Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 MAYIS 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET
SAYFA
EKONOMt /ekonomi@cuinhuriyetcom.tr 13
StRKETLERDEN
• GILETTE üç bıçakh
tıraş sistemi March3'ü
yûzde 20 indirimle satışa
sundu. Indirim uygulanan
ürünler arasında tepsili
makine, ikili ve dörtlü
kartuj paketleri
bulunuyor.
• tNFÎDAYAZILIM
lnfo Hoiding bünyesinden
aynlarak yeni bir
organizasyon kurdu.
Nükhet Demiren'i yeni
ortak olarak bünyesine
katan fîrma kurum
IdmKgini yeniledi
• DENtZBANK
1 Nisan-30 Haziran
tanhleri arasında tntemet
şubesi Deniz'den işlem
yapan müşterilerin
katılacağı 'Peugeot 206
çekiliş kampanyası'
düzenliyor. Çekiliş 17
Temmuz'da yapılacak.
• DOMESTOS çamaşır
suyunun yeni ürünü
'güneş ışıînsT güvenü
hijyen sağlıyor. Ürûn 810
gnunhk ambalajdan
sonra 1350 gramlık
ekonomik boyda saüşa
sunuklu.
TELEFUNKEN'in
yeni TV'leri Bosch
yetkili satıcılannda
tüketiciyle buluşuyor.
Bordo, kırmızı, lacivert,
siyah, gümûş ve marine
renkte ûretilen TV'lerin
çerçeveleri değişebiliyor.
• YTONG Avrupa Gaz
Beton L'reticüeri Birligi
(EACA)üyelerini
buluşturdu. Başkanhğun
Türk Ytong Yönetiın
Kurulu Başkanı Bûknt
Demirenin yapbğı
Birtik'in yühk toplanDsı
tstanbul'da yapıkh.
• DOLUCA Boğazkere -
Öküzgözü üzümlerinden
imal edilen 'Özel Kav
Kınnızı 1997' ve Narince
ûzümlerinden yapılan
'Özel Kav Beyaz 1997'yi
piyasaya sürecek.
Kavlann etiketleri yeniden
tasarlandı.
• PRÎMAyeni'ertra'
tabakasryla sıvryı daha
hnfa emerek ıslakhğı alt
tabakaya dağrayor. Yeni
ürün sıkışnnlmış
paketlerde sanşa
sunularak ambalajlan da
küçültüklü.
• TOLA
SANDVVICH'N CAFE
Esentepe'dekı yerinde
hizmete açıldı. Telefonla
paket servis imkânı
sunan cafede tostlar,
sıcak ve soğuk
sandviçler, Meksika
dûrûmleri, tantuni,
salatalar ve tatlılar
bulunuyor.
• BAŞERKtMYA'nm
yeni ürünü 'alfa matik
limon' düşük
stcakbJklarda da lekeieri
çıkanyor. Ürün limon
kokusu ile çamaşırtara
ferahlatıcı bir koku
veriyor.
• VESTELNET Cisco
Systems'dan 'Cisco
Powered Netvvork'
plaketi aldı. Cisco
Systems bu plaketi
hızmet verdiği ==«=
şirketlerden teknik
altyapısını onayladığı
Intemet servis
sağlayıcılanna veriyor.
Devlet, Güneydoğu'daki motorin ticaretinden ayda 10 trilyon lira KDV elde ediyor
Habur'un geliri büyüklere
• îzin belgelerinin
durdurulduğuna dikkat
çeken kamyoncular,
"Akaryakıt taşıyan
kamyonlann çoğu
eskiden izin belgesi
alan yörenin
zenginlerine ait. Bizim
cebimize 250-300
milyon liradan fazla
para girmiyor" diyorlar.
HAZALATEŞÇAKIR
Gûneydoğu'da mazot ticare-
tinin yoğunolarak yapıldığı Ha-
bur sınır kapısuıın açılması üe
birliktebölge ekonomısinde kıs-
men bir canlanma yaşanırken
devletin motorin ticaretinden
ayda 10 trilyon liranın üzerin-
de KDV geliri elde ettiği belir-
tiliyor. Gûneydoğu Sanayici ve
tşadamlan Derneği Başkanı
Bedrettin Karabağ, Kuzey
Irak'tan gelen akaryakıtın sa-
dece 4-5 petrol şirketi tarafin-
dan dagıtılmasının 'tekefleşme-
ye" yol actığını dikkat çekerek
"Buiştendevletvergivefonala-
rak kazançh çıkryor. Özel şir-
K. irak'ta banka olmadıgı için paralar Türkiye'ye yöneldi
Dolarlar valizlerle geliyor
Kuzey Irak'ta bankacılık
sektörünün olmaması nedeniyle,
petrol dışında bu bölgeden bavuüa
gelen para miktannın aylvk 10
milyon doların üstünde olduğu
belirtiliyor. Bu gelirlere paralel olarak özel
bankalann bölgedeki şube sayılannı hızla
arttırdıklan görûlüyor. Bankacılar, Kuzey
Irak'ta tamnmış bir devlet ve bankalann
olmaması nedeniyle Tûrk bankalaruıa akan
paralann bireyler aracılığıyla getirildiğini
söylüyorlar. Bankalar, özellikle Batman,
Mardin, Diyarbakır ve ilçelerinde
şubeleşmeye giderken bankacılar
"Bölgede büyük bir ranün
döndüğâ kesin. Kuzey Irak'tan
aracüaria gelen paralar Tûrk
bankalannda değerlendirinyor. Öte yandan
yöre halkı faize sıcak bakmadığı için
parasım vadesiz besaplarda tutuyor.
Doiayısryla bankacılık bölgede kârfa bir iş"
değerlendirmesini yapıyorlar.
ketlerdeoturduklanverdetril-
yonlangötürüyor.Bu rantm böl-
geye hiçbiryaran yok" savında
bulunuyor.
Toplam47 bin kamyonun ça-
lıştığı smır kapısında uzayan
kuyruklar geçmiş yıüara göre
azalsa da, kamyoncular kendi-
lerine ayda bir sıra geldiğini
söylüyorlar. Izin belgelerinin
durdurulduğuna dikkat çeken
kamyoncular, "Akaryakrt taşı-
yan kamyonlann çoğu eskiden
izinbelgesialanyöreninzengin-
lerine ait Bizim cebimize 250-
300 mâyonliradanfada para gir-
miyor'' diyorlar.
Tıcarette hareketlenme
Habur sınırkapısının açılma-
sı, yöredeki güvenlik sorunla-
nnın kısmen çözûlmesi ile bir-
likte başta akaryakıt olmak üze-
re, Iran, Irak ve Suriye ile itha-
lat ve ihracatta haraketlenme
yaşandığı belirtilıyor. Kuzey
Irak'tan getirilen akaryakıtTürk
Petrol Anonim Ortaklığf nın
(TPAO) yankuruluşu TİPÎK' in
alım tesislerinde depolanırken
dağıtımını özel şirketleryapıyor.
Irak'a giden araçlann boş git-
mesine izin verilmezken akar-
yakıt getirecek araçlar bunun
karşılığında devlete vergi ve fon
ödüyorlar. Devletin motorin ti-
caretinden yaklaşık 10 trilyon li-
ra KDV geliri elde ettiğine dik-
kat çekenyetkililer, sadece Ciz-
re ve Süopi'de dönen günlük
para miktarının 1 trilyon liranın
üzerinde olduğunu kay dediyor-
lar. Gûneydoğu Sanayici ve tşa-
damlan GÜNSİAD Başkanı
Bedrettin Karabağ, Habur sınır
kapısındaki ticari canlanması-
nuı bölge ekonomisine katkı
sağlamadığuu söyledi.
'Un gidiyor mazot geüyor*
Karabağ, "TİPÎK alım tesi-
si kurdu. Dagmmı4-5 fırma ya-
pıyor. Motorin ticareti tekeOeş-
tirfldL Kamyoncular ber sefer-
de 15 ton un götürüp S ton ma-
zot getiriyoriar. Bunu TtPtK'e
veriyoıiar. Arbk kamyoncuJar
gümrükkapısmdafazla kazana-
nuyoriar" dedı. GÜNSİAD ola-
rak başından beri Irak'tan gelen
mazotun kayıt altına ahnması-
nı savunduklarını anımsatan
Karabağ, "Ancak bölge insaru-
nm da bundan eşh faydalanma-
9 gerektiğinisöytedik. Kamyon-
cular KDV"yi devlete versinler,
mazotunu kendi pazarlasın de-
dik. Ancak şimdi TOTAL, Öz-
türkler, OPET gibi dağram şir-
ketleri büyük rantlar eide edi-
yorlar. Gûneydoğu Anadolu'ya
hiçbirkatkısağlanmıyor~ değer-
lendirmesini yaptı.
Havalann ısınmasına karşın sebze ve meyve fiyatlannda beklenen düşüş gerçekleşmedi
Manava bahar g
Ekonomi Servisi - Havalann ısınma-
sıyla raflarda yerlerini almaya başla-
yan tarla sebzeleri cep yakıyor. SaUş ye-
rine göre değişmekle beraber "tarla
ürünü, honnonsuz" etiketiyle satılan
domatesin kilogram fiyatı semt pazar-
lannda bile en az 600 bin lira.
tstanbul Bayrampaşa ve Kadıköy seb-
ze hallerinde komisyonculann yaklaşık
iki hafta önce yaptığı boykotun ardından
artan ürûn fıyatlan hâlâgerilemedi. Özel-
likle komisyonculann eyleminden son-
ra ortalama yüzde 50 oranında artan yaş
meyve ve sebze fiyatlannda bahar ayla-
nna girilmesine karşın beklençr» düşûş,,
gerçekleşmea*f.^emtifıe göre değışmek-
Ie beraber, salatalık 500-600 bin lira ci-
vannda satılırken marulun adet fiyatı
500 bin lira, kabağm kilogram fiyatı ise
yine 500 bin lira civannda.
Bu arada sivri bibere karşı "devlet
büyüklerinin" talimatıyla ev hanımla-
nnca açılan savaşın olumlu sonuç ver-
mediği gözleniyor. Kış aylannda orta-
lama 1-1.5 milyon liradan satılan ve
enflasyonu besleyen ürünlerin başında
geldiği gerekçesiyle "karaKsteye* alı-
nan sivri biberin kilogram fiyatı bu-
günlerde de 1 milyon lirayı buluyor. Şu
anda sernt pazarlannda büe ortalama 900
bin liradan satılan sivri biber uzun sü-
re boykot edilmişti.
Eylemden sonrafiyatlardûşmedi
tstanbul'daki sebze hallerinde, komis-
yonculann, korsan hallerin kapatılmadı-
ğı ve büyük marketlerin de doğVudan üre-
ticiden ürün aldığı gerekçesiyle yaptığı ey-
lemden patlıcan fıyatlan da etkilendi.
Komîsyonculann Haller Yasası'nm işle-
tilemediğını öne sürerek yaptığı eylem-
den önce ortalama 500 bin liraya satılan
patlıcan fiyatı boykottan sonra 700 bin li-
ra civanna cıkmıştı. Olayınüzerinden iki
hafta geçmesine ve havalann ısınmasına
karşın patlıcanın da fıyaü beklenen ölçü-
dedüşmedi. Semtine göre değişmeklebe-
raber 600-700 btn liradan satılıyor. Komisyonculann boykorunun armndan artan ürün fmtian\Tİfcsekdüzeyinikonıyor.
DÜNYA EKONOMİSlNE BAKIŞ / ERGİN YBLDIZOĞLU LONDRA
"Soğuk savaş Nteli 10yıl oldu, nükte-
ersilahlanmayanşı, 'dehşetdengesi'ge-
ride ka/dı" diye mi düşünüyorsunuz? Bu
konuyu bir kez daha düşünmenizde fay-
da var. Geçen hafta, Nükleer Silahlann
Yayılmasınm Sınırlandınlması Anlaş-
ması (NSYSA) bağlamında, toplanan bir
konferansın açış konuşmasını yapan BM
Genel Sekreteri Kofi Annan'a göre, "Bir
nükleer savaş tehlikesi hâlâ dehşet
verici bir olasılık olarak gündemde du-
ruyor" (CNN 24/04). Hatta sonunda ba-
smayansıyan bir başka haber (NYT 28/04)
ise hem ABD'nin nükleer silahsızlanma
hedefıni terk ettiğini hem de yeni bir nük-
leer silah yanşının başlamak üzere oldu-
ğunu düşündürüyordu. Bu gelişmelere
bakınca ister istemez insanın aklına, ır-
mağı geçerken, kendisini sırtında taşıma-
ya zarzor ikna ettiği kurbağayı sokan ak-
rebin son sözleri geliyor: "Ne yapayim,
elimde değil. Bu benim doğamda vari"
Sil baştan
ABD ve SSCB, 1972'de yaptıklan An-
ti-balistik Füze Anlaşmasıyta(AFA), sa-
vunma kapasitelerini karşıliklı olarak don-
durdular, nükleersilahlann azattılarak, bir-
gün devreden çıkartılmasına yönelik an-
laşmalar için bir konsensüs oluşturdular.
Soğuk savaşın ardından oluşan yeni ko-
şullarda (ekonomik, teknolojik ve askeri
olarak rakipsiz tek süper güç, tek kutup-
lu dünya vb...) ulusal savunma (uluslara-
rası hegemonik gücünü koruma) strate-
jisini yeniden gözden geçiren ABD {Qu-
adrennial Defence Review-1997) şim-
di bu konsensüsü bozmaya başladı. ABD,
terorizme, Irak, Kuzey Kore gibi "serseri
devletler"den gelebilecek bir nükleer/bi-
yolojık fuze saldınsı olasılığına karşı bir Ulu-
sal Füze Savunma (UFS) projesini gün-
demegetirdi. 1999da Nükleer Deneme
Yasağı Anlaşması'nı onaylamayan ABD
Senatosu, UFS projesini kabul etti.
ABD, şimdi, Rusya'yı, UFS'nin yalnız-
ca "serseri devtettere"yönelik, ilk aşama-
da bir adet ve Alaska'ya konacak sınırlı bir
proje olduğu ve AFA'yı ihlal etmemek için
değiştirmek gerektiği konusunda ikna et-
meye çalışıyor. Rusya ise UFS projesinin
AFA'sını deldiğini, Savunma Bakanı Iva-
nov'un da dile getirdiği gibi (BBC 26/04),
ulusal güvenliğinin ise AFA'nın korunma-
stnabağlı olduğunu, ABD'nin projesininger-
çekte UFS ite sınırlı oimadığını düşünüyor.
Rusya'nın görüşünü paylaşan Çin de
AFA'nın ihlal edilmesi halinde tüm silah-
sızianma anlaşmalan zemininın çökece-
ğine inanıyor. Birçok ABD ve Rus savun-
ma analistinın yorumlan da bu yönde.
UFS'nin gerçek amacını, VVashing-
Doğasında var!
ton'daki Stratejik ve Uluslararası Araş-
tıımariar Merkezi'nce yayımlanan 21
Mart tarihli, Anthony H. Cordesman im-
zalı, "Defending America, Redefinıngthe
Conceptual Borders of Homeland De-
fense" başlıklı raporda da bulmak müm-
kün. Rapora göre, uzun menzilli fuzele-
rin yaygınlaşmasına paralel olarak, ''ser-
seridevletlerin" önümüzdeki beş yıl için-
de ABD'yi vurma kapasitesine ulaşması
güçlü bir olasılık. Buna karşılık, bu gün
Rusya ve Çin tarafından bir saldınnın"ka-
zayta" başlatılması gibi gerçek birteh-
like var. Bu koşullarda, ABD'nin savun-
ma için, UFS de dahil bir seri yeni tedbir
alması gerekiyor. Rapor, bu yeni tedbir-
lerin etkinliğinin satt bilgisayar simülas-
yonlanna dayandırılamayacağını, bun-
lardan bir tanesinin tiilen hizmete soku-
larak bir deneme zemini otuşturulması
gereğini savunuyor. Böylece, rapora dik-
katle bakınca, ABD'nin amacının UFS
projesi bağlamında, Alaska'ya konacak
tek bir tesisle sınırlı olmadıgı, 2000-2010
arasında (aynı Ouadrennial Defense
Review'da saptandtğı gibi) bu bir seri
savunma projesinin de gündeme gelme-
ye başladığı görûlüyor.
Savunma uzmanı Joseph Cirinc4one
de The Foreign Policy Bahar 2000 sa-
yındaki analizinde, ABD Senatosu'nun
geçen sene test yasağı anlaşmasını red-
detmesinden sonra şimdi de sıranın
AFA'ya gelmiş olmasının Asya'da vara-
cağı sonuçlara dikkati çekiyor. Cirinci-
one, Tayvan, Güney Kore, Japonya gi-
bi ülkelerdeki teknolojik gelişmenin nük-
leer silah üretimi aşamasına çoktan ulaş-
tığını vurgulayarak uyardr. AFA'nın çök-
mesi, Asya'da yanşın hızlanması halinde,
Japonya başta olmak üzere birçok ülke
hızla imalata geçebilirl Çin'in 9 rnilyarlık
yeni nükleer yenilenme projesini hatırla-
tan yazar, bu koşullarda, Rusyave Çin ara-
sında bir savunma işbiriiğinin zorunlu ola-
• Kapitalist
dünya
ekonomisjnin
hegemonik -
hiyerarşik
devietter
sistemi, yeni
bir
silahlanma
yanşının
koşullarını
hızla
hazırtıyor.
Hem de yeni
uluslararası
ekonomik
rekabetin
giderek
sertleştiği bir
ortamda.
rak gündeme gelebileceğini, sürecin bir
aşamasında Ukrayna ve Güney Atri-
ka'nın nükleersilah programlannageri dö-
nebileceklerini ileri sürdü.
Rus tarafının yaklaşımının mantığı da
Carnegie Endovvement for Internati-
onal Peace -Moskova- direktörü Alexan-
der Pikayev'in Disarmement Diplo-
macy dergisinin 44. sayısındaki yoru-
mundagörülebilir. Pikayev'e göre Rus ta-
rafı, ABD'nin esas amacının, UFS'yi uy-
dularta, yeni radar sistemleriyle, denizal-
tılartadestekleyerek "ilk vurvş" durumun-
da, Rusya'dan gelecek tepkiyi savuştu-
rabilecek bir üstünlük amaçladığına ina-
nıyor. Bu yüzden de Rus tarafı, daha şim-
diden, yeni bir seri karşı tedbir üzerinde
çalışmaya başlamış. Pikayev de Rus-
ya'nın, ABD'ninteknolojik-ekonomik üs-
tünlüğüyie boy ölçüşemeyeceği için edil-
gen bir konuma düşmemek için ister is-
temez Çin, Hindistan gibi diğer nükleer
ülketerte stratejik savunma işbiriiğinin yol-
lannı aramak zorunda kalacağını, yeni bir
siiahlanma yanşının başlamak üzere ol-
duğunu düşünüyor.
SHahsızlanmaya veda
ABD'nin gerçek amacını ve nasıl bir
sürecin başlamak üzere olduğunu tüm
açıklığıyla görebilmek için, ABD'nin,
UFS'nin Rusya'yı hedef almadığını anlat-
mak amacıyla Moskova'ya verdiği tartış-
ma belgesine (The Bulletin of the Ato-
mic Scientists Nisan-2000) bakmak ge-
rekiyor. Union of Concemed Scientists
üyesi ve MIT Securities Studies prog-
ramı görevlilennden L Gronlund ve D.C.
Wright'ın yorumlanna göre (The Bulle-
tin...) ABD'nin gerçek niyeti, söz konusu
belgede, UFS'nin Rusya'nın savunma gü-
cünü etkilemeyeceğini göstermek için ile-_
ri sürdüğü iki gerekçede gizlr. (1) "Her iki
ülke getecekte yapılacak nükleer silah-
lan azartma anlaşmalan kapsamında,
geniş, çok çeş'rtli bir stratejik silahlar
cephaneliğine sahip olmaya devam
edeceklerdir"; (2) Rusya nükleer gü-
cünü her zaman teyakkuz halinde tut-
maya devam edecektir." (abç) Ek ola-
rak, belge, birsaldın halinde Rusya'nm ce-
vap verebilmek için yeterince silaha sa-
hip olmaya devam edeceğine de işaret edi-
yor. Gronlund ve VVright'a göre bu iki
madde, ABD'nin, Rusya'nın nükleer silah-
lannın sayısını 1000 füzenin altına indir-
me amacından tümüyle vaz geçmiş oldu-
ğunu ve UFS projesini elde etmek için
her türtü fiyatı, örneğin sürekli bir nükle-
er saldın, kaza olastlığı tehlikesi altındaya-
şamaya razı olduğunu gösteriyor. Üste-
lik yazarlara göre, Rusya'nın erken uyarı
sisteminin giderek çaptan düşmesi, bu ül-
kenin refleks gösterme kapasitesini zayıf-
latarak, yanlışlıkla, panik halinde bir sa-
vaşçıkarma olasılıgını, dolayısıyla istikrar-
sızlığı arrtırdığına işaret ediyoriar.
Kimi iyimserler, küreselleşmenin dev-
letterin gücünü yok ettiğini düşünmeye de-
vam ededursun, kapitalist dünya ekono-
misinin, hegemonik - hiyerarşik devlet-
ler sistemi, yeni bir silahlanma yanşının
koşullannı hızla hazırlıyor hem de yeni
uluslararası ekonomik rekabetin giderek
sertleştiği, bu arada bir resesyon tehlike-
sinın arttığı bir ortamda... Ne diyelim,
elinde değil, sistemin doğasında var?
ANKARAPAZARI
YAKUP KEPENEK
(nsan ve Demokrasi
Politikada sonuç kadar o sonucu elde etmek için
kullanılan yöntemler de önemlidir. Sonuç ne kadar
başanlı olursa olsun, o sonucu elde etmek için baş-
vurulan yöntem ve uygulamalar yanlışsa, o başan ka-
lıcı olmaz, kurumlaş^ma2
- B ö
y ' e
davrananlara da,
ünlü Hükümdar yazanna (N. Machiavelli) gonder-
me yapılarak MaikyaVelci denir.
Cumhurbaşkanlığı seçimi, öyle görûlüyor ki, Mec-
lis'tekı tüm partı önderlerinin desteklediği adayın se-
çilmesıyle sonuçlanacaktır. Öncelıkle, dürüst ve de-
mokrat bir kişinin ülke yönetiminın en tepesinde yer
alacak olması, çok olumlu bir gelişmedir. Daha da
önemlisi, bu sonuç alınırsaTürkiye, kımilennin ıkide
bir gündeme getirdiği, kimilerinin de fiilen uygulama-
ya çalıştığı gibi başkanlık ya da yan başkanlık siste-
mi yanlışına, en azından yakın bir gelecekte sürük-
lenmeyecektir. Bundan sonra önemli olan Meclis e
dayalı düzenin, daha demokratik, etkin ve verimli bir
yapıya kavuşturulmasıdır.
Cumhurbaşkanlığı seçimi süreci, Meclis'teki par-
ti başkanlannın insan anlayışındaki eksikliğı de tüm
açıklığıyla sergiliyor. Bu anlayışta insan değeri diye
bir kavram yoktur.
Ülkemizde parti içi işleyişlerde genel başkan mut-
lak belirieyicidir. özellikle aday saptamalan parti baş-
kanının iki dudağının arasındadır; bu olgu çok so-
mut örneklenyle bılınıyor, yaşanıyor. Milletvekili aday
listelerini genel başkan yapıyor. Genel başkana bir
dilekçe ile başvuruluyor ve O (büyük harfle O, yani
genel başkan) başvuranlann içinden istediğıni, iste-
diği gibi seçiyor, listeye yerleştinyor. Dılekçesıne ya-
nıt alamayanlar ya da adlan listenin seçılme olana-
ğı bulunmayan alt sıralanna konulanlann yapacağı
bir şey yoktur; bunlar, sonuca katlanmak durumun-
dadır. Bu işleyiş, genel başkana mutlak bağımlılığı
gerektiriyor; bu anlayışta özgür düşünceli kişiliğe
çok az yer kalıyor. Kişiye bağımlılık, ilkeye ve düşürv
ceye bağımlılığa baskın çıkıyor, egemen oluyor. •
•••
Aynıyan//?yöntem bu kezcumhurbaşkanlıgı aday
saptamalannda yaşandı. Aday saptamanın son gü-
nüne bir hafta kala Başbakan, benim adayım diye
iki seçkin insanın adını, önce bırkaç gün aklımda
dedikten sonra cumhurbaşkanı adayı olarak kamu-
oyuna açıkladı, yardımcısı da aynı yolu izledi. İki en
büyük siyasal partinın başkanlan, bu yöntemle dört
aday saptamış oluyordu. Birkaç gün bu insanlar üze-
rinden siyaset yapıldı, kışiler eleştırildı, ıleri-gen de-
ğerlendirildi; bu insanlann kışiliklerini zedeleyen, gi-
derek yıkıcı özellikler kazanan yayınlar yapıldı. Tki
parti başkanının dört kişıyı aday göstermeleri, son-
raki gelişmelerin kanıtladığı gibi, bir taktik oyunu
özelliği taşıyor.
Bulunduğu yer ne olursa olsun, hiç kimsenin üh
kenin bu dört ınsanını bırkaç günlük cumhurbaşka-
nı adayı diye öne sürüp sonra da sırtını onlara dön-
meye hakkı yoktur, olmamalıydı. Daha doğrusu, in-
san değeri ve buna bağlı olarak demokrasi kültürü-
nün varlığı böyle bir davranışa izin vermez. Eğer ıç-
tenlikli olunsaydı, TBMM dışından olanlar için önce
gereklt 110 milletvekili imzası toplanır, bir aday gös-
terme süreci yaşanırdı. Bu, yapılmadı. Aday göster-
me işi olağan yolunu izlemedi. Bunun gibi, milletve-
killeri içinden yürekli bir tutumla kendiliğinden aday
oianlara da haksızlıklar yapıldı. Oysa bir milletveki-
linın yasal hakkını kullanarak aday olmasından da-
ha doğal ne olabilırdı?
Bu dayetmedi. Değil milletvekili, bir bakanın bile
aday olma hakkını kullanması terör baskısıyla önlen-
meye çalışıldı. Dilekçe yırtıldı, kamu görevlileri, gü-
venlikten sorumlu olanlar dahil, görev yapamaz ol-
du. Kamu düzeni, Meclis'te bile saldınya uğradı;
gerçekte Meclis saldınya uğradı; ulusal egemenlik
h/çe sayı/dı. Meclis yetkilileri ve hükümet sorum/u-
/uWanrwyerineger/rrned/ter, getirmiyortar. Bakana ya-
pılan saldınnın, yani terörün, üzeri före ile örtüldü;
bakanın adaylığı törelere uygun bulunmamıştı.
Hükümeti oluşturan partilerin genel başkanlann-
dan ilk ikisi, birt<aç gün içinde, kendilerinin öne sür-
dükleri adlardan, üstterindeki cekerj çıkanrcasına, bu-
nun nedenlerini açıklama gereği duymadan, vaz-
geçtiler ve hükümet ortağı üçüncü partinin genel
başkanını da yanlanna alarak bu kez, tek bir aday
üzerinde sözüm ona anlaştılar. Sonra da Meclis'te
temsilcısi bulunan öbür partı başkanlannı da karar-
lanna ortak etmeyi başardılar.
* • •
Buradaki başan, sonuçtur. Gidiş yolu hiç de de-
mokratik olmayan bir sonuç. işletilen süreç, kullanı-
lan yöntem, özellikle de kimi kişilerin aday gösteril-
melerinden hemen birkaç gûn sonra bundan vaz-
geçilmesi, insan değeri konusundaki büyük siyasal
eksikliğimizin en somut göstergesıdir. Oysa demok-
rasiye giden yol insana değer vermekten geçiyor. In-
sana değer vermeyen kafa yapısıyla demokrat olu-
namıyor.
•••
Bugün 1 Mayıs, işçilerin, emekçilerin bayramı; in-
sanın insanı sömürüsünün giderek azaltıldığı, hak-
ça bir düzenin kurutduğu, insan kişiliğinin törelere kur-
ban edilmediği ve demokratik hukuk kurallanyla kc-
runduğu bir gelecek dileğiyle, kutlu olsun.
e-posta: yakup@rrtetu.edu.tr
DTM organize ediyor
Ihracatçılar
Suriye'ye gidiyor
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - 100 kışılik
işadamı heyeti, Dış Tica-
ret Müsteşarhğı'nın ko-
ordinatörlüğünde, lstan-
bul Üıracatçı Birlikleri or-
ganizasyonuyla 7-11 Ma-
yıs tarihlen arasında Su-
riye'ye gidecek. Suriyeli
işadamlan ile bir araya
gelecekolanheyet, iki ül-
ke ticaret hacminin arttı-
nlması için göriişmeler
yapacak.
İşadamıheyetininSuri-
ye'yi ziyaret edecekleri
tarihte ayncaTürkı>e-Su-
riye KarmaEkonomik Ko-
misyonu toplantısı da dü-
zenlenecek. Toplantıda
Türkiye heyetine Devlet
Bakanı Recep Önal baş-
kanlık edecek. Yine aynı
dönemde Şam'daTÜYAP
tarafından "Tûrk Ihraç
Ürûnfcri'' fuan düzenle-
necek.
Dış Ticaret Müsteşan
Kürşad Tfizmen, komşu
ülkeîerde ticaretin arttl-
rümastnabüyükönem ver-
diklerini söyledi. Bu ara-
da DTM tarafuıdan 'ihra-
catpKDBtgünteri" olarak
ilan edilen 3-5 Mayıs'ta,
KOBÎ'lerin sorunlannın
çözümûnü gündeme geti-
recek.