Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18 HAZİRAN 2000 PAZAR
8 DIZI
^ *''>Mfc'-M4*--*'«a
" • &
Büiııen ve büinmeyen Hamalaraid-i Nursi'nin ölümü, İslamcı akmrfar için bir dönfim noktasy-
dı.Türkhe,darbesöyientiferiyieçalkaIanıri4en,enbûyükîstam-
agüçNurcularKderlerininölümûneag^riarcfa.Said-iNura'ııin
ötümünden bu yana 40 yıl geçti, bu dönemde fslamcı hareket çok fark-
h boyııtiara ulaşn. 1960'larda esen demokrasi ve özgürtûk rüzgârma
karşı bir dalgakırandarak düşünûkntslama hareket, buanhtyiş için-
d ü i b ü ü d ü I X l t i i ^ û
cadde Dernekleri, sokulann iizerine sakhrtıldı. Bo arada İslama ha-
reket içinden büyük bir grupraerkezsağm kontrotûndea çıkö ve ken-
cfoine özgü bir siyasi parti kurdu. Erbakan ve arkadaşlanııın MffîNi-
zam Partisi'yie başlayan partfleşme süreti, çeşttü kapatma ve açdma-
lariaFaaktPartisi'nekadVgddiOnlarmkarşKindayeralanveAP'yi
destekleyen Nurcular, bu süreçte ister istemez âyasfleşince kendi içte-
rinde bir yığın bölünmeler yaşach. Fethullah Gülen, son yıDarda Nur-
cular içinde en çok büyüyen cemaatin lideri olarak avrfldi.
üyük bir ekonomik gûç yaraüp bir eğitim ordiısuna sahip
oknFetbulIahHoca'ımıy^culu^dailginçiııişçıkışIarlado-
tu. Bu 40 yıhn içinde gerçekkşen öç askeri mûdahak, siyasi
tsiamın serüveninde kalıcı izler bırakü. Bu yaa diziınizde, daha çok
İsbmahareketiniççekişmeierinielealdık, Araşûrmamız tslamcı-
lanniçtaıilıMyansı%orbü-balama,Değişik>^pıveaıılayıştakits-
lamcılann kendi aralanndaki biriik ve bölünmeterini incelemeye ve
bumın nedenlerini tahül etmeye çaba sarf ettik.
Bunuyaparkenbutarihiy^şamışinsanlaraulîişmayaçalıştık,oıı-
lara sorular yönektik. Bu 40 yılbk tarihin tabii ki birçok boyutu var.
Biz daha çok Islamahğm siyasi ve cemaat tarihi üzerinde durduk.
Bu akmüarm ekonomik ve toplumsal boyutlan da ayn bir incde-
meyi gerektiriyor. tslamcılann kendi kaynaklannı kullanmaya, de-
ğeriendinneyevemümIdmoWuğukadar\^lmbirgerçekokIeonla-
nn tarihini aktarmaya çabaladık.
iyasi İslamm, karanhkta kalmış, bflüuneyen yönleriııi oktukça
liapsamhbirşeküdedeahşunızmnedeni,bukonuyuıneı^eden-
J lere,butaribiaraş1mnakKteyenfereyaniınK3OİmakveTûrki-
ye'nin gerçeği olan bir olguyu gözler önüne sermektir.
Sıyasi İslamın 40 yıüık tarihini ele ahrsak,fldana gövdeyle karşda^-
üğınüzı görürüz. Bunlardan birisi Necmetün Erbakan'm temsû ettiği
partüeşme misyonu, diğeri ise bugfin Fethullah Gülen'le temal edâen
cenıaatieşmenıisyonu.HeriJdIkterinkaderi,bu-aı^agetaıeterineveya
karşı taraflarda durmalanna yol açü. Şimdi her ikM de devtetten gp-
len darbeferie sarsıldL Yaa diziınizde, büinmeyen İslama hareketmson
40 yıh içinde, üdtiderinittifok yapan ve kavga eden tarihlerini de eteal-
maya çahşak. Erbakan ve Fethullah Güten'i vargılaınak gibi bir niyet
gütmedik. Biz, TürJdye'nin bir gerçeği olan fsfeunalann tarihini ken-
di gerçekBği içinde aktarmayı tercih ettik. Diziye katkıda bulunmayı
duşûnen herkese açık olduğumuzu haürlatabm.
Said-iNursi'detı sonraAğabeylerKonseyi• Nur cemaati Said-i Nursi'nin cenazesinin
gömülmesinden bir süre sonra Zübeyir Gündüzalp'i lider
seçti. Ama bu seçim, cemaatin içindeki tartışmalan
bitirmedi. Said-i Nursi'den sonra Nurcu hareketinin asıl
liderliği Zübeyir Gündüzalp'in başında bulunduğu
'Ağabeyler Konseyi' idi. Konsey, Zübeyir Gündüzalp,
Tahiri Mutlu, Mustafa Sungur, Bayram Yüksel, Ceylan
Çalışkan, Mehmet Fınncı, Mehmet Emin Birinci, Avukat
Bekir Berk, Abdullah Yeğin gibi isimlerden oluşuyordu.
SAİD-1 NURSİ'DEN BDGÜNE
Bilinmeyen
İSLAM
- ı -
• Nur cemaatinin yeni lideri Zübeyir Gündüzalp, ancak
planlı ve merkezi bir yönetimin ihtilaflan çözebileceğini
düşünüyordu. Istanbul'a dönünce Süleymaniye'de Kirazlı
Mescit Sokağf nda bulunan 46 numaralı evi, Nurculann
merkezi olarak belirledi. Mehmet Fınncı, M. Emin Birinci,
daha sonra aralanna katılacak olan Mehmet Kutlular,
Kirazlı Mescit Sokağı'ndaki evin müdavimi oldular.
Cemaatle ilgili kararlar, Said-i Nursi'nin eserlerinin basımı,
açılan dersanelerin tespitleri hep bu evde düzenlendi.
Nurculann lıden Said-i Nursi 23 Mart
1%0'ta Şanlıurfa'da yaşamını yıtınnce,
Nurcular, 'bundan sonra ne olacak'
kaygısına düştüler. 'Üstad'ınölünıü'nü
duyan bütün Nurcular bulunduklan
yerlerden Şanlıurfa'ya akın ettiler.
Asker ve pohslenn şehırde bır karga-
şa çıkmaması ıçın aldığı olağanüstü gü-
venlık önlemlen Urfaya toplanan Nur-
culan tedırgın edıyordu
Saıd-ı Nursı"nın en yakınlanndan
olan Zübeyir Gündüzalp, Ba> ram Yük-
sel, Mustafa Sungur, Tahiri MurJu, Hüs-
rev Altmbaşak, Ceylan Çalışkan gıbı
Nurculann 'Ağabeyler' kesımı, bir yan-
dan cenazeyle, bir yandan da akın akın
şehre gelen Nurcularla ılgılendiler.
Gelen Nurcular hem üzüntülü hem
de öfkelıydı Nurculann önemh ısımle-
rinden Mehmet Kayalar, asker ve po-
lislen görünce sınırlenerek, onlara kar-
şı bır sılahlı harekâta gınşme düşünce-
sine kapıldı. Urfa'ya gehp yerleştığı o-
tel odasında, yanına gelen Zübeyir
Gündüzalp ıle Mustafa Sungur'a isyan
fiknnı açtı.
"Silahh adamlanm hazır. Karar ve-
rin, bu askerlere iyi bir ders vereyim ve
Nurculann kim olduğunu göstennek
için harekete geçeyim.'*
Mehmet Kayalar" a durumun nazik
olduğu, şu an cenazenın defhı ıle uğra-
şılacağı, isyan fiknnin uygun olmaya-
cağı izah edılmesıne rağmen Mehmet
Kayalar tatmın olmadı "Hele şu matem
havası bitsin, bakuı o zaman neler ola-
cak!" dıyerek tepkılennı sürdürdû. Bu
konuşmanın ardından bırlıkte Uluca-
mı'ye gıttıler.
Mehmet Kayalar, Saıd-ı Nursi'nin
cenazesını görmek ıçın gelenlerle, fo-
toğraf çekmek ısteyen gazetecıler ara-
sında mşme olunca gazetecılen tartak-
ladı, bırkaçını kolundan tutup sürükle-
di. Olaylar büyümeden zor yatıştınldı.
Bu kargaşaya yenı bır kargaşa eklen-
dı: Saıd-ı Nursfnın cenazesı nereye gö-
mülecektı?
Saıd-ı Nursı, Isparta ve Barla'da çok
sürgün kaldığı ıçın kımı Nurcular cen?-
zenın Isparta'ya gömülmesını ıstıyor-
du. Hatta DP'nın Isparta mıllet\ekille-
rini devreye sokup, bu ısteklennı Baş-
bakan Adnan Menderes'e ulaştırdılar.
Menderes, mıllervekıllenne bu karan
Nurculann vermesını söyledı. Cema-
atin bır kısmı, özellıkle Said-ı Nursi'nin
yakınlanndan Hüsrev Altınbaşakcena-
zenin Isparta'ya gömülmesinı savunur-
ken Zübeyir Gündüzalp, Mustafa Sun-
gur, Bayram Yüksel gibi 'Ağabeyler',
"EvHyaullah öldüğü yere derJaediür" di-
yerek Urfa"ya gömülmesinden yana ta-
vır aldılar Zaten Saıd-ı Nursı, "Ben Ur-
fa'ya ölmeye gektim" demıştı
Urfa'ya gömülmesı eğıhmı ağır bas-
tı. Şundı karşılannda daha önemli bir
sorun vardı.
Saıd-ı Nursi'nin ölümünden sonra
Nurculann durumu ne olacaktı? Bölün-
meler yaşanacak mıydı7
Nurcu hare-
geçecekti? Şimdi-
ri Mutlu, Mustafa Sungur, Bayram
Yüksel, Ceylan Çalışkan, Mehmet Fı-
nncı, Mehmet Emin Birinci, Avukat
Bekir Berk, Abdullah Yeğin gibi isim-
lerden oluşan bır konseydi bu.
Ama 'Yaaci Nurcular'm liden Hüs-
rev Altınbaşak onlan 'hain' ılan ediyor,
Zübeyir Gündüzalp'e de 'Hain-i Ek-
ber' (Büyük Haın) diyordu. Ve onun bu
katı tutumu endışe verici boyuttaydı.
Cemaatin yara almaması için Hüsrev
Altınbaşak ile görüşmek gerekıyordu,
ama o görüşme taleplenni reddediyor-
du. 'Hainlerlegörüşemeyeceğini' söylü-
yordu. Zübeyir" e ve kendıne :>uıkast dü-
zenlediğini düşündüğü Bekır Berk'e
kesin karşıydı. Bekır Berk'ın Altınba-
şak'a gönderdiğı düdüklü tencere evde
patlayınca Hüsrev Efendı, Bekır
Berk'ın kendısıni yok etmek istediğine
inanmıştı. Hüsrev Efendı ile yıllarca
beraber olan ve ondan yazı derslen alan
Bayram Yüksel görüşmek ıstedi, ama
Hüsrev Efendi onunla da görüşmedı.
Bayram Yüksel'i kapıdan geri çevırdı.
Israrlı görüşme talepleri artınca Hüs-
rev Efendı sadece Mehmet Kırbncı
Hoca ile görüşebıleceğini söyledi ve
Mehmet Kırkıncı, Erzurum'dan Hüs-
rev Efendı'nin yanına geldı. Kırk sene-
dir hıç dışanya çıkmayarak Kur'an-ı
yazma işini bitirdiğını, şimdi de Cev-
şen'ı (Dua Kitabı) yazdığuu söyleyen
Hüsrev Efendı. Kırkıncı Hoca'yı dınle-
dı ve "Ben onlann hepsini reddertim*'
diyerek Kırkıncı Hoca'yı da yanından
kovdu.
'Yanalar'ın lideri Hüsrev Efendi, ha-
reket içinde saygın bir kışıydı. Onun et-
kisiyle 'Yaacdar', Denızlı, Kütahya,
Eskışehır, Izmir gıbı yerlerde ağırhkla-
nnı hissettınyordu. Ege bölgesı, Yazı-
cılar'ınkalesıoluvermıştı Bununüze-
rine Zübeyır Gündüzalp, Mehmet Fı-
nncı ve Bekır Berk Ege bölgesıne git-
tıler. Çoğu yerde dersanelere alınmadı-
lar, kımı yerde tartışmalar. kavgalar ya-
şandı, kımı yerlerde ağır hakaretlere
maruz kaldılar.
Zübeyir Gündüzalp, ancak daha
planlı ve merkezi bir yönetımın ihtilaf-
lan çözebileceğini düşünüyordu Istan-
bul'a dönünce Süleymaniye'de Kirazlı
Mescit Sokağf nda bulunan 46 numa-
ralı evi, Nurculann merkezi olarak tah-
sıs etti. Mehmet Fınncı, M. Emin Bi-
rinci, daha sonra aralanna katılacak
olan Mehmet Kutlular, Kirazlı Mescit
Sokağındakı evın müdavimi oldular.
Cemaatle ılgılı kararlar, Said-ı Nur-
si'nin eserlennın basımı, açılan dersa-
nelerin tespıtlen hep bu evde düzenlen-
di Öyle bir zaman geldı kı, cemaat bu
evle anılır oldu: Kirazlı Mescit Cema-
ati...
Cemaatteki tarnşmalardan sonra
Said-i Nursi'nin ürfa'da ..
gömâbnesine karsİr verildL"
Yarın
Nurcular ::;
istemiyor,
Erbakan
parti kuruyor
• AP iktidannda tarikatlar
rahatlıyor
• Nurculann Necip Fazıl'a
öfkesi
• Zübeyir Gündüzalp'e
rağmen parti kurma fıkri...
• Gündemdeki adam: Nec-
mettin Erbakan...
• Bir anda gelişen olay:
Nurcu-MHP savaşı...
• Mustafa Polat-Mehmet
Şevket Eygi-Fethullah Gülen
kavgası...
Cemaatin yeni lideri: ZübeyirGündîüudp
den başgösteren kımi farklılıklar cema-
ati nasıl etkıleyecektı?
Hüsrev Altınbaşak:
Zübeylr bttyük haln
Cemaat Saıd-I Nursi'nin cenazesı-
nin gömülmesinden bir sûre sonra Zû-
t hdcr sectt: Ama bu
Nurculann bir
kesimi. cemaatin
başına bır kışinin
seçilmesıni isterken,
kimileri ise Said-i -
Nursi'nin en
yakınlanndan oluşan
bir'tstişare
Heyeti'nın
kurulmasını ve bu
'Ağabeykr
Konseyi'nin hareketı
yönlendirmesinı
uygun görüyordu,
Bazılan siyasi bir teşkilatfcurmayı,bazılan da
devlete başkaldınp silahlı mücadele venlmesıni
önerdiler. Bu tür farklı fıkirler ortaya çıkınca
Zübeyir Gündüzalp, Said-i Nursi'nin
yakınlanndan oluşan ağabeyleri, cemaatin önde
gelenlerini ve iddia sahiplerini bir araya topladı.
Motfn, Mostaft Smgar, Ceylan Çahşkan,
Zübeyir Göndözahî
Hüsnü Yeğin, Baynun Yüksel, Mehmet Fmneı
gibi Nur cemaatinin ağabeyleri, içlerinde 'en
cevval ve en fedakâr' gördükleri Zübeyir
Gündüzalp'i bu hareketin başına seçtiler.
Kendileri de, Zübeyir Gündüzalp'in altında bir
istişare heyeti oluşturdular. Gerçekte cemaatin
başı, Saıd-ı Nursi'nin resmen vekil tayın ettiği
Ceylan Çalışkan'dı. Zübeyır Gündüzalp'e
__ yönelolen hderhk sıfab ve ona yönelık sevgı
scçim, cemaatin içindeki tartışmalan agn^bastığından Ceylan Çalışkan burktnmda—
sesıni çıkarmamıştı. Çalışkan, bir trafik
kazasında ölüp ceketinin cebinden Said-i
Nursi'nin 'Cevlan Çabşkan benim veküimdir'
yazısı ortaya çıkıncaya kadar cemaatin bu
durumdan haberi olmadı. Zübeyir Gündüzalp'in
lider seçılmesi, cemaatin içindeki tartışmalan
bitirmedi. Devlet tarafından Nurculara yönelik
tutuklamalar, sonışturmalar sürerken, o
dönemde sayılan 750 bini bulan Nurcular
içinde liderlik yanşmalan da hız kazandı.
Cemaat devletle ve post kavgasıyla uğraşmak
zorunda kaldı.Said-i Nursi'nin sağlığında
başlayan 'YazKuar-Okuyııcular' bölünmesı bu
kez açıkça ortaya çıka. Bu, cemaatte yaşanan
ilk bölünme olarak tarihe geçtı. Said-i Nursi'nin
ölümünden ve 27 Mayıs ihtilaliıün
gerçekleşmesinden sonra bu kanşıklık daha da
büyüdü.'YazKilar", Hösrev Altınbaşak
önderliğinde ayn bir gnıp halıne dönüştü.
Altınbaşak, 'Lstad-ı sanilik* (Saıd-ı Nursi'den
sonrakı Üstat) ıddiasım taşıyordu. Çünkü Said-i
Nursi'nin ilk talebelerindendi ve Said-i
Nursi'nin eserlerini Osmanlıca el yazısıyla
yazarak çoğaltanlann başındaydı. Zaten
Nurculuk başlangıçtabu yolla yaygınlaşmıştı.
Hisrev, Tahiri, Huhısi Bey, fslamköytü Hafiz AB,
Mübarek Mustafa, SantndSabrigıbiier, 1930
ve 1940'larda, risaleleri bizzat el yazısıyla
kaleme alarak çoğaltmışlardı. Bu yazma ve
yazarak çoğaltma işini yapanlar Nurcular
arasında 'Yazjcüar' diye anıldılar.
SUatHı nu sHahsız
bitirmedi.
Said-i Nursı'den sonra Nurcu hareke-
tinin asıl lıderlığı Zübeyir Gündü-
zalp'in başmda bulunduğu 'Ağabeyler
Konseyi' ıdi. Zübeyır Gündüzalp, Tahi-
Zöbeyir Gündüzalp. Ce\1an Çalışkan, Mustafa
Sungur, Bayram Yüksel, Mehmet Fınna,
Mehmet Emin Birinci ve Bekir Berk gibi isimler
ise ücınci kuşaktan Nurculardı. Cemaate
soturadan katümışlardı. Bu ekip, Saıd-ı
Nursi'nin eserlerini Latin harflenyle kıtap
halinde basıyordu. Bu nedenle onlann adı da
'Okuyucular'dı. Hüsrev Efendi, hem sonradan
geldikleri için onlann kendisuıe tabi olmasım
istemekte, hem de 'j'azma' işini bırakıp Latin
harfîeriyle kitap bastıklan için kızmaktaydı.
Çevresindekileri, 'Üstad-ı Sani' dediklen
Hüsrev Efendi'ye, zamanla 'Ruy-i Zeminin
Hafifesi' (Yeryüzünûn Hakfesı) demeye
başladılar.
Bir başka lider adayı, Mehmet Kayalar.
etrafındakileri silahlandırma çabası
gösteriyordu. O, 'okumakla-yazmakla' değil,
'sflahbı' Nurculuğun yaygınlaşacağı
inancvndaydı.
Mehmet Kayalar gibi düşünen bir lider adayı da
Elazığ'dan Müslım Gündüz'dü. Silahlı
mücadelenin gereklılığıne inandığı ve Kayseri
tarafında yandaşlanyla atış talimleri yapacak
kadar işi ileri götürdüğü, bu tarihi bilenler
tarafından dite getiriliyordu. (îslam Yaşar,
Muhabbet Fedaüeri, Yeni Asya Neşriyatı)
Bu- başka aday, Ankara'dan Said Özdemir'di.
Nurcular için önemii bir ağabey olan Saıd
Özdemir, cemaat içinde oldukça etkılı bu
isimdi. Daha sonra Nurculuğun 'Tenvir' kolunu
oluşturacak olan Said özdemir'in Ankara'da
adamlanyla silahlı dolaşüğı söylentisi de
yaygmdı " "
Bir Ihtef adayı datıa: Pettıullah Cflten
O dönemde bir lider adayı daha gızli hazırlıklar
içindeydi: Erzurumlu bir vaiz olan Fethullah
Gülen. Nurculuğun Erzurum'da en etkili ismi
Mehmet KırkuKi Hoca, Osman Demirci
(AP'nin Nurcu milletvekili) ve Muzafier A d u
sayesinde cemaatle tanıştı ve onlara katılmak
istedi.
Fethullah Gülen bu duygulannı şöyle dile
getiriyordu: "AUah'un bahtma düştüm, bem de
bu arkadaşlann arasma kat Onlardaa biri
oJayım. Bu hizmeüe bütünleşeyim. DışteB ge^J
giden insan ohnayayım. Kendüni bu htzmete
vakfedeyim."
Edirne ve Kırklareh'nde görevli olduğu
dönemde, camilerde yaptığı konuşmalar yoluyla
etrafmda insanlar toplamaya başlamış,
Nurculan ve diğer duıi çevreleri etküeınişti.
Hep ağlayan, hep Hz. Muhammed'i ve onun
dönemmde yaşayan sahabelen anlatan, bazen
kendını yerden yere atan konuşma tarzı ile
dikkatleri üzerine çekıyordu. Okuyuculuk,
yazıcılık, silahlı mücadele gibi tarzlardan ayn
olarak 'hitabet' yoluyla etkılıyordu. O
konuşaraklıizmet edecekti.
Bır başka tarz daha gehştirdr. Açıkça Nurcu
olduğunu söylemedı, Nurcu ağabeylerin arasına
fazla girmedi, konuşmaîannda Said-i Nursi'nin
adını pek kullanrnadı. Daha Edıme ve
Kırklareli'nde iken cemaatin içinde yeni bir
tarzm temsilcisi olmayı, etrannda
yetiştirdıklennı devletin önemli kademelenne
~yerîeşTirrneyı verjtrzâman sonradevleti
içeriden fethetmeyı hedeflıyordu. Bütün
cemaatlerin ve tankatlann sevip saydığı Diyanet
Işlen Başkan Yarduncısı Yaşar Tunagörün
teşvıkıyle Fethullah Gülen îzmir'e tayin edildi
ve orada hedefine uygun ve kendine has bir
Örgütlenme içine girdi.