Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 TEMMUZ 2000 CUMARTESt
HABERLER
Nurculan üniversiteden uzaklaştıran rektörü milletvekillerinden sonra ülkücüler de hedef gösterdi
Laik iiniversiteye faşist tehditŞANLIURFA (Cumhuriyet) - Şan-
lıurfa milletvekilleri ve bazı esnaf der-
neklerinin hedef gösterdiği Harran
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. UğurBö-
yükburç, halkla üniversitenin bütün-
leşmesine katkı sağlamak amacıyla
kampus bahçesini faaliyete geçirdiği
için ülkücüler ve şenatçılar tarafindan
tehdit ediliyor. Ülkü Ocaklan'ndanba-
sınorganlanna geçilen fakslarda, "Bu-
• Eski rektörler döneminde şeriatçı öıgûtlenmenin büyük boyutlara ulaştığı Harran Üniversitesi'ni çağdaş
bilim yuvası haline getiren Rektör Prof. Dr. Uğur Büyükburç, bu yüzden kentteki şeriatçı ve ülkûcülerin
tepkisini çekiyor. Ülkücü Gençlik imzasıyla gazetelere gönderilen faksta Büyükburç'a, "Burası
peygamberler şehri Şanlıurfa. Aklını başına topla. Adama haddini bildirirler" diye tehdit savruldu.
kavuşturmaya yönelik çalışmalar ya-
pan Rektör Prof. Dr. Uğur Büyükburç,
bu yüzden kentteki şeriatçı ve ülkûcü-
lerin tepkisini çekiyor.
Bir süre önce 9 Urfa miüetvekili, üni-
rası peygamberler şehri Şanhurfa. Ak-
hnı başına topla. Adama haddini bil-
düirier" ifadelerine yer verildi.
Eski rektörler döneminde "Nureu-
hınn kurtanlnuş bölgesTne dönüştü-
rülen ve şeriatçı örgütlenmenin büyük
boyutlara ulaştığı Harran Üniversite-
sı'ni çağdaş bilim yuvası haline geti-
rerek gerçek bir üniversite kimliğine
versitedeki, Nurculan görevden uzak-
laştırdığı için ortak deklarasyon ya-
yımlayarak Büyükburç'u hedef göster-
diler. Milletvekilleri Muzaffer Çar-
mıkh (MHP), Zöifıkar İzol, Mustafa
NiyaziYanmaz,YafayaAkmıuı,Ahmet
Karavar (FP), MehmetGûneş(ANAP),
Sedat Edip Bucak, Mehmet Ysüçınka-
ya, M FevziŞthanuoğiu (DYP), Büyük-
burç'un huzur bozduğunu öne sürerek
şu açıklamayı yaptılar: "Tüm Şanlıur-
falüann_gayretleriyle kurulmuş olan
Harran Unherstesi'nm biümseJ açrian
geritemesne yol açan kanunsuz, key-
fiveantjdemokratikuygıılamalarason ~
verflmcdııi umuyoruz."
Milletvekillerinden sonra Esnaf ve
Sanatkârlar Odalar Bırlıği'ne bağlı 32
oda temsilcısinin imzasıyla yapılan
yazüı açıklamada da, Büyükburç he-
def alındı. Açıklamada şöyle denildi:
"Öğrend, akademik ve Idari perso-
nel arasmda yaşanan huzursuzluldar,
halkm gözû ve kulağı olan bizsivfl top-
lum kuruluşlannı da rahatsız etmeye
başlanuşûr. Rektörün, halkımızın de-
ğerterineters düşen uygulamalan, has-
sas bir bölge olmakla birtikte, anarşi-
den uzak durmüş olan huzur ken6-^
mizde endişe De iztenmektedir."
Bu açıklamalann ardından önceki
gün de Ülkü Ocaklan tarafmdan ya-
pılan bir açıklamada, Büyükburç açık-
ça tehdit edildi. Üniversitenin Yenişe-
hir kampusundaki bahçenin geceleri
halka açılmasını ve burada isteyene
alkollü içkı de veribnesi olayını çar-
pıtan ülkücüler, halkı universiteye kar-
şı kışkırtmaya çalıştılar.
"Şanhurfa Ulkücü GençHğT imza-
sı ve "Bu kadeh senin şerefîne rektör
bey" başhğıyla Ülkü Ocaklan'ndan
basın organlanna gönderilen fakslar-
da, üniversite bahçesınde herkesın gö-
zü önünde içki içildiği, bu nedenle de
"ümin gösterdiği yönünaksine ters is-
tikamette tam hızyol alındtğT ıleri sü-
~rüI3ü. Bilim adamlannın ünivefsîle"
gençliğini kötü yönde etkilediği öne sü-
rülen açıklamada, şöyle denıldı: "Şan-
hurfa'da, üniversitedeki yönerki sıfa-
ünı taşryanlar bunun önlemini alamı-
yorsa yönetici koltuğuna oturmamah-
duiar. Bunu görmemezlikten geJen ve
bu uygulamalardan faydaianan rek-
törü kmryonız."
26 meslek odasından miting
Depremzedelerden
üüprotesto yürüyüşü
• 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinin
ardından mesleki sorunlannın çözülmesi
için hiçbir adım atılmadığını söyleyen
DESOB üyelerinin protestolarına yurttaşlar
alkışlarla destek verdi.
DUZCE (Cumhuriyet)
- Düzce Esnaf ve Sanat-
kârları Odalan Birliği
(DESOB), sorunlannın
çözürnü istemiyle protes-
to yürüyüşü ve miting dü-
zenledı.
17 Ağustos ve 12 Ka-
sun depremlerinin ardın-
dan mesleki sorunlann
çözümünde hiçbir ilerle-
me görülmediğini belir-
ten ve taleplerinin kamu-
oyuna duyurulmasuıı is-
teyen 26 meslek odasuıın
ortaklaşa düzenlediği yü-
rüyüş, sıcak havaya rağ-
men Çıraklık Eğitim Mer-
kezi'nden saat 13.45'te
başladı.
Bin ldşi yürüdû
Düzce, Sakarya ve Bo-
lu Esnaf ve Sanatkârlan
Odalan başkanlannın da
yer aldığı yaklaşık bin ki-
şilik grup, Kuyumcuzade
Bulvan ve Istanbul Cad-
desi'ni izleyerek Anıt-
park'a kadar yürüdü. Yurt-
taşlar, sessiz şekilde yü-
rüyüşünü sürdüren gruba
alkışlarla destek verdiler.
Protestocu grup, Anıt-
park'taki miting alanında
bulunan Atatürk Anıtı'na
çelenk koydu, deprem şe-
hitleri için yapılan saygı
duruşunun ardından îstik-
lal Marşı okundu.
Sorunlar unutuldu
DESOB Başkam Hik-
met Kesidn, konuşmasın-
da, Düzce'nin 2 deprem
yaşadığına dikkati çeke-
rek unurulmaya yüz tut-
muş sorunlann çözümü
için miting düzenlendiği-
ni belirtti.
Depremlerin ardından
taleplerinin yerine getiril-
mediğini anlatan Keskin,
şöyle konuştu:
"Düzce gözden çıkarü-
ımşgörünömdedir.Y^naı
asırthr, mütevan kişiiğiy-
le Ahi Evran gefcneğine
uyan kesimimizin, arük,
mesdelerin çözümü nok-
tasmdahoşgorüsükahna-
dığından, isteklerimizin
gerçekleşmesi amacıyla
kamuoyunun önündehak
arama mücadelesine baş-
ladık."
Nataşa, Trabzon'dan Akdeniz'e indi
AHMET ŞEFİK
TRABZON - Trabzon Valili-
ği, bulaşıcı hastalık ve fuhuşla
mücadele adı altmda Birleşik Dev-
letler Topluluğu (BDT) uyruklu
kadınlara yönelik operasyonlar
gerçekleştirirken muhafazakâr
kesimler bu operasyonu kampan-
yaya dönüştürmeye çalışıyor. Tu-
rizm fırmalanndan alınan bilgi-
lere göre son dönemlerde çok sa-
yıda BDT uyruklu turist başta
Antaiya ve Alanya olmak üzere
Akdeniz ve Ege'deki turizm mer-
kezlerine akın edıyor.
tçişleri Bakanı Sadettin Tan-
tan'ın yabancı uyruklu hayat ka-
dınlan ile mücadele edilmesıne
yönelik genelgesine dayanarak
BDT'lilerin yoğun olarak bulun-
duğuTrabzon'da, valiliğin emriy-
te operasyonlara hız verildi. Trab-
zon Valiliğı yaptığı açıklamada,
polis vejandarma bölgesınde son
günlerde yapılan operasyonlarda
fuhuş yapıldığı saptanan birçok
otel, pansiyon ve restorannn ça-
hşmalannmdurdurulduğumı kay-
detti. Fuhuş ve çeşith suçlardan ya-
kalandığı belirtilen 126 BDT uy-
ruklu kadm sınır dışı edildi.
Operasyonlar konusunda açık-
lama yapan Trabzon Valisi AdB
Yazar, butürçalışmalannhızlan-
dınlacagını, kurallara uygun ça-
hşmayan işletmelerin kapanlaca-
ğûu bildirdi. Son dönemlerde ya-
pılan operasyonlar nedenıykçok
sayıda BDT'li turistin Antaİyâ;
Alanya, Bodrum, Kuşadası gibi
turizm merkezlerine gittiğı belir-
tildi. Akdeniz'e giden BDTTi tu-
rist sayısında geçen yıla göre, ilk
beş ayda yüzde 40'ın üzerinde
artış olduğu, Trabzon'da ise bu
oranın geçen yılın altına düştüğü
öğrenildi.
Cözler Köskte
Rektörler
kararnamesi
Sezer'de
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu)-YÖK Başka-
nı Prof. Dr. Kemal Gü-
rflz'ün 22 universiteye iliş-
kin YÖK Genel Kurulu
listesini hafta başında
Cumhurbaşkanı Ahmet
NecdetSezer'e sunmasının
ardından gözler Çankaya
Köşkü'ne çevrildi.
YÖK'ün, Atatürk, 19
Mayıs, Inönü ve 9 Eylül
Üniversitesi'nde yapılan
seçim sonuçlannı değiş-
tirdiği listesini Sezer'e
sunmasına tepkiler sürer-
ken DSP Istanbul Mület-
vekili Rıdvan Budak,
YÖK'ükınadı.YÖK,se-
çimin birincisi olan Prof.
Dr. Emin Aba ile ikinci-
si olan Prof. Dr. Fethi İdi-
man'ı üniversitenin huzu-
runu bozmakla suçladı.
Cumhurbaşkanı, kendisi-
ni ziyaret eden öğretım
üyelerine, "olayın hukuk
kuraDan çerçevesinde çö-
züleceği'' yönünde görüş
bildirdi. •
DSP Istanbul Milletve-
kili Budak da YÖK Baş-
kanı Gürüz'e gönderdiği
mektupta, bu antidemok-
ratik uygulamanın düzel-
tilmemesiııi eleştirdi. Bu-
dak, YÖK'ün tutumunu
"akademik vehukuksalil-
kelere aykm" bulduğunu
bildirdi.
Burdur Cezaevi'nin müdahalesinde kolu kopmustu
Veli Saçılık: Artık kelepçe
takamayacaklar, üzülmeyin
CEMULUTAŞ
Burdur Cezaevi'nde 5
Temmuz'da cezaevi yöne-
timinin dozer ve kompre-
sörlerle yaptığı müdahale
sonucunda ağu" yaralanan
ve Isparta'da Süleyman De-
mirel Hastanesi'nde sağ
kolu kesilen 22 yaşındaki
VeB Saçılık'ın annesı, dev-
lete güvenmesinin bedeli-
ni pahalı ödediğini söyle-
di. Yasadışı TDKP örgütü-
ne yardım ettiği gerekçesiy-
le Ankara DGM'nin ver-
diği hapis ceza-
smı çekmek
üzere Ankara
Ulucanlar Ceza-
evi'ne kendi is-
teğiyle teslim
olan Veli Saçı-
hk'ın sonu kor-
kunç oldu. Bur-
dur Cezaevi yö-
netiminin mü-
dahalesiyle baş-
layan olaylarda
Saçıhk'ın kesilen kolu Is-
parta'da bir sokak köpeği-
nin ağzında bulundu.
Veli Saçılık, Ulucanlar
Cezaevi'nde 26 Eylül
1999'da 10 tutukhı ve hü-
kümlünün öldüğü olayla-
nn ardından Burdur Ceza-
evi'ne sevk edilen hüküm-
lüler arasındaydı. Ulucan-
lar olaylannı sağ salim at-
latan Veli Saçılık, Burdur'da
ise kurtulamadı. Dayısı Tu-
rabi Samancı. geçen pazar-
tesı görüşebıldıği yeğeni
Veli Saçüık'ın anlattıklan-
m aktardı. Yeğeninı ilk gör-
düğünde kahrolduğunu be-
ürten Turabi Samancı, "Vfc-
K'yi üniversitehastanesinin
tutuklu ve hükümlüler için
yapılan bir hücresinde gö-
rebildim. Kolu kesilmiş, di-
ğerkohına da senım bağbn-
mışu. Pis, karanhkve hava-
sız bir yerde yatakta yaü-
yordu. Ayağına da zincir
vurmuşlardı'' dedi. Saman-
cı, cezasının bitimine 11 ay
kalan yeğeninin, Burdur'dan
Isparta"dakı hastaneye gi-
dene kadar 4-5 saat geçti-
ğini ve bu arada kopmak
üzere olan kolu içinbuz tor-
basına koyma ya da benze-
ri hiçbir nbbi müdahale ya-
pümadığını söylediğini ak-
tardı. Çektıği acıyla hasta-
nede bir süre kendinden ge-
çen yeğeninin, uyandıktan
Ce/ezasının
bitmesine 11 ay
kala kolu kesilen
Veli Saçıbk'ın
annesi, devlete
güvenmesinin
bedelini pahahya
ödediğini söyledi.
sonra kolununu kesilmiş ol-
duğunu gördüğünüanlatan
Samancı şunlan söyledi:
"Yeğenim bana 'Artık bana
kelepçe takamayacaklar da-
yı, üzülme' dedi"
Turabi Samancı'nın ak-
tardığı bilgiye göre, Anka-
ra DGM'nin verdiği hapis
cezasını çekmek isteme-
yenTeli Saçılık, 2 yıi ön-
ce Antalya'dan Almanya'ya
kardeşinin kimlığini kul-
lanarak kaçmak istedi, an-
cak Istanbul'da kaçak işçi
olduğu sanılarak polis ta-
rafindan uçaktan indirildi.
Veli Saçüık, Ankara Ma-
mak'ta eski çöplüğün üze-
rinde kurulan ve yıkım ka-
ran alınan bir gecekondu
mahallesinde yaşayan, 6
çocuklu, yoksul bir ailenin
gelecek vaat eden tek ço-
cuğuydu. Telefonla görüş-
tüğümüz annesi Kezban
Saçınk, aldığı cezayı çek-
mek üzere oğhmu kendi el-
leriyle Ulucanlar Ceza-
evi'ne teslim ettiğini söy-
lüyor, ama "En büyük ha-
tayıdevlete güvenerekyap-
tıın. Devlet oğhunu bana,
teslim ettiğim gibi vereme-
di" diyor.
Oglunun cezaevinde üni-
versite smavma hazırlan-
dığuu söyleyen Kezban Sa-
çüık şöyle devam ediyor.
"Şimdi hangi bölüm ot-
duğunu hatuia-
yamrvorum,ama
V^fidahaöncede
üniversite smavı-
nı kazanmış,
ama cezaevine
ginüği için gide-
memişti.Cezası-
nmbitmesinell
ayvardLBende
universiteye ha-
zıriansın diye sı-
nav başvuru kâ-
ğrtlannı, ders kiiaplannı,
çizüıı kâğıüannı cezaevine
götürmüştüm. Ama ohna-
dı, devlet oghımu,teslim et-
tiğim gibi bana veremedi."
Olaylar sonunda tek kol-
lu kalan Veli Saçılık, Ispar-
ta'dakı hastaneden yeniden
getirildiği Burdur Devlet
Hastanesi'nde tedavi gö-
rûyor. »-^-^ -
Kezban Saçılık, cezaevi
yönetimi ve Adalet Bakan-
lığı aleyhine ceza ve tazmi-
nat davalan açacaklannı
söyledi. Adalet Bakanlı-
ğı'ndan yapılan açıklama-
da ise Bakan Hikmet Sami
Tûrk'ün talimaüyla bakan-
hk başmüfettişlerinin ye-
rinde inceleme yapmak
üzere cezaevi görevlileri
hakkında soruşturma baş-
latıldığı belirtildi.
CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
Üniversrtemizin aşağıda yazılı birimlerine 2547 Sayılı Kanun'un ilgili maddelen gereğince daimi statüde Profesör ile
Yardımcı Doçent, Öğretım Göreviisi, Uzman ve Araştırma Görevlisi alınacaktır. Adaytann ilan tanhinden itibaren 15 gün
içensınde Profesörterin Rektöriuğe, diğerierinın ilgili fakülte veya yuksekokula başvurmaüarı gerekmektedır. Sınav tarih-
teri adaylara başvuru anında bıldirilecek olup, postada meydana gelebılecek gecıkmeler değertendırılmeyecektır. llçe
Meslek Yüksekokullanna alırvacak elemanlar ılgılı ılçelerde ıstıhdam edılecektır. AtamaJar, kadrolara atama iznı geldıkten
sonra yapılacak olup, adayların en az lısans mezunu olmaları gerekmektedir.
Profesörter Dilekçe, özgeçmış, yayın lıstesı ve 6 takım bılimsel yayın dosyası.
Yardımcı doçerrtJor. Dilekçe (yabancı dili belirten) özgeçmiş, yayın listesi, doktora ya da uzmanlık belgesi, dört takım
bilimsel yayını dosyası.
Araştırma Oörevlileri: Dilekçe, özgeçmiş, nüfus cüzdanı sureti, iki adet resim, mezuniyet belgesi, transkript, LES bel-
gesi ve varsa KPDS belgesi.
OMerVeri: Dilekçe, özgeçmiş, nufus cüzdanı sureti, 2 adet resim ve mezuniyet belgesi.
ARAŞT1RMA GOREVÜSİ BAŞVURU ŞARTLARI
- Lisans not ortalamasının en az 60 olması _ ' ' ' ' ,-
- LES'ten en az 45 standart puanı almış olması • •"••".
T1PFAKÜLTESİ
AnabilimDalı Unvanı Adet
Aite Hekimliği • öğr. Gör. 1*
* Aile Hekimliği uzmanı olmak.
MÜHENDİSLIK FAKÜLTESİ . .
Anabilim Dalı _ - " _ _ • Unvanı
Genel Jeoloji " .• - Yrd. Doç.
Uygulamalı Jeoloji . Yrd. Doç.
Çevre Bılimleri Yrd. Doç.
* Sedimantoloji konusunda doktora yapmış olmak.
DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ t -
AnabilimDalı Unvanı .. Adet
Ağa, Diş, Çene Hast. Cerrahisi Yrd. Doç. 1
Protetik Dış Tedavisi . ' Arş. Gör. 2
Ortodorrti Arş. Gör. 1*
Diş Hast. ve Tedavisi Arş. Gör. .. 3 -
Pedodonti Arş. Gör. 2
1
1
* Tababet Uzmanlık Tüzüğüne göre ıhtısas yaptırılacaktır.
FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ
Bölüm
Kimya
Biyoloji
Anabilim Dalı Unvanı
Uzman
Yrd. Doç.
Yrd. Doç.
öğr. Gör.
Botanik
Zooloji *
Antropoloji
* En az lisans mezunu ve 5 yıl mesleki deneyimi olmak.
** Botanik anabilim dalında doktora yapmış olmak.
*** Zooloji anabilim dalında doktora yapmış olmak.
**** Antropotojıde en az yüksek lısanslı olmak. ,/ -
EĞİTİM FAKÜLTESİ
Bölüm Anabilim Dalı Unvanı
Orta Öğr. Fen ve Mat. Alanlar Eğt. Matematik Eğitimi
Matematik Eğitimi Arş. Gör.
llköğretim Matematik Eğitimi Prof.
Sınıf öğretmenliği - Yrd. Doç.
Fen Bilgısı Eğitimi Uzman
Fen Bilgisi Eğitimi Arş. Gör.
Türkçe Eğitimi Türkçe Eğitimi Yrd. Doç.
Türkçe Eğitimi „ _ . ______ öğr. Gör.
* Fonksiyonlar Teorisi ve Fonkıyonel Analiz
** Uygulamalı Metamatik
*** Rzikı Coğrafya alanında doktora yapmış *
**** Eğitirrı Faküttesi mezunu ya da eğitim sertrfikası almış Fen-Edebiyat Faküttesi Kimya mezunu
"ğitim Fakültesi mezunu ya da Eğrtım Sertifıkası almış Fen-Edebiyat Fakültesi mezunu
Adet
2*
1**
1***
Adet
Prof.
1
1 "
1***
1****
1
1*
J1 Kimya, 1 Fizik, 1 Biyoloji)
-*—YQkseI •üksek Lisans yapmış olmak.
Programı
Hazır Giyim
* Tekstıl Desinatörü
ŞEBİNKARAHİSAR MESLEK YÜKSEKOKULU
Anabilim Dalt Unvanı
Elektronik Öğr. Gör.
Bankacılık ve Sigortacılık öğr. Gör.
Makine Öğr. Gör.
SİVAS MESLEK YÜKSEKOKULU
Unvanı Adet
öğr. Gör. 1*
Adet
1*
1**
1***
* Elektrik-Elektronik Mühendisliği, Elektronik Mühendisliği, Bilgisayar Mühendisliği, Teknik Eğitim Fakültesi Elektronik
Bölümü mezunlan ve erkek adayların askerliğinı yapmış olmaları tercih nedenidir.
" Işletme, Iktisadı ve Idarı Bılımler Fakültesi Bankacılık ve Sigortacılık mezunlan, erkek adaylann askerliğini yapmış
olmaian tercih nedenidir.
*** Makine Mühendisi, Teknik Eğitim Fakültesi Makine Bölümü mezunlan ve erkek adaylann askerliğini yapmış olmaian
tercih nedenidir.
Basın: 39046
. - •>'
CUMARTESİ
YAZTLARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Kıbrıs'ta Sıcak GünJer...
Istanbul yanıyor... Kıbns daha da beterdir.. Güneyiyle,
kuzeyiyle... Ama Akdeniz başkadır... Kıbns daha da baş-
kadır... Rumluk, Türklükve Akdeniz, Kıbns'ın kendineöz-
gü dokusunu oluşturur... Bu bir büyüdür... Tadını almış-
sanız, tiryakisi olursunuz... Göz alabildiğıne uzayan, su-
suz, kıraç topraklanyla, dağ dızıienyle, tuzlu ve sonsuz
Akdeniziyle ve unutulmaz yaz geceleriyle Kıbns, sizi düş-
lerinizde de izleyecektir.. Güneyiyle ve kuzeyiyle... Evet
Günkü bu, yapay bir aynmdır.- Kıbns bir butündür... Si-
yaset, yapay sınıriar çizebilir... Asıl sınırian belirieyen, kül-
türdür... Kıbns, Türk ve Rum kültürünün bir Akdenizlilik
aşısıyla birbirinin içinde eridiği, bütünleştiği, smırsızlaştı-
ğı yerdir... Her iki tarafın "şoı/en"lerinin çabalanna, kış-
kırtmalanna, yalanlanna, cinayetlerine karşın, bu böyle-
dir... Son birkaç gündür bir kez daha yaşanmakta olan
sıcak günler, bu gerçeğm reddiyle değil, kabul edilme-
siyle anlaşıiabılir...
•••
Kıbns'a ilk yolculuğumun tanhi Mayıs 1988'dir ve Gü-
ney'edir, yani Rum kesimine... Aslında "Rum kesimi" sö-
zü de gerçeği tam anlatmıyor. Çünkü Güney kesimlerin-
den olup da hayatta kalanlan yaşamlannı şimdı Kuzey'de,
yani "Türk kesimi"nöe sürdüren pek çok Türk var... Tıp-
kı kuzeydeki evlerini barklannı bırakjp şimdi Güney1
de ya-
şamakta olan pek çok Rum gibi... Kıbnslılık bir bütündü...
Bu bütün, her iki tarafın şovenlerinin çabalanyla ve asıl
olarak da emperyalizmin oyunlanyla parçalandıktan son-
ra, bu parçalanmış gövde arada bir ateşleniyor... Kıbnsta
şu sıralarda yaşanmakta olan sıcak günler, bu içten içe
sürekli ateşlenmenin dışavurumlanndan biridir...
• • •
Uluslararası bir yazariar toplantısına çağnlı olarak, o sı-
radayaşamakta olduğum Paris'ten katıldığım bu ilk Kıb-
ns yolculuğumun notlannı bir yazı dizisine dönüştürme-
ye o günlerde zaman ayıramadığım için üzgünüm... Ara-
dan on iki yıl geçmiş... Bir dosyada sakladığım notlan-
ma, belgelere bakarken, tazeliklerini zaten yitirmemiş iz-
lenimlerim daha bir canlanıyor... Bu belgelerden biri, şu
sırada gülünç bir suçlamayla tutuklu bulunan (sizler bu
yazıyı okumaktayken dilerim ki yeniden gazetesinin ba-
şına geçmiş olan) arkadaşım Şener Levent'in 10 Mayıs
1988 tarihli bir yazısı... Kuzey Kıbrıs'ta yayımlanan "Or-
tam" gazetesindeki "Açı" başlıklı köşesinde Şener, or-
tak anılanmızdan söz ettikten sonra, benım Güney Kıb-
ns yolculuğumla ilgili olarak şunlan yazıyor: "Ataoi ön-
ceki gün çağnlı olarak Güney Kıbns'a gelmiş... Izlenim-
leri ne olacak, merak ediyorum. Ama en çok da üzülü-
yorum... Buraya, birkaç adım öteye geldiği halde görü-
şemediğimiz için... Ataol Behramoğlu, Kıbnstakigerçek-
leri, AKEL'in enosisçiliğine dek teslim edenlerdendi...
Gerçi hiçbir zaman bunu yazıya dökmedi, ama sözlü
sohbetlerimizde hep vurguladı. Rumlarbugünedek, tat-
lı enternasyonalızm nağmeleri ile Türk solculannı da kul-
lanmayı başardılar. Ataol'un, burada çok ilgigören birko-
nuk da olsa tıpkı Nâzım Hikmet ve Mikis Teodorakis
gibi, düşüncelerinden ödün vereceğini sanmıyorum."
•••
Kıbns'a ikinci yolculuğum, Mayıs 1991'de, bu kezTür-
kiye'den "Kuzey K*t»ns"acbr... Böytece, sankibir lego
oyunundagibi, parçalarbütünteşmişoluyordu... Kıbns'ın
parçalanmışlığını ve bu parçalanmışlıktan KıbnslıTürkün
payına düşen sancıyı bu ikinci yolculukta daha iyi kavra-
mış oldum... Bu ikinci Kıbns yolculuğundaki bir başka üzün-
tüm ise, bu kez de "birkaç adım" ötedeki Rum arkadaş-
lanmı görme olanağından yoksun oluşumdu... -
• • •
Kıbnslı Türkleri, 1972'de, Rus edebıyatı konusunda bir
yüksek lisans çalışması yaprnak üzere Yazariar Birliği'nin
çağnlısı olarak gîttiğim Moskova'da tanıdım... Şener Le-
vent, Moskova Üniversitesi'nde oğrenim gören Kıbns'lı
Türk gençlerden biıiydi. Gazetecilik eğitimi görüyordu. Şa-
irdi, duyguluydu, sözünü esırgemeyen ve inandığı şey uğ-
runa gözünü budaktan sakınmayan bir kişiliğı vardı. Si-
yasi görüşlerinde de ılımlı ve uygardı. Zaten siyasetten
çok sanata yatkındı. Sonraki yıllarda, Kıbns'taki koşulla-
nn onu sanattan daha çok sıyasete yönlendirdiği anlaşı-
lıyor. Fakat tanıdığım kışiliğinden de bir şey yitirmemiş ol-
duğunu görüyorum... Aynı cesur, atak, duygulu, esprili,
sözünü esirgemeyen, gözünü budaktan sakınmayan Şe-
ner Levent... Sahibi olduğu "Avrupa" gazetesinin yaym-
lan, Şener'in kimi sözleri belkı eleştınlebilir, aşın buluna-
bilir... Ama bunlar, onun Kıbns Türklüğünün en seçkin ay-
dınlanndan biri olduğu gerçeğinı değiştirmez...
•••
Şener Levent'in gözüpekliği, Kıbns'ın Türk aydınlanna
olduğu kadar Rum aydınlanna da ömek olmalıdir... İki top-
lumun haklannı eşit olarak güvence altına alacak bir çö-
züm için Kıbns'ın Rum aydınlan acaba ne yapıyorlar?
Şener Levent ve "Avrupa" gazetesi gibi, böylesine gö-
züpek ve bağımsız savaşım veren aydınlar ve yayın or-
ganlan Güney Kıbrıs'ta da var mı? AKEL'in bilinen, gele-
neksel çizgisi dışında, Kıbns'ın Rum kesiminde de, Şe-
ner Levent ve "Âvrupa" gazetesinin baöımsızlıkçı tutu-
muna koşut hareketler görebilir miyiz? Içtenlikle söyle-
mek gerekirse, bunu pek sanmıyorum. Ve zaten Kıbns
sorununu içinden çıkılmaz duruma getiren de, her şey-
den daha çok, ilericisiyle gericisiyle ve kuşkusuz istisna-
lanyla, Kıbnslı Rum (ve Yunanistanlı) aydının Türklere kar-
şı katı, önyargılı, geleneksel tutumudur...
Bu arada, biz Türkiye aydınlannın Kıbns konusundaki
bilgisizliğimizin, umursamazlığımızın, önyargılı tutumu-
muzun da altını çizmek gerekiyor... Kıbns'ta yaşanmak-
ta olan sıcak günlerin, biz Türkiye aydınlannın Kıbns
konusunu, Kıbns Türkünün sorunlannı daha doğru kav-
ramamızda da umarım ki katkısı olacak...
Şüe'de trafik kazası: 8 ölü „
• ISTANBUL (AA) - Şile-tstanbul Otoyolu'nda,
Meşrutıyet Köyü sapağına 8 kilometre kala, dün saat
16.00 sıralarında meydana gelen kazada, Şile Kuran
kursunun 10 öğrencisiıü taşıyan minibüs, Recep Ercümen
Otsar'ın kullandığı otomobille çarpışü. Kazada, Recep
Ercümen Otsar, Mesut Türkcan, Mustafa Ince, Ali
Saraydemir, Taha Baca, Sincan Özdemir, Turgay Kır ve
Mehmet Ali Topçuoğlu öldü. Yaralılar Haydarpaşa
Numune Hastanesi'nde tedavi altına alındı. ~^~
Transa Milfi Günü' resepsiyomı
• ANKARA (Cumhnriyet Bürosu) - "Fransa'nın Milli
Günü" nedenıyle dün akşam Fransa'nın Ankara
HBüvükelçtİjğj'nderesepsıyon düzenlendı. Resepsiyona -
Başbakan Bülent Ecevit ile eşı Rahşan Ecevit, Devlet
Bakanlan Mehmet Keçeciler, Şükrü Sina Gürel, FP
Genel Başkam Recai Kutan ve çok sayıda daveüi
katıldı. Ecevit, resepsıyonda Fransa'nın Ankara
Büyükelçısi Bernard Garcıa ile bir süre sohbet etti.
ftvador'da deprem
• QUTTO (AA) - Ekvador'da Rıchter ölçeğine göre 4
büyüklüğünde deprem meydana geldi. Jeofizik
Enstıtüsü, turistik Cotacachi kenti yakınındaki larsal
kesimde, yerel saatle 02.39'da meydana gelen depremin
merkez üssünün, yenn 18 kilometre altında olduğunu
açıkladı. Can ve mal kaybına yol açmayan depremden
sonıa, lidlk paıuğe kdpıldiok iokdkidid dokuidü.