaİL Çeşim' gıda
işleme teknolojileri ısı iş-
lemleri, kimyasal ajanlar
riski önleyemez.ddalann
yanında kozmetikler, sığır
orijinli materyaDeıie ha-
znianan ilaçlar dariskta-
şır. Yurda kaçakhayvan,et
veetürünügirişi yasaklan-
maİL Infekte hayvanlann
organlan ve özellikJe be-
yinleriiledoğrudantemas-
tan kaçmıhnah. BSE'ye
karşı genetik dirençli hay-
vardary^tiştirümea."
CINES'TEN
HEDİYE YAĞMURU!
TEMMUZ AYINDA UYE OLAN VEYA UYELIGINI
YENİLEYEN HERKESE CINE5TEN SURPRİZ HEDİYELER.
Hemen üye olun (212) 355 55 55
. www.cirie5.comJr
Bu kampanya-31 Temmuz^OOO tarihine kadar gecerlidir.
Kampanya satış noktalarımızın stoklarıyla sıntrlıdır.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
Gerek ülkemizde gerekse seçimle gelen hükü-
metlerin seçimle gittiği ülkelerde siyasetin temelini
"umut" oluşturuyor. Toplumun yüzde 30-45'ini pe-
şinden sürükJeyebiien partiler, hedeflerini gerçek-
ieştirme yolunda cesur adtmlar atabiliyoriar. Iskan-
dinav ülketerindekj kendine özgü durumu saymaz-
sak, pek çok ülkede durum bu.
Bızde de çok partilı döneme geçişten bu yana "u-
mutrûzgân" estirebilen partiler, yüzde 40 etrafında
dolaşan oylarla Meclis'e girdiler. Ancak 9O'lı yıllar-
da bu eğri yüzde 25'in üzerine çıkamıyor. Oyunu
yüzde 20'de tutabilen parti, büyük başan kazandı-
gını tddia edebiliyor.
Şu soru henüz askıda:
- 2000'li yıllarda siyaset, parçalı görüntüsünü de-
vam ettirip, partiler yüzde 12-20 çizgisinde burun
buruna mı yürüyecekler, yoksa bir hareket öne ge-
çip yeni bir ivme yaratabilecek mi?
Partilenn bugünkü görünümü ikinci şıkkın zor ol-
duğunu ortaya koyuyor. Ancak, önûmüzdeki do-
nem için bağlayıct bir değeriendirme yapmak da
olanakstz. Merkez sağın ve merkez solun yeniden
biçimleneceği yönündeki beklentiler yoğun.
Soldan başlayalım...
Ecevtt, 9O'lı yıllann ortasına dek "birbölen" eleş-
tirisiyie karşı karşıya kaldı. 95 seçimlerinden sonra
tablo değişti, DSP solun birinci partisi oldu. Aynı
durum önûmüzdeki dönemde de sürer mi? Ece-
vft'in CHP'ye yönelik çıkışlan, sürmeme olasılığını
öne çıkanyor. Iki merkez sol parti arasındaki yanşta
CHP'nin ne yapabilecegi konusunda somut veriler
oiuşmuş değil. CHP'de sessiz ve derinden bir ça-
lışma var. Ancak bu kadar derin olmaması gerekir!
Sryasette oyun, zaman zaman karşı tarafın başa-
nsızlığı üzerine de kurulur. CHP'lilerin, DSP'nin ba-
şansızlığı üzerine planlannın olduğu dikkati çekiyor.
Ne var ki, bu tür umutlar yapaydır! Kaldı ki Ecevit,
böylesi hesaplan bozacak manevra gücüne de sa-
hip. Bu yüzden CHP solun birinci partisi olmak isti-
yorsa, "Bunlar becemmedi, çözüm CHP'dir" afiş-
lerinin yanına, "Biz şöyle çözeceğiz" listeierini de
koymalı...
ÇATIYOL
Sağdaki arayışlar soldan daha yoğun. Türkiye'de-
ki siyaset dengesi, yüzde 65-70 sağ, yüzde 30-35
sol dengesine oturduğu için sağdaki manevralann
çokluğu da doğal. Seçmeni çok bulan yelpaze, ta-
banını kepazeye çevirirmiş desek, çok abartmış d -
mayız...
Demokrasisi rayına oturmuş ülkelerde, sistemin
genel yapısını tehdit eden bir parti çıkınca, ötekiler
hemen ona karşı tavır alırtar. Etraîını çevirirler, 'Si-
yasetiböyteyapamazstn, seniseçmeneşikâyetedi-
yoruz, seninle işbiriiği de yapmayız" politikası ızler-
ler. Bizde ise özellikJe merkez sağda durum tam ter-
si.
Bir hareket ulusal-toplumsal değerlerden birini
kullanarak yükselişe mi geçti, hemen ötekiler sıra-
ya diziliyoriar:
- Ondan bizde de var...
"Hayır, asıl bizde var..."
- Bizim kökümüz onlara dayalı...
Böytece toplumun sorunlannı çözen değil, seç-
menin dilini çözen, yanşı önde bitiriyor...
Merkez sağın bugün içinde bulunduğu durum,
yukanda özetlediğimiz politikanın sonucu. Şimdi her
iki partjde de arayış dikkati çekiyor. Tek başlanna
varlık gösteremeyeceklerini düşünüp ortak çözüm
peşine düştüler.
Sağda yaptlan hesaplann içinde Demirel de var.
Köşkten dokuzuncu senfoniyle ınip, Güniz Soka-
ğı'na davul-zuma konçertosuyla yerleşen Demirel,
sonbaharda nasıl bir çıkış yapabilecegi sorusunun
içinden çıkabilmiş değil.
FP çizgisinin iktidara yürüme olasılığının kalma-
dığını düşünenler boşlukta...
ANAP-DYP çizgisinin yeniden umut yaratacağı-
na inanmayanlar boşlukta...
MHP'nin, aldığı oyun büyüklüğüne ulaşamaya-
cağını hesaplayanlar boşlukta...
Toplumsal yaşam boşluk tanımayacağına göre,
önûmüzdeki dönem kimi siyaset yataklan kuruya-
cak, kimi yataklar genişleşip yeni yollar bulacak...
Ankara'da son dönem arayışlan hep çatıda görünü-
yor. Bu kadar çatırdamaya karşı biz de bir öneri
sunalım:
ÇATIYOU
balbay@cumhuriyetcom.tr
Teknolojikyoksunluk
eğüinıide vuruyor
ISTANBUL (ANKA)-
Eğitimde ve kamu
hizmetlerinde çağdaş
teknolojilerin
kullanılmaması, ülke
geleceğini gölgeliyor.
Türkiye'de, okullarda
eğitim gören 700
öğrenciye bir bilgisayar
düşüyor ve Avrupa
ülkeleri arasında
Türkiye, iletişim
teknolojilerine yaptığı
harcamada son sıralarda
yer ahyor.
Türkiye'de okullarda
eğitim gören 700
öğrenciye bir bilgisayar
düşüyor. Bu oran
ilköğretimde 4 bin
öğrenciye çıkarken
mesleki ve teknik
öğretimde 120'ye kadar
ıniyor. Ülkeler itibanyla
'bilgisayarsız okuDar
oranı' ıncelendiğinde,
bu oranın ABD'de yüzde
1, tsviçre'de yüzde 2,
Japonya'da yüzde 5,
Almanya'da ise yüzde
17 olduğu, buna karşılık
Türkiye'de bu oranm
yüzde 95'eulaştiğı
ortaya çıkıyor. Hem
uluslararası rekabette
üstünlük sağlayabilmek
hem de yurttaşlanna
nitelikli bir eğitim
verebihnek için her ülke
yeni teknolojilere
yaunm yapmak zorunda
bulunuyor. Avrupa
ülkelerinin iletişim
teknolojilerine yaptıklan
kişi başına harcamalarda
Isviçre ve Danimarka ilk
sırayı alırken Türkiye,
Yunanistan ve Portekiz
iletişim teknolojilerine
en az yatınm yapan
ülkeler arasında yer
ahyor. Isviçre, iletişim
teknolojileri için kişi
başına yaklaşık bin dolar
yaunm yaparken bu
rakam Türkiye'de
sadece 16dolarla :
sınırh kalıyor.