Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Genel Yayrn Yönetmeni: Orhan Erinç
• Genel Yayın Koordinatörü Hikmet
Çetinkaya • Yazıışlen Müdürü: Ibra-
tmtivaz Sahibi: Berin Nadi
him Yddız • SorumJu Müdür Fik-
ret tlkiz # Haber Merkezı Müdürü:
HakanKara
Istihbarat- Cengiz Yıldınm 0 Ekonomr Özlem
Y üzak • Küttür Handan Şenköken • Spor
AMülkadir Yücelman • Makaleler Sami
Karaöreo • Düzeltme Abdullah YSZKI 0
Fotoğraf. Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge:
Edibc Boğra • Yurt Haberien: Mehmet Faraç
Yayın Kurulu tlhan Selçuk
(Başkan), Orhan Erinç,
Hikmet Çetinkaya, Şükran
Soner, tbrahim Yddız, Orhan
Bursalı, Mustafa Balbay,
HakanKara.
Ankara Temsilcısı: Mustafa Balbay Atatüric Bulvan No.
125,Kat 4,Bakanhklar-AnkaraTel.4195020(7hat), Faks:
4195027 • Izmır Temsilcısı. Serdar Kıak, H. Ziya Blv.
1352 S. 2/3 Tel 4411220, Faks:44191170AdanaTemsücisı:
ÇetiB Yiğenoglu, laönü Cd. 119 S. No:l Kat:l, Tel: 363
12 11, Faks: 363 12 15
Müessese Müdürü: Üstfin
Akmen 0 Koorduıatör:
Ahmet Korulsan 0
Muhasebe: Büleat Yener
• idareHüseyin Gürer
0 Satış: Fazilet Knza
MEDYA C: • Yönetim Kurulu
Başkanı - Genel Mûdür Gûlbin
Erduran 0 Koordınatör Reha
Işıtman • Genel MüdürYardımcısı:
SevdaÇoban Tel: 514 07 53 -
51395 80-513846O41,Faks.5138463
V i> ımla) an ve Baun: ^t enı Gün Haber Ajansı, Basın ve Yayuıcılık A Ş
Tüfkocaiiı Cad 39 41 Cağaloglu 34334 Istanbul. PK 246 - Sukecı 34435 lstanbul
Tel (<l'2l2)512 05O5(20hat)
Faks-(0/212) 513 85 95 www.cumhuriyet.com.tr 1 MAYIS 2000 îmsak:4.15 Güneş: 5.55 Öğle: 13.08 tkindi: 16.57 Akşam: 20.07 Yatsı: 21.41
'Sağım Sofun
Trafflr
• Haber Merkezi-
BP'nin Emniyet Genel
Müdürlüğü Trafîk
Hizmetleri Başkanlığı
işbırliği ile hazırladığı
trafık eğitımi projesi
kapsamında sergilenen
"'Önüm, Arkam, Sağım,
Solum Trafik" adlı tiyatro
oyunu deprem
bölgesindeki çocuklara
sergilendi. 23 Nisan Ulusal
Egemenlik ve Çocuk
Bayramı nedeniyle gezici
tiyatro ekibi çocuk
oyununu Gölcük ve
Değirmendere'de üç ayn
okulda sergiledi. Genç
Müteşebbisler Jaycees
Derneği'nde (Junior
Chamber International)
zihinsel engelli çocuklar
için balo düzenledi.
Baloda Mavi Başrak
Engelliler Eğitim ve Spor
Kulübü Derneği'nin açnuş
olduğu okullarda eğitim
gören 100 kadar zihinsel
engelli çocuk gösterilerini
sergilediler.
'Alo Çocuk Hatü-
• İstanbul Haber Servisi
- Fiziksel, duygusal, cinsel,
ekonomik ıstısmar ve
şiddete uğramış veya
uğrama ıhtımalı bulunan
çocuklara yardımcı olmak
amacıyla 23 Nisan Ulusal
Egemenlik Bayramı'nda
açılan "Alo Çocuk
Hattı"nı 4 gün içinde 8
kişi aradı. lstanbul Sosyal
Hizmetler Müdürü
Kahraman Eroğlu, kendi
müdüdükleri bünyesınde
kurulanve0212 512 35 35
numaralı hatta hizmet
veren birime, sadece
ıstismara uğrayan
çocuklann değil,
çocuğuyla ilgili sonmlan
olan annelerin de
başvurabileceklerini
belirtti.
AtatÜPk'ün
doğduğu ev
• SELANİK(AA)-
Atatürk'ün 1881 yılında
Selanik'te doğduğu ev,
Kültür Bakanlığı
tarafından restore edilecek.
"Atatürk Evi" olarak
düzenlenen ve müze haline
getirilen, Selanik'in Aya
Dimitriya Mahallesi
Apostolu Pavlu
Caddesi'nde 75 numaralı
tarihi ev, 1981'de yapılan
bakım ve onanmın
ardından, bu yıl da Türkiye
Kültür Bakanlığı
tarafindan restore edilecek.
Bodrumuyla birlikte 3
katlı olan Atatürk Evi,
Türkiye Başkonsolosluğu
ile aynı bahçe içinde yer
alıyor. Türkiye Kültür
Bakanlığı envantenne
kayıtlı olan ev,
Başkonsolosluk personeli
tarafından korunuyor,
bakım ve temizliği
yapılıyor.
Ğöi kıyısında
susuzluk
• GAZtANTEP(AA)-
Gaziantep'te, içmesuyu
iletım hattı Kargamış
Barajı Gölü altnıda kalan 8
köyde su sorunu yaşanıyor.
Fırat Nehri üzerinde inşa
edilen ve enerji amaçlı bir
yatınm olan Kargamış
Barajı'nda su tutulmaya
başlanmasından sonra
Savaş lçme Suyu
Gnıbu'nu besleyen kuyu,
göl sulan altında kaldı.
8 köyü etkileyen sonınun
(özûmü için barajda su
tutulmaya başlanan 15
__Kasım 1999'dan bu yana
Yapılan çahşmalardan bir
sonuç almamadı. Göle
kavuşmalanna karşın
ceşmelerinden akan sudan
»lan köylüler, su
iıtıyaçlannı ilkel
hıyulanndan güçlüklü
karşılıyorlar.
'Matematik Gezegeni' adlı yardımcı ders kitaplan, çocuklara matematiği öğretirken sevdirmeyi amaçlıyor
Matematik eglenerek öğreniliyorFtGENAIALAY
"MatematikGezegenir
'nde yaşa-
yan Sincap, yolun sonundaki findık-
İara ulaşmak istiyor. Ama hangi
yoldan gideceğini bilmiyor. öğren-
ciler Sincap'a doğru yolu, çarpma
işlemi yaparak gösteriyorlar. Üste-
lik bu arada çok da eğleniyorlar.
Yani, matematiği eğlenerek öğreni-
yorlar.
Matematik eğitimcileri Dr. Meb-
met Çağlar ile Ülkü Doğancıoğ-
hı'nun rengârenk resimlerle, eğlen-
celi anlatım biçimleriyle hazırla-
dıklan toplam 46 kitaphk dizinin adı
"MatematikGezegeni" Dizinin adı
ODTÜ Geliştirme Vakfi îlköğre-
tim Okulu öğrencilerince konul-
muş.
ODTÜ Geliştirme Vakfı Yayın-
cılık ve tletişim AŞ Idari ve Mali
tşler Müdürü Gûlay Karaca. "Ma-
tematikGezegeni" dizisinin, ilköğ-
retim öğrencilerine matematiği öğ-
retirken sevdirmek, düşündürürken
eğlendirmek, matematiğe ilgilerini
artnrma amaçlanyla yaaldığını söy-
lüyor. Dizide, anasımflan ve ilköğ-
retimin sekiz yılı için hazırlanan 51
kitabm bulundugunu anlatan Ka-
raca, diziye ek olarak ilköğretimin
1,2,3,4 ve 5. sınıflan için "Mate-
matik Gezegeninde Tatil" adlı tatil
sayılanrun da hazırlandığını sözle-
rineekliyor..
'Matematik Dünyası'na
yolculuk
Dizinin yazarlan Dr. Mehmet
Çağlar ve Ulkü Doğancıoğlu, öğ-
rencilere, öğretmenlere ve ailelere
şöyle sesleniyorlar:
u
tnsanoğhınun binlerceyıkür sû-
ren doğayı veevrenitanıma ve açık-
lama çabalannda, en rvi aracm ma-
Dünya Matematik Yılı
2000 yılı, Uluslararası Matema-
tik Birliği (IMU) tarafından
UNESCO'nun da desteğiyle
"Dünya Matematik Yıh" olarak
ilan edildi.
Başkanlığını Sabancı Üniver-
sitesi Rektörü Prof. Dr. Tosun
Terzioğhrnun yaptığı Türk Ma-
tematik Derneği, "Dflnya Mate-
matik Yıh" nedeniyle ülkemiz-
de de çeşitli etkinlikler düzen-
leyecek.
IMU'nun, 2000yılını "Dünya
Matematik YılTilan etmesinde-
kı amacı. "21. yüzyılda matema-
tikçflerin çözmesibeklenenönem-
H problemlerin beliıienmesi, ma-
tematiğin her alandaki gefişmede
oynadığı anahtar roifin benrgLn-
ieşınesi" ve "matematiğin gerçek
imajının khielere aktanlrnası"
olarak özetleniyor.
tematik oktuğu bttinmekredir. Dün-
yamızın. matematiği bilen, anlayan
ve yorumlayan insanlara gereksini-
mi vardır. Böyle bireylerin yetişme-
si için gerekli reçetelerden birisi de,
matematiğeönem vermekrir. Mate-
matik, modem insanmproblem kur-
ma ve problem çözmesine, objektif
veözgûrdüşûnmesine, özgüveninin
artmasma, karşılaşacağı probiem-
lerdeki sebep-sonuç üişküerini açık-
lamasma yardımcı olur. Matemati-
ği bilen, anlayan ve yorumlayan in-
sanlar yetiştirebilmek, temel mate-
matikkavTanılannınkazandınlma-
smdan geçer. 'Matematik Gezege-
ni' ile gerçekkştirflmesi istenen şey
budur.
Matematik, günlük >aşanûmızuı
ve ileride seçeceğimiz meslekJerin
aynbnaz bir parçasıdm Matemati-
ği öğrendikçe. kendimizi uçsuz bu-
caksız. yepyeni bir dünyada yokn-
luğa çıkmış gjbi hissedeceğiz. Bu,
matematik dünyasıdır. Orada yo-
rum yapmayı, doğru düşünmeyi,
düşüncemizi sistemli olarak aktar-
mavT, karşılaştjğımız problemlere
çözüm bulmamn yoUannı öğrene-
ceğjz. Uzayçahşmalan, nükker eoer-
ji alanındaki inamlmaz boyutiara
varan gehşmeJer, bilgisayar ve elekt-
ronik dûnyasındaki akıl ahnaz ye-
nilikler, genetik, üp ve biyoloji alan-
lanndaki buluşlar ve daha nice ge-
Hşmeler, bilimin ve özellikle de ma-
tematiğin önemini arttınnaktadır.
Öyleyse, bu dünyada bizkr de yeri-
mizi almanyız.n
Türkiye Çumhuriyeti ve Kuzey
Kıbns Türk Çumhuriyeti milli eği-
tim bakanhklannın matematikprog-
ramlan için öngördüğü amaç ve
davranışlar doğrultusunda hazrrla-
nan "Matematik Gezegeni" dizisi,
"hem eğleniyorum, hem öğrenryo-
rum"etkinlikleri ile zenginleştiril-
miş. Çok sayıda ömek ve probleme
yer verilen dizide, öğrencilerin ön-
ceki öğrendiklerininpekiştirilmesi
için her sayırnn sonunda değerlen-
dirme testleri ve pekiştirme çalış-
malanna yer verilmiş. Her sınıf dü-
zeyinin son sayısı, bütün bir ders yı-
lında öğrenilen konulan içerecek
şekilde planlanmış, öğrencilere yaz
aylannda zevkli bir uğraş kazan-
dırmak amacıyla matematik soru-
lan ve oyunlan ile donatılmış.
Dizi, KKTC ile Türkiye'nin çeşit-
li illerindeki birçok özel ilköğretim
okulunda okutuluyor.
Ünlü amayalnız kadınlarDış HaberierServisi- Birçok ka-
dırun gıpta ile baktığı birçok ünlü
isim neden yamız yaşıyor?
Kimi yaşanan hayal lunklıklan,
onanlması güç yaralar açıyor, sar-
sılan güvenler, aşılmaz duvarlar
ördürüyor. Söz konusu kadnılann,
belki de birçok insanın düşlerini
süsleyen yaşanülan var. Fakat hiç-
bir şey dışandan göründüğü gibi de-
ğil. Onlar da herkes gibi, yaşadık-
lan tecrübelerin gölgesinde iz sü-
rüyor, kendi iç dünyalanna kapat-
tıklan endışelerinden uzaklaşma-
nın yollannı anyor.
Dorkas Kiefer, televizyon dizi-
lerinde oynuyor ve kadın erkek
ilişkilerinin tek düzeliğinden, bir
gecelik masallar yaşamaktan endi-
şe duyuyor. Doğru insanla karşı-
laşacağını ve gerçek bir beraber-
lik yaşayacağım umut ediyor.
Oynadığı televizyon dizisinden
'Çiçek' ismiyle tanınan Jasmin
VVagner, kendisini aldatan bir er-
keğin, ona söylediği sevgi dolu
sözlerin yalancısı. Çünkü geçmiş-
te yaşadığı hayal kınklıklan, kar-
şısındaki insana güven duyabilme-
sini güçleştirmiş.
SophieSchütt, kendisiyle tanışan
erkeklerin dürüstlüğünden şüphe
duyan bir başka kadın. Çünkü, te-
levizyon oyuncusu olduğunu öğre-
nen erkek, ona aşm bir ilgi göste-
riyor, hatta onun sade fakat roman-
tiİc duygulannı ezip geçiyor.
Sylvia Leifheit için durum biraz
daha farklı. Çalışma saatlerinin yo-
ğunluğundan dolayı özel yaşamı-
na vakit ayıramadığını belirten
Sylvia, doğru insanı bulmayı umut
ediyor.
Pro 7 televizyonunun haber su-
nucusu ChrisaaneGerborth, çekın-
genliğinin kurbanı. Yalnız yaşa-
maktan hoşlanmadığı halde yal-
nız.
Her yıl iş kazası sonucu 1500 kişi yaşamını yitiriyor
Iş kazasında Avnıpa birincisiyiz
ANKARA (AA) - Iş
kazalan ve meslek has-
talıklarında "Avrupa
şampiyonu'1
olan Türİci-
ye'de her yıl 1500 kişi
yaşamını yitiriyor. Av-
nıpa'da ise her yıl orta-
lama 250 kişi ölüyor.
Araştırmalara göre,
Türkiye'de iş kazalan ve
meslek hastalıklan so-
nucunda her gün ortala-
ma 4 kişi carundan olur-
ken iş kazalan en çok 50
ve daha az işçi çalıştı-
ran işletmelerde meyda-
na geliyor. Türkiye'de
son 10 yılda meydana
gelen 1 milyon 318 bin
456 iş kazası sonucunda
toplam 15 bin 750 kişi
yaşamını yitirirken aynı
süre içinde 43 milyon
945 bin 462 işgünü kay-
bı oldu. Yine Türkiye'de
her 6 dakikada bir iş ka-
zası oluyor.
îş kazalan en çok, me-
tal, kömür madenciliği,
inşaat, nakliyat ve teks-
til işkollannda meyda-
na gelırken kazalar sıra-
sıyla dikkatsizlik, eği-
tim düzeyinin düşük ol-
ması, işyerlerinde gerek-
li güvenlik önlemlerinin
aluımaması ve çocuk iş-
çi çalıştırma gibi etmen-
lerden kaynaklanıyor. îş
kazalanna uğrayanlann
yüzde 67'sini 14-15 yaş
grubu işçiler oluşturur-
ken kazalann yüzde 72&
50 ve 50'den daha az iş-
çi çalışnran işletmelerde
meydana geliyor.
Kazalar, daha çok sa-
bahın erken saatlerinde
olurken çalışma kıdemi
1 yıldan az olan işçiler en
fazla iş Ica7a.<jma ugruyor.
Kazalardaki ölümlerin
yüzde 10'u ilk 5 daki-
kada, yüzde 50'si ise ilk
30 dakikada oluyor. En
çok ölümlü iş kazası in-
şaat işkolunda meydana
gelirken bunu sırasıyla,
kömür madenciliği ve
metal işkollan izliyor.
Uzmanlar, Türkiye'de
her yıl iş kazalan sonu-
cunda 1500 kışının öl-
mesine karşın, Avrupa
ülkelennde bu sayının 6
kat daha az olduğunu be-
lirterek Türkiye'nin iş
kazalarında "Avrupa
Şampiyonu" olduğunu
bildirdiler.
• Türkiye'de her 6 dakikada bir iş kazası
oluyor. Kaza ve meslek hastalığı sonucu
bir günde ölen kişi sayısı ise 4'ü buluyor.
SÜYLEŞT ATTİLAİLHAN
e-posta: tan @ prizma. net tr
ADANA^DA İKİ GÜN SÜREN 14. DİLBtLÎM KURULTAYISONA ERDİ
Dilde erkek egemenliği
SAVAŞ KÜRKLÜ
ADANA - Çukurova Üniversite-
si Eğitim Fakültesi Yabancı Diller
Eğitimi Bölümü'nce düzenlenen
ve iki gün süren 14. Dilbilim Ku-
rultayı'nda, kullanılan dil ve hitap
tarzında bile "erkek egemenBği"nin
ön plana çıktığı vurgulandı..
Kurultayuı son gününde Düzen-
leme Kurulu Başkanı Prof.Dr. F.
Ozden Ekmekçi'nin yönettiği otu-
ruma konuşmacı olarak Kocaeli
Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr.
BinnazBaytekin. Anadolu Üniver-
sitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Işıl Açı-
kabn ve Doğu Akdeniz Üniversi-
tesi'nden Yrd. Doç. Dr. Güler Acar
Türkerkatıldı. "GünümüzAlman
veTürk GençKk YazmıÖmeklerin-
deGençKızbrdaDBKuDanımı''ko-
nusunda konuşan Baytekın, "Genç-
Kğe özgü dil, özellikle yaşrtlan ile
olan konuşmalarda ve iç monolog-
larda kendini gösterirken, yetiskin-
lerin onlara öğütieri sosyo-kümırel
özeüikler taşunaktadır. Yürtdışuı-
dan geri dönen gençler ise hem Al-
manca hem de Türkçe dil edinimi
ve dil kullanunında güçlük yaşa-
maktadır" dedi.
Türk toplumunun, özellikle üni-
versitede görevli erkek eğitimcile-
rin "arkadaş" sözcüğünü çok kul-
landıklannı, eğitimin her aşama-
sında, kadın-erkek farkınm orta-
dan kalktığı mesleklerde bile kul-
lanılan sözcükler ve yapılan ko-
nuşmalann erkek egemenliğini or-
taya çıkardığrnı belirten Işık Açı-
kalın şunlan söyledi:
"Erkek öğretmenlerin öğrenâ-
leıie, doktorlann hastalarla ileti-
şimlerinin daba kolay olduğunu
saptadık. Bu arada erkeklerin, ka-
dm meslektaşlan gibi yapbklannı
'Oldu mu, böyle mi olacaktf gibi
sözlerie doğrulatmak gereksinimi
duymamasından da anlıyoruz."
Güler Acar Türker de, öğrenci-
leri arasında yapılan bir araşorma-
da, kız öğrencilerin, "özür dflerim,
rica ederim" gibi kelimeleri çok
kullandıklanm söyledi.
Gözün Aydın, GaliyefI
Rezaleti Trotskiy açıklamıştır "-...Kamenef, bir
gün bana dedi ki: '1923te, Hak komiserteri
Tatar Konseyi eski başkanı Suttan Galiyefin tu-
tuklanışını hatırtar mısın? Olay, Stalin'in emriyle
saygıdeğer bir 'partili'nin ilk tutuklanışrydı: Zi-
novyef ve ben, ne yazık ki, buna göz yumduk..."
(Stalin, Fransızca, S.577).
Merkez Komitesi'nce 1938'de onaytanmış, 'res-
mr Bolşevik Partisi Tarihi'nde olay şöyle geçiştirili-
yor "..JCIII. Kongre'den az sonra, milliyetler so-
rununu incelemek üzere, çeşitli cumhuriyetter-
den bir milrtanlar konferansı toplandı; Sultan Ga-
liyef ve benzeri, milliyetçi burjuva Jatar; Feyzul-
lah Hocayef ve benzeri milliyetçi Özbek grupla-
nnın foyası, bu konferansta ortaya çıkankJı..."
(Fransızca baskı, 1949, Ş.292)
Galiyef ve Galiyefçilik üzerine yaptıklan ilginç
araştırmada Benningsen/Quelquejay, tutuklama-
nın tarihini saptamaya çalışıriar:
"...Suttan Galiyefin ilk tutukianma tarihini, ke-
sin oiarak btbniyoruz; bu tutuklanma, Bolşevik Par-
tisi'nin XII. Kongresi'nden sonra (17/25 Nisan
1923) olabileceği gibi, Moskova Tatar İşçi gaze-
tesinin ona ilk saldırdtğı, 25 Mayıs 1923te de ola-
bilir; çünkü Galiyef, sözü geçen kongrede sade-
ce sabit bir gözlemci olarak yer alıyordu; bu da,
daha o zaman, yan yanya gözden düştüğünü be-
Krtmelctedir..."(S.136)
Şu işe bakın, Stalin, Milliyetler Halk Komiserii-
ği'ndeki, Müsiüman Merkez Komiserliği'nin yöne-
timine, Molla Nur Vahidof ile Suttan Galiyefi 'biz-
mt' getirmişti (1 Şubat 1918). Oysa şimdi Galiyefi
düpedüz ihanetle suçluyor, delil olarak da GPU'nun
ele geçirdiği, doğruluğu asla kanrtlanamamış bir mek-
tubunu öne sün[jyordu; güya Galiyef, Ufa'daki bir dos-
tuna, şunlan yazasıymış:
"...merkezi hükümeti iyi bilen bir insan olarak,
size şunlan söyteyebilirim ki, bu hükümetin Rus
olmayan halklara karşı polrtikası, Büyük Rusya
yandaşlannın eski Emperyalist polrtikasından
farklı değildir. 1917'de verilen sözler, yerine ge-
tirilmemiştir; bu yüzden gelecek Kongre'de or-
tak bircephe meydana getirmek ve ulusal çıkar-
lanmızı korumak amacıyla, Kazaklar ve Türkis-
tan'lılaria birleşmek zorundayız..." (E.H. Carr, The
History of Soviet Russia, Cilt IV, s.286-287)
Aslında, Galiyefin uğradığı korkunç akıbet bite, yaz-
dığı varsayılan mektubunda söylediklerinin, ne ka-
dar doğru olduğunu kanıtlamaz mı?
Tarih bir ibret!
Niye yok sayariardı?
Türkiye'de 'Harekefk\ 'eskileri', Mustafa Suphi'yi
yere göge koyamaz, Suttan Galiyef'ten asla söz
etmezlerdi. Niçin? Stalin tarafından mahkûm edildi-
ği için mi? Oysa Galiyef, birçoğuna KUTV'da (Kom-
munisfceskry Universitet Trudyascihsiye) hoca-
lık etmiş; Mustafa Suphi'yi yanına alarak onun TKP'yi
kurmasına önayak olmuştu. Benningsen/Quelqu-
ejay bunu açıkça yazmıştır. 1918'de Müsiüman
Merkez Komisertigi Dış Propaganda bölümü ku-
ruluyor, organın yönetimi Mustafa Suphi'ye veriliyor.
başlıca görevi, Türkçe 'Yeni Dünya' gazetesini çı-
karmak: ilk sayısı, 27 Nisan 1918.
"...Temmuz 1918'de Sultan Galiyef, Mosko-
va'da Türk Sosyalistleri Konferansı'nı topladı ve
bundan kısa bir süre sonra da Mustafa Suphi'nin
yardjmıyla, Türk savaş tutsaklannı bir araya ge-
tirerek, Doğu ve Güney Cephesi savaşlanna ka-
blmak üzere, iki 'gönüllü alayı' kurmaya koyul-
du Bu kişiler ilerde, Türk Komünist PartisFnin kad-
rosunu oluşturacaklardı..." (S.100)
Onlardan birisinin, Mustafa Suphi'nin 'askerte-
rinden' 'SarT Mustafa'nın (Börklüce) 1952'de mi,
53'te mi ne; san kirpikli, kırmızı gözlerini kırpıştıra kır-
pıştra, Sultan Galiyefi andığını, hayal meyal hatır-
lıyorum: eski Mecidiyeköy dutluklar ve inciriikler
arasındaki, köhne kır kahvesi; benim önümde gazoz,
onun önünde bira; piposunun dumanlannı örtüne-
rek. diyor ki: "...Kazan Tatarlan'nın 'Rehberi' Ga-
liyef, Rusya Türklerini Turan Sosyalist Cumhuri-
yeti'nde toplayıp, Sovyetier tttihadı'na öyte ka-
blmak temâyülündeydi, Stalin bunu affetmedi."
1990da. aklanmıçtır...'
Gerçekten böyle mi demişti, yoksa ben mi yakış-
tınyorum, bitemem; bildiğim şu ki, Suttan Gali-
yef kesinlikle çağını aşmış, geleceği pek güzel seç-
miş bir Komünist aydınıdır, yoksa 1928'de şöyle di-
yebilir miydi:
"...Rusya arbk Devrim yolunda ilerieyemez,
ama ne Marksizm'den yüz çevirebilir, ne de Dev-
rim öncesine dönebilir; Rusya için tek çıkış yolu
kalmıştır, yavaşça ve sessizce sağa kaymak ve
böytece sağ eğilimli bir rejime zemin hazıria-
mak!" (Simferqol, 1930, S.83)
Aynca demiştir ki: "...bilryoruz ki insanlığın de-
ğişmesi için gerekli maddi öğeler, sömürgeleş-
miş ya da yan/sömürge durumundaki ülkelerin,
sanayi metropolleri üzerinde diktatorya kutma-
lanyla, ancak elde edilebilir. (...) Sömürgeleşmiş
ülkelerin, bu dev planı gerçekleştirmeye hazır
olmalan için; Komünist, ama III. Enternasyo-
nal'den ayn, hatta öncekiler gibi sanayi toplum-
lannın temsilcıleriyte dolu bir örgüte karşı, bir
Sömürgeter Enternasyonali'nde birteşmeieri ge-
reklidir. Bu Sömürgeter Entemasyonafi, tüm maz-
lum milletJeri içine almalıdır. Komünist ama en-
düstriyel bir güç olan Rusya, bu örgütön dışında
bırakılmalı, ancak Rusya'nın Müsiüman toprak-
lan bu örgüte dahil edilmelkür..." (Gabidulin, Ta-
tarstan Za Sem'let, Kazan 1927, S.93)
Benningsen/Quelquejay bunlan aktardıktan son-
ra ne mi diyoriar, kelimesi kelimesine, şunu; "...Sö-
mürgeler Entemasyonali'nin •( aşamaa, Rusya'da
büyük bir ulusal Tûrk devletinin kurulmasıydı:
Turan Cumhuriyef. (S.145) Ya, işte böyle! Böyle
bir yazıya, niye mi gerek gördüm? O Moskova ha-
berini, öyleyse okumadınız: "...Stalin dönemi kı-
yımlannı incelemekle görevli Polrtbüro Komrte-
si: Stalin'ce, Suttan Galiyefe yöneralen tüm suç-
lamalann asılsız olduğuna, karar vererek; Gali-
yef'in tüm haklannı ve Parti üyeliğini, iade etme
karan aldı..." (Güneş, 1 Haziran 1990)
suttan caliyef 'aUannuş1
oldu. öyte mi?
Meraklısj için Not 8 Temmuz 1990 tarihli bu 'söy-
leşi', Galiyef 'aklandıktan' hemen sonra, tara-
fımdan yazılmış ve yayımlanmıştı; Stalin 'tutsağı'
bazı kafaiann, onu hâlâ 'Parti tarafından cezalandt-
n/m^'gördüğünüfarkettiğimden,tekraryayınlama-
yı uygun buldum: üzülecekler ama, gerçek bu: Mir-
seyit Suttan Galiyef, Partisi tarafından -geç de ol-
sa- 'aklanmış' bir Bolşevikiir.
http^/www.prizma.nettr/AlLHAN
http^/www.bilgryayınevi.com.tr7aahan
Faks/0-212/2601988