25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 26 MAYIS 2002 PAZAR HABERLER Mazlum Çimen, 'Bunu alıyorlar, bunu vereyim' diye düşünmüyor üreğimdeki ırmağıseçerimİVTİCE TUNCER öyle bır firtınaydı ki Emekçi'niıı ruhundakı. löylesini Nuh bıle görmemişti. Mazlum Çimen, Imekçi nın "Mem nelere gark ohnadıZin'in ate- şiçür mısrasını okudugu anda bükülüp düştü. •Feryach îsvanım"" Mazlum Çimen'de melodi dıç damlalar gıbi döküldü. Biz de o damlalara disüp Sait Faikin adasının yolunu tuttuk. Burgaz Adası'nda Mazlum Çimen'in "Tekka- ındj knş uçmaz.benim öcekikanadım*" dedığı Ya- s«nin Göksu'yla bırlikte yürüdü gitti sohbeti- nıiz Babası Nesimi Çimen'den cuıayı. babasından sonıaençok gördüğü ozan Mahsuni Şerif ten uzun sapk bağlamayı öğrenmiş- ti Mahsuni "nin "karataz"de- dığı bağlaması Mazlum'a geç- mtştı. Çocukluğunda Âşık Mah- sun gibi besteleryapmayı hayal ederdi. Halk, "çağın Pir Sul- tanTnı Hacıbektaş'ta uğurlar- ken arkasından baktı ve imren- di Mazlum Çimen "Insanlar ö>1e bir geüniş ki örgûtsüz ve bi- reysd karariarryla. Orada keo- diİerinden bir parça buldular. Bir şölene, bir şenliğe geimişler- di sankL Mahsuni'yi gömmedi- ler. oraya diktiler. Öyle yakalan- dım ki kıskandım o gömülmeyi. 'Neredeyiz' diye düşünmeye başladım. Siyasiler de vardı ama insanlar kimi nereye koyacakla- nnı bifiyorianh. Bikıin olumsuz- luklara rağmen umuda kapıl- dnn.Ruhi Baba'nın -Sabahın bir sahibi var / Sorarlar bir gün so- rariar'mı söykdim içnnden. Mab- suni'siz de kalmaz bu ülke. Mab- suni buna izin vermez. Biz Mah- suni yaratmasak dahi o kendisi- ni yeniden yaraün" 2 Temmuz'larda Karacaah- met'teki mezan başında çiçek, bağlama. gözyaşı, bir de "unut- mayacağız'' haykınşıyla anılır karardıklannyaktığı ozan. Maz- lum Çimen, Sıvas'ı*unutnıaya- cak" ama "kana kan, intikam" demedi ve Sıvas'ta babasıyla birlikte 37 kişiyi katledenlerin ıdamına karşı durdu: "Ben ba- bamıorada kafleöflderiiçnı 'Bun- lan assmlar' dediğim anda ken- dtanden şüpbeye düşerim. Ben o zaman kendim deöümdir, baş- ka bir şey ohırum. Idamı insan- hk adına savunuyorlürsa perde- nin arkasına geçmek gerekfyor. Benim sistem içerisiııdeki bir çü- rüktüğe, bir sakatbğa, bir leke- ye Idnim var. O ayunu sahneye kayanlarakinirnvar. Babamısa- vunabilmem kan en azmdan ida- ma karşı çıkmamgerekir.Bu as- hnda babamı savunmakbr." Abidin Dino, Paris 'te oğlu için bale çorabı arayan Nesimi Çi- men'e "Yeryüzünde kalaycıhk- tangelip bale eşyas arayan tekadamsensin" de- mişti. Nesimi Çimen, ailesiyle birlikte Malatya, Maraş, Elaağ'da köy köy dolaşıp, çadır kurup ka- laycıhk yapıyordu ama cura da çahyordu. Her ak- şam köylerde akşam sohbetlerinde bulunuyor, çalıp söylüyordu. Yaşar Kemal'in Adana Kadir- h'de tanıyıp Istanbul'a geürdiği Nesimi Çimen, tbreti, Terzi Hıdır, Mehımi gibi yerel ozanların birikimini de yüklenir. Yaşar Kemal'in arkada- şının mozaik fabrikasına yerleştirdiği Nesimi, grev örgütlemeye kalkınca "komünist" diye iş- ten atılır. Işçi Partisi'nın gençlik kollannda ça- lışmalar başlar ve birikimlerini ortaya çıkannca halk müziğinde önemli bir yer elde eder. Çimenler'ın fstanbul'daki evi açık bir üniver- site gibidir: Mehmet Ali Aybar, Yaşar Kemal Ü- han Sdçuk, Turhan Selçuk, Ruhi Su. Ahmed Arif, Ali Izzet, Aşık\ e> seL, Onat Kutiar. Ahmet Yürür, Harun Karadeniz, l'laş Bardakçu Cihan Alpte- kin_. dostluğu paylaşanlardan bazıları sadece. Evleri "Nesimi ve Dilber'in dergâhı" diye bilinir ama konuklan eve bağlayan annesidir: "Nesi- mi'yi Nesiıııi yapan da annemdir. 'Dilber Bacı' dedin mi orada dur. Beni 7 sene büyüten Yılmaz Güney'dir. Konservatuvarda okurken Can Yü- cel bütün masraflanmı karşılann, kimse bilmez- iir, konuşulur di. Bö\1e bir yerde yaşarken ne kadar zengin ol- duğunuzun farkma varmıyorsunuz. Abu amca falan di>orsunuz." Bitirince ne olacağını bilmediği konser\'atu\ar sına\inı birincilikle kazanır. Keman bölümünde okumaya başlar, kemanı da okuldan hediye eder- ler. Ama Nesimi ile Dilber' in dergâhında keman çalışmak mümkün değildir. Ev ödevi olmasın diye bale bölümüne geçer. Keman karnesı yeri- ne bale kamesi götürünce babası şaşınr. Alevi kül- türii almış, kırsal kökenli ve kalaycılıktan gelmiş ailede balenin ne olduğunu kimse bilmiyor ama desteklerler: "Babam 'Memnun musun' dedi, "Memnunum' dedim. 'Başanlı ol da nerede olursan ol' dedl Ve Nesi- mi bir gün büe beni bale yaparken görmedi." çimen Türkülerl Mazlum Çimen, 1989yılındaDi- yarbakır Devlet Tiyatrosu'nda sah- neye konulan "Yunus Emre" oyu- nunun koreografısini ve müziğini, "Mem u Zin, Işıklar Sönmesin" fılmlerinin ve birçok belgesel fümin müziklennı yapü. yönetmenlik, bes- tecilıkle yülannı hep üreterek geçir- di. Altın Portakal ve Altm Koza ödülleri kazandı, bazı fılmlerde rol aldı. Ama solo çalışma yapmadan "ürettiği" algılanmıyordu ve Le- vent Günel'le 1995 yılında Çimen Türkülen albümünü çıkardı. 20 yıl- dır aranjör Cengiz Özdemir'le bir- likte çalışıyor -Cengjz, Baü klasik müziğinde değerii bir insandır. Bizi ilk buluşturan Onat Kutlar'dL Ge- lenekten başka bir yere ghmek zo- rundaydık. Gelenegin içinde bogul- makdeğildiderdimiz.amaçokuzak da kalmak değUdi Yani bize bırala- lan mirasın içerisinde buğdaylan çok iyi seçmemiz gerekiyordu." Havdar Havdar Çimen Türkülen'nde Ihsan Yüce'nin "Ekmek Şarap Sen ve Ben" şiirini Mûmtaz Sevinç okumuştu. Feryadı îsyanım'da RutkayAziz, YannisRitsos'un Özdemirtnce'nın çevirdığı "Ba- nş* adlı şiirini okuyor: "MümtazSevinç'in sesiyaktşıkhbir ses. Rutkay Aziz'Şiir okunmaz, konuşulur' der. Rutkay, Banş şiiri- ni 'çatırdayan' seshie konuştu." Viyana'da tarihi bir otel odasında CahitBerkay, Rutkay Aziz, Mazlum Çimen, şiir "konuşuyoriar"... Rutkay Aziz "Memle- ketimden Insan Man/aralan"ndan "Alaattin Usta ve Çmk ts- mafl" bölümünün radyotiyatrosuyapılabileceğini söylerve Fer- yadı îsyanım'daki Radyo Tiyatrosu'nun çalışmalan başlar. Ala- attin Usta tartışmasız Savaş DinçeTdir. Çırak Ismail'i Mustafa Alabora nın konuşmasına a\-nı anda karar veriıier. Mazlum Çimen, Denetleme Kuruhıtarafindan yasaklanan "Bü- yük Adam Küçük Aşk" fılminın müziğini de yenı albümüne almış. Söz, sanat eserlenne uygulanan yasaklara geliyor: "Sa- nann gerçek işlevini hayata geçirmeye başladtğınız zaman bu- nun karşüığmı görmeye başlarsnız. Aydmlanma sürecini ta- mamlamamış bütün tophunlarda vanür bu. Çünkü sanat uya- nadır, okavıcıdır, kesicidir,vurucuduc Sizin göstermekisteme- diğmizen küçükbir noktayıgösterir sanat thbaradu-,'Kötüolan budur' der. En büyukmuhalefettiK'' Feryadı Isyanım ashnda 96 dörtlük bir şiir. Emekçi, üzeri dört- lükler yazılı sigara kâgıtlan, mendılleT, küçük kartlarla dolu bir poşet çıkanp Mazlum Çimen'e okutur "Şiiröviegelmiştiki 'Giy beni' dedL" "Ben afap ghdim sadece" diyor. Ama öyle şık gi- yinmiş ki bir şiirde bir de müzıkte, tufana ıkı kez 'Şnkalani- yor" insan. Yetiştiği bahçede omuzlanndakı yükle birlikte Mazlum Çi- men olmaktan başka şansı yoktur: "Bu yükûn aftmda ezflebi- Krsiniz de ezUmeyebiKrsiniz de. Hayaü insan adına, insan onu- ru adına, değerierin genel paviaşımı adma işiemeve başladığı- nızda başka bir zenginliğe doğru gknyorsunuz, Nesimi'nin oğ- lu olmak, benim için bir onur. İyi ki böyle bir yüküm var.' Ya yüksüz olsaydırn" dhe kendime acınm bazea Benim Neshni'yi aigüamak gibi bir görevim var. tnsanlar bazı kamizitier taşır- lar. Benim kartvizitim Nesimi'nin oğlu. Ben kartvizinmi değiş- tirmeye çahşıyorum, ama Neshni'yi sümeden. Nesimi'nin de ol- duğu bir kartvizit yapmay a çalışn orum. Bu anlamda en bûyfik >^bummfaıionavurdırmakiçin\Brilenmücadek. ? ' Mazlum Çimen, 7 yü aradan son- ra çıkardığı Feryadı Isyanun albü- münde "HaydarHaydar"ı bilinenin dışında Emekçı'nin bestesiyle yo- rumluyor. Çimen Türküleri'nde halk müzi- ği motifli bestelere yer veren Maz- lum Çimen, "klasik Türk mosttdsi notalanmn krvTimlannda" dolaş- mış, özelhkle de "Tırül Sevda"da. "Benim şu anda yakalandığım me- lodiky^apı odur. Benim dinleyicim bunu sevmez' diye bakmam. Be- nim dinleyicim bana üretip getirmi- vx)r, ben üretip götürüyorum. 'On- lar bunu alıyor, onu vereyim' benim bakış açıma uymuyor. Bu,' satar mı satmaz mı' korkusudur. Van Gogh sanyı en hi kuDanan adamdır ama sadece san yapmadı. Van Gogh'un düşü sanydL Ben de yüreğjmdeki ırmağı seçerim. Yoksa o zaman tekdüzeükten çıkamam." i»»1 13.ULÜSLARARASI KULİUH • a w m «• •«•• • UE SANAT IŞTANBUL . UAKFI TİYATRO FESTIUALI 18 MAYIS - 4 HAZİRAN 2002 ŞÎRKETLERGRUBU , İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı, 13. Uluslararası istanbul Tiyatro Festivali programında 27-28-29-30 Mayıs 2002 tarihlerinde yer alan "Gülün Öfkesi" gösterisinin gerçekleştirilmesindeki değerii katkılan için S. Beyazıt Şirketler Grubu'na teşekkür ediyor. Festıva Sponsoru Kurumsal Sponsorlar KOtBJUK v ! RMARA RENALTT B j ılan C jTıHür^yet Gazetest'nın <atkılanyla yayınlanmışîtr Omhurtyal GÖLHİSARİCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI Sayı: 2001.150 Tal. Satılmasına karar verilen gavTimenkulün adedi-cinsi-kıymeti-evsafi: 1- Burdur ili Gölhisar ilçesı Çamköjıi Değirmenyolu mevkıinde kâin tapunun 2235 parselinde kayıtlı 5920 m2 mesahasındaki susuz \Tizde 30-40-45-50 mehilli tarlanın be- her metrekaresi 250.000 TLden ceman 250.000 f Lx5920 m2: 1.480.000.000 TL satıla- caktır. Tak>ıdatlan Işbu dosyadan başkaca 1. Markem Yapı Kimyasal San. TAŞ ve 1. Barit Maden Tûrk AŞ lehlerine ıpoteklidir. Bu bilgılerin tÎK'nin 128. maddesı bılgıler ıçeriği olarak gazete ilanın ilanen tebliğı edilmiş sayılmasına. Keza 3. şahıs ipotek alacaklılan için tapu kayıtlannda açık tebliği adresleri olmadığın- dan bıla tebliği gehrse llK'nin 127. maddesi uyannca gazete ilanın ilanen tebliği edilmiş sayılacağı, keza borçlular ıçın teb. kanunun 35. maddesı tatbık edildıği. lmar durumu. Taşımnaz köy hudutlan içındedir. KDV oranı viizde 18'dir. Satış şartlan: 1- Satış, 0107/2002 gûnü saat 10 30'dan 10.40'a kadar Gölhisar Hükümet binası karşı- sında açık arttırma suretiyle >apılacaktır. Bu arttırmada tahmm edilen kıymetin yüzde 75'ini ve rüçhanlı alacaklılar %arsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bır bedelle alıeı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü bakı kalmak şartı\ la 11 07 20Ö2 Perşembe günü aynı yerde aynı saatte ikınci arttırmaya çıka- nlacaktır. Bu arttırmada da bu mıktar elde edilememışse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edılecektır Şu kadar ki arttırma bedelinın malın tahmin edilen kı\Tnetinin yüzde 40'ını bulması \e satış ısteyenın alacağına rüçharu olan alacaklann toplammdan fazla ol- ması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçmesı lazımdır. Böv- le fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebı düşecektir. 2- Arttırmaya ıştirak edeceklerin. tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si nispetmde pey akçesi veya bu miktar kadar mıllı bır bankanın temınat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış, peşin para ıledir, alıcı istedığinde 20 günü geçmemek üzere mehıl venlebilir. KDV resmı ihale pulu. tapu harç ve masrafla- n alıcıya aıttir. Bınkmiş \ergiler satış bedelınden ödenir. Tellalı>e ve bınde 15 tapu de\ir harcı malı satılana aıttir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla dığer ilgılilenn (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı hususıyle faiz ve masrafa dair olan ıddialannı dayanağı belgelen ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicıli ile sa- bit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4- Ihaleye katılıp daha sonra ihale be- delini yatırmamak suretiyle ıhalenin feshine sebep olan tüm alıcılar \e kefillen, teklif et- tıkleri bedel ile son ihale bedelı arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faızınden müteselsilen mesul olacaklardır. ihale farkı ve temerrüt faizı avnca hükme ha- cet kalmaksızm daırernızce tahsıl olunacak. bu fark. varsa öncelikle teminat bedelınden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihmden itibaren herkesın görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildığı takdirde ısteyen alıcıya bır örneği gönderilebilır. 6- Satışa ıştirak edenlerin şartnameyı görmüş \e münderecatını kabul etmiş sayılacaklan. başkaca bilgi almak ısteyenlenn 2001 150 Tal. sayılı dosva numarasıyla müdürlüğümüze başvurmalan ılan olunur. 10.05.2002 Not: Işbu ga>Tİmenkul satış ilanı tebligat yapılamayan tüm taraf- lara (haciz koyduran-takyidatı olan-alacaklı borçlu\a-3. Şahıslara) ilanen tebligat yenne geçerlidir) Basın: 30218' SİLİVRİ ASLtYE HUKUK HÂKİMLİĞl'NDEN 1998 570 Davacı Maliye Hazinesi vekili tarafindan davalılar Erden Kızıltepe ve aleyhine açılan tapu iptali davasinm yapılan duruşması sonunda: Mahkememızce venlen 5.11.2001 tarih, 1998/570-733 sayılı karar ile, Davanın kabulü ile. Sılıvri Pırimehmet Paşa Mahallesi 51 ada 28 parsel no'lu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile. davacı Hazine adına tapuya kayıt ve tescılıne karar venldıği, davalılann butün aramalara rağmen adresleri tespit edılemediğinden karann ilanen tebliğıne karar venlmiş olmakla. ışbu ilanın davalılar Ferdı Uysal-lb- rahim Bülent Özer-Erdern Kızıltepe ve Yılmaz Altındal'a karar tebliği yenne kaim olmak üzere ilanen teblıg olunur. Basın: 16248 TtREBOLU KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 2000/45 Davacı Orman Bakanlığına ızafeten Tirebolu Orman Işletme Müdürlüğü vekili Av. Necatı Küçükailıoğlu tarafindan davalı Toraman Çakır aleyhine Tirebolu Akmcılar ko- >ünde 111 ada 39 No'lu parselın orman olduğundan bahıs ile kadastro tespitınin iptali için dava açılmıştır. Davalıya, gösterilen adresınde dava dilekçesı ve duruşma günü teblıg edılememiş, davalı Toraman Çakır'ın tebligata yarar açık adresi kolluk yolu ile de araştı- nlmış \e adresi tespit edılemediğinden tebligat yapılamamıştır. Adı geçen Toraman Ça- kır'ın duruşma günü olan 01.07.2002 günlü duruşmada va hazır bulunması ya da kendı- sini bir \ekıl ile temsıl ettirmediğı takdirde yokluğunda duruşmalara devam edilerek ka- rar verılebıleceğı. dava dılekçesi tebliğ ve duruşma günü tebliğ yenne kaım olmak üzere ilan olunur Basın. 31113 PAZAR ORHAN BURSALI Ecevit ve Totemlik Dr. Osman Kılıç diye ımzaladığı mektubuna "Başbe- lâsı subjektivizm, başlıklı yazınızın hiçbir kıymeti harbi- yes/yoWur"diyebaşlamış.SayınBaşbakan'ın, bedenin- deki gelışmeleıie ılgıli olarak. doktorluk diye bir uzman- lık kurumunu devreye sokacaklanna, kendi kendilerine karar vermelennı eleştiren yazıma yanıt yazmış Osman Bey: "Kapalı aile imiş, subjektivizmmiş, bır daha ayağa kaikamayacak koşullara sürûkleniyormuş.. doktorbas- kını olmuş.. bu yazdıklannızm hepsi mavaldır". Bazen bu tür mektuplar gelır. Okurun düşuncelerini di- le getirmesı çok doğaldır. Onlara saygı gösterir ve susa- nm. Ama Osman Bey'ın mektubu, teksatınna katılmasam ve dunya görüşüyle bır bağlantı kuramasam bile, bir çok açıdan düşündürücuydü. Mektupta dıyor kı: Inanılmaz, ama gerçek olan ne? Sayın Ecevit gibi seçkin bır aydının tam bir sadelik ve halk adamlığıyla bağdaşacak şekilde hastahğını yaşa- masıdır... Hem Ecevit bir efsane, bir karizma, bir kült, birtotemdir. Belki sız..bu kavramlan bilmezsiniz. Ecevit ölmez.". ••• Burada Osman Bey'ın vardığı sonuçlar üzerinde tar- tışabileceğımiz tabii ki hıçbır ortak nokta yok. Konuya yak- laşımı zaten bıitun tartışmayı, düşunce gelişimini ve üre- timini başından kapıyor. Yanı eleştırdiğı "Baş belâsı sub- jektivızm''de ele alınan konunun ta kendisı yazısı. Kültler, totemler, kendilennı tartıştırmazlar; inanç sis- temlennın urunüdüıier; bunlar bihmsel düşünce için de sadece ınceleme konusu olabılır, ama tartışma konusu deâil. fnançlan, zaman içinde akıp giden bir ırmağın kenar- lannda kalan sabıt objelere, anrtlara vb benzetebiliriz. Her neyse. mektupla kurduğum ilişki, bir inanç tartış- ması açmaya yönelik değil. Osman Bey gibi şuphesiz daha onbinlerce (belkı yüz- binlerce!) insanın Ecevit'i bır kült, totem düzeyine yük- selten düşüncesinin (yoksa inancın mı deseydım?) ne- reden beslendiği beni düşündürdü. ••• Tabıi kı bu topraklardan. Daha doğrusu, bu siyasi top- raklardan. Ecevıt'in önemli kışısel özellıkleri olduğu yadsınamaz. Osman Bey, Ecevit'i bır kult mertebesıne yukseltmesi- ne vesile olan özelliklerinı sayarken "seçkin, rafıne bır ay- dın; sadelik ve halk adamlığı" sözcüklennı kullanıyor. Ecevıt'in, şimdi fırsat bulamasa da edebiyat ve şiirle iç ıçelıği de bilinir. Düşuncelenni berrak ve iyi bırTürkçe ile dile getirme- sındekı yeteneği ve nezaketi de yabana atılamaz. Mü- cadeleciliğinın hakkını herkes venr. Osman Bey'in dile getirmediği, ancak yazısının arka planında sezilen ve kendisıni etkilediği anlaşılan Sayın Ecevıfın başka bir temel özelliğı ıse, siyasetten kişisel rant sağlama duşüncesine hiç sahıp olmamasıdır Bu ko- nuda dürüst ve saygın bir yeri vardır. Ecevit, sıyaseti, artık örneklen hemen hiç kalmayan, gerçekten bir hızmet düşüncesıyle yapan, "siyaset ve yö- netimın büyüleyıci ve cezbedıcı atmosferi"ne kapılmış, ama onun kuralları içinde kalmaya çalışmıştır. Ecevit'ın, "Sıyasette sızi buyüleyen nedir" sorusuna ve- receği yanıtı merak ederim. ••• Yazımızı bağlayalım: Bütün bu kişilik özelliklerde "To- temlik", "Kültlük", "ölmezlık" unsurlan var mı sizce? Bir çoğu bır siyasi liderde olması gereken ozellik de- ğil mi? Ancak ülkemizdeki siyasi liderlerin tümü mü desem yoksa pek çoğu mu desem, siyaseti dürüst, düzgün, rant- sız, saygın bir kişilik ve amaçla yürütecek çapta insan- lar olmaktan uzaktır. Ne yazık ki, ulkemız bu açıdan çok verimsiz, çorakbir topraktır. Çapsız, dünya ölçeğı zayıf veya hiç olmayan bir siya- setçınin on yıllar boyunca hüküm sürdüğü topraklarda, evrensel yetenekler, başanlar yetişmiyor, veya pek en- der yetişiyor. Potansiyel değerter de kelimenin tam an- lamıyla öldürülüyor, yok ediliyor! Ecevit, bu nrtelikteki topraklarda, demek kı bazılan için bir "kült" olabiliyor. Insanlanmız susuz. Bu saptama çok acı.. Ve Osman Bey ve diğerlerini de anlamamazlık edemi- yorum. ••• İyi pazaıiar... obursali@cumhuriyetcom.tr ALTTVtAtfP&PARK MOTEL DOĞA CENNETİNDE TATÎL HAZÎRANDA ODA+KAHVALTI 1 KİŞİ 14.000.000.- TL Tel: 0 266-416 37 32 www.altincamp.com MÜBADÎLLERİI* SELANİK-YANY4 BLXUŞMASI 25-30 Haziran 2002 Merhaba. doğduğum toprak! Lozan Antlaşması 'na göre Yunanistan dan Türkiye 'ye göç eden mübadıller ve mübadil dostlan dogduklan topraklan ve eskı komşularım zıvarete gidivor. (Kavala, Selanik, Yanva. Nasliç. Kozani, Karaferve. Langa/a. Serez, Drama) İSTANBUL 1. SULH HUKUK HÂKtMLİĞİ'NDEN 2002,132 VasıT. Hastalığı sebebiyle mahkememizce 8.5.2002 tarih. 2002/134 Esas, 2002 206 Karar sayılı karanyla vesa- yet altına ahnan Nevzat Bostancıoğlu'na. Yıldız. Nurtanesi Sokak, Gayret Apt. No: 39-41. Beşiktaş adresinde ikâmet eden babası Hasan Bostancıoğlu vasi tayin edilmiştır. Ilan'olunur. 9.5.2002 Basın: 31800 Tden 100'e kadar seriden oluşan 2 koçan fatura defterim zayi olmuştur. Maslak Vergi Daıresi 074 009 9568 ALÎARGÜN SATILIK DAİRE Sahıbinden Beylıkdüzü'nde 135 m2. acele satılık daire. 0212 58718 91 - 0535 64211 00
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle