25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 TEMMUZ 2000 CUMARTESİ DtZt 'MehmetKakmaHoca askeriegöıiişüyrmlu'5-12 Eylül'den sonraki bölüamedeJri- şisel anlaşmazlıklann körüklenmesiyle büyütülen temel bir fikir ihtilafı belir- leyici olmuştur. O da, ihtilale karşı alı- nacak tavır meselesınde ortaya çıkmış- tır. Biz başından itibaren darbeye karşı çıktık ve demokrasiyi savunduk. Buna mukabil, içimizde darbeyi savunan ve darbecilere sahip çıkan göriişlerle kar- şı karşıya geldik. Biz böyle bir düşün- ceyi kabul edemeyecegimiz gibi, bu gö- rüş sahiplerinin de bizimle beraber yo- la devam edebilmeleri tnümkün ola- mazdı. 6- Mefamet Kırkıncı'nın ihtilal yöne- timine mektuplar yazdığı, hatta Milli Güvenlik Konseyi üyesi ve eski Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Tahsin Şahin- kaya gibi bazı paşalarla bizzat görüştü- ğü doğrudur. 12 Eylül yönetiminin ken- disine halk nezdinde "mcşnriyet" kazan- dırmak ve destek bulmak ıçın hemen he- men bütün dini cemaatlerle, buarada bi- zim bazı gruplanmızla gızlı pazarlıklar yaptığı da bir vakıadır. Zorunludin ders- leri de bu maksatla kullanılmış olabilir. 7-12 Eylül askeri yönetimi, bütün di- ni cemaatlere bir şekilde nüfuz etmiş; gerek birtakım imkânlar bahşetmek, ge- rekse gözdağı vermek suretiyle çoğunu kontrol altına almışnr. Bu maksatla özel olarak görevlendirilen istihbarat ele- manlan bize de gönderilmiştir. Gelen ki- şiler bize bazı talep ve teklifler getirmiş; kabul ettiğimiz takdirde devlet imkân- lanyla destekleneceğimiz taahbüdünde bulunmuşlardır. Hatta bölünme arefesm- de olduğumuz günlerde bize gelinerek sartlannı kabul edersek, mukabil gru- ba karşı bize destek verileceği vaadi ifa- de edilmiştir. Ama biz bu pazarlıklara girmedik ve önenlen şartlan reddettik. Bizi zaafa ugraöp çökerönekiçınher yol kuliandarak üzenmıze gelınmesınde bu tavrunızjn çok büyük rolü vardır. 8- Fethullah Gülen'in el üstünde tu- tulması, bir yönüyle, Türkiye'de gelişen Islamı potansiyelin kontrol altında tu- tolup kullarulabılecek bir mecraya ka- nalize edılmesıni öngören "ihmhnfann" projelehnis bir sonucu ve tezahürüdür. Bununla bağlanülı olarak, RP'ningeçen dönemdekı yükselişine karşı Gülen ha- reketine bir set ve banyer olabilecegı dü- şüncesiyle de destek verilmiştir. Nitekim 28 Şubât sürecinde Gülen, bu misyonu elinden geldiği ölçüde yerine getirme- ye çalışmışür. 9- Bızım Demirene irtibat ve ilişki- miz otuz seneyi aşkın bir maziye sahip- tir. tsmet înönü'nün, Demirel'i "Sadd Nura'ninfaafifesimi oiacak" diyerek köşeye sıkıştınnaya çalıştığı 196O'lı yıl- lann ortalanndan bu yana Demirerie iliş- kilerimiz devam etmiştir. Bu süre zar- finda Demirere verdiğimiz destek, de- dığimız gibi, demokrat mısyona olan desteğimizin bir gereği ve neticesi ol- muştur. 12 Eylül'den sonra da bu inanç ve düşünceyie Demirel'in yanında ol- maya devam ettik ve onun 12 Eylül re- jıminekarşı verdıği demokrası mücade- lesine destek olduk. Bu destegi tamamen samimi ve hasbi düşüncelerle, hiçbir pazariığa girmeden ve hiçbirtalepte bu- lunmadan verdik. Yeri geldiği zaman da DemireFi hiçbir rezerv koymadan, "HakJon hatmyûcedir, hiçbir haûrafe- daedümez" prensibi çerçevesinde, ama yapıcı birtavîrla eleştirmekten kaçınma- dık. Nitekim Demirerin 28 Şubat süre- cinde bizim de yoğun şekilde eleştirdi- ğimiz bazı tavır ve uygulamalan olmuş- tur. Ama nihai tahlılde biz bu "aykm* tavırian, onun devlet içerisınde karşı karşıya olduğu ciddi zorluk ve sıkıntı- lann yansımalan olarak değerlendırdık. Bize göre Demirel,budönemdedemok- rasiyi yeni bir kesintiye daha maruzkal- maktan koruma endişesiyle hareket et- ti ve bunun için çok büyük gayret sarf etti. Ve Demirel 28 Şubat'ı, yapabildi- ği ölçüde frenleyerek hasar ve tahriba- ün mümkün olabilecek en az seviyeye düşürülmesine çalıştı. Sonuç olarak, bu zorlu süreçte zaman zaman eleştırsek de, Demirel tarafından "kandınünış" ol- duğumuz gibi bır duyguya kapılmadık. Çünkü Demirerin iç dünyasını tanıyo- ruz ve kendisiyle otuz beş yıllık bir hu- kukumuzvar. 10- Gerek Erbakan, gerekse Gülen için kullanılan "diskafifiye" yöntemlennın, dü- rüst, ahlaki ve samimi oldugunu herhal- de hiç kimse iddıa edemez. Devlet gü- cünü ve ımkânlannı kullanarak sıvil ha- reketleri ezmek, demokratik hukuk dev- leti anlayışıyla bağdaşmadığı gibi, bu yolla sağîıkb neticelere ulaşmak da müm- kün değildır. Bu şekilde hareket etmek M e h m e t K u t l u l a r ' ı n y a n ı t l a m a s ı i s t e n e n s o r u l a r 5. Bu tutumunuz yüzünden bölündüğünüz söy- leniyor. En büyük bölünmeyi ise 12 Eylül ihtilalin- den sonra yaşadınız. Bilenler, o bölünme için cema- at ortadan bölündü diyorlar. Bu bolünmenin neden- leri ne olabilir?.. 6. Mehmet Kırkıncı ve Fethullah Gülen'in aske- ri darbeyi savunmasına şiddetle karşı çıktinız. özel- likle Mehmet Kırkıncı'nın askeri yönetime yazdı- ğı mektup tarafinızdan ağır eleştirilere uğradı. Oy- sa "Konseyciler" diye anılan o grup, Kenan Evren'in "okullara din dersi" konmasını o mektupla sağlan- dığını iddia ediyorlar. Neydi o mektup, gerçekten durum böyle miydi?.. 7.. Cemaatlerle askerler nasıl iç içe olabiliyor?.. Duyduğumuza göre, askerler sizlere de çok gelmiş- ler, ama sız ikna olmamışsınız ve işbirlığine şiddet- le karşı çıkmışsınız. Bu olaylardan bahsetmeniz mümkün mü?.. 8. Fethullah Gülen cemaati, 1990'lardan sonra bazı çevreler tarafindan "el üstünde" niye tutul- du?.. Bu olayı ve Fethullah Gülen'in onlarla gönül- lü işbirligi yapmasını, RP'ye yönelik eleştirilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?.. 9. Size soruhnası gereken en önemli soru, sanı- nm Demirel konusunda olacaktır. Yıllarca Demirel için mücadele ettiniz, en zor zamanlannda yanında oldunuz. 12 Eylül sonrasının ilk günlerinde sade- ce sizin yaymlannızla sesıru duyurabildi. Ama son- raki süreçte Demirel çok degişti. Özellikle 28 Şu- bat sürecındekı Demirel, sizin yıllardır savunduğu- nuz Demirel'e hiç de benzemiyordu. Çogu cema- atler Demireri, "Süleyman Korutürk" olarak nite- ledi. Yıllarca askere karşı mücadele vermış olan Demirel'in 28 Şubat'ta askerden yana olduğu iddia edildi. Hatta Demirel'in, askerleri kullanarak 28 Şubat'ı asıl yaphran kişi olduğu dahı söylendi. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?.. Demirel tarafından yıllarca kandırümış olduğunuz duygusuna kapıldı- nızmı?.. 10. Erbakan 28 Şubat'ta, Fethullah Gülen de 18 Haziran 1999'daki şok kasetlerle diskalifıye edil- di. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?.. 11. Bundan sonra ne olacak?.. Erbakan ve Fethul- lah Gülen'in durumu nedir?.. Yeni Asya cemaati- nin durumu nedir?.. suretiyle bugün için Erbakan ve Gülen hareketfcn tasfıye edilebüir; ama yarın başka versiyonlan çıkar. Bu bakımdan, yapılmasi gereken şey, din alanındaki boşluğu doğru ve sağlıkh yaklaşımlarla doldurrnak; halkın doğru bilgilerle do- natıldığı hür ve demokratik bir tartışma ortamı oluşturarak yanlışlarm böyle bir ortamda. hür zıhınlerin ıkna edihnesi yo- luyla izalesine çalışmaktır. 11- Erbakan da, Gülen deyapay bir bö- yüme noöasuıa geünişken, bıhnenyön- temlerle diskalifıye edildiler. Bu aşama- dan sonra kendi aslı sınuianna avdet et- meleri bfklenmelidir. Geçici bir sürey- le elde etokleri etkınlik ve güce tekrareriş- meleri arük zordur. Erbakan hareketi çok büyük ihtimalle tekrar çekirdek kitlesi- ne dönecek, hatta bu kitlede dahi parça- lanmalar olabilecektir. Aynı şekilde Gü- len hareketi de dağılma ve gerileme sü- recinı yaşsmaktadu. Onun da eski gücü- nü tekrar yakalaması son derece güçtür. Yeni Asya camıası ise kemiyeti degil, keyfîyeti esas alan şuurhı bir kitledir. Pek çok zorlu ve çetin smav yaşamış, birçok badireyi atlatmış, adeta feleğin çembennden geçnuş, fıkirlerinin gücüy- le ayakta kalmayı ve itibanm korumayı başârmıştır. Yaşadığı hadiseler bu kitle- ye tecrübe bırikimi en zengin cemaat ni- teliğini de kazandırmıştu1 . Hiç kimseye diyet borcu olmayan onurlu ve tavizsiz tavn ile aym çizgide bundan sonra da aynı kararlilıkla yürümeye devam edecek- tir. Yeni Asya gazetesi Imtiyaz Sahibi Mefamet Kutiuiar 27yılsonra başbakan olan NecmettinErbakan, kurduğu i ile ülkeyi gerilime soktu RP'ninyükselişive28Şubat-1 NUHSİ'DEN BUGCNE Bilinmeyen ISLAM ([. Tüıkıye ve Zaman gazetesının de bü- tün güçlenyle ittıfaka destek olması RP'lı tabanı bile şaşırtmıştı. Ittıfak iktidardaki ANAP'ta fırtınalar kopanyordu. Parti için- deki muhafazakârlar bu ırtifakın asıl mi- man olarak Mesut Yıbnaz'ı görüyorve onu basiretsizlikle suçluyordu Mesut Yılmaz partının başına geçer geçmez dini cema- atleri ve tankatlan karşısına almış. onla- n partıden uzaklaştırmıştı. DYP ve ANAP Türkeş'i, Erbakan'la bir olmaması için uyardılar. Gerekirse bir- likte ittifak kurabileceklerini belırttıler. Ama sonuç değişmedi. Türkeş sağ kesim- de büyük bır coşkuya neden olan ittifak- tan aynlmayı göze alamadı. Zaten "ltri- falo bozan vebal artındadır" yayınlan ve anlayışı ıttıfaktakı üç partıyı de bağlayan en kuvvetlı baskıydı. Ama seçıme üci gün kala Zaman gazetesınde Fethullah Gü- len'le yapılan birkonuşmaherkeste soğuk bir duşa neden oldu. Fethullah Gülen bu konuşmasında ittıfaka mesafelı oldugunu hissettiriyordu. Itnfaktan gelecek için bir şey bekleme- diğini söylemiş ve ittıfakı önemsemıyor- muş havası vermişti. Tabıı onun bu konuş- ması RPTılerle Fethullah çevresını yıne kar- şı karşıya getırdı. RP'lıler Fethullah Ho- ca'nın yine yan çizdiğinı, mutlaka devlet- ten bir işaret aldığı için seçıme ıki gün ka- la bu konuşmayı yaptığını söylediler. Başbuğ Erbakan, MücatHt Türkeş Seçim meydanlannda ittifak rüzgârla- n esiyordu. Erbakan, Türkeş, Edibali bır aradaaynı kürsüden, RP- MÇP ve IDP bay- raklan sallayan kalabalıklara hıtap ettiler. tslamcı, ülkücü ve mücadeleci kalabalık coşkulu tezahürat yaptılar. sevgi gösteri- sinde bulundular. Sloganlarda karşılıklı ikifatlarhâkimdı "BaşbuğErbakan, Mü- cahit Türkeş!-" Fethullah Gülen ve yakuı çevTesi de ANAP'ı tercih ermesıne rağmen Fethul- lah Gülen cemaatinin tabanı ittifaktan ya- naydı. Coşku öyle büyüktü ki. Fethullah Gülen'in gazetede yayımlanan konuşma- sı bile etkilememişti. O gruba samimıyet- le bağlandıklan halde. Hocanın bu konuş- masının yanlış oldugunu söyleyenler var- dı. Seçim büyük beklenti ve heyecanlar ıçinde yapıldı ve RP ittıfakı yüzde 16.8 oy alarak TBMM'ye 62 milletvekili soktu. 1991 seçımlennde DYP binncı parti ol- ~dn. RPrttifata ise dördüncüpaı tıy& DYP birinci parti olmasına rağmen durumdan memnun değıldı Aldığı yüzde 27 oy an- cak koalisyon iktidan için yeterlıydı. Böy- lece Türkiye, 12 Eylül darbesınden son- ra yenıden koalisyon hükümetlen döne- mine gırdi. Koalisyon ortaklığı ıçuı se- çim yapmak Demirel'ı haylı zorladı. Sağ kesimde, DYP ile RP'nin ittifak yapması konusunda yoğun bır baskı oluştu. Ama Demirel ErbakanTada ANAP'la da hüku- met kurmak ıstemıyordu. , Istanbul, Ankara dahfl Târidye'nin pek çok yerinde beiediyeleri Demirel, SHP'ye ortakhk tekhf etti ve DYP-SHP hükümeti kuruldu. ittifak ise bir ay sürmeden dağıldı. Arnk TBMM'de RP milletvekilleri vardı, sayılan da az değil- di. Şimdi sıra partiyi daha da büyûtmeye gehnişti. İttifak rüzgânnı artık tek başla- nna estireceklerdi. Faaliyetlenne yenıden hız verdiler, eskisinden daha çok çahştı- lar. Yann seçim olacakmış gibi hummalı bir faaliyet içine girdiler. Bu dönemde özellikle kadınlara büyük görevler veril- di. RP'lı hanımlarkapı kapı dolaşmaya baş- ladılar. Evde oturan kadınlar artık RP için sokaklara dökühnüş ve en aktif çalışan kesım haline gehnişlerdi. Ortada seçim yokken, bir seçimden he- nüz çıkılmışken gösterilen bu çaba halkı vekamuoyunu şaşırtıyor, onlarm RP'ye il- gisini çekıyordu. Recep Tayyip Erdoğan. Mefih Gökçek. Hasan Hûsevin Ceylan, Abdullah Göl, Mokadder Başeğmez gibi isımler bu ye- ni dönemde sıvrildiler. Başta Şevki Yıhnaz, Bülent Annç ol- mak üzere RP'li hatipler, Türkiye'nin her tarafina koşturuyor, onlann yanı sua teş- kilatlar, gençler, araba konvoylan, kadın çahşmalan her tarafa yayılıyordu. Köy odalan, ev toplanülan, kahvehaneler,mey- haneler, hatta genelevler bile bu çalışma alanının ıçindeydi. Bu çalışmalann ilk se- meresı de Bakırköy Belediye Başkanlıği seçiminde alındı. Istanbul'un en büyük ve en kozmopolit ilçesinde RP ikinci par- ti oldu. Kısa bir süre sonra da Kâğıthane için belediye başkanlıği seçimi yapıldı ve RP başkanlıği kazandı. Bu süreçten sonra RP hızla yükseldi. Bu yükselişı kamuoyunda şoklara, depremle- re yol açıyordu. ÖzaJ'ın ölümü ve Demi- rel'in Cunıhurbaşkanı oluşu da RP'ye ya- radı. DYP'nin yeni genel başkanı Tansu Çiller, RP ile mücadele edebilmek için il- ginç bir yol seçti. Fethullah Gülen'i Erba- kan'ın karşısına çıkardı. Femullah Gülen bu rolü kabul etti. Tansu Çiller-Fethullah Gülen görüşmesi bu amaçla basına sızdı- nldı. Yedı okuluna Tansu Çiller adını ver- mek ıstedığıni Çıller'e söyleyen Gülen, ay- nı görüşmede artıkmeydana ineceğini be- hrti. DYP'yi destekleyen, RP'ye karşı çı- kan birtazda sahaya indi. RP dışındaki par- tiler ve medyanın büyük bölümü Fethul- lah Gülen'e sahip çıktılar Fethullah Ho- ca, bu süreçteu Hocaefendirı unvanını al- dı ve "Herkesin Hocaefendisi" oldu. O artık Erbakan'a altematıf bır ısımdi Ne var ki, RP'nin yükselişini engelleyemedi. Necmettin Erbakan _ 27 yıi sonra başbakan RP önce Istanbul, Ankara dahil Türki- ye'nin pek çok yennde belediyeleri kaza- narak 24 Mart 1994'de birinci parti oldu. Recep Tayyip Erdoğan lstanbul'un, Me- lih GÖkçek Ankara'nın belediye başkanı seçılmıştı. Türkiye'de "Refah depremi", "Refah şokn" yaşandı. Biryü sonrada 24 Aralık 1995 genel seçiminde RP %21 oy- la birinci parti oldu. Başlangıçta hükumet ortağı olamadı ama kısa süren Aaayol hü- kümetıni yıkarak, DYP ile hükumet kur- mayı başardı. Çiller'in, can düşmanı gör- düğu Erbakan ile hükumet kurması ve Er- bakan'ı başbakan yapması herkesi şoke etti. Yırmi yedi yıl sonra Başbakan olma- yı başaran Erbakan'ın kurduğu Refahyol hükümeti kısa zamanda ülkeyi gerilime soktu. Önce Kaddafı krizi, ardmdan So- surlnk kazası, sonra ardı ardına yaşanan Taksim'e cami, Başbakanlık konutun- da tarikat üderleriyİe yemek, Tûrkıye'ye 28 Şubat sürecini yaşatn. Denıofcraslyc balans ayan ---^' Sincanhalkı, 4 Şubat sabahı tank sesiy- le uyandı. Sokaklardaki 15 tank ve 20 ka- riyeri gören Sincanlılar. darbe oldugunu sammşlanh. Gerçekte 'mini darbe*> di ya- şanan. Sincan'da tanklann şehir ortasın- dan geçişi sadece Türkiye'de değil, dün- yada da yankı buldu. Genelkurmay İkin- ci Başkanı Orgeneral ÇevflcBir'in açıkla- ması tarihe geçti: "Sincan'da demokrasi- ye balans ayan yapûk." Bu kargaşa içinde Adalet Bakanı Şev- ketKazan, cezaevine konulan Sincan Be- lediye Başkanı Bekir Yidız'ı ziyaret edin- ce, gerilun daha da arttı. Ankara'da kadın- lar, "Ne şeriat, ne tank sesi jstiyoruz" ve "Tfcidyelaiklirlaikkabcak'' sloganlany- layürüdüler. Ortaya çıkan bugenlım her kesimı etkilemiş ve korkuya yol açmışo. DYP'hler RP ile hükumet ortağı olduğu için pisrnandılar. Çiller rahatsızlığını bel- h eden açıklamalarda bulunuyor, RP'yi ge- rilime sebep olduğu için uyanyordu. RP başta kendı tabanında ohnak üzere her kesimden eleştiriye uğruyordu. RP ta- banı Erbakan'a ama daha çok Şevket Ka- zan'a öfkeliydi. 28 $ubat MCK toplantısı RP'li tabarun korktuklan 28 Şubat gü- nü başlanna geldi. Cumhurbaşkanı De- mirel'ın başkanlığında topianan MGK, tam 9 saat görüşmelerini sürdürdü. MGK toplannsnun bu kadar uzun sürmesi, "Aca- ba darbe mi ohryor?-" endişesini yaşatn. Türkiye'de yaşayan herkes tedirgindi. 28 Şubat MGK toplantısı bir muhtıra- dan farksızdı. Hatta üstû örtülü bir darbe gibiydi, moda tabiriyle Postmodern dar- be... MGK'de RP'yi temsıl eden tek RP'lı Erbakan, 9 saat boyunca askerlerin laık- lik ve Atatürkçülük konusunda sordukla- n sorular karşısında terlemişti. Demirel ve DYP'li MGK üyeleri de askerlerin hassa- siyetlerine katüınca, Erbakan için MGK toplantısı bir kâbusa dönüşmüştü MGK'den 18 maddelik kararlar hstesi çıkmış ve bildirinın sonunda "tavsçe edi- İr* değil, "yapönm" kelimesi kullanılmış- ü. 28 Şubatkararlarma göre laiklik ilke ve mkılaplan ödünsüz uygulanacak, temel eğitım sekız yıla çıkanlacak, irtıcaı faali- yetlere kanşüklan için TSK'den ihraç edi- len askerlerin belediyelerde istihdam edil- mesmin önüne geçilecekti. ~ 28 Şubat, Erbakan'dan temel eğitimin kesintısız 8 yıla çıkanlmasını, kılık kıya- fet yasasuun uygulanmasını istiyordu. Erbakan, bazı maddelerin çok sert ol- dugunu öne sürerek kararlan imzalama- dı. "Demokratik asteme destek" için si- yasi parti liderlerini ziyaret etti. Ama, ANAP, DSP ve DTP bunayanaşmadı. Ka- rarlan Meclis'e havale etmek istedi, Mec- lıs Başkanı Mustafiı Kakmi kabul etme- di. DYP'h kimibakanlarda "28 Şubat ka- rarbn uygulanacak. hem de bal gibi u>- gtdanacak" açıklamalan yapıyorlardı. Ç8- ler de kararlann uygulanması için Etba- kan'ı ikna etmeye çahşıyordu. Bazı DYP'li- ler "hûkümetten çektefim" diye konuşma- ya başlamıştı. Erbakan basın toplantısı yaparak "Hü- kümetTBMM'dekuruhır,MGK'de değT dedi. TİSK, TESK, Türk-tş, DlSK, TOBB adlı beş srvil kuruluş, 28 Şubat kararlan- nın yanında olduklannı birlikte yapükla- n basın toplantısıyla açıkladılar. Türki- ye'deki en etkm kuruluşlann bu açıklama- lan dahükümeti zorduruma düşürdü. Er- bakan, 28 Şubat kararlannı ımzalamak zorunda kaldı. Ama direnmeye devam ederek, 8 yühk kesintisiz eğitimin 5 artı 3 formühıyle olmasını istiyordu. Bu for- mül DYP ve ANAP'ın da programında yer ahyordu. Ama o partiler bu konuda da RP'ye destek vermediler. Yalnız buakılan Erbakan, direnmeyi sürdürerek 8 yılhk kesintisiz eğitimin uygulanamayacağı ko- nusunda rapor hazırlayınca. Demirel'den ve Genelkurmay başkannıdan anında ce- vap geldi. Her ikisi de MGK'de alman ka- rarlann uygulanmasının zorunlu oldugu- nu ifade ediyordu. Demirel, Ankara Müzik Festrvali'nin açılışında gerçekleştirilen konserde, "tş- teçagdaşTüriayeL" deyince. salondabu- lunan on bın kişı ayağa kalkıp alkışladı ve "LaikTürkiyeL" sloganlan attı. YılJarca tarikatlarla iç içe olan Demirel. şimdi laik kesimin lideri konumundaydı! Yarın "»Askerden 'yeşîî ~~~ sermaye' listesi. • Fethullah Hoca'dan 8 yıllık eğitime destek. • Ailelerden Gülen'e beddua. • RP kapatılıyor. Meydan Fethullah Hoca'ya kahyor. YeniAsya- Yeni Nesil aynlığı Said-i Nura'nin ölümünden sonra birkaç bölünme yaşayan Yeni Asya cemaati, büyük darbeyi, Mehmet Kırkına grubunun 12 Ey- lül'den sonra aynlışıyla yemişti. 1990'ın ba- şmda Yeni Asyacılar yeni bırbölünme daha ya- şadı. Bu bölünme siyasi ve dini nedenlere da- yanmıyor, MehmetKntfadar'ın şahsından kay- naklanıyordu. Mehmet Fınna,\L EminBirin- d gibi Ağabeylerle, Bekir Berk, Yavuz Baha- (fcroğhıgıbı cemaaünAğabey kadarsaygı duy- duğu ve sevilen ısunlen sıkıntüıydı. Mehmet Kutlular'ın siıurli oluşundan, ce- maati yönetememesınden, neredeyse bir par- tinin demeğıne dönüştürmesinden, bir de 'Ya- km Tarih .Ansiklopedisi' adı altmda Kemaliz- me, Atatürk e ve Inönü'ye çok sert eleştiriler yapılmasından şikâyetçiydiler. Özelhkle Ya- kuı Tarih Ansiklopedisi krizin kaynağıydı. Mustafa Kapian. Burhan Bozgeyik. Bünya- min Ateş gibi ısımlerın hazırladıgı bu ansik- lopedi, onlara göre gereksiz bir cahşmaydı. Bununyanısıra, Demirtl'ı sonunakadar savun- mak ne kadar doğruydu?.. Bu tavtf yüzünden koca cemaat küçühnüş, aynlan gruplar ise bü- yümüştü. Mesela Fethullah Hoca ve cemaati bugün her yönüyle en kuvvetli cemaat ohnuş- tu. Zaman gazetesi çok satan gazete hahne gehnişti. Işıkçılar, minicik bir cemaat bile de- ğilken Türkiye gazetesi ıyıbir noktaya gehniş, üstelik şirketlenyle de hayh güçlenmışlerdi. Yenlden Yeni Asva tyi bir hukukçu olan Bekir Berk, Mehmet Fınncı ve M. Emın Binnci'nin üzerinde olan gazete, bina ve yayuıev ini koz olarak kullan- dı. Bir sabah gazete binasına gelen Mehmet Kutiuiar ekibi, kendilerini içeriye almamak üzere bekleyen poüslerle karşı karşıya geldi. Gazetenin ve yayınevmin sahibi sayüan ve li- derkonumundj olan MehmetKutlular'ın, hu- kuken sahipleri görünen Mehmet Fuıncı ve M. Emin Birincf ye karşı yapabileceği hiçbir şe- yi yoktu. Mehmet Kutiuiar, Mustafa Kapian, Bünyamin Attş, Burhan Bozgeyik, Ismail Mutlu, Şaban Döğen gibi isimler Yeni Ne- sil'den kovuldUar Yeni Nesıl'de Mehmet Fl- rma,\L Eminâirinci. Yavuz Bahadnvğta, Sa- &Mûrsd,Hahkimamoğlu,Bekir Berk,Meh- metPaksu,Ih!ön Atasm gibi isimler kaldı. Fa- kat kovulan gnba Yeni Asya cemaatinin ço- ğu destek oldu Mehmet Kutiuiar kısa bir za- jnan sonracemiaöenparatoplayarak Yeni As— vagazetesiniyeiBdenyayımladı. Yeni Asya Neş- riyatı adnıda br de yayınevı kurdu. Bütün bu gtrültülü kopuşa rağmen Meh- met Kutiuiar ta5a na hâkim ohnuşnı. Yeni Ne- sil'in cemaati <rtmadı, tabanuı büyük kısmı Yeni Asya'yı t^ih etti. Yeni Nesil gazetesi bir süre sonra lapanmak zorunda kaldı. Yeni Nesilciler şirkeJeşmeye ağırhk verdiler. Ya- yuıcdık, otomcavcilik ve ünıversiteye hazır- hk dershaneler üzerinde faaliyet gösterme- ye başladılar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle