27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 TEMMUZ 2000 PAZAR ora Sanı^wTıcaret OdasıBaşkanıîsmaüDemirkoly GAP'ıngerçekleşme oranınuı tarımda beUenen düzeye ııhışmadığınu refakın arttnachğını belirtiyor boz,köyleriyinekerpiçtenG A P B O L G E S I N D E N I Z L E N I M L E R I Ş I K K A N S U • Devlet yatınmı ve desteğinden umudu kesen GAP bölgesinin insanı, çokuluslu şirketleri ve yabancı ülkeleri "kurtancı" gibi görûyor. • GAP tasarımının başlangıç aşamasında Türkiye'ye tek kuruş vermekten çekinen yabancı kuruluşlar, bölgeye kredi, hibe ve yardım yağdırmaya başlamış. Çiftçinin genel kanısı: "Vurdu geçti Türkiye'yi, vurdu geçti. Biri çiftçi, diğeri Cottarelli depremi..." - Urfa tûndlerinden Harran Ovas'na nşkıran su, 1995te 65.4 milyon doiar ofam gayri safı tanmsal üretim değerini, 1998'de 184.7 milyon dolara yüksehmemiş sanld rTTürkiye'nin toplam hidrolik enerji / üretiminin yaklaşık yüzde 50'sini -£. karşılayan Atatürk Barajı, sankj kentin yanı başında değil. Şanlıurfa yi- ne boz, köylen yine kerpiçten. Urfa tünellennden Harran Ovası'na fiş- kıran su, 1995'te 65.4 milyon dolar olan gayri safı tanmsal üretim değerini, 1998'te 184.7 milyon dolara yükseltmemiş san- ki. Şanlıurfa yine boz, köyleri yine ker- piçten. Bir soruyor, bin ah işitiyoruz. CHP Şan- lıurfa tl Başkanı Halfl Akıl, Kocaeli, Bo- lu, Çankın derken, Türkiye'nin iki dep- rem daha yaşadığını anlatıyor hızlı hızlı: u Vurdu geçti Türkiye'yi, vurdu geçti. Biri çiftçi, diğeri Cottareuı depremL." IMF dayatmalan, desteklemelerin kal- dınlması gırişimlen, çıftçiyi yoksullaştı- ran süreç, dipten dibe kabaran dalgalara dönüşmüş. Kurakhk sorunu Davulun sesi uzaktan hoş gelir deme- ye getıriyor Halil Akıl: "Dışandan bakınca su fle her şeyin gül- lük gütistaniık olduğu gibi bir kanıvar ga- liba. Hiç de değfl oysa. Kuru tanm yapı- lan araziyi ne yapacağız? Yaklaşık iki yu- dır kurakhkyaşadık. Damla düsmediden- se yeridir. Merrîmek, buğday, arpa daha boy vermeden kurakhktan sökûldû. Ban- kaya borç, tefedye borç,piyasaya borç,es- naifa borç-. Yeni ekim dönemine ne kaldı ki şunun şurasında. Geiecek mevsim için girdi parasuıı büe bulamayacakçiftçL Ha- ni tam anlamryla iflasuı eşiği, beud de ta kendisL" Beylik sorunlar gibi anlamamak gerek Akıl'ın söyledıklenni. Her yü taban fiyat- lar açıklandıktan sonra alışıldık yakın- malara pek benzemiyor. Bu kez daha fark- ü... Söyleyişe kulak kabartıp arada sırada pencereden dışanya, gûnlük sıradanlığı içinde akan caddeye dalıp gıden Ahmet Kıbç dayanamıyor: "Elimde belgesi var. Bak, sen değerien- dir durumu." Elektrik davası Maaş bordrosuna benzer bir kâğıt uza- öyor bumumuza dogru, açıklamalan ar- dindan geliyor: "100 dönüm arazim v-ar kuru alanda. 