23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 TEMMUZ 2000 CUMARTESİ 8 HABERLEREV DEVAMI *• G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada dönemini öylesine övdü ki... Oysa, kimi zamanlardaki oluşmalar, gelişmetef TBMM'nin alkışlarla, övgülerle karşılanan çalış- malarını gölgeliyor. Örnegin; Ecevit'in ortaya attığı, gerçekleşme- si için uzun süre direndiği bir anayasa değişikliği TBMM'yi tam üç ay uğraştırmadı mı? Bu üç aylık sürede Türkiye'nin çeşitli korkular- la -üstelik hükümet başkanınca- sarsılmak isten- diğini anımsayana da rastlanmıyor. Başbakan'a özgü olasılıklann başta geleni ney- di? "Bir adım ötemizi görebilmemiz için" diyordu Ecevit; Demirel'in görevde kalması vazgeçilmez koşuldu. "Mevcut istikrann korunması" ancak Demirel'le olanaklıydı. Osıra; Ecevit'i, Demirel'in medyadaki borazan- ları tam gaz destekledi. Hükümetin, hatta Çankaya'nın birliktelik sergi- lediği bu dönemde TBMM, örneğin Türkiye'yi Ba- tı girişimcilerinin tutsağı haline getiren ve anaya- sa değişikliği gerektiren tahkim yasalannı kabul etti. Ne ki; yöneticilerin dilinden eksik etmediği, ör- neğin dokunulmazlıkları sınırlandıran ya da yol- suzluklan doğrudan yargıya bağlayan anayasal düzenlemeleri gerçekleştirmeyi aklının ucundan geçirmedi. Hükümet ortakları af konusunda bir arpa boyu yol alamadı. Kamuoyunda hareket yaratan bir babanın, Bo- ray Uras'ın Ankara kapılarına dayanmasından sonra TBMM -tatile giderayak- trafik konusunda yazın da çalışacak bir araştırma komisyonu kur- mayı planladı. Trafiğin altyapısı, çıkanlan yasalara sürücülerin uyup uymamalanndaki örnekleryaşanmamış, ya- şanmıyor sanki. Yeni bir yasa için yeniden araştırmalara girişi- lerek trafik canavarına önlem aranması, böylece en az 3 ay erteleniyor. Yorgun milletvekillerimiz tatile bir an önce çık- sınlar diye! Nasıl bir ses ise... Daha, daha? Aylardır çok çalışan TBMM, din- lenceyi hak etti mi diyorsunuz. Üç ay; 5+5'i gerçekleştirmek, bir kişinin koltu- ğunu koruması uğruna anayasayı zorlamakla geçti. Ya son bir buçuk aylık zaman? Tansu Çiller'le Mesut Yılmaz'ı aklamak paklamak uğruna har- candı. Hemen bütün parti liderleri aklama paklama olayında grup karan alınmayacağını buyuran ku- ralı bir yana atıverdiler. Durmadan yineledikleri bu kuralla, söyledikle- ri ve yaptıklan örtüşmedi. Oediklerine göre; aklama paklamalarda parti merkezleri milletvekillerini zorlamamış. Her mil- letvekili "vicdanının sesini dinleyerek" oy kullan- mış. Oysa, uygulamaya bakalım: Aklama paklama olayında her partide grup kararı yok ama, millet- vekilleri "toplu vicdani kararla hareket ederek" oy kullandı. Örneğin; MHP'li yüzden fazla milletvekili Çil- ler'le Yılmaz'ın Yüce Divan'a gitmesi için biriikte oy kullandı. Yüzden fazla DSP milletvekili toplu- ca aksi yönde hareket etti. Çiller'i de Yılmaz'ı da toplu "vicdani" oylar Yü- ce Divan'dan kurtardı. ANAP'lılar Çiller'i, DYP'li- ler Yılmaz'ı "toplu vicdani yargılan" ile akladı. Aksi görüşü parti liderleriyle milletvekilleri dışın- da yutana rastlanmadı. TBMM çok çalıştı, tatili hak etti diyen hükümet, Meclis tatildeyken kamuda, ekonomide ve bele- diyelerde köklü reformlar gerçekleştirme olana- ğı sağlayan yetki yasasını neden çıkardı acaba? Yetki yasası ile sosyal güvenlik reformu, kamu personel rejimi, kamu bankalarının özelleştirilme- si, yerel yönetimler reformu, fonların tasfiyesi, bü- •Okrasiyle mücadele gibi yasaları gerçekleştirme- ^}; çok çalışan, bu önemli yasalara zaman bula- mayan TBMM yerine acaba neden hükümet üst- lendi? •; 550 üyeli TBMM'nin aylardır beceremediği iş- (£r 30 üyeli üç partili hükümetin başarısına ve be- çerisine bırakıidı. f Kısacası, önemli atılımlarda TBMM, yetkisini Bakanlar Kurulu'na devretti. Rejimin kalbi dediğimiz TBMM'yi övmesine övelim de... * Hatta üç ay tatil yapmasına da ses etmeyelim. "' Ammavelâkin övgüyü de tadında bırakalım! IMyazarımıza soruşturma Istanbul Haber Servi- â-tstanbul Cumhuriyet Savcıhğı, yazılannda "Askeri kuvveder ile cumhuriyeti tahkir ve tezyifettiİderi" iddiasıy- la Cumhuriyet yazarlan Sadullah Usumi ile Ay- dm Engin ve Cumhun- yet Gazetesi Sorumlu Yazıışleri Müdürü Fik- ret İÜdz hakkında T- CY'nin 159'uncu mad- desine aykınhktan so- ruşturraa açtı. îstanbul Cumhuriyet Savcıhğı, Sadullah Usu- mi'nın 12 Eylül darbesi- ni konu alan 25 Mayıs 2000 tarihli yazısı nede- niyle TCY'tün 159'un- cu maddesıne muhale- fet ettiğini öne sürdü. Savcılık, "12 Eylül'e Yargı Yolu Açıhyor mu?" başlıklı yazıdaki "12 Eylül ülkenin kade- rini değiştirdi. Gelişme- sini engelkdL Halkımızj iç ve dış sömüriiye tes- Bm etti. 'Anayasa birke- re delinmekle bir şey ol- maz' veya 'Benim me- murum işini bilir' anla- yışıûlkedeegemenoldu. Ve yağma düzeni başla- ÜL Bütün bunlar 12 Ey- lül'ün sorgulanmasıiçin yetmez mi?" sözleriyle "Askeri kuvvetierin tah- kir ve tezyif ediküğTn] iddia etti. Savcılık, Aydın En- gin'in 22 Nisan ve 1 Ha- ziran 2000 tarihinde ka- leme aldığı "Vazgeçtim, Yazmayacağun" ve "Adalet Bakanb^veita- tuklularHazır,YaBiz?" başlıklı yazılannda "Cumhuriyeti tahkir ve tezyif ettiği" ıddıasıyla açtığı soruşturmayı da sürdürüyor. Savcılık bu yazılar nedeniyle Sorumlu Ya- zıışleri Müdürümüz Fikret tlkız hakkında da üç ayn soruşturma ya- pıyor. TSK'den mesaj zineirî• Baştarafi 1. Sayfada Kara Kuvvetleri Komutanı, Ba- tı ülkelerinin Türkiye'deki Alevi yurttaşlara ilişkin çabalanyla mezhep farklüıklannı gündeme getırdiklerine de dıkkat çekerek "Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devkti'ni yıkmak için aşın dmi jJamlan teşvik edi- yorlar. Maaksef içimizden de bu emeBerehizmetedecekhainişbir- fikçflerbuhıyoriar"dedi. Orgene- ral Ateş, Türk ordusu var olduk- ça hiç kimsenin Türkiye'yi Ata- türk'ün gösterdiği çağdaş düzeyi- ne ulaşmaktan alıkoyamayacağı- nı söyledi. Ateş'in ardından Hava Kuvvet- leri Komutanı Orgeneral Ergin Celasin de yurtiçındeki irtica sa- vunuculan ve onlann yurtdışın- daki destekçilerine sert uyanlar- da bulundu. Celasin, hava kuv- vetleri personeline "Sizler, laik ve demokratik cumhuriyetin temel- lerine gerek yazdan, gerek sözle- ri ve gerekse hareketJeri ile dina- mit koymaya çataşan harici ve da- hfli bedhahlara (kötühlk isteyen- lere) karşı en büyük güvenceleri- mizden birismiz" diye seslendi. Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral AtiDa Şenkul da, gön- derdıği mesaj da askerlere şöyle seslendi: "Sizler, bugûn bu üike- nin karasmda, denizinde, hava- sanda özgürce ve insanca yaşama nianagım sağlayan büyük önder Atatûrk ve silah arkadaşlannın kurduğu laik demokratik Türki- ye Cumhuriyeti'nin ve onun ilke ve devrimierinin koruyucusu ve kouayıcısı okhığunuzu, en büyük varhğuuz olan namus ve şerefîniz üzerine yemin ederek Uan etmiş buhınuyorsunuz." Şenkul, ettikleri yemini unut- turmaya çalışanlar olsa da unut- mayacaklannı vurgularken, as- kerlere "As8 kanımza emanet edi- len cumhuriyetin sonsuza dekya- şamasının önüne kimse geçeme- yecektir. Bunun en büyük temina- ü sizlersiniz" dedı. Askeri liseler- de dün yapılan mezuniyet tören- lerinde de laiklik duyarlılıgı ko- nusunda net mesaj lar verildi. Ateş: Atatûrk Okeleri rehberinfe efaaa •*••* +*-» Maltepe Askeri Lisesi'ndeki mezuniyet törenine mesaj gönde- ren Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ateş, hızlı değişimin yaşandığı dünyada nıtelıkli ınsan gücü faktörünün gelecekte de ba- şan ve zaferin anahtan olacağuıı vurguladı. Ateş, çağdaş eğitim ve öğretim yöntemleriyle yetiştiri- len ve TSK'nin çeşitli kademele- rindekı komutanlan olacak genç- lerin Atatürk'ün gösterdiği çağ- daş uygarlık düzeyıne, aldıklan bilgileri nerede ve nasıl kullana- caklannı bilerek ve bunu yaşam tarzı yaparak ulaşacaklanndan kuşkusu bulunmadığımn altını çizdi. Ateş, şöyle devam etti: "Eğitim ve mesiek yaşanûnız boyunca; Atatûrk ilke ve inküap- lannı rehber edinerek laik ve de- mokratik Türkiye Cumhuriyeti Emekfi Orgeneral Çev&Kr,Erkaya'ya yaptlan sakbnian kmach. 'Erkayaşeriatçüann nasınna bttsü 9 Îstanbul Haber Servisi - Emekli Orgeneral Çevik Bir, eski Deniz Kuvvetleri Komu- tanı Güven Erkaya'nın, 28 Şu- bat'ta şenatçılann nasınna basüğuu, vefatından sonra da bu nedenle şeriatçı gazetelerin saldınsına uğradığını belirte- rek "Oemek ki o zaman yapı- lan görev çok doğrujmuş, 28 Şubat'ın amacı o iradeyi etki- sizteştirmekti ve de bunda ba- şardıolundu.Ben bu saktard»- n ciddiye almıyorum" dedi. Hafta başmda yaşamını yi- tiren Başbakanlık Başdanış- manı ve eskı Deniz Kuvvetle- ri Komutanı Erkaya, üyesi ol- duğu Ataköy Marina Yat Ku- lüp'te düzenlenen bir toplan- ***" öyla antldf Topteıtıda kono- şan Çevik Bir, Erkaya'nın çok yönlü, ufku geniş ve yüksek sorumluluk duygusuna sahip bir ınsan olduğunu vurguladı. Türkiye'yi zor duruma sokan Devieti'nin korunması, vatanın bağımsızhğ] ve bötünmezbütünlü- ğünün muhafazasmı vesizlereteb- Kğedilecek tüm görevleri en iyi şe- kfldeyerinegetirecepnizden, vata- nmı ve milletini seven, dürüst şe- refli, disiplinü, yüreği insan sevgj- siyle dolu bir subay olarak yetiş- mekiçingajTetsarfedeceğinizden ve bunu en iyi şekilde başaracağı- nızdan eminim. Sizkrin başanla- n TSK'nin ve onun aynhnaz par- çası olan Kara Kuvvetierinin ve milletinıizin gelecegegüvenle bak- masuun teminatı otocakür." Kara Kuvvetleri Harekât Baş- birçok uluslararası olayda Er- kaya'nın ülkenin önünü açtı- ğını beürten Bir, Kardak kri- zının aşılmasmda eski Deniz Kuvvetleri Komutanı'nın önemli katkılan olduğunu bil- dirdi. Bir, Ege komuta - kont- rol sorunlannı Erkaya'dan da- ha iyi bilen ikinci bir insan ol- madığına dikkat çektı. Erka- ya'nın hasta yatağındayken "Uhısal Strateji Dergisi''nin mayıs-haziran sayısına yazdı- ğı "E^'nin Hayati Önemi* başlıklı makaleye de değınen Bir, Erkaya'nm söz konusu yazıdaki görüşlerine kulak asılması gerektiğini anlattı. Ataköy Yat Kulübü Komo- doru Teoman Arsay. Erka- ya'nm anısına önümüzdeki yıl, her deniz subayının yolu olan Heybeliada, Tuzla ve Gölcük güzergâhında bir de- niz yolculuğu düzenlemek is- tediklerini belirtti. kanı Tümgeneral BehzatBaltada mesajında, 1999- 2000 eğitim ve öğretim yılında askeri liseleri ba- şan ile bitiren Harp Okulu adayı öğrencileri kutlayarak "Bilgi ve becerilerinizi vatan ve millet uğ- runda, Atatûrk ilke ve inkılapla- n doğrultusunda geüştirerek si- lahh kuvvetiere üstün hizmet ver- menizi temenni ediyorum" dedi. Kara Kuvvetlen Komutanlığı Eğitim Okullan Daire Başkanı Tuğgeneral thsan Gürcihan, tö- rende yaptığı konuşmada, öğren- cilerin Atatürkçü dünya görüşü- nü bilinçli bir biçimde kavradık- lannı vurguladı. Işıklar Askeri Lisesi'nüı bahçesinde düzenle- nen törende, 1999-2000 Eğitim- Ögretim yılını başanyla tamam- layan 192 öğrenci Harbiyeli ol- manın ilk adımını attı. 'Güçlükkrie mücadeleye hazırolun' KKK Istihkâm Daire Başkanı Tuğgeneral AH FuatSaraç, tören- de yaptığı konuşmada, subay adaylannın, günün ihtiyaçlarma uygun bilgi düzeyinde, bedeni yeteneğe sahip, temel askeri bil- gi ve becerileri kazanmış, vatanı- na, görevine ve çevresine sevgiy- le bağlı, Atatûrk ilke ve inkılap- lannın amansız koruyucusu ola- rak yetiştirildiğini vurguladı. Okul yöneticileri ile çalışanlan kutlayan Tuğgeneral Saraç, öğ- rencilere hitaben şunlan söyledi: "Yaşamınızda görev, şeref ve vatan keümekri rehberolmahdır. Bunlarcesaretinizku-ıkhğında si- ze moral verecek, başanya olan inancmız azaknğmda sizi güçlen- direcek, ümitsizliğe düştüğünüz- de bir çıkış yolu gösterecek itici kuvvetierdir. Hatalaruuzda bile gururunuzdan ödün vermeyiniz, Başarılannızda alçakgönüUü ol- masmı bUmiz. Rahata düşkün o(- maymız. Kendinizi kefimelerle de- ğü\ yapacağınız görevleıie ifade ediniz. Güçlüklerie mücadeleye hazır olunuz," Okul Komutanı Kurmay Albay Mehmet Yaknner de 192 subay adayının, bugüne kadar 10 genel- kurmay başkanı, 19 kuvvet ko- mutanı ve 13 ordu komutanı ye- tiştiren okuldan mezun oldukla- nnı anımsatarak şunlan söyledi: "Atatürkçülüğü >alnız bilen de- ğil, uygulayan ve uygulanmasını sağlayan olunuz. Unutmayınız ki, sizler sizi yetiştiren nesilden çok daha farkh bir ortamda hizmet yapmak, devtetimirin ülkesi ve mületiyle bölünmez bütünlüğü- nün korunması ve laik düzenin muhafazası için mücadele etmek zorunda kalabilirsiruz." TSKgûçlfiohnah^ Kuleh Askeri Lisesi'ndeki me- zuniyet tçreninde^Kaja Kujjpe^ len'ru temsifenkonuşan 2. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Er- can Birol, Kara Kuvvetleri Komu- tanı Orgeneral Atilla Ateş'in öğ- rencilere gönderdiği sevgi, takdir ve başan dileklerini iletti. Birol, şöyle devam etti: "Yurdumuz, Balkanlar, Ortadoğu ve Kafkas- lar'ın en hassas noktasmdadu*. Bu yüzden Silahb Kuvvetlerimiz güç- lü olmak zorundadır. TSK'nin mezun olan bu öğrencilerle daha da güçleneceğine inamyoruz. T- SK, böyle subaylara sahip olduğu sürece, verflecek her görevi basa- nyia yerine getirecektir. Ve Türİd- ye Cumhuriyeti sonsuza kadar varhğmı sürdürecektir." Tuğgeneral Birol, öğrencilere, "Bütün varhğuuzla Atatûrk dü- zenini koruyun. Şeriat düzeni ge- tirmek isteyenlere karşı daima uyanık olun" diye seslendi. Denizcilere 1 Temmuz Kabotaj Bayramı mesajı Erdil: Şeriatçılann hain saldınlan ilk değil ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ühami Erdil, Kabotaj Bayramı nedeniyle yayımladığı me- sajda, denizcinin doğayla iç içe yaşayan, akıl ve bilgiyi kullandığı sürece sürekli ilerleme, güçlenme, çağdaşlaşma ve zaferlerin öncüsü olduğunu vurgulayarak "Deniz tarihimizde görüldüğü üzere akıl ve biümden uzaklaşan denizcilerin sonu ya nmanda baskma uğra- mak ya da denizde imha edflmek ohnuştur" dedi. Türk denizcisinin Atatürk'ün idealine sanlanlarla ilke ve devrimierinin bayraktarla- nna son günlerde yapılan "hain sakunlara" yabancı olmadığını anımsatan Erdil mesajın- da şunlan kaydetti: "Tarihinin birçok safhasmda bu hain ve ka- ranhk güçlerin saldınsına uğranuş, bilerek za- yıf bırakıimış, tersaneleri kapatümış, donan- ması HaBc'e hapsedflmiş, gemikri sökübnüştür. Tarihin bu en zor günlerinde dahi Türk deniz- cisi a> dınlanmanın \eçağdaşlaşmaıun kalesi ol- muştur. Türkdenizcisi, başta laiklikolmak üze- re Atatûrk devrimierinin yumaz bir uygulayt- cısı ve ölümsûz destekçisi ohnuştur. Yakm tari- himizcumhuriyetdonanmasının veTürkdeniz- cisinin bu uğurdaki sayısız başarüan ve tarihe mal oknuş şahsiyetieri ile doludur." IKO'den Kıbrıs desteği• Baştarafi 1. Sayfada yim" dedi. Ortak bildiride, Rus hükümetinin, Çeçenistan'da ba- nşçı bir çözüm için Çeçen halkı- nın temsilcileriyle görüşmeye de- vam etmesi de istendi. Dışişleri Bakaru Cem, Devlet Bakanı MehmetKeçecfler ile dün düzenlediği ortak basın toplantı- sında, bir gazetecinin "Gend sek- reter secimi konusundaki uzlaş- ma Doha'daki zirveye kalsaydı Türkiye'nin letaaıeotanaz nuydı" sorusu, "Bence sürebflinii, fakat tabii bu karan önceükle IKÖ dö- nem başkanhğı ve toplanüyı dü- zenleyen ülkenin dışişleri bakaru befirnyor. Hemen herkes bu top- \»ntu(a) bu İŞİn nzamagnın ÖTgÜt açısmdan faydasız olduğu görü- şündeydL Elbette cumhurbaş- kanlan ve hükümet başkanlan toplanüsmda bizhn lebimize ola- bilirdL Ancak genel nihayet bu- rada 50 kûsur ülke söz konusu. Bunlann çok büyük bir kesimi genel sekretertik meselesinin uza- masuun örgüt açısmdan gereksiz tarüsmaya. çekişmeye yol açabfle- ceği düşüncesindeydi ve burada bitirmekgörüşündejdi'' diye ya- nıtladı. "Konuya ilgisiz kakta" yönün- deki eleştirileri de yamtlayan Cem, Dışişleri Bakanlıği olarak bir yıldır yoğun olarak Büyükel- çi Yaşar Yakış için kulis yaptık- lannı belirterek "Son bb: yıl için- de 30-35 dışişleri bakamna özet olarak mesdeyi şahsen anJatüm. Sayın Keçecüer birçok ülke ik te- ması sûrdürdü.Bu çabalar da bo- şa gHmedL Bizim birçok ülkeyle temasınuz ve düsünce ahşveri- şimiz oldu. Türkiye, 50'den fazla ülkeplatformunda bir misafir sa- natçı gibi değü, söyleyecek sözü olan bir ülke gibi etİdn oldu. Tür- kiye tKÖ'de admdan en çok ko- nuşulan ve konuşmalan en fazla alkışı alan ülkelerden biri oldu" dedi. Cem, "Türkiye'nin Kıbns veBaüTrakya'daki tezikonusun- da tKÖ'de doğrujTi görme yö- nünde mesafe ahndığmı" sözleri- ne ekledi. Keçecıler de yaptığı konuşma- da, İKÖ'de bazı ülkelerin Türki- ye'yi toplantılara 'şeklen' katıl- makla suçladığını belirterek "Ar- bk bundan sonra bize kimse şek- len kauhyorsunuz dhemez. Tür- kiye hem konferansın tstanbul'da düzenlenmesi için tektifte bulun- du hem degenei sekretertige tahp olarak İKO'nün düma standart- lanna gebnesi gerektiği mesajmı verdi" diye konuştu. IKÖ. Rum Kesimi'ni "Kıbns- h Müslüman Türklerin eşit ve or- tak statüsünü" tanımaj;a çağırdı. Ortak bildiride, "İKO üyeleri, Müslüman Kıbns Türk halkmın haklı davasmı güçlü bir şekilde destekler" denilerek şöyle devam edildi: "ÎKÖ, Müslüman Kıbns Türk halkımn yasal haklanna saygı gösteren ve müzakereler yoluyla yapdacak adil bir çözümüdestek- ler. tKÖ, Kıbns"taki taraflarm eşit statü ilkesûıe saygı göstererek her iki tara&n da üzerinde muta- bık olacaği müzakereler yoluyla çözümün ilerietibnesi çağnsmda bulunur. Bu çerçevede, adada ni- hai bir çözüme ulaşmak için ta- raflan birbirierinin eşit statüleri- ni tammaya davet eder." Baü Trakya için Batı Trakya Türklerine de de- ğinilen bildıride, Mehmet Emin Aga'nın gözaltma alınması kı- nandı. Yunanistan'dan Batı Trak- ya'daki "Müslüman Türk azuıb- ğmhaklannm tanınması" ıstenen bildiride, seçilmiş Iskeçe ve Gü- mülcine müftülerinin resmi müf- tü olarak tanınmalan istendi. Bildirinin açıklanmasmdan sonra, 4 gündürdevam eden kon- ferans sona erdi. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada lan koyuyon - Laik, demoKJ'atik, üniter... Son dönemde verilen mesajlann hemen tümünde bu tanım var. öüm üzerinden bile siyaset yapmak- tan çekinmeyecek kadar insanlık dışı davranabilen şeriatçılara önce, Genelkurmay Genel Sekreterli- ği'nden karşılık geldi. Ardından Kara Kuvvetleri Ko- mutanı Orgeneral Atilla Ateş konuştu: "Ülkeyi ulus anlayışından ümmet anlayışına götür- mek isteyen vatansız akılsızlarla bölücülehn oyun- lanna izin verilmeyecek." Önceki gün de Hava Kuvvetleri Komutarn Orge- neral Ergin Celasin, pilotlara httap ederken dokun- durdu: "Çağdaşlaşma sûrecinde hızla yol almakta olan laik ve demokratik cumhuriyetin temellerine gerek yazılan, gerek sözleri, gerekse hareketleriyle dina- mit koymaya çalışan dahili ve harici bedhahlara kar- şı en büyük güvencemizsiniz..." Dün Bursa Işıklar, Izmir Maltepe, îstanbul Kuleli Askeri liselerindeki diploma törenlerinde konuşan yüksek rütbeJİ subaylann tümü, yukandaki mesajla- nn benzerini verdiler. Görünüm şu: Şeriatçı yapıdaki yükselmeye karşı orduda dtşa dönük mesaj verme karan alırtdı ve uygulanryor. Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral llnami Er- dil'in Izmir Deniz Er Eğitim Komutanlığı'ndaki yemin törenine gönderdiği mesaj da yukandaki görünümü tamamlıyor. Ordulann geleneksel yapısıdır; birinci tehdit ola- rak gördüğü bir unsuru.tehlike olmaktan çıkarmadık- ça, hedefini değiştirmez. TSK için dini siyasete alet edenler birinci tehdit. Toplumun önemli bir kesimi de bu değeriendirmeye katılıyor. Şeriatçı kesim ciddi bir sermaye yapısına da sa- hip oldu. 5 milyar dolartık bir kaynağı her an için ha- rekete geçirebilecek güce sahipler. Toplam serma- yeleri ise 40 milyar dolar civannda. Şam-piyon Suriye! Türkiye üzerine politika üreten üçüncü urtsurun boyutlannın geniş olduğunu söylemiştik. PKK, terör- le hedefine ulaşamayacağını anlayınca yeni yöntem- ler geliştiriyor. Doğal olarak, bu örgütten umutJu olan- lar da arayış içinde! Bu arayışı sürdürürken terör gücünü olabildiğin- ce diri tutmayı da ihmal etmiyoriar. Arkadaşımız Al- per Ballı'nın ortaya çıkardığı haber yeni arayışlann ne olduğunu ortaya koyuyor. Terör örgütünün yöne- ticilerinden Cemil Bayık, bir ay önce Şam'a gidiyor. Içişleri Bakanlıği ve Muhaberat yetkilileriyle görüşü- yor. Bu durum iki ülke arasındaki son dönem ilişki- lerinin omurgasını oluşturan Adana Mutabakatı'na ters... Terör şampiyonluğu yapan Şam yönetimine şu ta- nım yakışır: Şam-piyon! Türkiye, Beşir'le yeni dönem yaratma çabasından çok Adana Mutabakatı'nın yaşama daha sağlıklı geçmesini sağlamaya çalışacak. Bu çabanın sonuç- larını önümüzdeki dönem göreceğiz. Yeri gelmişken bir de Ermenistan'a selam verelim. BJr grup Ermeni'nin Kars Kurultayı'na katlmaşı ya- saraandı. ^r®- 9şı edildller. özlemimiz bütün kom- şulanmızla iyi geçinmek. Ancak Ermenistan'ı tama- men masum görenlere iki anımsatmamız var - Ermenistan Anayasası'nda Türkiye'den toprak talebi yer alıyor. - Ermenistan, Türkiye'nin sınırtannı tanımıyor. Sov- yetler'in dağılmasından sonra SSCB'nin Türkiye ite yaptığı anlaşmalan tanımayan tek ülke Ermenistan. Ne yazık ki bu gelişmelere derin bakacak, strate- ji üretecek dikkate değer sayıda siyasetçiden yok- sunuz! Konunun boyutlan geniş... Türkiye'deki mücade- le, sağ-sol, asker-sivil zemininde değil. Türkiye'yi 21. yüzyıla taşıyacak olan, karanlığa karşı bütün ay- dınlanmacılann ortak mücadelesidir. Bu bağlamda TSK, Türkiye üzerine politika üreten iki tehlikeye kar- şı yalnız bırakılmamalı. Düşünür ne güzel söylemiş: Çok büyük bir güç bile, yalnızlaşırsa güçsüzleşir! balbay@cumhuriyetcom.tr Boveyargı önüneçıkıyor UĞURHÜKÜM PARİS-a LarzacAste- riks'i", küreselleşmeye karşı Fransız köylüleri- nin olduğu kadar dünya tanm çalışanlannm da simgesi haline gelen "Fransız Köylü Konfe- derasyonu" Başkanı Jo- se Bove bugün tarn böl- gesinin Millau kentinde adalet önüne çıkıyor. Su- çu, "McDonald's"resto- ranııu zorla yıkmak. 1970'li yıllarda Lar- zac kasabası yakınlann- daki askeri üssün geniş- letilme projesine karşı gelişen harekette ilk kez adını kamuya duyuran 1953 doğumlu Bove, 1974'te Larzac'ın köyle- rinden Montredon'a yer- leşir. 1972 'de "vatani gö- revi" reddeden, 68 Ma- yıs rüzgânnın son ürün- lerinden Jose, peynirci- lik yapmaya başlar. Dünyaca ünlü "Roc- quefort" peyninnı bir müddet sonra, koopera- tiflerve sendıkalararacı- lığıyla "katttetivedenge- B beslenmenin" bayrağı haline getirir "Mc Do- nald's" zincirlennı de "endüstriyel ve kötfl bes- lenmenin" ve gıda em- peryalizminin sembolü olarak gören Bove ve arkadaşlannı 30 Kasun 1999'da dünya, ABD'- nin Seattle kentinde dü- zenlenen Dünya Tıcaret Örgütü (DTÖ) zirve top- lantısı vesilesiyle tanıdı. Toplanuya sekte vuran, gündemi büyük oranda aksatan "küreseOeşme karşrtı'' göstericilerin önünde yürüyen Jose, Fransız kamuoyuyla da büyük oranda 12 Ağus- tos 1999 tarihinde yeni ınşa edılmekte olan bir "McDonald's" restora- nına TV projektörlerinin ışığında, sendikacı arka- daşlanyla biriikte saldır- ması üzerine tanıştı. Dün yayımlanan bir kamuoyu araştırmasuıa göre, Fransızlann yüzde 75'i Jose'nin küçük iş- letmelerin yaşaması ko- nusunda fikirlerini des- teklediğini ifade ederken yüzde 65'i kötü beslen- me, yüzde 51 'i de "eko- nomik küreseüeşme'' hakkındaki görüşlerin- denyanalar. .L^, DünMillan'da9arka- daşıylabiriikte yarguan- maya başlayan Jose Bove, mahkemeyi "kü- reselleşmenin yarguaa- dığı" bir kürsüye çevir- mek niyetinde. Onlü Bröton çizgi roman kah- ramanı Asteriks'ı andı- ran Jose, Fransızlara gö- re cesur, samimi, insan- lann sorunlanna yakın, sempatik ve devrimei bir kişilik. Bakalım adalet Jose Bove ve arkadaş- lannın politik ve sosyal "küreseUeşme" argü- manlannı ne denh' hu- kukla bağdaştıracaklar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle