Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18 HAZİRAN 2000 PAZAR
12 PAZAR KONUGU
Levon Ter Petrosyan 'ın baş danışmanlığını yapan Jirayir Libaridyan Kafkasya 'yı değerlendirdi
Ui
'Bakû-Ceyhan hatü zarar verdi'
•<e>
1C>-
-38
i '*"
-ie.-
3b:
Türkiye
etkili
değir
- Kafkasya bölgesinin geleceği, Türkiye
ve Rusya 'nin rolleri de dikkate altnırsa
nasıl değeriendirilebilir?
- Türkiye'nin Kafkaslar'daki rolû çok
etkili değil. Çünkü üç taraftan sadece
ikisiyle üişkide bulunup bölgede banş,
istikrar ve kriz çözûm çalışmalannı
geliştiremezsiniz. Böyle bir politikayla
bölgede etkili olamazsınız.
Türkiye" nin bu bakımdan çok iyi bir
fırsatı kaçırdığını düşünüyorum.
Türkiye. Ermenistan'la normal ilişkileri
bulunmayan tek ülkedir. Ermenistan'la
Azerbaycan'ın aralannda sorunlar
bulunduğu doğru. Ama her ülke, iki
ülkeyle de normal ilişkiler içinde. Bu
nedenle Türkiye etkili olamadı.
Öte yandan Türkiye'nin ilişkileri
normalleştirmeye yanaşmaması, ticari
ilişkiler kurmaması, sının açmaması
Türkiye'nin ezeli düşman olduğu ve
Ermenistan için hiçbir iyüikte
bulunmayacağı yolundaki geleneksel
Ermeni mantığını güçlendirmektedir.
Türkiye'nin, Ermenistan'la ilişkilerin
normalleşmesi koşulunu Karabağ
sorununun çözümüne bağlaması da
kimilerine inandıncı gelmiyor. "Bu
mazeret ortadan kalksa Türkiye
Ermenistan'la yakınlaşmamak için başka
bir mazeret buhır" inancındalar. Bu
inanç giderek de güçleniyor.
Türkiye'nin, ilişkileri normalleştirmeyi
sureklı reddetmesi çok ciddi bir sorun.
Ter Petrosyan yönetimiyle birlikte
Ermenistan'ın siyasi düşünce biçiminde
çok önemli bir değişim olmuştu. Dış
politikada bütün komsularla ilişkilerin
normalleştirilmesi ılkesi konmuştu. Halk
da bunu desteklemişti. Ama tabii ki
kimileri bundan hoşlanmamıştı. Bugün
de bunu kullanıyorlar zaten. Şimdi
insanlar. "İBşkfler neden hâlâ
normalleşmiyor? Tûrkiye'yle
Ermenistan arasında her türlü iHşldnin
düzeMOmesi her iki ülkenin de yaranna
oiacakür" diyorlar. Ama Türkiye, bir
şekilde, Azeri mantığına kendini
kaptırdı.
- Bu mantık nedir?
-Türkiye, Ermenistan'la ilişkileri
normalleştirirse o zaman düşmana
yardım etmiş olur, mantığı. Kısmen
kaldırılsa da Azerbaycan'dan
Ermenistan*a hâlâ bir abluka var.
Ablukayı sürdürmek Ermenistan'ı
ekonomık açıdan boğarak daha fazla
ödün almayı amaçlayan Azerbaycan
stratejisidir.
'Petrol
işin tek
boyutu'
- Yalnız, burada bir de herkesin
söylediği bir nokta var. O da, bazı
geceler Bakû dışından kalkan bazı
trenlerin Ermenistan'a petrol
götürdükJerL. Bu konuda ne
düşünüyorsunuz?
- Ermenistan'a Azeri treni gittiğini
bilmiyorum. Ama, evet.
Kuzeydoğu'dan petrolün Gürcistan'a
girdiğini biliyorum. Ama bu petrol.
Petrol de olayın tek bir boyutu. Ben,
ablukanın yüzde yûz işlediğini
söylemiyorum. Ama söylenen,
insanlann karşılıklı ticaret yapmak
jstedikleri. Bu ülkeler de birbirierine
muhtaçtır. Ve suıınn köşesinde Azeri ve
Ermeni işadamlan çok iyi iş ilişkileri
içindeler.
Ama demek istediğim esas sorun
Ermenistan ve Azerbaycan ile
Ermenistan ve Türkiye arasında. Türkiye
bu konuda tamamıyla Azerbaycan'ın
teuafinı tutuyor.y
Ermeni veTfirkTşadamianda
işbirliği yapıyorîar. Ama bu işbirliği
dolaylı. Tabii ki işbirliğinin dolaylı
olması çapı daraltıyor. Esas olan,
Türkiye'nin bölgede etkili bir aktör
olabilmesidir.
PORTRE /Prof. JİRAYİR LİBARİDYAN
LEYLA TAVŞANOĞLU Dünyada yeni oluşan konjonktürde Kafkasya bölgesi gittikçe dahafazla önem kazanıyor. Petrol ve doğalgaz kaynaklanmn
bolluğu nedeniyle pek çok ülkenin iştahını kabartıyor. Bölgede ciddi kriz odağı ise Ermenistan ve Azerbaycan arasında özellikle
Karabağ yüzünden yülardır süren ve bir türlü çözülmeyen sorunlar. Hatta son zamanlarda ABD çevrelerince de telaffuz edildiği gibi, bu sorunlar
Bakû-Ceyhan petrol boru hattının hayata geçmesine çomak sokuyor. Geçenlerde tstanbul 'da bulunan Ermeni asıllı ABD vatandaşı Prof. Jirayir
Libaridyan 'la Kafkasya da olanları, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki sorunlarda Türkiye 'nin rolünü konuştuk. Ermenistan 'ın ilk
Cumhurbaşkanı
Levon Ter Petrosyan 'a yedi
yıl boyunca baş danışmanlık
yapan Prof. Libaridyan
Türkiye'nin, Kafkasya
politikasını Azerbaycan 'a
odaklaması nedeniyle
bölgede "etkili bir
aktör" olamadığını
söyledi. Libaridyan,
"Sovyetler Birliği zamanında
bölgede banş vardı.
Sonradan banş ve istikrar
bozuldu " dedi.
LosAngeles California Üniversitesi (UCLA) Tarih Bölümü mezunu. Uzunyülar
ABD ve Avrupa üniversitelerinde ders verdl ABD vatandaşı olmasına karşın
1991 Ocak ayında dönemin Ermenistan Cumhurbaşkanı Levon Ter
Petrosyan 'ın çağrısıyla Erivan 'ayerleştt Dışişleri bakan yardımcılığı ve
Petrosyan *a özellikle Türkiye işlerinde baş danışmanlıkyaptı. 1997 Ekimi'nde
Ermenistan 'daki görevinden istifa ederek ABD 'ye döndü. Massachusetts
eyaletinin Cambridgekentindeyaşıyor. Mayıs 1999'dayayımlanan "Armenian
Political Thinking" (Ermeni Siyasi Düşünce Biçimi) adlı kitabı yakında Türkçe
çevirisiyle de çıkacak. tkinci kitabı "Anatomy ofConflict" (Çatışma Anatomisi)
Karabağ sorununu anlatıyor. Harvard, Princeton, Colombia, Stanfordgibi
dünyanın önde gelen üniversitelerinde dersler veriyor.
- Siz UZUH ydlar Ermenistan 'ın Uk Cumhurbaşkanı Levon
Ter Petrosyan''ın baş danışmanlığını yaptınız. Sonra da 1997
ydında bu görevden ayrüârak ABD 'ye döndünüz. Neden ?
- Insan, hükümette iki yıldan fazla görev almamalı. Ben tam
yedi yıl Bay Petrosyan la birlikte çalıştım. lyı şeyler yapmaya
özen gösterdim. Olabildiğince uzun zaman hizmet ettim. Ama
benim ABD'de bir ailem var. Kanm ve kızımı seviyorum. As-
lında ben görevi daha önce bırakacaktım Ama daha yapacak
işlerim olduğunu düşündüm. Cumhurbaşkanı Petrosyan da ka-
lışımı biraz daha uzatmamı istiyordu, her seferinde. Böylece al-
tı aylık görev süresi yedi yıla uzadı.
- Sizin Ermenistan 'dan aynldığınız dönemde ülke ciddi bir
karışıklığın eşiğine gelmistL Birkaç ay sonra da zaten Levon
Ter Petrosyan cumhurbaskanlığından istifa etti..
- Pek değil. Seçimlerle ilgili sorunlar vardı. Ama o dönemin
ve bugünün Ermenistanı için en önemli konu Karabağ sorunu-
nu çözmektir.
Çok çeşitli düzeylerde görüşmelerden sonra artık ciddi bir an-
laşmanın eşiğine geldiğimizi düşünüyordum, o tarihte. Minsk
grubunun eşbaşkanlanyla birlikte bu anlaşma üzerinde çalışı-
yorduk. Sonuçta da hem Ermenistan hem de Azerbaycan'ın çı-
karlanna hizmet edeceğini düşündüğümüz bir öneri taslağı or-
taya çıkmıştı. Bizce bu, başlayacak görüşmeler için iyi bir te-
mel oluşturacaktı.
Ermenistan'da görevli olduğum son hafta bu öneri üzerinde
çalıştım. Ben Ermenistan'dan aynlırken hem Ermenistan hem
Azerbaycan öneriyi kabul etmişti. Derken, buna hem Kara-
bağ'dan hem de Ter Petrosyan'ın kendi yönetimi içinden tepkı-
ler geldi. îşler kötüye gitti. Ortaya anlaşmazlıklar çıktı. Sonuç-
ta Ter Petrosyan cumhurbaskanlığından istifa etti. Ter Petros-
yan bana söylemişti. Daha sonra yazı-
lannda da bunu yazdı. Karabağ sorunu-
nu çözmezseniz öbür sorunlan çözme-
niz çok güç olacaktır.
Karabafl sorunu
- Peki, Karabağ sorununu çözmek o
kadaryaşamsal mı?
- Karabağ sorununu çözmek, çok iyi
bir hükümetiniz, çok düzgün bir ekono-
miniz, çok iyi bir geleceğiniz olacak an-
lamına gelmez, tabii ki. Ama Karabağ
sorununu çözmek çok gerekli bir ko-
şuldur. Bunu yaptığınız anda savunma
harcamalannı kısabilir, başka konulara
dikkatinizi odaklayabilir, bunun ardın-
dan da ülkeye iyi yatınmlar girmesini
bekleyebilirsiniz. Ülkenin sosyo-eko-
nomik sorunlanna çözüm bulmak için
daha çok zamanınız olur, böylece.
Ama o dönemdeki iş arkadaşlanmız
bizimle aynı doğrultuda düşünmüyor-
lardı. Ben yine de bunun bugün için de
geçerli olduğunu dûşünüyorum.
- Sizinle Temmuz 1997'de Erivan 'da
yaptığımız konuşmada bana, Levon Ter Petrosyan 'ın aynı yıl
ölen ağabeyi Telman TerPetrosyan 'ın Ermenistan için birden-
ge unsuru, hemen hemen bir siyasi katalizör olduğunu söyle-
miştiniz...
- Tefanan Ter Petrosyan, iyi bir sanayiciydi. Ekonomiyi iyi bi-
lirdi. Ekonominin, komşu ülkelerle ilişkiler üzerindeki önemi-
nin de bilincindeydi. Komşu ülkelerle ticaret ve yatınm ilişki-
lerine çok önem verirdi. Çok siyasi bir kişilik değildi. Amacı
başka ülkelerle ekonomik ilişkiler ve ticareti normalleştirmek-
ti. Dış politikamıza ekonomik boyutu getirmesi nedeniyle önem-
li bir katalizördü.
Telman Ter Petrosyan Ermeni işadamlan ve sanayiciler dün-
yasuıda çok saygın bir isimdi. Erkek kardeşiyle zaman zaman
ters düştüğü de olurdu. Ama bunlar daha çok ekonomik konu-
lardaydı. Türk, Ermeni ve başka ülkelerin işadamlanyla ilişki-
leri düzeltmekte önemli bir rol oynamıştı. Bu da dış politikaya
gelmesi sağlanan ağırlıklı bir boyuttu.
- Bu koşullar altında Bakû-Ceyhan petrol boru hattına ne
kadar şans tanıyorsunuz?
- Bakû-Ceyhan petrol boru hattı en sorunlu konulardan biri-
si. Bunun üzerinde çok fazla konuşuldu. Bana göre de bu şim-
diye kadar Bakû-Ceyhan'a yarardan çok zarar verdi. Üstelik bo-
ru hattı hayata geçmiş değil.
Bakû-Ceyhan'ı finanse edecek olan petrol şırkeüen bu boru
Türkıye'nın rolünü güçlendirmek. Bunu yaparsanız o zaman a-
maç ve boru hattı bambaşka şeyler olarak önünüze gelir. Kar-
şınıza boru hattını engellemek için var güçleriyle çalışan böl-
gedekı iki büyük komşu çıkar. Böylece de sonuçta uluslararası
çapta çıkar ve stratejik rekabetler yaratırsınız. Bu da bölgeye ya-
rar sağlamaz.
Bugüne kadar boru hattına yapıştınlan stratejik önem yafta-
sı ve ülkeleri taraf tutmaya zorlamak bölgede sanki bir mini so-
ğuk savaş yarattı. Bunun doğruluğu ya da yanlışlığını da tartış-
mıyorum. Sadece pratikte sonucun, şimdiye kadar bir boru hat-
tının hayata geçirilememesi, ama rekabet ve şüphelerin güçlen-
mesi olduğuna dikkat çekmek .-.riyorunı. Bu, Karabağ sorunu-
na çözüm bulunmasını da karmaşıklaştırmış olabilir.
Ne zaman bir çözüm önerilse bir taraf, o öneride karşı tara-
fın çıkarlan olduğunu düşünüyor ve hemen bunu geri çeviriyor.
Ostelik. sorunla ilgili taraflar kendılerini olduklanndan daha faz-
la önemser oldular. Ermenistan, Azerbaycan ve hiç kuşkusuz
Karabağ o kadar da önemli değil.
Ama taraflar, "Biz büvük oyunun parçalanyrz. Daha güçlen-
dik. Elimizde daha fazla aru \ar" diye düşünmeye başladıklan
zaman önlerine nasıl bir belge konulursa konulsun sorunu çöz-
me gibi bir meselelen kalmaz.
Petrosyan ve Koçaryan
- Sizinle üçyıl önce yaptığımız söyleşide Ter Petrosyan 'ın, o
zamanki Karabağ Devlet Başkanı Robert Koçaryan 'ı Ermenis-
tan 'a başbakan yaparak Karabağ sorununu çö'zmeyi amaçla-
dığı konusunda söylentiler olduğuna dikkatinizi çekmişHm, a-
ma siz bunu bilmediğinizi söylemiştiniz. Daha sonra Koçaryan
Ermenistan 'a başbakan, sonra da cumhurbaşkanı oldu. Siz Ter
hattının bugün için yararh olmayacağı, buna bugün için ihtiyaç-
lan olmadığı görüşündeler. Buna gelecekte gereksinim duyabi-
lirler. Ama bugün için bunu istemiyorlar.
tkinci olarak, boru hattının en uygun yolunun Ermenistan'dan
geçmesi olduğu büiniyor. Ama bu da bugün için aradaki sorun
nedeniyle imkânsız. Oncelikle Azerbaycan buna izin vermez.
ABD için Bakû-Ceyhan'uı stratejik önemi varsa o zaman bu-
nun ABD hükümeti tarafından finanse edilmesi gg g
şü de ortaya atıldı. Ama ABD hükümeti ekonomik bir proyeyı
finanat- eHehüir mi? Ora<ia hir gnnm vaı:
Petrosyan 'ın bu manevralardan sonrageldiğisiyasi noktayı na-
sıl değerlendiriyorsunuz?
- Ter Petrosyan eski cumhurbaşkanıdır. Bugünlerde kitap oku-
yor, torunuyla ilgılenıyor. Aılesine çok daha fazla zaman ayıra-
bilıyor. Siyasi gelişmeleri çok yakından ızlemesine karşın siya-
setin içinde değil.
O zaman Ter Petrosyan ülkesının sorunlanna çözümler getir-
miş, ama reddedilmişti.
Bugün mesele. Cumhurbaşkanı Koçaryan"m. cumhurbaşkan-
lığı yetkilerinı güçlendirmesiyle ülkenin bir mi. bir dizi soru-
nuna mı çözüm getirilebileceğidir. Bunun Karabağ sorununa çö-
züm bulunmasında araç olarak kullanıhp kullanılmayacağını
zaman gösterecek. Şimdıden bilemiyorum.
Bu gerçekleşmezse o zaman bir dizi taktik adım atıldığına ta-
nık olacağız. Cumhurbaşkanı Koçaryan, Karabağ sorununu çöz-
mek istediğini söylüyor. Cumhurbaşkanı AByev'in de dile ge-
tirdiği istek aynı doğrultuda. Son sekız aydan fazla zamandır pek
çok kez bir araya geldiler, el sıkıştılar. Bir çözüm için yenı bir
zemin bulunduğu söylentilen sıkça dolaştı. Ama şimdilerde bu
hava da söndü gibi görünüyor. Anlaşılan, yapılan deneme so-
nuç vermedi.
Ermenistan Dışişleri Bakam. çözümün bir toprak mübadele-
si içerdiğini de kabul etti. Ben aynntılara tam olarak vâkıf ol-
madığım için daha fazla bir şey söyleyemem. Anlaşıldığı kada-
nylaienzerbir tesart görûşüldü. bir^ûrc bu yoldaiteriendi, sorr-
ra da tümüyle bu fikirden vazgeçildi.
Taraflar şimdi ya yepyeni bir formül bulacaklar ya da eski for-
müle geri dönecekler. Yani, 1997'deki, Ermeni askerlerinin ge-
ri çekilmesi. mültecilerin yerlerine dönmeleri ve güvenliğin sağ-
lanması, ablukanın kaldmlarak ilişkilerin normalleştirilmesin-
den sonra güvenin artmasıyla birlikte statü konusunun ele alın-
masını öngören formül vardı. Sonra, 1998'de Minsk grubu eş-
başkanlar»RHi, birin€4 loiTnöldekigıaddelerin hepsiai içeren, a^ -
ma ek olarak Karabağ' m statüsünü belırieyen ılkelerm deyeral-
Bence, çözüm ne kadar ertelenirse bu ülkeler o kadar zayıf-
layacaktır. Zaman ne Ermenistan'ın ne Azerbaycan'ın ne de
Karabağ'ın lehine çalışıyor. Azerbaycan bir dönem işi sürünce-
mede bırakmanın kendi lehine olduğunu düşünmüştü. Ama bu
yanlış. Hiç kimsenin yaranna değil.
Bu devletler, bu oluşumlar, iki üç yıl öncesinden çok daha za-
yıflar. Böyle giderse daha da zayıflayacaklardır. Bu devletlerin
liderleri de siyaseten zayıflamışlardır. Cumhurbaşkanı Aliyev'i
alın. iki yıl öncesine kıyasla bugün siyasi açıdan çok daha za-
yıflamış durumda. Cumhurbaşkanı Koçaryan bir yıl öncesine
kıyasla daha güçsüz. Cumhurbaşkanlığı yetkilerini güçlendirse
de güçlü bir biçimde görüşmelere girip çözümü elde ettikten son-
ra güçlü bir siyasi iradeyle parlamentodan onay isteyemez. Bu-
nu belki bir yıl önce yapabilirdi, ama bugün aynı güce sahip de-
- Ne oldu da bu zaman içinde bu liderler güç kaybettiler, siz-
ce?
- Düşünün, geçen yıl ekim ayında Ermenistan, parlamento bas-
kınında üç liderden ikisini kaybetti. Uzlaşmaya dayalı bir çözü-
me vanlabilmesi için Ermenistan'ın, öldürülen bu liderlere ih-
tiyacı vardı. Bugün ise pek az lider, lider olarak kabul ediliyor.
Parlamentoda ortak hareket eden iki parti vardı. Ama bu par-
tiler, siyasi programlardan çok kişiliklere dayalı partilerdi. Der-
ken bu iki şahsiyet öldürüldü, partiler de çözüldü.
O günden beri partilerin dağıldığı, yeni ittifaklann kuruldu-
ğu, bunlann da bozulduğuna tanık oluyoruz. tnsanlar önlerini
göremiyorlar. Hiçbir şey net değil. Bir iki ay içinde siyasi yel-
pazenin nasıl olacağını kestiremiyorsunuz. O nedenle bir cum- •
hurbaşkanı bu koşullar altında rahat davranamaz.
Biliyorum, Ermenistan'da ve sandığım kadanyla da Azerbay-
can'da, Karabağ sorununa acilen bir çözüm
bulunması inancı güçleniyor.
Artık herkesin, siyasi parti hesaplarını
biryanabırakması, sorumluluklannı üstle-
nip parlamentoyu, insanlan ikna ederek
akılcı bir tarihi karar alması gerekiyor. Bu-
nu başarabilmek için de konuya yeterince
odaklaşmak, kesin karar almak lazım. Bu-
nu da ancak cumhurbaşkanlan alabılir.
Azerbaycan'da muhalefette olan Musavat
Partisi'yle Milli Cephe bir uzlaşmayı red-
dedebilir, ama sanıyorum insanlann iste-
diklerini her zaman elde edemeyeceklerini
algılayacaklan formüller de vardır. Burada
ıhtiyacınız olanı elde etmelisiniz. Aradaki
fark bu.
- Bu bir al-ver oyunu değil mi?
- Tabii ki öyle. Azerbaycan, Ermenistan,
Karabağ için temelsel önemde olan neyse
bunun peşinden gidilmelidir. Bütün taraf-
lara temelsel önemleri sağlayacak bir for-
mül olabileceğini düşünüyorum. Ama, "Bi-
raz daha bekleyeyim de öbûrlerini de ala-
yım" diye düşünürseniz bunlan alamazsı-
nız. Daha fazla almak istediklerinizin ye-
rine ise banş, normalleşme, her iki ülke ve
Karabağ'da yaşanan tepetaklak gidişm durdurulmasını elde ede-
ceksiniz.
Hükümet etme ve bağunsızlığuı temel amacı halkınız için
daha iyi bir gelecek sağlamaktır. Bakın, Azerbaycan'da onca ya-
tınma karşın halkı etkileyen hiçbir sonuca ulaşılmadı. A\nı du-
rum Ermenistan için de geçerli.
Rusya'nın konumu
- Sizce bölgedeki büyük devlet olarak Rusya çözüm istiyor
mu, yoksa olaya, çözümsüzlük çözümdür, diye mi bakıyor?
- Bence Rusya'nın bir çözüm istemesi ya da istememesi önem-
li değil. Esas soru, olası bir çözümün Rusya ya da ABD'ye ne-
ler getireceğidir.
Rusya'da Devlet Başkaıu Putin daha çok yeni. O nedenle ko-
nuyla ilgili henüz net bir düşünce ya da strateji geliştirdiğini san-
mıyorum. ABD'de Başkan CKnton görevi bırakıyor. Yeni cum-
hurbaşkanının konuyla ilgili ne düşüneceğini bilmiyoruz.
Genelde baktığunız zaman Rusya'nın, Dağıstan ve Ceçenis-
tan olaylan varken Güney Kafkaslar'da istikrardan yana olaca-
ğını sanıyorum. Sorun, olası bir çözümün ABD'nin çıkarlannı
en fazlasma çıkanp çıkarmayacağı, bunun da Rusya'nın çıkar-
lannı zedeleyip zedelemeyeceğidir. ABD çıkarlan en üst nok-
taya çıkarsa burada Rusya, "Neden böyle obun" sorusunu orta-
yaatabihr
Öte yandan ABD, bölgeye banş, istikrar getiren ama Rus-
ya'nın stratejik çıkarlanna yarayacak bir çözüme olumlu bakar
mı? Bakmazsa o zaman, ABD bölgede banş ve istikrar istemi-
yor mu, diyeceğiz?
Ne yazık ki orası uluslararası rckabetlerin alabildiğine yaşan-
dığı bir bölge. Bunun yansımalan da çözüm sürecinin engellen-
mesi olacaktır. Herkes orada bir şeylerin obnasuu istiyor. Ama
sonuçta bu khnnrbanşî olacak? " " ~ "
da Sovyetler Birliği banşı getimıişti. Azerbaycanlâ
Yine de ABD resmi çevrelerinden telaffuz edilen sözlerden
Bakû-Ceyhan boru hattının ABD için stratejik önemi olduğu an-
lamı çıkıyor.
- Bakû-Ceyhan 'ın ABD için stratejik önemi nedir?
-Rusya'nın rolünü azaltmak, Iran'ı dış dünyadan yalıtmak ve
dığ^tasan bulunuyordu. Du fermûlde Karabağ'ııı statûsü belir- Eııneuislaıısavaşmıyordu.iCarabağ sorununa çozunvvardı. bu,
banş ve istikrar değil miydi? Evet, öyleydi. En iyisi miydi? Bel-
ki değildi. Ama bugün o da yok. Onun yerine ne koyacaksınız?
Siyasetiniz Rusya'nın bölgedeki etkisini tamamıyla ortadan
kaldırmak, boru hatlannı ve bölgeyi kullanarak Iran'ı dış dün-
yadan yahtmaksa bunun hiçbir sonuç vermeyeceğini düşünü-
yorum.
ın slatusu
lendikten sonra askeri kuvvetlerin geri çekilmesi koşulu vardı.
Bu iki formülden biri ya da bir başka ara formülde uzlaşma-
ya vanlabilir. Bunlardan başka fazla seçenek olduğunu da dü-
şünmüyorum. Bütün olanaklar doğrudan görüşmelerde Minsk
grubu tarafından araştınldı. Sorun, taraflarda bir çözüme vanl-
masr için siyasi iradenin bulunup bulunmadığıdır.