Katalog

TÖAYFA CUMHURİYET 15 MAYIS 2000 PAZARTESİ HABERLER Çakmakoğlu Portekiz'e grtti • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Millı Savunma Bakanı Sabahattın Çakmakoğlu, Portekiz'in Porto kentinde, bugün başlayacak Batı Avrupa Birliğı (BAB) Bakanlar Konseyi ilkbahar toplantılanna katılmak ! üzere bu ülkeye gitti. I Çakmakoğlu, "Türkiye, ! Avrupa Güvenlik ve ı Savunma Kimliği'nin [ geliştirilmesine ve ; Avrupa'nın, kendi | gihenliği ile ilgilı | konularda daha fazla | sorumluluk almasına | taraftardır" dedi. DP-nin iktidara gelişinin 50. ; yıldonumu | • İstanbul Haber Servisi | -Demokrat Parti'nin | (DP) iktidara gelişinin j 50. yıh nedeniyle, DYP J ve LDP tarafından, j Adnan Menderes, Fatin JRüştü Zorlu ve HasanJ | Polatkan'ın kabirlerinin | bulunduğu Topkapfdakı | Anıt Mezar'da ikı ayn ] tören düzenlendi. DYP | tstanbul tl Başkanlığı'nın | organıze ettiği törende, ' DYP Genel Başkan , Yardımcısı Hayn , Kozakçıoğlu, DYP ; îstanbul Milletvekili | Celal Adan, istanbul II ! Başkanı Süleyman Soylu ve il yönettm kurule üyeleri, Arut Mezar'a çelenk bırakarak saygı duruşunda bulundular. 'Ciippeü Ahmet Hocanm sorgusu sürüyor • İstanbul Haber Servisi - Evinde ele geçirilen tanhi eserlerle ilgili olarak gözaltına alınan ve kamuoyunda 'Çüppeli Ahmet Hoca' olarak bilinen Ahmet Ünlü, babası Yusuf Ünlü ile olayla ilgisi olduğu belirlenen 4 kişinin sorgulanmasına devam ediliyor. Yetkililer, 'koleksiyonerlik' belgesi bulunmadığı tespit edilen Ahmet Ünlü ile babası ve öteki 4 kişinin, sorgu ve işlemlerinin tamamlanmasının ardından, Fatih Adliyesi'ne sevk edilebıleceğini kaydettiler. Sami Selçuk ABD'den döndü • İstanbul Haber Servisi - Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, Hanvard Üniversitesi'nin davetlisi olarak gittiği ABD'den döndü. Selçuk, ABD'nin insan haklanndan sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Harold Koh'la görüştüğünü de ifade ederek "Ziyaretimin Türkiye açısından olumlu geçtiği kanısındayım. AB sürecinin hızlandmlması açısından bu tür etkinlikleri ve faaliyetleri sürdüreceğim. AB'yi _İ hukuk iv'in üVbiı kuıtuluş olarak görüyonım" dedi. Matki davası tstanbul Haber Servisi - Işadamı Nesim Malki'nin, 5 yıl önce j Bursa'da öldürülmesine l jlişkiu, ı^aüaıuı Erot "EvcîTîn de aratantida" bulunduğu 14 sanığın argılanmasına bugün tanbut GM devam edilecek. ! Duruşmada, Kırklareli ! Cezaevı'nde tutuklu \ bulunan Burhanettin ! Türkeş'in hazır edilmesi [ beklenivor. FP lideri Kutan, kongrenin açış konuşmasında yenilikçileri ve Gül'ü hedef aldı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-FP Genel Başkanı Recai Kutan, kapatılan RP'nin siya- si yasaklı başkanı Necmettin Erbakan'ın emanetçisi oldu- ğunu üstü kapalı biçimde kabul etti. Kutan, partinin bütün görev- lilerinin, üyelerinin "emanet- çi" olduklannı belirterek, "Emanetçilikten ve emanetçi- Iik sözûnden değil gocunmak, tanı tersine onur duymakta- yım" dedi. Cül'e uyarı Genel başkan adayı Abdıü- lah Gül'e Şeyh Edebah'nin u Ey oğul, sabretmesini bil vak- tinden önce çiçek açma" dıze- leriyle uyanda bulunan Kutan, "Kulağuııza bir yerlerden alkış sesi geldiği doğru. Hepimiz du- yuyoruz alkışsesini Bu alkışlar. yıDantarmifletin önünü kesmek isteyen çevrelerden geüyor" dı- ye konuştu. FP lideri Kutan, kongreyi açış konuşmasında yenılikçıle- re ve genel başkan adayı Ab- dullah Gül'e eleştiriler yönelt- ti. FP'nin geçmişı ınkâr eden birparti olmadığını vurgulayan Kutan, "Hedefe doğru yol ahr- ken, belirü emaneüerimiz olur bizlerin. Mevki, makam, kol- tuk, rütbe, şan değil emanet. Ben ve partimin bütün mület- vekilleri milletin emanetçileri- yiz. Bu emanetçilikten ve ema- netçilik sözûnden de değil go- cunmak, tam tersine onur duy- maktayE" dedi. FP'ye yönelik 'takkryyeci- lik' suçlamalarının asılsız ol- duğunu savunan Kutan, sözle- rini şöyle sürdürdü: "Bu zor trafîkte, yolumuza devam edi- yonız. Bu yolda yolculuk zor, şoföriük de zor. Hasbel kader şu sıralar direksiyonda ben otu- Uyanya karşın harem selamlık yapıldı Gül'ün yandaşlarmın olduğu tribûnde, Gül'ün adının harflerinin yer aldığı tişörtieri gfyipyan yana durangençler dikkati çekti. RP-FP çizgisinin önceki kongrelerinde olduğu gibi, bu kongredede "harem- selamlık" uygulaması yapıldı. Kadmlar ve ",' ¥ "" erkekfer salona ayn kapılardan alındı ve tribünlerde farkb yeıierde oturdu. (Fotoğraflar: SERDAR ÖZSOY) nıyonım. MesuByetimin bûin- cindeyim. Arabadald yüküm krymetfi. Arabayı menzile sali- men götürmek zorundayım. Önenüi olan acele varmak de- ğil. Acele ile eceie farkmı da gözden kaçırmamak gerekiyor. Davulun sesi gibi direksiyon da uzaktan hoşsanıhr. Direksiyon- dayken herkese yaranmak da mümkün değOdir. Son günler- de partimizdeki gelişmelerin hangi mihraklarda, ne şekilde ele abndığuıa; kimin,neyi, han- gi amaçla desteklediğine dik- kat edin bir*' diye konuştu. Mevlana'dan deylşler Kutan, konuşmasının so- nunda da Mevlana'nın "Kuş- lar gibi tuzağa gitnıe demedim nıi sana/Demedim mi senin uç- manı sağlayan benimVSenin kolun kanadın benim deme- dim mi?/Alsan başını yüzbin ydlık yere gftsen/Dönüp kavu- şacağın yer benim demedim mi?" dizeleriyle Gül'e uyansı- nı sürdürdü. Recai Kutan, FP'nin kendi- sini iyi anlatması gerektiğini vurgulayarak, "Birileri sık sık benim ve bizim için dini kıü- lanmaktan söz ederler. Siyasal erk için, siyasetiçin dini kullan- maktan. Inancı bu dcnli dünye- vi kavgmın ötesinde tutma say- guılığıyla ele alan bir kurunıa ve bir insana yapüabflecek en rahatsız edici iftiradır bu. Ger- çek bir inanan dinin ancakem- rindedir. Değil dini kullanmak, bu deyimi dahi kuuanamaz" dıye konuştu. 'Hukuk prematüre' Kutan, Türkiye'deki demok- rasinin prematüre, hukuk siste- minin eksikli, ayıplı olduğunu belirterek, "Karakollarda iş- kence aletteri neredeyse denıir- başa kaydedilecek durumda. FaÛi meçhul cinayet dosyalan raflarda duruyor. Çeteler drit" atıyor. Çeteleşmenin devletin her kademesine nüfuz ettiği devlet raporlanyla açıklanıyor. Ama bu konuda hicbir şey yapılamryor" dedi. F A Z İ L E T P A R T İ S İ K O N C R E S İ N D E N N O T L A R 'O ne diyorsa o' sloganlan atıldı EMtNEKAPLAN ANKARA - Kapatılan RP'nin yasak- h lideri Necmettin Erbakan, FP'nin 1. olağan kongresine damgasuıı vurdu. FP Genel Başkanı Recai Kutan'ın yeniden seçilmesi amacıyla ağırlığını koyan Er- bakan için salonda " Hepinizi çokseviyo- ruz, ama en çok onu", "O ne diyorsa o" pankartlan açıldı. Erbakan'ın kongreye gönderdiği mesaj ayakta alkışlarla kar- şılanırken dev ekranlardan uzun süre "MücahitErbakan*' yazısı geçti. Kong- rede parti içi hcsaplaşmanın yanı sıra MHP ile gerginlik de nrmandınldı ve bu partinin temsilcileri yuhalandı. FP'lı- ler, tribünlerdeki "Kurda kuşa kış kış", "Kurt gibi girdiler. kuzu olup çıktüar" pankartlan ile de MHP'yı hedef aldı. FP'nin 1. olağan kongresi, dün ASKİ Spor Tesisleri'nde gerçekleşti. FP'de ilk kez ciddi bir parti içi yanşuı yaşandığı kongreden ilginç bazı notlar şöyle: • Partiler sabah erken saatlerde kong- re salonuna gelmeye başladı. Dışanda kalanlar için dev ekranlar kuruldu. Ger- gin ortamda taraflann kapışması olası- lığına karşı yoğun güvenlik önlemleri alındı. Yaklaşık 2 bin polis, salon için- de ve dışında görev yaptı. • Alparslan Türkeş ve Süleyman De- mirel'den sonra Recai Kutan da Nâzun Hikmet'ten şür okuyan sağcı liderler lis- tesine geçti. Kutan, "Şairin 'Seyahat Notlan' şiirinin İkincı Gün' başlıkbkıs- mında, çok sevdiğhn bir bölüm vantar" dıyerek Nâzım Hikmet'in dizeleriyle Abdullah Gül'e mesaj gönderdi. Kutan'ın Şeyh EdebaK'nin "Ey oğul, zamanmdan önce çiçek açma" dızelen- nı okuması da Abdullah Gül'ü güldürdü. • Salon içinde ilk dikkat çeken "Bu miUet iyi bilir... Frenlemenin... Kısıda- manın_. Hızı kesilmesiniıu.. Sesi kesilme- sinin._ Yolunun kesilmesinin... Kaygan zeminlere çekümek istenmesinin- ne ol- duğunu" pankartlar dizisi oldu. • RP-FP çizgisinin önceki kongrele- rinde olduğu gibi, bu kongrede de "ha- remlik-selamhk** uygulaması yapıldı. Kadınlar ve erkekler salona ayn kapılar- dan alındı ve tribünlerde farklı yerlerde oturdu. • TBMM'de türban bunalımına ne- den olan Merve Sefa Kavakçı da ABD'den döndü ve kongreye katıldı. • Genel başkan adaylan Recai Kutan ile Abdullah Gül'ün yandaşlan slogan ve pankart yanşı yaptı. Kutan yanlılan- nın olduğu tribûnde "Işte net adres: wwvüaıtan^rg", "luttugumuzefesadık olahm", "Kutan'üakenetfemn'', "lykkn, güzelden, doğrudan yana, lstanbullu ha- nımlar Kutan'dan yana". "Bölünmeye- ceğiz, kma yakm", "Gül dahnda güzei- dir" pankartlan dikkatı çekti. • Abdullah Gül, kongreyi yan yana iz- lediği Recai Kutan'a kırmızı gül verir- ken salonda bir yüzünde kendisinin di- ğer yüzünde de gül resimlerinin yer al- dığı kâğıt yelpazeler dağıtıldı. • Kongrede yuhalanan bir diğer poli- rikacı, ÇHP lideri Altan Öymen oldu. Öymen'in mesajı okunurken< ^uh" ses- leri yükselmesi üzerine partililer uyanl- dı. • Divan Başkanlığı'na seçilen Çorum Milletvekili Yasin Hatipoğhı, " ^ l e bir kongreyapalım ki, hasunlar sevinmesin, hısımlar üzülmesin" dedi. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com Fazilet Partisi, Birinci Büyük Kongresi'ni yapıyor ama, bu ge- leneğin ilk kongresi değil bu. Us- telik bu geleneğin kurucusu ve önderi yasaklı. Dün kongre sa- lonunun heryerinde Erbakan'ın damgası vardı. Erbakan'ın dün- kü salondaki ismi, O'ydu. Pan- kartın birisinde "O ne diyorsa O'dur" yazıyordu. Bir başkasın- da ise "Hepinizi seviyorum, en çok O'nu seviyorum" diyordu. "Eskişehir O'nun yolunda" gibi başka pankartlar da Erbakan'ın darngasrnı taşıyordu. Recai Kutan'ın konuşmasi Kongreye O'nun Damgası cansızdı. Konuşmasında umut yoktu, tribünlerde de bir tutuk- luk göze çarpıyordu. En çok da delege sessizdi. Erbakan'ın ve- liahtı diye söylenen İstanbul İl Başkanı Numan Kurtulmuş'a, Abdullah Gül'ün kaç oy alabi- leceğini sordum, "Düne kadar yûzde 20 diye düşünüyordum, şimdiyüzde30'ubuluriarinan- ^nâ!ay/m~cevabını atdım. Kar^ şılaşıp sofduğum Fazilet'in ta- fimrfnş isimtennin çogunluğu- nun görüşleri, parti içi muhale- fetin beklenenden daha çok oy alacağı yönündeydi. ••• Abdullah Gül'ü destekleyen- ler arasında, bu işin sonu geli- yor yönünde bir eğilim ortaya çıkıyor. Muhalefetin gerçek li- deri Recep Tayyip Erdo- ğan'ın bu seçimdeki oy oranı- na bakarak yeni bir oluşuma karar verecegini söylüyortar. Eğer bu oylar yüzde 30"lara ulaşırsa, Erdoğan'ın parti için- de kopuşa karar verme ihtima- linin yüksek olduğu fıkri de de- legeler arasında oldukça yay- gın. Sonuç nasıl çıkarsa çıksın, Fazilet Partisi içinde bir aynşma olduğu kesin. Necmettin Erba- kan'ın, bütün ağırlığını muha- lefetin önünü kesmek için koy- ması da işin ciddi olduğunu gösteriyor. Erbakan 40 yıldır egemen olduğu, büyüyüp ol- guhtaştırdığı bu siyasi otuşumu belli ki kimse ile paylaşmak is- ternîyörrBu nedenîe muhatefe- ti köşeye sıkışttrabilmek ama- cıyla elinden getent yapıyor. Erbakan'ın bütün ağırlığını koyması yüzünden bu kongre, Erbakan'a bağlılığın test edil- mesine dönüştü. Erbakan'ın Recai Kutan'a yolladığı mesaj dakikalarca ayakta alkışlandı. Bütün salon "Mücahit Erba- kan" sesleriyle inledi. Kongre salonundaki ekrandan sürekli "Mücahit Erbakan" altyazısı geçirildi. Milliyet gazetesi yazan Der- ya Sazak kulağıma eğilerek, "Bunlar Fazilet'i kapattırmak mı istiyoıiar" diye sordu. Bu soruyu çevremdekilere yönett- tim. İlginç bircevap çıktı: "8e/- kidepartiyi kapattmpmuhale^ feti böylece tasfiye etmek isti- yoriar." Bu yönde ciddi fîkirter ortaya çıktı. Bu manzara, parti içindeki i- ki kanadın da artık birlikte po- litika yapmak konusunda önü- müzdeki dönemde ciddi so- runlarla karşılaşacaklannı gös- teriyor. Her iki kanat da artık yotlar bundan sonra aynlabitir ^yönünde saptamatar yapıyor. Bu durumu gören Recai Ku- tan, birlik mesajt verrneye gay- ret etti. Abdullah Gül'ün konuş- masında da benzer vurgular vardı. Ancak buzdağının geri- sinde, parti içinde önümüzde- ki dönem ortaya çıkma ihtima- li bulunan aynşmadan söz edi- liyor. Bölünme konusunu en çok genel merkez ve Erbakan taraftarlan dile getiriyorlar. Bir genel merkez pankartında "Bölünmeyeceğiz, kma ya- kın.." diyordu. Bir başka yerde ise "Tuttuğumuz ele sadık ola- lım" yazıyordu. Genel merkez- cilere yakın El-Aziz gazetesin- de Abdullah Gül için "Sadakat- siz" deniyordu. *•• Bütün kongrede dikkat çeki- ci olan tablo için şunlan söyle- yebiliriz: Fazilet Partisi gibi ge- lenekçi, kişiye bağlı bir örgüt- te, ilk kez beklenenin üzerinde bir muhalefet ortaya çıkıyor. Bu muhalefet salona yansıdığı ka- danyla, çok fazla kavga gürül- tüye neden olmadan büyük bir güç oluşturmuş durumda. Er- bakan bu kongreyi alacak gtbi gözüküyor. Ancak,. bu onun sanki bir yandan da son kongresi gibi değerlendiriliyor. Bir daha par- tinin tümüne hâkim olup tek adam olması biraz zor. Çevre- sindeki güç azalacak, etkisi za- yrflayacak. Türkiye açısından Fazilet içindeki aynşma, ülke çapın- daki büyük değişimin de işa- retlerinin bir parçası. Süley- man Demirel'in cumhurbaş- kanlığı koltuğundan aynlmak zorunda kalması bir dönüm noktasıydı. Şimdi sıra Erba- kan'da.. artık onun da efsane- vi ağırlığı, kendi geleneği için- de yara alıyor. Fazilet bir değişimin eşiğin- de. önümüzdeki dönem ne olur. tam bilmek mümkün de- ğil. Ancak her iki gücün aynı parti içinde bulunması zor gibi görünüyor. Erbakan için salondaki pan- kartlar, "O bilir" yazıyor. Baka- lım ne kadar bilecek, ne kadar destek görecek?.. Erbakancı- lık, ilginç ama, önemli bir döne- meçten geçiyor. Yazıyı bttirdigim anda seçim— sonuçlan açıklandı. Erbakan'a rağmen muhalefet yüzde— 40'ın üzerinde bir oya ulaştı. Bu da daha önceki satıriarda yazdığım gibi, Fazilet için ye- ni bir dönem anlamınageliyor. Parti içi iktidar kavgası, görül- düğü kadanyla daha da şid- detlenecek. 2000 9 Iİ YILLARDA ERDAL ATABEK Mesleğimi Nasıl Seçmeliyim?.. Hayatımızın önemli kavşaklanndan birisi budur Hangi mesleği seçmeliyim? Meslekler, insanlann gereksinmelerini karşıla- mak üzere toplumsal örgütlenmenin içinde gere- ken alanlarda belirli bilgilerin, becerilerin kazanıl- dığı özel uzmanlıklardır. Meslekler, öncelikle in- sanlann, toplumlann gereksinmelerine yanıt verir. Bu nedenle de insanlann, toplumlann gereksinme- leri değiştikçe meslekler de değişir. Kimi meslek- ler önemini yitirirken kimi mesleklerin önemi artar. Kimi meslekler yok olup giderken ortaya yeni mes- lekler çıkar. Bu yüzden de geleceğin meslekleri olarak tanımlanan meslekler çekici duruma gelir. 20. yüzyıl, bilimsel-teknolojik gelişmenin deste- ğiyle aşağıdaki mesleklerin önemini arttırdı: Tele- komünikasyon, biyoteknoloji, iletişim meslekleri, pazariama ve reklam, eğitim, gösten sanatlan baş- ta olmak üzere sanat dallan. Dünyanın küçülmesi de uluslararası nitelik taşıyan mesleklerin, ulusla- rarası ilişkilere dayalı alanlann önemini arttırdı: Uluslararası hukuk, tıp ve sağlık bilimleri, elektro- nik ticaret vb. Meslekleri karşımıza koyarak bakışımız, bize öğ- retilen bakış açısıdır. Bu açıya göre, meslekleri in- celeyip bize uygun gelen bir mesleği seçmemiz doğrudur. Acaba bu yöntem meslek seçimi için doğru bir yöntem midir? Yoksa, meslek seçimi işine kendimizden mi baş- lamalıyız? önce kendimizi inceleyip de "Ben ha- yatım boyunca nasıl bir iş yapmak istiyorvm" di- ye mi sormalıyız? Belki de bir mesteğin bize ge- reksiniminden çok bizim bir mesleğe gereksinimi- miz vardır. Insanın bir mesleğe neden gereksinimi olabilir? Bunun ilk yanıtı çoğu kez sanıldığı gibi para ka- zanmak değikJir. Bu sorunun ilk yanıtı, "Insanın ne- leryapabildiğini kendine ve çevresine kanıtlamak isteği"d\r. Bu güdü, yapıcılığın dışavurumudur. In- sanlan iş yapmak için güdüleyen en güçlü etken budur. Onun için de "Hangi mesleği seçmeliyim?" so- rusu yanlış bir sorudur. Doğru soru: "En çok ve en uzun süre ne yapmak istiyorum"dur. Ikinci soru, "Neden onu yapmak istiyorum?" ol- malıdır. Iç sesimizin yanıtını araştınrken kendi doğ- rulanmızı da buluruz. Eğer bu soruya açık yanıtlar bulamazsak yeniden düşünmemiz gerekir. Şu ya- nıtlar bizim için olumlu yanıtlardır: "Çünkü onu yapmayı seviyorum." "Onu yaparken yorulmuyo- rum." "Onu yaparken zamanın nasıl geçtiğini an- lamıyorum." Bütün bunlar, dikkat edilirse sevdiği- mizoyunlariçin kullandığımızsözlerdir. Bunlar, haz almanın ifadeleridir. Seçeceğimiz meslek de bize haz vermelidir. Evet, "haz almak'tan söz ediyoruz. Çünkü eğer haz alacağımız bir mesleği seçmez isek sonradan o mesleği yapmayıp haz alacağı- mız başka bir işi yapmamız büyük olasılıktır. Seçmek istediğimiz meslek "en çok ve en uzun sûre yapmak istediğimiz" ve "haz alacağımız" bir uğraş ise tam bu noktada "geçici hevesler" ile "p/ofesyonel çalışma" arasındaki aynmı yapma- TUZ gerekir^ "Hevesler" kendimizin bir biçimde do- yumu için yapmaktan hoşlandığımız uğraşlardır. A- ma profesyonel çalışma, bilgi ve beceri geliştir- meyle kazanmış olduğumuz, özel uzmanlık ge- rektiren bir işi yaparak hem psikososyal (ruhsal- toplumsaO doyum sağladığımız hem de istediği- miz düzeyde gelirie hayatımızı kazandığımız uğ- raştır. Bir iş yapmak isteğimizin önemli bir nedeni de "toplumda kabul görmek" duygusudur. Hepimiz, bir toplumun "kabul etme ölçütleri" içinde olum- lu işler yaparak "kabul görmek", "değervehlmek", "benimsenmek", "önemsenmek" isteriz. Bu "top- lumsal kabul" meslek seçimimizde rol oynayarak bizi güdüler. Bu nedenle de toplumun saygın mes- leklerine dikkat eder, seçimimizde bu etkeni de dikkate alınz. Yaptığımız işle para kazanmak ve sosyal refahtan kendimiz için düşündüğümüz pa- yı almak "toplumda kabul görmek" olgusunun bir parçasıdır. En önemli meslek seçimi güdülerimizden birisi de "kendimizi gerçekleştirmek"\ir. Bir bütün ola- rak "hayatımızı, kişiiiğimizi, düşüncelerimizi, duy- gulanmızı, isteklehmizi, sosyal hedeflerimizi ger- çekteştirmek" en güçlü güdümüzdür. Onun için de meslek seçerken "kendimizi gerçekleştirmek" olgusuna en büyük önemi vermemiz gerekiyor. Meslek seçerken doğru soruyla başlamak çok önemlidir. Ben hayatım boyunca en çok hangi işi yapmak istiyorum? Doğru soruyla başlamak, bi- ze doğru yolu da gösterecektir. Hiç unutmayalım: Bizim mesleğe gereksinimi- miz, mesleğin bize gereksiniminden dahafazladır. Meslek bizi seçmeden, biz mesleğimizi seçmeyi başarmalıyız. E-mail: erdal.atabek@mynetcom.tr Fax: 0212 513 90 98 Yasaklı lidere ilgi vardı Erbakan egemenliği kendini gösterdi ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Erbakan parti üzerindeki ağırlı- ğını kongrede bir kez daha ortaya koyarken "Hepinizi çokseviyoruz ama en çok onu", " o neredeyse o" pankartla- lah'a emanet olunuz" dedi. • Erbakan'ın mesa- jı okunduktan sonra dev ekranlardan uzun süre "Mücahit Erbakan" yazısı geçti. Bu, "Parti- yi kapattırmak istiyor- n dikkat çekti. Sık sat -ta^yorumlannayol tl. • Kongreye Erba- kan'ın yanı sıra eski ts- tanbul Büyükşehir Be- lediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, RP'- nin yasaklı yöneticileri Ahmet Tekdal, Şevket— Kazan ve Hasan Hüse "Mücabit "Erbakanneredtysebiz oradajTz", "Abdevefah, Bderine sevdah, sonuna kadar bagh" sloganlan atıldı. • Erbakan'ın kong- _teye gönderdigt çjçek en öne konurken çefcti- ^ i telgraf da ayakta alkışlandı. _ Erbakan mesajmda, "Kongrenin havirh ol- masım, maddi vt mane- vİKürap içinde otannıD- letimizin kurntluşuna vesile olmasun dier her- kese selam sunarun. Ai- gönderdi. • Kongreye kaölan = parti temsılcılennın ad- lannın okunması sıra- suıda MHP genel baş- kan yardımcılan Murat-^ Şevkatn' ile Sait Gönen yuhalandı.