Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 MAYIS 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
Mehmet@cumhuriyetcom.tr
enter
.net
MEHMET
SUCU Japon Sanyo Elektrik şirketi ve Amerikan
Eastman Kodakşirketidûnyanm enbüyûktam
renkli, ışık yayan diotıınu ürettL
KanadahResearchin Motion şirketinin üret-
tiği RIM 957 palmtop üzerindeki klevye ile
karşüıklı e-mail gönderilebOiyor.
Matfaustüta'nm üretöği, 64 ve 23 megabyte'hk
SD Bdkk karn bulunan SV-SD70 mpİ3 çab-
a müzik aygıü saat gibi koia taküabilryor.
Bilişimde eşrtsiz gelişmeederal Almanya yeni tek-
nolojının yaygınlığındadi-
ğergelişmiş sanayi ülkele-
rinin gerisinde kaldı. Fede-
ral lletişim Sanayii Bilgi Sektörü ve
Medya Birliği (BÎTKOM) tarafından
yapılan bir araştırmada, ABD'de 100 ki-
şiye 61 bilgisayar düştüğü, Almanya'da-
ki bilgisayar donanımının ise bu raka-
mın. ancak yansı kadar olduğu saptan-
dı*
Son yıllarda cep telefonu ve bilgisa-
yar için yapılan harcamalann yükselme-
sine rağmen Almanya, yeni teknoloji
yaygınlığında uluslararası karşılaştır-
malarda orta sıralarda yer alıyor. Diji-
tal telefon ağlan, ISDN ve kablolu te-
levizyona yapılan yatınmlar açısından,
Almanya ön sıralarda bulunuyor.
Ülkenin, teknoloji kullanımının ne-
resinde olduğunu saptamak amacıyla ha-
zırlanan araştırma, Almanya'da hardwa-
re, yazılım ve iletişim hizmetleri için
1999 yılı itibanyla kişi başına 2 bin 500
mark harcandığını ortaya çıkardı. Bu,
biröncekiyılagöreyüzde 18'lik birar-
tış anlamına gelirken araştırmada yer
alan 18 ülkenin arasında Almanya 12'n-
ci sırayı işgal etti. Önde gelen ilk 5 ül-
ke içinde ABDnin yanı sıra Isveç, Da-
nimarka, Norveç ve Hollanda yer ah-
yor. Bir başka göze çarpan gelişme ise
Isviçre'de iletişim ve bilgi teknolojisi için
kişi başına yapılan 4 bin 600 marklık
harcamanın, Almanlann 2 katını bulma-
internet kullanıcıiarı
sı oldu. Yeni teknolojiler için yapılan har-
camalar Almanya GSYlH'nin yüzde
5.3'ünüoluşturuyor. Isviçre yüzde 7.7,
Amerika 7.3, Isviçre 7 ve Ispanya da yüz-
de 6.1 'lık oranlarla Almanya'yı geride
bırakıyor.
Geçen yıl dünya çapında 113 milyon
bilgisayar satılırİcen Almanya'da satılan
bilgisayar sayısı 6.3 milyon adedi bul-
du. Bir önceki yılla karşılaştınldığında
bunun yüzde 14'lük bir artış anlamına
geldığıni kaydeden uzmanlara göre, Al-
manya'da halen yaklaşık 26 milyon bil-
gisayar hizmet veriyor. Dolayısıyla bu
ülkelerdeki her 3 kişiden biri bilgisayar
sahibi. BlTKOM tarafindan yapılan tah-
minler, Almanya'daki bilgisayar sıklı-
ğının 2002 yılına kadar yüzde 45'e ve
2005 yılına kadar da Amerika'nın şim-
diki düzeyi olan yüzde 61 'e çıkacağı-
nı gösterdı.
Bilgisayar açığının en önemli neden-
lerinden birini fıyatlar düzeyinin oluş-
turdugu belirtildi. Aynı teknolojiyle do-
nanmış bir bilgisayar ABD'de yüzde
10 daha ucuza satılıyor. Ancak tek ro-
lü fiyatlann oynamadığını, araştırma-
da yer alan diğer ülkelerdeki bilgisayar
dağılımı da ortaya çıkardı. Isveç'te 100
kişiden 58'ine birbilgisayar düşüyor, Is-
viçre'de 50, Danimarka, Hollanda ve
Finliler'in de Almanlardan fazla bilgi-
sayara sahip olduklan belirlendi.
Uzmanlar küçük ülkelerdeki bilgisa-
yar yaygınhğını, bunlann "kenar ülke-
ler"olmasına bağladılar. Bu ülkeler, bil-
gisayar üzerinden ekonomik dolaşıma
katılma olanağına sahip oluyorlar ve
böylece "kenar"ın kaderinden de kıs-
men kurtulabiliyorlar. Hükümetlerin
yeni teknoloji kullanımıru destekleme-
si de bu sonuçta etkili oluyor.
Almanya'da geçen yıl tntemet'e bağ-
lananlann sayısı 11 miryonu buldu. Böy-
lece Almanlann yüzde 13 'ü Worl Wide
Web'de sörf olanağma sahip oldular.
Ama yine Amerika önde geliyor. Bağ-
lantılara toplam nüfus oranına göre
bakıldığında ABD'de daha fazla insan
"online". Bunun nedeni ise şehiriçi
konuşma ücretlerinin ABD'de bedava
denecek kadar düşük olması.
*HİLMİ TOZAN
Diinyanın en büyük internet gezginleri
2000 yrff sonunda Intemet kuHaması sayısı (tahmin)
Sanal spiker
Ananova
unyanın ılk uç boyutlu sanal
haber spikeri Ananova tnter-
net'te izlenme rekorlan kır-
dı. Kısa, parlakyeşil saçh, kır-
mızı dudakli haber spikeri, 19 Nisan'da
işbaşı yaptı. lngiliz Haber Ajansı Press
Association tarafindan, anketler doğrultu-
sunda tasarlanan Ananova, www.anano-
va.com adresinde, saat başı yenilenen ha-
berleri okuyor.
Aksansız tngilizce konuşan, ileride fark-
lı dilleri ve istenen aksanı da konuşması
planlanan haber spikerinin tasanmcılan,
Ananova'yı "dijital DNA'dan ürettikleri-
ni" söylüyorlar. 1993 yılından bu yana fut-
boldaki gelişmeleri ezbere bilen, Anano-
va'nın yüz ifadesi, okuduğu habere göre
değişiyor. Ananova'nın tek korkusu, elekt-
ronik virüsler. Sanal spikerin gelecekte
cep telefonlannın ekranlannda da haber
sunması planlamyor.
İnternet kadın işi değil
Türkiye'de İnternet kullanıcılannm or-
talama yüzde 90'ıru erkekler, yüzde 10'unu
da kadınlann oluşturduğu belirtildi. Hacet-
tepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğ-
retim Üyesi Doç. Dr. Aylin Görgün, ya-
pılan bir araştırmada, Türkiye'de İnternet
kullanıcılannın ortalama yüzde 90'ını er-
keklerin, yüzde 10'unu da kadınlann oluş-
turduğunu açıkladı. Görgün, kadınlann
daha az İnternet kullanmasının bilgisayar
işini "kadın işi olarak görmemeleri" ve
Internet kullanımındaki teknik terimlerin
kadınlara ürkütücü gelmesinden kaynak-
landığını vurguladı.
Surf defteriv ™
zeytlnyadı
dünyasına
yolculuk
Komili Zeytinyağı,
zeytinyağı
konusundaki 122
yıllık uzmanlık ve
bilgi birikimini
İnternet'e taşıdı:
www.
komilizeytinvagi.
com. Komili
Zeytinyağı'nın
\vebsitesi, 10
Nisan 2000
tarihinde ziyarete
açıldı.
İnternet
kullanıcılanna
zeytinyağıyla ilgili
kapsamlı bilgi
kaynağı sunma
amacıyla
hazırlanan web
sitesi, 8 ana
bölümden
oluşuyor.
Kalp dostu
bir slte — _
İnternet kullanıcılannın
kalp sağlığı ve sağlıklı
beslenme konusudaki
başvuru kaynaklanndan
Becel Web Sitesi
yenilendi.
www.becel.com.tr
adresinde nisan ayından
itibaren yenilenen
içeriğiyle yayın yapan
site, kalp sağlığı için
günlük yaşamda
alınabilecek
önlemlerden sağlıklı
ve lezzetli yemek
tariflerine, bilimsel
makalelerden pratik
bilgilere geniş bir
yelpazeye sahip.
İnternet
kullanıcılannın
değişen
beklentilerine
uygun olarak
dizayn edilen site,
görsel olduğu
kadar içerik
açısından da
zengindi. Site 10
ana bölümden
oluşuyor.
Sinema -
İçin
Turk Nokta Net,
sinema sayfalannı
kullanıma açtı.
S inemaseverlere
büyük kolaylık
sağlayacak olan
bu hizmetle
Turk Nokta
Net, vizyondaki
veyakında
vizyona girecek
olan filmlerle
ilgili pek çok detay
sunuyor.
Sinema sayfalanndan
fiknlerin öyküsü,
oyunculan ve
yönetmenleriyle ilgili
bilgilerin yanı sıra
gösterildiği sinema
salonlan ve seans
saatlerine dair bilgilere
de kolaylıkla
ulaşılabiliyor.
Kaçak mali
mevzuat CD'si
aliye Bakanhğı Gelirler Baş-
kontrolörü Mevlüt özer'ih'
yazdığı kitaplar, kopyalana-
rak CD ve disketlere yüklene-
rek korsanlar tarafindan piyasaya sürül-
dü. 1985 yılında Maliye Bakanlığı'nda
merkez denetim elemanı olarak göreve baş-
layan Meviût Ozer, muhasebe, denetim,
mali tablolar, finansal analiz, işletme yö-
netimi ve teşvik konulannda yazdığı ki-
taplannı yayımlattı. Aynca onlarca kişi-
nin desteğiyle on yılı aşkın bir süre emek
verip mali mevzuat, sermaye piyasası
mevzuatı, idari ve yargı mevzuatı gibi
konularda hazırladığı mevzuat setini, ki-
taplarla birlikte "tnteraktif CD Ki-
tap&Mevzuat" adıyla CD ve Internet yo-
luyla da okurlarına sundu. Bu arada
Özer'in eserleri, Mali Yayınlar Ajansı
Ltd. Şti. tararindan kopyalanıp hem CD
ile hem de Intemet üzerinden satışa su-
nuldu. Özer, olayı duymasını şöyle özet-
liyor: "Mart ayının son günlerinde bir
müşterimiz, Aıikara Serbest Mutaasebe-
ciMaK Müşavirier Odas'nm Bülten adm-
daki dergisinde yer alan bir reldamı ge-
tirdiğinde donakakum. Zira bugûne ka-
dar yayındaıımış kitaplanmın adlan bû-
yûk harflerie ve koyu olarak yazılmışü ve
bu kitaplann interaktifCD'de toplandığı
ve bizün 2.0 versiyonu için duyurduğu-
muz hukuk mevzuahnın da yakın bir
gelecekte ücretsiz olarak verfleceği beür-
tflmekteydi"
Daha sonra ilanda belirtilen telefonu
arayarak suçlulara ulaştığını belirten Özer,
durumu mahkemeye intikal ettirdi.
Bugün doğacak çocuğa Nik Neym
SON KULLANICI
Endemet@cumhuriyet.com.tr
"Kendime bir nik neym bulamadım" baş-
lıRfı "esenm" (Qç haftâ önce yayımlanmıştı
ya hani) ilgiyle karşılandı desem yalan olma-
yacak. Ben yeteneksiz olduğum kadar küs-
tahım da. Baksanıza o kıytınk yazılar için
"eserim" falan demeye başladım.:-)))
Neyse... "Neden ilgiyle karşılandı" derse-
niz... Anladım ki bu nik neym sorunu tam bir
baş belası. Birçokinsan günün önemli bir bö-
lümünü nik neym peşinde geçiriyor, "o mu
olsa bu mu olsa " şeklinde. Herkes benim gi-
bi yeteneksiz diil tabii bu konuda. Büyük bir
kitle nik neym kapma konusunda geç kal-
mış anlaşılan. Neredeyse bütün güze), kula-
ğa hoş gelen nik neymler kapışılmış. Eh ken-
dimize satılmış, züccaciye, Gülibibik, Ostro-
fos şeklinde ne idüğü belirsiz nikler alacak
halimiz de yok. O yüzden insan biraz zorla-
nıyor.
Değedi gazeteci ablamız Yazgülü Aldo-
ğan meyl atmış bana. (Gazetede Mehmet
Sucu'nun yanından geçerken başkasına
söylüyormuş gibi yüksek sesle söytedim bu-
nu. Yazgülü Aldoğan bana meyl atmmıımış di-
ye. Sucu hiç orali diîidi tabii, nereliyse...:-)))
Ne diyordum. Ha Yazgülü Aldoğan mey-
ffnde diyo ki: "Enderciğim, nickname deyip
geçme! Kazara oğlun yanında otursun da bir
oyun sitesine üye olmaya kalk bakalım. Buh
duğun hernick'den kaç tane tekl'ri edildiği-
ni söylüyoriar, sinir basıyor. En son kendi
nick'imden 538 tane olduğunu öğrendim. Ben
bu kadar mı bana! bir nick buldum diye çok
moralim bozuldu. Sonunda oğlana (9) lego-
land'de 'dillidüdük' nick'ini koydum da üye
oldu... Yabancılann aklına gelmiyor, iyi olu-
yor!"
Dillidüdük çok güzel bi nik aynca. Şaha-
ne...:-))
Yazgülü Abla, Heride oğlun olursa diyo ama
ileride oğlum diil de bi kızım olursa Zillidü-
dük diye bi nik vercem ona. Biraz hırsızlık gi-
bi oluyo ama ossun. Yazgülü Abla bana izin
verir hemalde.
Geçen abim önder'e gittim. "Abi, senin ni-
kin varmı?"dedim. "Yokoolumbenim tikim"
dedi. Ya âlem adam. Daha nikin n'olduğunu
bilmiyo. "Ofabiya" dedim, "Nik, nik, yani tik
diil". Bana bilgisayannı gösteriyo. "Hepsibu
oolum işte" diye. Ha bi de dedi ki, kutunun
içinden başka bişi çıkmadı. "Orda bazı sidi-
ler var, onlann içine bak." ttengem de bi ku-
lak bizde, eli bulaşıklı uzattı başını mutfak-
tan: "Attım ben niki, çöp sandım" demez
mi? Anlatması zevkli oluyo böyle şeyleri de
üzülüyom niye böyle bu çtft diye... Bu arada
ortaya çıktı ki yenge bi şey atmış çöp diye,
ama ne acaba? Yakında çıkar ortaya...:-)))
Neyse, onlara nik kavramını lüzumsuz ay-
nntlara bile girerek anlattım. Abim konuyu
kavrayınca bir an düşündü. "Tamam" dedi,
"Amortisörossun". "Abi"dedim, "ne kadar
yaratıcısın. Amortisör de nerden geldi aklı-
na. Herkes seni tamirci falan sanar".
"Bugün değiştirdim, dünyanın parasını
bayıldım oolum" dedi. İçine dertolmuşya-
ni verdiği para, hıncından kendine nik ya-
pacakamortisörü. Vazgeçirdim tabii, "Sen
uğraşma ben sana bulurum" dedim. Şim-
di hem kendime hem ona bulcam nik neym.
>(((
Hani Saatli Mariftakvimlerinde, bugün do-
ğacak çocuğa isim diye bi bölüm vardır ya.
Erkek Recai, kız, Şaduman falan diye... Her
gün yeni isimler vardır. Bence artık takvim-
ler aynca bugün doğacak çocuğa nik neym
diye bir bölüm açmalılar. Bizim ömeğimizde
olduğu gibi, o zaman, sözgelimi Erkek Dil-
tidüdük, kız ZiHidüdük nefe ohır mesete.
Not Nisan ayı Attın Maus ödüllerini teknik
zoruntuluk nedeniyte rkf aşamada dağıtabil-
dik. Şimdi sıra geldi bu ayın Altın Mausödül-
lerine... Hadi bakayım ufak ufak gönderin
yenilerini. Bekliyom sitelerinizi...
endemet_2000@yahoo.com
GÖRÜS
Ecz. MEHMET DOMAÇ
Türk Eczacıları Birliği Başkanı
HzmetiNaalSir-
dürülüyor?
Sağlıklı yaşam hakkının hayata geçirilmesinde sorum-
luluk yüklenen meslek gruplarının önemlilerinden biri
olan eczacılık mesleği, giderek daha çok sorunlu hale
gelryor.
İnsan yaşamının sağlıklı devam etmesi, hastalıklardan
korunma ve tedavinin gerçekleştirilmesi amacına yöne-
lik olarak, hastaların eczanelerden ilaç alımı formaliteden
anndınlmıştm İlacın yüzde 65'inin kamu sigorta kurum-
lannca, sigortalılan tarafindan hızla alınıp kullanıldığı ül-
kemizde, parası ödenmeye gelince, ilacın "onsuz olun-
maz, yerine bir başka ürün konulmaz" özeHiği unutula-
rak sıradan bir meta gibi değerlendirilmekte; geri öde-
mesi çimento, tuğla, buzdolabından farksız yapılmakta-
dır.
Ödeme gecikmeleri, eczaneleri altından kalkamaya-
caklan sıkıntılara sokmakta. Kamu sigorta kurumlan yap-
tıklan anlaşmalara uymadıklanndan, eczacılar hizmeti
tekrar üretememekte, iflasla karşı karşıya kalmaktadır.
Devlet, borçlanmalan nedeniyle borçlannı günü günü-
ne ödeyip fınans kesimini mutlu ederken, kendisine sağ-
lık hizmeti sunan eczacıyı perişan etmektedir.
Ülkemizde eczacılann 20.000'i serbest eczanelerde ça-
lışmaktadır. Bugün serbest eczacılann yüzde 25'i gizli iş-
siz konumundadır. Sosyal ve ekonomik koşullar böyle
devam ederse yüzde 10'u 1 -2 yıl içinde iflasla karşı kar-
şıya kalacaktır.
Bu durumun en önemli nedenleri, sürekli yeni eczane
açılması, mevcut eczanelerin dengesiz dağılımı, kamu
sigorta kurumlannın reçetelerinin eşitsiz dağılımı, kamu
kurumu hastanelerinin yasa ve yönetmeliklere aykırı o\£-
rak serbest eczaneleri yok edecek tutum ve davranışla-
n olarak sıralanabilir.
Ülkemiz çok sayıda Avrupa ülkesinden daha fazla e<J-
zaneye sahiptir. Yaklaşık üç bin kişiye bir eczane düşfr-
yor. Norveç, Isveç, Hollanda, Avusturya, Ingiltere'deki ec-
zane sayısı bizde daha az. Belçika eczane açmayı beş
yıl süreyİe dondurdu. Çoğu Avrupa ülkesinde eczane aç£
mı sınırlanmış durumdadır.
Avrupalı, eczaneyi kamu yaranna bir kuruluş olarak iç^
selleştirmiş ve onun zarar görmemesi için gerekli önlem-
leri almıştır.
Ülkemiz de, kamu yararına bir kuruluşu yaşatmak, or*-;
dan yararianmak amacıyla gerekli önlemleri almak du-<
rumundadır. Eczanelerin sınırlandırılması ülkemiz için,
kaçınılmaz bir okjudur. '^
İnsan kaynaklannı planlamayoksunluğumuz, ülke kay^
naklannı da erozyona uğratıyor. Eczacılık fakültelerine afi-
nan 900 oğrenci, her yıl 700 gizli işsiz yaratıyor. O da yet-
miyormuş gibi, yeni eczacılık fakülteleri açma girişimi var.
Her yıl açılan 650 eczane, alanda sıkışma yarattığı için
etik kurallar bozuluyor. Haksız rekabet ortaya çıkıyor
Haksız rekabet, eczanelerde fon oluşmasını önleyerek
eczacılan iflasla karşı karşıya getiriyor.
Haksız rekabetin insansal değer erozyonuyla yakından
ilgili olduğunu biliyoruz. Toplumda geçmişten gelen ar»
kadaşlık, dostluk, dayanışma değerleri günümüzde ku-
ralsız liberal ekonomi sisteminde yitip gidiyor.
Dürüst olma, hak ettiğini kazanma, kendi kazandığı-
na sahip çıkma değerleri yerine "ne olursa olsun, kim
olurSâ oFsun, kimin olursa olsun sahip çıkma" düşûnce-
si, fırsatçılık, değer olarak ortaya çıkıyor.
Ülkemizde bir başka özel durum var. 32 milyon sigor-
talı ve bakmakla yükümlü olduklan kişiler Sosyal Sigor-
talar Kurumu'ndan ilaç hizmeti alıyor. Söz konusu nüfu-
su çıkanrsak, 1500 kişiye bir eczane düştüğünü açıkça
görürüz.
Sosyal Sigortalar Kurumu 32 milyon kişiye 858 ecza-
cı ile hizmet verirken 35.000 kişiye bir eczacı düşüyor.
Bu hizmet eczacılık hizmeti değildir. Ulusal ve uluslara-
rası kurallara uymamaktadır. Bir eczacının günde 300 re-
çete karşılaması dünyanın hiçbir ülkesinde düşünülemez.
Böyle bir durumda ne rasyonel ilaç kullanımından ne de
hasta-ilaç uyuncundan söz edilemez.
Sosyal Sigortalar Kurumu ilaç hizmetini tamamen ti-
cari bir hizmet olarak gömnekte ve buna uygun koşulla-
ra yönelmektedir. SSK, tedavi için hizmet satın aldığı
özel polikliniklere, SSK eczanesi adı altında yasalara ve
yönetmeliklere aykın olarak eczane açmaktadır.
Sosyal Sigortalar Kurumu'nun çok sayıdaki eczanesi
bugün eczacısız çalıştınlmakta, ilaç hizmeti eczacısız
verilmektedir. Sağlık Bakanlığf nın birçok hastanesinin ec-
zanelerinde de eczacı yoktur. Bu koşullarda trilyonlarta
ifade edilen ilaç alınıp eczacısız, denetimsiz, hastalara
sunulmaktadır. Bu ülkenin sağlık otoritesi nerede? Ne-
rede bu ülkenin cumhuriyet savcıları? Birilerinin ölmesi-
ni mi bekliyorsunuz?
Dünyanın hiçbir ülkesinde ilaç ve eczacılık hizmetinin
böylesi koşullarda yürütüldüğüne tanık olunamaz.
Avrupa Biriiği'ne uyum çalışmalarının yürütülmekte
olduğu ülkemizde, ilaç ve eczacılık hizmetinin sürdürül-
mesini belirieyen yasa ve yönetmelikler de. uluslararası
kurallar ve uygulamalar gözönüne alınarak yeniden dü-
zenlenmek zorundadır.
Ülkemizde kaynak israfını önlemenin yolu, büyük ya-
tınmlar yapılarak yetiştirilen bir meslek grubunun en iyi
yaran sağlamasının koşullannı yaratmaktır. Bunun için
kamu hizmeti veren ve toplum sağlığında önemli bir iş-
levi olan eczacılann bu hizmeti sürdürebilmeleri için ge-
rekli önlemler alınmalıdır.
Konserierinden Afişler, Fotoğraflar
Istıklal Cad. (Fransız Konsolosluğu yanı) Taksim Tel: 252 38 81/82