Katalog

SAYFA CUMHURİYET 9 MAYIS 2000 SALI 10 J J I S H A r > r L ( r v L i l i l \ dishabu; cumhuriyet.com.tr KAVŞAK OZGEN ACAR Avrupa Günü'nün 50. yıldönümü Türkiye'de mayıs ayında, demok- ratik yaşamla ilgili köşe taşlannı oluş- turan önemli günler yaşanmıştır. 14 Mayıs 1950'de seçimle tek par- ti dönemi sona erip, çoğulcu de- mokrasiye geçilmiştir. 27 Mayıs 1960'ta, çoğulcu demokrasinin kö- tüyekullanılması biraskeri müdaha- le ile noktalanmıştır. 21 Mayıs 19631e dikta heveslisi bir askeri girişim de- mokratik kurumlarca önlenmiştir. 16 Mayıs 2000'de ise Dokuzuncu Cum- hurbaşkanı Süleyman Demirel, sü- resi bittiği için göre- vini, yeni seçilen Ahmet Necdet Sezer'e devrede- cektir.Demirel, gö- revinin son hafta- sında bugün Çan- kaya Köşkü'nde, Avrupa demokrasi ve birliğinin önem- li bir yıkJönümü top- lantısına ev sahip- liği yapacaktır. Av- rupa, 50 yıl önce bugün, Fransa Dı- şişleri Bakanı Ro- bertSchumann'ın Paris'te okuduğu bir ortak bildiriyeta- nık olmuştu. Bildirge, Ikinci Dünya Savaşı'nın ya- kıp yıktığı, demokratik ilkeler ile ba- nşın yok olduğu Avrupa'ya yeni bir güvenlik umudunun verilmesinde ilk adımdı. 9 Mayıs'ın "Avrupa Günü" olarak kutlanması, AB'nin 1985 Mi- lano doruğunda kabul edildi. Savaşta karşı karşıya gelmiş Al- manya ile Fransa, Avrupa'daki tüm askeri gücün temelini oluşturan kö- mür ve çelik sanayiinin yönetimiyle görevli bir uluslararası Avrupa kuru- IUIİ' munun kurulması amacıyla ortak bir adım attılar. Dahasonra Avrupa Bir- liği'ne gidecek yolu açan bu girişi- me katılmaya öteki Avrupa ülkeleri- ni de çağırdılar. Schumann'ın oku- duğu bildirge, çağn niteliğindeydi. Böylece "BirAvrupa federasyonu- nun ilk somut temeli" stratejik kö- mür ve çelik üretiminin birieşmesi ile atılmış oluyordu. Daha sonra çe- şitli adımlar birbirini izleyecek, bugün- kü Avrupa Birliği kavramı doğacak- tı. İlk adımdan bu yana geçen yanm yüzyıl boyunca ar- tık Avrupa için da- ha ileri hedefler sap- tanrrnştr. Özgür, de- mokratik, insan haklannasaygılıbir Avrupa inşa etmek temel hedeftir. Türkiye de bu oluşum içinde yer almak istemektedir. Türkiye artık, geç- mişte mayıs ayının demokrasi tarihine getirdiği etkenler- den farklı olan bu Avrupa çizgisinde ilerlemek zorunda olduğuna inanmak- tadır. Avrupa'da olduğu gibi bugün Çan- kaya Köşkü'nde, AB'nin 12 altın yıl- dızlı bayrağının eşliğinde Beetho- ven'ın ünlü Dokuzuncu Senfonisi'nin "Neşe'ye övgü" bölümünden alı- nan Avrupa Marşı'nın da çalınması söz konusu olacak. Schumann'ın okuduğu bildirgenin ilk cümlesi olan "Dünya banşı, kendisini tehdit eden tehlikelerle orantılı çabalarolmaksı- zın korunamaz" sözleri de akıllar- dan çıkmayacak. AlbPighfın kaçırdığı fırsat ABD Dışişleri Bakanı Madele- ine Albright. kaçırdığı büyükfırsat- tan dolayı şimdi başını taştan taşa vuruyor olmalıdır. Anımsanacağı üzere Cumhur- başkanı Süleyman Demirel, Başkan Bill Clinton'ın kasım ayında Anka- ra'ya yaptığı resmi ziyarette Çan- kaya Köşkü'nde onuruna bir ak- şam yemeği vermişti. Iki başkanın masasında, protokol yerini almış, Bayan Albright, Anayasa Mahke- mesı Başkant Ahmet Necdet Se- zer'in yanına düşmüştü. Ancak, konukbakan Türk mestektaşıteyan yana oturmak istediğini protokole iletmiş, istek yerine getirilince Se- zer, değişikliği protesto ederek cum- hurbaşkanının yemeğını terk et- mişti. Şimdi Madeleine Ablamızın "Nereden bilebilirdim ki o herifin (Ingilizce 'guy' sözcüğünden çevi- ri) Türkiye'nin cumhurbaşkanı ola- cağını! Bilsem kalkar mıydım" di- ye hayıflandığınan kuşkumuz yok. Bu olay bite, herzaman her olay- da iddia edilen "Amerikan parma- <J/"olgusunun, Sezer'in seçiminde rol oynamadığını da kanıtlıyor. Bu- na karşılık MadeleineAbla'nın, ya- nına oturtmak istediği Türk Dtşiş- leri Bakanı Ismai Cem'e verdiği sö- zü ya tam tutmadığı ya da bizim bu köşede 15 Şubat'ta verdiğimiz ha- berin eksik olduğu anlaşılı- yor.ABD'nin Türk-Yünan Hişkilenn- de izlediği havuç siyasasını" irde- lediğimiz o yazının ilk paragrafı şöy- leydi: "ABD Dışişleri Bakanı 'Madele- ine Abla'n/n (Albright) vaat ettiği söylenen 'Nobel Banş ödülü' ha- vucunun etkisiyle Yunan ve Türkdı- şişleri bakanlannın iki ülkenin ya- kınlaşması için attıklan adımlan «?. liyoruz." Türk bastnında "Ismail Cem'e devlet adamı ödûlü" olarak tek yanlı duyurulan, Yunan Dışişleri Ba- kanı Yeorgtos Papandreu ile pay- laşımdan fazlaca söz edilmeyen bu ödül daha ortada yokken ver- diğimiz haberimizde "Nobel Banş ödûlü" diye abarttığımızı şimdi da- ha iyi anlıyor ve özür diliyoruz. Mer- kezi New York'ta bulunan ve ABD Dışişleri'nden finans katkısı alan Doğu-Batı Enstitüsü'nün verdiği ödül için düzenlenen törende, ba- sınımızın bildirdiğinegöre "Ishma- //"eödülünü Albright, "Corc "unki- ni de AB'nin Dışişleri ve Savunma Bakanı konumundaki Javier Sola- rta verdi. Mollarşi parmağı kanıtlamyor Bu köşede, Türkiye'deki tüm sağ terörün ardında iran'ın olduğunu da- imasavladık. Iran'dakı mollalardüze- ni "mo//ars/"nin Salman Rüştü ola- yında olduğu gibi Türk aydınlan için de "katli vaciptir, "Türkçesi ile "öldü- rülmesi (dinsel açıdan) zorunludur" kararlan çıkardığını ısraria yazdık. Abdi tpekçi dışında, Iran Ulusal Yüksek Güvenlik Kurulu adını taşı- yan mollalar toplantısında alınan ka- rarlar gereği aydınlanmızın öldürül- düğünden hiç kuşkumuz olmadı. Çe- tin Emeç, Muammer Aksoy, Bah- riye Üçok, Uğur Mumcu, Turan Dur- sun ve Ahmet Taner Kışlalı'nın or- tak yönleri olan laiklik ve mollarşi kar- şrtı yazı ve düşünceleri sonucunda haklannda katledilmelerinin vacip ol- masına karar verilmesi kaçınılmazdı. Mollalara göre dinsizlik olan laikli- ğin simgesı,lran halkına kötü ömek olmakla kalmayıp Türkiye'de öngörü- len şeriatın da önünü kestikleri için bu aydınlann ortadan kaldınlmalan gerek- liydi. Tahran'ın listesinde yer alan Ya- hudi işadamı Jak Kamhi ve Ermeni işkadını Matilda Manukyan da, baş- ka nedenlerle mollarşinin vur emrine konu olmuşlar, ancak şans eseri kur- tulmuşlardı. Vur emrini veren kişinin de iran Konsolosluğu'nda basından sorumlu olan Mohsen Kargar Azad olduğunu bu köşede açıklamıştık. Azad'ın, Mumcu olayında rolü oldu- ğu da son açıklanan bilgiler arasın- da... ABD'nin terör destekçisi yedi ülke listesine aldığı Iran ile Türkiye'nin yaptığı tüm güvenlik görüşmelerinde hiçbir sonuca ulaşılamadı. Sincan olaylannda Iran Büyükelçisi'nin dip- lomasi kurallannı aşan, gözü dönmüş davranışı da bu gerçeğin bir başka ka- nıtı değil miydi? Mumcu'nun öldürüldüğü gün tele- fonla konuştuğum MlT'in başındaki biryetkili ilk izlenimini Ingilizce olarak "Gunman sponsored by Iran..." (Iran himayesindeki tetikçi) demişti. Son haberler, bu isabetli teşhisin, Içişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın azmryte de doğrulandığı anlaşılıyor. Irak dostlarına çağn Avrupa basınında, Irak'a uygula- nan BM yaptırımlarının kaldınlması gerektigi yolunda çıkan yazılara tep- ki başkanın Ulusal Güvenlik Işleri Danışmanı Samuel Berger'dan gel- di. Biz de bu köşede aynı görüşle- re yer verdiğimiz için Ber- ger'ın açıklamasında bazı noktalan buraya almak is- tiyoruz. Bu görüşte olanlar hakkın- da "Irakhalkının dostlan'ta- nımfaması altında Berger özetle şöyle diyor: "Irak'a BM yaptınmlartntn sormer- -dmimesinde tsrar etmek rine, Irak halktnın dostlan Bay Saddam'/n BM göz- lemlerine, STÖ'ye, ek beslenme programlarina ve öteki uluslararası çabalardan yararlanacaklara ceza niteliğindeki sınıriamalannın sona erdirilmesinde ısrar etmelidirier." Berger, son yanm yüzyılın en şid- detli kuraklığının yaşandığı Irak'ta çiftçilerden pirinç üretimini azaltma- ları istenirken Saddam Hüseyin'in yeni yaptırdığı saraylannda hazıria- nan yapay göletlere su dol- durduğuna da dikkat çek- ti. Berger, 1989'da Irak'ın petrolden sağladığı 15 mil- yar dolann 13 milyar dola- nnı askeri harcamalara ayır- dığını, oysa 2000 yılında "gıda için petrol" progra- mmdan sağlayacağt 16 mH- yardan btr dotann bite as-^ k e n hareamalara aynlma- y a c a ğ | n | ^r,^ g ^ v e j|aÇ alımında kullanılacağını belirttikten sonra soruyor "Peki Irak halkı ne- den hâlâ acı çekiyor?" Biz söyleye- lim: Karşılıklı inatlaşmadan... Elmek: [email protected] Fsuc 0312. 46815 79 ABD Hava Kuvvetleri'nin gizli raporuna göre, Yugoslavya'da sadece 14 tank vuruldu 'NATO operasyonu fiyasko'WASHINGTON (Ajanslar) - NA- TO'nun Yugoslavya'ya karşı geçen yıl düzenlediği hava operasyonunda, ba- şan oranının sanılandan çok daha dü- şük olduğu ve iki buçuk aylık harekât- ta sadece 14 Sırp tankının imha edile- bildiği ortaya çıktı. ABD Hava Kuvvetleri tarafından ha- zırlanan ancak Newsweek dergisine sı- zan çok gizli raporda, Yugoslav ordusu- nun gerçek savaş hedeflerini gizlemek için başvurduğu "maket hedef" taktiği- nin de sanılandan çok daha fazla başa- nyaulaştığı belirtildi.Newsweek'in he- defıne göre, aynntılı bir performans de- ğeriendirmesinin yer aldığı raporda, Sırp • Newsweek dergisine sızanraporda,Yugoslavya'ya karşı düzenlenen iki buçuk aylık operasyonun sanılandan çok daha başansız olduğu belirlendi. askeri hedeflerine karşı yapılan başan- lı hava saldınlannın sayısuıın önceden açıklandığı gibi 744 degil, sadece 58 ol- duğu anlatıldı. Sahte hedefler vuruldu ABD yetkililerince, birkaç ay önce, operasyonda 120 Sırp tankı, 220 zırhlı araç ve 450 topun imha edildiğinin açık- lanmasına karşın, gerçekten vurulan tank, zırhlı araç ve top sayısının sırasıyla 14, 18 ve 20 olduğu bildirildi. Raporda, Sırp- laruı birçok yerde tahta, metal boru ve kartondan yapılmış sahte silahlan sergi- lediği ve NATO uçaklannın genellikle bu hedefleri vurduğu kaydedıldi. Newsweek'in yayımladığı rapor, ha- rekât sonrasında başan oranının umulan- dan biraz düşük olduğunu açıklayan NA- TO yetkililerinin, belirttikleri rakamın da altında başan kaydedebildiğini ilk defa ortaya koydu.Raporda, Kosova operas- yonunun performansıyla ilgili yanılgılar- dan önemli dersler çıkanlması gerekti- ği vuıgulandı. Bu arada, şiddet olaylan- nın dinmediği Kosova'da Arnavutlann ön- ceki gün bir köyde düzenlediği saldın- da 4 Sırpm yaralandığı bildirildi. Kosova'da Sırplara saldırı Bağımsız Beta haber ajansı, Arnavut- lann başkent Priştine'nin 35 km güney- doğusundaki Kosova Vitina köyünde Sırplara makineli tüfekle saldırdiğını, olayda 2 'si kız çocuğu 4 kişinin yaralan- dığını duyurdu. Kosova Banş Gücü'nden (KFOR) bir yetkili de, Sırplara bir parkta Kaleşnikof tüfeklerle saîdm düzenlendiğini söy- leyerek olayı doğruladı. GLOgenelofistedi tsrail yanlısı miKs gücü Gûney Lübnan Ordusu (GLO) komutanı, "tsrail'in Ğüne\ Lübnan'dan çekümesinden sonra genel af çıkmazsa, bölge halkınifl çoğunun Lübnan'a karşı savaşmak niyetinde olduğunu" söyledi. Lübnan mahkemesincc gıyabında ölüm cezası verilen General Antoine Lahd, Lübnan hükümetinden, kendi kontrolünde olmadıgı dönemde bölgede yaşa>anlann işlediği tüm suçlar için genel af çıkarmasını istedL Bu arada, 3 bin kadar Lübnanlı gösterici, Israil'in çekümesinden soora Birleşmiş Milletler'den kendilerini korumalan için çağnda bulundu. (Fotoğraf: REUTERS) 'Yeni Salman Rüşdi' tepki yarattı Mısır'dapolisle öğrenciler çatıştı • Dini eğitim veren El-Ezher öğrencileri Haydar Haydar adlı yazarın romanını protesto etmek için ayaklandı. 50 öğrenci yaralandı. Dış HaberlerServisi-Mı- nakledilen yaralılardan 40 sır'ın dini eğitim veren El- Ezher Üniversitesi öğrenci- lerinin, dine küfretmekle suçladıklan Suriyeli yazar Haydar Haydar'ın "Vösun- brm Şenliği'' adlı romanının ülkede yayımlanmasını pro- testo gösterilerinde, 50 ka- dar öğrencinin yaralandığı bildirildi. Hastane kaynaklan, ülke- nin en önemli dini üniversi- tesinde önceki gece başlayan protesto gösterilerini bastır- mak için polisin göz yaşar- tıcı gaz ve plastik mermi kullandığını, operasyonlar- da yaklaşık 50 öğrencinin yaralandığını kaydettiler. Üniversite kampusunun yakınındaki bir hastaneye kadannın gazdan zehirlen- diğı, 5'inin de durumunun ağır olduğu kaydedildi. Gös- terilerin yerel saatle 15.00'te sona erdiği, ancak polisin üniversitenin bulunduğu ma- halledeki ablukayı henüz kaldırmadığı bildiriliyor. Olay yerinde bulunan bir Af P foto muhabiri, El-Ez- her'deki protesto gösterile- rine en az 8 bin öğrencinin katıldığıru bildirdi. tslamcılar, kitabıyla ön- ceki geceden beri binlerce öğrencinin ayaklanmasına neden olan Haydar'ı yeni "Salman Rüşdi'' olarak lan- se etmeye çalışıyorlar. Yet- kililer, kitabın toplatılma- yacağını bildirdiler. Amerikalı bilim adamları Ortadoğu'da savaşan tarafların ortak soydan geldiğini saptadı Musevflerle Araplar genetik kardeş çıktı y4raştırmanın uluslararası bir ekip tarafindan yapıldığı ve Israil, Avrupa ve ABD'de yürütüldüğü açıklandı. CHICAGO(AA)-Çeşitlı bölgeler- de yaşayan ınsanlann genetik kalıtım- lanyla ilgili araştırma yapan Ameri- kalı bilim adamlan, Museviler ile Su- riye, Lübnan ve Filistinlilerin gene- tik kardeş olduğunu saptadı. " u Şayet banş insanlann ortak ka- bümlanna da^anarak sağlansaydu Ortadoğu'da banş çokönceden sağ- lannuşolurdu" diyen Amerikalı bi- lim adamı Dr. Harry Ostrer, Muse- viler ile Suriyeli, Lübnanlı ve Filis- tinlilerin, ortak genetik soylannın binlerce yıl öncesine dayandığını belirttı. 'İbrahim'in çocuklan' " Yahudiler ve Araplar, gerçekten tbrahim'm çocuklandır"' dıyen New York Üniversitesi Tıp Okulu İnsan Genetiği Program Direktörü Dr. Ost- rer, bilim adamlan, aynı kromozom- lan saptadıklan insanlann, Ortado- ğulu genetik köklerini 4 bin yıldan beri koruduklannı belirtti. Günü- müzde bilim, geniş nüfusa sahip toplumlarda bile, ortak genetik so- yu saptayabiliyor. Proceedings of the National Academy of Sciences adlı bilim dergisinin 9 Mayıs sayı- sında yer alan araştırma raporunda, Musevi erkeklerin, Ortadoğu'da ya- şayan ve Musevi olmayan insanlar- la aynı ortak genetik işaretlen taşı- dığı, bunlara Suriye, Lübnan ve Fi- listinlilerin de dahil olduğu kayde- AdamKitabevi Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider. Ataol Behramoğlu "Toplu Şiirler"de 10. yıl ON YILDA ONBİNLERCE KİTAP Mayıs (iarşuıııha. Saat: 14.00-17.00 imza-süvlesi biraz da gitar... Taksim'den Galatasaray'a doğru giderken soldaki ikinci sokak. Küçükparmakkapı. Telefon: (0-212) 293 41 05 İZIVÖR YEDÎNCİ SULH HUKUK MAHKEMESİ 1999/1150 Davacı Yılmaz Şenolanlar vekili tarafından davalılar Erol Ceylan vs. aleyhine açılan iza- lei şüyu davasında; lntıfa hakkı sahibı Alis Mangır'ın Izmir ili Mersinli Mah. 8550 ada, 2 parsel, 34 cilt, 3349 sayfada kayıtlı taşın- mazda yapılan zabıta araştır- masına rağmen adresi buluna- madığından dahili dava dilek- çesınin ilanen tebliğine karar verilmiş olup dahılı davalının duruşmanın bırakıldığı 5.6.2000 günü saat 9.30'da du- nışmada hazır bulunması veya kendisini bir vekil marifetiyle temsil ettirmesi, HUMK'nin 509 ve 510. maddeleri gereğince duruşmaya gel- mediği takdırde duruşmanın yokluğunda yürûtüleceği ve karar verileceği davetiye yerine geçmek üzere ilanen teblig olunur. 27.4.2000. Basın: 24448 dildi. Bilim adamlan araştırmalar- da, Ortadoğu'nun dışında yaşayan ve Musevi olmayan erkeklerde ay- nı genetik soy setini taşıyan işaret- lere rastlanmadığını bildirdi. Mu- sevilerin Milat'tan önce 556 yılın- da Filistin'den göç ettikten sonra, Musevi olmayan ırklar ile kanşma- dıklan, bu yüzden Ortadoğu'nun dışmda yaşayan Musevi erkeklerin de aynı genetik özellikleri taşıdık- lan belirtiliyor. ?000 Bugün depremin 2hl •• ••gunu Profesyonel gönüHülerimiz hâlâ depremzedelerin vanında! SİNCAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 1999/780 Esas ASKİ Genel Müdürlüğıi vekili tarafından davalı Erol Uyal aleyhine mahke- memize açılmış olan alacak davasının yapılan yargılaması sırasında davalının Ulubath Hasan Mah. Sardunya Sk. 10/1 Sincan/.\nkara adresine davetiye teb- Uğ edilememiş olup yapılan araştırmada tebligata yarar açık adresi de tespit edi- lememiş, ilanen tebüğe karar verilmiştir. Davacı kurumun kaçak su ekibı ele- Jnanlannın 27.ZI999 tarihinde yapmış olduklan kontrolde davalının 106 m3 kaçak su kullandığının tespit edildiği belirtilerek 213.283.000 lıra kaçak su be- delinin 27.2.1999 tarihinden ıtibaren yasal faızi ile bırlikte davalıdan tahsili ta- lep edilmiş olup ışbu ilanın yayımlandığı tarihten itibaren 10 gün sonra davalı- ya dava dilekçesi yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğine, tebliğden itibaren davalının 10 gün içerisinde cevap vermediği, duruşma günü olan 23.05.2000 günü saat 10.45'te duruşmaya gelmediği veya kendisini bir vekille temsil ettir- mediği takdırde yokluğunda yargılama yapılarak karar verileceği hususlan ila- nen teblig olunur. 17.04.2000 Basın: 24164 Sayı: 1999/460 ^şJDavacı Halice Güleç vekili tarafından Feyzullah Güleç aleyhıne açılan dava dolayısıyla; Davalı Feyzullah Güleç'in açılan tenfiz davasında adresi tespit edi- lemediğinden. ilanen tebliğine karar verilmiş olup. duruşma günü olan 24.5.2000 günü saat 09.00'da hazır olması veya kendisini vekille temsil ettir- mesıne, aksi takdirde yargılatnaya yokluğunda devam oiunacağı Tebügat Kanu- nu'nun 29/2 maddesi gereğince duruşma günü ve dava dilekçesi tebliğine esas olmak üzere ilan olunur. 30.3.2000. Basın: 24423 ANKARAONBİRİNCİ ASLİYE HUKUK HÂKMJĞl'NDEN 2000/94 Davacı Ozeyme Mert tara- fından davalı Hasımsız olarak açılan gaıplık davasının yapı- lan yargılaması sırasında: Si- vas ili, Divriği ilçesı, Susuzö- ren köyü, Hane: 008, Cilt No: 0119, K. Sıra No. 0008'de nü- fusa kayıtlı Sadık ve Üzey- me'den olma 03.11.1966 do- ğumlu Adan Mert'in 13.7.1993 tarihinden beri gaip -olduftt ilertsürüterek *âı geçe- mn gdipğ ıstenıküğınden adı geçen Adan Mert'in sağlığı hakkında ve hayatta olup olmadıgı konu- sunda malumatı olan kişilerin MK'nin 32. maddesi gereğin- ce bir yıl içinde mahkememi- zin 2000/94 dosyasına bilgi venneleri ilanen teblig olunur. 7.4.2000. Basın: 24473 1976'da büyük bir deprem felaketi yaşayan Van'ın Çaldıran ilçesi için Çağdaş Çocuk Merkezi, ilköğretim ve liseye devam edecek kız öğrenciler için yurt ve üç köye halı tezgâhı işliği yaparak. bu güzel sınır ılçemıze katkı sağlamak ve Çaldıran'da orta öğretimin son sınıfına gelebilmiş 70 kızımızın liseye devam edebilmeleri için burs veren bulmak istiyoruz. Çaldıran'ın çağdaşlaşmasmda sizin de yûreğiniz ve emeğiniz olsun istemez misiniz? Yardımlanne tçın. (0212) 292 87 27 - 292 08 01 (İş günlerı saat 10.00/17.00 arası) J 0p. Dr. ASIM SEVİL J3öz HastaJıklarrUzmanı ^AcıbadenrCad. KarakotDurağr, ^^^asifoğlu Ap. No: 130/2- KADIKÖY/İSTANBUL Tei: 2163264232/3264733 V