27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 MAYIS 2000 PAZARTESJ 8 HABERLERIN DEVAMI stanbul Edırne Cocaeiı Panakkale zmir dan/sa «.ydın Jenizli PB PB PB PB PB PB PB Y 19 21 22 20 23 23 25 24 longuldak PB 21 *>Açık Sınop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas PB PB Y PB PB PB PB PB 17 21 20 21 20 20 21 17 Adana PB 25 Antalya PB 24 c r " * ^ Parçalı bulutiu Mersın Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van PB A A A A PB PB 24 23 26 21 22 18 17 Kars PB 14 Iç Ege, goller yoresı vs DoğuKaradenızsağa- nakveyeryergokgu- rültulu sağanak yağış- lı, ötekı yerier parçalı veazbulutfugeçecek. Hava sıcaklığı yağış alan yerlerde bıraz azalacak, ötekı yerier- deartacak. Rüzgârku- zey ve batı yonlerdefi hafıf ara sıra orta kuv- vetteesecek. -S.&, Q , PB 0 Beriin PB 6 Helsinkı PB -4 Budapeşte PB 8 Stockholm PB 0 Madrid B 17 LondraAmsterdam B _B 10 Viyana PB 9 Brüksel B Pans 6 Belgrad Sofya PB 16 PB 14 B 9 Roma ~B~T6 Bonn 8 Atina B 19 B 6 Zürih PB 14 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire K B K PB Y Y Y B -3 25 -3 16 14 14 14 26 B 22 , Buluttu j Çok bulıMu Yağmuiu CUMHURİYE'TTEN OKURLARA I Baştarafi 2. Sayfada Oysa hepsi mahkûm olmadılarama beraat de et- rrediler. Ceza Kanunu'nun 313'üncü maddesine <pre verilen ve aralarında cumhurbaşkanı adayının da bulunduğu mahkûmiyet kararı Yargıtay'da uzun sıire el sürülmeyince zamanaşımına uğrayıp düşü- verdi. Meclis'te grubu bulunan beş partiden, birinin şe- riatı, öbürünün töresi ile demokratik bir ortam ya- natma çaba'an, anlayana önemli dersler verdi. "Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür" (Insan bel- leğıi unutma ile sakatlanmıştır) sö2ü artık yaşadık- lanmızı nitelendirmeye yetmiyor. Ebubekır Hâzım Tepeyran'ın (1864-1947) Ha- tıralar adlı kitabında rastladığım şu söz, tam bugü- nümüzü özetliyor: "El insan, mürekkeb-i nisyan".. yani "Insan, unutkanlığın bileşimidir". Bakalım bugünkü 2. turda hangi örnekleri izleye- ceğiz. • Önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir hata geçirmeniz dileğiyle ve saygılanmızla. Türkiye'nin tarilıi pazarlık konıısu OSMANÇUTSAY FRANKFURT-Halen dünya üzerinde sürdürül- mekte olan en önemli ar- keolojik kazılar arasında Türkiye'nin özel ve çok önemli bir yere sahip ol- duğu bir kez daha vurgu- landı. Almanya 'da yayınlanan çok satışlı popüler bilim dergiierinden RM. Pers- pektive'in arkeolojiye ay- nlan son sayısında dün- yanın önde gelen 32 kazı yeri sıralandı. Bu bölgeler arasında Türkiye; Troya, Bergama, Hattuşa ve Kırklareli ile ilk sıraîara oturdu. Almanya'nın 5, Jtalya ve Sunye'nin de 4"er kazı bölgesiyle ön sı- rada yer aldığı Alman dergisinde, Suriye ve Mı- sır 3'er, Yunanistan ve Bulgaristan ise 1 'er kazı yeriyle işlendi. P.M. Perspektive'de, Türkiye'deki kazılar ve arkeolojinin doğum yeri Anadolu'ya geniş yer aynldı. Modern arkeolo- jide kullanılan çağdaş yöntemler konusunda, Troya kazılannı yöneten Tübingen Üniversitesi profesörlerinden Manf- red Korftnann ve 80 kişi- lik ekibi örnek gösterile- rek bilgiler de verilen der- gide, yeni teknolojinin ar- keolojiye getirdiği ola- naklar değerlendirildi ve eski kazı yerlerinde bu sa- yede çok yeni bilgiler el- de edilebildiği örneklerle aktanldı. 'Nonnal karşüanmah' Türkiye topraklannın, tarih öncesinden bu yana yüzierce uygarhğa kay- naklık ettiğine dikkat çe- ken Prof. Manfred Korf- mann, Cumhuriyet'in so- rulannı yanıtlarken, böy- lesi yayınlardaki bu tür önem vurgulannın normal karşılanması gerektiğini söyledi. Prof. Korftnann. sözko- nusu yayındaki kazı yerle- rine Türkiye'den eklene- cek çok sayıda kazı yeri bulunduğunu savunurken, bu tasniflerin bakış açısına ve bakılan yere göre değiş- tığini de hatırlattı. Prof. Manfred Korfinann şunla- n söyledi: "Bu tür değerlendirme- ier ve sıralamalar, sizin ne- reden venasıl birbakıs açı- sından hareket ettiğinize baglı olarak değişir. Ancak Türkiye hem bir uygarlık- lar beşiğidir faem de bir köprüdür. Bu nedenle ta- rihsel önemi çok büyüktür. Şu anda Türkhe'desadece 4 kazı bölgesi yok. Yani ba- na sorsalanü, ben çok da- ha fazla önemlikazıyerisa- yardım. Şu anda, benim bikliğim kadanyla, Türki- ye içinde 100'den fazla ka- zı sürmektedir. Dolayısıvla bu tür popüler yayınlarda Türkiye içindeki kazı yer- lerine bu kadar geniş yer verümesi normaldir.Arke- olojinin bugünü ve vannı açısından Türkiye'nin önemini anlatmaya gerek bile yok. Bu önem herkes taranndan kabuJ edilmiş- tir." Dünyaca ünlü bilim adamı, Troya başta olmak üzere bu tür konularda uluslararası bir toplantıya katılmak üzere mayıs ayı- nın ikinci yansında yeni- den Türkiye'de olacağını ve Troya'daki kazilara da devam edileceğini sözleri- ne ekledi. Öte yandan Rus Cum- hurbaşkanı Putin ile gö- rüşmelere devam eden Fe- deral Almanya'nın kültür- den sorumlu Devlet Baka- nı MkhaeJNaumann, ara- larında Troya hazineleri- nin de bulunduğu "savaş ganimetini" kurtarmaya çalışıyor. Putin'in iktidara gelme- siyle birlikte bu alandaki havanuı değişeceğini dü- şünen Alman politıkacılar, tkinci Dünya Savaşı'nın bitiminde Sovyetler Birli- ği'ne götürülen yapıtlann Federal Almanya'ya geri verilmesi için girişimleri- ni sürdürüyor. Bakan Naumann, Fede- ral Almanya'nın bu konu- da "küçük adutılar siyase- ti" izlediğini, Heinrich Schliemann tarafından 19. yüzyılın sonunda Osmanlı Imparatorluğu'ndan Al- manya'ya kaçınlan "Pri- amos'un hazineleri" ile di- ğer sanat yapıtlannın iade- sine yönelik kararlılıklann- da bir degişiklik olmadığı- nı vurguladı. Michael Na- umann, "Yasalhaklanmız- dan vazgeçmemizsözkonu- sudeğjknr" dedi. Cevap anahtarı SAYKAL BÖLÜM 1.D, 2.E, 3.D, 4.C, 5.B, 6.A, 7.E, 8.B, 9.D, 10.C, 711.C, 12.D, 13.D, 14.B, 15.E, 16.B, 17.B, 18.B, 19.B, 20.C, 21.E, 22.D, 23.C, 24.B, 25.B, 26.E, 27.E, 28.C, 29.A, 30.B, 31.E, 32.D, 33.C, 34.A, —35.C, 36.E, 37.D, 38.B, 39.E, 40.A, 41.C, 42.A, ?3.A, 44.B, 45.D, 46.A, 47.C, 48.D, 49.D, 50.B, 51.C, 52.A, 53.D, 54.A, 55.E, 56.E, 57.B, 58.B, 59.A, 60.E, 61.E, 62.E, 63.C, 64.D, 65.A, 66.E, 67.D, 68.C, 69.B, 70.B, 71.E, 72.D, 73.A, 74.E, 75.C, 76.C, 77.A, 78.D, 79.B, 80.C, 81.B, 82.A, 83.D, 84.E, 85.A, 86.E, 87.A, 88.D > MlT'in gözünden düşen gazeteciB Baştarafi 1. Sayfada nin ortaklarından Ahmet Ata- kan'la birlikte Özbekistan'da ti- caret yapmaya karar verir. Özbe- kistan'da başlangıçta işler iyi gi- der. Daha sonraki yıllarda Özbe- kistan'da kuruluşunu üstlendiği 11 tekstil fabrikası için Italya'da hurdaya çıkmış makineleri boya- tıp monte ettigi ortaya çıkan ve Susurluk raporunda da adı geçen, Mehmet Ağar'ın gizli ortağı ol- duğu öne sürülenTurgay Ciner'le de iş yapar. Ancak Giriftinoğlu, ortağı Atakan'ın Özbekistan'da bulun- mamasım fırsat bilip sahte imza ile zimmetine para geçirir. Şirke- tin müdürü Ahmet Var da ona bu kanuda yardımcı olur. Bir süre iş- ler iyi gider, ama 1996 yılında durum anlaşıln" ve Giriftinoğlu Türkiye'ye dönmek zorunda ka- lır. Tekrar gazetecilik yapmaya karar veren Giriftinoğlu, tabloid gazete çıkarmak için hazırlıklara başlar. Uyuşturucu kaçakçısı Hü- seyin Baybaşin'den bilgisayarlar alan Ginftınoğlu'nun bu dönem- de 10 aylık çocugu da rahatsızdır. Gerek çocuğunun rahatsızlığı, gerekse gazete çıkarma çalışma- lan nedcniyle tefecilerden para alır. Ancak Giriftinoğlu'nun şan- sı yaver gitmez ve çocugu ölür, gazeteyi de bir türlü çıkaramaz. 1997 yılına gelindiğinde ala- caklılar ve polis, Giriftinoğ- lu'nun kapısma dayanır. lşte her şeyin kötü gittiği bir dönemde "şans" Giriftinoğlu 'nun yüzüne güler. Özbekistan'daki ilişkileri MlT'in dikkatini çeker ve Girif- tinoğlu'nu "kullanmaya" karar verirler. Ve Kontrterör Daire Baş- kanı Mehmet Eymür'ün girişim- leri sonucu Giriftinoğlu tekrar Özbekistan'a gider... Ağzı laf yapan, insanlarla ko- lay dostluk kurabilen Giriftinoğ- lu, bu dönemde özbekistan Cumhurbaşkanlığı Umumı Kâti- bi Murat Muhammed Dost ile ilişkilerini geliştirir. Nâzım Hik- methayram olan Murat Muham- med Dost ile sık sık bir araya ge- len Giriftinoğlu şiirlerle, içkiler- le dolu geceler geçirir. Artık Cumhurbaşkanı fslam Keri- mov'la ilgili bilgiler, Özbekis- tan'ın sırlan umumi kâtip saye- sinde Giriftinoğlu'nun elindedir. Tabii ki bu bilgiler ve sırlar MİT arşivine girmekte de gecikmez... Hatta MlT arşivine Keri- mov'un aile fotoğraflan bile gi- rer!.. O günlerde Özbekistan'da dev- let dairelerine Kerimov'un fotoğ- raflannın asılması gündeme ge- lır. Bu fotoğraflann çekilmesi için Türkiye'den bir fotoğrafçı getirtilir. Kerimov ve tüm aile bi- reylerinin fotoğraflan çekilir ve filmlcr Türkiye'ye gönderilir. Fi- limler Türkiye'de yıkamr ve Öz- bekistan'a gönderilir. Ancak özel yaşama ilişkin bu fotoğraflardan bazılan MlT'in arşivine girmiş- tir. Şaşaah gfinler O günler Giriftinoğlu'nun en şaşaah günleridir... Birçok işada- mıyla ilişkisi vardır. Işleri iyi git- mektedir, iyi para kazanmakta- dır. Hatta öyle iyi para kazanır ki en yakm arkadaşı Murat Muham- med Dost'un çocuğunu FethuJ- Iah GüJen'in okullanndan birin- de okutur. Murat Muhammed Dost'un Özbekistan'da yaptırdı- ğı evin boyalan DYO şirketinden almır, yüzme havuzunun lamba- lan Türkiye'den gönderilir. Bu dönemde Ginftinoğlu'nun Özbekistan Gizli Servisi'yle de (SNB) ilişkileri iyidir. Artık iki- li çalışmaya başlamıştır. S>fB 'ye Türk işadamlanyla ilgili bilgile- ri, MlT'e Özbekistan la ilgili bil- gileri verir. Giriftinoğlu bilgi alma işini tam anlamıyla yapmaktadır!.. Dönemin Başbakanı TansuÇiBer 15 saatlik bir Özbekistan gezisi yapmışör ve Cumhurbaşkanı Ke- rimov'la baş başa görüşmüştür. Ancak bu görüşmenin içeriğini kimse öğrenememiştir. Girifti- noğlu bunu da öğrenir: Çiller, Kerimov'la Özbekistan tarafın- dan 35 milyon dolarlık parası bloke edilen Turgay Ciner ile il- gili görüşmüştür. Ve Keri- mov'dan Ciner'in parasmuı ser- best bırakılmasını istemiştir. Giriftinoğlu Özbek ve Türk gizli sevisleriyle çalışmalannı sürdürürken iş yaşamında da "boş durmaz.'' Belki de ilişkile- rinin gücüne güvenerek işadam- lannı dolandırmaya başlar. DYO şirketinin yöneticileriyle "fabri- ka açmak" vaadiyle ilişki kurar ve şirketi 500 bin dolar dolandı- nr. Işadamlan Mustafa Nur Bü- yıikçınara 50 bin dolar, Haydar Tan>'eri'ne 150 bin dolar borçla- nır. Tars Uluslararası Dış Tic. ve San. Ltd. Şti. sahibi Murat Tar- sushıgil, karşılıksız çek ve dolan- dıncılık nedeniyle Hekper Tu- rizm ve Dış. Tic. AŞ yetkilisi Ca- nip Giriftinoğlu hakkında dava açar. Üsküdar 4. Asliye Ceza Hffistryandünvasuımenbüyükbavramı olan Paskaha nedeniyle, FenerRumPatrikhanesi'ndeayindüzentendLl> atrikBVmok)meTO taranndanyönetilen ayinde İndl'den Hz. İsa "nın dirilişine ilişkin bir böhım Rumca, Türkçe, Fransız- ca, Latince ve Arapçanm da bulunduğu 12 ayn dilde okundu. A>inde ışığı üzerinde toplamayı simgeieyen vanar haldeki mumlar ellerde tutulurken. Özelhkle çocukiann mumlanna çeşitii oyun- caklann bağlı ohnası dikkat çekti. Patrik Barthoiomeos, a>inin sonunda katılanlara -dirilişin sim- ' oian boyan Paskaha yumurtası dağrttL (Fotoğraf: REUTERS) Mahkemesi 5 Aralık 1997 günü gıyabi tutuklama karan verir. In- terpol'e de Giriftinoğlu'nun arandığı bildirilir. Bu isimler, Giriftinoğlu'nun hayatı zindan ettiği Türklerden sadece birkaçıdır. Özbekistan'da sadece Türk işadamlannı dolan- dırmakJa kalmaz, Azeri işadam- lannı da dolandınr. Özbekistan'a traktör almaya gelen Azeri işa- damlanndan 10 traktör parası alır, ama sadece 3 traktör gönde- rir. Giriftinoğlu sadece işadamla- nna maddi zararlar vermez. On- lara manevi zararlar da verir. Borçlu olduğu işadamlannı Öz- bekistan gizli servisine "PKK'K", "şeriatçı'' gibi suçla- malarla ihbar eder ve sınır dışı edilmelerini sağlar. Giriftinoğlu aynı tür ihbarlan MlT'e de yapar. Örneğin Hay- dar Tanyeri "PKK'K" ihban üze- rine Türkiye'de gözaltma alınır ve bir süre sorgulamr. Gerçek an- laşılınca serbest bu"akılır. Giriftinoğlu ticari anlamda tam bir çıkmaza düştüğü dönemde özel hayatı da kanşır. Evli ve bir çocuk babası olan Giriftinoğlu Özbekistan'da DUşed isimli bir kadmla birlikte olur. Imam nikâ- hı kıydığı Dilşed'den bir oğlu olan Giriftinoğlu, çocuğuna 12 Eylül askeri darbesi sonrasında idam edilen ve idamı yıllar boyu tartışılan Erdal Eren'in adını ve- rir. Giriftinoğlu'nun çocuğuna bu ismi vermesi garip karşılanır. An- cak Canip Giriftinoğlu'nun ağa- beyi bir dönem THKO sayman- lığı yapan Sadi Giriftinoğlu dur ve trafik kazasında yaşamını yi- tirmiştir. Belki de Canip Girifti- noğlu ağabeyinin anısınj bir an- lamda oğlu ile yaşatmak istemiş- tir... Ticaret hayao, özel yaşamı kar- makanşık olan Giriftinoğlu, 2000 yılına gelindiğinde gerek Türkiye'de, gerekse Özbekis- tan'dagözden düşmüştür. MlT de artık Giriftinoğlu'nu defterinden silmiştir. Özbekistan 'da ise Girif- tinoğlu'nun pasaportuna el ko- nulmuştur. Giriftinoğlu Özbek Gizli Servisi'nin verdiği bir kim- likle dolaşmaktadır. Giriftinoğlu'nun yakm dostu Murat Muhammed Dost da yaşa- nanlardan sonra gözden düşmüş- tür ve özbekistan Ulaştırma Ba- kanlığı'nda geri planda bir göre- ve atanmıştır. Şu anda ne yaptığı ve nasıl ya- şadığı pek bilinmeyen Giriftinoğ- lu ile ilgili son bilgi ise Galatasa- ray-Leeds United maçımn yapıl- dığı 20 Nisan tarihinde gehr. O gün geç saatte maç seyreden Gi- riftinoğlu 'nun Özbekistan'daki e- vi kundaklanır. Maç nedeniyle uyumadıklan için Giriftinoğlu ve ailesi yangından kurtulur. lşte bir dönem gizli servislerin gözbebeği olan eski bir gazeteci- nin öyküsü... G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada daha insanca bir çalışma yaşamına kavuştular. Bugün 1 Mayıs ışçi Bayramı, tüm emeğiyle geçi- nenlere kutlu olsun... Gfrişin ardından başlıktaki rakamlan açmaya giri- şelim. 21. yüzyıla ginerken üçüncü küreselleşme evresi- ni yaşıyoruz: Birincisi, Colomb'un 1492'de Amerika'yaçıkma- sıyla doruğuna ulaşan küreselleşme. Ikincisi, geçen yüzyılın son çeyreğinde sanayi ctev- riminin kazanımlannın doaığa ulaşmasıyla yaşanan küreselleşme. Üçüncüsü, 1990'larda Sovyet deneyiminin çökü- şünün ardından liberalizmin tek seçenek olarak su- nulmasıyla başlayan küreselleşme... llkinde, beyaz adam ilkel din/ere sahip geri kalmış coörafyalara daha modem din götürüyordu! Ispan- yarmparatoru adına 200 askeriyle Meksika'ya çıkan Hernando Cortes, burada kurulu 400 küçük dev- leti dize getirip tüm tapınaklan yıktıktan sonra bu ta- pınaklann taşlanyla, Meksico City'nin ortasındaki Zucalo alanına Amerika'nın ilk büyük kilisesini inşa ettirdi. Dinle gelen sömürüyü en güzel Kenya'nın ilk dev- let Başkanı Kenyatta anlatır: "Beyazlar geldiğinde bizim topraklanmtz vardı. Onlann Incil'i. Zamanla bize gözlerimizi kapatarak duaetmesini öğrettiler. Sonra baktıkki, onlann elin- dekj Incil bizim olmuş, bizim topraklanmız onlann!" Sanayi devrimiyle gelen küreselleşme ise şu slo- ganı kullandı: "Beyaz adamın dûnyayı uygartaştırma görevi!" Bunda elbette gerçeklik payı vardı. Geçen yüzyı- lın sonu başdöndürücü buluşlaria geçti. 1876'de te- lefon, 1886'dahidroelektriksantral, 1887'de elekt- rik lambası, 1888'de havalı tekerlek, 18951e x ışın- lan, telsiz telgraf, 1896'da otomobil, 1902'de uçak... Bu buluşlann tümü ınsanlığı daha ileri götürdü. Bu- nu kimse yadsıyamaz. Ancak bunlann gerçeklesme- si için zorunlu olan eneniyi sağlayan maden ocak- lannda çalışanlann ortalama örnrü 35'e indi! 20. yüzyılın başında, yukandaki buluşlarla birlikte üç alanda dünya tekelleri doğmaya başladı: Enerji, bankacılık, iletişim... Iki dünya savaşı, ardından biçimlenen iki kutuplu dünya, Beriin duvannın yıkılışı... Geldik bugüne... Üçüncü aşama Bugün, yeni buluşlann artına imza atan ülkelerden yeni bir küreselleşme dalgası yayılıyor. Ülkelerden öte, çokuluslu şirketler (ÇUŞ) yeni üretim biçimlerini gündeme getiriyoriar. Bu durum, işçilerin klasik hak- lannın zeminini ortadan kaldınyor. ömeğin bilgisayar şirketinin sahibi, İşyerine gelip belli birzaman dili- mi çalışma dönemi sona erdi. Al sana şu kadar i$, isterevini büro olarak kullan, ister plajda yap. Bu iş karşılığı sana şu parayı veririm" diyor. Kişinin o iş için günde belki 15 saat çalışması ge- rekecek! lşte burada 8 saat kazanımı anlamını yrtiri- yor. Bugün bayramını kutlayan işçilerin 3. küreselleş- me dalgasını sağlıkfı irdelemesi, neye evet, neye ha- yır diyeceğini ortaya koyması gerekiyor. Bugün ülkelere İcafa tutabilecek güce erişen ulus- lararası sermaye kendi entemasyonalizmini kuruyor. ömegin ilaçta, Pfizer fîrması VVamer-Lambert'i 84.5 milyar dolara satın aldı. Birieşme tamamlanınca 87.400 işçinin atılması planlanıyor. Tarih tekerrürden ibaret değildir. Ama, öteki coğ- rafyalardan kendis/ne çıkar saglamayı kafaya koyan ülkeler de amaçlanndan vazgeçmez. Sadece çağa göre silahlannı değiştirirter. 3. küreselleşme dalgasının sonuçlan için kesin ön- görülerde bulunmak erken. Ancak tarih babanın ver- diği dersler önemli bir rehber. Bu dersleri çağımıza taşıyanlann başında llhan Selçuk geliyor. 9O'lı yilla- nn getirip götürdüklerini bıkmadan, usanmadan ta- rihin rehberiiğinde irdeleyen llhan Selçuk'un bunu neden sürekli yaptığını sormak; bir santral için, "ne- den hep elekthk üretiyor" demeye benziyor. Fukuyama 90'lann başında "tarihin sonu" dedi- ğinde llhan Selçuk, "hayır, tarihinyeni birevresi" 6e- mişti. 2000'deyiz, küreselleşmenin sonuçlan sorgulan- maya başladı. Kim haklı çıktı? Mehmet Nuri Yılmaz: 125 yerli ve 25 yabancı din ve bilim adamı katılacak HocÛOVdü lllCHCUİİt Diyanet'in UluslararasıAB ŞûrasıANKARA (Cumhuri- yetBürosu)-Diyanet Işle- ri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, AB'ye üyelik sü- recinde uyum çalışmala- nna katkıda bulunmak üzere 3-7 Mayıs 2000 ta- rihleri arasında 125 yerli ve 25 yabancı din ve bilim adamının katıhmıyla "liuslararası Avrupa Bir- BğiŞûrasr düzenleyecek- lerini bildirdi. Yılmaz, "cumhurh et laiklik ve de- mokrasinin İslam ile bağ- daşdğuu", bunu yeni bir solukla anlatmak gerekti- ğini belirtirken, bütün bu konulara şûrada açıklık getirileceğini söyledi. Yılmaz, dün Sheraton Oteli'nde düzenlediği ba- sın toplantısında mayıs aymda düzenlenecek şûra ile ilgili bilgi verdi. Yıl- maz, şûrada "Avrupa'da dini hayat,din-siyaset iüş- kisi, insan haklan, dini alanlarda karşjaşılan so- runlar ve çözüm yolları- nın" tartışılacağını söyle- di. Türkiye'nin uzun bir M i l l i P i y a n g o ç e k i l d i Büyük ikramiyeçeyrekbileteçıktı 500 milyar lira: 545974 Ankara, Izmir. Istanbul, Adana 10 milyar lira: 203365 5 milyar lira: 495385 1 mityar lira: 374552 436722 500 milyon lira: "ZZ. 070388 085373 087411 160161 163764 206056 316264 371111 418532 514844 250 milyon lira: 019671 053237 053761 147727 161686 174599 177376 183217 188875 208550 251027 258188 359943 362005 366724 367906 371282 465634 484479 585149 100 milyon lira: 011471 040663 042798 044531 056402 081525 088644 093084 103920 120351 124924 135190 136159 150262 163652 165843 176400 177962 207222 212572 292660 293614 293674 294768 244392 244968 258689 262661 296996 310316 320773 333826 305258 320366 325955 338797 339263 345458 345874 348438 340591 348755 374680 381333 358366 359075 375868 382291 383849 386166 429441 442188 404134 416004 418166 427942 463489 464151 468714 474339 430385 435136 438064 453821 477476 495172 502998 509220 456958 458395 464055 469070 515641 543358 545237 556227 471350 478697 484052 487751 565553 581646 495401 497144 498216 499700 50 milyon lira: 500124 502409 506642 515821 004205 007329 007773 013736 526983 536781 541501 542109 014971 016143 021091 030907 542276 542988 548993 556127 053181 056192 057212 059806 557386 567189 580548 591946 065792 075168 083783 086211 30 milyon lira: 086439 087522 089237 096357 05232 07208 19427 23734 33587 111736 113511 116690 147623 35827 42087 54696 57586 85278 155735 157568 159046 164557 20 milyon lira: 165495 169208 186816 193673 2478 2966 5904 6080 6429 9403 197756 203145 212167 215496 10 milyon lira: 215572 224837 233996 234589 416 501648 998 241416 251852 254157 254528 6 milyon lira: 53 75 99 260845 272660 274206 275747 Amorti:lve9 sürecin ardından AB'ye aday ülke olarak kabul edildiğine dikkat çeken Yılmaz, Diyanet Işleri Başkanlığı olarak uyum çalışmalanna katkıda bu- lunmak, kurumun yeni hedef ve politikalannı be- lirlemek üzere şûrayı dü- zenlediklerini belirtti. Yılmaz, şûraya Fransa, Vatikan, Avusturya, Al- manya, Ingiltere, Belçika, Hollanda, Danimarka ve Isveç'ten 25 bilim adamı ve din adamının, Türki- ye'den de 125 bilim ada- mırun katılacağını açıkla- dı. Şûrada, "ABileilişJdler, ftmi nlanlarria U'arşılaş^an proUemler, yeni arayışlar veçözümyollan,yeniyüz- ydda dinin antatün meto- du ile İslam ve diğer din- ler arası iHşkiler'' konula- nnda görüş alışverişinde bulunulacağını kaydeden Yılmaz, Müslüman nüfu- sun önemine işaret etti. Yılmaz, AB içindeki ülkelerde nüfusun yüzde 5'ini Müslümanlann oluşturduğunu vurguladı. • Baştarafi 1. Sayfada düğü duyuruluyor. Suudi Arabistan'da hastahğa yakalanan 199 kişiden şimdiük 55'i ölür- ken Birleşik Krallık'ta 22 hasta hacıdan 4'ü, Fran- sa'da 14'ünden 4'ü haya- tını yitirmiş. ABD'deki 3 ve Oman'daki 12 hasta henüz hayatta. Hollan- da'daki biri ölümle sonuç- lanan 3 vakanın şu anda yakm tıbbi gözetimde ol- duğu bildiriliyor... WHO'ya göre tespit edilen 249 kişiden 68'inin "W 135" tipi, yaklaşık60'ınm"AtqH", birkaç tanesinin de "B ti- pi" meningokok mikro- bunu taşıdığı saptandı. Şiddetli başağnsı, yük- sek ateş, ensede sertleşme, baş dönmesi, mide bulan- tısı gibi dış emareleri olan hastalık erken teşhisle iyi- leştirilebiliyor. Fransız Sağlık Genel Müdürlüğü'nden yapılan bir açıklamaya göre, has- talık bulaşıcı olduğundan hacılann yakmında yaşa- yanlann da kendilerine dikkat etmeleri, yukanda- ki belirtiler olduğu takdir- de derhal en yakın sağhk merkezlerine veya bir doktora başvurmalan ge- rekiyor. Örneğin 8 Ni- san'da Mekke'den Marsil- ya'yadönenbirhacuıın 10 yaşındaki oğlu da menen- jite yakalanmış. Öte yandan yine Avrupa Birliği'nin merkezlerin- den, Fransa'nnı Strasbo- urg kentinde Müslüman hacılann Mekke dönüşü, hayır niyetine dağıtmak üzere yanlannda getirdik- leri "zemzem suyn"rida kolera basılı çıktı. Alsal bölgesinin Bas- Rhin Valiüği'nden cuma günü bildirildiğine göre Strasbourg Havaalanı'nda bekletilen her biri lOlitre- lik 27 damacanada, bölge kamu sağlığı ve temizlik müdürlüğunce yaptınlan bir kontrol sonucu bulu- nan kolera basilli "zem- zem sulan" öldürücü de- ğil, fakat imha edilmesi gereken bir sıvı. Müdürlük sözcüleri, Mekke ve Cidde'den geti- rilen bütün sulann çeşitii mikrop, bakteri ve basiller içerebileceğini belirtip de- netlemeye tabi tutulmadan tüketilmemesı konusunda tüketicileri uyanyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle