Katalog

12 HAZİRAN 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Cumhurbaşkanı'mn haklılığı Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se- zer'ın iran'agitmemesi, geçmişte cüm- bür cemaat gezilere alışmış kimi çev- relerce yadırgandı. Oysa, başkentte Sezer'ln tavrını olumlu karşılayanlar da var. Dış politikada bağımsız düşü- nebilen kadroların değerlendirmeleri dahasoğukkanlı: "Sayın Cumhurbaş- kanı ilkzıyaretini İran 'a yapmak isteme- dl. Türkiye'de son birkaç aydırortaya çıkanlan terör örgütleri açısından ola- ya bakıldığında Cumhurbaşkanı'nın tu- tumunun haklılığı ortaya çıkar. Sayın Sezer, İran'a gidip 2 saat ka- labilir ve İran yetkilileri ile hiç görüşme- den de yurda dönebilirdi, ama o daha sert bir tavır olurdu. Çeşitli gerekçeler ileri sürerek İran gezisini gerçekleştir- memesi doğru bir seçenektir. Cumhurbaşkanı'nın her yere koşa koşa gıtmesı gıbi bir kuralyok. Kaldı ki, Sayın Cumhurbaşkanı devleti temsil ediyor. Bu temsil görevini yerine geti- rirken duyariı davranmast, koşullanher açıdan değerlendirmesi çok yerinde- dir. Hele geçmişteki bazı kişilehn birta- kım özel çıkarlannı kovalamak için ya- pılan dış geziler göz önüne alındığın- da, Sayın Sezer'in takındığı tavnn çok daha sağlıklı olduğu kuşkusuzdur." IS1K KANSU Başka seçenek yok muydu? Jeoioji Mühendisi Doç. Dr. llyas Yılmazer, Bolu tüneli ve viyadük- lenne daha kazma kürek vurulma- dan, ta 1985'lerden bu yana hep uyarmış: "Yapmayın, etmeyin, bu güzergâh Kuzey Anadolu fay hattı- nın tam üstündedir." Jeoioji kurul- taylan, raporlar, başvurular ile bu çağnyı etkili ve yetkili çevrelere de- falarca iletmış. Alınan yanıtı Yılma- zer kulaklan ile duymuş: "Fay bizi mandallamaz." Aradan yıllar geçmiş, fayın etkili ve yetkilileri mandallamadığı orta- ya çıkmış. Peş peşe gelen deprem- ler sonrası viyadükler çatlamış, Bo- lu tüneli yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya kalmış, yıllardır harcanan milyon dolarlar havaya uçmuş, gü- zergâh değiştırilerek yeni milyon dolarlar ödenmesı içın kapılar ara- lanmış... Doç. Dr. Yılmazer ise didin- meyi sürdürüyor: "Sözde yolu de- ğiştiriyortar. Değiştirdikleriyol da fa- yın tam göbeği. Harcanacak para- lar, birim fiyatlarkatlanacak, halksö- ğüşlenecek o kadar..." Ne yapmalı o zaman? llyas Yılmazer, "Çokko- lay" diyor, "Zaman hâli geçmiş cte- ğil. Ankara-lstanbul otoyolu, yûzde 80 daha ucuz, yûzde 40 daha kısa güzerğâha kaydınlabllir..." Hangi güzergâh? Ankara-Beypa- zarı-Mudurnu- Dokurcun-Akyazı üzerinden Sakarya Ovası'na ulaşı- lacak. Şimdiki yol, bu ovadayakla- şık 250 kilometre boyunca fayla bir- likte gidiyor. Yeni öneriye göre, fa- yın üzerinden bir tek noktada, yal- nızca 7 kilometrelik bir hatla "dik" geçilecek. Sapanca Ovası'na gir- meden Sakarya'nın kuzeyinden, ka- yazemınlı eskı Istanbul yolu ızlene- rek birinci ve ikinci köprüye bağla- nılacak. Bu hatta, yarma yok, tünel yok, köprü yok, viyadük yok. Ucuz ve güvenlı. Yolun kısalığına gelince. Doç. Dr. llyas Yılmazer, şu bilgiyi aktanyor: "Kısalıkikiparametreden oluşur. Bir tanesi fiziki kısalık. Bu açıdan 450 kltometreyi 390 kilomet- reye indiriyorsunuz. Diğeri de, ge- ometrik standartlara bağlı kısalık. Yûzde 8 eğimle dağa doğru 10 ki- lometre tırmanmak mı doğrudur, düze yakın bir eğimde 20 kilomet- re gitmek mi? Buna, geometrikstan- dartlara bağlı kısalık denir. Bu para- metreleıie konuyu ele aJdığınız za- man, yeni önerdiğimiz hat, bugün- kû güzergâhtan yûzde 40 kısadır. Kaldı ki aynı hattan Ankara-lstan- bul arasını 1,5 saate indirecek hızlı tren yolu da geçecek..." Peki, bu hat vardı da niye fayla- rın üzerinden geçen, daha uzun, daha zahmetli, daha pahalı, köprü- lü, tünellı bıryolda karar kılındı? Bu sorunun karşılığı; vızyon sahibi ton- tonlarda, yıkılmaya yüz tutan tünel- lerin önünde çekilen fotoğraflarda aranmalı. Binlerce Eğitim-Sen üyesinin, ön- ceki gün Milli Eğitim Bakanlığı önün- deki mitınglerı bitmış. 21 yıllıköğret- men Metin Merdan, arkadaşları ile birtikte Güvenpark'takı dişbudak ağaç- larının gölgesıne sığınmış, dınlenıyor. Yanına yaklaşıp söyleştik: - Sorunlannız? - Siyasal, kültürel, ekonomik, sos- yal... Hangisini soruyorsun? Say say bitmez. - Okuldakiler örneğin... - Sınıf mevcutlan çok. Azaltılmalı. Eğttimci zoronhı tasarrufu alınca ne yapar? Benım idareci olduğum Konya'daki okulda, sınrflarda öğrenci sayısı 70'ten aşağı değil. Araç, gereç yok denecek kadar az. Ezberci eğitimi de üstüne ekleyin... Bu koşullarda çocukların düşünen, sorgulayan, özgür bireyler olarak yetişmesı olası mı? - Sorunlann çözümünde çalışanla- nn katkısı ne olabilir? - Kamuda çalışanlara aktff olarak sı- yasi partılere katılma hakkı venlmelı. Sıyaset yapma hakkı belli kesımlerin elinden alınmalı. Bu da örgütlülükten geçer aslında. Ama, çalışanlar, sü- rülme kaygısıyla, görevden alınma kaygısıyla sendikalara üye olmaya bi- le korkuyorlar. Dahası eğitimciler Mil- lı Eğıtım Bakanlığı'na, köylüler, ışçi- ler resmi daıreye girmeye korkuyor, "Acaba suçlanır mıyım?" diye. Kısa- cası, ınsanlar kendını ıfade etmekten korkuyorlar. Çalışanlar, ıçlenndekı kor- kulan yenmeliler öncelikle. - Bugünkü mitingde zorunlu tasar- ruflannızın ödenmesini de istediniz. Bugün ödemeye kalksalar, elinize ne geçer? -1,5 milyar lira dotaylannda bir şey. Dövize endeksliydi bir zamanlar, onu kaldırdılar. Normal faizin altında bile bıraktjlar. Yoksa en az 2,5-3 milyan bu- lurdu bu miktar. -1,5 milyarverseier ne yaparsına? - Neyapacağım, çocuklanmın eği- timi için kullanırım. ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI Y1LMAZ ŞÎPAL Işsizlik Sigortası (Prim Oranı-Yardımlar-Bildirim) Işsizlik sigortası uygulaması, işverenin ve işçinin isteğine bırakılmamıştır. Yasadaki anlatımla, "ışsizlik sigortası zorunludur". Işsizlik Sigortası Yasası kapsamına gıren işyeri ve sigortahlardan, ışsizlik sigortasının uygulamasma geçildiğı 1 Haziran 2000'den geçerlı olarak pnm alınacaktır. . „ Işyerini ve sıgortalıyı bildirme yükümü: Yasada, "Sosyal Sigortalar Kurumu'na bildirilmiş olan işyeri ve sjgprtaldar" işsizlık sıgortası bildinmini de yaprruş sayilır denilerek, ışsizlik sigortası için aynca bildırim yapmaya gerek duyulmamıştır. Sosyal Sigortalar Yasası'ndakı bildirım yükümlülüklerinı yerine getıren ışverenler, ışsizlik sigortası yükümlülüklennı de yerine getınniş sayılacaktır. 21 Mayıs 2000 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan "4447 Sayılı Işsizlik Sigortası Kanununun Uygulanmasına tlişkin 1 Nolu Tebliğ"e göre: (...) Sosyal Sigortalar Kurumu'nca işyeri ve sigortalı tescili yapılan işyerlerinın aynı zamanda ışsizlik sigortası uygulamasında tescillennın de yapılmış olduğu kabul edilecektır. Yardımlar: -•• - Işsizlik sigortasından sağlanan yardımlar: _ Yasada öngörûlen koşullara uygun olarak işsız kalanlara, a) Işsizlik ödeneği, b) Hastalık ve analık sigortası primleri ödemesi yapılır. Aynca, c) Yeni bir iş bulma, d Meslek gelıştirme, edindirme ve yetiştirme eğitüni hizmetleri sağlanır. tşsizlik sigortası prim oranlan: Sosyal Sigortalar primine esas alınan ücretler, ışsizlik sigortası primine de esas alınacak ücretlerdır. Işsizlik sigortasına esas ücretlerden: 1) % 2 sigortalı payı . r~ \; - -"^ 2) % 3 işveren payı " . 3) % 2 devlet payı olmak üzere toplam yûzde 7 oranında ışsizlik sigortası primi alınır. ^_s ._ . .,, Pnme esas ücretlen ' Işsizlik sigortası primine esas olan ücretin alt sının (tabanı) sıgorta primine esas ücrete eşittir. Pnme esas ücretin üst sının ise sigorta primine esas taban ücretin üç katı olarak belirlenecektir. Işsizlik ödeneği tutan: Işsizlik yardımlanndan yararlanma koşullanm yerine getirdikten sonra işsız kalan sıgortahnın alacağı "Günlük işsizlik ödeneği, sigortalının son dört aybk prime esas kazançları dikkate almarak hesaplanan günlük ortalama net kazancımn % 50'sidir". Yasa, günlük ışsizlik ödeneğine bir de üst sınır getinniştir. Buna göre, issizlik ödeneğinin üst sının, "sanayi kesiminde çalışan on altı yaşından büyûk işçiler için uygulanan ayhk asgari ücretin netini geçemez". AOÇ kaderine terk edilmemeli Aralannda Ankara Barosu, Atatürkçü Düşünce Derneği, Cumhuriyetçi Kadınlar Der- neği, ÇYDD, Mülkiyeliler Bir- liği.TEMAVakfı, Meliha Yılmaz Doğal Hayatı Koruma Derne- ği, Ziraat Mühendisleri Odası, Türk Kütüphaneciler Derne- ği'nin de bulunduğu bir grup demokratik krtle örgütü Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazisi- nin "Atatürk'ün vasiyetine, ka- mu yaranna, şehircilik ilkele- ri'ne uygun kullanımı için kam- panya başlattıklarını kamu- oyuna açıkladılar. Amaçları, AOÇ'ye ait alan- ların "kullanım kazandınlarak" korunmasını sağlamak. Kimi öneriler sıralıyorlar: AOÇ, toplumsallaştınlmalı. AOÇ'nin 1. derece doğal ve ta- rihi SİT olarak belirlenmesine ilişkin kararın uygulanması sağlanmalı. Cumhuriyet dö- nemi yapılann ve AOÇ'nin top- rak envanteri çıkanlarak doğa müzesı, botanik bahçesi, gen bankası, tanmteknolojisi mü- zesi, herbarium, bitki-fide, çift- lik ürünleri satış noktalan, pa- nayır alanlan, yaya ve bisiklet gezi yolları, vahşi doğa alanı, orman geliştiıme ıslah tasanm- ları yapılmalı. AOÇ yönetimi- nin özerkliği korunarak üreti- lecek tasarımları gerçekleşti- rebilecek mali yapıya kavuş- turulmalı. Kampanyanın sloganlan ara- sında yer alan Atatürk'ün sö- zü kulaklanmızda çınlamalı: "Vatan topraklan kutsaldır, kaderine terk edilemez." KlM KtME DUM DUMA BEHIÇAK behicak@turk.net BULUT BEBEK NURAYÇtFTçl TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 12 Haziran 2002 YILINDA VERİLECEK ATATÜRK ULUSLARARASIBARIŞ ÖDLLÜ ESASLARI Atatürk'ün "Yurtta Sulh, Cıhanda Sulh" ılkesı dognıltusunda dûnya banşına. uluslar arasmda dostluk, anlayış ve \y\ nıyetın gelıştınlmesıne hızmet eden gerçek ve- ya tüzel kışılere venlmek üzere, 2876 sayıb Atatürk Kültür, Dıl ve Tarih Yüksek Ku- rumu Kanununun 90'ıncı maddesı uyannca Devlet Ödülü nıtelığınde ıhdas edılen Atatürk Uluslararası Banş Ödülû'ne katılma şartları 1- Eserlen. hızmet ve faalıyetlen dolayısıyla ödüle aday olmak ısteyenler, eserle- nru de ekleyerek en geç 31 Anılık 2000 akşamına kadar Atatürk Kültür. Dıl ve Tanh Yüksek Kurumu Başkanlığı'na ulaşacak şekılde başvurmak zorundadırlar 2- Aynca, en geç 31 Aralık 2000 akşamına kadar Cumhurbaşkanı, Türkıye Büyük MıJlet Meclısı Başkanı, Atatürk Uluslararası Banş Odülû Kurulu üyelen. Bırleşmış Milletler Genel Sekreten, Türkıye'dekı yabancı mısyon şeflen. daha once ödûl almış kışıler, Türkıye Cumhunyetı eskı cumhurbaşkanlan, Türk ünıversıtelen rektörlen, UNESCO Türkıye Mıllı Komısyonu, Islam Konferansı Teşkılatı Genel Sekreten, Ata- ıılriir D,l ve Janh Yıütsek Konımu YÖBenm Kunılu. Atalürk UiusJaıarası Banş Ödülu ıçın aday gösterebılırler 3- Adaylann eserlen, hızmet ve faalıyetlen hakkında aynnülı bılgı verilır ve aday olarak göstenlme gerekçesı açıkça belırtılır. Aday tespıtı. 2876 sayıh kanun ve Atatürk Uluslararası Banş Odülû Tüzügü geregınce aşağıdakı esaslar ıçensınde yapılır a- Ata- türk Lluslararası Banş Ödülü ıçın adaylann tespıtınde ve degerlendınlmesınde. A, İA, renk, cınsıyet dm, mılhyet ve benzen sebeplerle aynm gözetılmez. b- Atarürk'im "Yurtta Sulh, Cıhanda Sulh" ilkesı dognıltusunda, dûnya banşına, uluslar arastnda3 dostluk, anlayış ve ıyı nıyetm gehşününesıne siyasal, bılımsel, sanatsal ve benzeri_ eserlen. hızmet ve faalıyetlenyle katkıda bulunmuş. olmak şartı aranır. c- Değerleo- dirme, AlatiirV 1 Tiııslmnrasi Ran^ CKtiilfı Kıınılıt taraEmdaasa'ücabjl kemısyonca yjtı _pılır_i(eXldülJüınıluhudeğeıkndırm€İen karara ba£la\arak ada\ onensinı Cumhur^ başkam'mn onayma sunar i- Odnie layık gonıkn aday Cumfıurbaşkam ' sonra, en geç 23 Nisan 2002 günü Resmi üazete de ve 1 ürkıye Ka<i)o ve lelevızyo- nu'nda ılan edılerek kesmleşiT, bu karara ıtıraz edilemez e- 2002 yılı Atatürk Ulusla- ması Ban^Ûdülü, 19N4ayıs2002 ••Atatürk'ü.Anma.GeBçlık veSporBavTamı" gâ-' nü duzenlenecek bır törenîe cumhurbaşkanı \eya yetkılı kılacağı bır kımse tarafindan ödüle hak kazanan kişıye veya temsılcısıne venlecektır f- Atatürk Uluslararası Banş Ödülü Atatürk'ün rölyefi ışlenmış alon kaplama gümüş bır plaket, altın ödül rozetı, berat ve mıktan heryıl venıden belırlenen nakdı mükâfattan oluşur 2002 yılı mukâfat ırdktan 1000 cnmhunyel altnıdır. Aynntıb bılgı. Atatürk Kültür, Dil ve Tanh YSksek Kurumu Baskanlığı'ndan ahnabıhr Adres: Atatürk Bulvan 217 Ka\aklıdere/Ankara Tel 0(312)46849420(312)4270836Faks 0(312)468 4940 Basın 32668 MUSTAFA KEMAL AMASYA'üA.. 1919'DA BU6ÛN, MUSTMf* KEMAL A4ŞA, HAISZA- DAN AMASYA'YA GİTTİ. 13A4AY/STA &AŞLAMIÇ OLDUĞU eûnJK YOLCULUĞUA1UAJ BO YEUİ PU- RAgtNOA, HALK mRAF/NDAN K£NTİN G/Kİf/AJ- OE KARŞI'LAAİM/Ç DAHA SONBA DA BELED/YE 8ALKOMUNDAN S/R SÖyL£V VBGMrŞTİ: "A2İZ AMASYAU'LAG, PADiŞHH lf£'Hü/aJMST /7fOV: OeVLETLEKİNiN EUA/t>£ ESİROfÇ. MEMLEKET ELPEN GİTU0C ÜZ£G£DİR.8UKCfTİI OUKUMA ÇA- RE BULMAK IÇİN SİZLEetE /Ş&OJSI mpAJAYA 6EL0İM.:' MUSTAFA KEMAL, lUC POUT7K SÖYLE- Vİ SAYILAN BU KOHUŞMAYLA, BİZAMAMDA,6EÇ- MlŞLE OLAAI KÖPRJJLE&İ DE ATJYOIZOU.. BJRKAÇ eÜAl İÇINOE,ÜNLÜ AMASTA TAMİMİ HAZlRLAHACAK.TrR. ._, YUNAK ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 1968/31 ~" - * '""" " Mahkememızde görülmekte olan davacısı Hazine'yi temsilen Yunak Mal Müdürlüğü tarafindan Bayram Uğur aleyhine açılan "Tapu iptalı menı müdahale" davasının mahkememizce yapılan açık yargılamalan sonunda 11 05 2000 tanhlı celsede verilen ara karan gere- gince; Davacı tarafindan Yunak Saray kasabasında muhtelif mevblerde bulunan 10.04.1951 tarih ve 72,73,74, 75, 76,77 ve 31.05.1956 ta- rih ve 3 no'da kayıtlı taşınmazların tapu kayıtlann ıptali ve vakı müdahalenın menı için açılan davada davalı Bayram Uğur'un vefah ile dahıh davalı edılen ve Yunak ılçesi Altınöz köyünde ıkamet ettıklen bıldınlen Bayram kızı 1951 doğumlu Fiknye Uğur (Akgöl) ile ay- nı yerde ıkamet ettığı bildınlen Abdıl kızı 1971 doğumlu Nuray Akgöl adlanna çıkanlan davetiyelerin tebliğ edılemediği ve tüm araş- tınnalara rağmen açık adreslennın de tespıt edılemediği anlaşıldığından; Dahıli davalılar Fikriye Uğur (Akgöl) ve Nuray Alcgril'ün mahkef"e"î!?'jg^<faq^ggg"»" j^j» bulunduğu 19.07.2000 günü saat: 09.40'ta mahkememızde yapılacak duruşmaya bızzat katılmalan ya da kendılennı bır vekıl ile temsil ettırmelen, aksi takdirde yargılamaya yok- luğunda devam edılerek hüküm kurulacağı hususu, Dava dılekçesı ve duruşma gûnü yenne kaım olmak üzere ilan olunur. 22.05.2000 Basın: 32619 IX. ANKARA GAYRİMENKUL SATIŞİCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN IAKDİR RAPORÜNUN İLANEN İ999/888 Alacaklı lhsan Atalay tarafindan borçlu Ozkan Değırmenci hakkında 5000 Ametıkan Uolan'nm tahsUine ıiışkın yapılan lakıp nede- niyle, Borçlu adma kayıtlı Aııkaıa, Kevıören ilçesı, Inckli mahallesinde kâin, 9675 ada, 4 numaralı parsetin 1. bodrum kat, 61 alı ken vasıflı taşınmazının satışa esas kıymet takdirı yapılmış olup, büırkişilerce tanzim olunan 3.10.1999 tarihli raporla gaynmenkule 13.000.000.000.TL kıymet takdır edümi§ olup, borçlunun adresı tespit edilemedığinden, kıymet takdır raporunun ılanen tebliğine ka- rar venlmıştır Karar gereğince ışbu ilanın yayımı tarihinden itibaren 7 günlük yasal süreye daveten 15 gün kı toplam 22 gün ıçınde borçlu Özkan Değirmenci'nın kıymet takdiri hakkında varsa, ıtirazlanm ilgili mercie yapması, olmadığı takdirde bu süre sonunda kıymet takdirinin kesuıleşmış sayılacağı, kıymet takdır raporunun teblıği yenne kaım olmak üzere ılan olunur. 15.10.1999 Basın. 32636 ÖÜGÖRÜŞ i v Jt - * ALl BALKIZ Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı ( Din Dersi Bir öğretim yılının daha sonuna geldik. Başta Alevi çocuklan olmak üzere tüm demokrat laik ai-. lelerin çocuklan yine din dersinden sınıfta kala- i caklar. Bilindiği gibi 12 Eylül hukukunun ve onun ana-1 yasasının 24. maddesi gereği okullarımızda zo- runlu olarak "din kültürû ve ahlak bilgjsi" dersle- riokutulmaktadır. Buderslerde"d/n/cü/füru", "din • sosyolojisi", "dinlertarihı"yenne; Allah, peygam- , ber, din, ibadet, kelime-i şahadet, kelime-i tev-,, hid, namaz, oruç, zekât, hac, melek, Kuran, a h k , ret, kader, şükür, kaza, vahiy, ayet, sure gibi ko-y nular öğretilmekte, bunlann tatbikatı yapılmakta,,, dualar ezberletilmektedir. Bu konuların bir adınf* ötesı ise kimi "hocalann" özel gayretleri ile cin, j pen, keramet, şeyh, Şih, günah, sevap, secde, tür-, be, ocak, muska, adak, cihafa dönüşmektedir. ^ Bunlann toplamı ise şeriatçı şiddetin 7.65 çapın-" da silahları olmaktadır sonuçta. 1 Her çocuğun-gencin aile ortamında, okul ça-^ ğında, buluğ çağında bır dini seçip seçmeme, yay-'; gın olan bir din yerine farklı bir dini seçme ya öa,, seçmeme hakkı olmasına karşın ona devlet eli v e ; marifetiyle bir ınancı empoze ve enjekte etmek^ her şeyden önce bır insan hakları ıhlalidır. Ulke-^ mizde bu ihlal, Hanefi mezhebine göre hazırian- mış bir programın çocuklarımıza dayatılması bi- < çiminde tezahür etmektedir. Oysa ülkemizde/ Tann anlayışları, ahiret-dünya, oruç, namaz, iba-13 det, sevap, günah, doğa, toplum, insan anlayış-i ları tamamen farklı 25 milyon Alevi yaşamakta-;j dır. Alevi çocuklarına bu müfredatın dayatılması-, nın bir tek nedeni olabilir, o da devşirme ihtiyacıj ve asimılasyondur. Kaldı ki Aleviler laik bır ülke-^ de "zorunlu din dersleri" diye bir dersin olması-j nı, tüm laik ve demokrat kişiler gibi, devletin "la-, ik" niteliğine aykın bulmakta; "Madem ki bu derş^ bize rağmen var, öyleyse Alevilik de okutulsun",h mantığını ise ortayolcu ve oportünist bulmakta^^ bu derslerin tümüyle kaldırılmasını istemektedir- . ler. Çünkü bu ders, ıçeriği itıbarıyla metafiziktir.g oysa çağımız bilim çağıdır. Çünkü bu ders öğrencilerin kafasını karıştır-fl makta; her öğrenci fizik-matematik öğretmenine^ mi, din dersi öğretmenine mi, yoksa ailesıne mi) inanacağı hususunda çelişkiye düşmekte, so-. nuçta üçünü de idare eden, pedagojikyönden ra-]{ hatsız tipler doğmaktadır. Çünkü bu ders, "Genel Amaç" bölümünde be-^j lirtilen "milli biriik ve beraberiığı sağlamak" kay- ^ gısının tersine bölücüdur. Alevi-Sünni aynmına ve ^ çatışmasına yol açmaktadır. r' Çünkü bu ders, "Atatürk ve dinimiz", "Ata-n türk'ünadaletve ahlak konusundaki sözleri", "Ata-' türk ve laiklik", "Atatürk'ün Islam dini hakkındaki görüşleri", "Atatürk'ün vatanseveriiği", "Mustafa v Kemal Atatürk'e gazi unvanının verilmesi", "Ata- türk'ün manevi değerlere ilişkin sözleri" gibi 12 Ey-; lül zorlaması, yapay kimi konular içerse de aslın-1 -da Atatürk'e ve onun eseri cumhuriyete aykınduU Çünkü bu ders, gerici kimi hocalann elinden özellikle Alevi çocuklarının üstünde bir baskı ara-rt' cı olarak kullanılmakta, ünıversite sınavını kazan-- malanna karşın "din dersinden" beklemek zo-,j runda kalan örneklere bile rastlanmaktadır. ^ Anayasayı hergereksinim duyduklannda keyif-/ lerince değiştiren bu parlamento, anayasanın bu • maddesini de değiştirerek ya bu uygulamayı tü- müyle kaldırmalı ya da din dersıni öğrenmeyi,* içeriğini de değiştirerek seçmeli hale getirmelidir. Cumhurbaşkanı Sayın Sezer'in, devir-teslim: töreni sırasında pariamentodaki ılk konuşmasın- da laikliğe ilişkin özel vurgusunu anımsayacak olur-i sak, Alevi-Sünni, inançlı-inançsız tüm yurttaşla-, rın böylesine önemli bir değişikliği beklemeye ' hakları olsa gerek. Unutmayalım ki bu ülke, bu< insanlar buna layıktır. K B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAGA: 1/ Kendısin- den umulma- yanbırbiçim- de sivrilmiş ve hakkı olmayan bir duruma gelmiş kimse. 2/ Notada du- rak ışareti... Tuna'dakulla- nılan bir çeşit yolcu kayığı. 3/ ' — ' d a ka- lanlarbuseya- hatten elemli/ Günler- ce siyah ufka bakar gözleri nemli" (Yah- ya Kemal)... Kripton elementının sımgesı. 4/Birnota...Altmkö- 5 kû de denilen kustu- 6 rucu bir kök. 5/ Lok- 7 manruhu... Bahçeler- 8 de çiçek dikmeye ay- 9 rılmış yer. 6/ Içine su- lu şeyler konulan kap... Dolayh olarak anlatma. 7/, Kadastro haritalannda parseller topluluğu... Bir, mekânı örten kemerli yapı. 8/ Çekişme, kavga. % Ev işlerinde çok çahşkan ve becerikli kadın. YU- KARIDAN AŞAĞIYA: A 1/ Ağaçsansarı da denilen ve soğuk kuzey bölge-, lerınde yaşayan bır kürk hayvanı. 2/ Biber... Say-; dam tabaka ûzerine çeküen pozitif fotograf. 3/ ls-J panya'da Baskbolğesinin bağımsızlığı için savaşırrf veren gizli örgüt. 4/ Bır balık... Fas'ın plaka ışare- ti. 5/ "Gideceksüı —'lann çalkantısında/ Balıklar' çıkacak yoluna karşıcı/ Sevineceksin" (Orhan Ve-' li)... Yelkenli bir yanş teknesi. 6/ Camide namazâı k^krnakiçinokunanezan... "Oyer" anlamındakul- lanılan sözcük. 7/ Tunus'un plaka işareti... Evren. _8/ Gemilerin kaburgalannı oluşturan egri agaçla» ~nn adı. 9/ Hıcap.. Sonhahar TQrWye GazeteciterCemıyeö'nin yayınladığı günlük Bîzîm Gazete Ülke sorunlarına ilişkin raporianyla, araştırmalanyla, köşe yazılarıyla, tarafsız haberlenyle sıvıl toplumlann gazetesi. Düzenli okumak için abone olun. Tel: 0.212. 511 08 75