10 ton 140 kilo buğday aldık bu yıl tarla- dan. Taban fiyan 102 bin liradan açıkla- mışlar, ne fayda. Hep aynı döngü. Süaştim, saram kilosu 86 binden tûccara. Eder 872 milyon lira. Nakfiyesiydi, hammafiyesiydi, baskülüydü, komisyonuydu, düş bundan 143 mflyon 500 bin Kra, kalır 728 mflyon 500 bin Hra. Eh, kurakhktan boy atmayan buğday kendiliğinden yetişmez ya~ Gûb- resi,mazotu, puBuğu.ekme paras eder350 milyon. Düş onu da. Kahr geriye 378 mfl- yon. 100 dönümün yıllık geüri bu kadar basit anlayacağın...'" Dur duirak yok. Sökün ediyor yığınla dert: Siverek tarafında 200 metreden ye- raltı suyu çekiliyormuş. Elektrik gereki- yor tabii. Elektrik fıyatı sudan ucuz de- ğil elbette, o da gelirse. Eğer abartümı- yorsa, anlahlan şu: 10 dakika elektrik ge- üyorsa iki şaatbır gün gelıyorsa iki gûn yok... Tam koza aşamasında elektrik ke- silince kuru alandaki pamukçular TEK'e tazminat davası açmışlar, dosyalar sürü- yor... Ya kuraklık nedeniyle Ceylanpınar'da- ki TİGEM çiftliğinden çiftçiye yapılan tohumluk yardımındaki usulsüzlüğe ne demeli? Kulaktan kulağa fisüdanan şu: "Tohumlukyardımınm büyük bölümü sryasileıin yakınlanna, tarlası ohnayan, si- çryepahabyasattüar." Sulu tanm yapılan alanda durumun farklı olduğunu savlamak olası değil. El- bette su bereket getırmiş, bellı bir varsıl- laşmaya, üretımın artmasına neden olmuş olmasına da, orası da geiecek açısından ürkütücü gelişmelere gebe. Şanlıurfa Zi- raat Odası Başkanı Halil Peftek'e bakılır- sa, felaket Harran'ın kapısmı çalıyor: "Asniar boyu bölge insanı bereket ve bot- hık için yağmur duasuıa çıkmış. Fırat'ın vüzüovayadöndürülÜDceçiftçiyTİzmebfl- meden suya aohh. Eğhimsiz çiftçiye 'Biz suyu verdik, ne halıruz varsa görün' de- nildi adeta. Bhki deseni çoğarahnayınca, drenaj kanaDanvapıbnaymcatopraktuz- lanınaya,çoraldaşmayayüztuttu.Böylebir beş sene daha gkkrse, alanda ziraat yap- ma imkânı ortadan kalkaıf. Yabancının anlamı Peltek'in söyledıklennı gözlemlerimiz doğruluyor. 1998 yılında geldiğımizde Harran Ovası'na dönûk eleştiriler hemen hemen aynıydı ve hani neredeyse tüm ovada yalnızca pamuk ekiliydi. Yine öy- le. Nitekım, sulanan arazinin en çukur bölgesi olan Akçakale tarafinda binlerce hektar toprak, aşın sulama ve diğer neden- ler yüzünden çoraklaşmış, işlenemez ha- le gelmiş. Sonuç? Tarlasını satan yöreyi terk et- meye başlamış. Peki, arazileri kim kapa- tryor? Bu konuda söylenti çok. Paravan ki- şi ve kuruluşlar aracılığıyla arazilenn, ge- lecekte yannm yapmayı amaçlayan yaban- cılara gittıği de bunlardan bin. Edındığı- miz izlenıme göre, bölgede *yabana"run iki anlamı bulunuyor. Türkiye içinden ge- lip bölgeden olmayan da "yabana", baş- ka ülkeden gelenler de... Zorluklar ve olumsuzluklar karşısmda yöre insanının yorumlannın boyutlandı- ğına tanık oluyorsunuz: - Baraj ve su, kendi kentimizde, bölge- mizde. Ama nimetleri hep ülkenin baüsı- na kaydmhyor. Kûlferi ise biz >ükleniyo- ruz. Atatürk Barajı'nın elektriğüıden biz yararlanamryoruz. BöJgeye verflen elekt- rik Keban'dan geüyor w yetersiz. - Terör durdurulduktan sonra bölgeye dönük yannmlar yapüacağı ileri sürülü- yordu. Hani nerede? - Ülke yönetiminin ilgkMigi, vurdum- duymazhğı karşısmda bölgedeki toprak- lar sanhyor, elden çüayor, çoraklaşryor. Komplo teorlleri Bu yorumlan daha da öteye, "Bütün bunlar mahsus yapıhyor. Topraklanmj- zm büinerek ve istenerek elimizden çıka- nlmasına zemin hazuianıyor. Bölgeye ya- anm vapıhnaması kasrthdır" gibısınden, bır anlamda komplo teorisine degin gö- türenlere de rastlanıyor. Bu tür değerlendırmeler bir yana, yatı- nmlann GAP bölgesine aktanlamadığı, kamusal planlamanın tümüyle devre dışı bırakıldığı genel bir doğru olarak ortaya çıkıyor. 1989'da yapılan GAP Master Pla- nı'nın 1990-2005 dönemi sonu itibanyla beÜTİedığı hedef ve büyüklüklere ulaşıla- bilmek için yapılması öngörülen kamu yatınm finansman gereksinimi, 1998 yı- h sabit fiyatlanyla toplam 7 katrilyon 224 triryon 452 milyar lirayı buluyor. Bu ra- kamı, 2000 yılı bütçesinde devletin tüm yatmmlan için yaklaşık 3 katrilyon lira ayır- dığı dikkate ahnırsa, gerek iç, gerekse dış borç sarmaluıa sokulmuş, sosyal devlet il- kesınden saptmlmış, neo-liberal yeniden yapılanma rayma sokulmuş Türkiye'nin neden bölgeye yannm yapamadığının asü nedeni belirginleşiyor. Kurtancı 'yabancı' yatınm Dolayısıyla bölge insanı da "topraksa- hipMğT açısından kuşkuyla baktığı "vaban- a"yı yannm konusunda "kurtana" ola- rak görüyor. Geçmiş deneyımlere dayanan devletten, genel anlamıyla kamusal des- tek ve yatınmdan bir şey beklememe, bır başka anlatunla "güvensizlik" duygusu, çokuluslu şirketlere, yabancı ülke girişim- cilerine yalun ilgiye yol açıyor. Gerekçe de aşagı yukan şöyle özetlenıyor "Bugü- nedeğin böigeye birçok teş\ik verildi Bun- larm çoğu siyasal ranta yönehM. tktidara yalan olanlarakhklan teşvikleri çarçur et- aler, ülkenin bansma götürdüler. Kakfa ki kamunun vaünm yapacak hali kalmadL Sermaye birikinü. Amerika'da, İsrail'de, Ahnanya''da, büyük ülkekr, yabana şir- ket ve yabancı ortakh şirkerJerde._'" Şanlıurfa'da yenı kurulan "AGROGAP Önder Çiftçi Danışmanhk Derneği" Baş- kanı Mehmet Sait Meük, hepsi sulanabı- lir 45 bin dönüm tanm arazisine sahip 38 çiftçinin üye olduğu derneğin işlevı konu- sunda şu bılgılen venvor' "Amacunız, kı- saca bölgemize modern tanm teknikleri- ni getirmek ve benimsermek, çiftçilerimi- zi eğttmek, yayım yapmak, yeni pazarlar buhnak, yerh' ve yabana ciftciler fle bügi ahşverişine ve işbhüğine girmek konusun- da uzman kişikri buhıp çiftçiye yarduncı olnıak. \ urriçi \e yurtdışı yeni teknoiojfle- ri ve fuarian takip ermektir. Buolan başa- rarak girdüerimizdeki mali>eti azamp ve- rimi aronnakflkhedefımizdir. Çünkü,ta- nm gfttikçezorlaşıyor. Diğer sektörferdeoi- duğu gibi rekabet arüyor,devlet çiftçi süb- vansivonlannı arnk teryor. Bunun yanısı- ra Avrupa Birfiği'ne girince oradaki çift- çfler ifc rekabet edemeviz." Melik, dernek üyelennın girdiklen bağ- lantılan da sıralıyor: "Bir üyçmizçiçekye- tiştiripHoflanda'.vaihraçeni, başka bir üye- miz 120 dönümde domates üretip salça fabrikasına \olladi, bir üyemiz Amerikan badem üretimine başladL Amerika'dan kaüteli pamuk tohumu ve sap baha maki- nesisiparişverildLHektaşwAmerİkahUni- royal nrmasından hububat flaçlama ma- kmesi hibe ahndı. Diğer bir üyemiz bu se- ne tath mısır üretimine başhyor. Meyve fi- danlan kJn kaüteli ağaç getirmek için uz- man İspamol MverosOrerofirmasıikan- lasddL" 23 yılda alınan yol Şanlıurfa Sanayı ve Ticaret Odası Baş- kanı İsmail Demirkol, bolgedekı "serma- ye, nereden\ene şekilde gelirse gelsin" ge- nel kanısım güçlendıren ipuçlan veriyor: "Türkiye'nin yüz akj olarak nifelendnTİi- ğhnizGAP'm temefini 19771de atük. Ara- dan gecen 23 yılda geldiğiıniz nokta bir ayıbı ortaya çıkanyor. G.\P'uı gerçekleş- me oraıu, enerjide yüzde 70 iken. tarunda yüzde 11 seviyesinde. O>sa projenin ama- a yöredeki refah dü/eyinin yüksehüme- srydi Elbetteülkenin enerüaçığı aduvetgöş^, teriyor. ama bugûnc değin yapılan yah^ nmlann büyük bölümüdoğrudan yörein- sanına katkı sağlanmor." GAP tasanmı, özellikle suyun ovaya venlmesı sonrası Şanlıurfa'da sanayı ala- nında bırhareketlılik gözlendığının göz ar- dı edilemeyeceğinden de söz ediyor De- mirkol ve örnek veriyor "Organize sana- yibö^esindeküçükölçeklideolsa 100'eya- km işletmemiz > ar. Yağ, plastik. ipük, mer- mer. ham yağ, örme gibi alanlarda üretim yapry^rlar." Konu dönüp dolaşıyor "yabana yan- nma"lara gehyor. Demirkol, büyük bır ıl- gı olduğunu yadsımıyor ve ış yapmak ıs- teyen yabancı kuruluşlann kente yaptık- lan zıyaretlenn son dönemde sıklaştığmı vurguluyor "Gerek özel sektör, gerekse devlet; bize sanayi \e tanm alanında bflgî aknnını yeterince gerçekleştiremediler. Ge- lenler, bâgi açlığımızı gkterecekler,yenitek- nolojiler edinmemize yol açacaklar, bizde olmayan bilgiyi aktaracaklarsa eğer, bun- da raihatsız olacak hiçbir nokta >ok." Yann: Tarımın çökü$ü ve sözleşmeli çiftçilik -*— . . GAP'ın gerçekleşme oranı, enerjide yüzde 70 iken tarımda yüzde 11 yasinüfuzuyüksekkişUeregitti.Onlarda seviyesnıde. Yöreinsanı,bugünedeğm yapdanyaünmlann büyük böhnnünüıı ucuzakaparoklantohıımhığuzordakiçift- doğrudan yöre insanına kafla sapunadığı kanısında» Gerek Atatürk Barajı'nın yapımı, gerekse Urfa tüneüerinin gerçekleştirilmesi aşamasında kredi açmaktan bile çekinen dış ülkelerin son dönemde GAP'a ve bölgeye özel önem verdiği, kredi musluklarmı açtiğı dikkat çeki) or. Yabana yatavnalar Yöreyeençokilgi duyanülkelerara- sında lsraıl ve ABD başta geliyor. GAPÎdaresı'nın 1999yıundayayım- ladığı faaliyet raporunda, GAP'ın özellikle eğinm boyutuyla ulusal ve uluslararası çevrelere açıbnasmmhem Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin, hem de Türkıye'nin bölgede bir "ca- zibe merkea" olması yönündekı ça- balan güçlendıreceği ve bölgenin stra- tejık önemim artnracağının öngörûl-"'* düğü saptamasma yer veriliyor. Ge-'» rek Atatürk Barajı'nın yapımı, ge- rekse Urfa tünellerirun gerçekleşti- rilmesi aşamasında kredi açmaktanbi- le çekinen dış ülkelenn, son dönem- de GAP'a ve bölgeye özel önem ver- diği, kredi musluklarmı açtiğı, hatta hibe yardımlannı adeta akıttığı dik- kat çekiyor Işte hibe yardımlardan birkaç örnek: "ABD Tİcaret ve Kal- kınma Ajansı'ndan GAP uluslarara- sı havaalanı için 720 bin dolar, coğra- fi bugi sistemi için 377 bin doiar. Ka- nada L luslararası Kalkmma Ajan- sı'ndan hasat sonrası teknoiojfleriiçm 399 bin Kanada Dolan, Atatürk Ba- raj Gölü çevresi planlaması için 350 bin Kanada Dolan. Fransa'dan ka- nal regülasyonu ve sulama teknoloji- leri için 1 rnflyon frank. İsrafl firma- lan olan Naan, Netafim ve Filtration _ Ltd. tarafından aüksu antma ve bfl- gbayar sistemi destekü bağcıhk tasa- nsı için yaklaşık 82 bin dolar. Dünya Bankasf ndanGAPsanitasyon xekent- sdnlaıüamaikŞaıüturfa-Harranovft- lantarbkageSşurmeprojeleriiçinvak- " t J *ş*650 bin dolar." " "* CAPfşblrHMert GAP'a dönük yabana ülke ve ku- ruluşlarja "işbirtign adı altında kunı- lan ılişkıler de şöyle özetlenebilin Dünya Bankaa fle: GAP bölgesi kentlennin kontrollü ve sürdürülebi- lirgelişımi ve GAP Idaresi'nin kurum- sal kapasitesının gelıştırilmesı tasan- mı. Maliyet yaklaşık 2 milyon doiar. Avrupa Birligi fle: Sulu tanm ve hayvancüık tasanmı. Mau'yeti 30mil- yon ECU. tsrafl fle: Israil Tanm ve Kırsal Kal- kınma Bakanlığı Uluslararası Tanm- sal Kalkınma Işbirliği Merkezi ve Is- rail Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Iş- bıriigı Merkezi ile ortak eğitim prog- ramlan düzenlenmesi. Bu çerçeve- de, GAP bölgesındeki kamu kuru- luşlanndan 28 uzman, Israil'den ge- len uzmanlarca eğitildi. Israil Kal- kınmaAraşnrma Merkezi'nde yedi ay- hk entegre bölgesel kalkınma yöne- • thni kursuna GAP Idaresi'nden 8 uz- man katüdı. 35 kursiyer için düzen- lenen kursun 5 ayhk kısmı îsrairde, iki aylık uygulaması da GAP bölge- sinde gerçekleşti. KıırakAlanlarda Tanmsal Araşor- ma Uluslararası Merkezi (ICARDA) fle: Dünya Bankası. Bırleşmiş Millet- ler Kalkınma Programı, Avrupa Ko- misyonu ve Arap Fonu gibi uluslara- rası kuruluşlann daaralannda yer al- dığı 30 ülkenin desteklediği ICARDA fle imzalanan protokolle, GAP bölge- sinde bir tanmsal araşnrma merkezi kurulması, kırsal kalkınma çahşma- lan yapılacak. ABD fle: Gerek ABD hükümeti ile gerekse Tenessee Vadisi Otorite- si (TVA), Aşagı KoloradoNehir Oto- ntesi (LCRA), Tuz Nehri Projesi (SRP)ilekurulan temaslarsonucu, işa- damlan ve sanayıcıler için firsat ya- rarjlması ve teşvik edihnesinden eği- tim merkezi kunumasına, su ve böl- geselkalkınma konulannda deneyim aktarmaktan yaunm olanaklanna de- ğin bu- dizı konuda ışbirhğı yapılma- sı kararlaştınldı. Ahnanya fle: Geçen günlerde gös- terilere sahne olan bir törenle temeli atılan Diyarbakff atıksu antma tesisi tasanmına başlandı. Alman Teknik —tşfetfHft Ktmıhışu (GTZ), bölgcyç-: dönük "sosyo-ekonomik damşman- hk" tasanmmı yaşama geçirecek. Bir bakıma tüm bu veriler,hem yö- re insanmın borç içinde kıvranan dev- letten artık umar beklememesinin, hem yabancılannkurtancı gibi görül- mesinin, hem de gelışmış ülkelerinçe- şitlı açıJardan hassas olanbölgede b - yasıya bir yanş içindey y yanş çnde fy, ısrarlatıcari büro acma istemelermin zeminını gösteriyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle