Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 TEMMUZ 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15
Vittorio Gassman, 'Tann'nın bütün yetenekleri verdiği bir insan'dı
Yüce ınesleğin matadoruKûltûr Servisi -
italya'nın en ünlü
oyunculanndan
VittorioGassman
evinde geçirdiği
kalp krizi sonucu
77 yaşında hayata
vedaetti. Herza-
man zorluklara
göğüs geren bir
insan olarak tanı-
nan ve bu nedenle
Yenilmez Matador' olarak anılan
Gassman, bu sefer kaJbının ağırlığı-
na dayanamadı. Oyunculuğu dûn-
yanın en ulvi ve yüce mesleği ola-
rak görüyordu. 0nun ıçın oyun-
culuk, gençlıginde ilgilendi-
ği atletizm gibi eğlence-
li ama aynı zamanda
disiplinlibiris-
ti. Sahnede
'Hamiet'i
canlan-
dır-
II. Dünya Savaşı'nın bitmesiyle,
oyunculuk kariyerinin önü açılan
Vittorio Gassman, önce kitaplanyla ve
tiyatroyla tanındı. 1951'de 'Hamlet'teki
başrolüyle kendini kanıtladı.
'Bilinmeyen Yalnızlar' filmi, Scola gibi
yönetmenlerle çahşmasının yolunu açtı.
Hollywood deneyiminden sonra
başanlı 'Othello' yorumuyla yeniden
tiyatroya yöneldi.
mış, beyazperdede 'Bilinmeyen Yalnızlar'!a
güldürmeyı başarmış, Manzoni ve Dan-
te'nın dizelerini yorumlayarak oyunculu-
ğun felsefı boyutunu göstermişti.
Öğretmenı SirvioD'Amko onun içın 'Tan-
n'nın bütün yetenekleri verdiği insan' diye
söz ederdi: "Yalnızca oyunculuğu değfl, ya-
kışddı yüzü, neşefi tavuian, asklan ve başa-
nlan 3e insan olarak çok yakın ve sıcak."
Ama ne yazık ki ne başan, ne ailevi hu-
zur, ne entelektüel yaratıcılık onu depres-
1
yonun karan1ığına düşmekten kurtarama-
dı. 1 Eylül 1922'debirAlman,mühen-
dis ve Toscana'lı bir ev kadınının
ıkincı çocuğu olarak dürryaya ge-
len Gassman Roma'da bûyüdü.
Tasso'da liseyi bitirdikten sonra
sınıfarkadaşlan ilebirlıkte 1943
yilında 'Uluslararası Dramaök
Sanattar Akademisi'ne yazıldı.
Eğitimınin daha ıkınci yıhnda
'L'operadei mendkanti' (Dilenciler Opera-
sı) adlı oyunda rol alarak büyük başan ka-
zandı. Gassman akademiyı bıtırmeden Al-
daBoreffi'nin topluluğuna katıldı. Burada ılk
eşı Nora Ricd ile evlendi.
1945 yılında II. Dünya Savaşı'nın bitme-
si, oyunculuk kariyennin önünü açtı. Bu dö-
nemde 'Tiyatro Eğfömi' adlı bir romanı,
'VoloRaso' adlı bir komedisi ve öykülerden
oluşan 'Luca Dei Numeri' adlı kitaplan ya-
yunlandı. Bu dönemde tannımaya başlarmş-
ü ama Mfller'in 'Bütün Çocuklanm' adlı
oyununda aldığı rol, onu bilinen bir tiyatro
oyuncusu yaptı. Bir yıl sonra Alfieri'nın
'Oreste'sı ve Luchino VTsconti'nin yönetti-
ği Shakespeare'in 'Troilous ve Cressida' ve
1951 yıhnda Squarzina"nın yönettığı 'Ham-
let'te başrol oynayarak kendını kanıtladı.
501ı yıllann sonlanna doğru Mario Mo-
nkeDi'nin yönettığı 'Bitinmeyen Yalnıziar'
fılminde rol alması, Gassman'm Ettore Sco-
ta gibi önemli yönetmenlerle çahşmasının
yolunu açtı.
Bu sıralarda ilk eşinden boşanıp Ameri-
kalı oyuncu Shirley VVinters ıle evlendi. 'Aa
Pirinç', 'Anna' gibi başanlı fılm çalışmala-
n onu Hollywood'a yönelttı. King Vıdor'un
'Savaş ve Banş' ve Robert Altman'ın 'A
VVedding' adlıfilmlerionun Holrywood dö-
nemınde yaptığı çalışmalar arasuıda yer al-
dı. Ama bu filmler çok başan getirmediğı
içın Dumas-Sartre'ın 'Dahi Kean ve Bozuk-
luk' adlı oyunu ve başanlı 'Othello' yoru-
mu ıle yeniden nyatroya yöneldi.
196O'da kendi kurdugu ıtalyan HalkTi-
yatrosu' topluluğu ıle uzun zamandan beri
istediğı Manzoni ve Eschflo gıbı önemli ya-
zarlann oyunlanm sahneye koydu. 1965 yı-
hnda sevgilisi JufietteMaynd'den geleceğin
ünlü oyuncusu Akssandro doğdu. Ama Gass-
man, oğlunun annesı ıle değil, beş yıl son-
ra son eşı DOetta D'Andrea ile evlendi. Bu
olay daha sonra oğlu ile arasuıda yaşanacak
anlaşmazlığın temehni oluşturdu.
60'lı yıllarda daha çok sınema ile ilgilen-
mesine karşın Paris, Buenos Aires ve New
York'ta birçok gösteride kendini gösterdi.
1975'te rol aldığı 'Kadm Kokusu' ıle Can-
nes Fflm Festivalinde en iyı erkek oyuncu
ödülünü alması, onun sinemada da donığa
ulaştığımn bir göstergesi idi.
'AnimaNera' ve 'Teras' gibi fîlmlerin ar-
dından yemden tiyatroya ağırhk vererek ge-
nellikle otobiyografık özellikler taşıyan,
kendi yazdıgı oyunlarda rol aldı. Televizyon
yapımı 'Eschilo'nun Kral Oidipus' ve Pier
PaoloPasonni' 'Affabulazione'sını sahnele-
diği 1977 yılı, oğlu Alessandro ile baba-
oğul ilişkısinın bozulmasının ve trajik bir hal
almasının başlangıcı oldu.
Bu yıllarda Floransa'daki 'Tiyatro Dük-
kânı' adını taşıyan okulda, tiyatro felsefe-
sini ve edindiği deneyimi genç oyuncularla
paylaştı. Yeniden 'Otheflo'yu canlandırdığı
dönemlerde arnkdepresyonhastahğı onu cid-
di olarak etkilemeye başlamıştı. Bu yüzden
yazı yazmak ona artık ilaç gibi geliyordu.
Otobiyografısinı yazdığı 'Un GrandeAvve-
nire Dietro k Spalle', 'Memorie di un Sot-
toscala' adlı romanı, 'MaldiParola' adlı öy-
kükitabınıbu dönemde tamamladı. 1990'lar-
da ise 'UBsseveBeyazBalina', Dante nın bü-
yük yapıtı 'Üahi Komedya'dan 40 parçanm
yorumlanması gibi edebiyat klasiklerini yo-
rumladı ama 1994 yıhnda yazdığı 'Cam-
per' adlı otobiyograrık komedi ise eleştır-
menJer tarafindan pek beğenılmedı.
Son yıüarda entelektüel etkınlıklerine ara
veren Gassman, Roma'daki evinde ailesi ile
birükte sakin bir hayat yaşamayı tercih et-
mıştı.
Kuzeye, beyaz gecelere doğru
SEZERDURU
VtLNİUS - Avrupa'nın başkenti
Brüksel'den Edebiyat Ekspresi Avru-
pa 2000 yolculan Görhtz adlı özel tre-
ne binerek AJmanya'mn Ruhr bölge-
sindekiPortmund'a geldiler. Istas-
yonda bir caz grubu, yolculan müzik'
eşliğinde karşılayarak kent kütüpha-
nesındeki resmi açılışa götürdü.
Endüstri bölgesi olan Ruhr'da 1993 'te
kapatılmış olan Hansa kok kömürü
ocağı ve bugün sanat alanına dönüş-
türülmüş olan Zeche Zollern gezildi.
Kok kömürü ocağında her yanda Türk-
çe yazılar vardı. Burayı görünce insan,
Almanya'ya ılk gelen ışçilerimızın ne
kadar zor koşullar altında çalıştıkla-
rmı anlıyor. Dortmund'da "Iskandinav
EdebryatııiffiBirYazGecesiVPorte-
kiz Edebiyan Aksamı", "Avrupa Ede-
biyauan Partisi", "Romanya Şüri ve
Romanı" adh programlaryapıldı. Dort-
mund edebiyat ödülü veren bir kent
Yazar NeOy Sachs'ın adım taşıyan bu
ödülü alanlar arasuıda Javier Marias,
Andrzej Szczypierski, Nadine Gordi-
mer, HÜde Dotnin, Giorgio Barsani,
Horst Bienek gıbı yazarlar var.
Dortmund'dan 3 saatlik bir tren yol-
culuğu ile Hannover'e gelen yolcula-
n burada EXPO 2000 bekliyordu.
Dünya ülkelerinın çoğunun katıldığı
EXPO 2000'in teması "lnsan-Doğa-
Teknik." Afrika ülkelerinin bir arada
temsil edildığı büyük hangan zıyaret
edenler neredeyse Afrika'ya gitmiş
gibi hıssedıyorlardı kendılerini. Suri-
ye pavyonunda Enver Esad'ın sarayı
kuruhnuştu. Çevresi su kanallanyla
suurlanmış cam binamn dış bölümu,
kafese konmuş Türk pavyonunda ise
ginşe yerleştırilen Ühan Koman'ın
büyük Akdeniz heykeli çok çarpıcıy-
dı. Üst katta da Ilhan Koman'ın yapıt-
lan sergileniyordu. Aynca Iznik çini-
leri ve Urart mücevherlen tanıtıhyor-
du. Ülkenin turistık yanırun tarutımı
da ana temayı ohısturuyordu. Yunanis-
tan pavyonunda ise eski Yunan'daki bu-
hışlann bugünküteknolojinin gelışme-
sine olan etkileri ışlenmıştı. Gelece-
ğe ancak geçmışin bihnmesiyle ula-
şılır düşüncesiyle pavyon, "Dün" ve
"Bugün" diye ikı bölüme aynhnış.
Yazannuz Ash Erdoğan, Macar ya-
zar Lazlo Marton ve Çek yazar Jan
Lencoile bffhkte Hannover'debiroku-
Dr
ortmund Edebiyat
Ödülü Nelly Sachs'ın adını
taşıyor. Hannover'deki
EXPO 2000'de Türk
pavyonunun girişindeki
Ilhan Koman'ın Akdeniz
heykeli çok çarpıcıydı.
ma yaptı. Trendeki yazarlardan ör-
nekler sürekli olarak gittiğimiz ülke-
lerin dilme çevrilip dağıtılıyor.
12 saathTc biryolculuktan sonra ulaş-
tığımız Polonya'nın Malbork (eskı
adıyla Marienburg) kentinde Meryem
Ana'ya adanmış olan 700 yılhk, dün-
yanın en büyük gotik yapısı gezildi.
Nogat nehri kıyısuıdaki bu kale, içın-
de bır de amber müzesi banndınyor.
Buradan en kuzeye kadar amber mü-
zelen var.
Polonya'da başlayan beyaz geceler
bizi Kaliningrad'da izledi. Rusya sı-
nınna girer girmez büyük karşılama
törenleri başîadı. Istasyonlaryeni bo-
yanmış ve trenı karşılamaya hazırlan-
mışu. MiDi kryafetleri içinde müzikya-
pan kadınlı eikeklı gruplar, ıkram edi-
len ekmek ve tuz, Kalinıngrad Istas-
yonu'nda bando, halk ekipleri, yüzler-
ce çiçek buketi, >öizlerce balon, havai
fışekler... Gerçek bir devlet töreniyle
karşılanıyoruz Rusya'nm bu en baü
bölgesinde. Ana ülkeden ayn bir böl-
ge olan Kalirungrad, eskı Doğu Prus-
ya'nm başkenti Königsberg. Immanu-
el Kant'ın mezan burada. E. T. Holf-
mann buradayaşamış. Uzayda ilk yü-
rüyen astronot olan Leonid Gorben-
ko buralı. 2. Dünya Savaşı'nda bom-
balanan kent, savaştan sonra Ruslann
ehne geçiyor ve buraya Rusya'nın her
bir yanmdan getirilen halklar yerleş-
tiriliyor. Bu yüzden de burada, diğer-
leri yanmda Azen, Tatar, Özbek, Çe-
çen, Ahıska Türklen. Gagavuz, Baş-
kırt ve Dağıstanlı olmak üzere Türk
kökenli Müslümanlar da yaşıyor. Sa-
yılan ise bölgede 25 buı. Kalirungrad
bölgesinin sayfıye bölgesi olan Svet-
logovsk sahil sayfıye kentinde Litera-
turexpress şerefuıe 25 Haziran Pazar
günü yapılan halk şenliğine tam 4 bin
kişi kaöldı. Bu panayın anlatmak güç,
her köşede el ışlen standlan, miUı gıy-
sileri ıçındeki gruplar, dans, müzik, ba-
le, korolar, mangallarda pışırilen et-
ler, Tatarlann bizim ıçın hazırladıkla-
n etli pilavlar, tatlılar... Biz buraya
Türkiye'dengelen ılk ekip oluyormu-
şuz. Sevinçleri karşısında duygulan-
mamak olanaksız.
Her yanı Edebiyat Treni logolu sa-
n bayraklarla süslenmiş olan kentte,
sayısız üniversite öğrencisi her işimi-
ze koştu. Askerler bıle bavuUanmızı
taşıdılar. Büyük katedraldeki prog-
ramda senfoni orkestrası ve korosu
Vhaldi'nin "GtoriaAvnnja"suıı sun-
du. Burada da bölgenin çeşith halk-
lan bale, dans ve müzik gösterileri
yapü. Trenin şairleri, -bizden de Tur-
gay Fışekçi - kendi dıllerinde şiırleri-
ni okudular. Herkese amberler arma-
ğan edildı.
26 Haziran Pazartesi günü gene
bando-mızıkalı resmi törenle AJman-
lardan kalan istasyondan uğurlandık.
Litvanya Cumhurbaşkanı'mn tahsis
etriği özel trenle ülkenin başkenti Vil-
nius'a ulaştık. Çok güzel birkent olan
VUnius'ta belediye başkanının verdi-
ği davetle programımız başladı. Bu-
gün de cumhurbaşkammn daveti var.
Gittiğimiz her üDcede kendi ülkele-
rinın büyük elçüikleri yazarlanna sa-
hip çıkıyor. Biz ise bugüne kadar bir
tek temsilcimize bile rastlayamadık.
Bu yüzden mi, yoksa beyaz gecelere
alışık olmadığımızdan mıdır nedir,
uykulanmız iyice azaldı.
'Sinemamn
en entellektuel
CUMHUR CAMBAZOĞLU
4
Karikatür'de Sıvas KatliamıKûttörServisi- Ayhk mı-
zah dergisi Karikatür tem-
— m u z ayı sayısında 2 Tem-
rnuz 1993 yıhnda, Sıvas'ta
Madımak Oteli'nde canlı
canh yakdan düşünür, yazar
ve çizerleri anıyor.
'2 Temmuz 1993 Sıvas
Yangm Unutturuhrvor mu?'
başhklı dergıde AMUrviEr-
soy, Murat Sayın, Cezmi Er-
mis, MuratOzmenek, Mus-
tafa Bflgin, NuriMJgin, Me-
tin Peker, Ahmet Erkanlı
ve Turhan Selçuk'un arala-
nnda bulunduğu önemli ka-
rikatüristler, Sıvas'ta yakı-
larak öldürülen düşünür, ya-
zar ve çizerlerin yaşadıkla-
n vahsetı yedi yıl sonra ye-
niden gözler önüne serdi.
Dergı, karikatünst Asaf
Koçak'ın da kaybedildiğı
katİianıın unutuhnamasi ge-
rektiğirün ve unutuhnayaca-
ğmm altını çıziyor. Koçak'a
özel bir sayfa aynlan dergı-
de, çizerin karikatiirlennin
yanı su^ OğuzGürei \e Se-
mih Poroy'un Koçak anısı-
na çizdiği karikatürlere de
yer veriliyor.
Dergide yer alan yazılar
arasuıda, Hasan Uysal "Sı-
vas'ı Anlamak' başlıklı ya-
zısında, Sıvas'ın her fırsat-
ta ^krflr t^krar anl^tılması
gerektiğini ve ancak bu şe-
kilde yeni katliamlann ön-
lenebileceğini vurguluyor.
Erdoğan Bozok'un hazırla-
dığı 'Kimler Geldi, Kimler
Çizdi' adlı bölümde geçen
günlerde yıtirdiğimiz Fer-
ruh Doğan'ın yanı sıra Ne-
har Tüblek in, Altan Erbu-
lak'ın ve Necati Abaa'nın,
katliamın ardından çizdik-
leri karikatürlere yer aynl-
mış. 'Karikatürist Anek-
i'a
Hlı böli'mde Yener
Çakmak Nehar Tüblek'in
karikatürü yaratma süreci-
ne değınıyor. Çakmak, çiz-
gilerinin çoğunda ortadirek
kesiminın sorunlannı dile
getiren ve bu yüzden 'Or-
tadirek karikatûristi' ola-
rak anılan Tüblek'in çizdi-
ği her çalışmayı gazetede-
ki bütün servislere gösterip
insanlann tepkilerine göre
şekillendirdiğini anlatıyor.
Tüblek, aldığı tepkilere gö-
re ya elindekini doğru ya-
zıişlerine götürür ya da he-
men yırtıp atarmış.
Cihan Demirci 'Mizah
Dosyası' adlı bölümde Nas-
reddin Hoca'ya değiniyor.
Demirci yazısında, Nas-
reddin Hoca'nın, eşeğine
ters binmesi ile mızahın her
şeye tersten bakmak anlamı-
na geldiğirü vurguladığını
belirtirken, doğdugu kent
Akşehir'de anısına dıkilen
heykelde eşeğe 'düz' bindi-
riknesinin büyük bir saygı-
sızhk olduğunun altını çizi-
yor.
Dergide aynca Hüseyin
Atabaş, Ruhi Tek, Özgür
Arhavili ve Bfilent Oku-
tan'ın da yazılan yer ahyor.
Perşembe gecesı ttaİyan devlet televizyon^P
RAI'nin haber spikeri, Gassman'ın ölümü-
nü anlatırken itiraf etti: Ilk kez bir sanatçı-
nm tarifınde doğru kelimeleri bulmakta bu
kadar zorlanmışlardı. Vittorio Gassman'ın
üstün oyunculuğunu yansıtacak sıfata ula-
şamayınca vazgeçrruşlerdı.
Itaryan sineması MarcrfloMastroianni'nin
yokluğuna ahşamadan bır büyük ismıni da-
ha yitirdi. Evet, dünya Gassman'ı sinemada-
ki başanlanyla taruyordu; bir dönem oyna-
dığı fıimler hep üst dûzeyde beğeni toplamış-
tı, ama o ülkesinde hep tiyatro ustası olarak
değerlendirildi.
Gassman, kariyerinin ilk yülannda tiyat-
roda iyi, sinemada vasattı. O kadar silikti ki
rollerinde, daha son-
ra anılannda ken-
dısınin aktardı-
ğma göre, ya-
pımcılar yû-
zünü bile gör-
mek istemi-
yoriardı;taaki
Mario Monicei-
li'nin 1958'deya-
pımcüarla kavga edip
onu I Soüti Ignoti'de (To-
to Gangster) oynatması-
na dek. Gassman artık
Toto'nun yanındaki *ya-
kışıklı veyetenekMVitto-
rio' kartvizitiyle setler-
deydi. Eski milli basket-
bolcu, duzgün fıztği, ken-
dinden emin tavırianyla
birçok role gerip çıkinaya başlamışü. Ken-
di yüzüyle oynamayı başannca İtalyan ko-
medisinin yeni yıldızı haline gelmişti.
Bu arada Holrywood macerası da yaşadı;
tabii kadınlara olan ilgisini AmeTİka'dada sür-
dürerek. SheUey VVinter'la olan ilişkisi onu
sürekli magazin sayfalanna taşırken tiyatro-
cu geçmişıni bılenler Italya'da Gassman'a
kızıyoriardı. Kadınlan hep sevdi; aralanndan
dördöyle uzun ilişkisi oldu ve dört aşkını da
birer çocukla simgeledi.
Insanlan ve kadınlan etkilemesinde yakı-
şıkhhğı, karizması kadar, geniş külturünûn
de etkisi vardı. Birçok yazar ve çizere göre
sinemanın en entelektüel üyesiydi; bir kita-
bı saatlerce tartışabüir ya da antik bn" uygar-
ükla ilgili uzun tartışmalara girebilirdi.
Ancak bütün bu olumlu havaya ve renkli
yaşama rağrnen yahıız biriydi Gassman. Si-
nemada yaşlı rolleri gebneye başlayınca ağır^~
hğvnı yeniden tiyatroya vermişti. Klasik ti-
yatroyu modem dünyaya layıkıyla tanıtma-
yı istiyordu. Oynadı, oynadr, sahneyi ve si-
nemayı son ana kadar brrakmayacağmı söy-
lüyordu, ama ihtiyariığın getirdiği depresyon-
dan bir türlü sıyıramıyordu kendini. "Sah-
nede tirada neiesimin yetmeyeceği günden
korknyonım" demışti.
Bu nedenle 1 yıldır evine çekilmişti. Bir
TV söyleşısinde şöyle demişti: "Bundan
bö> le köşemde şiiıier ve ilaçlarla tamam-
layacağun serûvenimL''
Alanis Morissette
Istanbul 'a geliyor
Kültür Servisi - Üniu rock şarkıcısı Alanis Morisset-
te,22 Temmuz'da Istaîbul Parkorman'da bır konser ve-
recek. 28 milyonu aşa» albüm satışı ıle Mega Platin sa-
hibi olan Morissette'fl konseri HIP Productions orga-
nizasyonuyla gerçek^şecek.
Dört yıl önce çıkariıgı 'Jagged Littie Pill' ısimlı ilk
albümüyle rock müziîine admıı-
nı atan ve dünya listı"lerinı al-
tüst eden sanatçı, 1«98 Eki-
mi'nde piyasaya çıkan ikinci
albümü 'Supposed Former
Infatuation Junkie'nıa tanı-
tım turnesinin bu- adıını ola-
rak îstanbul'a gehyor. 11 ya-
şında ılk sıngle albümûnü çı-
karan Monssette'ın rol al-
dığı Kevin Smitlı'in 'Pog-
ma' ısimli filmi halen
ABD'de vizyonda bulu-
nuyor. Abstre olarak ta-
nımladığı resim çalıjrnalannı
sürdüren sanatçı, triatlon yanş-
malanna katılıyor.
22 Temmuz günü saat
19. OO'dabaşlayacaknıüzikor-
ganizasyonunda, Morisset-
te'ten önce Hakan Kurşun,
Nekropsi ve Repükas sahneye
çıkacak. Konser biletleri, Le-
vi's Original Stores vc Vakko-
rama mağazalan ile Akmar Pa-
sajı'nda bulunan Zihni Müzik ve
Atlas Pasajf ndaki Kod Shop
mağazalanndan satışa sunula-
cak. Bilet fiyatlan ise konser
öncesı 13 milyon, konser
günü 15 milyon, konser
alanındakı
sınırlı sayı-;
daki trib
için20mil-
yon lira ola-
rak açıklandı.
Doç. Dr. Manen Gürün'ün
Hyatro Yazrian' kitabı çrtrtı
• Kültür Servisi - Tiyatro sanatına eleştirmen.
öğretim görevlısi, tiyatro festıvali yönetıcısı
olarak katkıda bulunan Dikmen Gürün'ün,
1980'lerden 2000'lere uzanan dönemde ağırhkh
olarak 'Cumhuriyet' gazetesi ve çeşitli dergılerde
çıkan yazılardan yaptığı bir seçki 'Tiyatro
Yazılan' başlığı altında MitosBoyut
Yayınlan'ndan çıktı. Dikmen Gürün, kitabı, son
yirmi yılın tanıklığıru yapması duşünülen
çahşmalardan bin olarak tanımlıyor.
Tiyatromuzun yapılanmasına yönelik tarhşmalar,
eleştiriler, sorgulamalar "Tiyatro Yazüan"nın ılk
bölümünü oluşturuyor. ikinci bölümde, haskı ve -
sansür konusu işlenirken bu çağdışı uygulama bir
kez daha tarüşmaya açılıyor. Kitabın üçüncü
bölümünü ise yurtiçinde ve dışında yer alan
çeşitli festivaller, seminerler, konferanslar ve bu
buluşmalarda edinilen izlenimler oluşturuyor.
Dikmen Gürün, kitabının önsözünde oyun
eleştirilerine özellikle yer vermediğini belirtiyor.
Yakın bir gelecekte oyun eleştirileri ve söyleşiler
arasında da gezinerek küçük bir seçki kitabı
oluşturacağını söylüyor ve bu tür çahşmalan
geleceğe bırakılan belgeler olarak
değerlendiriyor.
Serge Bourguignon gezi
fotoğraflarmı sergileyecek
•Kültür Servisi - 1959 yılında gerçekleştirdiğı
'Le Sourire' (Gülümseme) filmiyle kısa ve orta
metraj kategorisinde Altın Palmiye ödülü
kazanan Serge Bourguignon'un gezileri sırasmda
çektiği fotoğraflar 5 Temmuz'dan itibaren Fransız'
Kültür Merkezi'nde sergilenecek. Sergide Serge
Bourguignon'nun gezileri sırasında, özellikle de
Asya'da çektiği fotoğraflar yer ahyor.
Bourguignon, on yıl boyunca Asya'yı ana tema
olarak ele alan çalışmalannda 20 bin kısa metraju
film çekti. 1960'ta 'Les Dimanches de ViDe
d' Avray' (Suodays and Cybele) filmini çekti. Bu *
filmiyle Venedik Film Festıvalf nde ödül kazandı
ve Hollywood'daki en iyi yabancı fılm olarak da -.
Oscar ödülünü aldı. 1964'te 'The Reward'ı çeken":
sanatçı 1966 yılmdan itibaren sinemayı bir kenara
bırakarak altı yülık bir çalışmanın ürünü olan
(1978-1984) 'Un Royaume pour un Cheval' adlı.?',
belgeseli çekti. 4§H
Pedro Almodovar'dan Patty 4.
Diphusa Hkâyelerf
• Kültür Servisi m
„ ^
- Ispanyol fılm
yönetmeni Pedro
Ahnodovar'm
'Patty Diphusa
Hikâyeteri' adlı
kitabı Avi
Pardo'nun
çevirisiyle
Parantez
Yayınlan'ndan
yayımlandı.
Almodovar,
uluslararası bir
porno yıldızı ve
seks sembolü,
hayat dolu,
lrenriine âşık, hİÇ
uyumayan, her türlu hazzın peşinden koşan Patty
Diphusa'nm ağzından farklı bir dünyaya bakıyor.
Bir porno yıldızı nasü yaşar, neler yapar, en
önemlisi yaşadıklarını, dünyayı nasıl yorumlar?
Almodovar müthış bır mizah gücüyle Patty 'nin
hayatını anlatrrken Mnema dünyasmı ve o dünyayı
oluşturanlann hayatım da satır aralannda alaya
alıyor. Kitapta Patty Diphusa'nın hikâyelerinin
yam sıra yönetmenin yaşamı ve sinemacılığı
hakkında mizah yüklü yazılan da var. Özellikle
'Uluslararası Ün sahibi Bir Yönermen Olmak
Üzerine Öğütler' başhklı bölümde deneyimleri
hakkındaki mizahi anlaümı doruk noktasına
ulaşıyor.