20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 TEMMUZ 2000 PAZARTESİ ULAYLAR Y E G O R U Ş L E R [email protected] Türk-Bulgar İlişkileri ve Bilim RecepBtLGÎNER T arih, geriye dogru yaşan- mış toplum olaylannın yansıması olduğuna gö- re, yeni yorumlara uğru- yor. Ülkelerin egemen güçleri bu yorumla- malarda etken oluyor. Dönem dönem cgemen güçlerinbaskısı iie bilim adam- Unkullanılıyor buyonımlarnalarda. Bu tür bilim dışt değerlendirmeler, devlet- tendevkteyadatopJumdantopJuma,düş- manhklarayolaçıyor. 1989yıhnda,Bul- garistan'Ia ülkemiz arasında geçen tat- sız olaylar gibi... Bulgaristan'ın Şumnu kasabasında 17-21 Mayıs tarihinde iki ûlkenin bilim adamlannın kaüldığı konferansta, bu- nun canlı örnekleri ortaya kondu. Türk, Bulgar ve öteki bazı ülkelerin bilim adamlan sıyasetten annmış olarak, bi- limsel gerçeklerin ve belgelerin ışığı al- tında, özeUikle Bulgar devlet adamlan- nın uyguladıklan yanhş politikalan or- taya koydular. Konferansın konusu, "BaBuuüar'da KûltûreJ Etidkfim ve Tûrk Mimarisi Uhtstararası Sempozyumu" idi. Zaten, daha önce 1993 yüında, Viyana'da "AN- rupa'yı Avrupa Ytpan Ortak Değerter Döşöncea" ortakkültürel miraslar söz- lerinin eklenmesıyle biçimlenmişti. 1997 Ekimi'nde de Avrupa Konse- yı'neüyeülkeler,<^£vletbaşkanlanve bakaolantoplantısındakonu, resmen be- nimsenmişü. Karannyaşama geçirilebü- roesi içın, dışişlcri, kültür ve tunzm ba- kanlıklannınyarusıraTRT.VakıflarGe- nel Mudûriûkleri ik AtatûrkKültür Mer- kezi'ni içine alan bır ulusal komite ku- rulmuştu. Komiteninamacı, saygı ve an- layışa dayalı banş ve anlayışı yerkştir- mekti. Komitece görevlendirilen Ata- tûrk Kûltür Mcrkezı Başkanı Prof. Sa- dık Tural, Bulganstan'daki Tûrk bilim adamlanndanİbrahin'BiJrt.konuyuol- gunlaşardüar. Sofya'daki Azmbk Hak- lannı Koruma Enstitusü de destek ver- dibugirişime. Sempozyumakatüan,bü- tûn bilim adamlan, iyi niyetle, bilimin ışığında Balkan ülkelerindelri kültürvar- Uklannadeğindüer, ülkelerarasmdakıta- rihsel ilişkilerle genşmeleri, tarafcızca or- tayakoydular. Sempozyumuntoplandı- ğı Şumnu "KMKtantiaUnivenfcs"Rek- törû Prof. GafinBetrov,açış konuşmasın- da Balkan halklannın dünya kûltürüne yaptıklan iki katirırnTi altuu çizdi;-^Bt- riKrüveMetodıkanJeştermaavAM»- beâ'mvaraöMtanötekiTûrkiye'ninbö- yûk Soderi Atatûrk'ûn gerçekk^ird^ h»rfdevrimkfir" dedi. Ona göre, kültû- rel etkilenişim, dil, din, ırk aynmı yap- madarugelecekkuşaklaTadosduguvekar- deşliği aşüayacaktır. Bu anlayışa destek vennek istercesi- ne, Sofya Universitesi'ndenyazar ve ta- rihçi Doç. Dr. EvgtniIUdu|esTürkazm- hğa zulmeden o zamankı Bulgar hükü- meti tararından, siyasal ve maksatlı ya- kıntarihdeferiendirmesini büimselyön- den eleştirdi. 0 dönemde, bilim adam- lannm tarihi çarpıtmaya zorlandınldık- lannı örnekleriyle ortaya koydu. Radu- şev'e göre, yapılan Marksist yonmılar hiçbirbilimsel veriye vebelgeye dayan- mamaktadır. Bunun sonunda, tariharaş- ürmalannda, siyasal amaçlaruğrunaaşı- n milhyetçiliğe yönelindi. Böylece, Bul- garistan'dakı Muslüman kökenli ınsan- lar, aslmdaTûrkkökenh' değildir, denil- di. Devletin elinde oyuscak hale gelen tarihçiler, "Bu insanlar, Osnunlı döoe- g h HıristiyanbuTk" dıye uydurdular. An^konTÖrustdörıeminçökmesınden sonra. Osmanlı tarihi araşnrmalannda yeni birdönem başladı. Türkadlan zor- la Slav adlanna dönuştürülmûştü ama, Bulgaristan buhatanınbedelini ağır öde- mişti. Raduşev,buhatadan dönülmesi so- nucu, Tûrk-Bulgar üişküerinin nonna- le döndügûnü vurguluyor. Raduşcv'inverdiğibügilere göre, Bul- gartarüVl^Türk-tslamkültürûne bû- yük önem veriyor, Türk sanan ve eğiti- mi hakkında geniş araşurmalaryapıyor. Türklerin kurduklan vakıflann dâ sos- yal hayattaki yararlı katkdan dile geti- riliyor. Bu arada, Bulgar bilim adatnlanmn önetnli bir yakuiması var. tkı ûlkenin bilim adamlan, birbirlerini tanımıyor- lar. Yakın gelecekte, Bulgar ûniversite- lerinde Türk bilim adamlan, Tûrk üni- versitelerinde Bulgarbilim adamlan, sü-- rekli dcrs vermeli. Karşılıkh araştırma- lar yapmah.Büim adamlannın görûşle- ri, iki ülke yöneticilerine de yansırsa, herhalde bu dilek ilgi görûr. Tabü siya- setçüerin, bilimin sesine kulak verirler- se... Bu sempozyum, bütûn Balkan ül- kelerinde kardeş ve dostluk anlayışını yerleştırmek içinbirbaşlangıçtır. Bilim- sel gerçeklerin ışığında, ûlkeler arasın- da banş ve dayanışma, sağlam temellere dayandınlabilir. Hesabında 1 lirası olana da, 1 milyarı olana dau. Garanti'den yeni bir bankacılık. , ^ - Açık Bankacılık. " ^ ' riKf Tek bir imzayla, isteyen herkese aynı kaliteli hizmet, herkese Açık ürün paketi: Faiz veren vadesiz hesap. Borç veren, fatura ödeyen, kefil istemeyen kredi kartı. • Küçük tasarrufa fon, repo, bono... «•• --S .u i İster telefonla, ister înternetten. açık bankacılıkAlo Açık: 444 0 330 Açık İnternet Şubesi: www.acik.com.tr Aqık Bankacılık bir Garanti hizmetidtr. Başka bir arzurujz? \ - . \ 1 '•>•••} ' : «•' CUMHURİYETTEN OKUBLÂRA ORHANEBİNÇ Ankaranın Havası Sıcaklar Ankara'y etkilemeseydi, bu yıl yaan geldiğinin farkın^ bite varmayacaktık! Hazirandan bO yana Izmir, Aydın, Muğla, Antal- ya, Adana, Içel, Hatay, Gaziantep, Urfa ve komşu- lan illerde yaşayanlar sıcaktan kavruluyordu da kimseden gık çıkmıyordu. Ne zaman ki Ankara'yı da sıcak bastı, sıcağın J*ölÛmcQLsonuçlan glduğu"; akıllara düşüyerdJL Hükümet, o güne kadar ciddiye almadığı ve sürün- me ücretine rnahkûm ettiği kamu çalışanlannın uzerine titreyiverdi. Günahı söyleyenlerin boynu- na, bu titreme aslında kamu çalışanlannın ücretle- rine yapılan yüzde 10'luk zamma gösterilecek top- \u tepkilerden doğan korkudan kaynaklanmıştı. Bu yüzden hükümet "Biz yeteri kadar çarptık, bir de güneş çarpmasın" diye önlem almayı yeglemişti. Işin tuhafı, kamu çalışanlanndan izne çıkanlann canı candı da nöbete kalanlarla özel sektörde ça- lışanlann canı patlıcandı. Hükümetimiz, irvsanayak- laşımının tipik örneklerinden birini daha sergile- mişti: "ölen ölür, kalan sağlar bizimdir." Hükümetin tatil karan, enflasyonu düşürmeprog- ramının yalnızca, çiftçinin, işçinin, memurun, es- nafın ve emeklilerin eline daha az para geçmesini sağlamayı öngördüğünü de belgeledi. Uretimin arttınlması, enflasyonu düşürecek ne- denler arasında yer almıyordu. Alıyordu da belki biz anlamıyorduk. Yabancı ülkelerdeki çiftçilerie işçi- lerin üretimlerini arttırmalan sanki bizimkilere da- ha çekici getiyordu. Onlar üretirler, biz de dışalım yokıyla ülkeye getirtirdik. Bir bolluk, bir botluk! Batı dünyası ile entegre olmanın yollannı bir tür- lü bulamıyorduk. insan hakian dediğimizde yüzü- müze gözümüze bulaştırıyorduk. Işkenceyi, veri- len onca söze karşın önleyemiyorduk. Idam ceza- sını kaidırmayı amaçlıyor, beceremiyorduk. "Fikir suçu" gibi çağdışına düşmüş bir kavramı yasaJa- nmızdan çıkarmaya niyetli gibi görünüyor, ama ol- duğumuzyerde sayıyorduk. AB üyeliği bu yüzden askıda kalıyor, her gelenin kusuriarımızı yüzümü- ze vurmasına da bir kulp takıp kızıyorduk. Ama sıra, ücretleri ve tanmda üretimi kısmaya geidi mi, kapı gibi iki örgüt IMF ve Dünya Banka- sı hemen arkamızı sıvazlamaya başlıyor, "Aferin. İyi yoldasınız. Devam edin" deyince de insanlan yok sayan bir başan elde etmenin kıvananı yaşı- yorduk. Insanlar ancak hava ısındığında aklımaa geli- yordu. Meteoroloji uzmanlan kızmasınlar. Ben Ankara havasının ısınmasını, hava olaylanna bağlayamıyo- rum. Bana göre Ankara'nın havası, Ankara'daki yetkili ve polıtikacılann kimi konulan ısrtıp ısrtıp önümüze koymalanndan kaynaklanıyor. Işte size birkaç örnek: Memur maaşlanna yapılan yüzde 10 zam. Ba- yan Çiller'in, ANAP'a yaptığı "çatıda birtikteiik" . caânsi. VÖK'ün bu kaz Izmir Dokuz Ey'V 1 Üniver- sitesi'ntn payına düşen öğretim üyelerinin oylannı yok sayma alışkanlıği. Karşılıklı pazarlıklar sonun- da aklanan liderterden birinin başbakan yardımcı- sı olarak göreve başlaması. Kamu işyerterindeki top- lu iş sözleşmelerinin tıkanması. "Ankara 'nın havası birserinlese de rahat etsek" diye beklemekten başka elimizden ne gelir ki... • önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir hafta ge^rmeniz diteği ve saygılanmızla. KARANU^A KARŞIYAZtLAR Cumhuriyet k i 1 a p I a t ı YıatseveriiğtB alaya almdığı bir dönemde. Gûneydoğu'nun dağlannda yurdu içiD öJümü göze almış Kuvayı Milliyeci bir yazarm yaıarlığı, bileytaşına vurulmuş bıçağın panlosı gibi ışüdamazna!.. tLHAN SELÇUK Çağ Pazartama A.Ş. Cad. No:39/41 : (212)514 01 96 ÇORLU ASLÎYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN Esas No: 1999/503E. Hâkim: Mürvet Tunçez 29255 Kâtip: Dilek Bagnyamk 1184_ Davacılar Ömer Özay, Tahir Özay, Hacer Çaktr, Ülküş Dönmez ve Ayşe Özel tararından açılan ga- iplik davasının yapılan yargılaması sırasında: Tekirdağ ili, Çor lu ilçesi, Bakırça köyû, Cilt. 014/02, Kütük No: 0044'te nüfiısa kayıtlı Tahir ile Rukiye'den doğma 01.03.1926 doğumlu Ali Osman Özay'ın 03.01.1985 larihinden beri kayıp olduğun- dan bahisle, bugûne kadar kendisinden bir haber alınamadığını, ötaıüş olabileceği ihtimali de nazara ahnarak, Ali Osman Özay'ı tanıyan ve bilenlerin iş- bu ilan tarihinden itibaren bir yıl içerisinde mahke- memizin 1999/503 esas sayıh dosyasma müracaat- lan MK'nin 31 ve 32/2 maddeleri gereğince ilan olunur. 10.12.1999 Basın: 40254 Romanlarınız ve ansiklopedileriniz yerinizden alınır. Tb|: 554 08 04
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle