Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 MAYIS 2000 PAZARTESİ
HABERLER
Oral Çelik yine
kurtuMu
• ANKARA(AA)-Oral
Çelik'in, Malatya'da
1980 öncesi bir
öğretmeni öldürmek,
birini de öldürmeye
teşebbüsten yargılandığı
davada verilen beraat
karan kesinleşti. Yargıtay
1. Ceza Dairesi, Malatya
Ağır Ceza
Mahkemesi'nin beraat
karannı onadı. Malatya
AğırCeza
Mahkemesi'nde, 1980
öncesinde öğretmen
"Nevzat Yıldınm'ı
öldürmekten, Mustafa
CankuTu öldürmeye
teşebbüs, ahaliyi birbiri
aleybjne silahlandırarak
mukateleye teşvik
etmekten ve izinsiz silah
taşımaktan" yargüanan
Oral Çelik, delil
yetersizliğinden beraat
etmişti.
Dünya Basın
• ANKARA (AA)-
Tüıkiye Gazeteciler
Sendikası (TGS) ve
Türk-lş, "3 Mayıs Dünya
Basın Özgürlüğü Günü"
dolayısıyla "Avrupa
Birliği Uyeliği Sürecinde
Tûrkiye'de Basın
Özgürlüğü ve
Gazetecilerin Çalışma
Koşuüan" konulu bir
panel düzenleyecek.
AnkaraOteli'nde
çarşambagûnü
gerçekleştirilecek panelin
açılışında Türk-tş Genel
Başkanı Bayram
Meral'in yanı sıra
• Başbakan Bülent Ecevit,
Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımoısı
Devlet Bahçeli. ANAP
Genel Başkanı Mesut
Yılmaz, Fazilet Partisi
Genel Başkanı Recai
Kııtan ve Doğru Yol
Partisi Genel Başkanı
Tansu Çiller'in de birer
konuşma yapmalan
bekleniyor.
Ali Gülmez'in
idam istendi
• ANKARA (AA)-
AnkaraDGM
Cumhuriyet Başsavcılığı,
dönemin Çankın Valisi
Ayhan Çevik.'e
düzenlenen bombalı
saldın olayının talimatını
verdiği ve olayda
kullanılan bombayı
yaptığı öne sürülen
TlKKO örgütünün
Karadeniz Bölge
Sekreteri Ali Gülmez
hakkında "Örgüt üyesi
olduğu, örgüt adına
eylem ve faaliyetlerde
bulunduğu" gerekçesiyle
idam istemiyle dava açtı.
TEMA geleceğini
tartrçtyop
• tstanbul Haber Servisi
-TEMAVakfi,ilkkez
geleceğe yönelik vızyon,
strateji ve hedeflerini
belirlemek üzere 28-30
Nisan tarihleri arasında
"Arama Konferansı"
düzenledi. Silivri Klasis
Otel'de gerçekleştirilen
konferansta, toplumun
her kesiminden
gönüllülerin ve üyelerin
katüdığı tartışma gruplan
oluşturuldu.
Sfüçuk, Çorlu
ADirde
• ÇORLU
(Cumhuriyet) - Çorlu
Atatürkçü Düşünce
Denıeği'nin (ADD)
geleneksel dayanışma
yemeğine katılan
gazetemiz yazarı llhan
Selçuk, ADD'nin
"Türkiye'nin her tarafına
dikip yollan aşmaya,
• saptamaya ve trafık
ışıklannı koymaya aday
olarak ortaya çıkan bir
demek" olduğunu
söyledi.
Hasret Güttekin
anıldı
• ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - 2 Temmuz
~ 1993 Sıvas katliamında
yaşamını yitiren sanatçı
Hasret Gültekin, 29. do-
ğum gününde Kültür Ba-
kanlığı, Hasret Gültekin
K-ûltûr Merkezi ile Pir
Sultan Abdal Kültür Der-
neği'nin ortaklaşa düzen-
lediği "Otay Dinletileri"
adlı etkinlikle anıldı.
Atamalar ve rant kavgası, parti yönetimi, bakan ve milletvekillerini birbirine düşürdü
MHP'de iklKlar savaa'ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Devlet Bakanı Sadi So-
muncuoğhı'nun cumhurbaşkanı
adayhğının engellenmeye çalı-
şılmasıyla MHP'de su yüzüne
çıkan iç çatışmanın boyutu bü-
yüyor. tlk olarak Çorum Millet-
veİcili VabitKayına'nın, Saglık
Bakanı Osman Durmuş'u döv-
mek istemesiyle ortaya çıkan
kadrolaşma kavgasına, MHP
Genel Sekreter Yardımcısı Ah-
met Erol Ersoy'un Yozgat Ba-
yındırlık Müdürü Fevzi Aykaç'ı
tehdit etmesiyle ihaleler de ek-
lendi. Meclis'te yaşanan olayla-
nn ardından MHP Genel Baş-
kan Yardımcısı Şevkat Çetin ile
MHP Grup Başkanvekili Ömer
lzgi arasında geçen söz düellosu
ise parti içindeki iktidar müca-
delesini gözler önüne serdi. Bir-
çok milletvekilinin bakanlar ve
parü yönetimiyle kavgah oldu-
ğu belirtüirken bazı milletvekil-
leri, yönetimi "proje üreteme-
meîde" suçluyor.
Devlet Bakanı Sadi Somun-
cuoğlu'nun cumhurbaşkanlığı-
nın engellenmeye çahşılmasıyla
MHP'de patlak veren iç çahşma-
jun temelinde kadrolaşma, iha-
lelerin paylaşımındaki kavga ile
parti ıçındekı ıktidar mücadele-
sinin yatUğı belirtildi. Partide
atamalarla ilgili ilk kavga, hü-
kümetin kurulmasmdan kısa bir
süre sonra yaşandı. Çorum Mil-
letvekili Vahit Kayıncı, MHP
grup toplantısından çıktıktan
sonrakuliste Sağlık Bakanı Dur-
muş'un üzerine yürüdü. Seçim
bölgesine yapılan bir atamaya
tepki gösteren Kayıncı, küfretti-
ği Durmuş'u dövmek istedi.
Tiınca Toskay'a sakhn
Bu olayın ardından bu kez Or-
du millervekili Cemal Engin-
yurt, Devlet tstatistik Enstitü-
sü'nde ıstediği atamalann yapıl-
mamasına sinirlendi ve Devlet
Bakanı Tunca Toskay'ın maka-
mmı silahıyla bastı. Toskay'ın
genel merkeze kaçarak MHP li-
deri Devlet Bahçefi'nin özel ka-
lemine sığınmasıyla olay yaüş-
tınlabildi.
Marmara Bölgesi'nde yaşa-
nan depremin ardındangeçici ve
kahcı konutlann yapımı konu-
sunda iki MHP'li bakanlık ara-
sında yoğun bir çekişme yaşan-
dı. Somuncuoğlu, fazla miktar-
da prefabrike konut yapımına
karşı çıkarak deprem bölgesin-
de yapımı süren kooperatiflerin
bitirilmesi için kredı verilmesi
ve kamu kuruluşlannın tesisle-
rinden yararlanılmasını önerdi.
Bu öneriyi benimsemeyen
Bayındırhk ve tskân Bakanlı-
ğı'nın yaptığı prefabrike konut-
lann bir bölümü, istek olmama-
sı nedeniyle boş kaldı. Kahcı
konutlannyapımı konusunda da
Esld SHP Ankara MflUetvekfli Satanan Kaya, 1 Mayıs 1994 kuüamalannda polisten meydan d^ağı yedı.
Solcııyııdövenpotis,MHPTkkndayaky&fi
tstanbul Haber Servisi- Emniyet
görevlüeri, milletvekillerine de partisine
göre farklı davranıyor. MHP Ordu
Milletvekiii Cemal Engmyurt,
geçen günlerde cumhurbaşkanlığına
adaylık dilekçesini vermek üzere
TBMM'ye gelen Devlet Bakanı Sadi
Somuncuoğhı'nu korumakla görevli
polisleri " B a mflletvekiliyiın ulan"
sözleriyle tehdit edip dövdü.
Savunmasız kalan polislenn tek yaptığı
şey, dövüldüklerine dair rapor almak
oldu. Ancak bundan tam 6 yıl önce,
1 Mayısl994'teise
Ankara'da binlerce kişinin ve
kameralann önünde bu kez bir
millervekili polislerce feci şekilde
dövüldü. Yedıği dayak sonucu yüzü
gözü kan içinde kalan, ycrlerde
süriiklenen milletvekilinin görüntüsünü
milyoniarca kişi TV ekranlanndan,
gazete manşetlerinden izledi. Dövülen
milletvekiii 1 Mayıs kutlamalanna
katılan SHP Ankara Milletvekiii Satman
Kaya idi. Üstelik, Kaya'nm mensup
olduğu parti iktidar ortağıydı. O olayda
çaresiz, savunmasız kalan milletvekiii
oldu. Sonra ne mi oldu? Görüntülerini
milyonlann ızlediği dayakçı polısler
saptanamadı!
Ahmet Necdet Sezer'in cumhurbaşkam adaylığma AB'den destek
Ozan Ceyhun: Demokrasi sorunu var
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - AB Parlamento Üyesi
Ozan Ceyhun, cumhurbaşkanlı-
ğına aday gösterilen Anayasa
Mahkemesi Başkanı Ahmet
Necdet Sezer'in Avrupa'da ya-
kından tanınan bir isim olduğu-
nu belirterek "Kendisinin yaptı-
ğı kimi konuşmalar AB Paria-
mentosu'nda alınûlar yapüarak
kuUanıhnaktadn-.Çokdeğeriibir
hukuk adanudır. DUeğimiz her
şeyin yolunda grtmesi Seçüirse
çok muthı oluruz" dedi.
12 Eylül döneminde işkence
altmda alınan ifadelerle hakkın-
da adam öldürmekten dava açı-
lan ve duruşmalan sürmekte
olan AB Parlamenteri Ozan
Ceyhun, 19 yü aradan sonra Tür-
kiye'ye geldi.
Yurtdışmdaki resepsiyonlarda
dönemin başbakanı Tansu ÇU-
ler ile el sıkışırken 1998 yılında
Türkiye'nin ifadesini almak için
çıkardığı kırmızı bülten ile Al-
manya'da tutuklanması büyük
skandal yaratan Ozan Ceyhun,
Türkiye'ye geknek için 19 yıl
beklemesinin gerekçesini şöyle
anlatıyor:
"Türkiye-ABffişkilerininben-
den dolayı herhangi bir zarara
uğramaması için gehnemeyi ter-
cih ettim. Havaalanında 2 saat
gözaltma ahnarak kahraman
olabiUrtüm, ama bunu isteme-
dim." Yazar Demirtaş Cey-
hun'un oğlu olan Ozan Ceyhun,
Cumhuriyet'in sonılanna özet-
le şu yanıtlan verdi:
Demokrasi sorunu: Türki-
ye'nin bir numaralı sorununun
Kürt sorunu olduğuna inanrru-
yorum. Demokrasi sorununu
Kürt sorununa endekslemek
bence Türkiye'deki hiçbir soru-
nun çözümlenmemesini berabe-
rinde getirır. Avrupah meslek-
taşlanrruzın yaptığı önemli hata
Türkiye'deki demokrasi sorunu-
nu Kürtlerin sorunu durumuna
getirmek.
'Azmbk kavrannna cakılma-
yahnı': Tartışmalar yürütülürken
azınlıklar gibi kavramlara çakı-
lı kalmanm doğru olmadığmı
düşünüyorum.
Konuşabildiğimiz konular
üzerinden konuşmanın şu anki
hassas konumda daha doğru bir
çizgi olduğuna inanıyorum. Tür-
kiye'de yaşayan Türkiye Cum-
huriyeti yurttaşı Kürtlerin sorun-
suz yaşamalanmn doğru oldu-
ğuna inanan bir kişiyim.
Türkiye, Kürtçenin konuşul-
masından, Kürtçe TV'nin dile
getirilmesinden rahatsız olma-
malıdır. Bu alandaki sorunlan
çözen Türkiye, bundan kârh çı-
kacaktır.
iki bakanlık karşı karşıya geldi.
Dünya Bankası'nın vereceği
krediyle yapılacak konutlan
hangi bakanhğın yapacağı so-
run oldu. Bu noktada devreye
gıren Başbakan Bülent Ecevit,
Dünya Bankası kredisiyle ilgili
işlemlerde yetkiyı Başbakanhğa
verdi.
Atamalar konusunda çok sa-
yıda milletvekilinin birbirleri,
bakanlar ve parti yönetimiyle
kavgalı olduğu beürtiliyor. Ta-
nm ve Köyişleri Bakanlığı'nda
yapılan atâmalardan rahatsızlık
duyan MHP'li bir millervekili,
partisüıin genel başkan yardım-
cılarından birini suçlarken "Ba-
kanlığın bazı birimkrinin ihale-
lerinde trilyonluk yobuz-
hık yapddL Ancak buna
göz yumuhıyor ve sorum-
hı Idşfler görevden ahnmı-
yor. Herhalde rüşvet ah-
yoriar ki görevden ahnma-
smıistemiyoıiar'" dedi.
Parti içindekı kadrolaş-
ma ve ihale kavgasında
sonörnekYozgat'ta yaşan-
dı. Somuncuoğlu'na yapı-
lan saldında silahına dav-
ranan Genel Sekreter Yar-
dımcısı Ahmet Erol Ersoy,
Yozgat Bayındırlık ll Mü-
dürü FevziAykaç'ı odasın-
da tehdit ederek ihale işle-
rinde MHP Yozgat tl Baş-
kanı AhmetGüner'in em-
rine uymasmı istedi. Er-
soy'un, Bayındırlık ve İs-
kân Bakanı Aydın ve Dev-
let Bakanı Şuayip Üşen-
mez'e küfrettiği belirtilir-
ken Üşenmez, konuyla il-
gili olarak Bahçeli ile gö-
rüşeceğini söyledi. Üşen-
mez, vahliğin yapacağı in-
celemenin sonunda iddi-
alann somutlaştınlması
durumunda gerekeni ya-
pacağmı kaydederek
"Kimsenin yaptığı yanına
kalmaz" dedi.
tktidar savaşı
. Somuncuoğlu'nun
cumhurbaşkam adayhğı-
nın engellenmek istenme-
sinin ardından yaşananlar
ise parti içindeki iktidar
mücadelesını su yüzüne
çıkardı. MHP Genel Baş-
kan Yardımcısı Çetin,
olaylardan bir gün sonra
Somuncuoğlu'nun töreyi
çiğnediğini ve istifasuıın
istendiğini belirtirken, En-
ginyurt' a da. "Ulköcü tav-
nnıortav-akoydu" diyerek
sahip çıktı. MHP Grup
Başkanvekili Ömer lzgi
iseBahçeli'nin olayla ilgi-
li inceleme yapıhnası em-
rini verdiğini belirtirken,
Somuncuoğlu'nun istifa-
sının istenmesinin söz ko-
nusu olmadığım ve Çe-
tin'in açıklamalanmn ki-
şisel görüşü olduğunu söy-
ledi. Çetin, bu açıklamaya
"Ben, partinin teşkDattan
sorumhı genelbaşkan yar-
dımasryım. Partinin mûs-
tahdemi değaûn" derken
lzgi, "Partinin yetkfli or-
ganlan genel başkan,
MYK, MKK ve parti gnı-
budur" diye yanıt verdi.
Devlet Bakaru Üşenmez
de, Çetin'in açıklamalan-
mn partinin görüşü olama-
yacağını belirterek "Hiç
bir şev yanhşlann üzerine
bina edflemez" dedi.
Partinin il ve ilçe örgut-
leri üzerinde çokbüyük et-
kisi olan Çetin, partinin
"şahinler kanadTnda yer
alıyor.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar9yahoo.com
Partilerin cumhurbaşkanlığı
seçiminde ortak bir aday üze-
rinde anlaşmasını, Başbakan
Bülent Ecevit, 'büyük bir uz-
laşı' olarak niteledi. Necdet
Sezer cumhurbaşkanı seçilir-
se ilk kez böylesine büyük bir
uzlaşma sonuç vermiş olacak.
Şimdi Meclis kulislerinde,
cumhurbaşkanı seçimi sonra-
sı yapılacak değişikliklerden
ve yeni hedeflerden söz edili-
yor.
Af kanunu ve anayasa deği-
şikliği, görüldüğü kadanyla
Meclis'in önümüzdeki günde-
mini oluşturacak. Af kanunu
tte anayasa değişikliği arastfi-
da da bir ılrşki olduğunu biliyo-
ruz. Çünkü yürüriükteki ana-
yasaya göre siyasi suçlara af
getirilmesi engelleniyor. 12 Ey-
lül cuntacılan, siyasi muhalff-
leri ve solu ezmeyi ve yok et-
meyi arnaçladıklan için hazır-
ladıklan anayasaya da bu ko-
nuda af çıkanlamayacağı hük-
Af Kanunu ve Uzlaşma
münü koymuşlardı.
12 Eylül sonrası kurulan hü-
kümetler ise cuntacılann bu
türden hükümlerini değiştir-
meyi düşünmediler. Düşünse-
ler bile Meclis içinde yeterti ço-
ğunluğu bulamadılar. Bülent
Ecevit, affı da bir uzlaşma ola-
rak görüyor. Öyle görmekte de
haklı. Ancak, Tûrkiye'de ger-
çekleştirilecek bir uzlaşma, si-
yasi tutuklu ve mahkûmlan
içeride bırakıp adli tutuklulan
serbest birakarak gerçekteşe-
bilir mi?
Türkiye, Güneydoğu'da bin-
lerce insanımızın yaşamına
mal olan 'düşük yoğunluklu
savaş'ı geride bırakıyor. Mil-
yoniarca insanın yerinden yur-
dundan olmasına, bütçenin
önemli bir kısmını tüketmesi-
ne, iç kamplaşmayı kışkırtıp
gerilimin artmasına neden
olan bu savaşın yaralannın sa-
nlması kolay değil. Sorun, ba-
zı siyasilerin düşündüğü gibi,
yalnızca ekonomik de değil.
Ankara Ulucanlar Ceza-
evi'nde, eli kolu bağlı tutuklu-
lan öldüren görevliler hakkın-
da ciddi bir soruşturma bile
açılmadı. Onlar görevlerine
devam ediyorlar. Siyasi tu-
tuklu ve mahkûmlar, cumhur-
başkanı seçiminden sonra
hücre tipi cezaevlerinin gün-
deme geleceğinin tedirginli-
ğini yaşıyorlar. Böyle bir giri-
şimin cezaevlerinde yeniden
kanlı otaylara neden olmasın-
dan korkuyorlar. Her gün tu-
tuklu ve mahkûm aileleri bu
endişelerini dile getirmek
amacıyla gazeteye geliyorlar,
telefon ediyorlar, mektuplar
yazıyorlar. Içeridekiler de
benzer bir endişeyi mektup-
lanna yansıtıyoriar.
•••
Türkiye'nin bir uzlaşmaya
ve geleceği yeniden düzenle-
meye ihtiyacı olduğu açık.
MHP'nin değiştiğini söyleyen-
ler, eski kan davalannı sürdür-
menin anlamı olmadığı uyan-
sını yapanlar, iş içerideki sol-
cu tutuklu ve mahkûmlara ge-
lince de aynı tutumu göster-
meliler. Sırf duvara yazı yazdı-
ğı için, pankart açtığı için, bil-
diri ve gazete dağrttığı için 'fe-
rörörgütü üyesi' sayılıp onlar-
ca yıl cezaya çarptınlan bin-
lerce genç içeride yatıyor. Çı-
kanlacak af kanunu içinde on-
lar düşünülmüyor.
Siyasileri içine almayan bir
af kanunu, toplumdaki gerilimi
azaltmak bir yana, arrtıncı bir
sonuç yaratır. Bülent Ecevit'in
sözünü ettiği büyük uzlaşı, an-
cak bir genel afla aşılabilir. Tür-
kiye, hâlâ 'före' peşinde ko-
şan ve birçoğu çeşitli öldürme
ve yaralama olaylannın sanığı
ve hükümlüsü MHP'lilerle uz-
laşıyor, onlann devletin en te-
pe noktalannda görev alması-
nı içtne sindiriyor, ama pankart
açan genci 'terörisf' diye içe-
ride tutuyor. Böyle bir uzlaşı
olabilir mi?
Evet, artık acılı bir dönemi
geride bırakmak istiyoruz. Bu-
nun gerçekleşebilmesi için
cunta anayasasının toptan de-
ğişmesi, gerici kanunların
ayıklanması ve siyasileri de içi-
ne alan bir af kanunu çıkanl-
ması gerekiyor. Siyasileri hüc-
relere tıkmaik için hazırlık yap-
mak yerine, onlan serbest bı-
rakacak yeni bir sayfa açma-
ya ihtiyaç var.
İktidar partileri uzlaşma ko-
nusunda samimi iseler önce
bu noktadaki durumu bir göz-
den geçirsinler diyoruz.
2000^Lt YILLARDA
ERDAL ATABEK
hsan VMden KeşfeıByor...
20. yüzyıl, uzaktan iletişim (telekomünikasyon) ve
biyoteknoloji alanlarında yaşanan gelişmelerle 'ar-
tıkinsanın modasının geçtiğine' ilişkin bir kanıyla ka-
panıyordu.
Artık 'akıllı robotlar1
vardı, insanlann pek çok işi-
ni onlar yapacaktı, insanlar da kapı dışan editiyor-
du. Bir şirkette 'bilgisayara geçmek', birçok kişinin
işten atılması demekti. 'Akıllı kapılar' sahibini tanı-
yarak açılıyor, 'akıllı evler' sahiplerinin isteklerine
programlanıyor, 'akıllı biletler' ücret tutannı hesap-
lıyordu. İnsanın hayat içindeki yeri de 'hazırianmış
programlara göre biçimleniyor', dünya üzerindeki
yeri tarihsel önemini kaybediyor gibi görünüyordu.
Yapay zekâ çalışmalan, gen klonlanmast gibi ye-
ni teknoloji yöntemleri, insanı 'modası geçmiş do-
ğal ürünler arasındaki müzelik yerine' mi kaldınyor-
du?
İnsanın binlerce yıllık tarihi, gitgide getişen insan
beyni, 100 milyar beyin hücresi, binlerce milyara
ulaşan hücreler arası bağlantılar (sinapslar), beynin
elektriksel ve biyokimyasal etkinlikleri, o her an de-
ğişen duygu zenginliğimiz, sezgi gücümüz, irade
gücümüz, zortuklan yenme becerilerimiz, sorun çöz-
me ustalıklanmız mikroçiplerle hızlı iletkenlere mi
devredilecekti? İnsan da kendi yaptıklannın kurba-
nı olarak tarihin çöplüğüne mi atılacaktı?
•••
Bugün 1 Mayıs 2000. Bu toplumun belleğine '7
Mayıs'lan 'işçilerin yürüyûşü' - 'çatışmalar - kan dö-
külmesi' çağnşımlanyla yerieştirmiş olan sağ politj-
kalann gelmiş geçmiş bütün kuruculan, yöneticile-
ri, yandaşlan insanlara emeklerini unutturmaya ça-
lışmışlardır. Insanlan emeklerine yabancılaştıran bir
sömürü mekanizması, bilimsel-teknolojik gelişme-
leri de bu mekanizmayı pekiştirmek için kullanmış-
tır. Savaşteknolojileri dünyanın 'egemen ülkelehni'
güç kullanarak üstünlük sağlayacak duruma getirir-
ken üretim teknolojileri de ınsanlan üretim alanlann-
dan işsizlik çukurlanna süpürmek için kullanılmaya
başlanmıştır.
Ama bugün bu politikalann iflas ettiği gorülmek-
tedir.
İnsan yeniden kazanmaktadır
İnsanın insana yaptığı ihanet ortaya çıkmaktadır.
Robotlann insanlann yerini tutmadığı anlaşılmak-
tadır.
Bu durum her alanda böyle olacaktır.
Banş mücadelesi savaş ideolojisini yenecektir.
İnsanlann 'programlanmış tüketim robotlan' ha-
line getirilmesi projesi yavaş yavaş iflas edecektir.
İnsanlar, kendilerinin ticari çıkariar uğruna 'alışve-
riş maymunlan' durumuna getirilmek istenmesine
karşı çıkacaklardır. (Alışveriş maymunlan, götürül-
dükleri pariak şeylerle dolu yerlende her şeyi almak
isteyen, ihtiyaçlanndan kopanlmış reflekse dayalı
davranışlar sergilerler.)
İnsan yeniden kazanmaktadır.
Bu değtşimin somut kanıtlan ortaya çıkmaktadır.
•••
Japonya'nın Honjo şehrindeki NEC fabrikası,
montaj hattındaki robotlann yerine insanlan çalıştır-
maya başlamıştır. Çünkü insanın esnekliği ve zekâ-
sı değişimle başa çıkmakta daha başanlı olmalannı
sağlamaktadır. Yeni bir mobil telefon montajı için in-
sanlar hedef verimlilik düzeyine 8000 birim ürettik-
ten sonra ulaşmışlardır (Oysa bu sayı robotlar için
64.000'dir) ve her ikisi de verimlilikte en üst nokta-
ya ulaştıktan sonra insanlar, makinelerden yüzde 45
oranında daha fazla üretim yapmaktadıriar. Model
değiştirmenin maliyeti 9.5 milyon dolardan 1 -2 mil-
yon dolar arasında bir rakama düşmüştür. NEC'in
geçmişte olduğu gibi her iki yılda bir değil de her al-
tı ayda bir model değiştirmekte olduğu göz önüne
alındığında bu çok önemli bir tasarruftur. NEC'in Sa-
itama Fabrikası Başkanı Tomiaki Mizukami şöyle
demektedir "Önce insan çalıştırmaktan vazgeçip
robotlan devreye soktuk. Ama şimdi insan zekâsın-
dan yararianmak zorundayız. Robot kullanmak iyiy-
di ama şimdi farkına vanyoruz ki insanlaha çalışmak
gerçekte daha hızlı oluyor. Yalnızca mekanik bir iş
olduğu düşünülen montaj hattı işi bile insan uzman-
lığının deneyimlerinden, becerilerinden ve uyum
yeteneğinden yarar gömnektedir."
Bir ödemeler danışmanlığı firması olan Loder
Drew & Associates'in başkanı Richard Loder bu-
na şöyle bir yorum getirmektedir: "ödemeler bö-
lümlerinin çalışanlanna sezgi gücü, gûçlü bir hafı-
za ve isabetli tahminler yapma yeteneği bağışlan-
mıştır. Bu konularda bilgisayarlar bireraptaldır."
Matsushita Electric Ltd.'nin kurucusu Konosuke
Matsushita da "... şirketlerin var olmayı sürdüre-
bilmeleri, her zekâ kınntısının her gün yeniden ha-
rekete geçirilmesine bağlıdır" demektedir.
21. yüzyılda 'insan yeniden kazanıyor'.
21. yüzyıl, insanın yeniden keşfedildiği yeni bir
yüzyıl olacaktır.
1 Mayıs 2000, insanlara bir kez daha kutlu olsun.
Kaynak: İş Dünyasında Bilgi Yönetimi - T. Daven-
port, L Prusak - Bankapital Yayını, 2000.
E-mail: erdal.atabek@mynetcom.tr
Fax: 0212 213 90 98
Gerger Belediye Başkanı
Aksoy ve yanındaki üç
kişinin cesedi bulundu
ADIYAMAN- (AA) -
Adıyaman'm Gerger il-
çesi Belediye Başkanı
İzzet Aksoy ve berabe-
rindeki 3 kişinin cesedi
bulundu.
Adıyaman Emniyet
Müdürü Ertuğrul Kara
yaklaşık 7 aydan beri
kayıp olan İzzet Aksoy
ve beraberindeki 3 kişi-
nin cesetlerinin içinde
bulunduğu 42 AU 204
plakalı otomobilin An-
talya'nın Gazipaşa ilçe-
si yakınlarındaki Zeyti-
nada mevkiinde yer alan
25 metrelik bir uçurum-
da bulunduğunu söyle-
di. Kara, otomobilde
bulunan 4 cesetten İzzet
Aksoy ve Gaffar Gö-
kalp'in teşhis edıldiğı-
ni, diğer iki cesedin ise
Nilüfer Sancı ve Meb-
met Hamdi Yûcd'e aıt
olduğunun tahmin edil-
diğini bildirdi.
Aksoy'un yeğeni AM
Aksoy, geçen günlerde
yaptığı yazılı açıklama-
da, tzzet Aksoy'un 10
Ekim 1999'da, Ger-
ger'den Adıyaman'a
gitmek üzere belediye-
ye ait hizmet aracı ile
aynldığını anımsatmış-
tı.
Ali Aksoy, İzzet Ak-
soy'un aynı gün, saat
22.00 sıralannda Adı-
yaman Serdaroğlu Ote-
li'nden "Antalya'ya gj-
dryorum" diyerek Meh-
met Hamdi Yûcd'e ait
42 AU 204 plakah oto-
mobil ile aynldığını be-
lirtmişti.