27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 t M«US 2002 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DİZİ Türkiye'dekiler kötükartpostal kopyası PıcAçço ÖZSEN ACAR • Dünyanm herhangi bir köşesinde, çalmtı ya da kuşkulu bir tabloyu ele geçiren polisin ilk işi ulusal sanat kurumlarına bilgi verip bilgi almaktır. Sanat kurumlan da ilk iş olarak verilen bilginin ışığında kendi kayıtlannda ya da envanterlerinde bu yapıtla ilgili araştırma yaparlar. •^ Ulusal düzeyde bir sonuca ulaşılmadığında polis, merkezi Lyon'da bulunan Uluslararası Polis Örgütü (İnterpol) ile ilişkiye geçer, bilgi ve fotoğraf verip bilgi ister. Ondan sonra Lyon'dan gelecek yanıtla birlikte kovuşturma derinleştirilir. • Bu alanda başkaca uluslararası kurum ve vakıflann tamamlayıcı hizmetlerinden de yararlanılır. İzmir polisinin ele geçirdiği Picasso tablosu hakkında bu alanda nelerin yapıldığına ya da yapılmadığına önce bir göz atalım, sonra da yeni Picasso tablolan ile tanışalım. I. İNTERPOL: Ç a u * ya ^ k k a y i I yapmntesc,ledıldtfı bulunuy dıyor- u y a r d l - & ı d a 400 kadar ça- l g l b u k uruluŞ adaher- totı'ıcassoresrrubulunuyor. K « £ * £ J J ^ hana b!r gırişımde bulunmadı. Dorduncu Fıcas - m u ^ a s S w York Tunes (NYT) 8 ^ 3 ^ ^ ' ^ ^ ™ « ^ Frartz. kuruluşun y e ^ ^ r r ^ - , ^ 1 0 Ekim 2000 tarihli habennde Kerwood şöyle dıyor: M n a t cüann önünde yer ahyor. ş ı k 15 yıldır bir i ^ ^ ^ ^ nnc1s.çalmt1 y a p ı t l ^ o n ^ m u j y a p l t l a n m n özgun- mak, ıkıncısı ıster antık steryeru , s a h i b ı n ı ^ ^ varhğındandahabersızdı! Uluslararası sanat dünyasında müze yöneticilerinin şöyle bir ilkesi vardır: "Beğendiysen ve gerçekse yapıtı satın al, satıcının öyküsünü değil!" Çünkü her satıcının, pazarlamak istediği eski ya da yeni sanat yapıtı ile ilgili ister gerçek, ister söylenti, ister uyduruk kesinlikle bir öyküsü vardır. 1998 de Ürdünlü yetkililerin yutmayıp satın almadıkları "Körfez Savaşı 'ndaJCuveyt saraylarından çalınma " öyküsünü Kültür Bakanlığımızın değerli yöneticileri ve uzmanları bal gibi yutmuştu! Bu yargımızı doğrulamak için birinci "sözde orijinal Picasso " tablosundan sonraki gelişmeleri yine basın haberlerinden aktaralım: V. Hermitage Müzesi: Kültür Bakanhğfnın, Rusyanın bu im- paratorluk müzesinden geldiği söylenen bu tablo için öncelikle bu müzeyle ilişki kurma- sı gerekmez miydi? Bu da yapılmadı. Bere- ket, tnterpol bu müzeden yanıt sağlamıştı. Londra'da yayımlanan aylık "The Art Nevvspaper" adlı gazetenin uluslararası bas- kısuun Temmuz 2000 tarihli sayısının ikin- ci sayfasındaki St. Petersburg çıkışlı bir ha- berde özetle "Müze, Türk yetkililerinin el koyduğu La Fermiere adlı tablo konusunda- ki Ankara'nın saviannı çürüttü" denüiyor- du. Müze müdürü Mikhail Piotrovsky. "Dik- katli incelemeden sonra, bizdeki tablonun gerçekten özgün olduğu sonucuna vardık. Türkiye'den gelen bilgUerdeki aynnolardan da oradakinin sahte olduğu kanısına vardık" demişti. 1908 tarihli tabloyu Rus özel kolek- siyoncu 1913 'te satın almıştı. Tablo 1930'dan beri müzedeydi. Yalnızca bir kez 1954'te Pa- ris'te sergilenmek üzere Rusya dışına çıkmış- tı. Piotrovsky daha sonra (7 Mart 2001) Was- hington Post'a verdiği demeçte Türk Kültür Bakanlığı ile şu sözlerle alay edecekti: "Fo- toğraflaruu incelediğim iki resmin de taklit olduğunu söyledim. Orijinalleri yıllanhr Her- mitage'da sergOeniyor. Sıradan bir insan bi- le o tablolann kartpostallaruıdan yapdmış çok kötü kopyalar oİduğunu anlayabilir. Bu- nu beş ay önce onlara da söyledinı. Ama Tür- krye'dekilerin neden Picasso'lan olduğunda ısrar ettiklerini doğrusu bilemiyorum." (Ya- bancı basının doğruyu arayan bu girişimle- rine karşılık, Türk basını da her nedense mü- zeyle ilişkiye geçmedi. Acaba, ikı ülke ara- sında bir futbol maçı olsa ya da işin içine bir Nataşa olayı kanşsa Türk basını yine böyle mi davranırdı? Kim bilir, St. Petersburg'a yazarlar, muhabirler ve foto muhabirlerinden oluşan kaç kişilik bir ekip gönderilirdı.) VI. Kuveyt Devleti: Tablonun Kuveyt'te çahndığı söyleniyor- du. O halde Kültür Bakanlığı. resmen Ku- veyt'ten bilgi isteyebılirdı. Bu da yapılma- dı. Bunun yerine Kuveyt Büyükelçiliği, Türk Dışişleri Bakanhğı'na bir nota vererek "Bu tablonun Kuveyt'ten geldiğjne ihşkin kanıt- Iannıznelerdir"diye sordu. Türk basını, Ku- veyt Büyükelçiliği'nin bile kapısını çalma- dı. Buna karşılık 10 Ekim 2000 tarihli habe- nnde NYT, Ankara Küveyt Büyükelçiliği diplomatlanndan Sami Alsulayman'ın şu sözlerine yer verdi: "Büyükelçiliğe tablolar hakkında bilgi veribnedL Kuveyt'in bu re- simlerde herhangi bir mülkiyet hakkıyoktur. Ancak, Körfez Savaşı sırasında başkaca pek çok yapıtm çahndığı da bir gerçekur." VII. Biçem Analizi: Dünyanın çeşitli müze ve özel koleksiyon- lannda yüzlerce Picasso resmi bulunuyor. Kuşkusuz bunlar arasında iki özel "Picasso Müzesi" öne çıkıyor. Bunlardan biri Ispan- ya'da ötekısi ise Fransa'dadır. Bu müzeler- den uzman çağnlması ya da bu resimlerin ora- ya gönderilmesi gerekirdi. Buralardan geti- rilecek uzmanJar Picasso resimlerinin yılla- ra, konusuna, tekniğine. biçemine ve öteki özelliklerine göre görüş bildirebılirlerdi. Bu konuda Kültür Bakanı tstemihan Talay, Cum- huriyet gazetesine (29 Mart 2001) ilk olay- dan "yaklaşık on ay geçtikten sonra" şu açık- lamayı yaptı: "Güzel Sanadar Genel Mü- düıiüğü'ne talimat verdim. Yurtdışından Pi- casso uzmanı gefanesi sağlanacak. O zaman daha net olarak bu tablolar hakkında bir şey söylemek mümkün orar."Daha sonraki açık- lamalarda bir uzmanın ya da Picasso'nun oğlunun Türkiye'ye gelmesi olasılıklann- dan da söz edildi. (Aradan 22 ay geçtiği hal- de bu satırlar yazılırken bile hâlâ uzman bek- leniyordu!) Bu arada en ilkel bir araştırma yöntemiy- le aynca Picasso ile ilgili kataloglar karıştı- nlabilir, yakalananlann boyutlan ile kata- loglardaki ölçüler kıyaslanabılirdi. Bu bile ya- pılmadı. VIII. Laboratuvar Analizi: Pozitif bilim, tablolann özgün olup olma- dığını iki kere iki dört kesinliği ile saptaya- biliyor. Bu yola da gidilmedi. Örneğin, ya- kalanan resimlerin bı\2\, boya pigmentleri- nin kıyaslamalan yapılmadı. Picasso'nun değişik kentlerde ve değişik zamanlarda yap- tığı resimlerin tuvalleri ve kullandığı boya- lar kuşkusuz farklıydı. Ele geçen resimlerin tuval ve boyalardaki pigmentlerin laboratu\ r arda analizleri yapı- İabilirdi. Türkiye'nin en önemli araştırma merkezi Türkiye Bilimsel ve Teknik Araş- nrmalarKurumu'nun (TÜBÎTAK) Gebze'de- ki uygulamalı sanayi araştırmalan yapan "Marmara Araşnrma Merkea" de (MAM) Kültür BakanJığı'run aklına gelmedi. Oysa bu kurum tuval, boya ve benzeri konularda kimyasal araştırmalan yapabilecek yetenek ve donanıma sahipti. MAM'ın vereceği ra- porlar, dünya müzelerindeki Picasso yapıt- Ian ile byaslanabilirdı. Hatta hatta, tablola- nn üzerinden "morötesi ışınlar" geçirilerek resmin altında önceden yapılrruş bir başka resmin olup olmadığı da araştınlabilirdi. Iz- mir'de yakalanan satıcılar, dolarlann "morö- tesi ışuüar"dan geçırilmesini akıl ederken Kültür Bakanlığı bunu bile akıl edememiş- ti! (Anımsanm Uşak'tan kaçınlan Karun Ha- zinesi'nin bulunduğu tümülüslerden birinde taş üzerine yapılmış 2600 yıllık resimler de kesilerek kaçınlmıştı. Bunlann para ettiğini gören Uşaklı bir tabelacı aynı mezar odası- nın başka bir duvanna yaptığı benzerlerini keserek a>m yerel kaçakçılara üç katı fıya- ta pazarlamıştı. Bu resimler daha sonra New York Metropolitan Sanat Müzesi'nden bi- çem açısından değil, kullanılan boyanın ana- lizinden geri dönecekti. Çünkü boya antik kök boya değil, DYO fırmasımn sentetik boyalan idi!) Dora Maar da Izmir^de ele geçîrfldi(26 Haziran Hfirriyet) - Izmir Emni- yet Müdürlügü Madam Putmar'dan son- ra "Dora Maar* adlı yaglıboya tablosu- nu da Selçuk'ta bir dağ köyünde ele ge- çirdi. 15 milyon dolara anJaşan şebeke- nin iki üyesi yakalandı. Izmir Güzel Sa- natlar Akademisi'nce verilen ilk rapor- da eserin alt bölümünün orijinal olduğu, üst kısımlannda ise kıvnlmadan dolayn meydana gelen yıpranmalarüzerinde rö- tuş yapıldığı saptandı. Emniyet Müdürü Hasan Yücesan, yapıtın "İran- Irak sa- \aş sffasmda* (Ne zamanne zaman?) Tür- bye'ye sokulduğunu bildirdi ve "Tablo Fransa'daki bir galeriden alınnuş. Arka- sında Kuve%1 Krauyet Sarayı'nın mührü var. Rusya'daki bir müzeye sanlmış, ora- dan da çahnmış olabilir. Bu konuda ke- sin bir bilgi yok" dedi. (Yeni Binyıl) Yücesan, "Eser, Picas- so'nun 1938 yılında yapnğı bir çahşması olup 'Çirkm Kadın' dhetanını\t»r.Öneks- pertiz raporunda,eserinalttarafyapılan- masında orijinal etkiler görüldüğü, üst tarafinda ise kınlmadan ötürü sonradan yapılmış müdahale bulunduğu betirtile- rek, eserin üzerinde Picasso'ya ait imza- nm sflinmişolduğu ve sonradantaklit edi- lerek \eniden aüldıgL, eser üzerinde mut- laka kirmasal tetkik yapdmasınuı gerek- liüği ifade edildi. Raporda, Fransa Saüş Galerisi'nesorulmaa istendl Tablonun ar- kasında Kuvejt'in mührü var" dedi. (Bu konuda konuştuğum bir bilim in- sanı "Tablo gerçek, çünkü arkada Ku- vtyt'inmührüvar" deyince "Sahte resfaı yapan sahte mühür de yapamaz mı" di- ye sorduğumda bir an sustuktan sonra "Bunu hiç düşünmedik!" demişti) Ha- berde aynca "Picasso'nun 1873'te(!) öl- düğü" de belirtilmişti. (Sabah) "2. Picasso Operasyonu" baş- hkh haberde Picasso'nun tabloyu 1938'de yaptığını söyleyen İzmir Emniyet Müdü- rü Yücesan, Picasso imzasının silinerek sonradan taklit edilerek atıldığını, bu tab- lonun da Kuveyt Emirlik Sarayı'ndan Körfez Savaşı sırasında çalındıgının tah- min edildiğini söyledi. (27 Haziran Radikal) Son yıîlarda "Picasso EndüstrisTnın ortaya çıkhğına dikkati çeken uzmanlar, piyasada 14 bin sahte Picasso eserinin dolandığını söyle- diler. Uzmanlar, Picasso tablolarmın bir- biri ardına Türkiye'de yakalanmasına şu gerekçeleri gösterdiler: Türkiye"de Avrupa ve Amerika'da ol- duğu gibi, Mali Şube ve ilgili bakanlık- lann "uzman" sanat "eksperieri" yok. (Kimleri yokmuş?) Henüz kurumlaşmış olmadığı için, yakalanma riski daha dü- şük. Türkiye'deki kara para hareketi tüm dünyada biliniyor. Ortadoğu'dan Asya ve Avrupa'ya en uygun geçiş noktası ola- rak Türkiye görülüyor. Türkiye, tarihin kültürünü banndınyor olması yönünden de şebekeler için çekim noktası oluştu- ruyor. (28 Haziran Milliyet) interpol, tablo hakkında bilgi istedi. Türk Interpolü'nce yapılan incelemede tablonun çalınü ve ka- yıp kaydının bulunmadıgı belirlendi. Bu arada de\Teye Rus înterpolü girdi ve tab- lonun bir fotoğrafinı istedi. Geçen hafta Rus Interpolü'nden Ankara'ya "acil" kaydıyla bir mesaj gönderildi. Mesajda, tablonun orijinalinin St. Petersburg'daki Hermitage Müzesi'nde bulunduğu be- lirtiliyordu. Bunun üzerine Türk înterpolü de Tür- kiye'deki yetkililere şu iletiyi geçti: "Biz- deki tablo Hermitage Müzesi'ndekinin benzerktir. Hermitage uzmaniaru ülkemiz- deki yapıün özgününden, hatta bir kata- logdan yapılan bir kop>a olabileceğini bil- dintiler." Ruslar "özgünü bizde" diyordu. Piyasada 70 miryon dolara alıcı bulabi- lecegi savlanan Picasso tablosu hakkın- da Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sa- natlar Akademisi Güzel Sanatlar Fakül- tesi Öğretim Üyesi Prof. E)r. Ocakh: "Ök incelemeden sonra orijinaldir raporunu v^rirken 40 yühk kariyerimi ortaja koy- dum. Fakat eserin başma daha sonra bir şev- geldhse bilemem. Bizim incetediği- miz tablo Picasso'nun Madam La Fermi- ere eseridir'' diyordu. (Şimdiye değin dünyada acaba 70 milyon dolara kaç tab- lo satıldı ki!) Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Ge- nel Müdürü Mehmet Özel: "Yapüğumz incelemeler, hocalann verdiği raporiar tablonun Picasso'nun gerçek eseri oldu- ğunu beürtiyor (Acaba ne gibi inceleme yapüdı?) veHacettepe ÜniversitesiGüzel Sanatiar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Öz- sezgin avTintihincelemesinden sonra 'ese- rin kesinlikle Picasso'ya ait olduğunu' bfl- dirdi'' diye ekh'yor. (Sabah) Lyon'daki interpol Merkezi, Ankara InterpoKi'ne "Bu resim Rusya'da HermitageKoleksiyonu'nda serg9eniyx)r. EHnizdeki resmin gerçek oonasuun ola- nağı yok" yanıtını verdi. (Buna karşın Güzel SanatlarGenel Müdürü Özel "de- diğim dedik" yaklaşımıyla "Bo resim gerçek,bundaneminiz" diye ısrar ediyor- du. Hermitage Müzesi ve tnterpol, kos- koca Güzel Sanatlar Genel Müdürü Özel'den daha mı iyi bilecek? Unutma- yın ki o koltukta 28 yıl kesintisiz oturma becerisine sahip bir kişiî) (29 Haziran Radikal) Izmir polisi, "Gerçek kargaşa Rus polisinin verdiği bagflerden kavnakianrvor" dıyor. (Ah bu Rus polisi! Ne de olsa eski komünist de- ğüler mi?) Yetkililer, ikinci operasyon- da ele geçen Dora Maar adlı tablonun özgün olup olmadığının saptanması için "knnyasaianalizegereksnmn duyıdduğu- nu" dile getirdi. Bodrum'daki bir villa- da ele geçirilen Dora Maar tablosunu, uyuşturucu kaçakçılığından Itah/a'da se- kiz yıl hapis yatan, tarihi eser ve silah ka- çakçılığından sabıkalı, eski bir millerve- kilinin oğlunun sattığı belirlendi. (Hür- riyet) Kuveyt'in Ankara Büyükelçiliği, Dı- şişleri Bakanlığı'na resmi yazıyla başvu- rarak iki Picasso tablosunun kendilerine verilmesini istedi. Dışişleri'nin yanıh he- nüz beürsiz. (30 Haziran Yeni Binyıl) interpol 'ün "Elinizdeki tablo sahte, gerçeğı bizde" demesi üzerine Emniyet Genel Müdür- lüğü yasaya göre ortada suç olmadığı ka- nısına vardı. Nöbetçi mahkeme suç nite- liği bulmayınca 6 kişiyi "hffsızhk" suçun- dan tutukladı. (Oysa sahtecüik savı olma- sı gerekmez miydi?) Halen Buca Kapa- lı Cezaevi'nde tutuklu bulunan 6 kişi önümüzdeki günlerde Izmir 1. Ağır Ce- za Mahkemesi'nde yargılanacak. Poüsin "tarihi eser kaçakçıhğı(!)'\ nö- betçi mahkemenin "hırstzlıkla (!)" suç- ladığı kişıler. mahkemede "lzin ahnadan yurtiçine tarihi eser sokmak ve gümrük kaçakçıhğısucuişlemekten(!)'' yargılana- cak. (Yurtdışından tarihsel yapıt getir- mek için izin değil, yalnızca gümriikte bil- dirim gerekiyor. Girişi serbestrir. Kaldı ki bu tablolar "tarihiyapıt'', hatta "yapıt" değildir. Olsa olsa haklannda sahteciük, dolandıncılık savlaması gerekmez miy- di?) (8 Temmuz Radikal) îzmirli bilirki- şilerden ve daha önce ilk tablonun "öz- gün olduğuna kaubını basöğı" yazılan Prof. Dr. Ocaklı, "Her iki tablonun da öz- gün ohna olasıhğı yüksek. Fransa ve ts- pama'daki Picasso uzmanlannın göriiş- krinebaşvunıhnak.Yapıtözgün kabuledi- lerek araşürmalar yapıhnah" dedi. (14 Temmuz Sabah) Picasso'nun fir- ça darbelerini, çizgilerini ve kullandığı renkleri inceleyen uzmanlar(demekki biz- de de Picasso uzmanlan varmış!), Anka- ra'daki resimle Rusya'daki tablo arasın- da büyük farka dikkati çektiler. Uzman- lar Rusya'daki tabloda resmedilen kadı- nın bizdekıne oranla "çok daha toplu ol- duğunu" ve "amnun darfağnu" ilk bakış- ta ftrk ettiler! Picasso'nun darbelerini, çiz- gilerini ve kullandığı renkleri inceleyen uzmanlar, Ankara'daki tablonun orijinal olduğu görüşünde birîeştiler. Bu yönde raporiar hazırlayan uzmanlar, Rusya'da- ki tablonun kesinlikle sahte olduğunu vurguladılar. (Hermitage Müdürü'nün neden Türklerle alay ettiği şimdi daha iyi anlaşıhyor!) (Sabah-Başkent Sayfası) Ankara Dev- let Resim \ e Hevkel Nİüzesi Müdürü \a- ral Yurdakuia tlgili ülkelerden bir tepki beklivonız. Biz şu anda hiçbir biçimde özgünlüğune müdahale efmeden tablo- lan sakhyoruz. Durum aydmlığa kavıış- tuktan sonravineözgünlüğunezararvw- meden, sonradan istenildiğinde ortadan kalkacakbir boyailegözebatan olunısuz- lukian yüzeysd oiarakrötuşja yokedece- ğjz" dedi. Helal olsun.. ne teknoloji! (21 Temmuz MilliyertÎ7mirF,mniyet Müdürü Hasan Yücesan, kimse başvur- madığı için uluslararası gümrük mevzu- atına göre "Picasso tablolan mfl- letimizin"dir. Tablolanmız ulusumuza hayırlı olsun. Yann Şanhurfâ'da buluşmak üzere... Sürecek
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle