17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 MAYIS 2000 SALI HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ StRMEN IlmurGerçekleşecek mi? Uğur Mumcu cinayetinin aydınlanma umu- dunun belirmesinin yakınlannı nasıl sevindirdi- ğini, hangi umutlara boğduğunu size anlatma- ma gerek yok, çünkü siz Cumhuriyet okurları, siz de Uğur'un yakınlarıydınız. Yetkililerin "Umut" kod adını verdikleri ope- rasyonda kimi somut sonuçlar elde edildiği şim- diden biliniyor. Yayın yasağı konmuş olan araştırma ile ilgili olarak, ileri sürülecek olanlann hiçbirinin kesin- lik taşımadığını söyleyebiliriz. Zaten Emniyet yetkilileri de, bu operasyon ve sonuçlarıyla ilgili olarak medyada verilen bilgi- lerin önemli bir bölümünün doğru olmadığını ileri sürüyorlar. Keşke, soruşturmanın selameti açısından, o- lay bu denli çabuk basına yansımamış olsaydı. Evet yetkililer, medyada verilen bilgilerin hep- sini doğrulamıyorlar. Kesin durum, resmi açık- lamadan sonra belli olacak. Ama Tuncay Özkan gibi, Uğur Mumcu'nun da rahle-i tedrisinden geçmiş, artık tecrübeli, araştırmacı gazetecilerin yıllar yılı, Uğur'un ai- lesi ile de dirsek teması içinde yürüttüğü çalış- maların ürünü olan kimi bilgilerin kesin ve res- mi olmamakla biriikte yabana atılamayacağı da bir gerçektir. Tuncay Özkan'ın verdiği bilgiler ışığında işin en ince aynntılarına kadar varmadan, ulaşabi- leceğimiz kimi genel sonuçlar vardır ki, resmi açıklamanın da bunlarla çeli$eceğini sanmıyo- rum. • • • Bu açıklamaların ışığında kimi gerçekler gün ışığına çıkıyor. Her şeyden önemlisi, olaydaki Hizbullah par- mağı artık yadsınamıyor. Nitekim birçok olayın aydınlığa kavuşması, 17 Ocak'ta Hizbullah'a karşı Kavacık'ta girişi- len operasyondan sonraki sürecin sonucu. Şimdi hemen şu soruyu sorabiliriz: Uğur Mumcu cinayetinin faillerinin yedi yıldır bulun- maması ile devletin ya da güvenlik güçlerinin, Hizbullah'ın üzerine gitmeyen tutumu arasında bir bağlantı yok mu acaba? Daha 17 Ocak günü, Hizbullah'a karşı canlı yayında verilen operasyon sürerken, gizliliğin ,korunmadığı bu operasyon konusunda aklıma takılan ve bu sütunda üstü kapalı olarak belir- tilen kuşkular şu anda dile getiriliyor. Evet bu operasyon neden daha gizli yürütül- medi veya yürütülemedi? Ve de pek çok sayıda polis ve özel yetiştiril- miş tim elemanının katıldığı operasyonda, ya- nındaki militanlar sağ ele geçirilirken, Hizbul- lah'ın lideri Hüseyin Velioğlu neden sağ yaka- lanamadı? . ,Bi|indiĞ|i gibi, Velioğlu'nun cesedinden 32 kur- şun çıkanldı. Tühcây Özkan, bütün bu olaylara kanşanla- rın önemli bir bölümünün eski ülkücüler oldu- ğunu söylüyor. Bu gerçek, soruşturma sırasında ne kadar ciddiye alınacak ve bu alanda nereye kadar gi- dilebilecek? Yine olayda ve başka olaylarda adı geçenler- den, Mehmet Ali Tekin ile Talip Özçelik'in, Çeçenistan'da yakalanıp CIA ajanı olarak suç- lanmaları üzerine Türk Dışişleri neden, hangi etkilerle ve kimin talimatıyla devreye girdi? • • • Uğur Mumcu cinayetinde olduğu gibi, Türki- ye'yi kaosa sürüklemeye yönelik birçok olayda fran parmağı çıkıyor ortaya. Bu gerçeğin ışığında Türkiye Cumhuriyeti hü- kümeti İran politikasını yeniden gözden geçire- cek mi? Varlığımıza, istikranmıza ve geleceğimize kas- tetmiş Iran'a karşı kararlı bir devlet politikası oluşturmak için daha ne kadar beklenecek? Tabii bu arada, takıyyeci Necmettin Erba- kan'ın, Türk istihbarat birimlerinin raporlarını elinin tersiyle iterek, mollarşinin terörist gizli ser- vislerinin verdiği bilgilere dayanarak, "Iran'ın Türkiye'de terörüdesteklediğine, Türkiye'yiis- tikrarsızlaştırmaya yönelik davranışlarda bulun- duğuna inanmadığı" yolundaki açıklamalann- dan utanıp utanmayacağını sormuyorum. Çünkü Erbakan için "Utanıyor mu acaba" di- ye sormanın hiçbir anlamı yoktur. Ama yukandaki sorular ve benzerlerine açık yanıt alamadıkça "Umut" operasyonunun u- mut edilen sonucu verebileceğini, şimdiden söylemek zordur. Operasyonun odağı Selam gazetesi İstanbul Haber Servi- si - Uğur Mumcu'nun katıl zanlılannın ele ge- çırildiği "Umut Operas- yonu"nun odak noktala- nndan bırisi haftalık Se- lam gazetesi oldu. Gö- zaltına ahnanlar arasında 3 mensubu bulunan şeri- atçı gazetenin yayınla- rında İran şeriatına sem- ~pati göstermesi, Atatürk- çü yurtseverlerin katle- dilmesinde yönlendirici- azmettiricı olduğu düşü- nülen İran ajanlannın bu gazete çahşanlanyla iliş- kisi bulunduğu iddiala- nnı güçlendinyor. Hiz- -iraHah'ı "devtetfc iBşki' B"bir örgüt otarak nite- Selam, şeriatçı eylemle- ri nedeniyle tutuklanan- lan da "Müslüman tut- saklar" olarak niteliyor. Şeriatçı Selam gazete- si, Iran'da geçen günler- de reform yanlısı gazete- lerin kapatılması ile yenı bir aşamaya gelen Muha- fazakârlar-Reformcular çatışmasında mollalan savundu. Şeriatçı gazete- nin 30 Nısan 2000 tarih- li sayısında yayımlanan yazıda, reform yanlılan- mn rejim karşıtlanndan annması gerektiği vur- gulandı. Şeriatçı Selam gazete- si, son operasyonunda yakalananlann üışkısi- ieyen Seianr gazetesi; nin saptandığı Malki ci- Menzil grubuna yakın tıruyor, Lübnan Hiz- bullah"ı. Müslüman Kardeşler başta olmak üzere Ortadoğu'daki şe- riatçı örgütlere yayınla- nnda sıkça yer veriyor. nayeti sanıklanndan Mehmet Sünbül'ün Hiz- bullah tarafından kayda alınan sorgu görüntüle- rinin metnini ele geçir- diğini belirterek bunu yayımladı. Siyasi parti ve sendika yöneticileri bütün faili meçhullerin bulunmasını istedi Oymen: Mumcu dîğerlerîne ışıkHaber Merkezi - CHP Genel Baş- kanı Altan Oymen Mumcu cinayeti- nin son yıllarda kamu vicdanmı son derece rahatsız ettiğıni belirterek "Uğur Mumcu hadisesindeki getişme- lerin. diğer cina\etlerin aydınlanlma- sı için bir başlangıç olmasını diliyo- ruz" dedi. tP Genel Başkanı Doğu Pe- rinçek de "Gazeteci-yazar Uğur Mumcu ile Prof. Dr. Ahmet Taner Kış- lalı'nın katillerinin 4 kişilik 'Süper NATO Timi' olduğunu" öne sürdü. Gazetemiz yazan Uğur Mumcu'- nun öldürülmesiyle ilgili gelişmeler üzerine açıklama yapan siyasi parti ve sendika üyeleri olayın kapatılma- masını, diğer faili meçhullerin de ay- dınlatılmasını istediler. Erzincan'da bulunan Öymen, Vali H. Ibrahim Altınok'u ziyaretinden sonra valilikten aynlırken gazetecile- rin sorulannı yanıtladı. Mumcu cina- yetinin, çok alçakça ve vahşice oldu- ğunu belirten Öymen "7 yıldır sürdü- rûlen soruşturmada zaman zaman aksaklıklar olduğu şikâyet konusuy- du. Şimdi açıklanan sonuçlar inşallah gerçekleşir. Temennimiz suçlulann hak ettikleri cezaya çarpünlmasıdır" dedi. Uğur Mumcu'yla çok yakın bir arkadaşlığı olduğunu, kaybuıın üzün- tüsünü hâlâ yüreğinde hissettiğini be- lirten Öymen, cinayetle ilgili İran bağlantısı kurulduğuna dikkati çeke- rek şunlan söyledi: "tran'ın,cinayetle bağlanüsı olduğu ortaya çıkarsa bu İran'ın Türkiye ile ilgili i\ i düşünceler beslemediğinin bir ömeği olacaktır. Bu tabii üzücü bir du- rumdur. Eğer böyle ise geçmişte kalan bir eğilim olmasını temenni ederiz. İran,bu hareketlerinin çoktan berktir devam etmediği yolunda inandına ka- nıtlar ortaya koymalıdır. Aksi takdir- de çok vahim bir dış politika meselesi haljne gefir." Öymen, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı cinayet- lerinin henüz aydınlatılmadığım da hatırlatarak şöyle devam etti: "Hatta Abdi Ipekçi'nin öldürülme- sı bOe tam manada açığa çıknıış değiL Yakalanan sanık cezaevinden kaça- rak yurtdışma çıkmısür. Bununla bir- iikte birtakım sırlar da ortadan kay- bolmuştur. Bütün bu cinayetlerin tek tek ortaya çıkanlmasını temenni edi- yonız. İnşallah Uğur Mumcu hadise- sindeki bu gelişmeler, diğer cinayetle- rin aydınlatılmasının da başlangıcı ohır." IP Genel Başkanı Doğu Perin- çek, Mersin'de düzenlediği basın top- lantısında, Uğur Mumcu'nun katılle- ri diye yakalananlann cinayetle ilgi- lerinin olabileceğini, ama asıl failler olmadıklannı öne sürdü. Petrol-lş Genel Başkanı Mustafa Oztaşkın da yaptığı yazılı açıklama- da, faillerin yanında işbirlikçilerin de kim olurlarsa olsunlar yargı önüne çı- kanlmalan gerektiğini belirtti. Öztaş- kın, "Sıra Uğur Mumcu'nun tetikçi- lerinin arkasmdaki güçlerin ortaya çı- kanlmasında ve Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Çetin Emeç, Turan Dursun, Ahmet Taner Kışlalı ve diğer faili meçhul cinayetlerin aydınlaülma- sındadır" dedi. Mumcu soruşturma- sıyla ilgili siyasi parti temsilcilerinin açıklamalan şöyle: DSP'li Şişli Belediye Başkanı Mus- tafa Sangül: "Uğur Mumcu cinayeti- nin faillerinin yakalanması tamamen siyasi iktidann olayın üstüne kararh bir şekikie ghmesiyle olmuştur. Cina- yet,57. hükümetin tutarfa vekararh ça- hşmalanyla çözülmüştür." DSP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak: "Uğur Mumcu cinayetinin faillerinin yakalanmamasındaki en bûyük neden sonuna kadar gidilme- mesiydL Siyasi iktidann kararülığı. bu işle ilgilenen birimlere tam destek ver- nıesu sonuna kadar gitmesiyle cinayet çözühnüştür." CHP İstanbul ll Başkanı Mehmet Bölük "Türkrye'de emniyet ve adalet nıekanizmalanmn büyük bir sıkıntı içinde olduğu, birçok faili meçhul ci- nayetin çözülememesinden de anlaşı- byor. Uğur Mumcu'nun faillerinin ya- kalanması umut verici. ancak bazı şüphelerim var. n Eskı SHP Milletvekili YükselÇen- gel: "Urun süredir aydınlara vönelik kattiamlar devam ediyor. Failleri ve suikastm arkasmdaki güçleri devletin bilmediğini kabullenemem. Her şey biliniyor, ama emniyet ve adalet siste- minin çarklan dönmüyor." i r a n ' ı n e s k l i s t a n b u l B a ş k o n s o l o s Y a r d ı m c ı s ı h e r t a ş ı n a l t ı n d a n ç ı k ı y o r Emeç cinayetinde deAzodismitstanbul Haber Servisi - Uğur Mumcu suikas- tını gerçekleştiren kışılerden biri olduğu iddia edilen Muhsin Karger Azad'ın eski Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmenı Çetin Emeç'in öldürülmesı olayına da kanştığı belirlendi. Azad, Mumcu cinayetinde ulaşılan isimlerin de başında geliyor. Matilda Manukyan'a düzenle- nen suikast girişıminin de Azad tarafından plan- landığı öğrenildi. YusufKarakuş'un sorgusu sı- rasında fotoğraftan tespit ettiği tranlının, "Cel- lat" kod adlı Muhsin Karger Azad olduğu be- lirlendi. Iran İstanbul Başkonsolosluğu'nda görev ya- pan Karger Azad'ın ismi, daha önce Çetin E- meç'ın suikast sanığı irfanÇağna'nın ifadesin- de geçmişti. Karakuş'un ifadesinde anlattıklan: "Uğur Mumcu'nun öldüriUmesinden birkaç gün önce Mehmet Şahin ile görüştük. Mehmet Şahin, Ab- dülhamit Çelik ile Ankara'va gideceğimizi söy- ledi. Sebebini sorduğumda söylemedL Abdülha- mıt yolda sana söyleyecek' dedL Bir süre sonra Abdülhamit ile Ankara'va gjtmek üzere otobü- se bindik. Niçin gitüğimizi sorduğumda, 'Uğur Mumcu'yu öldürecegız' dedL Bu iş nasıl olacak diye sorduğumda, 'Bekle göreceksın' dedL An- kara'ya indiğimizde otogann mescidinde suikas- b gerçekleştiren tranlı iki ajanla buluştuk. Uğur Mumcu'nun evini gözlemeye başladık. tstihba- rat toplayıp, plan yapük. Onlarla iki iiç kez da- ha görüştük. Planlan hazuiayıp bütün çahşma- lan tamamlayinca tranlı iki ajanla Uğur Mum- cu'nun evine \akın bir mescitte yeniden buluş- tuk. Eylemi gerçekleştireceğimiz Mumcu'nun evinin önüne geidik. Evin önüne ajanlarla biriik- te geunedik. Ben ile Abdülhamit evin yakınında bulunan kulübedeki poüsi oyalamaya çauşırken, İranlı ajanlar bombayı Mumcu'nun arabasına yerleştirdfler. Ajanlar aynldıktan sonra biz de or- dan aynldık. daha sonra onlarla görüşmedik. Mumcu'nun katledilnıesinden sonra tranlı ajan- lar, işadamı Jak Kamhı'ye suikast girişiminde buhmdular. Btnm bu olayda da aracı olmamızı istediler. Ancak biz kabul efmedik. Daha sonra Iran'a kaçülar. Ben iki ajanın ismini de 'Alı' ola- rak biüvordum. Ancak Abdülhamit onlan iyi ta- myordu. Ajanlann Iran'a kaçmadan önce İran Başkonsolosluğu'nda saklandıklannı duydum." SünbüVün ycıkını gözoltinda LEVENTGENCELLİ BURSA - Uğur Mumcu cinayeti soruşturmasında ilk aşamada gözaltına alınan ve İran yanlısı Selam örgütünün üst düzey yöneticileri arasında olduğu öne sürülen Yusuf Karakuş'un, Nesim Malki cinayetinin kilit isimlerinden Mehmet Sünbül'ün yakın arkadaşı çıkması, Sünbül'le yakınlannın Iran'la ilişkilerini gündeme getirebileceği öne sürülüyor. Mehmet Sünbül'ün bir yakınının istanbul'daki operasyon sırasında gözaltına ahndığı bildiriliyor. Mehmet Sünbül'ün defalarca Iran'a gittiği, yeğeni Sibel Işıklı'nın Iran'da okuduğu ve Kasım 1997'de Bursa'da_yapılan "tslami Hareket Orgütü" operasyonuna adı kanştığı öğrenildi. Nesim Malki cinayeti sanıklanndan fırari Oğuz Işıkh ile BOTAŞ'tan ihale alan BURİMPEKS şirketi çalışanlanndan ZeJd Isıkh'nın kardeşi olan Sibel Işıklı'nın adınm Islamı Hareket Örgütü'ne yönelik Bursa'daki operasyonlar sırasında polis kayıtlanna geçtıği öğrenildi. Terörle Mücadele Şubesi ile Organize Suçlar ve Silah Kaçakçılık Şubesi ekiplerinin ortaklaşa gerçekleştirdikleri operasyonlarda elektrikçilik yapan Servet Eren ve eşi Yüdız Eren'in Davutkadı ve çevresinde bazı kadmlara irtica amaçlı fıkıh ve tesvir dersleri verdikleri öne sürülmüştü. Çete davasından yargüanan Çalaa'nın davas karara kakh. Çakıa duruşmada medyanın mahkeme üzerin- de baskı oluşturduğunu beürterek "Verikcek cezaya razıyun. Ceza vermezseniz basın sizi topa tutar" dedL Çakacı: Tombaladan çıkıııacbııı İstanbul Haber Servisi - Ülkücü mafya lideri Alaattin Çakıcı nın İstanbul DGM'de yargılandı- ğı "çete" davası karara kaldı. Son savunmasında "Ben tombaladan çıknuş biri değüim" dıyen Ça- kıcı medyanın mahkeme üzerinde baskı oluştur- duğunu iddia etti. istanbul 6 No'lu DGM'de görülen davaya tutuk- lu sanıklar Alaattin Çakıcı, Sinan ZembO, Faruk Bayram Ozarslan, Mehmet Mustafa Bingöl ve Mökerrem Selçuk katılırken aralannda rutuklu sanıklann da bulunduğu 24 kişi duruşmaya katıl- madı. Eskişehir Cezaevi'nde tutuklu bulunan sa- nıklardan Adnan Çiçek de ödeneksizlik nedeniy- le duruşmaya getirilmedi. Gıyabi tutukluluğu vi- cahiye çevrilen Mükerrem Selçuk savunmasında, sanıklardan sadece Faruk Bayram Özarslan'ı ta- nıdığını belirterek suçlamalan reddetti. Alaattin Çakıcı'nın avukatı Mustafa Gül de e- sas hakkındaki savunmasında Çakıcı'nın diğer sa- nıklan tanımadığını iddia ederek delillerin yeter- siz olduğunu savundu. Çakıcı'nın babası ile am- casının oğlunun illegal sol örgütlerce öldürüldü- ğünü söyleyen Gür, Çakıcı'nın kendisini savun- mak amacıyla silah taşıdığını öne sürdü. Müvek- kilinın medyada lanse edildiği gibi bir "adam öl- dürme" maİcinesi olmadığını savunan avukat Gül, Çakıcı'nın "milktini ve vatanını seven, şerefine düşkün, geçmişi paıiak bir insan" olduğunu söy- ledi. Savcı ve mahkeme heyetinden özür dileyerek son savunmasını yapmaya başlayan Çakıcı, "Ka- muvkdanıvemahkemenintöhnıetaltındakalma- ması için alacağım her türlü cezaya teşekkürede- rim. Tombaladan çıknuş Alaattin değüim tabii ki Mutiaka bir ceza alacağım. Basın bunu sürekli gündeme getiriyor. Bu mahkeme ceza vermezse basın yann sizi topa tutacak. Verikcek her cezaya razıyun" dedi. Çakıcı'nın bu sözleri üzerine Mahkeme Başka- nı Sedat Karagül, "Bizikıırtannakiçin mi ceza al- mak istiyorsun" deyince Çakıcı da "evet" yanıtı- nı verdi. Tahliye istemlerini reddeden mahkeme heyeti, sanıklarda'n Çiçek'in de son savunmasını yapması için duruşmayı erteledi. Yoğun diplomasi trafiği yaşanmıştı Terörisûer için Yettsin'e mektup ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Uluslarara- sı Basın Enstitüsü'nün (IPI); gazetemiz yazan UğurMumcu'nun faille- ri arasında olduklan or- taya çıkan Mehmet AJi Tekin ve Talip Özçeük adlı teröristler için, 1996'da Rusya'da tutuklu olduklan dönemde Dev- let Başkanı Boris Yelt- sin'e mektup gönderdiği ortaya çıktı. Dönemin RP'li Devlet Bakanı Sacit Günbey'in soru önergesine verilen yanıtlar, "gazeted" kim- lığini kullanan teröristle- rin serbest bırakılması için Dışişleri Bakanlı- ğı'nın seferber olduğunu ve dönemin Devlet Baka- nı Ali Talip Özdemir'ın Rus karşıtlanyla görüştü- ğünü ortaya koydu. REFAHYOL hüküme- tinin sosyal hizmetlerden sorumlu Devlet Bakanı Sacit Günbey, dönemin Dışişleri Bakanı Emre Gönensay'ın yanıtlaması istemiyle 1996 Haziran ayında verdiği önergede "Çeçenistan'daki Rus zulmünü görünrülemek gerekçesiyle gittiği bölge- de Ruslar tarafindan ru- tuklanan Selam Gazetesi Yaznşjeri Müdürii Meh- met Ali TekinileTalipÖz- çelik'in kurtarüması ko- nusunda Dışişleri Bakan- uğı'mn herhangi bir giri- şimi oiup olmadığuu" sordu. Tutuklandılar Gönensay, verdiği ya- nıtta, Talip Özçelik ile Mehmet Ali Tekin'in 2 Kasım 1995'te Azerbay- can-Rusya sınınnı yasa- dışı yollardan geçtiklerı iddiasıyla Rus makamla- nnca Dağıstan'da turuk- landıklannı bildirdi. Özçelik ve Tekin hak- kında dava açıldığmı kaydeden Gönensay, IPl'nin de, söz konusu ki- şilerin serbest bu"akılma- sı için dönemin Rusya Başkanı Boris Yeltsin'e mektup gönderdiğini bil- dirdi. IPl'nin o dönemde be- lirlenmemiş olmalan ne- deniyle bilinmeyen Mumcu'nun faillerinin serbest bırakılması için Yeltsin'e gönderdiği mektubun tarihinin yaza- nmızın katledıldiği 24 O- cak'ın yıldönümü olan 24 Ocak 1996'da yazıl- mış olması da garip bir rastlantı oluşturdu. Dönemin devlet ba- kanlanndan Ali Talip Öz- demir'in de. sözde gaze- teci, Selam örgütü üyesı 2 kişinin serbest bırakıl- malan için Rusya temas- lan sırasında girişimde bulunduğu bildirildi. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Mumcu cinayetinin faillerinin ya- kalandığının Içişleri Bakanlığı tarafın- dan açıklanması üzerine, isimler de birer birer gazete sayfalanna yansı- yor. Gazete sayfalanna yansıyan isimler üzerine Dugün biraz akıl yürüt- mek istiyoruz. Bu çevreyi yakından taruyanlarin anlattıklanndan yola çı- karak Selam gazetesi üzerinde dura- lım. Selam gazetesi, Islamcı çevre için- deki radikal gruplaraseslenen bir ga- zete olarak kabul edilir. Hizbullah'ın katlettiği, eskı ülkücü ve mafyacı Mehmet Sünbül'den, ülkücülükten —Is4amctlı§a geçen Burhan Kavun- cu'ya kadartganartfairçevre Setam Mumcu Cinayeti Üzerine Akıl Yürütme bünyesi içindesayttebife BurhafvKa- vuncu, aynı zamanda Büyük Biriik ^artisi'ne yakınltğıyla bilinen Gündüz gazetesine de yazılar yazardı. Selam gazetesini, Selam isimli bir vakıf finanse eder. Bu gazetenin en etkili olduğu yerler, İstanbul, Bursa ve Malatya'dır. Güneydoğu'da da yaygın olarak okunur. Selam grubu- nun önde gelenleri, gazetelere de isimleri yansıyan Hasan Kılıç, Meh- met Ali Tekin, Mehmet Şahin, Ab- dülhamit Çelik, Muzaffer Dağdevi- ren. Bursa'da "Evrensel Mesaj" dergi- si çevresinde birieşen bir grup da bu ekibin o şehirdeki ayağıdır. Asıl önemlisi bu çevre, Nesim Malki ci- nayetinde adı geçen örgütlerle iç içe- dir. Selam çevresi, diğer islami çev- relerle de yakın ilişkt jçindedir. Örne- ğtrr Selam gazetesinde etktfrisimter l da önce Akit'te şimdi ise Yeni Şa- fak'ta yazartık yapan Ahmet Kekeç de, Sefer Turan ve Mehmet Emin Kazcı'yla biriikte bu ekibin içindey- di. Mehmet Emin Kazcı şu anda hem Akitte hem de Setam'da yazıyor. Sol- culuktan Islamcıhğa geçen tiyatrocu Ulvi Alacakaptan da bu gazetenin yazariarı arasında. _ - lamcı yayın organlannda da yazılar yazıp çalışmalar yürütebiliıier. Bun- lardan Sefer Turan, hem Selam ga- zetesinin önde gelenlerindendir hem de Kanal 7'de haber dairesinde dış haberler sorumlusudur. Selam gazetesinin ilk çıktığı yıllar- Selam grubu, bu listeden de görü- leceği gibi, hem örgüt olarak hem de yaytn çtzgisi itibartyla Islamct kesim- deotdukcageniş ilişkilere sahip. An- cak Selam grubunurv karakteristik özelliklerinden birisi, bu grubun ön- de gelenlerinin geçmişte ülkücü ha- reketten gelmiş olmaları. Üstelik bu isimler, ülkücü hareketin aktif isimle- riydiler. Örneğin Hizbullah'ın öldür- düğü Mehmet Sünbül bunlardan bi- risi. Yakalandığı ve Uğur Mumcu ci- nayetinde aktif bir rol oynadığı söy- lenen Mehmet Ali Tekin de, ülkücü- ler arasında önemli bir isim olarak ka- bul görürdü. Selam grubunu yakın- dan tanıyanlar, bu grubun Akit gaze- tesi ile de iç içe ilişkiler içinde oldu- ğunu söylüyoriar. Islamcı ve ülkücü kesimlerle iç içe olan oldukça kar- maşık bir örgütle yüz yüzeyiz. Eğer, iddia edildiği gibi Mehmet Ali Tekin'in, Uğur Mumcu cinayetiyte bir ilgisi var- sa, bu işin ucu ülkücü harekete ka- ^ar uzanabiltr diyenter de var.— *••*- nayet üzerindeki sis perdesinin yavaş yavaş kalktığı yönünde. Ancak isim- ler ortaya çıktıkça kafamızdaki soru- lar da artıyor. Selam grubu bir parti değil, Islamcı hareketin hemen her tarafıyla ilişkisi olan, yaygın bir ekip. Islamcı kesim bu ilişkileri nasıl açık- layacak? Eğer işin içinde İran varsa, daha önce Iran'la ilgili ortaya çıkan bılgi ve bulgulann üzerine bugüne ka- dar neden gidilmedi? Mumcu cinayetinin gerçekleşme- &nin hemen ardından, önde gelen gjvenlik yetkilileri -bunlardan birisi de Mehmet Ağar"dı- "Bir duvar var, hı duvardan bir tuğla çekersek bü- tün duvar yıkılır" demişti. Şimdi bir Şey mi değişti, gerçekten duvar mı yı- klıyor? Duvar yıkılıyorsa, o duvarları km yapmıştı? Bunu yalnızca Islam- c kesimlerle açıklamak mümkün ntü? Kafamızda çeşitli sorular var. Me- "S6ta, Abdi tpekçi cinayeti, eylerh ıti- "tirıyla aydınlandı. Ama rie arkasırv cakl güçter ne de faîtferyakafanıp f^ahkûm edildi. Savcı Doğan Öz ci- rayeti de eylem olarak ortaya çıktı.^ Cırada da katil belli oldu, ancak ne cndan ne de onu bu işe sevk eden- Itfden hesap soruldu Kafamız sorularia dolu, bağlantjla-— r araştınyoruz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle