Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 Z HAZİRAN 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Başbakan Bülent Ecevit, affm anlaşmazlık sonucu geciktiğini söyledi
6
0Kim cezası kalkacak'DtYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan BûJent Ecevit, dün geldiğı Di-
yarbakır'da yaptığı konuşmasında, bölge-
de banş ortamının başlamasına karşuı Ku-
zey Irak ve lran"da silahlı güçlerin pusuda
bekJediğini. bu nedenle köye dönüş proje-
sınde çok dikkatlı olacaklannı söyledi.
Ecevit, bölgedekı organıze sanayı bölge-
leri üe enerjı dağıtım şebekelerindeki so-
runlann giderileceğini ve tepkilere neden
olan Habur sınır kapısındaki düzenleme-
nin yeniden ele alınacağını açıkladı. Ece-
vit, uçakta gazetecılenn sorulannı yanıt-
ladı. Affın anlaşmazzlıklar nedenıyle
geciktiğini söyleyen Ecevit, kısa bır süre
sonra ölüm cezasının kaldınlacığını i-
nandığını kaydetti. PKK'nın sıyasallaşma-
HADEP
Başbakan'dan
demokrasi
istediler
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu)
- Dıyarbakır'a gelen Başbakan Bülent
Ecevit'e birçok sivil toplum kuruluşu so-
runlannı içeren raporlar sundu. Bölge-
deki ekonomi çevreleri, yatınmın daha
cazip hale gelmesi için yeni düzenleme
isterken HADEP ise daha fazla demok-
rasi ve insan hakJan ile ölüm cezasının
kaldınlmasını talep etti. HADEP'li Bü-
yükşehir Belediye Başkanı Feridım Çe-
Hk de Başbakan'a 7 maddelık bır rapor
verdi.
HADEP'li Diyarbakır Büyükşehir Be-
lediye Başkanı Feridun Çelık, Başbakan
Bülent Ecevit'e verdiği 7 maddelik ra-
porda, Diyarbakır'da göçten kaynakh so-
runlar yaşandığını, bunun da çarpık kent-
leşmeye yol actığını behrttı. Çelik, rapo-
runda çarpık kentleşme nedenıyle temel
alt yapı hızmetleri karşısında belediye-
nin yetersiz kaldığına dikkat çekerek "Di-
yarbakır'ın afet böigesi ilan edilmesiyle
sorunlarm büyük ötçüde azalacağına ina-
nıyonız" dedi. Çelık'ın raporundakı dı-
ğer istemleri ise şöyle:
• Evrensel standartlara uygun demok-
rasi Türkiye'nin her tarafinaaynı şekilde
uygulanmalı. Bölge halkı sorunlannın O-
HAL ile çözülemeyeceği anlayışıyla, ola-
ğandışı rejimlerden vazgeçilerek OHAL
kaldınlmalı.
• Kürt sorununun demokratik, banşçıl
ve siyasal çözümü sağlanmalı.
• Herkesm ana dilinı özgürce kullan-
ması geliştirilmeli ve kendi kültürünü ya-
şatması önündekı engellcr kaldınlarak
anayasal güvenceye bağlanmalı.
• Köyünden zorla göç ettirilen milyon-
larca uısanm köylerine geri dönebilme-
leri için ciddi ve kahcı çalışmalar başla-
tilmah, mağdurlann zararlan giderilerek
bir an önce köylerine geri dönmeleri sağ-
lanmalı.
• Köy konıculuğu sistemi lağvedibne-
li, bu insanlan topluma kazandıracak ye-
ni üretime dayalı projeler bir an önce ya-
şama geçirilmeli.
• Son zamanlarda başta partimızin
üyelerine olmak üzeTe, sivil toplum örgü-
tü ve üyelerine karşı uygulanan keyfi ve
baskıcı uygulamalara son verilmeli, ka-
pah tutulan kurumlann faaliyetleri önün-
deki engeller kaldınlmalı.
• Yeni yayın hayatına başlayan ve hak-
kında hiçbir soruşturma, toplatma karan
bulunmayan 2000'de Yeni Gündem gaze-
tesinm OHAL bölgesine girişinin yasak-
lanması anlayışından vazgeçilmelı.
• F tipi cezaevi uygulamasından vaz-
geçilerek aynmsız ve koşulsuz bir genel
af ilan edümeli.
ya çalıştığına dikkat çeken Ecevit, "Bu ça-
baiandeğişikdesteklerle devam edrvor. Bu-
na karşı bizde önlemkrimizi ahyoruz." de-
di.
Geçen günlerde "Yıhn ikinci yansında
mesaimin büyük bölümünü bölgeye ayıra-
cağun. bölge>i çok ihmal ettim" şeklınde
açıklamalar yapan Başbakan Bülent Ece-
vit, dün geldiği Diyarbakır'da kısa dönem
içinde bölgede gerçekleştırmeyı planladı-
ğı projelen anlattı. DSP Dıyarbakır 2. Ola-
ğan Kongresı'nde konuşan Ecevit, bölge-
de güvenliğın sağlanması üzerine köyle-
nnden aynlmak zorunda kalan yurttaşla-
nn gen dönmek ıstedığıni ıfade ederek
şunlan söyledi•
"GüvenHkle birtikte köye geri dönüş de
gündeme gelmiş durumdadır. Bunun en
sağhklı biçimde nasıl gercekkşebileceğini
hem sizkrie hem de bölge valilerryle görü-
şeceğim. Türkiye'de son 1 yılda güvenlik
büyük ölçüde sagjandı. Ama sağlandı diye
gevşememeü'yiz. Dikkatierimizi dağıtma-
mahyız. Çünkü sınır ötesinde Kuzey I-
rak'ta ve tran'da silahlı teröristler hâlâ pu-
suda bekliyorlar. Onun için ihtiyanekkn bı-
rakmamamız, köyedönüşüçokgüvenli ko-
şullar amnda sağlamamız gerekrvor. Bu-
nun için bir yandan mcrkez köyleri, yani
dağlık köyleri toplulaştırma. bir yandan
da köy-kent projesi modeli ile köylere veri-
len hizmetleri birteştirmek gerekryor."
Ecevit, koruculuk sistemınin doğrulu-
ğunun tartışılabileceğini, ancak güvenlik
güçlerine yarduncı olan koruculann banş
ortamıyla birlikte açıkta bırakılamayaca-
ğıru söyledi. Köy koruculan sorununa ke-
sin çözüm getırmeye kararh oiduklannı
anlatan Ecevit. "Korucular canlarmı teh-
Hkeye atarak, şehider vererek ülkenin bir-
liği için silahh kuvvetkrimizle, jandarma-
mızla biriikte mücadele ettiler, görev yap-
tüar. Şimdi terörbitti diye onlan aç ve açık-
ta bırakamayız. Mutiaka köy koruculan-
nın geleceğini güvence arana ahcu ağa bas-
kısından kurtaracak bir düzeni en kısa za-
manda gerçekleştireceğiz'' dıye konuştu.
Bölgede bölücü ve dincı terörün çözül-
mesiyle birlikte Doğu ve Güneydoğu Ana-
dolu Bölgesi'nde bir kalkınma seferberli-
ği başlatacaklannı anlatan Ecevit, halen
yürürlükte olan geri kal-
mış bölgelerdeki sanayı
yatınmlanna uygulanan
teşvik modelinin gereksı-
nimi karşılamadığını belir-
terek "1998 yüında o ra-
manld koaüsyon hüküme-
tinde sanayi yaonmlanm
teşvik etmek için bir yasa
çıkardık. Buna göre boige-
de yatınm yapacak olanla-
ra geniş vergi, sigorta bağı-
şıkhği, bedava arsa gibi her
türlü olanak sagladık. A-
ma maalesef Mecüste bu
yasanın kapsamıdeğişti. 26
İH kapsar hale gddi. O yüz-
den de beklediğimiz sonuç
alınamadı.'' dıye konuştu.
Ecevit, öğleden sonra
bölgedeki sanayi, ticaret
ve tanm odalan temsilci-
leri ile Diyarbakır Ticaret
Merkezi'nde bir toplantı
yapn. Ecevit, af konusun-
da koalisyon ortaklan ara-
sında anlaşmazlık olduğu-
nu belirterek "Af anlaş-
mazhk nedeniylegecikti, a-
ma aşmaya çahşacağız.
Türkiye'de herkes AB'ye
giretun dediğine göre ben
de ölüm cezasının çok ya-
kındegil ama kısa bir süre
sonra kaldınlacağuıa ina-
nıyorum'" dedı.
Ecevit aynca, Güneydo-
ğu'da kurakhktan zarar
gören çiftçılerin kredi
borçlannın ertelenmesi
için gereken önlemleri
alacaklannı bildirdi.Başbakan Ecevit ve eşi Rahşaıı Lctvit'e gezisi sırasında yerel giysiler giydirildi. (AA)
Kongrede
6
Biji Apo' sloganı
MAHMUTORAL
DtYARBAKIR-Demokratik Sol Partı
Genel Başkanı ve Başbakan Bülent
Ecevit partısinin ıl kongresine
katılmak ve incelemelerde bulunmak
üzere geldiği Diyarbakır'da bir gencin
sloganlı protestosuyla karşılaştı.
Kendıni konuşma platformunun
önüne atan Faysal Çelikelek adındakı
genç, "Biji Apo (Yaşasın Apo), Biji
Serok Apo (Yaşasın Başkan Apo),
Artık Yeter, Başkana Özgürlük"
sloganlan attı. Ecevit, genci "özürlü"
olarak nitelendirdi. Diyarbakır Ziya
Gökalp Kapalı Spor Salonu'ndaki
DSP 11 Kongresi'ne katılan Başbakan
Bülent Ecevit, konuşmasında özellikle
bölücü \e dınci terör üzerinde durdu.
Ecevit, yalmzca Türk kökenli değıl.
Kürt kökenli yurttaşlann da canma
kıyıldığını belirterek şöyle konuştu:
" Yalnızca askerter. jandarmalar,
polisler. koruculan öğrefmenler değil.
kadınlar ve çocuklar da zalimce
öldürüldü. Bölücüler Türkiye'yi ve
ulusumuzu silahh e\ lemlerie
bölemeyecekkrini arük anlarlılar-
Şhndi siyasal e\ lemlerie özellikle de
yabancüardan destek alarak böhneye
uğraşıvoriar. Fakat bölücünün silahhsı
kadar si\asah da tehükelidir. Onun için
bununla da dev let olarak a> nı
kararnhkla mücadelemizi
sürdüreceğiz. Silahh bölücülükten
umut kesenler, siyasal bölücülüğü de
bu vüzden başaramayacaklardır.
Çünkü dışanda sivasal bölücülüğü
desteklevenler başka ülkelerdedir.
Fakat o ülkelerin halkı ve hükümetleri
ve politikacüan artık PKK'nin
içvüzünü, zalim bir terör örgütü
olduğu gerçeğini anlamaktadırlar."
Son zamanlarda bazı yalanlarla
zihinlerin bulandınlmak istendiğini
vurgulayan Ecevit. "tmrah'da
Öcalan'a sağlanan sağhk
olanaklannın çok yetersiz olduğu,
kendisinin bu v üzden çok ağır hasta
olduğu ileri sürülüyor. Bunlann
gerçekle ilgisi yoktur. tmrah'da
Öcalan'a sağlanan sağhk olanaklan,
Türkive'de hiç kimseve sağlanmış
değildir. Bunu üıkâr etmek nanköıiük
ohır" diye konuştu.
Ecevit, Türkiye'de "Türk" adının bir
ırkın adı olmadığını belirterek
"Değişik ırklardaru ülkelerden geiip bu
topraklarda yüzyıllardır kavnaşmış
olan insanlann ortak adıdır Türk
milleti adı. Doğu'da da Baü'da da ne
Türk Kürt'e, ne de Kürt Tûrk'e ten
bakar. Yıllardan beri bölücü terörie
bizün vatandaşlanmız kendi
araJannda bölünmeve adeta
zorlandıklan halde bu oyuna
gehnemişlerdi" dedı.
Ecevit'e protesto
Bu arada kalabalık bir partilı gruba
karşı konuşan Ecevit'm sözleri bir ara
kendmi konuşma platformunun önüne
atan Faysal Çelikelek adındaki bir
gencin "Biji Apo (Yaşasuı ApoX Biji
Serok Apo (Yaşasuı Başkan Apo),
Arnk Yeter, Başkana Ö2gürlük"
sloganlanyla kesildi. Salonda bulunan
polisler ve korumalar tarafından
hemen etkisiz hale getirilen genç
gözalnna alındı. Bülent Ecevit,
protestocu genci ilk başta sorununu
anlatmak isteyen bir yurttaş sanarak
polislere "Aman arkadaşlar,
incitmeyin. Üzühneve gerek yok.
Özürlü bir arkadaşunızmış. Onun da
herkes gibi bir derdi var herhalde"
diye seslendı.
IRMIKIAYDIN ENGİN aengin@doruk.nettr.
Gencecik bir delikanlıydı.
Adı Alpay Tezcan'dı. Iki yıl ön-
ce internet'ten tanıştığı bir ar-
kadaş grubu ile Ankara'da bir
lokantada yemek yerken çev-
reyi rahatsız eden yan masa-
dakileri uyardılar. Tartışma
kavgaya dönüştü ve yan ma-
sadaki gruptan, eski devlet
bakanlanndan Mehmet Ka-
rahan'ın oğlu Mustafa Kara-
han, daha önce hıç tanımadı-
ğı Alpay Tezcan'ın kafasına şi-
şeyle vurdu ve öldürdü.
Katil yıtrtdışına kaçtı. Don-
Bir 'Güç Var!
dü. Yakalandı. Yargılandı. 24
yıla mahkûm edildi. Hüküm
giydiği gün "Iki yıl yatar çıka-
nm" dedi. 2 yıl bile yatmadı.
Şimdi tutuksuz yargılanıyor.
Ölen delikanlının ablası, hu-
kukun delik deşik edildiği da-
va sürecini anlatırken çok il-
yiııı kullandı.
Yargıtay karannı ele alan mah-
keme, yeniden başlayacak
duruşmalar boyunca Mustafa
Karahan'ın tutukluluk halinin
devamına karar verdi. Sonra
geçen günlerde mahkeme ye-
niden toplandı ve bu kez sanı-
ğın tutuksuz yargılanmasına
karar verdi.
Abla Aygen Tezcan da o ür-
kütücü deyimi kullandı:
__- Dava sürecınde bir güçte
karşı karşıya olduğumuzu fark
ettik...
Bir güç?
Nasıl bir güç bu acaba?
Hayır, adalet aydınlığındaki
çürümüşlüğün, kirlenmenin,
yeni bir ömegiyle karşı karşı-
ya olup olmadığımızı tartışa-
- Dava sûrectnde bir gOçte~
'karşı karşıya olduğumuzu fark
ettik...
— OençJtadmraklrydt.Gdfgü
tanıklarının açık seçik ifadele-
rine dayanan mahkeme, kati-
le 24 yıl hapis cezası vermişti.
"Karar Yargrtay'da bozuldu.
f
Özetteyerek anlartığımız da-
~ vayla ilgili aynntılı bilgimiz yok.
Kaldı ki "yenibırörnek" bu ko-
nudakt yargımtzt ne pekişttrir,
ne değiştirir.
Adalet, ama adalet aygıtına
musallat olan "güçler" üstün-
de durmaya deger.
Genç kadmın, kardeşinin öl-
dürüldüğü dava sırasında kar-
şılaştığı "birgüç", yurttaş ola-
rak hemen her gün karşılaştı-
ğımız, varlığını derinden deri-
ne sezdiğimiz, ürktüğümüz
"bir güç"\erden biri. Sadece
biri ve besbelli ki en güçlüsü
değil.
• • •
Uğur Mumcu cinayetinde,
Ahmet Taner Kışlalı cinaye-
tinde, Muammer Aksoy'da,
Bahriye Üçok'ta, son günler-
de bunlara yoğunlaştığımız
için adeta unuttuğumuz, hem
de Hendek-Düzce-Adapazarı
üçgenince art arda işlenen ci-
nayetlerde, Musa Anter'de,
daha gerılere gidelım, Cavit
Orhan TütengH'de. Doğan-
Öz'de, Abdi Ipekçt'de... Hep-
"Uğur Mumcu c/nayef;"nde
ya da çok yeğlenen terimle
"UMUT Operasyonu "nda ka-
lalım.
Ne oluyor sizce?
Ekranlara çıkıp "Ben öldür-
düm, bombayı ben koydum"
diyen katiller.
llk akla gelen: Ikisinden bin
yalan söyiüyor.
O kadar mı?
Ya ikisi birden yatan söylü-
yorsa?
Çözülür gibi olan bir cinaye-
ti, yeniden çözülmez kılmak
için "bır güç"ün devrede ol-
duğunu söylesek itiraf eder
misiniz?
Gazete sayfalannı, televiz-
yonekranlannı kaplayan, gün-
lerce ülkeyi sarsan "HizbulJah
tanrttıklannı anımsayın:
N'oldu bunlar?
Batman'daki kayıp silahlar
nerede?
Niye derin ve kirli bir sessiz-
lik ağının altında unutulmaya
terk edildi Batman silahlan?
Belleğinizden taşmacasına
birikmiş onlarca, yüzlerce ha-
beri anımsayın. Hepsi yavaş
yavaş unutulmaya başlandı.
Susurluk nasıl sündü ve
söndü anımsasanıza!..
Besbelli ki "birgüç" var. Çok
kirli bir dönemin cinayetleri
^eşildikçe Ister isfemer gün
ışığına çıkacaklan koruyup
kollamak için ağıriığını koyan;
kanrttan kanıta sıçranarak yü-
ründükçe "tetikçileri" aşan
noktalara ulaşılmasını önle-
meye kararlı "birgüç" var. _
Bu güçle hesaplaşılmadan,
sorgulanmadon, bu
güç yok edtlmeden tek tek cH
sini saymaya kalksak bu köşe- npemsyonu nu anımsayın;—^ayetlerin örtüsünü kaldırma
ye değil, sayfaya da değil, bu
gazeteye bile sığdıramayaca-
ğımız bu korkunç ölümler lis-
tesinin hemen her adımında
"bir güç"ün varlığını, etkisini,
ağıriığını sezmeyen var mı?
Batman'daki kayıp silahları
anımsayın;^PKK'yj Batman
yöresinde yok etmek için si-
lahlandırılan ve JtTEM kışlala-
rında eğitilen Hizbullah mili-
tanlarının üstürtegazetecilenn
ya çabalamak, sıtmayla sava-
şırkensivrisinekleritektekya-
kalayıp öldürmekten farksız.
Bir güç var.
Ülkeyi sürekli içine çeken bir
bataklık var.
MHP'li İzgi, deprem tetikleyicisi
Çankın Çerkeş'te yaşanan deprem
Ankara'yı da salladı. Milletvekilleri,
Meclis kulislerinde deprem anında
yaşadıklannı anlatırken, birbirlerine
de takıldılar. Milletvekili
lojmanlannda en çabuk kimlerin
kendini dışan attığı konusunda
karşılıklı atışmalar yaşandı.
DSP milletvekilleri, Bartın
Milletvekili Cafer Tufan
Yazıcıoğlu'nu "ailesiyle biriikte en
çabuk evıni terk eden milletvekili"
ilan ettiler.
Depremde TBMM'deki odası
çatlayan MHP Grup Başkanvekili
Ömer Izgi'nin hikâyesi ise daha
renkliydi: Sabah saatlerinde
uyanan izgi tekrar yatmaya
hazırianıyor. Tam kendini yatağa
atmışken, birden yatak sallanmaya
başlıyor. Kendi kendine "Ne
atladım ama.. ortalığı salladım"
diye düşünürken, kızı büyük bir
telaşla sesleniyor "Baba, deprem
oluyor."
Kendi haline gülen İzgi, kızını
sakinleştiımeye çalışıyor
"Korkma kızım, deprem falan yok.
Ben yatağa biraz hızlı atladım
galiba ondan her taraf sallandı."
Cep telefonuyla af isteği
ANAP Grup Başkanvekili
Beyhan Aslan'ın başı "af
isteyen" mahkûmlarla dertte.
Çünkü, nerede ve hangi
ortamda olursa olsun,
mahkûmlar kendisine ulaşıp af
istemlerini iletebiliyorlar.
Aslan'ı rahatsız eden, af
isteğinden çok, mahkûmlann
kendisine ulaşabilme biçimi.
Silahlann bile çok rahat
cezaevlerine sokulabiidiği
günlerde yaşryor olsak da,
mahkûmlann kendtsini cep
telefonuyla arayabilmesint
yadırgıyor. Geçen günlerde
Meclis Genel Kurulu'nda
bulunduğu sırada Aslan'ın cep
telefonu yine
çaldı, ekranında bir cep
telefonu numarası vardı. Arayan
bir mahkûmdu ve ısrarta "affın
ne zaman çıkacağını"
soruyordu. Aslan,
cezaevlerinde mahkûmlann
"rahat iletişim" olanaklannı,
arkadaşlanna, "Bakın
mahkûmlar çağ atlamış, cep
telefonuyla arayıp benden af
istiyortar" diye anlattı...
'Mehabet', nasıt 'muhabbet' oldu
DSP'Iİ TBMM Başkanvekili Ali
llıksoy başkanlık ettiği
birleşimlerde her konuşmacının
ardından yaptığı yorumlan ve
"zoriama" esprileriyle bilinir. llıksoy,
geçen hafta kürsüdeki
ANAP Grup Başkanvekili
Murat Başesgioğlu'nun
sözünü keserek genel
kurula seslendı:
- Değerli milletvekilleri..
bugüne kadar Meclis'in
muhabbetine gölge
düşürüyor diye cep
telefonlannın özellikle
kapatılmasını istiyordum.
Ama göruyorum ki
arkadaşlanmızın bu muhabbetın
bozulması yönündeki çabalan
devam ediyor. Ben diyorum ki
bütün milletvekili arkadaşlanmız
cep telefonlannı açsınlar. Meclis
TV'den özellikle nca ediyorum,
telefonlan çalan ve genel kurulda
konuşan arkadaşlanmızı
zomlasınlar. Millet,
vekillenni görsün
diyorum.
Tabii llıksoy, aslında
Meclis'ın
"büyüklüğünden,
ciddiyetınden" söz
etmek istiyordu. Ancak,
bunu anlatan "mehabet"
sözcüğü yerine ısrarla
"muhabbet" diyordu.
Dilimize "zumlamak"
olarak yerieşmiş olan Ingilizce
"zoom" sözcüğünü de
"zomlamak" diye telaffuz ediyordu.
Çevre Bakanı'ndan
'başarısızlık' itirafı...
Çevre Komisyonu Başkanı Ecfiz
Hun'un Dünya Çevre Günü
nedeniyle yaptığı gündem dışı
konuşmayı yanıttamak için
kürsüye çıkan Çevre Bakanı
Feyzi Aytekin bazı itiraflarda
bulundu. Aytekin'in ilk itirafı,
"başansızlıkla ilgiliydi:
'Bakanlık olarak şunun karannı
verdim: Yani, 1.5 yıldan beri bir
şeyler söylüyoruz, anlatmaya
çalışıyoruz, ama çok fazla
başanlı olduğumuzu da
söyleyemeyiz. Yerel
yönetimlerima, belediyelerimiz
bir şeyler yapıyoriar, ama onlar
da yeterii yapamıyoriar, biz de
çok fazla yardımcı olamıyoruz."
Aytekin'in ikinci itirafı da çevre
bilincine sahip olmasıyta
ilgiliydi: "Ben belki 40 yaşında
çevrenin bilincine vardım, belki
de 30 yaşında, ama küçük
yaştaki insanlar çevre bilincine
vanrsa, Türkiye'de çevreci bir
nesil yetişirse, onlar enen'ilerini
artık bizim gibi çevre için
harcamayacaklar, ülkemizin
başka kalkınma stratejilerine
yönlendirecekler. Onun için
eğitime biraz daha fazla önem
ve ağıriık verdik."
Genç, 5 TIR istiyor
DYP Tunceli Milletvekili Kamer
Genç, son dönemde Meclis'te ne
görüşülürse görüşülsün, kürsüye
çıktığtnda sözü mutiaka ANAP
lideri Mesut Yılmaz hakkındaki
soruşturma dosyalanna
getiriyor.
Genel kurulda Sağlık
Bakanlığı'na yeni kadro
tahsisine ilişkin
tasarının görüşmeleri
sırasında "yürüriük"
maddesi üzerinde söz
alan Genç, ANAP ve
MHP'yi "karşılıklı
binbirierini aklamakla"
suçlayıp, Mavi Akım
projesi ihalesinin nasıl
ANAP yandaşlanna
peşkeş çekildiğini anlattı. Bu
duruma sinirienen ANAP Grup
Başkanvekili Zeki Çakan, Genç'e
çıkıştı:
- Bakın, cumhuriyet savcılığı
orada, Meclis soruşturma
komisyonlan burada, elinizde
Yılmaz hakkında ne belge varsa,
buyrun götürün.
Çakan'ı daha önceki
bir toplantıda
"Benimle laf
yanştırmaya
kalkarsanız pişman
olursunuz" diye
uyaran Genç, altta
kalmadı:
- Mesut Yılmaz
hakkındaki yolsuzluk,
usulsüzlük belgeleri
TIR'lar dolusu. Benim
bu belgeleri taşımam
için 5 TIR vermeniz lazım. Bulun 5
TIR'ı, ben bu belgeleri ilgili yeriere
göndereceğim...
'Seyrek saçlının' derdi
ANAP Genel Başkan Yardımcısı
Bülent Akarcalı, Meclis'te bir
basın toplantısı düzenleyerek,
MHP itepartisiarasmda
yaşanan "Yuce Divan
gerginliği" konusundaki
görüşlerini anlattı.
Gazeteciterin merakı MHP'nin
"strttnt döndüğü" ANAP'ın,
DYP ile bir Yüce Divan
pazarlığına girip girmeyeceğiydi.
Birgazetect, ANAP'lı üyeteıin,
DYPttderi
izleyeceğini sordu.
Akarcalı gazetecilere önce,
Inanın komisyonda hangi
arkad&şımtı var onu bıte
bilmiyonjm" yanrtını verdi.
Gazeteciler biraz "inanmaz"
gözterte bakınca, "seyrek saçlı"
miltetvekillerinden olan Akarcalı,
son çareye başvurdu:
"Bakın, şu kafanda gürsaçlann
çıkacak deseler, yine de
bilmiyorum, yine de
TonouÇiHer hakktndaki
bilmiyorum."
Tabii bu söz üzertne"sörüfecajr
komisyonda nasıl bir tavtr soru kalmaöTı...
Türey Köse,Ayşe Sayın, Sebahat Karakoyun, Emine
tbmm@cumhuriyetcoin.tr