Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 5 TEMMUZ 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Attkandava
T6Cye bağışladı
• ANKARA (ANKA)-
Hûrriyet gazetesi köşe
yazarlanndan Zeynep
Atikkan, hakaret
davasından kazandığı 1
milyar lira tutanndaki
tazminatı üyelerle
dayanışma çalışmalannda
kullanılmak üzere
Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti'ne (TGC) verdi.
Atikkan, sanayi eski
bakanlanndan Yalım
Erez'e kendisine yaym
yoluyla hakaret ettiği
gerekçesiyle Kadıköy
Asliye Hukuk
Mahkemesi'ne tazminat
davası açmış ve
kazanmıştı.
• ANKARA
(Cumhuriyet Bfirosu) -
1nın, UMUT Operasyonu
çerçevesinde ortaya
konan laik ve demokrat
aydınlara yönelik
suikastlarda Tahran
bağlantısı bulunduğu
iddialannı reddetti.
Iran'ın Ankara
Büyükelçiliği'nden
yapılan açıklamada,
"Iran'ın izlediği temel ve
kararlı politika, dünya
ülkeleri özellikle de
komşu ûlkelerin içişlerine
müdahale etmemek
ilkesine dayalıdır. Dünya
ûlkeleri ile gerginliklerin
giderilmesi yönündeki
çabalann, irân ve Sayın
Cumhurbaşkaru 'nın
girişimlerinin bir eseri
olup bu girişimin
sonuçlannı son bir kaç yıl
içinde gönnek
mümkûndür" denildi.
Açüdamada, Türk
basınında yer alan
haberler reddedildi.
Y*naz, Çlllep'i
toedyatik'buMu
• ANKARA
(Cumhuriyet Bûrosu) -
ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz, dûn
akşam bir televizyon
programında DYP'nin
'Yeni Yol' projesi ile ilgili
olarak, "Biz bu
meselenin birtakım
medyatik kaygılarla değil
daha ciddi araştınlarak
daha iyi bir zamanJama
ile ele alınması
gerektiğini düşünüyoruz"
dedi. Yılmaz, merkez
sağdaki dağınıklığı
gidermenin öncelikli
hedefleri olduğunu
belirterek projeyi "şu
aşamada bu erken"
buldugunu söyledi.
Gözattna akıan
gantecjter
• ANKARA (ANKA)-
FP Milletvekili Mehmet
Bekâroğlu'nun soru
önergesıni yarutlayan
Içişleri Bakanı Sadettin
Tantan, 1 Ocak 1999-3
Mayıs 2000 arasında
Emniyet Genel
Müdürlüğü birimlerinin
65, jandarmanın ise 7
gazetecıyı gözalüna
aldığını bildirdi. Tantan,
gözaltındaki
gazetecilerden 50'sinin
sahvenldığıni kaydettı.
Tantan, Mayıs ayı sonu
itibanyla 25'i hükûmlü ve
19'u tutuklu olmak üzere
44 gazetecinin cezaevinde
bulunduğunu da açıkladı.
Cfcekin 8 adaım
_|İSTANBUL(AA)-
Istanbul Organize Suçlar
Şubesi ekiplerinin yaptığı
operasyonda, organize
suç örgütü elebaşısı
Alaattin Çakıcı'nın sağ
kolu olarak bilinen
Adnan Çiçek'in adamlan
olduklan öğrenilen 8 kişi
gözaltma alındı. 8 kişinin
sorgusunun organize
suçlar şubesinde devam
ettiği sürdüğü büdirildi.
'Hortum Süleyman'lann bitmesi için sistemin sorgulanması gerektiğine dikkat çekildi
'Işkence suçundan yatan yok'ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)- Ka-
rakolda bir yurttaşı hortumla dövme gö-
rûntüleri televizyonlarda yayunlanan
Başkomiser Süleyman Uhısoy'u aklama
ve yüceltme girişimi tepkilere neden ol-
du. TBMM tnsan Haklan Komisyonu
Başkanı Sema Pişkinsût "Üst düzeyde
değO, ama daha altdüzeylerderesmiağız-
tarda işkence hep meşru küınryor. Bize, şu
• Sabah gazetesinde yayunlanan yazı dizisinde işkenceci Başkomiser
Süleyman Ulusoy'un aklanma çabasına tepki gösteren TBMM Insan
Haklan Komisyonu Başkanı Pişkinsût, "Işkenceciler meşrulaştırılıp
kahramanlaştınlmak isteniyor" dedi. ÇGD Genel Sekreteri Çuhadar
ise olayın meslek etiğiyle bağdaşmadığını ifade etti.
-aad» cczacvlcrindeişkcncc suçundan ya "Hortum
lerle bağdaşmaz" açıklamasını yaptı.
Gazeteci Ahmet Vardar'ın Sabah ga-
zetesinde yayımlanan yazı dizisinde
tan khnsenin ohnadığı söylendT dedi.
Türkiye tnsan Haklan Vakfı Başkanı
Yarvıız Onen, "Sistem sorgulanmadıkça,
değişmedikçe Hortum SüleymanTar Wt-
mez. Mehmet Ağar, siyasi erkin en üst dü-
zcyinde hâlâ en sayguı kişi olarak yaşama-
yadevamedebüfcBövle bir Türkiye'deSü-
leyman'lar da kahraman ohır" derken;
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel
Sekreteri VedatÇuhadar, "tşkencegibibir
insaıüıksuçunu meşnuaşunp sevimligös-
termeye yahynak suça ortak olmak anla-
mına getir. Işkencecileri kahramanlasör-
makmeslek etiği ve en temel insani deger-
Süleyman"ı "BeyoğhTnu te-
mMeyen, SulukıuVyi nizama sokan" ki-
şi olarak sunup dayak görüntülerini umıt-
turma çabası tepkilere yol açtı. TBMM
Insan Haklan Komisyonu Başkanı Se-
ma Pişkinsût, "işkencekonusundayargı-
nuı işleyip işkmediği konusundaki kaygn
Ianru sürekli vmekdiklerini1
* vurgulaya-
rak "Gerek delil yetersiznği, gerek koru-
ma, gerekse düşünce olarak işkencenin
yapuabtttıüği konusundaki yaygın görüş
nedenryleyargıda sonuç ahnamıyor. Ola-
ym değişikayaklannın birbirini kollama-
sı işkencenin önlenmesini güçleştiriyor''
dedi. Yılmayıp mücadele etmek gerekti-
ğini kaydeden Pişkinsût, şu görüşleri di-
le getirdi: "Bıügıilann, teçhizat vedona-
nımlaflgilikanıtlanniyideğeriendirflme-
konuda şunlan söyledi: " İşkencesuçunu
meşrulaşünp yûceltmeyeçahşan bir anb-
vışın gazetecflik etiği açısmdan ne anlama
gekiiğini okurlar degeriendirecektir."
FP Genel Başkan Yardımcısı ve TB-
MM Insan Haklan Komisyonu üyesi
Mehmet Bekâroğhı da son dönemde iş-
kence ile ilgili raporlar hazırlandığını,
pek çok olayın ortaya çıkanldığını belir-
Bu aletier vardır ama kullamP—teı ek "Ancak oıtaya çıkanhm ışkence-sı gerekir. »u aieaer vardır ama
mryor, ifadesi kabul edilemez. Bir ild fa-
ilin ortaya çıkması ve üstüne gjdilmesiv-
k de sonuç ahnamaz. Asü, bizim komis-
yon olarak ortaya çıkardığımız bulgula-
nn, teçhizatve donanımın üstüne gidilme-
U. Türkiye'de işkence suçundan verilen
cezalar bir yıl oluyor, sonra bu 10 aya in-
dirüiyor ve hürriyeti bağlayıcı ceza kap-
samından çıkardıyor. Bize bizzat pous
memurlanndan gelen yazuar var, arok
dayanamıvoruz. diye. İşte evdeild çocuk-
la başa çıkamıyoruz gibi ifadelerie işken-
ce meşru küınmaya çahşdıyor."
ÇGD Genel Sekreteri Çuhadar ise bu
olaylanna rağmen işkencenin sistematik
bir şekflde yapümadığu münferit bazı
olaylann devleti bağlamadığı savunma-
sıyla ohıp bitenleri hafife ahna çabalan
öne çıkta" dedi.
Ortaya çıkan bazı işkence olaylannın
ardından kısa bir süre tartışma yasandı-
ğına, ancak daha sonra bunlann unutul-
duğu ve işkencenin üzerine gidilmediği-
ne dikkat çeken Bekâroğlu, "Bütûnüyle
sistemin sorgulanması gerekir. Aksi hal-
de ortaya çıkan her işkence olayının ar-
dından sıradanlaşürma, basite ahna ça-
balan sûrer gkler" diye konuştu.
Ahmet Vardar, gazetesindeki yazı dizisinde Ulusoy'u korumaya calıştı
6
Hortum Süleyman V aklama' çabası
ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - Yurttaşlan hortumla
dövmesmiyle ürîlü, "Hortum
Sükyman" lakaplı Süleyman
Utasoy'la görüşen Ahmet
Vardar, Sabah gazetesinde üç
günlük bir yazı dizisi
yayımladı. Vardar, bu dizide
" Heybeth bir cûssesi vann,
anukonuştukçayûreğiıun
acak olduğunu gördüm"
dedığı Hortum Süleyman'ın
"kendi usuUerine göre çahşm,
Beyoğhı'nu nasıl temLdediğini,
Suhıku)e>i nasıl nizama
sokruğunu" anlatü.
Hortum Süleyman, "Bu kadar
işi yaparken ufak tefek
hatalanm olmadı değfl"
sözleriyle kendini savundu.
Yazı dizisinde Vitah"
Hakko'nun "BeyogJu sadece
tstanbul'un değfl, Türkhe'nin,
hatta Avnıpa'nm önemli
turizm ve kühür
merkezlerinden biri haline
geidi Bu duruma gehnesi için o
bahsettiğiniz konuser
arkadaşın da büyûk emekfcri
var" sözlenne de yer verildi.
Vardar, yazı dizisinin son
bölümünde "Hortum
Sukvman namı ile ünhl
başkomiser Süleyman
LTusoy'u gündeme getirroekle
çok i\i bir iş yapük. Zaten
bahse konu olaylar 5-6 yd
öncesine an. O olaylardan yola
çıküarak birtakım dersler
alınmg, şimdi daha iieri
metotiaria çabşmalar yapıbyvr.
Unutmayahm, 25 sene evveûd
ünlü polis şefi Sadettin Tantan
da Hortum Süleyman gibi
görevine düşkün, haksızhğa ve
haür gönüle karşı bir pous
şefrydL Şimdi ise lçişleri
Bakanı" dedi. Vardar, "Bir
sorgu araa" başhğıyla,
işkence aleti menyetolu
telefonu tanıtırken de
"Manyetolu telefonu polis
birimierinde adam
konuşturmak için
kuüanırlann. Adamın bau
hassas yerlerine tetefooun
elektrikveren kablolan
bağbuunu. Manyeto
çe\Tüdiğmde canı yanan zanh
da cereyana çarpıkhm
jcannederek konuşurdu. Bu da
İlkel bir USUİ. Ama O
iş« yanyordu'' ifadeleriru
kullandı.
CHP'li Cumhur Keskin cinayeti davasında kızlanndan tepki
6
Asıl failler dışarıda geziyor'
KAYSERt (Cumhuriyet) -
Eski CHP Hakkâri
Milletvekili Cumhur
Keskin'in Van'da
öldürülmesiyle ilgili
Kayseri'de görülen davanın
oturumuna müdahil olarak
katılan kızlan Ruken ve Evm
Keskin, tetikçinin sıradan biri
olduğunu belirterek "Esas
failler dışanda
gcziyor''dediler.
Cumhur Keskin, 14 Ocak'ta,
Van Adliyesi yakmında
uğradığı silahlı
saldında öldürülmüştü.
Cinayeti işledikleri
iddıasıyla tutuklanan
sanıklann davası,
Keskin'in "Sflabyan",
tutuklu sanıklann da
"ürki" aşiretine
mensup olmalan
nedeniyle güvenlik
açısından Van
Valiliği'nin
müracaatıyla Adalet
Bakanlığı tarafindan
Kayseri'ye alınmıştı.
Kayseri 1. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde
yapılan duruşmada,
tutuklu sanıklar Şükrü
Işık, AK Ertaş, tzzet
Ertaş ve Isa Zirek ile
avukatlan Sümer Erol
müdahiller Ruken Keskin ve davasıyla Ugisi yok. Sanıklann, Müdahil avukatlan, Cumhur
Evin Keskin ile avukatlan
Mehtap Tarakçı. llhan Koçak,
Aydın Erdoğan ve Fantk
Sanaslan hazır bulundu.
Duruşmada, Cumhur
Keskin'in kızlan Ruken ve
Evin Keskin, babalannın,
çağdaş ve aydın bir kişiliğe
sahip olduğunu belirterek
şunlan söylediler:
"Babamız, aşiret ve ağahğa
karşı bir insandL Olayın kan .
babamızı takip etmediği senet
yûzunden öklürdükleriııi iddia
etmeleri de yalan. Silahı
ateşleyen sıradan bir tetikçi
Esas failler dışanda gezryor.
Van Cumhuriyet
Başsavcuığı'na olayla Ugisi
bulunan 5 kişinin daha
ifadesinin alınması için
başvurduk. Bu başvurumuzun
mahkemenizce takip
edilmesini istiyoruz."
Keskin'in
ceza davası dışmda başka
davalara bakmadığımn Van
Barosu'ndan sonüması,
Keskin'e ait telefon
görüşmelerirün kayıtlannın
çıkanlması ve delillerin
yeterince toplanamamış ohnası
nedeniyle sanıklann
tutukluluk hallerinin devam
etmesi talebinde bulundu..
Mahkeme heyeti, davacılann,
olayla ilgileri
olduklarını iddia
ettikleri 5 kişinin daha
ıfadelennın alınması
yönünde Van
Cumhuriyet
Başsavcıhğı'na
yaptıklan başvurunun
takip edilmesine,
Keskih'in telefon
kayıtlannın
çıkanlmasma ve
sanıklann tutukluluk
hallerinin devamına
karar verdi.
Duruşma, sanıklar
hakkında Van, Hakkâri,
Ankara ve Istanbul'da
da devam eden
davalarla ilgili
dosyalann incelenmesi
ve bazı tanıklann
dinlenmeleri için başka
ve Aydemir HoduL Duruşmaya, tutukhı sanıklar Şükrü Işık, Ah" Ertaş, tzzet Ertaş ve tsa Zirek kaöldL güne bırakıldı.
EZAEVLERÎ
Tutuklu
yakınlan
açlık
grevinde
HaberMerkezi-58 ay-
dın ve sanatçı, "insanın
tophımsal varlığma sakh-
n ve insanhk onurunu
yok etme araa" olarak
tepki gösterdikleri hücre
tipi cezaevi projesine
karşı bir araya geldi.
Ankara Tutuklu Aile-
leri ile Yardımlaşma ve
Dayanışma Derneği (Tl-
YAD) üyesi tutuklu ya-
kınlan da F tipi cezaevle-
rini protesto etmek ama-
cıyla dün Idil Can Kültür
Merkezi 'nde açlık grevi-
ne başladılar.
tstanbul'da 11 Tem-
muz'dan bu yana açlık
grevi yapan aileler ey-
lemlerini yanna kadar
sürdüreceklerini belirtti-
ler. Adana'da da aileler
TAYAD'ın eylemine des-
tek için açlık grevine baş-
ladılar.
Nâzım Kültürevi'nde
basm toplantısı düzenle-
yen aydınlar, "tabutiuk-
lar" olarak niteledikleri
hücre tipi cezaevi proje-
sinin son aşamaya geldi-
ğine dikkat çektiler. Ay-
dınlar, Adalet Bakanlığı
ve medya tarafindan ka-
muoyuna oda tipi, villa
tipi ya da modern ceza-
evleri olarak tanıtılan uy-
gulamarun aslında "hüc-
retipi" olduğunu kaydet-
tiler.
Hücre tipi olarak bili-
nen F tipi cezaevi uygu-
lamasını protesto etmek
amacıyla, 11 Temmuz'da
CHP Beyoğlu llçe Mer-
kezi'nde açlık grevine
başlayan ve ertesi gün
buradan çıkanlan tutuklu
ve hükümlü yakınlann-
dan 6 kişi, eylemlerini
DİSK'e bağh Türkiye
Devrimci Banka ve Si-
gorta Işçileri Sendikası
(Bank-Sen) Genel Mer-
kezi'nde sürdürmeye
başladılar.
IRMIKI AYDIN ENGtN aengin@doruk.net.tr
Olacak iş değil.
_ 6 Temmuz günü bir Tırmık yazdım.
Üniversitelerdeki rektör seçimine de de-
ğinen bir Tırmık. Yazmaz olaydım. Hay-
di yazdım, bari rektör seçimlerine filan
değinmez olaydım.
Olacak iş değil. YÖK beni ciddiye al-
dı ve olan oldu.
Şöyle yazılmıştı:
"...Bu ay 22JJniversitemizin rektörte-
ri atanacak. Üniversitelerde heyecanlı
rektörseçimleri yaşandı. Ama neresin-
den bakarsanız bakın, üniversitelerde
aslında 'demokrasicilik' oynandı. Seçi-
me katılanlardan altısı, aldıklan oy ora-
runa göre sıralanıp YÖK'e bildirildi. YÖK
yanrtbu-6 adayt3'e indirecek. YĞKdö-
zenibirtuhaf. YÖK, en çok oy alan ada-
yı dışanda bırakıp attı adaydan, ömeğin
topu topu birer oy alabilmiş üçünü cım-
btzlayıp Cumhurbaşkanı'na sunma hak-
kını elinde tutuyor. Cumhurbaşkanı da
kendisine sunulanlar 'arasından' birini
o üniversiteye rektörolarak atayacak..."
Allah için yukandaki paragrafı biraz
dikkatle okuyun. Orada kilit bir sözcük
var ömeğin!
Yani ünlü Laz fıkrasındaki gibi, "me-
sela teduk" demeye getirmiştik.
YÖK bu! Mizahtan anlamıyor işte. Bu
cümleyi daha önce de yazmıştım da,
Efendiler, 'Medyanızı' îyi Seçin!..
YÖK'ten "YÖK mizahtan anlar" diye ya-
nrt geldiydi. Ben de umutlandıydım.
YOK mizahtan anlarmış.
YÖK mizahtan anlamıyor; kendisi mi-
zah yapıyor.
Anımsayın, yukanda sözünü ettiğim
Tırmık'm yayımlandığı gün, YÖK Genel
Kurulu, Izmir Dokuz Eylül Üniversite-
si'nin öğretim üyelerince belirlenen 6
adaydan 3'ünü cımbızlayıp en çok oy
alan Profesör Emin AJıcı'yı (449 oy),
Profesör Fethi Idiman'ı (389 oy) kena-
ra itip 142 oy alabilen Profesör Faik Sa-
nalioğlu'ntın yantna btrer (evet evet,
"tek bir" anlamında birer) oy almış iki
profesörü de ekleyip Cumhurbaşka-
nı'na sundu.
Yani "Sayın Cumhurbaşkanımız,
buyurun, Dokuz Eylül Üniversitesi için
bizim rektöhüğe layık bulduğumuz bi-
lim adamlanmız bunlardır. Içlerinden bi-
rini seçin" dedi.
Rezaleti, bizim Hikmet Çetinkaya
diline doladı. Günlerdir yazıyor. Allah
YÖK'ün yardımcısı olsun. Ben kanş-
mam.
Beni ilgilendiren, Cumhurbaşkanı Ah-
met Necdet Sezer'in tutumu. Yasaya
göre galiba önüne konan üç kişiden bi-
rini seçmek zorunda. Merak ettiğim,
Cumhurbaşkanı'nın mizah duygusunun
olup olmadığı.
Varsa... Yani Cumhurbaşkanı mizahın
tadını çıkarmayı biliyorsa, yapacağı çok
basit: 142 oy alan profesörü de o siler
ve öteki "tek oylu" iki rektör adayı ara-
sında TV kameralan önünde yazı-tura
atar.
Böylece mizah doruğuna ulaşır. Hep
birlikte çok çok güleriz.
•••
Kişisel korkulanm var. YÖK'ün be-
nim gibi fukara bir gazeteciyi ciddiye
alıp "mesela dedik"\n\ aynen uygula-
ması içime ürküntüler sardı. öyle ya,
YÖK gibi koskoca bir 12 Eylül kurumu,
o kurumun önemli, ciddi, ağır (kim bi-
lir kaç okkadıriar) profesörlerden olu-
şan genel kurulu beni ciddiye aldıysa,
bakarsınız hükümet, hatta devlet de
ciddiye alıverir.
Ömeğin, geçen gün yayımlanan "KK-
TC, Türidye'nin Bir Eyaleti mi" başlıklı
Tırmık'ta geçen,"...Kıbns'ın geleceğini
ya Kıbnslılar belirieyecek; o zaman Tür-
kiye için Kıbns, sıcak ilişkileri bulanan
biryakın komşu ülke olacakya da Tür-
kiye 'Bu aldatmacaya bir son verelim.
KKTC'yi ilhak edip Türkiye'nin bir eya-
leti yapalım' diyecek..." cümleciğini
devletimiz ciddiye alır da, adayı gerçek-
ten ilhak etmeye kalkarsa ne olacak?
Ya da F tipi cezaevleri ile ilgili önceki
günkü Tırmık'ta geçen, "... Tutuklu ve
hükümlü yurttaşlann can güvenliği hu-
kuksal güvenceye, kamuoyu denetimi-
ne kavuştumlmadığı sürece, F tipi olsa
ne yazar, koğuş olsa ne yazar..." cüm-
leciğine bakıp "Nasıl olsa can gûvenlik-
lerinisağlayamayız. Medyaya göre ma-
dem fark etmiyor, tıkalım hepsini F tipi-
"ne*xteytverirter rrtf? __:•"'
O yüzden buradan bütün yetkili, etki-
li, resmi, gayri resmi, derin, sığ, legal, il-
legal kişilere sesleniyorum:
Efendiler, medyanın sesine kulak ver-
mek isteyebilirsiniz. Bu sizin hakkınız. A-
ma lütfen dikkat edin. Ben medya de-
ğilim. Hatta bizim gazetede "medya"fi-
lan aramayın. Bizde hiç "medya" yok.
Ayrıca Enis Berberoğlu'na, Serdar
Turgut'a, Zeynep Atikkan'a filan da
kulak asmayın.
Lütfen kulak vereceğiniz "medyanızı"
dikkatli seçin, doğru seçin.
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HtKMET ÇETİNKAYA
SuçluKim?.. ı
Masanın üzerinde birikmiş mektuplar, elektronik
posta adresine gelen notlar...
Bir grup Kuzey Kıbrıslı genç, "Kuzey Kıbns"
başlıklı yazımıza yanıt göndermişler... ;
Diyorlar ki:
"Yazılannızda doğru saptamalarınız olmasına
karşın, yeterince araştırma gereği duyulmamış.
yüzeysel bölümler de bulunmaktadır..."
Genç okurlar devam ediyor: ;
"Kıbns'ta partizanlık yapıldığı saptamanız doğ-
rudur. Ancak polis örgütünün lçişleri Bakanı'na
bağlanmamasının altında yatan gerçek, Türkir
ye'deki bazı kesimlerle Cumhurbaşkanı Raıjf
Denktaş'/n gücü ellerinde bulundurmak ve yurr
dunu seven banş yanlısı ve kendi kendini yöneiç
me hakkını talep eden insanlan baskı kullanarak
kontrol altında tutmak istemeleridir. özellikle Kıb-
ns konusunda onlarla ters düşer, onlan eleştirme
gibi bir hataya düşerseniz adınız casus ve vatap
haini olur."
Genç okurlar, bize bir soru yöneltiyorlar:
"Acaba bu kadar bankanın açılmasına kimler
izin verdi, bu bankaların kurdelelerini kimler kes-
ti?"
Genç Kıbnslılarda Türkiye'ye karşı örtülü bir kin
ve öfke var!..
Kuzey Kıbns'ta üretimin bilinçli biçimde çöker-
tildiği, bu iş için Rauf Denktaş'aîürkiye'de bazı ke-
simlerce misyon yüklendiği öne sürülüyor... ^
Kuzey Kıbns'ta su yok, elektrik yok!.. ,j
Suçlu-kim? f
Türkiye!..
Narenciye üretimi düşmüş, her beş Kıbrıslıdan
dördü memur!..
Suçlu kim? 4
Türkiye!.. •,
InsafL ,
• • •
Türkiye'nin 26 yıldır uyguladığı ekonomik des-
tekyatırımlara dönüşseydi bugün Kuzey Kıbns na-
sıl olurdu?..
Paralarla har vurup harman savruldu!..
Deniz bitti!.. ,;
Pis kokularyayıldı!..
1974'te Güney Kıbrıs'ın ekonomisi, Kuzey Kıb-
ns'tan çok kötüydü...
Kıbnslı Ziya Arnavut diyor ki:
"Suçu Türkiye'ye atacağımıza kendimize baka-
lım. Partizanlık ivme kazandı Kuzey Kıbns'ta. Tüm
partiler yandaşlanna memur kadroları açtı. Nüfu-
sun yüzde 57'si devletten şuya da bu şekilde ma-
aş alıyor. Bütün Rum mallan, deniz kıyılan yağma-
landı. Kıbns'ta partizanlık ortadan kalkar, top-
lum üretici hale gelirse sonınlardan kurtuluruz..."
Biliyorum Kuzey Kıbrıs'taki gerçeği gören ay-
dınların, sosyal demokratların, demokratların sa-
yısı hayli fazladır...
Romantik olmayan, ayağı yere basan Kuzey Kıb-
nslılar, 'partizanlığın' ada Türklerini uçlara çektı-
ğini çok iyi bilıyorlar; demokratik bir anayasaya
karşın siyasal erkin baskıcı bir yönteme başvur-
masının nedenini anlıyoriar...
Unutulmasın demokrasi bir yaşam biçimidiıi..-.
Türkiye'de de baskı yok mu? /
Alın, YÖK'ün uygulamalarına bir bakın!.. *
Türkiye 12 Eylül 1980'in ürünlerini topluyor bu-
gün; Kuzey Kıbns da ekonomik olarak ayağa kalk-
madığı için bizim çektiğimiz sancıyı çekiyor!..
Romantik aydınlar unutmasın ki Türkiye tam 26
yıldır Kuzey Kıbrıs'a ekonomik destekte bulunu-
yor; romantik solculann hiç sevmediği Mehmetçik
onlan Rumlara karşı koruyor!..
•••
Kuzey Kıbns'ta madalyonun iki yüzüne de bak-
makta yarar görüyoruz!..
Doğrular ve yanlışlar!..
Elbet zulme, işkenceye, baskıya karşı duraca-
ğız!.. Elbet demokrasiyi, insan haklannı savuna-
cağız!.. Elbet, Türkiye'nin dayatmacılığını, Kıbnslı
Türk kimliğini yok etme girişimini eleştireceğiz!..;
Gazeteci Şener Levent'e gelince!.. *
Biz onun ve diğerlerinin casus olduğuna inarv
mıyoruz; Ancak "Türidye Kuzey Kıbns 'ı işgal etmiş-
tir" savına da katılmıyomzL
1974 Banş Harekâtı'ndan üç-dört ay sonra ben
Kuzey Kıbns'taydım... ı
Mehmetçik omuzlarda taşınıyordu!.. •
O gün doğanlar bugün 26 yaşında...
Şener Levent'in, 2 yıl önce dönemin Kıbrıs
Türk Banş Kuvvetleri Komutanı (KTBK) Korgenar
ral Aii Yalçın en yakın dostu değil miydi?
Türkiye 2 yıl önce işgalci değildi de bugün mü
işgalci oldu? 26 yıldır elektriğin yanmamasını.
suyun akmamasını, yatırımların yapılmamasını,
Türkiye'den gelenlere yurttaşlık hakkı verilmesini,
herkesin devlet memuru olmasını Türkiye mi is-
tedi? . ı
Ne diyorsunuz? j
hikmet.cetinkaya@ cumhuriyetcom.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
• Cuml
^ kitap
[huriyet
> kulübü
Ç&tffik*ıy*ı KR*tpt&ri
ÇAĞININ TANIĞI ÜÇ YAZAR
2 BASI
KÜBİLAY OLAYI VE TARİKAT
KAMFLARI
4. BASI
SANCILI YILIAR KU$ATI1MI$
SOKAKLAR
4. BASI
KUZU POSTUNDA KURT
2. BASI
ZAMBAK SANA DA BULAJTI KAN
DİN BARONUNUN KAZLARI
2 BASI
A$IK KADINLAR SOKAĞI
2 BASI
JERİAT MZARI
SEVDANIN ADRESİ BEILİ DEĞİL
TÜRKİYE'NİN ŞEYTAN ÜÇGENİ
ZLERİN POYRAZ
Cumhunyet Kıtap Kulübu Çağ Pazaıiama A Ş. Türkocağı Cad
No:39/41(34334)Cağaloğlu-lstanbulTel.514 01 96