Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MAYIS 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Orman
yangınlari
• ANKARA (AA)-
Orman Bakanı Nami
Çağan, 2000 Yılı Orman
Yangınlanyla Mücadele
Eylem Planı'nı açıkladı.
Çağan, herhangi bir
sürprizle karşılaşmamak
için her zamankinden
daha dikkatli ve daha
bıhnçlı olmak gerektiğini
söyledi. Çağan, orman
yangınlanyla mücadelede
son yıllarda olumlu
sonuçlar alındığmı, ancak
5 Nisan 2000 tarihinde
çıkan yangınlann orman
teşkilatının moralinı
bozduğunu ifade etti.
Deımrel, Adana
ve Mersin'de
• ADANA (Cumhuriyet
Gûney tDeri Bürosu) -
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, Trakya Cam
Sanayıi'ne ait tesislerin
açılışını yapmak üzere
Adana ve Mersin'e
gelıyor. Demırerin
açılıştan hemen sonra
Kuzey Kıbns Türk
Cumhunyeti'ne gideceğı
bildirildi. Trakya Cam
Sanayii Fabrikalan'nın
yaklaşık 3 yıl önce
faaliyete geçen tesislerinde
bazı bölümlen açmak
üzere bugün uçakla
Adana'ya gelecek olan
Cumhurbaşkanı Demirel,
karayoluyla Mersin'e gidip
tesislerin açılışını
yaptıktan sonra tekrar
Adana'ya dönecek ve
uçakla Kıbns'a hareket
edecek.
Askeri
müfettişler
• ANKAfiA(ANKA)~ ~-
A'SkeYi ıfyerlerinin ~""''
denetım ve teftişi, askeri iş
mûfettişleri tarafindan
yapılacak. Askeri
Işyerlenyle Yurt Emnıyeti
İçin Gerekli Maddeler
Imal Olunan Işyerlerinin
Denetim ve Teftişi
Hakkındakı tûzükte
değişiklik yapıldı. Resmi
Gazete'de yayımlanarak
yürürlüğe gıren değişikliğe
göre Millı Savunma
Bakanlığı, Genelkurmay
Başkanlığı ve
kuvvet komutanlıklan,
Jandarma Genel
Kûmutanlığı ile Sahil
Güvenlik Komutanlığı'nca
doğrudan doğruya
işletılen askeri işyerlerinin
denetim ve teftişi,
askeri ış mûfettişleri
tarafından yapılacak.
DHKirden
santrala tepki
• İSTANBUL(AA)-
Doğal Hayatı Koruma
Derneği (DHKD),
Mıllı Park olmasıyla
ılgılı yasal sürecı devam
eden Küre Dağlan'run
yam başındaki
Amasra'da yapılması
düşünülen termik santral
projesine karşı çıktı.
DHKD'den yapılan
açıklamada, Küre
Dağlan'nuı, yaşlı
ormanlan, biyolojik
çeşıtlilıği, yaban hayan
zenginliği ve el değmemiş
doğal güzellikleriyle doğa
koruma açısmdan ulusal
ve uhıslararası öneme
sahip olduğu belirtildi.
Bektrik
kesintisi
• Istanbul Haber Servisi
- Sefaköy'de, trafo
merkezlennde yapılacak
bakım çalışmalan
nedeniyle bölgedeki bazı
yerlere yann, 7 saat
süreyle elektrik
verihneyecek. Boğaziçi
Elektnk Dağıtun AŞ
Genel Müdürlüğü'nden
yapılan açıklamaya göre,
pazar günü 06.00-13.00
saatlen arasmda elektriği
—kesriecekyerler şunlarr—~~
^fahmutbey: Merkcz^
Mahallesi, Göztepe
Mahallesı, Kemalpaşa
Mahallesi ve Fatih
Mahallesi'nin bir kısmı.
Kırazlı: Demirkapı
Mahallesi, Fevzi Çakmak
Mahallesi'nin bir kısmı,
Kırazlı Eston Bloklan ve
Ürosan fabnkası.
Dünyanm çeşitli bölgelerinde uluslararası düzeyde 8 operasyon düzenlendi
Türk ıjolisi yurtdışındaİSTANBUL (AA) - Türk po-
lisinin, geçen yıl ABD, Belçi-
ka, Almanya, Suudi Arabistan,
Romanya, Ingiltere, Rusya, îs-
rail ve Perulu meslektaşlanyla
gerçekleştirdiği ortak operas-
yonlarla uyuşturucu tacirlerine
darbe vurduğu bildildirildi.
Emniyet Genel Müdürlüğü
Kaçakçılık ve Organize Suç-
larla Mücadele Daire Başkan-
lığı'nın 1999 yılı faaliyetrapo-
runda ABD, Belçika, Alman-
ya, Suudi Arabistan, Roman-
ya, tngiltere, Rusya, tsra.il ve
Peru güvenlik görevlileriyle "8
müşterekoperasyon ve kontro*-
lö tesnmat uygulamalan" ya-
pıldığı belirtildi. Rapora göre
bu operasyonlardan biri, Belçi-
ka makamlanndan alınan bilgi-
ler doğrultusunda 7 Nisan 1999
tarihinde Istanbul'da gerçek-
leştirildi. Bu operasyonda 45
• Türk polisi geçen yıl ABD, Almanya, Belçika, Suudi Arabistan, Romanya,
Ingiltere, Rusya, îsrail ve Peru güvenlik kuvvetleriyle ortak operasyon yaptı.
Bu operasyonlarda, 9 ton 480 kilo asetik anhidrit, 46.5 kilo eroin, 50 kilo
kokain, 10.5 kilo afyon sakızı ve 10 adet uyuşturucu hap ele geçirildi
kilogram eroin ele geçirilirken
olayla ılgılı 8 kişi yakalandı.
Romanya ve lngiltere ma-
kamlan, 1999 yılı Şubat ayı
içinde Romanya'dan Türki-
ye'ye asetik anhidrit maddesi
kaçakçılığı yapılacağmı bildir-
di. Asetik anhidrit maddesini
taşıyan TIR, Romanya'dan ha-
reketle Türkiye'ye gelişine ka-
dar Romanya ve Bulgaristan
görevlilerince takip edildi. Bu
araca yönelik 24 Nisan 1999
tarihinde gerçekleştirilen ope-
rasyonda 3 ton 180 kilogram
asetik anhidrit maddesi ele ge-
çirildi. 1999 yılı Temmuz ayı
içinde elde edilen istihbari bil-
gide de, Rusya 'nın Novoros-
sisk limanından hareket eden
Ro-Ro gemisiyle Samsun li-
mamna gelecek bir TIR' ın giz-
li bölmelerinde büyük miktar-
larda uyuşturucu madde olaca-
ğı öğrenıldi. Bunun üzerine
Ankara DGM Cumhuriyet
Başsavcılığı'ndan kontrollü
teslımat karan alındı. Ancak,
Samsun Gümrük Muhafaza
Müdürlüğü görevlileri, aldık-
lan başka bir bilgi nedeniyle
söz konusu TIR'a müdahale
ederek 4 ton 300 kilogram ase-
tik anhidrit maddesi ele geçir-
di. Novorossisk limanında ay-
m organizasyona ait başka bir
TIR'da 2 ton asetik anhidrit
maddesi daha elde edildi.
DEA ik işbirliği
Amerika'nın uyuşturucuyla
mücadele teşkilatı DEA, 28
Temmuz 1999 tarihinde, Türk-
menistan'a 1.5 kilogram eroin
maddesi sokmak isterken ya-
kalanan Afganistan uyruklu bir
kişinin, uyuşturucuyu posta
yoluyla lstanbul'dan ABD'de-
ki bir adrese göndereceğinı
söylediğini bildirdi. Bunun
üzerine DEA görevlilerinin pa-
keti tstanbul'daki konsoloslu-
ğa ve daha sonraki bir tarihte de
ABD'ye götürmeleri sağlandı.
Bu ülkede gerçekleştirilen ope-
rasyon sonucu da bir kişi yaka-
landı.
1999 yılı Kasım ayı içinde
DEA'nın Ankara Bürosu'ndan
alman bir bilgide de, 17 Kasım
1999 tarihinde South Carolina
Charleston limanında bir kon-
teynerde dişli çarklar içerisin-
de yaklaşık 50 kilogram koka-
in maddesi yakalandığı ve kon-
teynerin alıcısının Türkiye'de
bir şirket olduğu, aynca Îsrail
irtibat görevlisince de Îsrail uy-
ruklu bir şahsın, bir Türk va-
tandaş ile 100 kilogramlık ko-
kain kaçakçüığı planladığı öğ-
renildi.
Ankara DGM'nin karan ile
ABD'de yakalanan kokainin 5
kilogramının Türkiye'ye tes-
lim edilmesi sonucu Içel'de ya-
pılan operasyonda 10 kişi ya-
kalandı.
Kutancılar baskı hazırlığında
Gelaıekçüer
GüVükıışıtiti
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - FP kongre-
si için gen sayım başlar-
ken, gelenekçiler olarak
bılınen Recai Kutan ve
ekibi, genel başkan aday-
lanndan Abdullah
Gûl'ün seçümesıni önle-
mek için delegeler üze-
rinde kuşatma girişimı
başlattı. Necmettin Erba-
kan'ın da ağırhgmı koy-
masıyla işi zorlaşan
Gül'ün başını çektiğı ye-
nilikçi kanat, tabloda de-
ğişiklik obnazsa parti yö-
netimine etkin olmak
amacıyla Genel tdare
Kurulu (GİK) listesini
delmeye çahşacak.
" ÎT'nin 14 Mayıs'ta ya-
pılacak kongresi önce-
sinde başta Oğuzhan
Asûtürkolmak üzere ge-
lenekçılenn adaylıktan
çekilmesi yönündeki
baskılanna direnen Ab-
dullah Gül, cumhurbaş-
kanlığı seçinu nedeniyle
ara verdiği yurt gezileri-
ni sürdürecek. FP kulis-
lerinde Erbakan ve Asil-
türk'ün parti örgütlerinı
ablukaya almaları nede-
niyle Gül'ün liderlik ya-
nşındaki şansuun zayıf-
ladığı görüşleri ağuiık ta-
şımaya başladı.
Çarşaf liste önerileri
parti yönetimi tarafından
kabul edilmeyen yenilik-
çiler yanşı kaybettikleri
takdirde parti yönetimin-
den tamamen dışlanma-
mak için yeni formüller
geliştırdiler. Buna göre
Gül'ün GtK listesınden
belirlenecek isimler kar-
şı listede saptanacak ba-
zı isimlerin yerine yazıla-
cak. FP yönetiminin ise
Istanbul'da yapılan bir il-
çe kongresınde üzerinde
çizik bulunan lıstelenn
geçersiz sayıldığına iliş-
kin bir seçim kurulu ka-
ran üzerinde durduğu
öğrenildi. FP yönetimi
aynca sandıklan abluka-
ya alarak liste delme ope-
rasyonunu başansız kıl-
ma planlan da yapıyor.
Alman bilgiye göre
genel merkez kongreye
dönük olarak şu girişim-
lerde bulunuyor:
• Genel ve yerel se-
çimlerde FP'nin seçmen
elde etmek için uyguladı-
ğı strateji, bu kez genel
merkezin emriyle delege
kazanmak için uygulanı-
yor.
• Gelenekçilere ait
olan şirketlerde çalışan
delegelere baskı yapıla-
rak Recai Kutan lehinde
oy kullanmalan ıstenir-
ken, diğer delegelere de
iş vaadinde bulunuldu.
• FP'lilerin genelde
mensubu bulunduğu
Nakşibendi tarikatı gele-
nekçiler lehine tavır ko-
yarak, Kutan'a oy veril-
mesinın dini bir yüküm-
lülük olduğunu öne sür-
dü.
Tonga ve Fiji'deki yanşma için geri sayım başlarken Türkiye'yi Arif Gûrdenli ve Murat Koray temsil edecek.
CameVda Türk-Yunan dostluğıı
Dünyanın en büyük serüveni
olarak bilinen Camel Trophy'nin
yeni dönemdekı ilk organizasyo-
nu Tonga- Fiji 2000 içın genye sa-
yım başlarken, Türkiye'yi temsil
edecek 2 kişilik ekip de belli oldu.
Ingiltere'de yapılan ve 8 sporcu-
nun katıldığı uluslararası seçme-
lerde başanlı olan yelkenci köken-
li Arif Gürdenti ve Serkan Murat
KorayGüney Pasifik'tekı finaller-
de mücadele etme hakkım yakala-
dılar. Bu ikilinin yedeği ise eski
yelkenci Zeynep Atabay. Bu üçlü
önümüzdeki günlerde Yunan eki-
bi ile Ege adalannda bir eğitim tu-
runa katılacak.İskandinav ülkeleri,
Benelüks ülkeleri, Rusya, Güney
Afrika ve Portekizli sporculann
katıldığı Ingiltere elemelerinde ba-
şanlı olan ve diğer takım arkadaş-
lanna üstünlük sağlayan 3 sporcu,
önümüzdeki ay içinde de Ege ada-
lannda, Yunan sporcu ve gazeteci-
lerle eğitim yapacaklar.
Atina'dan başlayacak eğitim tu-
ru, Krthnos, Milos ve Thira adala-
nnda devam edecek ve bu prog-
ram içinde sporculann yam sıra
medya mensuplan da aktif olarak
yer alacak. Eğitim programında
denizcılik, deniz haritası okuma,
küresel yer belirleme, dalış ve ilk-
yardım derslen de yer alıyor.
Camel-Trophy Türkiye sorum-
lusu Okan GaUp Çam, Tonga-Fi-
ji'deki büyük serüvende bu yıl bir
hayli iddialı olduklanm vurgular-
ken şöyle konuştu:
"1998'deçokiyibirekibimizvar-
du Şanssızhk yakamızı bırakmadı.
Bu kez oümpiyat deneyimi olan
Arif Gûrdenli, Serkan Koray Mu-
rat ve yelkenci Zeynep Atabay'dan
oiuşan uyumlu bir takım kurduk.
tngîltere'de gördük ki başa güreşe-
cek bir ekibiz. Bu yıl Türkiye ük sı-
ralan zorlar."
Su medeniyeti sempozyumu
'Hatiç'teikiyü ^ —
içindeyüzülebilecek'
Istanbul Haber Servi-
si- Istanbul Büyükşehır
Belediye Başkanı Ali
Müfıt Gürtuna, Istan-
bul'un su sıkıntısıru
çözmek için 7 büyük
baraj inşa edildiğini
söyledi. Gürtuna aynca
Haliç'in temizleneceğı-
ni belırterek "tki yıl için-
de burada yüzûlebile-
cek" dedi.
Istanbul Büyükşehir
Belediyesi Su ve Kana-
lizasyon Idaresi (İSKÎ)
taraftnda düzenlenen
"OsmanhSu Medeniye-
tiSempozyumu" Fesha-
ne Festival Sarayı'nda
başladı. Sempozyumda
konuşan Gürtuna, Os-
manlı kültürünün ban-
şı, huzuru, sükûnu, este-
tiği ifade ettigini, haya-
tın kaynağı olan suyu
medeniyetin orta nokta-
sına koyduğunu ileri
sürdü. Gürtuna, 1950'li
yıllarda göç nedeniyle
çarpık yapılaşmanm ve
susuzluk problemleri-
nin meydana geldiğini
behrterek şunlan söyle-
di:
"6yıl içinde 7 tane bü-
yük baraj inşa edildi.
Dev su yoDan, isale hat-
lan yanıkn. Kentin su şe-
bekesi yüzde 90 yenilen-
di. tstanbul tenüz, sağ-
hkh suya kavuştu."
Halıç'i temizleme ça-
lışmalan hakkında da
bilgi veren Gürtuna,
Haliç'in yeniden tarihi
ve doğal güzelliğine ka-
vuşması için çeşitli pro-
jeler gerçekleştirecekle-
rini söyledi. Gürtuna
aynca, eski Galata Köp-
rüsü'nü okullar kapan-
dıktan sonra kaldırmayı
düşündüklerinı de ifade
etti. Gürtuna, "Haliçte
bu yıl kürek yanşlan
başlatacağız. 2 yıl sonra
da yüzmeyanşlanyapa-
caöz" dedi.
ISKİ Genel Müdürii
Veysel Eroğlu da Os-
manlının su ile ilgüi bü-
yük bir medemyet kur-
duğunu, zaman içinde
tahrip edilen çeşme, şa-
dırvan, sebilleri tarihi
dokusuna uygun olarak
onardıklanm kaydetti.
Haliç Projesi'nin dün-
yanın en büyük çevre
projesi olduğunu iddia
eden Gürtuna, bu proje
için İSKİ ve Büyükşe-
hir Belediyesi'nin 300
trilyon harcadığmı, bu-
gün itibanyla Haliç'in
altyapı çalışmalanmn
tamamlandığını, artık
üstyapı çalışmalanna
başlayacaklanm ifade
etti.
BAM TELI
TAYFUN TALIPOGLU
TELLER MAZIDAGI'NDA KOPUYOR
ONCE MILYARLAR HARCANARAK
FOSFAT TESİSLERİ KURULDU
SONRA DA ZARAR EDİYOR
DİYE KAPATILDI
www.ntv.com.tr
BU AKŞAM
21:
CIMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Değişimin Diyalektiği
Oktay Akbal perşembe günkü yazısında "de-
ğişmek-değişmemek" kavramlarını irdelıyor ve
değişmenin kaçınılmazlığını vurguladıktan sonra
soruyor: "Her değişim iyi midir? Her değişmeme
kötü müdür?" Onun da belirttiği gibi fiziksel de-
ğişmelerin, gençliği yitirmenin, bu anlamdaki de-
ğişmenin hüzün verici bir yanı olduğunda kuşku
yok. Ya öteki tür değişmeler? Gömlek değiştırir gi-
bi ahlak, düşünce, ınanç degiştirmeler? Oktay Ak-
bal'ın bu konuda, toplumumuzdan, yaşadığımız
günlerden verdiği örnekler düşündürücü, öğreti-
ci, ibret verici. Değişimleri çıkarlanna ayarlı nice in-
san tanıdık, tanıyoruz. Fakat sadece bu kadar mı?
Oktay Akbal'ın yazısını okumadan önce de bu haf-
taki yazım için tasariadığım konu buydu. Oktay
Ağabeye bir mertıaba demek fırsatı da veren bu
girişten sonra şu "değişme-değişmeme" konusu-
na farklı açılardan ve farklı bir alandan örneklerle
bir kez de ben değinmek istiyorum...
•••
"Paris Düşerken"\n Lucien'ini anımsar mısınız?
Ehrenburg'un ünlü romanının kahramanını? En
hızlı komünistken, "partili"komünistleri, "sıradan"
emekçileri küçümserken, sonunda azgın birfaşist
olup çıkan Lucien'i? Ehrenburg, kahramanının ki-
şiliğini ilmek ilmek dokuyor ve sonuçta okuru da
şu kanıya vardınyon Lucien'in değişimi kaçınıl-
mazdı. Çünkü onun başlangıçta göründüğü kişi-
lik, olmak istediği, olduğunu sandığı kişi olabilme-
si olanaksızdt... O tüm yaradılışıyla, eğilimleriyle,
mizacıyla, değer yargılanyla, sonradan olacağı ki-
şinin (asıl kişiliğinin) özünü içinde taşımaktaydı..
Bu anlamda, Lucien'deki değışımı olumlu ya da
olumsuz kavramlanyla değerlendirmek anlamsız-
dır... Olaylar onun asıl kımliğını, başlangıçta ken-
disinin de bilincinde olmadığı gerçek kişiliğini or-
taya çıkarmıştır...
Peki, ya Gorki'nin "Ana "sının, yaşadığı olaylar
sonucunda bilinçli bir devrimciye dönüşen o "sı-
radan" halk kadınının değişimi? Bu örnek için de
söylenebilecek şey, kanımca, sınrfsal kökeniyle,
erdemlenyle, o halk annesinın de sonuçta olması
gerekeni olduğu; yaşadığı olaylar sonucunda asıl
özünün, kimliğinin ortaya çıktığıdır...
• • •
"Gerçekçiliğin Tarihi"nde Boris Suçkov, Bal-
zac ve Stendhal'in gerçekçiliklerı arasındakı ay-
nma geniş yer ayınr. Suçkov'a göre, Balzac'ın kah-
ramanlannın sonuçta "yöneticı sınıftan biri" olup
çıkmalannın nedenı, tüm gerçekçıliğine karşın Bal-
zac'ın "devrim" düşüncesini reddetmesidir. Bal-
zac'ın toplum çözümlemesi, onu, burjuvazinin er
geç zafer kazanacağı sonucuna götürmüştür. "De-
mokratik ihtilalci harekete düşünsel olarak güçlü
birşekilde bağlı bircumhuriyetçi" olan Stendhal
(ve kahramanlan) içinse durum böyle değildir. "Kı-
zıl ve Kara"n\n kahramanı Julien Sorel de tıpkı
Balzac'ın {"Insanlık Komedyası"nm) kahramanla-
n gibi, amacına ulaşmak için aynı silahlara başvur-
muş, fakat sonuçta yönetici sınıftan biri olup çık-
madığı gibi, toplumsal çevreyle arasındaki çatış-
ma bir çözüme (değişime) ulaşmamıştır... Çünkü
bu çatışma sınıfsal uzlaşmazlığa dayalıdır...
Durum böyleyse eğer, çatışma çözüme ulaş-
mamış da ahlak, duygu, öğreti değiştiren; ya da
zaten bulunması gerekli konuma gelen kendiniz-
seniz; daha açık bir deyişle, bir zamanlarki solcu-
luğunuz bir gençlik yanılgısından başka bir şey
değildiyse; şimdi, "değişmediier" diye başkalan-
na kızmanız, çamur atmanız neden?
• • •
Cahit Srtkı Tarancı fiziksel değişmenin hüznü-
nü çok güzel anlatır: "Neden böyle düşman gö-
rünürsünüz I Yıllar yılı dost bildiğim aynalar..."
Ruhsal, ahlaksal değişmeleri gösteren bir ayna ise
henüz keşfedilmedi. Bu bızim kendi vicdanımız,
sağduyumuzdur... Tabii o datümüyle değişip, çar-
pılıp, ya da büsbütün yok olmadıysa...
Uluslararası sempozyum
'tdarede katdım
ilkesi uygulanmak'
tstanbul HaberServisi-
tdarede demokratikleşme
ve saydamlığın gerçek-
leştirihnesi içm idari usu-
lün gerekli olduğu belirti-
lerek idarenin demokra-
tikleşmesinde katıhm ve
açıklık gerektiği vurgu-
landı.
Istanbul Barosu, Mal-
tepe Üniversitesi, Avus-
turya Kültür Enstitüsü,
Fredrich Ebert Vakfı ve
îstanbul Goethe Enstitüsü
tarafından düzenlenen, i-
ki gün süreli "İdarenin
Demokratikleşmesi Süre-
ci OlarakSaydamlık" ko-
nulu uluslararası sempoz-
yum başladı.
İTÜ Maçka Sosyal Te-
sisleri'nde gerçekİeştiri-
len sempozyumda konu-
şan Maltepe Üniversitesi
Hukuk Fakültesı ögretim
üyesi Prof.Dr. AB Ülkü
Azrak, idarenin demok-
ratikleşmesinde temel il-
keler olan katılım ve açık-
lığın, hukuken desteklen-
miş bir idari usulün de il-
keleri olduğunu söyledi.
Azrak, Türk ıdaresinin
nükJeer santral yapımı
için halk oylaması yap-
mayıp genel etkili ve top-
lumsal yaşamda çok
önemli etkiler yapabile-
cek bir konuda katılım il-
kesini uygulamadığmı
söyledi.
Türk idaresinin açıklık
iUcesinin gereği olan kişi-
ye kendisiyle ilgili olan ve
olmayan belgelen incele-
me iznı de vermediğinı
vurgulavan Azrak. hazır-
lanan "idari Usul ve Bilgi
Edinme Yasası Ön Tasla-
ğı"nm açıklık iUcesini ya-
şama geçirebilecegini
söyledi.
Açıklık ilkesi gereği ıl-
giliye gerekçenin de bıl-
dinhnesı gerektiğıne dik-
kat çeken Azrak. Danış-
tay'ın bugüne kadarkı çe-
şitli kararlannda idarenin
ilgiliye gerekçe bıldirme-
mesini hukuka aykın say-
masmakarşın 1997 tanh-
li bir karannda bunun gö-
rülmediğini kaydetti.
'Sakatlıklar yasa\la
giderilir'
Almanya Düsseldorf
Heinrich Heine Üniversi-
tesi öğretim üyesi
Prof.Dr. Michael Sachs
ise usul sakatlıklan nede-
niyle hukuka aykın ış-
lemlerdeki sakatlıklann,
yasayla belirlenmiş hal-
lerde giderilebileceğini
kaydetti. Sachs, usul sa-
katüklannm giderilr
nin yargı aşamasmda bile-
olanaklı olduğunu anlattı.
Istanbul Üniversitesi
Hukuk Fakültesi öğretun
üyesi Prof.Dr. tlhan Ozay
ise idarenin demokratik-
leşmesi için idarenin etki
alanındaki herkesın bilgi
edinme ve idari usul hak-
kına sahip olması gerek-
tığim vurguladı