25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 MAYIS 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA Mehmet@cumhuriyetcom.tr enter .net MEHMET SUCU Japon Sanyo Elektrik şirketi ve Amerikan Eastman Kodakşirketidûnyanm enbüyûktam renkli, ışık yayan diotıınu ürettL KanadahResearchin Motion şirketinin üret- tiği RIM 957 palmtop üzerindeki klevye ile karşüıklı e-mail gönderilebOiyor. Matfaustüta'nm üretöği, 64 ve 23 megabyte'hk SD Bdkk karn bulunan SV-SD70 mpİ3 çab- a müzik aygıü saat gibi koia taküabilryor. Bilişimde eşrtsiz gelişmeederal Almanya yeni tek- nolojının yaygınlığındadi- ğergelişmiş sanayi ülkele- rinin gerisinde kaldı. Fede- ral lletişim Sanayii Bilgi Sektörü ve Medya Birliği (BÎTKOM) tarafından yapılan bir araştırmada, ABD'de 100 ki- şiye 61 bilgisayar düştüğü, Almanya'da- ki bilgisayar donanımının ise bu raka- mın. ancak yansı kadar olduğu saptan- dı* Son yıllarda cep telefonu ve bilgisa- yar için yapılan harcamalann yükselme- sine rağmen Almanya, yeni teknoloji yaygınlığında uluslararası karşılaştır- malarda orta sıralarda yer alıyor. Diji- tal telefon ağlan, ISDN ve kablolu te- levizyona yapılan yatınmlar açısından, Almanya ön sıralarda bulunuyor. Ülkenin, teknoloji kullanımının ne- resinde olduğunu saptamak amacıyla ha- zırlanan araştırma, Almanya'da hardwa- re, yazılım ve iletişim hizmetleri için 1999 yılı itibanyla kişi başına 2 bin 500 mark harcandığını ortaya çıkardı. Bu, biröncekiyılagöreyüzde 18'lik birar- tış anlamına gelirken araştırmada yer alan 18 ülkenin arasında Almanya 12'n- ci sırayı işgal etti. Önde gelen ilk 5 ül- ke içinde ABDnin yanı sıra Isveç, Da- nimarka, Norveç ve Hollanda yer ah- yor. Bir başka göze çarpan gelişme ise Isviçre'de iletişim ve bilgi teknolojisi için kişi başına yapılan 4 bin 600 marklık harcamanın, Almanlann 2 katını bulma- internet kullanıcıiarı sı oldu. Yeni teknolojiler için yapılan har- camalar Almanya GSYlH'nin yüzde 5.3'ünüoluşturuyor. Isviçre yüzde 7.7, Amerika 7.3, Isviçre 7 ve Ispanya da yüz- de 6.1 'lık oranlarla Almanya'yı geride bırakıyor. Geçen yıl dünya çapında 113 milyon bilgisayar satılırİcen Almanya'da satılan bilgisayar sayısı 6.3 milyon adedi bul- du. Bir önceki yılla karşılaştınldığında bunun yüzde 14'lük bir artış anlamına geldığıni kaydeden uzmanlara göre, Al- manya'da halen yaklaşık 26 milyon bil- gisayar hizmet veriyor. Dolayısıyla bu ülkelerdeki her 3 kişiden biri bilgisayar sahibi. BlTKOM tarafindan yapılan tah- minler, Almanya'daki bilgisayar sıklı- ğının 2002 yılına kadar yüzde 45'e ve 2005 yılına kadar da Amerika'nın şim- diki düzeyi olan yüzde 61 'e çıkacağı- nı gösterdı. Bilgisayar açığının en önemli neden- lerinden birini fıyatlar düzeyinin oluş- turdugu belirtildi. Aynı teknolojiyle do- nanmış bir bilgisayar ABD'de yüzde 10 daha ucuza satılıyor. Ancak tek ro- lü fiyatlann oynamadığını, araştırma- da yer alan diğer ülkelerdeki bilgisayar dağılımı da ortaya çıkardı. Isveç'te 100 kişiden 58'ine birbilgisayar düşüyor, Is- viçre'de 50, Danimarka, Hollanda ve Finliler'in de Almanlardan fazla bilgi- sayara sahip olduklan belirlendi. Uzmanlar küçük ülkelerdeki bilgisa- yar yaygınhğını, bunlann "kenar ülke- ler"olmasına bağladılar. Bu ülkeler, bil- gisayar üzerinden ekonomik dolaşıma katılma olanağına sahip oluyorlar ve böylece "kenar"ın kaderinden de kıs- men kurtulabiliyorlar. Hükümetlerin yeni teknoloji kullanımıru destekleme- si de bu sonuçta etkili oluyor. Almanya'da geçen yıl tntemet'e bağ- lananlann sayısı 11 miryonu buldu. Böy- lece Almanlann yüzde 13 'ü Worl Wide Web'de sörf olanağma sahip oldular. Ama yine Amerika önde geliyor. Bağ- lantılara toplam nüfus oranına göre bakıldığında ABD'de daha fazla insan "online". Bunun nedeni ise şehiriçi konuşma ücretlerinin ABD'de bedava denecek kadar düşük olması. *HİLMİ TOZAN Diinyanın en büyük internet gezginleri 2000 yrff sonunda Intemet kuHaması sayısı (tahmin) Sanal spiker Ananova unyanın ılk uç boyutlu sanal haber spikeri Ananova tnter- net'te izlenme rekorlan kır- dı. Kısa, parlakyeşil saçh, kır- mızı dudakli haber spikeri, 19 Nisan'da işbaşı yaptı. lngiliz Haber Ajansı Press Association tarafindan, anketler doğrultu- sunda tasarlanan Ananova, www.anano- va.com adresinde, saat başı yenilenen ha- berleri okuyor. Aksansız tngilizce konuşan, ileride fark- lı dilleri ve istenen aksanı da konuşması planlanan haber spikerinin tasanmcılan, Ananova'yı "dijital DNA'dan ürettikleri- ni" söylüyorlar. 1993 yılından bu yana fut- boldaki gelişmeleri ezbere bilen, Anano- va'nın yüz ifadesi, okuduğu habere göre değişiyor. Ananova'nın tek korkusu, elekt- ronik virüsler. Sanal spikerin gelecekte cep telefonlannın ekranlannda da haber sunması planlamyor. İnternet kadın işi değil Türkiye'de İnternet kullanıcılannm or- talama yüzde 90'ıru erkekler, yüzde 10'unu da kadınlann oluşturduğu belirtildi. Hacet- tepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğ- retim Üyesi Doç. Dr. Aylin Görgün, ya- pılan bir araştırmada, Türkiye'de İnternet kullanıcılannın ortalama yüzde 90'ını er- keklerin, yüzde 10'unu da kadınlann oluş- turduğunu açıkladı. Görgün, kadınlann daha az İnternet kullanmasının bilgisayar işini "kadın işi olarak görmemeleri" ve Internet kullanımındaki teknik terimlerin kadınlara ürkütücü gelmesinden kaynak- landığını vurguladı. Surf defteriv ™ zeytlnyadı dünyasına yolculuk Komili Zeytinyağı, zeytinyağı konusundaki 122 yıllık uzmanlık ve bilgi birikimini İnternet'e taşıdı: www. komilizeytinvagi. com. Komili Zeytinyağı'nın \vebsitesi, 10 Nisan 2000 tarihinde ziyarete açıldı. İnternet kullanıcılanna zeytinyağıyla ilgili kapsamlı bilgi kaynağı sunma amacıyla hazırlanan web sitesi, 8 ana bölümden oluşuyor. Kalp dostu bir slte — _ İnternet kullanıcılannın kalp sağlığı ve sağlıklı beslenme konusudaki başvuru kaynaklanndan Becel Web Sitesi yenilendi. www.becel.com.tr adresinde nisan ayından itibaren yenilenen içeriğiyle yayın yapan site, kalp sağlığı için günlük yaşamda alınabilecek önlemlerden sağlıklı ve lezzetli yemek tariflerine, bilimsel makalelerden pratik bilgilere geniş bir yelpazeye sahip. İnternet kullanıcılannın değişen beklentilerine uygun olarak dizayn edilen site, görsel olduğu kadar içerik açısından da zengindi. Site 10 ana bölümden oluşuyor. Sinema - İçin Turk Nokta Net, sinema sayfalannı kullanıma açtı. S inemaseverlere büyük kolaylık sağlayacak olan bu hizmetle Turk Nokta Net, vizyondaki veyakında vizyona girecek olan filmlerle ilgili pek çok detay sunuyor. Sinema sayfalanndan fiknlerin öyküsü, oyunculan ve yönetmenleriyle ilgili bilgilerin yanı sıra gösterildiği sinema salonlan ve seans saatlerine dair bilgilere de kolaylıkla ulaşılabiliyor. Kaçak mali mevzuat CD'si aliye Bakanhğı Gelirler Baş- kontrolörü Mevlüt özer'ih' yazdığı kitaplar, kopyalana- rak CD ve disketlere yüklene- rek korsanlar tarafindan piyasaya sürül- dü. 1985 yılında Maliye Bakanlığı'nda merkez denetim elemanı olarak göreve baş- layan Meviût Ozer, muhasebe, denetim, mali tablolar, finansal analiz, işletme yö- netimi ve teşvik konulannda yazdığı ki- taplannı yayımlattı. Aynca onlarca kişi- nin desteğiyle on yılı aşkın bir süre emek verip mali mevzuat, sermaye piyasası mevzuatı, idari ve yargı mevzuatı gibi konularda hazırladığı mevzuat setini, ki- taplarla birlikte "tnteraktif CD Ki- tap&Mevzuat" adıyla CD ve Internet yo- luyla da okurlarına sundu. Bu arada Özer'in eserleri, Mali Yayınlar Ajansı Ltd. Şti. tararindan kopyalanıp hem CD ile hem de Intemet üzerinden satışa su- nuldu. Özer, olayı duymasını şöyle özet- liyor: "Mart ayının son günlerinde bir müşterimiz, Aıikara Serbest Mutaasebe- ciMaK Müşavirier Odas'nm Bülten adm- daki dergisinde yer alan bir reldamı ge- tirdiğinde donakakum. Zira bugûne ka- dar yayındaıımış kitaplanmın adlan bû- yûk harflerie ve koyu olarak yazılmışü ve bu kitaplann interaktifCD'de toplandığı ve bizün 2.0 versiyonu için duyurduğu- muz hukuk mevzuahnın da yakın bir gelecekte ücretsiz olarak verfleceği beür- tflmekteydi" Daha sonra ilanda belirtilen telefonu arayarak suçlulara ulaştığını belirten Özer, durumu mahkemeye intikal ettirdi. Bugün doğacak çocuğa Nik Neym SON KULLANICI Endemet@cumhuriyet.com.tr "Kendime bir nik neym bulamadım" baş- lıRfı "esenm" (Qç haftâ önce yayımlanmıştı ya hani) ilgiyle karşılandı desem yalan olma- yacak. Ben yeteneksiz olduğum kadar küs- tahım da. Baksanıza o kıytınk yazılar için "eserim" falan demeye başladım.:-))) Neyse... "Neden ilgiyle karşılandı" derse- niz... Anladım ki bu nik neym sorunu tam bir baş belası. Birçokinsan günün önemli bir bö- lümünü nik neym peşinde geçiriyor, "o mu olsa bu mu olsa " şeklinde. Herkes benim gi- bi yeteneksiz diil tabii bu konuda. Büyük bir kitle nik neym kapma konusunda geç kal- mış anlaşılan. Neredeyse bütün güze), kula- ğa hoş gelen nik neymler kapışılmış. Eh ken- dimize satılmış, züccaciye, Gülibibik, Ostro- fos şeklinde ne idüğü belirsiz nikler alacak halimiz de yok. O yüzden insan biraz zorla- nıyor. Değedi gazeteci ablamız Yazgülü Aldo- ğan meyl atmış bana. (Gazetede Mehmet Sucu'nun yanından geçerken başkasına söylüyormuş gibi yüksek sesle söytedim bu- nu. Yazgülü Aldoğan bana meyl atmmıımış di- ye. Sucu hiç orali diîidi tabii, nereliyse...:-))) Ne diyordum. Ha Yazgülü Aldoğan mey- ffnde diyo ki: "Enderciğim, nickname deyip geçme! Kazara oğlun yanında otursun da bir oyun sitesine üye olmaya kalk bakalım. Buh duğun hernick'den kaç tane tekl'ri edildiği- ni söylüyoriar, sinir basıyor. En son kendi nick'imden 538 tane olduğunu öğrendim. Ben bu kadar mı bana! bir nick buldum diye çok moralim bozuldu. Sonunda oğlana (9) lego- land'de 'dillidüdük' nick'ini koydum da üye oldu... Yabancılann aklına gelmiyor, iyi olu- yor!" Dillidüdük çok güzel bi nik aynca. Şaha- ne...:-)) Yazgülü Abla, Heride oğlun olursa diyo ama ileride oğlum diil de bi kızım olursa Zillidü- dük diye bi nik vercem ona. Biraz hırsızlık gi- bi oluyo ama ossun. Yazgülü Abla bana izin verir hemalde. Geçen abim önder'e gittim. "Abi, senin ni- kin varmı?"dedim. "Yokoolumbenim tikim" dedi. Ya âlem adam. Daha nikin n'olduğunu bilmiyo. "Ofabiya" dedim, "Nik, nik, yani tik diil". Bana bilgisayannı gösteriyo. "Hepsibu oolum işte" diye. Ha bi de dedi ki, kutunun içinden başka bişi çıkmadı. "Orda bazı sidi- ler var, onlann içine bak." ttengem de bi ku- lak bizde, eli bulaşıklı uzattı başını mutfak- tan: "Attım ben niki, çöp sandım" demez mi? Anlatması zevkli oluyo böyle şeyleri de üzülüyom niye böyle bu çtft diye... Bu arada ortaya çıktı ki yenge bi şey atmış çöp diye, ama ne acaba? Yakında çıkar ortaya...:-))) Neyse, onlara nik kavramını lüzumsuz ay- nntlara bile girerek anlattım. Abim konuyu kavrayınca bir an düşündü. "Tamam" dedi, "Amortisörossun". "Abi"dedim, "ne kadar yaratıcısın. Amortisör de nerden geldi aklı- na. Herkes seni tamirci falan sanar". "Bugün değiştirdim, dünyanın parasını bayıldım oolum" dedi. İçine dertolmuşya- ni verdiği para, hıncından kendine nik ya- pacakamortisörü. Vazgeçirdim tabii, "Sen uğraşma ben sana bulurum" dedim. Şim- di hem kendime hem ona bulcam nik neym. >((( Hani Saatli Mariftakvimlerinde, bugün do- ğacak çocuğa isim diye bi bölüm vardır ya. Erkek Recai, kız, Şaduman falan diye... Her gün yeni isimler vardır. Bence artık takvim- ler aynca bugün doğacak çocuğa nik neym diye bir bölüm açmalılar. Bizim ömeğimizde olduğu gibi, o zaman, sözgelimi Erkek Dil- tidüdük, kız ZiHidüdük nefe ohır mesete. Not Nisan ayı Attın Maus ödüllerini teknik zoruntuluk nedeniyte rkf aşamada dağıtabil- dik. Şimdi sıra geldi bu ayın Altın Mausödül- lerine... Hadi bakayım ufak ufak gönderin yenilerini. Bekliyom sitelerinizi... endemet_2000@yahoo.com GÖRÜS Ecz. MEHMET DOMAÇ Türk Eczacıları Birliği Başkanı HzmetiNaalSir- dürülüyor? Sağlıklı yaşam hakkının hayata geçirilmesinde sorum- luluk yüklenen meslek gruplarının önemlilerinden biri olan eczacılık mesleği, giderek daha çok sorunlu hale gelryor. İnsan yaşamının sağlıklı devam etmesi, hastalıklardan korunma ve tedavinin gerçekleştirilmesi amacına yöne- lik olarak, hastaların eczanelerden ilaç alımı formaliteden anndınlmıştm İlacın yüzde 65'inin kamu sigorta kurum- lannca, sigortalılan tarafindan hızla alınıp kullanıldığı ül- kemizde, parası ödenmeye gelince, ilacın "onsuz olun- maz, yerine bir başka ürün konulmaz" özeHiği unutula- rak sıradan bir meta gibi değerlendirilmekte; geri öde- mesi çimento, tuğla, buzdolabından farksız yapılmakta- dır. Ödeme gecikmeleri, eczaneleri altından kalkamaya- caklan sıkıntılara sokmakta. Kamu sigorta kurumlan yap- tıklan anlaşmalara uymadıklanndan, eczacılar hizmeti tekrar üretememekte, iflasla karşı karşıya kalmaktadır. Devlet, borçlanmalan nedeniyle borçlannı günü günü- ne ödeyip fınans kesimini mutlu ederken, kendisine sağ- lık hizmeti sunan eczacıyı perişan etmektedir. Ülkemizde eczacılann 20.000'i serbest eczanelerde ça- lışmaktadır. Bugün serbest eczacılann yüzde 25'i gizli iş- siz konumundadır. Sosyal ve ekonomik koşullar böyle devam ederse yüzde 10'u 1 -2 yıl içinde iflasla karşı kar- şıya kalacaktır. Bu durumun en önemli nedenleri, sürekli yeni eczane açılması, mevcut eczanelerin dengesiz dağılımı, kamu sigorta kurumlannın reçetelerinin eşitsiz dağılımı, kamu kurumu hastanelerinin yasa ve yönetmeliklere aykırı o\£- rak serbest eczaneleri yok edecek tutum ve davranışla- n olarak sıralanabilir. Ülkemiz çok sayıda Avrupa ülkesinden daha fazla e<J- zaneye sahiptir. Yaklaşık üç bin kişiye bir eczane düşfr- yor. Norveç, Isveç, Hollanda, Avusturya, Ingiltere'deki ec- zane sayısı bizde daha az. Belçika eczane açmayı beş yıl süreyİe dondurdu. Çoğu Avrupa ülkesinde eczane aç£ mı sınırlanmış durumdadır. Avrupalı, eczaneyi kamu yaranna bir kuruluş olarak iç^ selleştirmiş ve onun zarar görmemesi için gerekli önlem- leri almıştır. Ülkemiz de, kamu yararına bir kuruluşu yaşatmak, or*-; dan yararianmak amacıyla gerekli önlemleri almak du-< rumundadır. Eczanelerin sınırlandırılması ülkemiz için, kaçınılmaz bir okjudur. '^ İnsan kaynaklannı planlamayoksunluğumuz, ülke kay^ naklannı da erozyona uğratıyor. Eczacılık fakültelerine afi- nan 900 oğrenci, her yıl 700 gizli işsiz yaratıyor. O da yet- miyormuş gibi, yeni eczacılık fakülteleri açma girişimi var. Her yıl açılan 650 eczane, alanda sıkışma yarattığı için etik kurallar bozuluyor. Haksız rekabet ortaya çıkıyor Haksız rekabet, eczanelerde fon oluşmasını önleyerek eczacılan iflasla karşı karşıya getiriyor. Haksız rekabetin insansal değer erozyonuyla yakından ilgili olduğunu biliyoruz. Toplumda geçmişten gelen ar» kadaşlık, dostluk, dayanışma değerleri günümüzde ku- ralsız liberal ekonomi sisteminde yitip gidiyor. Dürüst olma, hak ettiğini kazanma, kendi kazandığı- na sahip çıkma değerleri yerine "ne olursa olsun, kim olurSâ oFsun, kimin olursa olsun sahip çıkma" düşûnce- si, fırsatçılık, değer olarak ortaya çıkıyor. Ülkemizde bir başka özel durum var. 32 milyon sigor- talı ve bakmakla yükümlü olduklan kişiler Sosyal Sigor- talar Kurumu'ndan ilaç hizmeti alıyor. Söz konusu nüfu- su çıkanrsak, 1500 kişiye bir eczane düştüğünü açıkça görürüz. Sosyal Sigortalar Kurumu 32 milyon kişiye 858 ecza- cı ile hizmet verirken 35.000 kişiye bir eczacı düşüyor. Bu hizmet eczacılık hizmeti değildir. Ulusal ve uluslara- rası kurallara uymamaktadır. Bir eczacının günde 300 re- çete karşılaması dünyanın hiçbir ülkesinde düşünülemez. Böyle bir durumda ne rasyonel ilaç kullanımından ne de hasta-ilaç uyuncundan söz edilemez. Sosyal Sigortalar Kurumu ilaç hizmetini tamamen ti- cari bir hizmet olarak gömnekte ve buna uygun koşulla- ra yönelmektedir. SSK, tedavi için hizmet satın aldığı özel polikliniklere, SSK eczanesi adı altında yasalara ve yönetmeliklere aykın olarak eczane açmaktadır. Sosyal Sigortalar Kurumu'nun çok sayıdaki eczanesi bugün eczacısız çalıştınlmakta, ilaç hizmeti eczacısız verilmektedir. Sağlık Bakanlığf nın birçok hastanesinin ec- zanelerinde de eczacı yoktur. Bu koşullarda trilyonlarta ifade edilen ilaç alınıp eczacısız, denetimsiz, hastalara sunulmaktadır. Bu ülkenin sağlık otoritesi nerede? Ne- rede bu ülkenin cumhuriyet savcıları? Birilerinin ölmesi- ni mi bekliyorsunuz? Dünyanın hiçbir ülkesinde ilaç ve eczacılık hizmetinin böylesi koşullarda yürütüldüğüne tanık olunamaz. Avrupa Biriiği'ne uyum çalışmalarının yürütülmekte olduğu ülkemizde, ilaç ve eczacılık hizmetinin sürdürül- mesini belirieyen yasa ve yönetmelikler de. uluslararası kurallar ve uygulamalar gözönüne alınarak yeniden dü- zenlenmek zorundadır. Ülkemizde kaynak israfını önlemenin yolu, büyük ya- tınmlar yapılarak yetiştirilen bir meslek grubunun en iyi yaran sağlamasının koşullannı yaratmaktır. Bunun için kamu hizmeti veren ve toplum sağlığında önemli bir iş- levi olan eczacılann bu hizmeti sürdürebilmeleri için ge- rekli önlemler alınmalıdır. Konserierinden Afişler, Fotoğraflar Istıklal Cad. (Fransız Konsolosluğu yanı) Taksim Tel: 252 38 81/82
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle