Katalog

MAYIS2000SALJ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Konseyi'nden protesto • tstanbul Haber Servisi - Basın Konseyi Başkanı Ofcay Ekşi, Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nin Veni Evrensel, Azadiya Welat, Özgür Bakış ve Roja Teze gazeteleri ile Deng, Pine, Yaşamda Gençlik Bir Adım Daha îlen, Duvarlann Arduıdaki Özgürlük, Yaşamda Özgûr Kadın, Yeni Özgür Halk ile Özgûrleşen ve Yurtseven Gençlik dergüerinin OHAL uygulaması devam eden illere sokulmasımn ve dağıtılmasının yasaklanmasını protesto etti. gehiteyin' uyarısı • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - TBMM Idare Amiri ve Güvenlik Koordinasyon Kurulu Başkanı Hakan Tartan, partilerin grup başkanvekilleri ile milletvekillerine birer yazı göndererek, TBMM'ye silahlı gelinmemesini istedi. Tartan, Meclis Içtüzüğü, Ateşli Silahlar ve Bıçaklar Yasası ile TBMM Güvenlik Yönetmeliği uyannca Meclis kampusuna silahla girmenin yasak olduğunu anımsattı. SfvH Msiyatif toplamyor • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Sivü Inisiyatif başkanlan, bugün Türkiye Odalar ve Borsalar (TOBB) Birliği'nde bir araya gelecek. Toplantıya, TOBB Başkanı Fuat Mıras, TİSK Başkanı Refık Baydur, Türk-Iş Başkanı Bayram Meral, Hak-lş Başkanı Salim Uslu, TESK Başkanı Derviş Günday ve TZOB Başkanı Faruk Yücel'in katılacağı kaydedildi. Demirel veda eılyop • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Çankaya Köşkü'nde bugün vereceği "9 Mayıs AB Ulusal Günü" resepsiyonu için Çankaya Köşkü'ne 3 bınden fazla kişiyi davet etti. 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de davetliler arasında. Kavakçı Türiöye'ye döndü • İstanbul Haber Servisi - Merve Safa Kavakçı (Yıldız), ABD'deki Georgetown Üniversitesi'ndeki bir konferansa katıldıktan sonra, Air France'a ait bir uçakla Paris üzerinden Istanbul'a geldi. Kavakçı, Atatürk Havalimanı'nda gazetecilerin sorulannı da yanıtladı. Askeriaraç devpildi • MALATYA (Cumhuriyet) - Malatya'nın Darende ilçesı Balaban beldesı Jandarma Karakol Komutanlığı'na ait zırhlı araç, Gümüşlüdere mevkiinde devrildi. Olayda, erler M. Turan Mutluturk ve Mehmet Uğraşan şehit oldular. Yaralanan Uzman Çavuş Turgay Çınar ile erler Mehmet Karakoç, Cabir Özmen ve Sabati Gümüş tedavi altına almdılar. TGCnin raporu • tstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazeteciler Ctmiyeti'nden yapılan yzzılı açıklamada, gazete ve gazetecilere saldın, —hdcaret, tehdıt, —CTgcllcme ve ysaklamalana nisan annda da sürdüğü bKİirtildı. Açıklamada, a^ın en önemli olayının, NlT'te ücretli gazeteci ernıan bulunduğu - i-dialan olduğu vjgulandı. Irtemçelik'in yerine Yücelen, Somuncuoğlu'nun yerine Toskay vekâlet edecek Somımcuoğhı azletlildiANKARA (Cumhuriyet Bû- rosu) - MHP'li Devlet Bakanı SadiSomuncuoğJu, görevınden "jet" hızıyla azledildi. Atama yapılıncaya kadar Somuncuoğ- lu'nun yerine Devlet Bakanı Tunca Toskay, bakanlıktan isti- fa eden Devlet Bakanı Mehmet AK trtemçelik ın yerine de Devlet Bakanı Rüşrü Kazım Yücefen vekâlet edecek. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Başbakan Bülent Ecevit'i saldırganlarla işbırliği Seriatcı basın 'Gündem değiştirme çabası' tstanbul Haber Servisi - Şeri- atçı basın l ğur Mumcu'nun ka- til sanıklanrun yakalanmalanna ilışkın gelışmelen. "temcit pila- vı" olarak nitelendirerek "derin devletin gündem değiştirme oyu- nu" diye yazdı. Akit gazetesi birinci sayfası- nın büyük bölümünü Uğur Mumcu'yla ilgili haber ve yo- rumlara ayınrken köşe yazarla- nnın konuya değinmediği görül- dü. Gazete, yayın yasağına ne- den gerek duyulduğu, sanıklann neden katil konumuna sokuldu- ğu ve Meclis'te ifade verefek ci- nayeti tüm aynntılanyla anlatan şahsın şu anda nerede olduğu so- rulannı gündeme getirdi. Fazilet Partisi'nin (FP) yayın organı olarak bılınen Mılli Gaze- te, Mumcu haberlerini yayımla- yan gazeteler hakkında soruştur- ma başlatıldığını belirtirken Ye- ni Mesaj ise konuyla ilgili geliş- meleri yorumsuz olarak verme- yi tercih etti. Yeni Asya gazete- si de "Mumcu operasyonunda yinesoru işaretieri var" başlığıy- İa duyurduğu haberinde, daha önce de benzeri açıklamalar ya- pıldığını, ancak bir sonuç alına- madığını, bu nedenle operasyo- na ıhtıyatlı yaklaşılması gerekti- ğini yazdı. Yeni Mesaj, Yeni Asya, Milli Gazete'nin köşe yazarlan olay- la ilgili yorum yapmadı. Yeni Şafak'tan yalruzca Ahmet Ke- keç, yazısında Uğur Mum- cu'nun muhalif gruplara yöne- lik sindirme ve gözdağı operas- yonlanm meşrulaştırmanın bir aracı olarak kullanıldıgı yoru- munu yaptı. yapmakla suçlayan Somuncu- oğlu. "Ellerinde yetki olduğu için böyle birişlemi \apabüirler. ama asla hakh olamazlar. Hak- b olan benim, almm açık, başım diktir" dedi. ANAP Genel Baş- kanı Mesut Yıhnaz, geniş kap- samlı bir kabine re\izyonunun olmayacağını bildirdi. Demirel onayladı Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Devlet Bakanı So- muncuoğlu'nun azledilmesine ilişkin Başbakanlık kararname- sini Başbakanlık"tan gönderil- dikten birkaç saat sonra onay- ladı. Resmi Gazete'nin dünkü mükerrer sayısında yayımlanan karamamede, "Devlet Bakanı Aksaray Millervekili Sadi So- muncuoğlu'nun Başbakan'ın önerisi üzerine bakanlık göre- vinden alınmasu Türkiye Cum- huriyeti Anayasası'nın 109. maddesi gereğince uygun gö- rülmüştür" denıldı. Sadı Somuncuoğlu, azledil- mesine yazılı açıklamayla tep- ki gösterdi. ANAP Genel Başkanı Yıl- maz, kabine değişikliğiyle ilgi- li sorular üzerine, "Sanryonım, önûmûzdeki günlerde hükü- met ortaklannuzla bir araya geleceğiz. konulan değerlendi- receğiz. Ama kapsamh bir re- vizyon düşüncemiz yok" dedi. Yılmaz, Somuncuoğlu'nun "ariedilmesinr ise "Benim bir yorum vapnıam doğru olnıaz, hükümetin. partisinin tasarru- radur'' dedi. MHP lideri Bahçeli de, dün partisinin başkanlık divanını topladı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yah- nid, toplantı sonrasında yaptı- ğı açıklamada, Somuncuoğ- lu'nun azledilmesinin bekle- nen bir sonuç olduğunu söyle- di. Yahnici, Meclis'te yaşanan olaylarla ilgili incelemenin sür- dürüldüğünü, konunun müşte- rek disiplin kuruluna geleceği- ni bildirdi. Karar, ödeneksizlik nedeniyle duruşmaya getirilemeyen tufuklu sanık Yaşar Oz ile trafik kazasında yaralanan İbrahim Şahin'in esas hakkındaki savunmalan için ertelendi Susurluk karan ödeneğetakıldı İstanbul Haber Servisi - Karar aşamasına gelen Susurluk davası, cezaevinde uyuşturucu kaçakçılığı suçundan tutuklu bulunan Yaşar Oz'ün ödeneksizlik nedeniyle mahkemeye getirilememesinden ertelendi. Duruşmada savunmasını yapan Korkut Eken'in avukatı Önder Barlas, sanıklann "kahraman 1 * olduğunu savundu. ^ . İstanbul 6 No'lu DGM'de görülen davanın dünkü oturumuna; tutuksüz sanıklar Oğuz Yoruhnaz. Enver Uhı, Ayhan Akça, Ziya BandırmaboğitL Ercan Erso>, Mustafa .\ftuiwk, Abdiügani Kızükaya, AliFcvziBir, Sami Hostan ve Korkut Eken katıldı. Davanın tutuksüz sanıklan eskı Özel Harekât Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin ve Ayhan Çarkın ile başka suçtan tutuklu ve hükümlü bulunan Haluk Kırcı ve Yaşar Öz ise duruşmaya gelmedi. Eskişehir Ozel Tip Cezaevi'nde tutuklu bulunan Öz, sa\ unma yapmak istemesine karşın ödenek yokluğundan Istanbul'a getirilemedi. Oturuma katılan sanıklar savunmalannı yazılı olarak mahkeme heyetıne sundu. Savunma yapan Korkut Eken'in avukatı Önder Barlas, PKK ile 16 yıldır adı koıımamış bir savaş vaşandığını söyleyerek "Böyle bir mücadelede, mücadele veren kişilerin çeteci olarak suçlanmalannı yerinde bulmuyorum" dedi. PKK lideri Abdullah Ocalan'ın yakalandıktan sonra verdiği ifadesinde "1994 ve 1995 ydanndabia bitirdiler'' dedığini söyleyen avukat Barlas, "Bugün hflzunınuzda çete mensubu denilerek \argılanan Idşiler, gerçek kahramanlanhr. Bu kişüer, o günün polisleri ve ordu mensuplarKhr" diye konuştu. Ibrahım Şahin'ın avukatı liğur Önder de Şahin'in trafik kazası sonucu kulaklarınm duymadığını söyleyerek müvekkilinin bizzat savunma yapmak istediğini belirtti. İbrahim Şahin ve Yaşar Öz'e savunmalan için son kez süre veren mahkeme heyeti duruşmayı erteledi.Duruşmanın ardından ga7etecilere DGM çıkışında açıklama yapan Korkut Ekcn, "PKK siyasaUaşsın diye demeç verilen bir ûlkede hiçbir kurunışun tepki göstermemesi endişe vericidir'' dedi. Hasan Özdemir 'Bekleyin, büyükleri gelecek' tstanbul Haber Servisi- İstanbul Emnıyet Müdürü Hasan Özdemir. Uğur Mumcu suikastı ile ilgili operasyonlann devam et- tiğini belirterek yürütülen operasyonun İstanbul po- lisinin başansı olduğunu söyledi. Özdemir. "Bek- leyeceksiniz. Daha da bü- yükleri gelecek" dedi. Gazetemizın 76. yıl kutlamalanna katılan Oz- demir, yankesiciük ve hır- sızlık gibi mala karşı işle- nen küçük suçlarda daha basanlı olmaya çalıştıkla- nnı vurgulayarak organi- ze suçlar, terör, cinayet, mali şube ve narkotik gi- bi ağır suçlarda polisin çok iyi organize olduğunu ve başanlı sonuçlar elde ettiğinı belirtti. Mala karşı işlenen suç- lann birçoğuna 7 yıldan az ceza verildiğini, bu ne- denle suçlulann cezaevi- ne girmediğini anlatan Özdemir, "Yurttaşlann en çokcanuuyakan da on- lar* dedi. Özdemir şöyle devam etti: "Çantanızı kalabahkta nasıl taşıya- caksınız? Evde aitınınıza nasıl bakacaksuuz? Halk kendisinde kabahat ara- mryor. Bir şey olduğu za- man 'Bunu polis yakala- sın' diyor. Tabii yakala- maya çahşr>oruz. 24 saat içinde de yakaladıgımız kişiyi mahkemeye gönde- rivonız." Fazilet Partisi lideri Recai Kutan: Gelenekçiler ve yenilikçiler aynmı kasıtlı iddialar ^Ildlik çıkarma gayrederi var'ANKARA(Cumhuriyet Bûrosu) - FP Genel Idare Kurulu (GtK) kongre ön- cesi son kez toplandı. FP Genel Başkanı Recai Ku- tan, "FP'nin yolunu kesmek isteyenler bulunduğunu" savoınarak, "Gelenekçi- ler, yenilikçiler kasıth olarak imal edilen iddialardır. tçimizde iküik çıkarma gay- rederi var" dedi. Kutan, FP'lilerin bu oyuna gelmeyeceklerini söyledi. FP Genel Başkan adayı Abdullah Gûl de kongreyi kaybetmeîeri durumunda partiden kopacaklan yönündeki savla- nn kendilerini üzdüğünü belirterek, "Bunlan söyleyenieri avTphyorum" di- ye konuştu. FP GtK toplantısının açış konuşma- sında 14 Mayıs'ta yapılacak olan kong- re nedeniyle dıkkatlerin kendilenne yö- neldiğıni belirten Recai Kutan, "FP'nin tek başına iktidara gelmesini istemeyen çevreler var. Bizim iktidara geldiğimiz- de sömürü düzenini devam ettiremeye- ceklerini düşünenler FP'nin yolunu kes- mek istiyorlar" dedi. Gelenekçi-yeni- lıkçi tartışmalanna da değinen Kutan, bu aynmın kasıtlı olarak yapıldığını sa- vundu. Recai Kutan, şunlan söyledi: "Gelenekçiler, yenilikçiler kasıtlı ola- rak imal edilen iddialardır. İçimizde iki- lik yaratmaya çahşryoriar. Onlara diyo- ruzki "sızFP'yi tanıyamamışsınız'.FP camiası bem geleneklere bağlı hem de yenfleşmeye ve geKşmeye açık bir cami- adır. Bu kongreden de birlik beraberiik ve kardeşlik içinde çıkacaktır. FP'Hler kendilerine has ferasetleriyle ve sağdu- yulanyla böyle bir oyunun içine girme- yeceklerdir. Bazı çevreler boşuna iimit- lenmesinler, hayale kapıunasmlar." FP'nin kongreden daha da büyüyerek ve güçlenerek çıkacağını savunan Ku- tan, kongrenin huzur içinde geçeceğini belirtti. Toplantı için genel merkeze gelişin- de gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Abdullah Gül de yanşı kaybetmeîeri durumunda partiden kopacaklanna iliş- kin söylentilerden üzüntü duyduğunu belirtti. Gül, "Bunlan söyleyenieri ayıp- hyorum" dedi. IRMIKIAYDIN ENGİN [email protected]. Eğer bencileyin Siirt toprağından yeni dönmüşseniz ve döner dönmez "Uğur Mumcu'nun katillerinin yaka- landığı" haberi ile karşılaşmışsanız; Susurluk sonrasında olduğu gibi bir yorum ve haber sağanağı altında bu- nalmışsanız; yedi yıldan beri bu cina- yetle ilgili "üfürijk habeher"den ders çıkanp buzdolabından yeni çıkmışyo- ğurdu bile üfürmeye koşullanmışsa- nız... N'aparsınız? Siirt toprağının anıları henüz gözle- rinizin önündeyse, soruna bakışınız is- ter istemez farkiı oluyor. örneğin yakalananların Uğur Mum- cu cinayetinin tetikçileri olduğu bilini- yor. Tetikçilerin Hizbullah benzeri ya da türevi terörcü Islami örgütlerin azı- h militanlan olduklan da biliniyor. Hiz- bullah ve benzerierinin Güneydoğu denen uçsuz bucaksız bataklıktan ka- natlarnp büyük kenttereakbklanda bi- liniyor. Bataklık Kurutulmadıkça... Yanlış mı ? ••• Boynumuzun borcudur, bu gazete- de "Siirt gerçeği" üstüne elden geldi- ğince ince eleyip sık dokunmuş bir ay- nntılı haber yayımlanacak. Yalnız ön- ce birkaç gün ders çalışmamız gerek; çünkü Siirt'te hemen her kuruluş eli- mize kalın bir dosya tutuşturdu. Hep- si gerçeğin bir yanını yakalamış açım- lamaya çabalıyor. Ama hepsinin bırleş- tiği bir nokta var: Siirt ölüyor ve Siirt kurtanlabilir. Yanrt aranan soru ise pek yalın: Siirt nasıl kurtanlır? Kimileri yanıtı bulduğu kanısında. Örneğin Siirt Valisi. Vali Siirt'i bir üni- versite kentine dönüştürmek istiyor. Fen ve edebiyat fakültelerinden olu- şan bir Siirt üniversitesi kurulursa, böl- ge kaliteli işgücüne kavuşacak, ayrıca öğrencitertn varltgt kentte ttcarett de hıztandTracak~ve~boytece Siirt*ırnşsız- ğilse bile ciddi bir çözüme kavuşur. Deplasmana çıkan Galatasaray'ı, Fe- nerbahçe'yi. Beşiktaş'ı izlemek için kente gelenler için beş yıldızlı oteller açılır, manavlar, büryan kebapçıları, kelle-paça çorbacılannın işleri açılır; kentin ticareti canlanır ve Siirt soluk alır. Bu da bir öneri. Gerçi Jetpa Siirt spor çıktığı ligden düşerse o otel ne olur, o esnaf ne yapar sorusu yanıtsız ama gene de bir öneri. Korucu elbisesi diken dikiş atölye- leri, bayan kuaför salonları filan aça- rak soruna çözüm arayanlar da var... Galiba herkes "gerçek çözüm"ün nerede ve ne olduğunu biliyor ama, o çözüme inanmadığı, yanaşmadığı, ak- lı kesmediği için yukarıda bir bölümü- nü sıraladığımız çözümlerle(!) oyalanı- Sıırl, yuk cu.ı sulaıiclblltju, çuğu ve- bilinenden yalın bir çıka- Hk ve yoksuttuk çemberi kınlacate rimsiz toprakları ve uçsuz bucaksız rım yapmak kolay: Güneydoğu'daki bataklık (isterseniz "kanayan yara" di- ye de söyleyebilirsiniz) kurutulmadık- ça daha çok "Uğur Mumcu tetikçisi" çıkacak ve bu ülkenin "UğurMumcu- lar°mı sürekli yok edecekler. Bu bir öneri. Gerçi o üniversiteden çıkacak kaliteli işgücünün hangi sa- nayi tesisınde istihdam edileceği so- rusu yanıtsız ama gene de bir öneri. Kimilerine göre, Jetpa Sıirtspor'un birinci lige çıkmasıyia sorun, köklü de- uzanan çıplak dağları ile öncelikle bir hayvancılık bölges). Yaylatara, mera- lara çıkma yasağı sürdükçe, boşaltıl- mış köylere dönme yasağında inat edildikçe, bir yandan terörün bittiği söytenip, bir yandan askeri önlemler gevşetilmeden sürdürüldükçe hay- vancılığın ayaklan üstüne doğrulması olanaksız. Yayla yasaklan, boşaltılmış köyler, kent ve kasabalara tıkışmış köylüler... Derin bir yoksulluk, yoğun bir umut- suzluk ve günün gerçeğine dönüşmüş çözümsüzlük. Herkes mucize reçeteler arıyor. Oy- sa reçete tek: Hayvancılığı yeniden do- ğumnaktan öte çare yok. Hayvancılık ekseninde örgütlenecek entegre et iş- letmeteri, şüt, peynir atölyeleri, ünlü Si- irt battaniyeleri ve Şirvan, Kurtalan, Eruh kilimleri için zengtn yapağı kayt naklan... Işte Siirt'in kurtuluş reçetesi. Bunu bulup çıkaran da biz değiliz. Sağına soluna bakıp ürke ürke yanımı- za yaklaşan, kınk dökük Türkçesiyle konuşan Kürt de, Siirt'in Arapça konu- şan yerlilerinden bir kamu görevlisi, bir esnaf, bir tüccar da, hatta "bana so- rarsantz" diye söze gtren ve resmt gö- ı uijtcı ı farkını alçakgontrtlüce^sergite^" ^ e n geneeetk savcılar, kaymakamlafr yargıçlaranlattı biz not aldık. Hepsi bu. Siirt bugün işsizliğin, yoksulluğun, umutsuzluğun kenti. Çözüm gözler önünde ve buna yanaşılmıyor. Çözümsüzlüğü, "çözüm"e yanaş- mayanlar yaratıyor... POLİTİKA GU1NLUGU HtKMET ÇETtNKAYA Giz Perdesi Kalkmalı... 1993 yılının şubat ayı... Arkadaşımız Aydın Engin, önce Batman'a gidi- yor, oradan Dryarbakır a geçiyor... 18 Şubat 1993'te Cumhuriyet'in manşet haberi şöyte: "Orgüt liderterinden Şeyhmus, Cumhuriyet'e ko- nuştu: TC ve PKK'den çok kişiyi cezalandırdık... Ölüm örgütünün evinde 75 dakika..." Şeyhmus, Aydın Engin'e 'Hizbullah-lran bağlan- tısı'na ilişkin olarak şu yanıtı veriyor: "Iran'la bağlantımız TC hükümetinin yalanı. Iran bizim için derstir, rehberdir. Orada küfür ebediyen mağlup edilmiştir. Ben Lübnan'da bulundum. Hem dini, hem harp zenaatı tahsil ettim..." Şeyhmus gerçekten bir Hizbullah lideri miydi? Peki, Şeyhmus'un yanında oturan san saçlı, ma- vi gözlü, düzgün Türkçeyle konuşan genç kimdi? Yedi yıl önce Cumhuriyet'te çıkan habertere bak- tım. Uğur Mumcu cinayetinin ardından Güneydo- ğu'da faili meçhul cinayetler hızla artmıştı. insanlar gece evlerinden alınıp götürülüyor, sonra da öldü- rülüyordu... Aynı tarihte Batman doğumlu 'Islami Hareket Ör- gütü' ortaya çıkanlmış. Sait Engin, Bingöl'de ya- kalanmıştı. Ankara ve İstanbul'da yapılan operas- yonlarda 'iki Iranlı'dan söz ediliyordu. Bu arada Çe- tin Emeç, Turan Dursun, Iranlı Ali Ekber Gorba- nl cinayetlerinin Islami Hareket tarafından işlendiği önesürülüyordu... 7 Şubat 1993 günü, yedinci Cumhurbaşkanı Ke- nan Evren, Marmaris'te Anadolu Ajansına verdi- ği demeçte, aynen şöyle diyordu: "Uğur Mumcu cinayetinin arkasında Hizbullah var. Eğer Mumcu cinayeti aydınlatılırsa saldırgan- lann Iran 'da eğitildiği ortaya çıkar..." Yedi yıl sonraya geldiğimizde bir gerçek ortaya çı- kıyor: "Cinayet Hizbullah içinden çıkan bir kanat tara- fından işlenmiş ve sanıklar Iran'da eğitilmiş..." Simdi soruyoruz: "Hizbullah'ın arkasındaki iç ve dış odaklar ortaya çıkanlmadan Uğur Mumcu, Bahriye Üçok cina- yetleri ortaya çıkanlsa ne yazar? Bu cinayetlerin devlet içinde örgütlü silahlı güçle bağlantısı yok mudur;zincirinhalkalanSusurluk adekuzanmıyor mu?" • ' • • • • Hizbullah adlı yasadışı dinci terör örgütünün ci- nayetlerini ilk kez kamuoyuna aktaran gazete Cum- huriyet olmuştur. Cumhuriyet muhabirleri ve ya- zarlan, bu Hizbullah olayının üzerine yürektice git- mişlerdir... Uğur Mumcu, '2000'e Doğru Dergisi' Diyarbakır muhabiri Halit Güngör'ün 'Ozgür Gündem Gaze- tesi' yazan Hüseyin Deniz'in öldürülmesi olayı üze- rine şöyle yazıyordu: "Kim öldünjyor bu gazetecileri? Hizbullah adlı Islamcı örgüt mü? PKK mi? Yoksa başka örgütler mi? (12 Şubat 1992)" Aydın Engin de Hizbullah liderierinden olduğunu söyleyen Şeyhmus'la şu konuşmayı (17 Şubat 1993) yapıyordu: "- Gerçek dergisinde lider konumunda olduğu anlaşıtan bir Hizbullahçı ile bir söyleşi yayımlandı. Orada Turan Dursun'u, Bahriye Üçok'u, Musa An- ter*i sizin cezalandırdığınız söytendi... Şeyhmus: Söylendi. - Doğru mu, değil mi? Şeyhmus: Doğrudur. Biz Batman 'da da taguti ni- zama hizmeteden, hem TC'den hem PKK'den çok kişi cezalandırdık. Diyanbakır'da, Nusaybin'de. - Istanbul'da. Şeyhmus: Bak ben Şafii'yim. Bunu anlıyor mu- sun? - Evet. Şafii mezhebinden yani. Şeyhmus: Evet. Bizde 'hud'a' farz değildir. 'Hud'a'y; biliyormusun, duydun mu? - Evet. Hile değil mi? Muhammet 'Harp hud'adır' demiş. Şeyhmus: Aferin. 2000'e Doğnj'yu iyi okumuş- sun. Turan Dursun'u iyi okurmuydun? ••• Aydın Engin'e yedi yıldır, ne bir savcı, ne bir Içiş- leri Bakanı şu soruyu yöneltmiştır: "Kimdirsenin konuştuğun Diyarbakır'dakıbu sa- nşın adam ve Şeyhmus?" Benim konuştuğum yetkililer de Uğur Mumcu ci- nayetinin başından beri şöyle demışlerdi: "Bir komşu ülke bu cinayetin içindedir..." Artık zincirin halkalan bellidir... Demek ki siyasal erk isteyince düğüm çözülebi- liyor... Bugün Türkiye'de, Iran'dan gelip İstanbul ve An- kara'yı mesken tutantann sayısı kactır? Türkiye Iran'a vize uyguluyor mu? 1993 yılında Islami Hareket adlı yasadışı örgüt or- taya çıkınca Başbakan Süleyman Demirel ne di- yordu? "önemli ipuçlan var..." Nereden nereye geldik!.. Yedi yıl önce Kenan Evren'in bildiği 'Hizbullah ve Iran gerçeğini' devlet erki bilmiyor muydu? Artık giz perdesi kaldınlmalı, iç ve dış güç odak- lan tek tek ortaya çıkanlmalıdır... Türkiye'nin karanlıktan aydınlığa ulaşması için en geçerli yol da budur!.. hikmet.cetinkaya(a cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/513 90 98 Cumhuriyrt ^ kitap kulübu Kitstf/tan ÇA&MN TAMIĞI ÜÇ YAZAR 2. BASI KUIİLAY OLAYI VITARİKAT KAMPIARI 4. BASI SAN€ILIYILLARKH|ATILIU$ SOKAKLAR ^_ 4. BASI KÜZ» POSTUNDA KURT ZAMBAK SANA DA BULAJTI KAN pİ|BAROİIUNUN KAZLARI ~ A$IKKADINUUtS0KA4l 2. BASt — ŞEIUTFAZAII SEVDANIN ADRESİIELLİ DEİİL TİHİYE1IİR ŞEYTAN JK6Mİ ZLERİN P0YRA2 Cumhuriyet Kitap Kulubü Çafi Pazariama A.Ş. Tûrkocağı Cad. No.39/41(34334)Cağalöğlu-lstanbul Tet:514 01 96 .