14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 TEMMUZ 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15 Vittorio Gassman, 'Tann'nın bütün yetenekleri verdiği bir insan'dı Yüce ınesleğin matadoruKûltûr Servisi - italya'nın en ünlü oyunculanndan VittorioGassman evinde geçirdiği kalp krizi sonucu 77 yaşında hayata vedaetti. Herza- man zorluklara göğüs geren bir insan olarak tanı- nan ve bu nedenle Yenilmez Matador' olarak anılan Gassman, bu sefer kaJbının ağırlığı- na dayanamadı. Oyunculuğu dûn- yanın en ulvi ve yüce mesleği ola- rak görüyordu. 0nun ıçın oyun- culuk, gençlıginde ilgilendi- ği atletizm gibi eğlence- li ama aynı zamanda disiplinlibiris- ti. Sahnede 'Hamiet'i canlan- dır- II. Dünya Savaşı'nın bitmesiyle, oyunculuk kariyerinin önü açılan Vittorio Gassman, önce kitaplanyla ve tiyatroyla tanındı. 1951'de 'Hamlet'teki başrolüyle kendini kanıtladı. 'Bilinmeyen Yalnızlar' filmi, Scola gibi yönetmenlerle çahşmasının yolunu açtı. Hollywood deneyiminden sonra başanlı 'Othello' yorumuyla yeniden tiyatroya yöneldi. mış, beyazperdede 'Bilinmeyen Yalnızlar'!a güldürmeyı başarmış, Manzoni ve Dan- te'nın dizelerini yorumlayarak oyunculu- ğun felsefı boyutunu göstermişti. Öğretmenı SirvioD'Amko onun içın 'Tan- n'nın bütün yetenekleri verdiği insan' diye söz ederdi: "Yalnızca oyunculuğu değfl, ya- kışddı yüzü, neşefi tavuian, asklan ve başa- nlan 3e insan olarak çok yakın ve sıcak." Ama ne yazık ki ne başan, ne ailevi hu- zur, ne entelektüel yaratıcılık onu depres- 1 yonun karan1ığına düşmekten kurtarama- dı. 1 Eylül 1922'debirAlman,mühen- dis ve Toscana'lı bir ev kadınının ıkincı çocuğu olarak dürryaya ge- len Gassman Roma'da bûyüdü. Tasso'da liseyi bitirdikten sonra sınıfarkadaşlan ilebirlıkte 1943 yilında 'Uluslararası Dramaök Sanattar Akademisi'ne yazıldı. Eğitimınin daha ıkınci yıhnda 'L'operadei mendkanti' (Dilenciler Opera- sı) adlı oyunda rol alarak büyük başan ka- zandı. Gassman akademiyı bıtırmeden Al- daBoreffi'nin topluluğuna katıldı. Burada ılk eşı Nora Ricd ile evlendi. 1945 yılında II. Dünya Savaşı'nın bitme- si, oyunculuk kariyennin önünü açtı. Bu dö- nemde 'Tiyatro Eğfömi' adlı bir romanı, 'VoloRaso' adlı bir komedisi ve öykülerden oluşan 'Luca Dei Numeri' adlı kitaplan ya- yunlandı. Bu dönemde tannımaya başlarmş- ü ama Mfller'in 'Bütün Çocuklanm' adlı oyununda aldığı rol, onu bilinen bir tiyatro oyuncusu yaptı. Bir yıl sonra Alfieri'nın 'Oreste'sı ve Luchino VTsconti'nin yönetti- ği Shakespeare'in 'Troilous ve Cressida' ve 1951 yıhnda Squarzina"nın yönettığı 'Ham- let'te başrol oynayarak kendını kanıtladı. 501ı yıllann sonlanna doğru Mario Mo- nkeDi'nin yönettığı 'Bitinmeyen Yalnıziar' fılminde rol alması, Gassman'm Ettore Sco- ta gibi önemli yönetmenlerle çahşmasının yolunu açtı. Bu sıralarda ilk eşinden boşanıp Ameri- kalı oyuncu Shirley VVinters ıle evlendi. 'Aa Pirinç', 'Anna' gibi başanlı fılm çalışmala- n onu Hollywood'a yönelttı. King Vıdor'un 'Savaş ve Banş' ve Robert Altman'ın 'A VVedding' adlıfilmlerionun Holrywood dö- nemınde yaptığı çalışmalar arasuıda yer al- dı. Ama bu filmler çok başan getirmediğı içın Dumas-Sartre'ın 'Dahi Kean ve Bozuk- luk' adlı oyunu ve başanlı 'Othello' yoru- mu ıle yeniden nyatroya yöneldi. 196O'da kendi kurdugu ıtalyan HalkTi- yatrosu' topluluğu ıle uzun zamandan beri istediğı Manzoni ve Eschflo gıbı önemli ya- zarlann oyunlanm sahneye koydu. 1965 yı- hnda sevgilisi JufietteMaynd'den geleceğin ünlü oyuncusu Akssandro doğdu. Ama Gass- man, oğlunun annesı ıle değil, beş yıl son- ra son eşı DOetta D'Andrea ile evlendi. Bu olay daha sonra oğlu ile arasuıda yaşanacak anlaşmazlığın temehni oluşturdu. 60'lı yıllarda daha çok sınema ile ilgilen- mesine karşın Paris, Buenos Aires ve New York'ta birçok gösteride kendini gösterdi. 1975'te rol aldığı 'Kadm Kokusu' ıle Can- nes Fflm Festivalinde en iyı erkek oyuncu ödülünü alması, onun sinemada da donığa ulaştığımn bir göstergesi idi. 'AnimaNera' ve 'Teras' gibi fîlmlerin ar- dından yemden tiyatroya ağırhk vererek ge- nellikle otobiyografık özellikler taşıyan, kendi yazdıgı oyunlarda rol aldı. Televizyon yapımı 'Eschilo'nun Kral Oidipus' ve Pier PaoloPasonni' 'Affabulazione'sını sahnele- diği 1977 yılı, oğlu Alessandro ile baba- oğul ilişkısinın bozulmasının ve trajik bir hal almasının başlangıcı oldu. Bu yıllarda Floransa'daki 'Tiyatro Dük- kânı' adını taşıyan okulda, tiyatro felsefe- sini ve edindiği deneyimi genç oyuncularla paylaştı. Yeniden 'Otheflo'yu canlandırdığı dönemlerde arnkdepresyonhastahğı onu cid- di olarak etkilemeye başlamıştı. Bu yüzden yazı yazmak ona artık ilaç gibi geliyordu. Otobiyografısinı yazdığı 'Un GrandeAvve- nire Dietro k Spalle', 'Memorie di un Sot- toscala' adlı romanı, 'MaldiParola' adlı öy- kükitabınıbu dönemde tamamladı. 1990'lar- da ise 'UBsseveBeyazBalina', Dante nın bü- yük yapıtı 'Üahi Komedya'dan 40 parçanm yorumlanması gibi edebiyat klasiklerini yo- rumladı ama 1994 yıhnda yazdığı 'Cam- per' adlı otobiyograrık komedi ise eleştır- menJer tarafindan pek beğenılmedı. Son yıüarda entelektüel etkınlıklerine ara veren Gassman, Roma'daki evinde ailesi ile birükte sakin bir hayat yaşamayı tercih et- mıştı. Kuzeye, beyaz gecelere doğru SEZERDURU VtLNİUS - Avrupa'nın başkenti Brüksel'den Edebiyat Ekspresi Avru- pa 2000 yolculan Görhtz adlı özel tre- ne binerek AJmanya'mn Ruhr bölge- sindekiPortmund'a geldiler. Istas- yonda bir caz grubu, yolculan müzik' eşliğinde karşılayarak kent kütüpha- nesındeki resmi açılışa götürdü. Endüstri bölgesi olan Ruhr'da 1993 'te kapatılmış olan Hansa kok kömürü ocağı ve bugün sanat alanına dönüş- türülmüş olan Zeche Zollern gezildi. Kok kömürü ocağında her yanda Türk- çe yazılar vardı. Burayı görünce insan, Almanya'ya ılk gelen ışçilerimızın ne kadar zor koşullar altında çalıştıkla- rmı anlıyor. Dortmund'da "Iskandinav EdebryatııiffiBirYazGecesiVPorte- kiz Edebiyan Aksamı", "Avrupa Ede- biyauan Partisi", "Romanya Şüri ve Romanı" adh programlaryapıldı. Dort- mund edebiyat ödülü veren bir kent Yazar NeOy Sachs'ın adım taşıyan bu ödülü alanlar arasuıda Javier Marias, Andrzej Szczypierski, Nadine Gordi- mer, HÜde Dotnin, Giorgio Barsani, Horst Bienek gıbı yazarlar var. Dortmund'dan 3 saatlik bir tren yol- culuğu ile Hannover'e gelen yolcula- n burada EXPO 2000 bekliyordu. Dünya ülkelerinın çoğunun katıldığı EXPO 2000'in teması "lnsan-Doğa- Teknik." Afrika ülkelerinin bir arada temsil edildığı büyük hangan zıyaret edenler neredeyse Afrika'ya gitmiş gibi hıssedıyorlardı kendılerini. Suri- ye pavyonunda Enver Esad'ın sarayı kuruhnuştu. Çevresi su kanallanyla suurlanmış cam binamn dış bölümu, kafese konmuş Türk pavyonunda ise ginşe yerleştırilen Ühan Koman'ın büyük Akdeniz heykeli çok çarpıcıy- dı. Üst katta da Ilhan Koman'ın yapıt- lan sergileniyordu. Aynca Iznik çini- leri ve Urart mücevherlen tanıtıhyor- du. Ülkenin turistık yanırun tarutımı da ana temayı ohısturuyordu. Yunanis- tan pavyonunda ise eski Yunan'daki bu- hışlann bugünküteknolojinin gelışme- sine olan etkileri ışlenmıştı. Gelece- ğe ancak geçmışin bihnmesiyle ula- şılır düşüncesiyle pavyon, "Dün" ve "Bugün" diye ikı bölüme aynhnış. Yazannuz Ash Erdoğan, Macar ya- zar Lazlo Marton ve Çek yazar Jan Lencoile bffhkte Hannover'debiroku- Dr ortmund Edebiyat Ödülü Nelly Sachs'ın adını taşıyor. Hannover'deki EXPO 2000'de Türk pavyonunun girişindeki Ilhan Koman'ın Akdeniz heykeli çok çarpıcıydı. ma yaptı. Trendeki yazarlardan ör- nekler sürekli olarak gittiğimiz ülke- lerin dilme çevrilip dağıtılıyor. 12 saathTc biryolculuktan sonra ulaş- tığımız Polonya'nın Malbork (eskı adıyla Marienburg) kentinde Meryem Ana'ya adanmış olan 700 yılhk, dün- yanın en büyük gotik yapısı gezildi. Nogat nehri kıyısuıdaki bu kale, içın- de bır de amber müzesi banndınyor. Buradan en kuzeye kadar amber mü- zelen var. Polonya'da başlayan beyaz geceler bizi Kaliningrad'da izledi. Rusya sı- nınna girer girmez büyük karşılama törenleri başîadı. Istasyonlaryeni bo- yanmış ve trenı karşılamaya hazırlan- mışu. MiDi kryafetleri içinde müzikya- pan kadınlı eikeklı gruplar, ıkram edi- len ekmek ve tuz, Kalinıngrad Istas- yonu'nda bando, halk ekipleri, yüzler- ce çiçek buketi, >öizlerce balon, havai fışekler... Gerçek bir devlet töreniyle karşılanıyoruz Rusya'nm bu en baü bölgesinde. Ana ülkeden ayn bir böl- ge olan Kalirungrad, eskı Doğu Prus- ya'nm başkenti Königsberg. Immanu- el Kant'ın mezan burada. E. T. Holf- mann buradayaşamış. Uzayda ilk yü- rüyen astronot olan Leonid Gorben- ko buralı. 2. Dünya Savaşı'nda bom- balanan kent, savaştan sonra Ruslann ehne geçiyor ve buraya Rusya'nın her bir yanmdan getirilen halklar yerleş- tiriliyor. Bu yüzden de burada, diğer- leri yanmda Azen, Tatar, Özbek, Çe- çen, Ahıska Türklen. Gagavuz, Baş- kırt ve Dağıstanlı olmak üzere Türk kökenli Müslümanlar da yaşıyor. Sa- yılan ise bölgede 25 buı. Kalirungrad bölgesinin sayfıye bölgesi olan Svet- logovsk sahil sayfıye kentinde Litera- turexpress şerefuıe 25 Haziran Pazar günü yapılan halk şenliğine tam 4 bin kişi kaöldı. Bu panayın anlatmak güç, her köşede el ışlen standlan, miUı gıy- sileri ıçındeki gruplar, dans, müzik, ba- le, korolar, mangallarda pışırilen et- ler, Tatarlann bizim ıçın hazırladıkla- n etli pilavlar, tatlılar... Biz buraya Türkiye'dengelen ılk ekip oluyormu- şuz. Sevinçleri karşısında duygulan- mamak olanaksız. Her yanı Edebiyat Treni logolu sa- n bayraklarla süslenmiş olan kentte, sayısız üniversite öğrencisi her işimi- ze koştu. Askerler bıle bavuUanmızı taşıdılar. Büyük katedraldeki prog- ramda senfoni orkestrası ve korosu Vhaldi'nin "GtoriaAvnnja"suıı sun- du. Burada da bölgenin çeşith halk- lan bale, dans ve müzik gösterileri yapü. Trenin şairleri, -bizden de Tur- gay Fışekçi - kendi dıllerinde şiırleri- ni okudular. Herkese amberler arma- ğan edildı. 26 Haziran Pazartesi günü gene bando-mızıkalı resmi törenle AJman- lardan kalan istasyondan uğurlandık. Litvanya Cumhurbaşkanı'mn tahsis etriği özel trenle ülkenin başkenti Vil- nius'a ulaştık. Çok güzel birkent olan VUnius'ta belediye başkanının verdi- ği davetle programımız başladı. Bu- gün de cumhurbaşkammn daveti var. Gittiğimiz her üDcede kendi ülkele- rinın büyük elçüikleri yazarlanna sa- hip çıkıyor. Biz ise bugüne kadar bir tek temsilcimize bile rastlayamadık. Bu yüzden mi, yoksa beyaz gecelere alışık olmadığımızdan mıdır nedir, uykulanmız iyice azaldı. 'Sinemamn en entellektuel CUMHUR CAMBAZOĞLU 4 Karikatür'de Sıvas KatliamıKûttörServisi- Ayhk mı- zah dergisi Karikatür tem- — m u z ayı sayısında 2 Tem- rnuz 1993 yıhnda, Sıvas'ta Madımak Oteli'nde canlı canh yakdan düşünür, yazar ve çizerleri anıyor. '2 Temmuz 1993 Sıvas Yangm Unutturuhrvor mu?' başhklı dergıde AMUrviEr- soy, Murat Sayın, Cezmi Er- mis, MuratOzmenek, Mus- tafa Bflgin, NuriMJgin, Me- tin Peker, Ahmet Erkanlı ve Turhan Selçuk'un arala- nnda bulunduğu önemli ka- rikatüristler, Sıvas'ta yakı- larak öldürülen düşünür, ya- zar ve çizerlerin yaşadıkla- n vahsetı yedi yıl sonra ye- niden gözler önüne serdi. Dergı, karikatünst Asaf Koçak'ın da kaybedildiğı katİianıın unutuhnamasi ge- rektiğirün ve unutuhnayaca- ğmm altını çıziyor. Koçak'a özel bir sayfa aynlan dergı- de, çizerin karikatiirlennin yanı su^ OğuzGürei \e Se- mih Poroy'un Koçak anısı- na çizdiği karikatürlere de yer veriliyor. Dergide yer alan yazılar arasuıda, Hasan Uysal "Sı- vas'ı Anlamak' başlıklı ya- zısında, Sıvas'ın her fırsat- ta ^krflr t^krar anl^tılması gerektiğini ve ancak bu şe- kilde yeni katliamlann ön- lenebileceğini vurguluyor. Erdoğan Bozok'un hazırla- dığı 'Kimler Geldi, Kimler Çizdi' adlı bölümde geçen günlerde yıtirdiğimiz Fer- ruh Doğan'ın yanı sıra Ne- har Tüblek in, Altan Erbu- lak'ın ve Necati Abaa'nın, katliamın ardından çizdik- leri karikatürlere yer aynl- mış. 'Karikatürist Anek- i'a Hlı böli'mde Yener Çakmak Nehar Tüblek'in karikatürü yaratma süreci- ne değınıyor. Çakmak, çiz- gilerinin çoğunda ortadirek kesiminın sorunlannı dile getiren ve bu yüzden 'Or- tadirek karikatûristi' ola- rak anılan Tüblek'in çizdi- ği her çalışmayı gazetede- ki bütün servislere gösterip insanlann tepkilerine göre şekillendirdiğini anlatıyor. Tüblek, aldığı tepkilere gö- re ya elindekini doğru ya- zıişlerine götürür ya da he- men yırtıp atarmış. Cihan Demirci 'Mizah Dosyası' adlı bölümde Nas- reddin Hoca'ya değiniyor. Demirci yazısında, Nas- reddin Hoca'nın, eşeğine ters binmesi ile mızahın her şeye tersten bakmak anlamı- na geldiğirü vurguladığını belirtirken, doğdugu kent Akşehir'de anısına dıkilen heykelde eşeğe 'düz' bindi- riknesinin büyük bir saygı- sızhk olduğunun altını çizi- yor. Dergide aynca Hüseyin Atabaş, Ruhi Tek, Özgür Arhavili ve Bfilent Oku- tan'ın da yazılan yer ahyor. Perşembe gecesı ttaİyan devlet televizyon^P RAI'nin haber spikeri, Gassman'ın ölümü- nü anlatırken itiraf etti: Ilk kez bir sanatçı- nm tarifınde doğru kelimeleri bulmakta bu kadar zorlanmışlardı. Vittorio Gassman'ın üstün oyunculuğunu yansıtacak sıfata ula- şamayınca vazgeçrruşlerdı. Itaryan sineması MarcrfloMastroianni'nin yokluğuna ahşamadan bır büyük ismıni da- ha yitirdi. Evet, dünya Gassman'ı sinemada- ki başanlanyla taruyordu; bir dönem oyna- dığı fıimler hep üst dûzeyde beğeni toplamış- tı, ama o ülkesinde hep tiyatro ustası olarak değerlendirildi. Gassman, kariyerinin ilk yülannda tiyat- roda iyi, sinemada vasattı. O kadar silikti ki rollerinde, daha son- ra anılannda ken- dısınin aktardı- ğma göre, ya- pımcılar yû- zünü bile gör- mek istemi- yoriardı;taaki Mario Monicei- li'nin 1958'deya- pımcüarla kavga edip onu I Soüti Ignoti'de (To- to Gangster) oynatması- na dek. Gassman artık Toto'nun yanındaki *ya- kışıklı veyetenekMVitto- rio' kartvizitiyle setler- deydi. Eski milli basket- bolcu, duzgün fıztği, ken- dinden emin tavırianyla birçok role gerip çıkinaya başlamışü. Ken- di yüzüyle oynamayı başannca İtalyan ko- medisinin yeni yıldızı haline gelmişti. Bu arada Holrywood macerası da yaşadı; tabii kadınlara olan ilgisini AmeTİka'dada sür- dürerek. SheUey VVinter'la olan ilişkisi onu sürekli magazin sayfalanna taşırken tiyatro- cu geçmişıni bılenler Italya'da Gassman'a kızıyoriardı. Kadınlan hep sevdi; aralanndan dördöyle uzun ilişkisi oldu ve dört aşkını da birer çocukla simgeledi. Insanlan ve kadınlan etkilemesinde yakı- şıkhhğı, karizması kadar, geniş külturünûn de etkisi vardı. Birçok yazar ve çizere göre sinemanın en entelektüel üyesiydi; bir kita- bı saatlerce tartışabüir ya da antik bn" uygar- ükla ilgili uzun tartışmalara girebilirdi. Ancak bütün bu olumlu havaya ve renkli yaşama rağrnen yahıız biriydi Gassman. Si- nemada yaşlı rolleri gebneye başlayınca ağır^~ hğvnı yeniden tiyatroya vermişti. Klasik ti- yatroyu modem dünyaya layıkıyla tanıtma- yı istiyordu. Oynadı, oynadr, sahneyi ve si- nemayı son ana kadar brrakmayacağmı söy- lüyordu, ama ihtiyariığın getirdiği depresyon- dan bir türlü sıyıramıyordu kendini. "Sah- nede tirada neiesimin yetmeyeceği günden korknyonım" demışti. Bu nedenle 1 yıldır evine çekilmişti. Bir TV söyleşısinde şöyle demişti: "Bundan bö> le köşemde şiiıier ve ilaçlarla tamam- layacağun serûvenimL'' Alanis Morissette Istanbul 'a geliyor Kültür Servisi - Üniu rock şarkıcısı Alanis Morisset- te,22 Temmuz'da Istaîbul Parkorman'da bır konser ve- recek. 28 milyonu aşa» albüm satışı ıle Mega Platin sa- hibi olan Morissette'fl konseri HIP Productions orga- nizasyonuyla gerçek^şecek. Dört yıl önce çıkariıgı 'Jagged Littie Pill' ısimlı ilk albümüyle rock müziîine admıı- nı atan ve dünya listı"lerinı al- tüst eden sanatçı, 1«98 Eki- mi'nde piyasaya çıkan ikinci albümü 'Supposed Former Infatuation Junkie'nıa tanı- tım turnesinin bu- adıını ola- rak îstanbul'a gehyor. 11 ya- şında ılk sıngle albümûnü çı- karan Monssette'ın rol al- dığı Kevin Smitlı'in 'Pog- ma' ısimli filmi halen ABD'de vizyonda bulu- nuyor. Abstre olarak ta- nımladığı resim çalıjrnalannı sürdüren sanatçı, triatlon yanş- malanna katılıyor. 22 Temmuz günü saat 19. OO'dabaşlayacaknıüzikor- ganizasyonunda, Morisset- te'ten önce Hakan Kurşun, Nekropsi ve Repükas sahneye çıkacak. Konser biletleri, Le- vi's Original Stores vc Vakko- rama mağazalan ile Akmar Pa- sajı'nda bulunan Zihni Müzik ve Atlas Pasajf ndaki Kod Shop mağazalanndan satışa sunula- cak. Bilet fiyatlan ise konser öncesı 13 milyon, konser günü 15 milyon, konser alanındakı sınırlı sayı-; daki trib için20mil- yon lira ola- rak açıklandı. Doç. Dr. Manen Gürün'ün Hyatro Yazrian' kitabı çrtrtı • Kültür Servisi - Tiyatro sanatına eleştirmen. öğretim görevlısi, tiyatro festıvali yönetıcısı olarak katkıda bulunan Dikmen Gürün'ün, 1980'lerden 2000'lere uzanan dönemde ağırhkh olarak 'Cumhuriyet' gazetesi ve çeşitli dergılerde çıkan yazılardan yaptığı bir seçki 'Tiyatro Yazılan' başlığı altında MitosBoyut Yayınlan'ndan çıktı. Dikmen Gürün, kitabı, son yirmi yılın tanıklığıru yapması duşünülen çahşmalardan bin olarak tanımlıyor. Tiyatromuzun yapılanmasına yönelik tarhşmalar, eleştiriler, sorgulamalar "Tiyatro Yazüan"nın ılk bölümünü oluşturuyor. ikinci bölümde, haskı ve - sansür konusu işlenirken bu çağdışı uygulama bir kez daha tarüşmaya açılıyor. Kitabın üçüncü bölümünü ise yurtiçinde ve dışında yer alan çeşitli festivaller, seminerler, konferanslar ve bu buluşmalarda edinilen izlenimler oluşturuyor. Dikmen Gürün, kitabının önsözünde oyun eleştirilerine özellikle yer vermediğini belirtiyor. Yakın bir gelecekte oyun eleştirileri ve söyleşiler arasında da gezinerek küçük bir seçki kitabı oluşturacağını söylüyor ve bu tür çahşmalan geleceğe bırakılan belgeler olarak değerlendiriyor. Serge Bourguignon gezi fotoğraflarmı sergileyecek •Kültür Servisi - 1959 yılında gerçekleştirdiğı 'Le Sourire' (Gülümseme) filmiyle kısa ve orta metraj kategorisinde Altın Palmiye ödülü kazanan Serge Bourguignon'un gezileri sırasmda çektiği fotoğraflar 5 Temmuz'dan itibaren Fransız' Kültür Merkezi'nde sergilenecek. Sergide Serge Bourguignon'nun gezileri sırasında, özellikle de Asya'da çektiği fotoğraflar yer ahyor. Bourguignon, on yıl boyunca Asya'yı ana tema olarak ele alan çalışmalannda 20 bin kısa metraju film çekti. 1960'ta 'Les Dimanches de ViDe d' Avray' (Suodays and Cybele) filmini çekti. Bu * filmiyle Venedik Film Festıvalf nde ödül kazandı ve Hollywood'daki en iyi yabancı fılm olarak da -. Oscar ödülünü aldı. 1964'te 'The Reward'ı çeken": sanatçı 1966 yılmdan itibaren sinemayı bir kenara bırakarak altı yülık bir çalışmanın ürünü olan (1978-1984) 'Un Royaume pour un Cheval' adlı.?', belgeseli çekti. 4§H Pedro Almodovar'dan Patty 4. Diphusa Hkâyelerf • Kültür Servisi m „ ^ - Ispanyol fılm yönetmeni Pedro Ahnodovar'm 'Patty Diphusa Hikâyeteri' adlı kitabı Avi Pardo'nun çevirisiyle Parantez Yayınlan'ndan yayımlandı. Almodovar, uluslararası bir porno yıldızı ve seks sembolü, hayat dolu, lrenriine âşık, hİÇ uyumayan, her türlu hazzın peşinden koşan Patty Diphusa'nm ağzından farklı bir dünyaya bakıyor. Bir porno yıldızı nasü yaşar, neler yapar, en önemlisi yaşadıklarını, dünyayı nasıl yorumlar? Almodovar müthış bır mizah gücüyle Patty 'nin hayatını anlatrrken Mnema dünyasmı ve o dünyayı oluşturanlann hayatım da satır aralannda alaya alıyor. Kitapta Patty Diphusa'nın hikâyelerinin yam sıra yönetmenin yaşamı ve sinemacılığı hakkında mizah yüklü yazılan da var. Özellikle 'Uluslararası Ün sahibi Bir Yönermen Olmak Üzerine Öğütler' başhklı bölümde deneyimleri hakkındaki mizahi anlaümı doruk noktasına ulaşıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle