Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 MAYIS 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI / ekonomi@cumhuriyetcom.tr 13
Dünya Bankası
kredisi
• ANKARA(AA)-
Dünya Bankası'nın
Türkiye'ye vermeyi
planladığı Ekonornik
Reform Kredisi, Dünya
Bankası Başkanı
James Wolfensohn'un,
25 Mayıs'ta Türkiye'ye
yapacağı ziyarete
yetiştirilmeye
çalışıhyor. Tanm Satış
Kooperatifve
Birlikleri'nin yeniden
yapüandınlmasını
öngören yasa tasansının
yasalaşması durumunda
ERL, 25 Mayıs'tan
önce Dûnya Bankası
Yönetim Kurulu'nda
görüşülerek 750 milyon
dolarlık kredi
Tûrkiye'nin kullanımına
sunulacak.
ÜzeUeştimneler
surüyor
• ANKARA(AA)-
Özelleştirme kapsamında
bulunan Seka Bolu
Işletmesi için en
yüksek teklifi, 4.9 milyon
dolar ile Gentaş A.Ş ve
Yaşar Çelik Ortak
Girişim Gnıbu verdi.
Bu arada Sümer
Holding A.Ş'nin
özelleştirme Idaresı
Başkanlığı'naait 15
iştirak hissesinin blok
satış yöntemiyle
özelleştirilmesine ilişkın
ilan yayımlandı.
Avrasya petrol
konferansı
• Ekonomi Servisi - Dış
Ekonomik îlişkiler
Kurulu (DEtK)
Karadeniz Ekonomik
Işbirliği tş Konseyi
(KEIK) ve ABD'li
Enerji Araştırma ve
Danışmanlık Kuruluşu
(CERA) tarafindan
düzenlenen "Üç Denizin
Hikâyesi: Kıtalann
Kesişme Noktasında
Avrasya Enerjisi"
Konferansı 9-11 Mayıs
tarihleri arasında
Istanbul'da yapüacak.
KEÎK Yönetim Kurulu
Üyesi ve Tekfen Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
Nihat Gökyiğit,
Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel
himayesinde
düzenlenecek
konferansın tstanbul'da
yapılmasının Tûrkiye'nin
dûnya petrol
dağıtım merkezi olacağı
görüşûnü pekiştirdiğini
söyledi.
Euro'nun duramıı
emfşelemfriyor
• Ekonomi Servisi -
Belçika Ulusal Merkez
Bankası (BNB) Başkanı
Guy Quaden, ortak para
birimi Euro'nun değer
kaybıyla ilgili gelişmeleri
"hayal kuıcı" olarak
nitelendirdi ve olayın
inanılmaz boyutlara
doğru gittiğini söyledi.
Quaden, "Piyasalar ne
AB ekonomisinin
kaydettiği ilerleme ve
gelişmeleri ne de parlak
ABD ekonomisinin bazı
küçük zayıflıklannı
görmek istiyorlar.
Piyasalarda abartı hâkim,
bu durum fazla devam
edemez" şeklinde
konuştu.
SSK prim
• Ekonomi Servisi -
tstanbul Serbest
Muhasebeci ve Mali
Müşavirler Odası J_
(ISMMMO) Başkanf
Yahya Ankan, enflasyon
hedefı ve son yılın SSK
prim artışlan gözönûne
alındığında 1 Nisan'dan
geçerli olacak SSK tavan
ve taban prim artış
oranlannın yüzde 10'u
geçmemesi gerektiğini
bildirdi.
Hastalıklı buğdayın yurda sokulmasından ceza alan genel müdür hâlâ bakanlıkta
Suça Wiisteşarld^ ödülü
FATMAKOŞAR
Tonlarca hastalıklı buğdayın yurda
sokulmasıyla ilgili dava sonuçlanırken
dönemin Tanm Bakanbğı KoruinaKont-
rol Genel Müdürü Mehmet Alkan suç-
lu bulunduğu halde bakanlıkta müste-
şar yardımcılığı görev ını sürdürüyor.
Kamuoyunda "hastahkh buğdavlann it-
hai edUmesine" ilişkın dava sonucun-
da, "görevi ihmal eöne suçundan" 2 yıl
ağır hapis cezasına çarptınlan Alkan,
görevini sürdürmesiyle ilgili soruya,
"Ben buğday nedir bilmem, görsem ta-
nunam. Olayla alakam yok" diye yanıt
verdi.
Tanm Bakanlığı bürokratlan ile yet-
kili yerel binmlerin yöneticileri, 1997
yılında tahlıl sonuçlannı beklemeden
Mersin Limanı'ndan 14 bin 700 ton
"sünne hastauğT taşıyan buğdayı yur-
da sokmuşlardı. Ithalatçı şirket, UNO fir-
masının yöneticilerinin de yargılandığı
olayda, Mersın Karantina'nın buğday-
la ilgili raporu ürünün depolara yerleş-
tirilmesınden haftalar sonra alınmıştı.
1997 yılında gerçekleşen olayın ardın-
dan çok sayıda Tanm Bakanlığı yetki-
lisi suçlu bulunurken dönemin Tanm
Bakanlığı Koruma Kontrol Genel Mü-
dürü Mehmet Aikan'ın ödüilendirile-
rek müsteşar yardımcılığı görevine ge-
tirilmesi dıkkat çekiyor. Kınkkale As-
liye Ceza Mahkemesi'nin karannı Yar-
gıtay'a götüreceğinı belirten Alkan, ce-
zasını tecil ettirdiğıni söyledi. Aikan'ın,
daha üst düzey bir göreve getirilmesiy-
le ilgili eleştirilere verdiği yanıtlar ise
Türkiye'de bürokratların uzman olma-
dıklan alanlarda çalışmalanna dönük
endişeleri haklı çıkanyor. 1997 yılmda
Tanm Bakanlığı'nda Koruma Kontrol
TA aı
Genel Müdürü olan ve şu anda bakan-
lıkta müsteşar yardımcılığı görevini sür-
düren Alkan şunlan söyledi:
"BenimolaytaalakamvokÖvtene buğ-
day bitirim ne bir şey bilirim, görsem ta-
mmam. Ama istryorsamz istifa edeyim
yanL 14bin 700ton buğdav söz konusuy-
du. Ben aynkiıktan sonra depolarboşal-
tolmış. Bir kısmı da ihraç edilmiş. Benim
olayla gerçekten uzaktan yakûıdan U-
gim yok. Buğday yenilebilirdi Ama ola-
yın vahameti buğdayın tohumluk ola-
rak kuilanılma olasıhğmdan kaynaklan-
ch."
Buğdaylarda mantan bir hastalık ola-
rak nitelenen ve zararlı olduğu bilinen
sürme hastalığının tespit edildiği karan-
tina raporunun beklenmemesinin ise
yanlış olduğunu belirten Alkan, "Sûr-
meti buğdaylar venilebilir. TSE 'nin ona-
yından birincL ikinci, üçüncü sıruf diye
geçiyor" dedı Alkan, "Lrünler taah-
hûtnameyieindirilmiş.Koruma Kontrol
genelmüdürüydürn,ama benimyefld ato-
arım
Bakanlığı
bürokratlan ile
yetkili yerel
birimlerin
yöneticileri,
1997 yılında
tahlil
sonuçlannı
beklemeden
Mersin
Limanı'ndan 14
bin 700 ton
"sürme
hastahğı"
taşıyan buğdayı
yurda
sokmuşlardı.
nnnda değıL Mahalli yetidhTerin efinde.
Müdahale edemiyoruz, sonradan vakıf
olduk meseleye'* diye konuştu.
Karantına müdürlükleri ve kontrol la-
boratuvar müdürlüklerinin Tanm Ba-
kanlığı Koruma Kontrol Genel Müdür-
lüğü'ne bağlı olduğunu anımsatan Tür-
kiye Ziraatçiler Derneği Başkanı îbra-
him Yetkin ise, buğday ithalatında ya-
şanan bu tür olaylann, tüm kurallann çiğ-
nendığı piyasa ekonomisinin bir sonu-
cu olduğunu ifade etti.
ALK BANKASI
KOBÎ'lere
kredi
desteğiEkonomi Ser>isi-Halk Bankası, ih-
racatçı küçük ve orta ölçekli işletme-
lere yönelik 8 kredi desteği progra-
mı uygulayacak. Halk Bankası Ge-
nel Müdürü Yenal Ansen, KOBl'le-
rin ekonominin bütün yükünü üstlen-
diğinı belirterelc, özellikle ıhracat ya-
pan işletmelerin negatif fınansman
nedeniyle üretimi düşürmek ve ihra-
cat yapılan pazarlarda küçülmek zo-
runda kaldığına dikkat çekti.
Halk Bankası Genel Müdürü An-
sen, "fhracatçı KOBİ Günleri 2000"
kapsamında yaptığı değerlendirme-
de, makro politikalarda öngöriilen
hedeflere ulaşmanın, mali sektör ve
reel sektörün birlikte uyumlu çahş-
ması ve de üretime, yatınma ve ih-
racata verilecek gerçek destekler ile
mümkün olduğunu vurguladı.
thracatçı işletmeler
Halk Bankası'nı özellikle ihracat-
çı KOBl'lere kullandırabildığini söy-
ledi. Bankamn ihracata dönük kredi
programlan şöyle:
- Orta Vadeü Döviz Yaönm Kre-
disi: KOBtierin yannmlannı reaB-
ze ederek kapasrteterini artürmala-
n, üretim teknolojUerini yükseitefek
maliyeüerini azaltma ve daha kalite-
H ürünJer üreterek özeUikle yurtdışı
pazariarda rekabet güçJerini arttır-
malan amacıyla açüıyor. En az 100
bin DM limitle açılan kredinin üst b-
miti, işletmelerin mali durumu ve
projesi dikkate abnarak tespit edfli-
yor. Vade 2 yda kadar uzuyor. Tesis
ve iştetme kredisme, DM cinsmden,
1 Mayıs 2000'den itibaren yüzde 11
faiz uygulanıyor.
-Orta Vadeli Döviz Kredisi: En
çok2.5 milyon Euro limitle açılan kre-
dinin vadesi, yatınm kredilerinde 1
yılı ödemesiz 5 yıl ve işletme kredi-
sinde 1 yıl ödemesiz 3 yıl. Euro cin-
sinden yüzde 11 faiz uygulamyor.
Almanya 'da 1500 'eyakın Türk bilgisayar uzmanı çalışıyor
Büişimde Türkhâ/dmiyeti
OSMANÇUTSAY
FRANKFUKT - Federal
Almanya 'nın bilişim
sektöründeki nitelikli
- işgücü âçığıru-kapatmal:* ***
amacıyla, Hindistan başta
olmak üzere, AB dışı
ülkelerden uzman getirtme
çabalan ve 'green card'
tartışmalan sürerken bu
sektörde görev yapan
yabancı uzmanlar arasında
ilk sırayı Türklerin aldığı
ortaya çıktı. Bilişim
sektöründe uluslararası
rekabet baskısına
direnebilmek için
yabancı uzmanlara
vize kolaylıklan
sağlama konusunda
ekonominin önde
gelen yönetici ve
kurumlanyla göriiş
birliği sağlamaya
çalışan hükümetin,
özellikle çalışma
dairelerindeki
uygulamalarla,
Türkler başta olmak
üzere bu üUcede
yetişmiş yabancı
uzmanlan "kendi
memkketlerine" gen
gönderme çabası
gösterdiği de ileri
sürüldü.
Bir süre önce yapılan
son CeBIT 2000
Fuan sırasında
Başbakan Gerfaard
Schröder'in ilk kez
kamuoyuna açık bir
çağn şeklinde ^
formüle ettiği, •
Almanya'nm
dışandan en kısa
sürede bilgisayar ve
iletişim uzmanlan
getirtmek zorunda
olduğu yolundaki
talep, Federal
Çalışma Bakanlığı
• Bilişim sektöründe acil uzman ihtiyacı içinde
kıvranan Almanya, gözünü dışandaki nitelikli
işgücüne dikerken özellikle bilgisayar alanında
bağımlı çalışan yabancılar arasında Tûrkler
. raikijîsiz bir konümdabulunuybr. -""!
rakamm bir yıllık bir
zaman zarfmda 363 bin
500'e sıçradığını ortaya
çıkardı. IAB raporuna göre
1999 yıh itibanyla Federal
Almanya'da 1469 Türk
pasaportlu bilgisayar
uzmanı çalışıyor ve TC
vatandaşı bu uzmanlan,
ikinci sırada Avusturyalılar
bünyesindeki 'tşgücü
Pfyasası ve Meslek
Araşbrmalan Enstitüsü'
(IAB) tarafindan bir rapor
halinde işlendi. Enstitünün
araştırması, Alman bilişim
sektöründe 1998 yılı ortası
ıtibanyla 'bağunh çalışan'
toplam uzman sayısının 24
bin olduğunu, ancak bu
izliyor. Bir diğer kategori
olan 'Avrupa Birliği dışı
ülkeler' arasında ise
ABD'nin, 843 uzmanıyla
Türkiye kökenli
'uzmanlarfhrıernotı ' - **"
ardından gelen ikinci
büyük gnıbu oluşturduğu
saptandı.
Türk uzman sayısrnın
Amerikah uzmanlann iki
katına yakın bir rakama
ulaşması da raporun dikkat
çeken sonuçlan arasında yer
aldı. Araşnrma, tek tek
ülkeler bazında Tûrkiye'nin
1469 uzmanla ön srrayı
işgal ettiğini, AB
üyesi olmayan
ülkeler
sıralamasında ise
rakıpsız olduğunu
ortaya çıkardı.
Türİciye'yi,
ABD'den sonra
Rusya, 719 uzmanla
izliyor. Üzerinde
çok konuşulan
Hindistan'ın ise
Alman bilgisayar
sektörüne 1999
yılında sadece 145
uzman vermiş
olması dikkat çekti.
Sektörde, Doğu
Avrupa üJkeleri
1037, Balkan
ülkeleri 887,
Yakındoğu ülkeleri
872 ve Güney ve
Güneydoğu Asya
ülkeleri de 792
bilgisayar
uzmanıyla temsil
edildiler.
AB ülkelennden
gelen yabancı
uzmanlar arasında
Avusturya, 1395
bılgisayarcısıyla ilk
sırada yer alırken
onu 1192 uzmanla
tngütere izledi.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yarım kalan tesislere aktanlacak trilyonlar sözde kaldı
Hükümet verdiği sözleri tuttnadı
HAZALATEŞÇAKIR
Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da
yanm kalan tesislerin tamamlanarak
ekonominin canlandmlacağı
^yonuüdeki vaaöer sözlerde kaldı. Acfl
T)estek Prograrrii çerçevesinde 703
şirket 181.1 trilyon lira tutannda kredi
talebinde bulunurken bugüne kadar
sadece 23.8 trilyon lira kullandınldığı
bildirildi. Bu kredilerin büyük bir
bölümünü 1999 yılında kalkınmada
öncelikli iller kapsamına alınan Hatay,
Ordu ve Yozgat aldı. Bu illerin, bugüne
kadar yapılan ödemelerin yüzde 35'ini
aldığı kaydedildi. tssızlığın
sokaklanna yansıdığı Diyarbakrr,
Mardin, Batman gibi birçok ilde yanm
kalmış tesisler devletten teşvik
bekliyor. Acil Destek 2 Programı _J
Çerçevesinde 384'ü anonim, ~~
TI9^u limftet ve dTğer statüdeki
şirket olmak üzere 703
başvuru yapıldı. Başvuran
şirketler 181.1 trilyon
tutannda kredi talebinde bulundu.
Buna karşılık Kalkınma Bankası ve
Vakıflar Bankası tarafindan toplam
245 şirkete 40.4 trilyon tahsiste
bulunuldu. İki banka tarafindan
yapılan toplam ödeme 23.8 trilyon lira
oldu. Resmi Gazete'nin 5 Mart 1999
tarihli sayısında Acil Destek 2
Programı kapsamındaki 21 ile
Bayburt, Gümüşhane, Hatayj Ofaü ve
Yözğat daeklendl. Ancak verilen
Tcredîlerin buyük bölümü Hatay,
Ordu ve Yozgat'a gitti. Bu üç
ile bugüne kadar 8.5 trilyon lira
ödeme yapılırken sadece
Hatay'a 3.8 trilyon lira verildi. Buna
karşın Batman, Diyarbakır, Bingöl,
Hakkâri, Mardin, Siirt, Şırnak,
Tunceli'den oluşan illere ancak 3.8
trilyon tahsis edüdi. Güneydoğu
Sanayici ve Işadamlan Derneği
(GÜNSİAD) Başkanı Bedrettin
Karaboğa, yanm kalan tesisler için
öngöriilen paralann bölgeye
aktanlmadığuu beDrterek "Bakanbr
KunıhıSiu%Şınıak,Di)*rbalar\faı
toplanarak bölgeye destek otana sözfi
verdiler. Yanm kalan tesislerin
tamamlanmaa için trflyonlar
aktaracağız, dendi Ancak bugüne
kadar bir gelişme dbn&âı7
' diye konuştu.
Karaboğa, bölgenm kalkınmasına
yönelik yasalaruı süreklilik taşıması
gerektigini anlatarak yeterli oranda
kaynak aynlması gerektigini anlattı.
ŞÜKRAN SONER
Bip Koyup..
önceki gün Sıvas Cumhuriyet Üniversitesi tktisa-
di ve Idari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Mustafa
Arbrrtaş'ın organize ettiği bir konferans için Sıvas'tay-
dım. Uzun süreçte kentin kimliğini değiştirebilecek,
insanlann yakılması ayıbını unutturmaya çalışacak
bir değişimin kokusunu aldım. Gelişmeye açık çağ-
daş bir üniversite kampusu, içi kimlikii, özverili öğ-
retim üyeleri ile doldurulabildiği ölçüde, aydınlanma-
yı önce öğrencilerine sonra da bir kentin insanlan-
nayansıtacak.
Önce Cumhuriyet Üniversitesi'nden, sonra gece
Ankara'ya trenle dönerken karşılaştığım Diyarbakır
Dicle Ünıversıtesi'nden öğretim üyeleri ile uzun bir
zamandır kopuk olduğum üniversiteler sorununu
tartıştık. Anadolu üniversiteleri konusunda bir kez da-
ha ikircıklı kaldık. Sıyasetçinın altyapısı olmadan,
sadece oy hesabı ile üniversite açtımnasının getirdi-
ği sorunlann eksileri ile, bir kente üniversitenin gel-
mesinin artılannı gözden geçirdik.
Ne yazık ki artılann bir kez daha söz konusu üni-
versitenin kadrolaşmasının içeriğine bağlı olduğunu
gördük. Eskişehir Anadolu Üniversitesi sayısız artı-
laria büyümüştü, Sıvas Cumhuriyet eksilerte başla-
mış, artılaria gelişme yoluna girmişti. Diyarbakır Dic-
le çok önemH potansiyeline, yöre ölçeğındekı ışle-
vine, önemli yatınmlara karşın, çıkarodaklan ile bağ-
lantılı zikzaklar çiziyordu. Pek çok Anadolu üniver-
sitesi ise kentine aydınlanmayı taşımak yenne, ge-
riciliğin kadrolaşmasının odagı olarak büyüyordu.
Siyasetçinın elini çekmemesı, 12 Eylül ve YÖK'ün
olumsuz etkıleri önemli bir tehdit olarak duruyorlar.
Hatta yerel ölçekteki validen başlayan yönetim kad-
rolan, Anadolu üniversitelerinin bulunduklan yörele-
re yapabilecekleri katkılara, aydınlanmaya, kimileri
destek kimileri de köstek oluşturuyorlar.
Yine de nereden bakarsanız bakın, Anadolu'ya
üniversitelerin girmesi, aydınlanma, eksiği gediği ile
kamu eliyle oluyor. Özel sektörden Bolu'da kendisi
aydınlanmacı güzel insan Izzet Baysal'ın katktsını
saymazsak katkı yok. özel üniversiteler, kamu üni-
versitelerinin yetiştırdiğı öğretim üyelerini yüksek
ücretlerie çalmakla yetinıyor. Üniversiteler için en
pahalı yatınm olan nitelikli öğretim üyesi yetiştinme-
ye para harcamıyorfar.
Elbette yoksul öğrencileri yetiştirmek gibi bir kay-
gıdan çok uzak, yüksek ücretlerie öğrenci bulacak-
lan büyük kentlerde odaklanıyoriar. Toplumun, hele
de Anadolu'nun aydınlanmasına katkıda bulunmak
gibi bir kaygılannın olması tabii ki beklenemez. Ya-
tınm maliyeti yüksek teknik alanlara hiç bulaşmıyor-
lar. Üniversite kampusu yaratma maliyetine bile kat-
lanmayı göze almadıklanndan dar alanlara, kamu-
dan kapabildikleri yerlere sıkışıyorlar. Yetmiyor, si-
yasetçi üzerindeki ağırlıklan ile bütçeden de önem-
li paylar kapıyorlar.
Sözün özü.. yeni dünya sömürü düzeninin, küre-
sel rüzgârlann estirdiğı özelleşme eğitimde, hele de
üniverset düzeydekı eğitimde, aksıne bütün propa-
gandalara, beyın yıkamaya karşın gelişemıyor. Birve-
rip üç-beş-on kazanma külturünü edınmış özel sek-
tör, kâria bağdaşamayacak eğitım kurumlannda çok
şova oynama örnekleri dışında çoktan havlu atmış
bulunuyor. Daha düşük puanlarla, zengin aile çocuk-
lannı çok büyük paralarla okutmak, iş dünyası için
popüler diplomalar sağlamak yolunu seçmek dışın-
da bir alanda varlık olunamıyor.
Elbette kamunun yetıştirdiği değerii öğretim üye-
lerinin transferleri, az sayıda öğrenciye sağlanan ki-
mi özel olanaklarla, kimi özel üniversiteler popüler
olarak kalacaklar. Ama bilimsel ölçekte kurumlaşmış,
her alanda fakültelen olan ünıversıtelere hıç ama hıç
dönüşemeyecekler.
Maliyet açısından çok daha elverişli ortaöğretim,
ilköğretim alanlannda bile nitelikli eğitımın maliyet-
leri ile, bire üç-beş-on kazanma kültürü arasındaki
çelişkı, paralı okullann, kolejlenn giderek bir darbo-
ğaza sıkışmasına neden oluyor. Birkaç yıl öncesine
kadar girebilmek için çocuklanmızın yanştınldığı ko-
lejler, gerek yükselen astronomik ücretleri ile gerek-
se üniversiteye girişteki başansızlıklan ile çekim mer-
kezi olmaktan çıktılar. Şimdi pek çoğunluğu konten-
janlannı doldurmakta güçlük çekiyor. Kimileri kapa-
nıyor.
Küreselleşmenin felsefesi eğitim gibi insana yatn
nmın söz konusu olduğu bir alanda iflas etmiş bu-
lunuyor. Eğitim ne yazık ki, bu ideolojinin baskısı al-
tında Cumhuriyetin ilk onlu yıllanndaki gibi kamu ta-
rafindan da ciddiye alınmıyor. Ülkenin geleceğinin
en önemli, en anlamlı, gençlere, insana yatınmı olan
eğitim, her geçen gün kan kaybediyor. Türkiye eği-
time aynlan düşük payı ile dünyanın en ayıplı ülke-
lerinden biri konumunda kalıyor. Genç nüfusu çok
fazla ülkemizde gençler giderek daha olumsuz ko-
şullarda eğitilmenın, eğitimin içeriğinden çok şeyi yi-
tirmesinin ağır bedellennı ödüyor.
Para değil ama toplumun gelişmesinde, çağdaş-
laşrna, ekonomik sıçrama.. her şeyde gerçekten bi-
re üç-beş-on verecek olan tek yatınm alanı; eğitime,
genç insana yatınm özel sektöre para getirmediği,
kamu yükselen değerlere teslim olup görevini yap-
rnaktan giderek uzaklaştığı için güdük kalıyor. Tür-
kiye gelişmedeki en büyük çıkmazını eğitime yatı-
nm yetersizlığınde yaşıyor.
sukransoner@yarioo.com
Tanm satış kooperatifleri
'Karar yetkisi
bizde kalsın'tZMİR(AA)-Tanm
saöş kooperatifleri
birliklerinin
özerkleştirilmesine
üişkin yasa tasansında,
birliklerin karar
mekanizmalannı
koruyucu yönde
düzenlemeler yapılması
istendi. Tariş Zeytin ve
Zeytinyağı Birliği
Yönetim Kurulu
Başkanı Cahit Çetin,
TRMM
komisyonlannda
görüşülen yasa tasansı
konusunda çekinceleri
olduğunu bildirdi.
Tanm satış
kooperatiflen
birlüderini tedırgın
eden konulann,
özerkleşme sürecinde
kurulacak "yeniden
yapdanma kuruhTnun
yetkılen ve taslak ana
sözleşmenin
hazırlanması olduğunu
anlatan Çetin şu bilgıyi -
verdi:"Yeniden
yapılanma kurulunıuı
amir hüküm verme
yetkisi olmamah. Bu
kurulun yetkilerinin çok
fazla olduğu
konusunda, Sanavi ve
TİCaret Rakanhğı fle ı_
-görüşbirliğimiz var. 1-
Ancak bunun vasa •-
metnine yansunası
lazun." Cahit Çetin, ana.
sözleşme hazırlanması
konusunda, tasanda
"Taslak ana sözleşme
hazırlanması bakanbk
tarafindan yapıhr"
ıfadesinin yer aldığını
söyledi.