Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 TEMMUZ 2000 CUMARTESİ
8 HABERLEREV DEVAMI
*•
G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
dönemini öylesine övdü ki...
Oysa, kimi zamanlardaki oluşmalar, gelişmetef
TBMM'nin alkışlarla, övgülerle karşılanan çalış-
malarını gölgeliyor.
Örnegin; Ecevit'in ortaya attığı, gerçekleşme-
si için uzun süre direndiği bir anayasa değişikliği
TBMM'yi tam üç ay uğraştırmadı mı?
Bu üç aylık sürede Türkiye'nin çeşitli korkular-
la -üstelik hükümet başkanınca- sarsılmak isten-
diğini anımsayana da rastlanmıyor.
Başbakan'a özgü olasılıklann başta geleni ney-
di?
"Bir adım ötemizi görebilmemiz için" diyordu
Ecevit; Demirel'in görevde kalması vazgeçilmez
koşuldu. "Mevcut istikrann korunması" ancak
Demirel'le olanaklıydı.
Osıra; Ecevit'i, Demirel'in medyadaki borazan-
ları tam gaz destekledi.
Hükümetin, hatta Çankaya'nın birliktelik sergi-
lediği bu dönemde TBMM, örneğin Türkiye'yi Ba-
tı girişimcilerinin tutsağı haline getiren ve anaya-
sa değişikliği gerektiren tahkim yasalannı kabul
etti.
Ne ki; yöneticilerin dilinden eksik etmediği, ör-
neğin dokunulmazlıkları sınırlandıran ya da yol-
suzluklan doğrudan yargıya bağlayan anayasal
düzenlemeleri gerçekleştirmeyi aklının ucundan
geçirmedi.
Hükümet ortakları af konusunda bir arpa boyu
yol alamadı.
Kamuoyunda hareket yaratan bir babanın, Bo-
ray Uras'ın Ankara kapılarına dayanmasından
sonra TBMM -tatile giderayak- trafik konusunda
yazın da çalışacak bir araştırma komisyonu kur-
mayı planladı.
Trafiğin altyapısı, çıkanlan yasalara sürücülerin
uyup uymamalanndaki örnekleryaşanmamış, ya-
şanmıyor sanki.
Yeni bir yasa için yeniden araştırmalara girişi-
lerek trafik canavarına önlem aranması, böylece
en az 3 ay erteleniyor.
Yorgun milletvekillerimiz tatile bir an önce çık-
sınlar diye!
Nasıl bir ses ise...
Daha, daha? Aylardır çok çalışan TBMM, din-
lenceyi hak etti mi diyorsunuz.
Üç ay; 5+5'i gerçekleştirmek, bir kişinin koltu-
ğunu koruması uğruna anayasayı zorlamakla
geçti.
Ya son bir buçuk aylık zaman? Tansu Çiller'le
Mesut Yılmaz'ı aklamak paklamak uğruna har-
candı.
Hemen bütün parti liderleri aklama paklama
olayında grup karan alınmayacağını buyuran ku-
ralı bir yana atıverdiler.
Durmadan yineledikleri bu kuralla, söyledikle-
ri ve yaptıklan örtüşmedi.
Oediklerine göre; aklama paklamalarda parti
merkezleri milletvekillerini zorlamamış. Her mil-
letvekili "vicdanının sesini dinleyerek" oy kullan-
mış.
Oysa, uygulamaya bakalım: Aklama paklama
olayında her partide grup kararı yok ama, millet-
vekilleri "toplu vicdani kararla hareket ederek" oy
kullandı.
Örneğin; MHP'li yüzden fazla milletvekili Çil-
ler'le Yılmaz'ın Yüce Divan'a gitmesi için biriikte
oy kullandı. Yüzden fazla DSP milletvekili toplu-
ca aksi yönde hareket etti.
Çiller'i de Yılmaz'ı da toplu "vicdani" oylar Yü-
ce Divan'dan kurtardı. ANAP'lılar Çiller'i, DYP'li-
ler Yılmaz'ı "toplu vicdani yargılan" ile akladı.
Aksi görüşü parti liderleriyle milletvekilleri dışın-
da yutana rastlanmadı.
TBMM çok çalıştı, tatili hak etti diyen hükümet,
Meclis tatildeyken kamuda, ekonomide ve bele-
diyelerde köklü reformlar gerçekleştirme olana-
ğı sağlayan yetki yasasını neden çıkardı acaba?
Yetki yasası ile sosyal güvenlik reformu, kamu
personel rejimi, kamu bankalarının özelleştirilme-
si, yerel yönetimler reformu, fonların tasfiyesi, bü-
•Okrasiyle mücadele gibi yasaları gerçekleştirme-
^}; çok çalışan, bu önemli yasalara zaman bula-
mayan TBMM yerine acaba neden hükümet üst-
lendi?
•; 550 üyeli TBMM'nin aylardır beceremediği iş-
(£r 30 üyeli üç partili hükümetin başarısına ve be-
çerisine bırakıidı.
f Kısacası, önemli atılımlarda TBMM, yetkisini
Bakanlar Kurulu'na devretti.
Rejimin kalbi dediğimiz TBMM'yi övmesine
övelim de...
* Hatta üç ay tatil yapmasına da ses etmeyelim.
"' Ammavelâkin övgüyü de tadında bırakalım!
IMyazarımıza
soruşturma
Istanbul Haber Servi-
â-tstanbul Cumhuriyet
Savcıhğı, yazılannda
"Askeri kuvveder ile
cumhuriyeti tahkir ve
tezyifettiİderi" iddiasıy-
la Cumhuriyet yazarlan
Sadullah Usumi ile Ay-
dm Engin ve Cumhun-
yet Gazetesi Sorumlu
Yazıışleri Müdürü Fik-
ret İÜdz hakkında T-
CY'nin 159'uncu mad-
desine aykınhktan so-
ruşturraa açtı.
îstanbul Cumhuriyet
Savcıhğı, Sadullah Usu-
mi'nın 12 Eylül darbesi-
ni konu alan 25 Mayıs
2000 tarihli yazısı nede-
niyle TCY'tün 159'un-
cu maddesıne muhale-
fet ettiğini öne sürdü.
Savcılık, "12 Eylül'e
Yargı Yolu Açıhyor
mu?" başlıklı yazıdaki
"12 Eylül ülkenin kade-
rini değiştirdi. Gelişme-
sini engelkdL Halkımızj
iç ve dış sömüriiye tes-
Bm etti. 'Anayasa birke-
re delinmekle bir şey ol-
maz' veya 'Benim me-
murum işini bilir' anla-
yışıûlkedeegemenoldu.
Ve yağma düzeni başla-
ÜL Bütün bunlar 12 Ey-
lül'ün sorgulanmasıiçin
yetmez mi?" sözleriyle
"Askeri kuvvetierin tah-
kir ve tezyif ediküğTn]
iddia etti.
Savcılık, Aydın En-
gin'in 22 Nisan ve 1 Ha-
ziran 2000 tarihinde ka-
leme aldığı "Vazgeçtim,
Yazmayacağun" ve
"Adalet Bakanb^veita-
tuklularHazır,YaBiz?"
başlıklı yazılannda
"Cumhuriyeti tahkir ve
tezyif ettiği" ıddıasıyla
açtığı soruşturmayı da
sürdürüyor.
Savcılık bu yazılar
nedeniyle Sorumlu Ya-
zıışleri Müdürümüz
Fikret tlkız hakkında da
üç ayn soruşturma ya-
pıyor.
TSK'den mesaj zineirî• Baştarafi 1. Sayfada
Kara Kuvvetleri Komutanı, Ba-
tı ülkelerinin Türkiye'deki Alevi
yurttaşlara ilişkin çabalanyla
mezhep farklüıklannı gündeme
getırdiklerine de dıkkat çekerek
"Atatürk'ün kurduğu Türkiye
Cumhuriyeti Devkti'ni yıkmak
için aşın dmi jJamlan teşvik edi-
yorlar. Maaksef içimizden de bu
emeBerehizmetedecekhainişbir-
fikçflerbuhıyoriar"dedi. Orgene-
ral Ateş, Türk ordusu var olduk-
ça hiç kimsenin Türkiye'yi Ata-
türk'ün gösterdiği çağdaş düzeyi-
ne ulaşmaktan alıkoyamayacağı-
nı söyledi.
Ateş'in ardından Hava Kuvvet-
leri Komutanı Orgeneral Ergin
Celasin de yurtiçındeki irtica sa-
vunuculan ve onlann yurtdışın-
daki destekçilerine sert uyanlar-
da bulundu. Celasin, hava kuv-
vetleri personeline "Sizler, laik ve
demokratik cumhuriyetin temel-
lerine gerek yazdan, gerek sözle-
ri ve gerekse hareketJeri ile dina-
mit koymaya çataşan harici ve da-
hfli bedhahlara (kötühlk isteyen-
lere) karşı en büyük güvenceleri-
mizden birismiz" diye seslendi.
Güney Deniz Saha Komutanı
Koramiral AtiDa Şenkul da, gön-
derdıği mesaj da askerlere şöyle
seslendi: "Sizler, bugûn bu üike-
nin karasmda, denizinde, hava-
sanda özgürce ve insanca yaşama
nianagım sağlayan büyük önder
Atatûrk ve silah arkadaşlannın
kurduğu laik demokratik Türki-
ye Cumhuriyeti'nin ve onun ilke
ve devrimierinin koruyucusu ve
kouayıcısı okhığunuzu, en büyük
varhğuuz olan namus ve şerefîniz
üzerine yemin ederek Uan etmiş
buhınuyorsunuz."
Şenkul, ettikleri yemini unut-
turmaya çalışanlar olsa da unut-
mayacaklannı vurgularken, as-
kerlere "As8 kanımza emanet edi-
len cumhuriyetin sonsuza dekya-
şamasının önüne kimse geçeme-
yecektir. Bunun en büyük temina-
ü sizlersiniz" dedı. Askeri liseler-
de dün yapılan mezuniyet tören-
lerinde de laiklik duyarlılıgı ko-
nusunda net mesaj lar verildi.
Ateş: Atatûrk Okeleri
rehberinfe efaaa •*••* +*-»
Maltepe Askeri Lisesi'ndeki
mezuniyet törenine mesaj gönde-
ren Kara Kuvvetleri Komutanı
Orgeneral Ateş, hızlı değişimin
yaşandığı dünyada nıtelıkli ınsan
gücü faktörünün gelecekte de ba-
şan ve zaferin anahtan olacağuıı
vurguladı. Ateş, çağdaş eğitim ve
öğretim yöntemleriyle yetiştiri-
len ve TSK'nin çeşitli kademele-
rindekı komutanlan olacak genç-
lerin Atatürk'ün gösterdiği çağ-
daş uygarlık düzeyıne, aldıklan
bilgileri nerede ve nasıl kullana-
caklannı bilerek ve bunu yaşam
tarzı yaparak ulaşacaklanndan
kuşkusu bulunmadığımn altını
çizdi. Ateş, şöyle devam etti:
"Eğitim ve mesiek yaşanûnız
boyunca; Atatûrk ilke ve inküap-
lannı rehber edinerek laik ve de-
mokratik Türkiye Cumhuriyeti
Emekfi Orgeneral Çev&Kr,Erkaya'ya yaptlan sakbnian kmach.
'Erkayaşeriatçüann
nasınna bttsü
9
Îstanbul Haber Servisi -
Emekli Orgeneral Çevik Bir,
eski Deniz Kuvvetleri Komu-
tanı Güven Erkaya'nın, 28 Şu-
bat'ta şenatçılann nasınna
basüğuu, vefatından sonra da
bu nedenle şeriatçı gazetelerin
saldınsına uğradığını belirte-
rek "Oemek ki o zaman yapı-
lan görev çok doğrujmuş, 28
Şubat'ın amacı o iradeyi etki-
sizteştirmekti ve de bunda ba-
şardıolundu.Ben bu saktard»-
n ciddiye almıyorum" dedi.
Hafta başmda yaşamını yi-
tiren Başbakanlık Başdanış-
manı ve eskı Deniz Kuvvetle-
ri Komutanı Erkaya, üyesi ol-
duğu Ataköy Marina Yat Ku-
lüp'te düzenlenen bir toplan-
***" öyla antldf Topteıtıda kono-
şan Çevik Bir, Erkaya'nın çok
yönlü, ufku geniş ve yüksek
sorumluluk duygusuna sahip
bir ınsan olduğunu vurguladı.
Türkiye'yi zor duruma sokan
Devieti'nin korunması, vatanın
bağımsızhğ] ve bötünmezbütünlü-
ğünün muhafazasmı vesizlereteb-
Kğedilecek tüm görevleri en iyi şe-
kfldeyerinegetirecepnizden, vata-
nmı ve milletini seven, dürüst şe-
refli, disiplinü, yüreği insan sevgj-
siyle dolu bir subay olarak yetiş-
mekiçingajTetsarfedeceğinizden
ve bunu en iyi şekilde başaracağı-
nızdan eminim. Sizkrin başanla-
n TSK'nin ve onun aynhnaz par-
çası olan Kara Kuvvetierinin ve
milletinıizin gelecegegüvenle bak-
masuun teminatı otocakür."
Kara Kuvvetleri Harekât Baş-
birçok uluslararası olayda Er-
kaya'nın ülkenin önünü açtı-
ğını beürten Bir, Kardak kri-
zının aşılmasmda eski Deniz
Kuvvetleri Komutanı'nın
önemli katkılan olduğunu bil-
dirdi. Bir, Ege komuta - kont-
rol sorunlannı Erkaya'dan da-
ha iyi bilen ikinci bir insan ol-
madığına dikkat çektı. Erka-
ya'nın hasta yatağındayken
"Uhısal Strateji Dergisi''nin
mayıs-haziran sayısına yazdı-
ğı "E^'nin Hayati Önemi*
başlıklı makaleye de değınen
Bir, Erkaya'nm söz konusu
yazıdaki görüşlerine kulak
asılması gerektiğini anlattı.
Ataköy Yat Kulübü Komo-
doru Teoman Arsay. Erka-
ya'nm anısına önümüzdeki
yıl, her deniz subayının yolu
olan Heybeliada, Tuzla ve
Gölcük güzergâhında bir de-
niz yolculuğu düzenlemek is-
tediklerini belirtti.
kanı Tümgeneral BehzatBaltada
mesajında, 1999- 2000 eğitim ve
öğretim yılında askeri liseleri ba-
şan ile bitiren Harp Okulu adayı
öğrencileri kutlayarak "Bilgi ve
becerilerinizi vatan ve millet uğ-
runda, Atatûrk ilke ve inkılapla-
n doğrultusunda geüştirerek si-
lahh kuvvetiere üstün hizmet ver-
menizi temenni ediyorum" dedi.
Kara Kuvvetlen Komutanlığı
Eğitim Okullan Daire Başkanı
Tuğgeneral thsan Gürcihan, tö-
rende yaptığı konuşmada, öğren-
cilerin Atatürkçü dünya görüşü-
nü bilinçli bir biçimde kavradık-
lannı vurguladı. Işıklar Askeri
Lisesi'nüı bahçesinde düzenle-
nen törende, 1999-2000 Eğitim-
Ögretim yılını başanyla tamam-
layan 192 öğrenci Harbiyeli ol-
manın ilk adımını attı.
'Güçlükkrie mücadeleye
hazırolun'
KKK Istihkâm Daire Başkanı
Tuğgeneral AH FuatSaraç, tören-
de yaptığı konuşmada, subay
adaylannın, günün ihtiyaçlarma
uygun bilgi düzeyinde, bedeni
yeteneğe sahip, temel askeri bil-
gi ve becerileri kazanmış, vatanı-
na, görevine ve çevresine sevgiy-
le bağlı, Atatûrk ilke ve inkılap-
lannın amansız koruyucusu ola-
rak yetiştirildiğini vurguladı.
Okul yöneticileri ile çalışanlan
kutlayan Tuğgeneral Saraç, öğ-
rencilere hitaben şunlan söyledi:
"Yaşamınızda görev, şeref ve
vatan keümekri rehberolmahdır.
Bunlarcesaretinizku-ıkhğında si-
ze moral verecek, başanya olan
inancmız azaknğmda sizi güçlen-
direcek, ümitsizliğe düştüğünüz-
de bir çıkış yolu gösterecek itici
kuvvetierdir. Hatalaruuzda bile
gururunuzdan ödün vermeyiniz,
Başarılannızda alçakgönüUü ol-
masmı bUmiz. Rahata düşkün o(-
maymız. Kendinizi kefimelerle de-
ğü\ yapacağınız görevleıie ifade
ediniz. Güçlüklerie mücadeleye
hazır olunuz,"
Okul Komutanı Kurmay Albay
Mehmet Yaknner de 192 subay
adayının, bugüne kadar 10 genel-
kurmay başkanı, 19 kuvvet ko-
mutanı ve 13 ordu komutanı ye-
tiştiren okuldan mezun oldukla-
nnı anımsatarak şunlan söyledi:
"Atatürkçülüğü >alnız bilen de-
ğil, uygulayan ve uygulanmasını
sağlayan olunuz. Unutmayınız ki,
sizler sizi yetiştiren nesilden çok
daha farkh bir ortamda hizmet
yapmak, devtetimirin ülkesi ve
mületiyle bölünmez bütünlüğü-
nün korunması ve laik düzenin
muhafazası için mücadele etmek
zorunda kalabilirsiruz."
TSKgûçlfiohnah^
Kuleh Askeri Lisesi'ndeki me-
zuniyet tçreninde^Kaja Kujjpe^
len'ru temsifenkonuşan 2. Zırhlı
Tugay Komutanı Tuğgeneral Er-
can Birol, Kara Kuvvetleri Komu-
tanı Orgeneral Atilla Ateş'in öğ-
rencilere gönderdiği sevgi, takdir
ve başan dileklerini iletti. Birol,
şöyle devam etti: "Yurdumuz,
Balkanlar, Ortadoğu ve Kafkas-
lar'ın en hassas noktasmdadu*. Bu
yüzden Silahb Kuvvetlerimiz güç-
lü olmak zorundadır. TSK'nin
mezun olan bu öğrencilerle daha
da güçleneceğine inamyoruz. T-
SK, böyle subaylara sahip olduğu
sürece, verflecek her görevi basa-
nyia yerine getirecektir. Ve Türİd-
ye Cumhuriyeti sonsuza kadar
varhğmı sürdürecektir."
Tuğgeneral Birol, öğrencilere,
"Bütün varhğuuzla Atatûrk dü-
zenini koruyun. Şeriat düzeni ge-
tirmek isteyenlere karşı daima
uyanık olun" diye seslendi.
Denizcilere 1 Temmuz Kabotaj Bayramı mesajı
Erdil: Şeriatçılann hain saldınlan ilk değil
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Deniz
Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ühami Erdil,
Kabotaj Bayramı nedeniyle yayımladığı me-
sajda, denizcinin doğayla iç içe yaşayan, akıl
ve bilgiyi kullandığı sürece sürekli ilerleme,
güçlenme, çağdaşlaşma ve zaferlerin öncüsü
olduğunu vurgulayarak "Deniz tarihimizde
görüldüğü üzere akıl ve biümden uzaklaşan
denizcilerin sonu ya nmanda baskma uğra-
mak ya da denizde imha edflmek ohnuştur"
dedi. Türk denizcisinin Atatürk'ün idealine
sanlanlarla ilke ve devrimierinin bayraktarla-
nna son günlerde yapılan "hain sakunlara"
yabancı olmadığını anımsatan Erdil mesajın-
da şunlan kaydetti:
"Tarihinin birçok safhasmda bu hain ve ka-
ranhk güçlerin saldınsına uğranuş, bilerek za-
yıf bırakıimış, tersaneleri kapatümış, donan-
ması HaBc'e hapsedflmiş, gemikri sökübnüştür.
Tarihin bu en zor günlerinde dahi Türk deniz-
cisi a> dınlanmanın \eçağdaşlaşmaıun kalesi ol-
muştur. Türkdenizcisi, başta laiklikolmak üze-
re Atatûrk devrimierinin yumaz bir uygulayt-
cısı ve ölümsûz destekçisi ohnuştur. Yakm tari-
himizcumhuriyetdonanmasının veTürkdeniz-
cisinin bu uğurdaki sayısız başarüan ve tarihe
mal oknuş şahsiyetieri ile doludur."
IKO'den Kıbrıs desteği• Baştarafi 1. Sayfada
yim" dedi. Ortak bildiride, Rus
hükümetinin, Çeçenistan'da ba-
nşçı bir çözüm için Çeçen halkı-
nın temsilcileriyle görüşmeye de-
vam etmesi de istendi.
Dışişleri Bakaru Cem, Devlet
Bakanı MehmetKeçecfler ile dün
düzenlediği ortak basın toplantı-
sında, bir gazetecinin "Gend sek-
reter secimi konusundaki uzlaş-
ma Doha'daki zirveye kalsaydı
Türkiye'nin letaaıeotanaz nuydı"
sorusu, "Bence sürebflinii, fakat
tabii bu karan önceükle IKÖ dö-
nem başkanhğı ve toplanüyı dü-
zenleyen ülkenin dışişleri bakaru
befirnyor. Hemen herkes bu top-
\»ntu(a) bu İŞİn nzamagnın ÖTgÜt
açısmdan faydasız olduğu görü-
şündeydL Elbette cumhurbaş-
kanlan ve hükümet başkanlan
toplanüsmda bizhn lebimize ola-
bilirdL Ancak genel nihayet bu-
rada 50 kûsur ülke söz konusu.
Bunlann çok büyük bir kesimi
genel sekretertik meselesinin uza-
masuun örgüt açısmdan gereksiz
tarüsmaya. çekişmeye yol açabfle-
ceği düşüncesindeydi ve burada
bitirmekgörüşündejdi'' diye ya-
nıtladı.
"Konuya ilgisiz kakta" yönün-
deki eleştirileri de yamtlayan
Cem, Dışişleri Bakanlıği olarak
bir yıldır yoğun olarak Büyükel-
çi Yaşar Yakış için kulis yaptık-
lannı belirterek "Son bb: yıl için-
de 30-35 dışişleri bakamna özet
olarak mesdeyi şahsen anJatüm.
Sayın Keçecüer birçok ülke ik te-
ması sûrdürdü.Bu çabalar da bo-
şa gHmedL Bizim birçok ülkeyle
temasınuz ve düsünce ahşveri-
şimiz oldu. Türkiye, 50'den fazla
ülkeplatformunda bir misafir sa-
natçı gibi değü, söyleyecek sözü
olan bir ülke gibi etİdn oldu. Tür-
kiye tKÖ'de admdan en çok ko-
nuşulan ve konuşmalan en fazla
alkışı alan ülkelerden biri oldu"
dedi. Cem, "Türkiye'nin Kıbns
veBaüTrakya'daki tezikonusun-
da tKÖ'de doğrujTi görme yö-
nünde mesafe ahndığmı" sözleri-
ne ekledi.
Keçecıler de yaptığı konuşma-
da, İKÖ'de bazı ülkelerin Türki-
ye'yi toplantılara 'şeklen' katıl-
makla suçladığını belirterek "Ar-
bk bundan sonra bize kimse şek-
len kauhyorsunuz dhemez. Tür-
kiye hem konferansın tstanbul'da
düzenlenmesi için tektifte bulun-
du hem degenei sekretertige tahp
olarak İKO'nün düma standart-
lanna gebnesi gerektiği mesajmı
verdi" diye konuştu.
IKÖ. Rum Kesimi'ni "Kıbns-
h Müslüman Türklerin eşit ve or-
tak statüsünü" tanımaj;a çağırdı.
Ortak bildiride, "İKO üyeleri,
Müslüman Kıbns Türk halkmın
haklı davasmı güçlü bir şekilde
destekler" denilerek şöyle devam
edildi:
"ÎKÖ, Müslüman Kıbns Türk
halkımn yasal haklanna saygı
gösteren ve müzakereler yoluyla
yapdacak adil bir çözümüdestek-
ler. tKÖ, Kıbns"taki taraflarm
eşit statü ilkesûıe saygı göstererek
her iki tara&n da üzerinde muta-
bık olacaği müzakereler yoluyla
çözümün ilerietibnesi çağnsmda
bulunur. Bu çerçevede, adada ni-
hai bir çözüme ulaşmak için ta-
raflan birbirierinin eşit statüleri-
ni tammaya davet eder."
Baü Trakya için
Batı Trakya Türklerine de de-
ğinilen bildıride, Mehmet Emin
Aga'nın gözaltma alınması kı-
nandı.
Yunanistan'dan Batı Trak-
ya'daki "Müslüman Türk azuıb-
ğmhaklannm tanınması" ıstenen
bildiride, seçilmiş Iskeçe ve Gü-
mülcine müftülerinin resmi müf-
tü olarak tanınmalan istendi.
Bildirinin açıklanmasmdan
sonra, 4 gündürdevam eden kon-
ferans sona erdi.
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
lan koyuyon
- Laik, demoKJ'atik, üniter...
Son dönemde verilen mesajlann hemen tümünde
bu tanım var. öüm üzerinden bile siyaset yapmak-
tan çekinmeyecek kadar insanlık dışı davranabilen
şeriatçılara önce, Genelkurmay Genel Sekreterli-
ği'nden karşılık geldi. Ardından Kara Kuvvetleri Ko-
mutanı Orgeneral Atilla Ateş konuştu:
"Ülkeyi ulus anlayışından ümmet anlayışına götür-
mek isteyen vatansız akılsızlarla bölücülehn oyun-
lanna izin verilmeyecek."
Önceki gün de Hava Kuvvetleri Komutarn Orge-
neral Ergin Celasin, pilotlara httap ederken dokun-
durdu:
"Çağdaşlaşma sûrecinde hızla yol almakta olan
laik ve demokratik cumhuriyetin temellerine gerek
yazılan, gerek sözleri, gerekse hareketleriyle dina-
mit koymaya çalışan dahili ve harici bedhahlara kar-
şı en büyük güvencemizsiniz..."
Dün Bursa Işıklar, Izmir Maltepe, îstanbul Kuleli
Askeri liselerindeki diploma törenlerinde konuşan
yüksek rütbeJİ subaylann tümü, yukandaki mesajla-
nn benzerini verdiler.
Görünüm şu:
Şeriatçı yapıdaki yükselmeye karşı orduda dtşa
dönük mesaj verme karan alırtdı ve uygulanryor.
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral llnami Er-
dil'in Izmir Deniz Er Eğitim Komutanlığı'ndaki yemin
törenine gönderdiği mesaj da yukandaki görünümü
tamamlıyor.
Ordulann geleneksel yapısıdır; birinci tehdit ola-
rak gördüğü bir unsuru.tehlike olmaktan çıkarmadık-
ça, hedefini değiştirmez. TSK için dini siyasete alet
edenler birinci tehdit. Toplumun önemli bir kesimi de
bu değeriendirmeye katılıyor.
Şeriatçı kesim ciddi bir sermaye yapısına da sa-
hip oldu. 5 milyar dolartık bir kaynağı her an için ha-
rekete geçirebilecek güce sahipler. Toplam serma-
yeleri ise 40 milyar dolar civannda.
Şam-piyon Suriye!
Türkiye üzerine politika üreten üçüncü urtsurun
boyutlannın geniş olduğunu söylemiştik. PKK, terör-
le hedefine ulaşamayacağını anlayınca yeni yöntem-
ler geliştiriyor. Doğal olarak, bu örgütten umutJu olan-
lar da arayış içinde!
Bu arayışı sürdürürken terör gücünü olabildiğin-
ce diri tutmayı da ihmal etmiyoriar. Arkadaşımız Al-
per Ballı'nın ortaya çıkardığı haber yeni arayışlann
ne olduğunu ortaya koyuyor. Terör örgütünün yöne-
ticilerinden Cemil Bayık, bir ay önce Şam'a gidiyor.
Içişleri Bakanlıği ve Muhaberat yetkilileriyle görüşü-
yor. Bu durum iki ülke arasındaki son dönem ilişki-
lerinin omurgasını oluşturan Adana Mutabakatı'na
ters...
Terör şampiyonluğu yapan Şam yönetimine şu ta-
nım yakışır:
Şam-piyon!
Türkiye, Beşir'le yeni dönem yaratma çabasından
çok Adana Mutabakatı'nın yaşama daha sağlıklı
geçmesini sağlamaya çalışacak. Bu çabanın sonuç-
larını önümüzdeki dönem göreceğiz.
Yeri gelmişken bir de Ermenistan'a selam verelim.
BJr grup Ermeni'nin Kars Kurultayı'na katlmaşı ya-
saraandı. ^r®- 9şı edildller. özlemimiz bütün kom-
şulanmızla iyi geçinmek. Ancak Ermenistan'ı tama-
men masum görenlere iki anımsatmamız var
- Ermenistan Anayasası'nda Türkiye'den toprak
talebi yer alıyor.
- Ermenistan, Türkiye'nin sınırtannı tanımıyor. Sov-
yetler'in dağılmasından sonra SSCB'nin Türkiye ite
yaptığı anlaşmalan tanımayan tek ülke Ermenistan.
Ne yazık ki bu gelişmelere derin bakacak, strate-
ji üretecek dikkate değer sayıda siyasetçiden yok-
sunuz!
Konunun boyutlan geniş... Türkiye'deki mücade-
le, sağ-sol, asker-sivil zemininde değil. Türkiye'yi
21. yüzyıla taşıyacak olan, karanlığa karşı bütün ay-
dınlanmacılann ortak mücadelesidir. Bu bağlamda
TSK, Türkiye üzerine politika üreten iki tehlikeye kar-
şı yalnız bırakılmamalı. Düşünür ne güzel söylemiş:
Çok büyük bir güç bile, yalnızlaşırsa güçsüzleşir!
balbay@cumhuriyetcom.tr
Boveyargı
önüneçıkıyor
UĞURHÜKÜM
PARİS-a
LarzacAste-
riks'i", küreselleşmeye
karşı Fransız köylüleri-
nin olduğu kadar dünya
tanm çalışanlannm da
simgesi haline gelen
"Fransız Köylü Konfe-
derasyonu" Başkanı Jo-
se Bove bugün tarn böl-
gesinin Millau kentinde
adalet önüne çıkıyor. Su-
çu, "McDonald's"resto-
ranııu zorla yıkmak.
1970'li yıllarda Lar-
zac kasabası yakınlann-
daki askeri üssün geniş-
letilme projesine karşı
gelişen harekette ilk kez
adını kamuya duyuran
1953 doğumlu Bove,
1974'te Larzac'ın köyle-
rinden Montredon'a yer-
leşir. 1972 'de "vatani gö-
revi" reddeden, 68 Ma-
yıs rüzgânnın son ürün-
lerinden Jose, peynirci-
lik yapmaya başlar.
Dünyaca ünlü "Roc-
quefort" peyninnı bir
müddet sonra, koopera-
tiflerve sendıkalararacı-
lığıyla "katttetivedenge-
B beslenmenin" bayrağı
haline getirir "Mc Do-
nald's" zincirlennı de
"endüstriyel ve kötfl bes-
lenmenin" ve gıda em-
peryalizminin sembolü
olarak gören Bove ve
arkadaşlannı 30 Kasun
1999'da dünya, ABD'-
nin Seattle kentinde dü-
zenlenen Dünya Tıcaret
Örgütü (DTÖ) zirve top-
lantısı vesilesiyle tanıdı.
Toplanuya sekte vuran,
gündemi büyük oranda
aksatan "küreseOeşme
karşrtı'' göstericilerin
önünde yürüyen Jose,
Fransız kamuoyuyla da
büyük oranda 12 Ağus-
tos 1999 tarihinde yeni
ınşa edılmekte olan bir
"McDonald's" restora-
nına TV projektörlerinin
ışığında, sendikacı arka-
daşlanyla biriikte saldır-
ması üzerine tanıştı.
Dün yayımlanan bir
kamuoyu araştırmasuıa
göre, Fransızlann yüzde
75'i Jose'nin küçük iş-
letmelerin yaşaması ko-
nusunda fikirlerini des-
teklediğini ifade ederken
yüzde 65'i kötü beslen-
me, yüzde 51 'i de "eko-
nomik küreseüeşme''
hakkındaki görüşlerin-
denyanalar. .L^,
DünMillan'da9arka-
daşıylabiriikte yarguan-
maya başlayan Jose
Bove, mahkemeyi "kü-
reselleşmenin yarguaa-
dığı" bir kürsüye çevir-
mek niyetinde. Onlü
Bröton çizgi roman kah-
ramanı Asteriks'ı andı-
ran Jose, Fransızlara gö-
re cesur, samimi, insan-
lann sorunlanna yakın,
sempatik ve devrimei bir
kişilik. Bakalım adalet
Jose Bove ve arkadaş-
lannın politik ve sosyal
"küreseUeşme" argü-
manlannı ne denh' hu-
kukla bağdaştıracaklar.